22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/4 HABERLER 6 AĞUSTOS 1991 Cezaevinde inceleme izni • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Tabip Odası Izmir Şubesi Buca Cezaevi'nde tutuklu bulunan Nedim Sakarya'nın sağlık durumundan kaygı duyulduğunu belirterek cezaevi yönetiminden inceleme yapılması için izin istedi. Tabip Odası tztnir Şubesi Insan Hakları Komisyonu Başkanı Alp Ayan, 13 temmuzda Diyarbakır HEP tl Başkanı Vedat Aydın'uı öldürülmesini protesto için postaneden telgraf çeken ve bu sırada gözaltına alınan Nedim Sakarya'run sağlık durumundan kaygı duyulduğunu söyledi. Ayan, "Tutuklunun sağlık durumu hakkında bilgi istedik. Kişi gözaltında bulunduğu dönemde ve cezaevinde doktor seçme hakkını kullanabilmelidir" dedi. Muhabere serbest • ANKARA (ANKA) — Yargıtay 9. Ceza Dairesi, îstanbul 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin bır sanık hakkında TCK'nın 169'uncu maddesi uyarınca yasadışı örgüt mensuplarının hal ve sıfatlannı bilerek yardım ve yaıaklık yapmaktan verdiği mahkûmiyet hükmünü bozdu. Kararda şöyle denildi: "Mahkûm olarak cezaevine girmeleri nedeniyle mensup oldukları örgütle ilişkileri hukuken ve fıilen kesilen kişiler arasında yapılan muhabere, örgüt faaliyeti olarak nitelendirilemeyeceğinden, bu kişiler arasındaki mektuplaşmaya aracıhk yapmaktan ibaret bulunan eylem TCK'mn 169'uncu maddesi kapsamına giden bir suç olarak mütalaa edilemez!' • • Ozal'a hakaret iddiası • TRABZON (AA) — Şanlıurfa'nın RP'li Belediye Başkanı Halil Ibrahim Çelik'in Cumhurbaşkanı için kullandığı, "Ağzını yırtarım" sözlerinin doğru olup olmadığı konusunda Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleme yapılıyor. Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Nizam Harut, konuşma bandının emniyet müdürlüğünden istendiğıni belirterek "Bandı çözeceğiz, bu sözlerın olup olmadığına bakacağız. İddia edilen sözler söylenmişse suçtur. Suç işlendiği anlaşıldığında gerekeni yaparız" dedi. Canver: SHP degişmedi • ANKARA (UBA) — Adana Bağımsız Milletvekili Cüneyt Canver, kurultayın SHP'de hiçbir şeyi değiştirmediğini belirterek Inönü, Baykal, Gürkan birlikteliğinin geçici olduğunu söyledi. Canver, SHP'deki gelişmelerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, SHP kurultayının niye yapıldığını anlayamadığını kaydederek "Kurultayda hiçbir şey değişmedi. Aren'in düzeltmesi • İç Politika Servisi — SBP Genel Başkanı Sadun Aren, önceki gün gazetemizde yayımlanan bir haberde yanhşlıklar olduğunu belirterek bir açıklama yaptı. Anadolu Ajansı mahreçli haberin son cümlesinde belirtildiği gibi "sınıf çatışması bitti" demediğini söyleyen Aren, tam tersine, konuşmasında toplumlarda sınıf catışmasının bitmediğini, ama artık bunun toplumlan biçimleyen tek olgu olmadığını ifade ettiğini belirtti. \eniülke toplatıldı • İç Politika Servisi — Haftahk Yeni Ülke Gazetesi'nin 4-10 ağustos tarihli 41. sayısı piyasaya çıktığı gün toplatıldı. Böylelikle gazeteye açılan dava sayısı 17'ye çıktı. Ayrıca gazetenin yöneticilerinden Zübeyir Aydar, önceki gün göz altına