22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 PAZAR YAZILARI 25 AĞUSTOS 1991 Athos'tan Dişiler 'zinhar' ayak basamıyor ÜSTÜN AKMEN ATHOS (YnnanisUn) — Yu- nanistan'ın kuzey kesiminden Ege Denizi'ne uç başh bir me- me gibi sarkan Khalkidiki'nin Athos'unda (Aynaroz) irıli ufakh yirmi manastır var. Onemlileri ise deniz kenarların- da. Athos'a oyuncak silah bile sokmuyorlar. Sinema ya da vı- deo çekimleri yasak. Fotoğraf makınesi için papazlann izni ge- rek. Yüksek sesle konuşmak da "memnu." 16 yaşından kuçük erkek çocuklar da Athos'a gire- miyor. Dişiler ise yaşları kaç olursa olsun "ztaoar" Athos'a ayak basamıyorlar. Athos DağYnda gezinecek si- lahsız, kamerasız, alçak sesle konuşmasıru becerebilen, 16 ya- şından büyuk "er kişi" şayet Yunaıüı ise geçerli bir kimlik ye- terli sayıhyor. Yabancılar ise pa- saportlan ile Selanik'teki Kuzey Yunanistan Bakankğı'nın ilgili bölümüne başvunıp Athos'a gi- riş izni istiyorlar. Dafni lımanına "vasl" ol- mak için Ouranoupoli ya da Ie- rissos'tan teknelere binenlenn kimlik ve "Athos'a Giriş" bel- geleri toplamyor. Dafnı'ye va- nlınca yolcular bir otobüse dol- duruluyorlar. Geliniyor Kari- es'e. Karies, Athos'un en önemli kenti. 10'uncu ytızyıldan kalan Protatos Kilisesi ve Makedonya Sanat Okulu'nun hem son hem en ilginç temsilcilerinden Em- manuel Panselinos'un freskleri ile de ünlü. Polis, kimlikleri ve "Athos'a Giriş" belgelerini kontrol ettikten sonra sahiple- rine iade ediyor. Bu kez "manastırsevertere" birer "Uaıtma kartı" dağıtılıyor ki namına "düunonitirion" de- nilmekte. Üzerinde Athos Da- ğı'nda kalış süresi falan, yani her turlü bilgi var. Bu belgenin Iera Epistasia'lann (Kutsal Da- ğın Otoriteleri) her istediklerin- de gösterilmesi zorunlu. Ge- zi kıyı kıyı bir baştan öbür ba- şa sürüyor. Küçük terk edilmiş bir bina... Kuzeybatıya doğru dümeni kı- nnca kayalann ustünde bilin- meyen bir nedenle bitirilmemış bir yapı... Yukanlarda asma bahçeleri... Yıkık binalarla do- lu bir liman... "Üç Kardcşler" adıyla arulan kayaların yanından kıvnlınca, üstümüze yıkılacakmışçasına şaşırtıcı Dohiariou Manastın ile karşılaşıyonız. Ve Xenofon- tos... Ve Panteleimonos... Denizde soluk bir duzlük. Açık sarı mor dağlar. Kiminin ustünde denizin kolu uzanmış gibi bir gölge. Bir keşışten, 20 manastıra 700 civannda din adamının kapandığmı öğreniyo- nım. Fotoğraf çektirme isteği- mi şiddetle reddetmekte. Wîndhoek'tan Afrika'da bir Alman kenti VATOPEDIOU MANASTIRI — 972-«0 >ülannda Adrianoupo- lisli uç kardeş tarafından kurulan manastırda, 1312'de yapılmış bir de kilise var. 60 keşişin görev yaptığı manastırda, 170 elyaz- ması, 1200 özgttn baskı ve harita özenle korunuyor. NtLGÜN CERRAHOĞLU \VI\DHOEK (Namibia) — Kuşbakışı Windhoek bozkınn ortasına yayüan Ankara'yı çağ- rıştınyor. Ama kentin tam gö- beğınde göğe doğru yukselen bir duzine ultra-modern gökdelen ve bunların etrafında halka, halka civardaki dağlann etekle- rine uzanan tek kath, çifte ara- balı, yüzme havuzlu vülalar, da- ha uçağın penceresinden bakar- ken "kolonyalı" bir Afrika kentine vardığınızın haberciliği- ni yapıyor. Havaalaruna ayak basar basmaz, Afrika'da bir tu- haf kaçan bir Alman temizliği ile karşılaşıyorsunuz. Windho- ek'un içine doğru ilerledikçe hayretinizin dozu artıyor çunkü kendmizi Grimm Kardeşler'in masallanndan çıkmış duran "sur-reel" bir Alman kentinin göbeğınde buluyorsunuz. Afrika bozkırlannın ortasın- daki bu beklenmedik Alman kenti neo-gotik stildeki Protes- tan kiliseleri, AJsas tarzındaki sivri damlı evleri: biracılan ve en son çöp arabalan tarafından 10 dakika önce silinip süpürül- müş izlenimi veren pınl prnl so- kaklan ile gerçek bir kentten çok; kartondan yapılmış bir ti- yatro dekorunu andınyor. Ken- tin ana caddesi, Namibia'yı sö- murgelerine katan imparator- luk Almanyası anısına hâlâ "Kaiserstrasse" olarak anılıyor. Windhoeklular ana caddenin, geçen yıl elde edilen bağımsız- lıktan sonra "İstiklal Caddesi" Havaalaruna ayak basar basmaz, Afrika'da bir tuhaf kûçan bir Alman temizliği ile karşılaşıyorsunuz. Windhoek'un içine doğru ilerledikçe hayretinizin dozu artıyor. olarak değiştirildiğini söyluyor- lar, ama burayı hâlâ herkes "Kaiserstrasse" dıye bilıyor. "Kaiserstrasse"nin uzerinde- ki kentin en iyi restoranı da "Kaiserkrone" adını taşıyor. "Kaiserkrone". "Mutnal Platz" adını taşıyan bir alışve- ri§ merkezının yaru başında. Av- rupa'daki benzerlen gibi yanlış yayalara mahsus olan post- modern stildeki pembe-mor- yeşil-mavi-pavyonlardan oluşan bu yeni ahşveriş merkezinde kendinizi Zurih'de zannediyor- sunuz. Bağımsız Namibia'nın gurur vesilesi olan bu alışveriş merkezi, kedi-köpek mamasına dek her turlü Avrupa malı sa- tan dev boyutlardaki 4 super- marketin ustünde bulunuyor. Supermarketlerin yanıbaşında ise gene Alman adları taşıyan "Porsche Club" ve "GreU's Kitchen" göze çarpıyor. Akşamustu saat 17.00'de dukkânlar kapanıyor. Gırişı, dünyanın en ırak köselerinde bi- le bulunan "Benetton" mağaza- lanna bakan bu super alışveriş merkezinin yumuşak sesli ho- parlorlerinden "Aufviederseen" adlı bir şarkı yukseliyor. "Lufthansa" charterlanyla gelen ve kent merkezine gerçek bir "aryan ırk" görunumu veren Al- man turistler yavaş yavaş otelle- rine dağılıyorlar. Almanlar gibi yere tek bir sıgara izmariti atmayan ve ses- sız sakin evlerine dönen sıyah derili Afrikalüar, kentin gerçek sahiplen gibi değil de biraz ka- yıp, ığreti mısafır gibi duruyor- lar. Tek bır bardan, bir kahve- den en ufak bır Afrika nağmesi gelmiyor. Afrika tam- tamlanndan çıkan ritmik Afri- ka'nın muziğini dinlemek iste- diğiniz zaman, radyonun düğ- mesini komşu Angola'mn baş- kentı Luanda'ya çevirmeniz ge- rekiyor. Windhoek radyosu yal- nız marş ritmindeki Bavyera melodilerioi çalıyor. 1984'te Namibia'yı sömürge edinen Almanlar, başkent Windhoek'ta olduğu gibi Swa- kopfmund ve Luderitz gibi ul- kenin belli başh kentlerinden Afrika'yı kazıyıp yok etmişler. Dağlık bozkırların ortasında ya da Atlantik okyanusuna varan çöllerin üzerinde sterüize edil- miş küçük Alman kentleri ku- ran Kaiser'in tonınları burada küçük katliamlannı da yapmış- lar. Yüzyıhn başında Ahnan hâ- kimiyetine karşı yerli Herrero ve Nama kabilelerinin ellerindeki derme çatma silahlarla direnişe geçmesine çok sinirlenen Alman generali, askerlerine "Önünttze çıkan her siyahı vnrun" emhni venniş. Alman askerleri de ita- atkâr gelenekleri ve sistemli şaş- maz disiplinleriyle bu emri ye- rine getirmişler ve ülkenin gune- ymde ve ortasındaki yerli halkın yüzde 60'ını bir yıl içinde yok etmişler. Siyahlar o günden bu güne on bin, elli bin hektarhk latıfundist çiftlikler kuran be- yazlann tartışmasız hizmetkân- na dönüşmuş. Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Afrika'da- ki sömürgelerini yitiren Alman- ya'run buradan çekılip gitmesi- ne rağmen; Alman ca ulkenin üç resmi dilinden (Almanca, Afri- kaner ve Ingilizce) biri olarak kalnuş. Aralarında hâlâ Hitler'- in doğum gününü kutlayan Al- man asılh beyazlan, Guney Af- rika sömürgesi statüsünde 70 yıl birlikte yaşadıkları Afrikaner'- ler de pek değiştirmemiş. Viyana'dan MüziktapınağıMEHMET MESTÇt VİYANA — Imparator Jo- sefm gunlerden bir gun Wolf- gang A. Mozart'a "Eserierin mükemmel. ama bazen nasıl smlesem 'gereginden fazla' no- ta hissediyonım, dedığı, Ro- din'in Viyana'da gıttiği bır par- tinın atmosferınden büyulene- rek "Bu farklılık nereden kaynaklanıyor" sorusuna Gus- tav Khmt'ın gururla "Bulundu- ğunuz memleketten Avustnr- ya'dan" cevabını verdıği, Ar- nold Schonberg'ın yüzyılın baş- Iarında tonal sıstemi parça par- ça edecek muzığe yepyeni bır yön çizdiği birtakım talıhsız de- hanın, egzantnk ınsanlann, ga- np şahıslann, mağnırlann, şeh- vet duşkunlennın Viyanası'nda en güzel gecelerde sığınılacak kutsal bir tapınak var: 'Cafe Santo Spirita' Ister Bach deyin, ister Scar- latti hatta Hienrich Biber. Fon muziği olarak mı çalıyorlar? Hayır, asla! lnsanlar nerede ne- fes aldıklanna iyice dikkat et- sinler diye Bach'ı gümbur güm- bür çalıyorlar. ölen ve öldüru- len tum ustalann anısına, boy- le bir müzığin belkı de dunya- nın en güzel olayı olması sebe- bine ve şanssız dehalann bırak- tıklan eserlerinin panltısı adına tavandaki üç hoparlörden mu- siki fışkınyor. Herkes herkesi dinhyor, aslında kimse kimse- yi dinlemiyor çünku herkes muziği dinliyor. Çok içkili gırt- laklardan Altenberg dizeleri dökülüyor, kız arkadaşına kur yapmak isteyen Haydn Messler- deki tenor partilenni yakalama- ya çalışıyor. Muzik öyle bir etkı yapıyor ki tek bir bardak şarap- la sarhoş olabildiğini zanneden bazı muşteriler: "Hava hiç aydınlanmayacak" diyorlar. "Gunlerce burada kalacagız, sobbet edeceğiz." Ama saatler geçıyor. Bach Christmas ora- toryoları, Haendel havai fışek- leri muziği, Vivaldi L'estro Hi- nonico, Pagani'nın 1. keman konçertosu. Sabaha karşı son kalan ölumlulere Wolfgang A. Mozart'ın muazzam La Majör piyano konçertosunu koyan Santo Spirito'nun Saint'ine ses- leniyorum: 'Garson bey! bu ça- lan Leopold'un (Mozart'ın ba- bası) bestesi değil mi? Atlanta'dan Gemiler, caz muziği ve güzel yemekler Prag'dan Dante'nin Atlanta'da iki tane gece kulübü var. îkisinin de en büyük özelliği gemileri. Küçük, tünelvari bir geçitten geçerek girersiniz Dante'nin yerine. Sempatiklikleriyle ünlü garsonlar size, "Güverteye mi, iskeleye mi?" diye sorarlar. AHU ÖZYURT ATLANTA — Dante, ltalyan değil yazık ki. Beatrıce ile olan ilişkisi de tevatürden ibaret. Ak- rep burcuna mensup, yukselen burcu ise Başak. Dante Stepben- sen, Danimarkalı. Kafayı, eski gemiler, caz muziği ve guzel ye- meklerle bozmuş. Düşunmuş, taşınmıs, bu uçünu bir araya ge- tirmeye karar vermış. "Abi, sen Dçmuşsun ya!" diyenlere de al- dırmayıp, Atlanta'aın en guzel gece kuluplerıni açmış. Dante'nin, Atlanta'da iki ta- ne gece kulübu var. Îkisinin de en buyük özelliği gemileri. Ku- çuk, tunelvan bir geçitten geçe- rek girersiniz Dante'nin yerıne Sempatiklikleriyle unlu garson- lar size "Güverteye mi, iskeleye mi" diye sorarlar. Nıyetınız dun- yanın dört bir yanından gelen insanlarla sohbet etmek, en iyi cimri Iskoç fıkralannı dmlemek- se iskelede kalın. Yok, canınız şöyle iyi bir New Orleans caa mı çekti, güverteye atlayın. İki ba- samaklı tahta merdıvenı çıkar- ken hafıften aşağıya bakın ve timsahlara "Merhaba" deyin. (Not: Aman yiyecek vermeyin, Dante onlan özel mamayla bes- lıyor.) Keyfıniz yerinde. lyı guzel ama karnıruz ac. "Dante'ııin Yeri" iyi içkileriyle olduğu ka- dar, kahteli fondue*lerıyle de meşhur. 20-25 çeşıt peynır, tep- sılerle ortalıkta gezerken, siz dostlarınızla aynı kapta pişırıp yemenin zevkinı yaşamaya ba- İcın. Ama farzedın ki etyemez- sınıı Dante"mn gözunun içine ince bir nefretle bakıp etlerini nereden aldığını soruyorsunuz. Cevap: Tasmanya'dan. Eyvahlar olsun! Yoksa siz de mi Tasman- ya'>ı Sinbad filmlerinde filan gördüğunuzu hatırlıyorsunuz? Aman açık vermeyin. Nitekim Tasmanya, Avustralya'mn güne- yinde bir ada oluyormuş. Bakın şu işe siz... Olmaz olmaz deme- meli... Saatler Uerlerken, caz muziğı- nin en guzel melodileri ortalık- ta gezmeye başlar. Chet Baker, Charlie Parker, Louis Arm- strong, Ella Fitzgerald amlarıy- la şöyle bir göz gezdirirler orta- lığa. Bakarlar bir yaramazlık yok. Herkes çakır keyif... Piya- noda Paul MitcheU, size Dave Brubekc'ten "Take Five"ı çalar. Şanshysanız, "Blue Rondo a la Tnrk" ile Istanbul'a dönersiniz birkaç dakikalığına. Istanbul Bestivali'ni anarsınız Jan Gar- berek, MUes Davis, George Ben- son, unutulmaz John McLaugb- lin, Chick Corca geçer gözleri- nızin önunden. Işte, Dante'nin yeri böyle şen- likli bir mekândır. Her şeyi ile bizim köprüaltı gibidir. Bir tek o guzelim Karaköy vapurlan ek- siktir Dante'nin Yeri, her şe>i ile bizim Kopnıaltı gibi bir mekân. ECEVIT NOKTA'YA ANLATTI: Koalisyon hükümetı gibi davranacağız. SHP ve DSP boykotta cıddi olarak dırenırse, ANAP erken seçıme cesaret edemez Kürt Enstıtusu kurulması ısteğıni anlamıyorum. Seçilme yaşını 25'e ındirmiyorlar, çünku gençlerden korkuyorlar." ERKEN SEÇİM KULİSLERİ • ANAP'ta tasfıye harekatı... Kımler yerını koruyacak, kımler lıste sonuna atılacak? • SHP'de kontenjan trafıği arttı. Ümıdını yitiren "tabansızlar" harekete geçtı • Burokratlar atakta... Hangı bürokrat hangi partıden aday? Sürprız listeler . SOVYETLERDE DARBE VE SONRASI Geldiler, gorduler ve gıttıler.. Sovyetler Bırlıği ve Fransa Buyükelçilerı ile bılım adamları Nokta ıçın değerlendırdı • Ahmet Altan'ın "Kum Saati" •Bedrettın Dalan, Duygu Asena'ya anlattı • Hasan Kaçan ın polıtık "Cork"u • Menderes Olay nda Orhan Erkanlı dan Ahmet Yıloız'a cevap • Superstar Aıda kendını arıyor •Turkıye dekı hayalet avcıları • Istınye Tersanesı tartışılıyor Nekta'da... Nokta'nın geleneksel araştırması: Hobileri, fobileri, fantazile. i ve takıntılarıyla ZENGINTURK INTER1TCSS MESLEK SERTÎFİKAUnıversıteye gırememek sorun değil Geleceğe güvenle bakabılırsınız Cağdas calışmalarımızla yanınızdayız • İS GARANTİÜ BİLGİSAYAR KURSLARI • İS GARANTİÜ TURİZM OTELCİUK KURSLARJ • DAKTİLO •MUHASEBE«ÎNGİLİZCE DAHA FAZLA BİLGİ ICIN L ü I F E NAdres Şışlı Palazoğlu Sk No 4-ISTANBUL Tel 146 32 51 • 143 95 58 • 132 28 78 MUSTERI TEMSILCISI Reklam ajansı deneyimli, Kendine gûvenen, Sorumluluk ûstienebüecek. ÜRUN SORUMLUSU Sosyal ilişkileri gûçlü, Reklamcılıkla ilgili, Kendine gûvenen, Sorumluluk ûstienebüecek. M U H A S E B E C I Şirket muhasebesinde ve bilgisayarda deneyimli, ETA büen, Kefil verebilecek. PATA GRUP Tel: 542 50 09 Martina'nın gözleri FERRUH YILMAZ ~ PRAG — Martina'nın gözle- ri kadar güzel bir kent Prag, bel- ki bıraz mıstik, bir parça roman- tık, cazibeli ve oynaş. Başka kentlerin çizgi romanlara terk ettikleri ayruıtılanyla yakın plan seyredilmesi gereken Prag, ay- nntılannda geçmiş zamanı, so- kaklannda geleceğini yaşıyor. Martina'nın gözleri kadar gu- zel olan Prag, Martina'nın göz- len gıbı de tedirgın, hafıf ürkek, kendine ve Martına'ya yabancı, yakın geçmışuıın lanetıyle gele- ceğınin ağırhğını bir arada taşı- yor. Prag, Praglı Martina'ya ait değil artık. Praglı cazcı trompe- tinı Praghlar için üflemıyor, ün- lü Staromeskta meydanındaki sokak konserlerini Praghlar iz- lemiyor. Slavia'daki garson kız buz gibi Becherovka'ları Prar entelektüellerine sunmuyot. Martina'nın devrimi, liberal ekonominin kollanna kandırıl- mış kız gibi atılan Çekoslovak- ya'da Martina'nın boynunu buku- yor. "Degişim" diye 40 yılük re- jime kafa tutan Praglı, liberal ekonomiyle birlikte katlanan fi- yatlar karşısında çareyı boyun eğmekte, Prag'ı liberal kapka- çı çok çabuk öğrenen bir avuç Çekle, bir dolu tunste bu^karak geri çekilmekte buluyor. Artık Slavia'yı Çekoslovak yazarlar değil, Ray-ban gözlüklu turist- ler mekân tutuyor. Nâzım Hik- taet bugun gelseydi, hâlâ Slavi- a'yı mekân eyler miydi araba? Prag, geçmişinden kalma alış- kanhğıyla hâlâ yoğun yaşıyor, ama kültürel aktivitelerin hede- finde fıyatlarla birlikte değişme görünüyor. Çek cazını, klasik muziğini, tiyatrosunu, bir yıl ön- cekine göre beş kat artmış fıyat- lar yüzünden Praghlar değil, katlanmış fiyatlara rağmen ken- di ülkesindeki fiyatlann beşte birini ödeyen Batıh turistler iz- liyor. Çek lokantalan Ahnancj İngüizce, Ispanyolca, Italyanc^ seslerle çınhyor, her sokak başı bir lokanta bulunmasına karşın, lokantalarda ayırtmayınca yer bulunmuyor. Boş yer oldu- ğu halde lokantaya giremeyen turist, fazla çalışmayı abes sayan garsonun kişiliğinde Çek man- talitesıne verip veriştiriyor, turis- te yöneük fiyatlar yüzünden ay- nı lokantaya gidemeyen Çek ise turiste mi kızsın, kendi devrimi- ne mi hayıflansın bilemiyor. Ama kendi kentini Batılı turis- te terk etmekten hafıf bunık Praglı, yine de Baü hayranhğı- nı elden bırakmıyor. Çek askeri yakasında Amerikan rozetiyle dolaşmaya, üzeri Ingiüzce yazı- h tişörte bayıhyor. Butun bu geüşmelerden mem- ıun olmayan sadece Praghlar değil. Son sekiz yıldır Prag'ı nci mekân tutan Ispartalı Ha- san'ın da canını sıkıyor olup bi- tenler. Almanya'da işçi olarak çahştığı halde, vakit buldukça, Batı modeli arabası ve kullanıl- mış Batı mallanyla Çek kızlan- nı tavlamak için sık sık Prag'a dökülen Hasan, artık Çek kız- lanndan yuz bulamamaktan ya- kınıyor, ama yine de ille de Pq diyor. Prag butun çelişkilerine rağ- men hâlâ Martina'nın gözleri kadar guzel kalmaya devam edi- yor, sabah sisindeki mistikliği- ni, günbatımındaki romantikli- ğini, sokak lambalarının ışığın- dakı cazibesinı ve erotızmını ko- ruyor. Prag geçmişinın yukuyle, geleceğinin ağırhğını bir arada yaşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle