Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 25 AĞUSTOS 1991
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
Devtet Meteoroloji İşleri Ge-
nel Mûdürlüğü'nden alınan
bilgiye göre, Doğu Karade-
niz sağanak yağışiı, diğer
yerter açık geçecek. HAVA
SICAKLIGI: Değişmeyecek.
RÛZGÂR:Kuzeyvebatıyön-
ierden hafif ara sıra orta
kuvvette esecek. Denizierde,
Akdeniz'de kıble ve lodos,
öteki denizierde yıldız ve
poyrazdan 6-7 kuvvetinde
A 34° 24° Otyartatar
A 27° 16° Edıme
Adıyaman A 37° 23° Erancafi
A 27° 14° immm
A 25° 12" Eskışehr
A 27° 11° Gaaarrfcp
A 32°26°Gıresun
Adana A 38°24°Manısa
A 30° 14° K Maraş
A 30° 15° Mereın
A 29° 9°Mu$a
A 27°13°Muş
A 38° 24° N<Cde
Y 25°19°Ordu
S J2_'<.-,- / | Helsmkı
^ ~-'1
^* Lenıngrad
saatte 27-33 deniz mili hızla esecek. Van Gölü'n-
de hava açık geçecek. Rûzgâr kuzey ve batı yon-
lerden orta kuvvette esecek, göl küçûk dalgalı
olacak.
Anteicya
Anlalya A 32° 25° Gumüştane ¥ 25° 19° Rıze
Artvın Y 24° 18° Haldân A 33°17°Samsun
Aydın A 34° 20° Isparta A 30° 19° Sıırt
Baııkesır A 28° 17° Istanbu A 27° 21° Sınop
Btıeak A 27° 15° Izmır A 31° 13° Sıvas
Bınool A 35° 20° Kars A 27° 10° TelotdaO
Bıtts A 32° 16° Kastamoocj A 25° 13° Iraljzon
Botu A 26° 10° Kaysen A 30° 14° Tünce*
Burea A 28° 16° Kı'ttan* A 29° 13° Uşak
CanaMae A 27° 19° Konya A 27° 17° Van
Corum Y 24° 18° Kûta/ıya A 28° 14° tajfi.
A 30° 19° Maatya A 35° 21° Zonouldak A 24" 18°
-"Ö.
:
* * ^ ^ tnııuiiu ^ yajmurtu ^ sısiı / ? kaic A-aç* B-Dulutlu G-gunesli K-kartı S-sslı Y-yaJmufiu
• Sam
Kahıre •
DUNYA'DA BUGUN
AmstBfdam A 26°
Araman A 37°
Atfu A 30°
A 36°
A 29°
A 30°
A 26°
A 27°
A 28°
A 26°
Baratona
Basel
Belgrad
Bertn
Bonn
Briiksel
Sudapeşte A 23°
Cenevre A 29°
A 37°
A 35°
A 40°
A 28°
A 32°
V 22°
A 32°
A 21°
A 28°
A 30°
C k l *
Duta
Frartrfuı'
Qme
Hdsma
Kahre
Koperfag
Kötn
Lclkoşa
Lmıngrad
Umd-a
Madrx)
Mlano
Montreai
Mosluva
Munh
New Yortc
Osk)
Pans
Prag
ftyad
Homa
Sotyi
Tel AMV
Tunus
VarVM
Veoedik
Viyaıu
Y 20=
A 23°
A 29°
« 27°
Y 22°
A 26°
Y 22°
A 26°
A 23°
A 40°
A 27°
A 26°
A 37°
A 25°
A 28°
A 30°
tashngton
Zuntı A 30°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ önceden hazır-
lanmadan ve bir no-
taya dayanmadan
anında yaratılan ve
icra ediJen müzik. 2/
Köpek... Muğla'nın
Köyceğiz ilçesi ya-
kınlannda ünlii bir
antik kent. 3/ Sod-
yumun simgesi...
Apartman sözcüğü-
nün kısa yazıhşı. 4/
Narçiçeği renginde
bir sils taşı... Uçu-
rum. 5/ Metrenin
kabul tarihi olan 1
Nisan 1931'e kadar yurdumuzda da
kullanılmış, 283 cm. tutannda uzun-
luk ölçüsü birimi... Danslı ve resmi
giyimli gece toplantısı. 6/ Kaynağı
mitolojik çağlara dayanan kirişli bir
çalgı... Reçinesi hekimlikte kullanı-
lan bir ağaççık. 7/ Saçı dökülmüş
olan... Japon lirik dramı. 8/ Dışarı-
dan gelip bir şeyde belli bir değişik-
lik yapan iş ya da bu işin sonucu...
llaç. 9/ Gökcisimlerinin oluşumunu
inceleyen bilim daü.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Tabanı üzerinde hareketsiz durmayıp sallanan. 2/ Ekono-
mik alanda kendi kendine yeterli olmaya yönelen bir ülkenin
rejimi... Bir nota. 3/ "Sedef su almayınca — i nisandan güher
virmez" (Fuzuli)... Nişan. 4/ Eski Türklerde deniz tannçası...
Hollanda Havayolları'run simgesi. 5/ Bir tarım aracı.. Parçala-
nn birleştirilmesiyle çeşitli şekillerin elde edildiği bir oyuncak.
6/ Ortadoğu'da bir göl... Boynuzdan ya da kemikten yapılan
şarap kadehi. 7/ Tarla sırun... Yabancı. 8/ Molibdenin simge-
si... Açıktan açığa, gizlemeden. 9/ Gökcisimlerinin konumları-
nı, devinimlerini ve yapısını inceleyen bilim dalı.
60YIL ONCE Cumhuriyet
Venizelos'un demeci
25 AĞUSTOS 1931
Bükreş'ten gelerek
şehrimizde bir gün ve bir
gece misafir kalan Yunan
Başvekili M.Venizelos dün
sabah gene Recel Karol
vapurile Pire'ye gitmiştir.
M.Venizelos dün sabah
vapurda kendisini ziyaret
eden Istanbul gazetecilerine
iktisadi buhran hakkında şu
mühim beyanatta
bulunmuştur:
"— İktisadi buhran bütün
dünyada devam etmektedir. Çok mühim olan bu meseleyi
halletmek için bütün milletler yekdiğerile anlaşmalıdırlar.
Şimdiye kadar ilk defa görülen bu beliyeden bir an ewel
kurtulmak için bütün milletler birbirlerine itimat ederek
bir çare aramalıdırlar. Bu meyanda Fransız - Alman ve
Fransız - ttalyan rekabeti bertaraf edilmeli, Rusya bütün
devletlerle anlaşmalıdır."
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Dinamizme inanıyoruz
25 ACUSTOS 1961
CENTO'nun davetlisi olarak
memleketimize gelen Pakistanlı ve
Iranlı gazeteciler Devlet ve
Hükümet Başkanı Cemal Oürsel
tarafuıdan kabul edildikten ve
kendisiyle bir müJakat yapıldıktan
sonra memleketlerine dönüşlerinde
gazetelerinde bunlan yayınlamış
bulunmaktadırlar.
Bu cümleden olarak lranda çıkan Cemal Giirsd
Tkhran'ı Musavver gazetesinde Süleyman Anuşırevani
imzasıyle yayınlanan yazıda Başkan Gürsel'in şu sözleri
yer almaktadır:
"Bizim Iran, Türkiye ve Pakistan olarak bir çok ortak
dertlerimiz vardır ki, bunlardan bazüarı birinci derecede
önemlidir. Bazılan daha az önemlidir. Bu müşkülleri ve
dertleri vuku bulmakta olan bozucu hareketler ve
sabotajlar karşısında ortadan kaldırmak zordur. Fakat
imkânsız değildir. Biz çalışmakla ve işbirliği yapmakla
müşküllerimizi yenebiliriz."
General Gürsel bundan sonra ortak meseleler olarak
siyasi, iktisadi, içtimai güçlükJerden söz açmış ve din
konusunda da şoyle demiştin Islam dini ileri, yapıcı ve
dinamik bir dindir. Ama şimdiye kadar dinin gerçek
emirlerinden halkın bilgisiz ve habersiz bulunması
Müslüman milletlerin tembel, hareketsiz ve işsiz
kalmaiarına sebebiyet vermişti. Kaldı ki cahillik,
tembelük, bareketsizlik ve gerilik Islam diniyle uyuşmaz.
Biz ki hareketle ilerleme arzusundayız ve dinamizme
inanıyoruz. Bu hususta bir reform yapmalıyızî'
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Gorbi uyardı
25 AĞUSTOS 1990
SSCB Baskanı Mihail Gorbaçov, Irak Devlet Başkanı
Saddam Hüseyin'i uyararak Kuveyt'i işgaline son
vermemesi halinde, Irak'a karşı BM Güvenlik
Konseyi'nde alınabilecek askeri önJem karannı
destekleyebileceklerini bildirdi. AA'mn Sovyet Resmi
Haber Ajansı TASS'a dayanarak bildirdiğine göre
Gorbaçov dün Saddam Hüseyin'e gönderdiği mesajda
ülkesinin Kuveyt'in Irak tarafından işgalini uluslararası
hukukun açık bir ihlali olarak gördüğünü yeniden
vurguladı.
DÜZELTME
• Direniş 23 Ağustos 1991 günü "Konuk Yazar"
kösesinde yayımlanan Genel Başkanımız İbrahim Eren'in
"Direnişin Ardından" başlıklı yazısının 2. paragrafında
cümlenin doğrusu şöyle olacaktır: "lşten çıkarmalann
son dönemJerdeki belirgin özelüği toplu sözleşme sonrası
tensikattır. Böylece toplu iş sözleşmeleri gerçekte
imzalandıklanndan daha düşük koşullarda
uygulanmaktadır." Yazının 9. paragrafında yer alan
1988 ifadesinin doğrusu 1986 olacaktır. Yine yazının 10.
paragrafında yer alan yüzde 50 ifadesi yüzde 58
olacaktır.
TARTTŞMA
tstanbul Fesövali ve Geleneksel Sanatlar
Üzücü ama görünür gerçek, klasik Türk musikisinin bugün
artık toplumsal kimliğimizin bilinçlenme aracı olamadığı ve
bu bilincin paylaşımında rol oynayamadığıdır.
Geçen günlerde, 19. Lluslarerası İslanbul
Festivsdi'ni geride bıraktık. Külturel haya-
tımızın karmaşasında, dolaysız ve mesajı
olan iyi örneklerden oluşmuş bu organizas-
yon bir umut ışığı, bir derin nefesti.
Ülkemiz, insanlann kentsel-kırsaJ, ulusal-
uluslararası değerler arasına sıkıştınlarak
tercih durumunda bırakıldıkları, yani çö-
züm olarak çözümsuzlüğün sunulduğu
uzun bir geçiş dönemi yaşadı, yaşıyor. Top-
lum, geleneksel ve daha yeni değerlerin kar-
şılığım gerçek hayatında giderek bulamaz
hale gelince, bir bireşim yaratmak zorunda
kaldı. Ve doğrusu, 'yeniden uretim' yolu da
apaçık olan bir sonuç elde etti. Bu üretime
süreklilik sağlay'an koşullann oluşumuna ise
halen, eğitim sisteminden tutun iletişim po-
litikasına, ekonomiye, kültür ve sanat yak-
laşımlarındaki ideolojik boyutlu himayeci-
liğe kadar birtakım döngüsel yaklaşımiar da
katkıda bulunmakta.
Bu açıdan İstanbui Festivali; bir üst kül-
tür yaratmak bir yana popüler kültürün alt
kültürle örtüşmesi sonucunu getiren
'dayatma' kültür politikalarının
'hükümfermâ' olduğu bu ortamda, izieme
şansı olanlar için bir olanaktır. Ellerindeki
kitle iletişim olanaklarını özensizce ve 'ma-
gazinel eğilimli tüketid bir yıgın' yaratma
yolunda kullanarak insanlara 'bir şe>l«r bil-
dJkleriıu vehmettiren' yüzeysel ve biçimci
yakJasımlann sahipleri, gerçek kültür ve sa-
nat eserlerine hem de 'halka hizmet' adına
pek sıcak bakmamaktadır. Işte festival, hem
ulusal hem de uluslararası müzik örnekleri
boyutunda giderek zenginleşen içerigi ile bu
yaklaşıma alternatif oluşturma islevini de
üstlenmektedir.
Festivalin oldukça geniş bir yelpazesi olan
Geleneksel Sanatlar bölümünde dikkati çe-
ken bir olgu vardı... Bu bölumde klasik
Tttrk müriği'nin gelişim sürecinde ve sözel
yapısı dahilinde 'nakil' görevini üstlenmiş
olan amatör dernek koroları, profesyonel
topluluklar ve gelenekten hareketle yeni bi-
çim ve yapı arayışlan içinde olan gruplar bir
arada yer almıştır. Yukanda çerçevesini çiz-
diğimiz külturel ortam içinde bu yeni yö-
nehşlerin izah ve irdelemeye gereksinimi var-
dır. Bu ture beğenisi oluşan ve sayıca gide-
rek artan bir dinleyici kiüesinin varlığı yad-
sınamayacağı için yöneltilecek her eleştiri ve
önerinin yapıcı etkisi olacağı kuşkusuzdur.
Bu çalışmaiar tartışılmalı ve 'Geleneksel
Sanatlar' bölümünde yer almayı hak eder
olmahdır. Doğallılda, bilimsellik koşulu ile.
Çünkü bilimsel temele oturmayıp sadece
'farklı olma' arzusundan doğan bir yakla-
şım belki ilginç, belki kalıcı da olabilir ama
'miiziıSin keodisine' ne getirip ne götürdu-
ğü konusundaki tartışılırlığı saklı kalır.
lyimser bir makro bakışla bütün bu ara-
yışlar kendi kültür birikiminin farkmda
olan sanatkârların güncele karşı duyduğu
sorumluluk duygusunun izdüşümleridir.
Kökleri Tanzimat'a dek dayanan zihinsel
mücadeleler ve değer çatışmalan, 'ortak bir
söylem' elde etmek adına sanatkârlarda
böyle biçimlenmektedir.
Uzücü ama görünür gerçek, klasik Türk
musikisinin bugün artık toplumsal kimliği-
mizin bilinçlenme aracı olamadığı ve bu bi-
lincin paylaşımında rol oynayamadığıdır.
Bununla beraber, tarihi ve estetik değerle-
rimizin vazgeçilmez bir şubesi olan Türk
musikisinin olabildiğince rafine bir reper-
tuar ve iyi icralarla insanımıza sürekli su-
nulması ulusal bir gerekliliktir. Ancak bu
sunum titizlikle gercekleştirilmezse, Kante-
mir'in 17-18. yüzyılda müziğimiz için söy-
lediği 'ilmiyl/mühmel, ameliyle miıbtezel'
tanımına layık olmaktan öte>e gidilemez.
GÖNÜL PAÇACI
tÜDK Törk Müziği Sanatçı Öğretim
Elemanı
Sinema • Tiyatro • Gösteri
ANKARA NOTLARI
MUST4FA EKMEKÇİ
Nadir NadiVe Ozeleştiri..j
Son "Ankara Notlan"nda, Nadir Nadi'yi arlatırken, "Her yazı-i
sında ince bir gülmece öğesi, bir iğne kesinlikle vardır" demiştim.;
"Gülmece öğesini tümcelerine yerieştırememiş kişinin yazdıklan kc
lay okunmaz! Nadir Nadı yazısının ustasıdır."
Nadir Nadi gazetecı olarak önce ığneyi kendine batırmasını bil-;
miş bir kişi. 1954 seçimleri öncesı Adnan Menderes'in has adami;
zaman zaman bakanı Mükerrem Sarol, bir gün Nadir Nadi'ye şoy-!
le der: ;
— Bak Nadir'im, başbakan senı düşûnüyor. Yakında Yakup Kadri'
emekliye ayrılacak. Onun yerine istersen seni büyükelçi olarak,'
Bern'e gonderebilir. ;
Nadir Nadı anlatıyor, "Olur Şey Değil" yaprtında şimdi dinleyin: <
"Bu öneriyi Mükerrem Sarol damdan düşer gibi yaprnamıştı. An-'
kara Palas salonunda yanm saatten beri konuşuyorduk. 1954 mil-;
letvekili seçimlerine az bir zaman kalmıştı ve DP örgütünde gorevii.
bulunan Sarol partısinin üstün başarısı uğruna canla başla çalışı-;
yordu. Benımle görüşmesi de herfıalde Cumhuriyet'i yanlanna çek-'
mek istedığinden kaynaklanıyordu. O sıralar Cumhuriyet muhalif!
değil, Atatürk ilkeleri ışığında tam anlamıyla bağımsız bir gazete-i
ciydi. CHP'nin o zamanki hırçın tutumunu beğenmemekle bırlikte;
demokratik bir hukuk devleti düzeninde bunu olağan karşılıyor.i
DP'nin hırçınlığa karşı hırçınlıkla karşı çıkmasırtı doğru bulmuyor-l
duk. Böyle birtutum, rejimi ve ülkeyi çıkmaza sürüklerdi. Yaptığı-;
mız, iktidar partisi yöneticilerini uyarmaktan öteye geçmiyordu.ı
Tutumumuzu belirtmeye yarar düşüncesiyle buraya o sıralar Cum-i
huriyet'te çıkmış yazılarımdan birini (11 Mart 1954 perşembe gün-|
lü yazımı) aktarıyorum..." |
Nadir Nadi, o yazısını aktardıktan sonra özetle şoyle diyor: ,
"Durumu herfıaide Mükerrem de biliyordu kı bana gazete ile il-|
gilı en ufak bir imada bulunmadı. Zeki, konuşkan. gırgın bir arka-j
daştı Mükerrem. Şeytan tüyü var derler ya, ıste öyle biriydi. Çoktandır:
karşılaşmadığım için bugün de bu huyunu değıstirmediğini sanryo-j
rum. Bana DP'nin yaptıklarından söz etti. Gazete olarak Cumhuri-
yet'ten hiçbJr yardım da istemedi. Yalnız söyleşimizin sonunda o-,
elçilik konusunu şoyle bir ortaya attı. |
llgilerine teşekkür ettim. Elçilikte falan gözüm olmadığını, biz gö->
revımizi ülke çıkarlarını her seyın üstünde tutarak yürütmeye çalış-
tığımızı, DP'nin başarılarının bızı ancak sevindireceğıni söyledim.j
Aynldık..." |
Nadir Nadi onun başlangıcını, kulislerıni, söylentılerini uzun uzuni
anlattıktan sonra şunları yazıyor: (
"Bu gibi düşlerin arada bir içimı gıdıkladığını burada açıklarken,
bir dürüstlük görevini yerine getiFmekten başka bir amaç gûtmedı-l
ğime herhalde inanırsınız sanırım. Hepimız insanız Zayıf anlarımız'
da oluyor kimi zaman. Düş kurmak elbefte bir zayıflık belirtisı sayn
lamaz. Zayıflık esas görevini unutup düş uğruna kendini tutamayıp'
akıntıya kapılıvermektır. Mükerrem'in önerisini geri çevirmekle ki-J
şiliğimi ödünsüz koruyabıldiğime inanıyorum. Ama yine de bir iç he-,
saplaşması yapmaktan kendimi alamayacağım.
Bana Bern elçıliğinı önermiştı. isvıçre ıse benım hiç hoşlanmadı-
ğım ülkelerden biriydi... Bern büyükelçıliğıne rahatça hayır dedim..
Ama Viyana, Paris, Roma gibi hoşlandığım yerlerden birini öner-|
seydi ya da "nereyi istersen başbakan seni oraya atayacak" de-j
^m^^m^^m^^^a^^m seydı acaba kolaylıkla hayır yann
tını verebilir mivdim? '
146 97 38 • 132 64 26
Şi»lı StTE (1476947) 11 00 "3 30-16 00-18 45 21 3C
Beyojlu SİNEPOP 1143 70 71) 12 00-'4 ı5-'6 30-1845-Sl QC
Ç.taş ŞAFAK 2 (516 26 60) 11 00 '3 30-16 00-18 3C-21 00
Ankara KIZILIRMAK (118 83 23) 2 HAFTA
SlTt »e ŞAFAK Sinennları son sıslem KLİW* ile yenilenmlştir
Bir Milos Forman Filmı
MOZART'ın 20ü. yılı
şerefine S Oscarlı
AMADEUS
K»dıH6y AS (336 00 50)
12 00-15 CO-18 00-21 00
Yılmaz Güney Anısma
SİLAH ve
NAMUSÇ Uş ŞAfAK-4 (516 26 60)
12 00-14 15-16 30-18 45 21 0C
EGE Ş A R K I U R I
KÜCAKLAŞIYOR
24 Ağustos 1991, saat 21.00 Efes Antik Tiyatro
27 Ağustos 1991, saat 21.00 İstanbui Açık Hava Tiyatrosu
Bitgi için: I4o 04 47 •istanbui / 21 60 71 22 23 94 itzmir)
Bilttııtifyerleri.lSTANaUL Gı!lerıı|Daııı;:nıla
Bey[>gLMu<loCo'!ect oc»Mec;ı!ıfeiöv M.Jo • Rumt iCıddts
Müdo • Sı;anu^! MndoCoilcctLcn ^ BahtrıyvMudo * Suadcye MudoCollectıoovEfnkdvMuâcCheveıgnoB" Sıjdll
Cıddci'MuıloNafNıt'VıktıırıiBiTıksıın^VıkkonaıSıııdıreklZMİI Vıttmai'KordoüMudo'Ii-s uki.M-:;.-
> KUŞADASI Mado • BODtUM M,Jo lıair Eftı Antik Tlyılra'dtkl kooıtr Içlo olobiı rtıtnuyott: 22 36 02
0 EGESERAMIK 'in lcatkılarıyla, Ege Kültür Vakfı'nın bir hızmetı...
ALEC BALDVVIN KIM BASINCER.
/ • ' •
her erkegın o r zaafı wa'd r
' Charte) •'ea" unn
sanşındı guzödı ve
•EVET-
cemeye bayılıyoroL
^NI'KAHTHE ^APPTING M«N'
hro4kı EMEK (144 U 1»
t Kjdıköf REKS (336 01 12)
I ÇUf $AFAK (516 16 m
j AntanAKUN (117 76 M)
| lırnlf İZVİR (21 43 (1)
12 00-
20C
10O-
2 15-
2 15
4 '5-
3 » -
4 30-
* 30
16 30-1
16 30-'
16 3O-!
8 45-2
B45-2
B3O-2
1645-1900-21
16 45-13 00 2
Hafuya Bakrkdy 74 Sinvnmında
SOYUNUHVE
SİLAHINIZA
SARILIN!
Lesiie Nielsen Priscilla Presley
5162660 MiXH3306aj1«aJ'1«
STANDARD FİLMCİLİK
JULIA ROBERTS
Pretty VVoman'ın unululmaz yıldızı yine aşık oldu...
Yön: Donald Petrie
Şişli KENT 2 (141 62 03) 12 00-1415-16.30-1845-21 30
DÜNYA SİNEMASI 149 93 61-152 01 62
Yönetmen: Pat O'Conner
Bir İRA Militamnın trajik aşk öyküsü
12.00 -14.1 S-16.30-18.45-21 00
ŞİŞU BELEDİYE BAŞKANUĞIKATKILARIYLA
HARBİYE AS SİNEMASI
Kitap Sergisi • Toplu Film Gösterisi
23-29 Ağustos 1991
CUMHURİYET KİTAP KLÜBÜ - İFA -
AS SİNEMASI Sunar :
25 Ağustos Pazar MEPHİSTO/sluan Szıbo
Z6 Apuslos Ptesi TANGOLAR/Fernjndo Solanas
27 Ağustos Sah B E N İ M G Ü Z E L
ÇAMAŞIRHANEM/SFrears
28 Ağustos Çarş E R K E K L E R / O o r i s Dorrıs
29 Ağustos Pers. AĞIT/Zollan Fabri
Seanslar 12.OO-14.13-16.30-1 &4S-21.30
147 63 15
BEYOĞLU ve SİNEMA ŞÖLENİ 5
SlnemamBda kllma vardır. 151 32 40
ULUSLARARASI FESTİVALLERDE TÜRK SİNEMASI
23 Ağustos Cuma ANAYURT OTELİ
Yon- Omer Kavur
24 Ağustos C.tesi PEHLİVAN Zek, Okten
25 Ağustos Pazar KARARTMA GECELERİ
Yon Yusuf Kurcenlı
Seanslar: 12.OO-1 4.15-16.30-19.00-21.1 5
NOVA BARAN SİNEMASI
26 Ağustostan itlbaren
Jack
London
Vön:
KmıdnJ
Kleiscr
•h
'J
12 00-14 30-17 00-19 30-21 45
1*O 35 5© \C -ıera-na eğıence rr>erkezı^Ş şi
REKLAM FİLMİ DAGlTIMINDA
FİDfl
FîLfTI149 50 33
Sinema
Tiyatre
Gösteri
Duyurularınız if
146 97 38
132 64 26
RUMEÜ
HISARI
KONSERLERİ
22 Ağustos - 1 Eyliil
Saat 21:15
Rumelı Hisan Gışesı. Tel 157 75 50
Bostancı Gosterı Merkezı. Tel. 384 72 10
Vakkorama Taksım. Tel 151 28 88
Vakkorama Suadıye. Tel: 350 87 42
M9IT
PflOOUCTION
MOOA SİNEMASI 337 01 28
MET FİLM SUNAR
İSTANBUL DA İLK DEFA
ALPACINO/
NASTASSIA KINSKI
REVOLUTION
Seanslar 12 00-14 15-16 30-19.00-21 30
26 Ajs lın ıtıbven Bıkırkoy KARYAdı
HARBİYE AS 1 FRANSIZ FİLMLERİ
147 63 15 HAFTASI
2i Ağjstos PENCEREDEKİ KADIN
Oyr Farnv Ardanî-3erard EJepardıeu
25-26 Ö L D Ü R E N Y A Z (L ete M«jrtner,
Aûustos Oyn isfibeı e Aö anı
27 Ağustos S O N M E T R O
Oyn Cathenra Deneu^e-Gerara Depardı«u
28 Ağustos K O R K U N Ç Ş Ü P H E Oyn Hony Schne.der
29AğüStos Y E R A L T I Suov.ay
Oyn 'sabelle Ad)an -Chnstopher Lampert
0OSÎUC1
LEVENT OYA
KIRCA BAŞAR
GÜNDOĞARKEN
GEREGI
DÜŞÜNÜLDÜ
Yazan :Muzaffer Abayfıarı
Ymr.az Ertîogîîn
YönetenîLeverİ Kırca.
Siz Mtaık.S'jûnd.oğarke-n.
Kareoprafıî^aıt Sokr.er.
5es.ısık! Stıras
SON OYUN
20 -25 Ağustos Saat: 21.00'de
Bıiet Satı. Yeılen
BoMana Ck*ten Merken. 1U 364 72 10
VıttOTmı Tıksun. Tel 131 28 88
V.ttonır.J Suadıye Tel 350 87 42
Kendimi bir yargıç dürüstlûğüy-<
le ölçüyorum ve ne yalan söyieye-'
yim bir türiü kesın bir karara
varamıyorum. Belki peki derdim,
belki hayır derdim. Hayır deseydim,
içim sızlayacaktı, eveJ deseydim'
sonradan çok çok pişman olacak-!
tım. Ne diyelim? Kentlerimiz ara-J
sında yolcu taşıyan kimi
1
otobüslerin arkasında yazılı oldu-!
ğu gibi "Tannnın dediği olur" mu|
diyelim?" >
Nadir Nadı, Adnan Menderes,!
Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polat-;
kan'ın asılmalanna karşıdır. Amaı
bunu yazılarında yeterince işleye-î
mediğı için üzüntüsünü belirtiranı-
larında. Sağa sola başvurup
asılmaları önlemeye çalışmıştır,
ama bunu yazılarında yeterince j
yapmarmşbr. Nadir Nadi şöyle der:
"Ne de olsa ben o zaman yan-
lış davrandığımı şimdi açıklamayı
görev biliyorum. El altından çalışa-
cak yerde, dınlenmeyeceğimi bile
bile siyasal tutumları yûzünden.
1
?- j
sanlan ölüm cezasına çarptırm j \
nın doğru olmadığını yazmatıydım. i
Yapamadım, hata işledim." ]
Nadir Nadi'nin bu özeleştirisi, J
onun erdemi değil midir? 1
Nadir Nadi'nin cenazesi, per-ı
şembe gûnü Bebek Camisi'nden!
kaldırıldı. Bebek Camisi'nin avlu-
su, yanları nasıl da kalabalıktı. Ca-'
minin karşısındaki kıyı kahvesi de!
öyle. Başaran anlattı. Nadir Nadi;
bu camiyi çok beğenirmiş. Gelip •
geçerken, "Ne güzel cami" der-]
miş. Nadir Nadi'nin cenazesi, o|
nedenle Cağaloğlu'ndan buraya
getirilip namazı kılınmış. Cenazei
Bebek'ten Edirnekapı gömDtlüğü-;
ne gidecekti. Sordum: !
— Edirnekapı gömütlüğü nere-'
de? ;
— Edirnekapı'da! 4
Başka sormadım artık, "Edirne-'
kapı nerede?" diye de sorulur mu?!
Bebek'te, Nadir Nadiler, ilhan;
Selçuklar, Akbulutlar, Andaylar, •
Torunlar, perşembeleri, "Filiz" lo-!
kantasında öğle yemeği yerter,;
söyleşirlerdi. Bir kez ben de katıl-'
dım, bir istanbul uğrağında. En az !
on beş yırmi kisı vardılar. Yemeğin ;
amacı, Nadir Nadi'nin dostlannı bir
araya getirmek, biraz hoşça vakit!
geçirmekti. Son birkaç aydır p^ ;
sembe yemekleri yenmiyordu, â,â <
verilmişti. Nadir Bey saynydı... ',
Ölmeseydi, iyi otsaydı 0 gün R-1
liz'e gidilecektı ne bileyim! 1
Eski Cumhuriyetçi Muammer!
Tuncer'in arabasıyla, Mehmed Ke- J
mal, üçümüz Edirnekapı'ya gittik. <
Edirnekapı'ya ilk kez gidiyordum.,'
Sotda Recep Peker'in gömütü var, ;
sağda daha ötede Hasan Rıza So- ;
yak, gömüt taşlanna bakıyorum. !
Edirnekapı'dan Muazzez Mene-:
mencioğlu'nu da alıp döndük. Me-
cidiyeköy'de "Sedir" diye bir '<
lokanta biliyormuş Muazzez, ora- '
da oturup ıçtik! Nadir Nadi'yi ko-
nuştuk. Hepimizin onunla ilgili
anıları vardı kınk dökük... !
Rakı, peynir, kavun söyfedik ma- ,
saya; ne demiş bektaşı Tanrı'ya?
— Rakıyı yasakladın, güzel! O
zaman peynirte kavunu neden ya-
rattın? 1
Gazetecilik okullannda, gazeteci ,
adaylarına ilkin gazetenin kendi
kendini eleştirebilmesi, özeleştiri
yapabilmesı öğretilmeli. Oysa öy-
le bilinmiyor. Gazetecilik yalnız
eleştiri yapmak sanılıyor. Iğneyi .
kendine batırmayınca da çuvaldız ;
yerini bulmuyor ;
Nadir Nadi'nin yazılan gazeteci-
lik okullannda okutuluyor mu bil-
miyorum. Okutulmalı.
Gazeteciliğin öbür usstaları da.
Birinın yazısını okudum, Nar V ;
Nadi üstüne ölümünden sonra •
yazmış. Sözüm ona, karalamak is- '
temiş. isteyebilir. Biraz kurcala-
dım, meğer vaktiyle Cumhuriyet'e
girmek istemiş de ahnmamış mı ne
olmuş? ;
Nadir Nadi'nin cenazesinı izler- 1
ken üzgün filan değildim Ölüsü, '
dirisinden güçlüyse bir insanın, ;
ona üzülmek gerekmez. Yaşamın-
da yapacaklarım gerçekleştirmiş
olanlan üzmek neden? Onların
yaptıklanna sahip çıkılsın yeter!