alındı, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Yeni Ülke Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykal yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Geçen hafta başyazarımız Ismail Beşikçi, tutuklandı. tmtiyaz sahibi Serhat Buçak Diyarbakır'da DGM'ye çıkanlmayı bekliyor. Gazetemiz toplatıldı, yöneticimiz gözaltına alındı. Şimdi sıra kimde diye soruyoruz" Merkez Yürütme Kurulu kasımda seçim olacakmış gibi hazırlık karan aldı SHP'nin hedefi seçimSeçim hazırlıklarına başlayan SHP önce seçmene verilecek siyasi mesajı saptayacak, sonra Türk reklamcılara gidilecek. ÜMİT ASLANBAY ANKARA — SHP Mer- (kez Yürütme Kurulu (MYK), erken genel seçimin kasım ayında yapılabileceğini düşünerek "hanruk" karan aldı. SHP, seç- mene verilecek "kısa siyasi me- sajın ne olacagını" düşünüyor. MYK üyeleri, Parti Meclisi'nin (PM) de onayını aldıktan son- ra, ortaya cıkardıkları mesajı, kampanya biçiminde yürutecek Türk reklam firmalanna gide- cekler. SHP'nin siyasal planla- ma ve propagandadan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Er- tugrul Günay, "SHP'nin üslu- bunu kavramış Türk finnaları vıır" diye konuştu. "Seçim propagandası ve seçi- me yönelik hazırlıklar ile siyasal taktikler konusu" geçtiğimiz günlerde ilk toplantısını yapan SHP MYK'da görüşüldü. "Par- tinin ilk taedefinin genel seçim olduğu" saptaması yapıldı ve ge- nel seçimin kasım ayında yapı- lacağı varsayımına dayanılarak hazırlıklara girişilmesi benim- sendi. Bu hazırlığın "SHP'nin bir baskın seçim ile karşılaşmaması" amacı taşıdığı bildiriliyor. Genel Sekreter Yar- dımcısı Günay, konuya ilişkin soruyu özetle şöyle yanıtladı: "Türkiye'de çok sayıda rek- lam firması var. Bunlar arasın- da SHP'nin iıslubunu kavramış olanlar var. Ancak ondan önce yapılacak bir şe> daba var: Seç- mene ne vaat edecegiz? Sadece ANAP'ın bugiine kadar gerçek- leştirdiği uygulamaları eleştir- mek yettnez. Kafalarda olumlu mesajlar bırakan ve SHP'nin al- ternatif olduğunu anlatan bir mesaj olmalı. Ancak bu, bir si- yasi karardır. MYK, bu siyasi karan verecek. Ağustos ayı son- lannda toplanacak olan PM'de konu ele alınacak, tartışılacak. Verecegimiz mesaj, bizim seçim bildirgemiz olacak. Ekonomik sorunlardan kiiltürel, insani, et- nik sorunlara kadar, sanayileş- me yanında doğanın korunma- sı gibi SHP'nin önerdiği çözüm- leri, inanidıncı bir biçimde orta- ya koyan mesaj olacak. Bunun bir adı olacak. Daha sonra rek- lamcılar devreye girecek." SHP MYK'nın, "seçim mesa- jı hazırlığım" gündeminin ilk sı- rasına yerleştirdiği, bundan son- raki toplantılarında da ilk sıra- da görüşülmeye devam edilece- ği öğrenilirken seçim yasası ile ilgili bir de komisyon oluşturul- duğu belirtiliyor. Genel Sekreter Hikmet Çetin ile Günay'ın bir- likte yürüttükleri bu çahşmada, SHP "demokratik-adil bir seçim yasası alternatifini" ortaya ko- yacak. Bir bütün olarak seçim hazır- lıklarını teknik yanları dışında Çetin'in başında bulunduğu Ko- rel Göymen, Yiğit Gulöksüz, Ercan Karakaş ve Fikri Sağlar- dan oluşan komisyon yürutecek. Yapılan planlamaya gore SHP eylül ayı ortalarında seçime ha- zır hale gelecek. Gölge Kabine'nin hazırladığı raporlardan da seçim öncesi ya- rarlanılacak. Genel Başkan Er- dal İnönü'ye bağlı olarak çalışan Golge Kabine'nin, her bakanlık hakkında tuttuğu dosya ve ra- porlar önümüzdeki günlerde de- ğerlendirilerek SHP'nin iktidar hazırlığı için kullanılacak. SHP'nin geçtiğimiz kurultayın- da, Gölge Kabine'den 12 bakan Parti Meclisi'ne girmişti. Gölge bakanlıklarda, önümüzdeki günlerde İnönü tarafından bazı kuçük değişiklikler yapılabüece- ği kaydediliyor. Özal, tskendenın feribotunun filoya katılması nedeniyle Îstanbul Sarayburnu'nda duzenlenen torene katıldı. Cumburbaşkanı, 1970'in siyasileri hâlâ sahnede olduğu için "kaz giidiip gütmeme" tartışmalannın sürdiiğünii söyledi. (Fotoğraf: AA) Özal, 1970'liyıllardaki siyasilerin hâlâ sahnede olduğunu söyledi 6 Kaz tartışması bitmez'GÜNDÜZ İMŞtR Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 1970'li yıllann siyasilerinin hâ- lâ sahnede olup "kaz güdiip gütmeme" münakaşasını sur- dürdüklerini belirterek, "Biz bunlaria hiçbir yere varamayız. Eğer bazı kimseler hâlâ çıkıp '4 tane ekmeği evine göturemiyor' gibi hakikaten bu memlekette hâlâ konuşulmaması icap eden laflar söyleyebiliyorlarsa, çağ- dısı kalmış demektirler" dedi. Iskenderun Feribotu'nun Türkiye Denizcilik İşletmeleri filosuna katılması dolayısıyla Sarayburnu'nda duzenlenen to- rene katılan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, burada yaptığı ko- nuşmada, 70'lerin siyasi liderle- rinin 1979'da bıraktıklarımn bugün hale münakaşasını sür- dürdüklerini söyledi. Siyasetçi- lerin yaptığı ve hâlâ geçerli gibi gözüken 2 edebiyatın "fukara- lık" ve "çamur atma" olduğu- nu belirten Turgut Özal şunları söyledi: "Bu fukaralık edebiyatını vaktiyle komünistler yapardı. Komünizm öldü, onlar yapamı- yor. Şimdi başkaları çıktı, aynı edebiyatı yapıyor. Vaktiyle on- lar komünistler bu edebiyatı ya- pıyor diye şikâyet ediyorlardı. Biz bunlann bepsini biliyoruz. tkinci tutamak noktalan çamur atmak. Çamur at, nasıl olsa izi kalır. Yolsuzluk iddiasında bu- lun. Hesap soracağız de. Bu da insanlara tesir ediyor faraziyesi içinde yapılıyor. Ama bizim in- sanlarımız onların düşundügu kadar acemi degil. Hepsi tecrü- beli. 1970'li yıllann tecriibesine bul, Ankara ve İzmir'e yukan- dan gece baktığınızda olü gözü gibi lambalar gözüküvordu. TV, 84'e kadar tek kanallı. si- yah beyaz. Oysa şimdi 6 kanal- lı ve uydu sistemleri var. Evde kanal seyretme kavgası oldu- ğundan, ikinci bir televizyon alınması durumunda kalını- yor." Cumhurbaşkanı Turgut Ozal Fukaralık edebiyatını vaktiyle komünistler yapardı. Komünizm öldü, onlar yapamıyorlar. Şimdi başkaları çıktı, aynı edebiyatı yapıyorlar. İkinci tutamak noktası çamur atmak. 'Çamur at, nasıl olsa izi kalır' diye düşünüyorlar. sahipler. Nereden nereye gelin- diğini çok iyi biliyorlar." Turgut Özal, 70'li yıllarda ya- pılan yanlışın tekrarlanması ha- linde, şu anda gorünenlerin hep- sinin hayal olacağını ve yapıla- maz hale gelineceğine de dikkati çekerek sözlerini şöyle surdür- dü: "Döviz yokluğunu unuttuk mu? Şehirierimizdeki sokak lambalarını 'tasarruf için çıkannız' denildiğini unuttunuz mu? 1983-84 yülarında İstan- konuşmasının son bolumunde ise Turkiye'nin, çevresindeki ul- kelerin hepsinin ilerisine geçti- ğini, başta Sovyetler Birliği ol- mak uzere Romanya, Bulgaris- tan, Macaristan, Arnavutluk, Irak, Cezayir'e kadar herkese kredi verdiğini belirterek sözle- rini şöyle surdurdü: "Her ülke kendi insanlarının layık olduğu idareye kavutşur. Bu söylenmiş çok güzel bir söz- dür. Türkiye, önümüzdeki vıl bir seçime daha gidecek. 9 sene istikrarla nereden nereye geldi- ğüniz mevdandadır. Bunun mü- nakaşası bile bahis konusu ola- maz. Lmit ediyorum ki Türki- ye önümüzdeki 5-10 yıl içinde aynı istikrar içerisinde giderse; yepyeni bir zihniyet de devam edip giderse; dünyanın sayılı Ulkeleri arasına gireriz." Turgut Ozal, daha sonra Turk işçi ve mühendislerinin emeğiyle 6,5 yılda inşa edilen ve 124 milyar liraya mal olan Is- kenderun feribotunda inceleme- lerde bulundu. Özal törenden sonra Yeşil- yun'taki International Hospital hastanesine gitti. Cumhurbaş- kanı Turgut Özal burada Prof. Dr. Ünal Bengisu, Prof. Dr. Gönül Peksayar ve Op. Dr. Ok- tay Kaçmaz tarafından oluşan bir ekip tarafından goz kontro- lunden geçirildi. Özel doktoru Cengiz Aslan, Özal'ın sağlık du- rumunun iyi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Turgut Ozal, kendisinden sonra hastaneye ge- len eşi Semra Özal ile birlikte as- keri havaalanından 14.15'te ozel uçağıyla Marmaris'e dön- du. İHD'Yİ ZİYARET Özden: Insan haklarına duyarlıyız ANKARA (UBA) — Insan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Nevzat Helvacı, An- titerör Yasası'nı Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'e şikâyet etti. Özden, her koşulda ve zaman- da insan hakları ve özgürlük- leri konusunda özenli ve du- yarlı davrandıklannı belirterek "Her şeyin insan ve insanhk için olduğunu biliyoruz" dedi. İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nevzat Helvacı, Öz- den'in Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na seçilmesinin de- mokrasi adına güvence oldu- ğunu belirtirken Anayasa Mahkemesi'nin de gayretleriy- le demokrasiye sürekli katkı- da bulunduğunu ifade etti. Helvacı, Türkiye'nin daha çağdaş anayasa ve yasalara ihtiyacı bulunduğunu belirttik- ten sonra da Terörle Mucade- le Yasası'nın iptal edilmesini istedi. Anayasa Mahkemesi Baş- kanı Özden, İnsan Hakları Derneği (İHD) genel merkezi- ni ziyaret ederek başarılar di- ledi. Zıyaretinin, "kutlamaya yanıt" olduğunu belirten Ana- yasa Mahkemesi Başkanı, der- neğin görüşlerinden yararlana- caklarını bildirdi. tnsan Hakları Derneği Ge- nel Başkanı Nevzat Helvacı ise konuşmasında Özden'i de- mokrasi ve insan haklannın guvencesi olarak gördüklerini belirttikten sonra Türkiye'nin daha çağdaş anayasa ve yasa- lara sahip olması gerektiğini bildirdi. Antiterör Yasası'nı eleştiren Helvacı şöyle dedi: "İnsan haklan konusunda Anayasa Mahkemesi'nin gay- retlerini demokrasiye katkı olarak goriıvoruz. Gerçi Ana- yasa Mahkemesi, doğnıdan ic- ra organı ya da yasama orga- nı degil. Önumüzde Terörle Mucadele Yasası bulunuyor. Yasa son derece antidemokra- tik hükumler içeriyor. Yasa di- ye çıkanlmıştır, ancak huku- ka uygun bulmuyonız. Çünkü oradainsan ihmal edilmistir." Özden, Helvacı'nın bu söz- leri üzerine "Anayasa Mahke- mesi'ne berkes her zaman gü- venebilir. Her konumda her durumda ve her zaman insan hakları ve özgürlükleri konu- sunda özenli ve duyariı davra- nıyoruz. Her şeyin insanhk ve insan için olduğunun bilincin- deyiz. Sanıyorum ki bu sözle- rim, Türkiye'nin geleceğine yönelik umutlarımız bakımın- ilan olduğu kadar hukuksal bakımdan gerçeğin kendisidir" dedi. Çalışma Bakanı Emiroğlu, Cumhuriyefin DİSK'e ilişkin sorulannı yanıtladı DİSKmalları için karar mahkenıeninÇalışma Bakanı Emiroğlu, DİSK'in malvarlığı için Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar doğrultusunda değerlendirme yapılacağını söyledi. Emiroğlu, "DİSK ve bağlı sendikaların Sendikalar Yasası'na uyum sağlamak üzere istediği süre inceleniyor" dedi. IŞIK KANSU ANKARA — Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Metin Emiroğlu, DİSK- in mal varlığı ile ilgili olarak "Anayasa Mahkemesi'nin Terörle Mucadele Yasa- sı'nm iptal istemi konusunda vereceği ka- rar doğrultusunda değerlendirme yapılacağını" açıkladı. Emiroğlu, DİSK ve bağlı sendikaların, Sendikalar Yasa- sı'na uyum sağlamak için önerdikleri sü- re isteğinin incelendiğini bildirdi. Bakan Emiroğlu, Cumhuriyet"in "DİSK'in yeniden faaliyete başlaması karşısında bakanlığınız. DİSK ve bağlı sendikaların mal varlıklarının Iş ve İşçi Bulma Kurumu'na devredilmesi yolun- da yaptığı başvunılan geri alacak mı?" sorusuna, şu karşılığı verdi: "Terörle Mucadele Kanunu'nun geçi- ci 9. maddesinde; bu kanunun 23. mad- desi ile kaldınlan hükumler çerçevesin- de, bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce mahkeme karan ile idareleri ka>- yıma verilen konfederasyon ve konfede- rasyona bağlı işçi sendikalannın, taşınır ve taşınmaz mallan ile bu mallardan el- de edilen geliıieri, tüm nakit meveutla- n, Sendikalar Kanunu'nun 46. madde- sine göre tasarruf edilmek üzere ilgili ku- ruma devredileceği hükum altına alın- mıştır. Ancak, Terörle Mucadele Kanu- nu'nun geçici 9. maddesinin iptali ile il- gili olarak anamuhalefet partisi tarafın- dan açılan dava, Anayasa Mahkeme- si'nde halen görüşülmekte olduğundan. mahkemece verilecek karar doğrultusun- da yeniden bir degerlendirrne yapma im- kânı olabilecektir. Bu aşamada, daha geniş bir göriiş ifa- desinin doğru ve yararlı olacağına inan- mıyorum." 12 Eylül sonrası çıkarılan "faaliyet- leri durdurulan sendika, federasyon ve konfederasyonlara kayyırn tayini hak- kındaki" 2316 sayılı yasanın yurürlük- ten kaldırıhp kaldırılmayacağına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Emiroğlu, şunla- rı söyledi: "Bu kanun, sadece DİSK ve bağlı sen- dikaları ilgilendirmeyip gerek 12 Eylül 1980 tarihinden sonra yonetimleri mah- kemelerce kayyıma verilmiş başka sen- dikaların bulunması ve gerekse, bundan sonraki dunımlar için getirilmiş bir dü- zenlemedir. Sendikalar Kanunu'nun 53 ve 57. maddelerinde kayyım tayininin Medeni Kanun hükümlerine göre yapdacağı ön- görulmuştür. Bu durumda, 2316 sayılı kanunun olağanüstü dönemlerde işler- lik kazanabüeceği açıktır. Bu sebeple, 2316 sayılı kanunun kaldırılmasında şimdilik hukuki bir yarar bulunmamak- tadır." Emiroğlu, TCK'mn 141, 142 ve 163. maddelerinin Terörle Mucadele Yasası ile ortadan kaldınlmasına karşın, Sendika- lar Yasası'nın 58. maddesinde, aynı hü- kumlerden mahkûm olan sendika ve konfederasyon yöneticilerinin kuruluşla- rının kapatılacağına ilişkin ifadenin ay- nen korunduğu anımsatılınca, şu goruş- lere yer verdi: "Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nin DİSK ve bağlı sendikalarla ilgili olarak vermiş bulunduğu gerekçeli kararda da belirtil- diği üzere, TCK'mn 141, 142 ve 163. maddeleri, Terörle Mucadele Kanunu'- nun 23/c maddesi ile yurüriükten kaldı- nlmış olduğundan, Sendikalar Kanunu'- nun 28. maddesinin 2. fıkrasında bu doğrultuda değişiklik yapılması gereke- bilecektir. Zira. söz konusu kararda 58. maddenin kaldırümayışının gerekçesi olarak, bu maddedeki yasaklann sade- ce TCK'mn yurüriükten kaldınlan mad- delerindeki vasaklardan ibaret olmaması ve Terörle Mucadele Kanunu'nun çok acele çıkarılmasının bir sonucu olarak değerlendirilebileceği belirtilmiştir. An- cak, TCK'mn 141,142 ve 163. maddele- rine bakıldığmda, çok daha kapsamlı ol- duğu ve hatta 163. maddenin Sendika- lar Kanunu'nun 58. maddesinin ikinci fıkrasına sadece madde olarak girdigi gorülmektedir." Aynca, Terörle Mucadele Kanunu'nun 7. maddesinin 4. fıkrasında; dernek, va- kıf, sendika ve benzeri kurumların teröre destek oldukları tespit edildiğinde, faa- liyetlerinin durdurulacağı ve mahkeme karan ile kapatılacağı öngörülmüştür. Bu sebeple, Sendikalar Kanunu'nun 58. maddesinin 2. fıkrasında yer alan 141, 142 ve 163. maddelerin buradan çıkanl- ması, y-asanm uygulanmasmdaki çelişki- leri ortadan kaldırabilecektir!' Çalışma Bakanı, "DİSK ve bağlı sen- dikalar yeniden faaliyete başlayacakla- nna göre bu kuruluşlara yeni yasal dü- zene ayak uydurabilmeleri için herhan- gi bir kolaylık ya da geçiş süresi verile- cek midir" sorusunu da şöyle yanıtladı: "Sendikalar Kanunu'nun 7 Mayıs 1983 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra, bu tarüıte faaliyette bulunan sen- dikalara geçici 1. madde ile makul bir sü- re vehlmek suretiyle, mevcut tiızükleri- ne göre olağanüstü genel kurullannı ya- parak, tüzüklerini ve teşkilatlanmalan- nı bu kanun hükümlerine göre düzenle- mek, yeni teşkilatlanna ve tuzuklerine göre ilk olagan genel kurullannı yapa- rak, zorunlu organlannı oluşturmak için belirli prosedür saglanmıştır." POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİHKAYA Bartın Seçimlerinden Alınacak Ders... Bartın seçimlerini ANAP'ın adayı Oğuz Pir 5 bin 10 oyla kazandı. Oün gazete başlıklarında bu mini seçim şöyle de- ğerlendirildi: —Yılmaz'ın ilk zaferi... 1989 yerel seçimlerinde 4 bin 926 oy alan ANAP, pazar günü 5 bin 10 oy aldı. 26 Mart 1989 yılında 3 bin 711 oyu olan SHP ise 3 bin 87 oya düştü. Bartın'da 1989'da 590 oy alan DSP ise 2 bin 132 oya çıktı. DYP ve RP de Bartın'da sıçrama gösterdi. Şimdi SHP'liler DSP cylarını da kendi bölümlerine ekle- yip değerlendirme yapacaklardır: —Efendim SHP+DSP oyları 1989 yerel seçimlerinde top- lam 4 bin 61'di. Oysa pazar günü bu sayı 5 bin 291 olarak gerçekleşti... Sosyaldemokratlar düş kurmayı sürdüreceklerdir, hiç kim- senin kuşkusu olmasın... —ANAP 1989'da 4 bin 926 oy almıstı Bartın'da. Pazar gü- nü ise 5 bin 10 oy aldı. iki yılda oyunu 184 arttırmış. Bunca devlet olanağına karşın önemlı bir artış yok... Dün sabah SHP Genel Merkezi'ni aradık. Ortada kimse- cikler yoktu. Oysa saat 10.00'u geçiyordu. Bir kez daha ara- dık ve sonunda Genel Sayman Fikret Ünlü'yü bulabildik. Sanırız, tüm SHP yetkilileri Bartın seçimlerinden yorgun düş- müşlerdi ve genel merkeze bu nedenle gelememişlerdi. (!) Bartın seçimleri, SHP için ders olmalıdır. SHP'deki iç he- saplaşma, seçmeni doğrudan etkilediği için sosyakJemok- rat oylar kırsal kesimde DSP'ye ve DYP'ye kaymaktadır. SHP'deki kıran kırana kavga henüz bitmemiştir. Bir genel başkan istediği MYK listesini parti meclisinde seçtiremiyor- sa ipin ucu çoktan kaçmıştır. İnönü ve Baykal kol kola girip yürüseler bile halk SHP'de kavganın.gürültünün sürdüğü- nü görmektedir. Erdal Inönü'nün genel sekreter adayı Onur Kumbaracı- başı niçin MYK'ya ^ ^ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ^ _ _ _ seçilemedi? PM'de yer alan Yenilikçi Ka- nat iie Yeni soi, yiyen parti Kumbaracıbaşı için ••••••—••---••- neden direndi? Eğer, Onur Kum- baracıbaşı genel sekreter olsaydı, MYK listesinde yer alan Atilla Sav genel sekreter yardımcısı olacaktı. Belki SHP'de barış rüz- gârları o zaman bi- raz olsun esecekti. Ancak Yenilikçi Ka- nat ile Yeni Sol böy- le bir yapılanmaya izin vermedi. PM üyesi Adnan Keskin şöyle diyor: —Bugünkü SHP ^ ^ _ ^ _ _ ^ ^ _ _ ^ _ ^ ^ _ ^ _ _ yönetimi paylaşımcı- lıktan uzak, dışlayıcı, hatta hizipçi anlayıştadır... Bunun tam tersini düşünmek gerekiyor. Çünkü İnönü'nün genel sekreter adayı Onur Kumbaracıbaşı eğer seçilseydi bugün SHP yönetimi daha değişik olacaktı. Ama bu oyu- nu, yani Onur Kumbaracıbaşfnı harcamayı, böylece Atilla Sav'ı da listeden dışlamayı Yenilikçi Kanat ije Yeni Sol bir- likte düzenlediler. Onun için faturayı Erdal İnönü'ye çıkar- manın yararı yok. İnönü işin başından beri birliktelikten ya- na bir tutum izliyor. Evet, Bartın seçimleri, SHP'ye gereken dersi vermeltdir. Tüm sosyaldemokratlar, küçüğünden büyüğüne oturup dü- şünmelidirler... —Biz Bartın'da niçin oy yitimine uğradık? Kimileri şöyle diyecektir: —Canım ANAP devlet olanaklarını Bartın'a yığdı. Bartın halkı 40 yıldır il olma özlemi içinde. ANAP bir gecede 10 mil- yar dağıttı... Bunlann hepsi boş şeyler... Aynı ANAP Kırşehir'de ve Nevşehir'de de benzeri olanak- larla seçimlere asıldı, ama yenik düştü. Niçin kazandı ANAP Bartın'da? SHP oyları 1989'a göre niye 684 eksildi de DSP oyları 590'dan 2 bin 132'ye çıktı? Yine DYP'nin 1989 yılında 1579 olan oyu pazar günü 1703 olarak gerçekleşti? Kamuoyunda 'birbirini yiyen parti' görünümünü sürdüren SHP'liler, oturup düşünmeli ve sormalıdırlar birbirlerine: —Biz nereye gidiyoruz? Bireysel çıkarlar Türkiye'nin sorunlarının önüne geçemez. Eğer geçerse ilk genel seçimde SHP diye bir siyasal parti kalmayacaktır... Çünkü halk, olup bitenleri yakından izliyor, umut olan sos- yaldemokratlar onları umutsuzluğa itiyor... Kamuoyunda 'birbirini i'yy p görünümünü sürdüren SHP'liler, oturup düşünmeli ve sormalıdırlar birbirlerine: Biz nereye gidiyoruz? Bireysel çıkarlar, Türkiye'nin sorunlarının önüne geçemez. Eğer geçerse, ilk genel seçimde SHf> diye bir siyasal parti kalmayacaktır^. TUĞGENERAL CİNGÖZ OLAYI Dev-Sol davasında 9 kişi tahliye edildi MALATYA (Cumhuriyet) — Jandarma Bölge Komuta- nı Tuğgeneral Temel Cingöz- ün öldürülmesi olayı ile ilgili yapılan operasyonlar sırasında yakalandıktan sonra yerel mahkeme tarafından tutukla- nıp Malatj-a DGM'ye sevk edi- len ikisi doktor 18 kişiden, ida- mı istenen iki sanığın da ara- lannda bulunduğu 8 kişi sah- verildi. Dün mahkemeye gele- rek teslim olan gıyabi tutuklu sanıklardan biri de tahliye edil- di. Hakkında gıyabi tutuklama karan bulunan Efkan Şeşen- in de gelip teslim olmasıyla sa- yılan 19'a çıkan sanıkların kimlik tespitiyle başlayan du- ruşmada DGM savası dava ile ilgili iddianamesini mahkeme heyetine sundu. Savcı, sanıkla- rı, yasadışı Dev-Sol örgütü üyesi olmak, Adana'da ABD'li teknisyen Mozelle'yi öldür- mek, Amerikan Türk Kültür Demeği'ne, iki bankanm şube- sine patlayıcı madde atmak, gösteri düzenlemekle suçladı. DGM savcılığı, bu eylemlerden dolayı sanıklardan Hasan Eli- uygun (lstanbul'da bir baskut da ölü olarak ele geçirildi), Mustafa Ziya Korkut, Günay Korkut, Şule Şen ve İlker Al- can haklarında TCY'nin 125. maddesi gereğince ölüm ceza- sı istedi. Sanıklar, suçlamalan kabul etmeyerek Adana'da polisin ifadelerini ağır fıziki ve psiko- lojik işkenceler altında aldığı- nı savundular. Doktor Nilay Şen, örgütle bir ilişkisinin bu- lunmadığını, emniyette ifade- sinin işkence altında ahndığı- nı anlattı. DGM heyeti, haklarında olüm cezası istenen Mustafa Ziya Korkut ve Günay Korkut ile 15 yıl cezaya çarptınlmala- n talep edilen Dr. Cavit (Mgun, Dr. Nilay Sen ve tmer Ekmiş, Emine Çangır, Halil Bilek, Abdülkadir Kıran ve Efkan Şeşen'in sahverümelerini ka- rarlaştırdı. Emniyet müdürlüklerine yeni atamalar yapıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Üç ilin emniyet müdürü merkeze alındı. Dört ilin emniyet müdürlüklerine de yeni atamalar yapıldı. Resmi Gazete'de dün yayım- lanan atama kararlanna göre, Balıkesir Emniyet Müdürü M. Sabri Kanlıkavak, Batman Emniyet Müdürü İsmail Bar- dakçı ve Mardin Emniyet Mü- dürü Süleyman Sahin merkez- de Emniyet Genel Mudürlüğü emrine alındı. Emniyet Genel Mudürlüğü Polis Başmüfettişlerinden Mı. rat Yetimoğlu Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'ne, Ömer Üzümcü de Balıkesir Emniyet Müdür- lüğü'ne atandı. Batman Emni- yet Müdürlüğü'ne Aritalya Emniyet Müdür Yardıması Sa- lih Dost, Mardin Emniyet Mü- dürlüğü'ne de Kocaeü Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Böke getirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle