Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AĞUSTOS 1991 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN
Devtet Meteoroloji işleri Genel
Mûdürtüğü'nden alınan bilgiye
göre, yurdun kuzey kesimlerı
bulutfu. Karadeniz, Iç Anadolu
1
nun kuze^oğusu ile Doğu Ana-
dolu'nun kuzeyi yer yer gök gû-
rültûlü saganak yağışlı ötekı
erler açık geçecek. HAVA Sl-
JAKLIĞI: Yurdun kuzey kesim-
lerinde biraz azaiacak, diğer yer-
lerde değişmeyecek. RUZGAR:
Yurdun kuzey kesimlerinde ku-
zey, diğer yerierde güney ve bat
yöntefden orta kuvvette esecek.
Adana
Adapazan
Artıyaman
Myon
AJn
Aniora
Antakya
(kntalya
Anvın
A 34" 24° Oiyartakır A 38° 23° Mamsa
A 28° 17° K.Maraş
Y 30° 17° Mersin
Y 26° 14° Mujta
A 27° 14° Muş
A 37° 25° N & e
Y 25°20°0fdu
A 34 24 Oy
A 26° 19° Edime
A 38°2S°Erancan
A 2ff= 15° Eraınım
Y 26° 15° Eskış«hlr
Y 28° 16° Gaztantep
A 31°2e°<Sr«s<m
Denizlerde. Karadeniz. Marmara ve Ege'de yıldız ve
poyraz, Akdeniz'de kıble ve lodostan 3-5 kuvvetinde
saatte 10-21 deniz mıli hızta esecek. Van Gölû'nde ha-
va, açık geçecek.
Bitecik
Bmgöl
BıtJs
Bohı
Burea
Çanaktale
Çonım
BenOı
A 312e<Sr«s<m
A Î2° 21° Gümüştane Y
Y 22° 18° HaHdri
A 33° 19° IsparB
A 27° 19° Isanbul
A 26°M°tzro
A 34"20°Kare
A 34° 20° Kasomonu
Y 25° 15° faysen
Y 27° 17° Kırtdareli
A 28°20°Kooya
A 26° 13° Küüfiya
Y 31» 20° Malatya
33°20°Samsun
31° 16° Siirt
27° 19" Sinop
32°22°Sıvas
O
25° 14° Tratam
29° 11° lıncei
28°17°Uşak
30° 17° Van
27° 14° Yozgat
33°2O°Zonguldak
A 33° 21°
A 36° 22°
A 31° 26°
A 33° 20°
A 33° 18°
A 28° 14°
Y 25° 20°
Y 24° 20°
Y 25° 19°
A 36° 27°
Y 25° 18°
Y 26° 16°
A 27° 17°
Y 24° 20°
A 33° 19°
A 29° 16°
A 29° 17°
Y 24° 13°
Y 24° 18°
ı DuluOu ' yajmurlu u^ ssk K as\> A-açık B-buluOu Gs)üne$li K-kjrtı S-sısk V-yaJmudu
DÜNYA'DA BUGÜN
Kahire*
Vtoshngton
Zûrih Y 29°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ XX. yüzyılda or-
taya çıkan ve şıirde
sözcüklerin anlam-
lanndan çok ses de-
ğerlerine önem veren
edebiyat akımı. 2/
Bıkkınlık... Yankı.
3/ Altın ve gümüş
islemeli bir tür ipek
kumas... Hile.4/ "Ir-
landa Cumhuriyet
Ordusu"... Ağır bir
yükü kaldırmak için
kullaıulan aygıt. 5/
SSCB tarafından fır-
latılan ilk yapma uy-
du dizisine verilen ad. 6/ Çok hafıf
maddelerden yapılan ve hava akım-
larının etkisiyle kendi kendine salı-
nan soyut heykel. 7/ Yanlış ve yersiz
düşünce. 8/ özgü... Neonun simge-
si... "Bıvlada bir sayı. 9/ Kale hende-
ği... Bir çeşit susamsız, kalın ve yağ-
k simit.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Işsizlik yaratacağı korkusuyla ma-
kinelerin tahrip edilmesi akınu...
Derviş selamı. 2/ Eskilere göre dünya atmosferinin ötesindeki
boşluklan dolduran akışkan... Tellı balıkçıl. 3/ Yaltaklanma. 4/
Hücre yapısında bulunan ve proteinlerin oluşturulmasında
önemlı rol oynayan asit grubunun kısa yazılışı... Bir tarikat ya
da sanatın ilk kurucusu. 5/ "— bâde güzel sev var ise akl ü şuu-
run / Dünya var imiş yâ ki yoğ olmuş ne umurun" (Ziya Pa-
şa)... Şiddetli ağn ve özellikle omuz ağrısı. 6/ Arka, geri... Ha-
vadaki su buharı. 7/ Aslı pikrik asit olan patlayıcı bir madde.
8/ Türkçede ilgi adıh... Akıl. 9/ Kaş kemerinin altına sıkıştın-
iarak kullanılan gözlük camı... "Aşk derdiyle hoşem — çek
ilâcımdan tabib / Kıltna derman kim helâkim zehr-i
dermanındadır" (Fuzuli).
30 YIL ÖNCE CumhuriYel
Biraz düşünseler
24 AĞUSTOS 1961
Devlet ve Hükümet Başkanı
Orgeneral Cemal Gürsel geçen
akşam Florya köşkünde
gazetecilerle konuşurken
"Demokrat Partinin memlekete
yapüğı en büyük kötülüklerden biri 1
orduyu ihtilale zorlaması olmuştur"|
dedi. 27 Mayıs hareketinde görev
almış birçok komutaıüardan da
bjeftzer şözler dinlediğimiz için Nadir Nadi
yukanki düşünceyi ordumuzun tümünün benimsediğlnî
göğsümüzü gere gere söyleyebiliriz.
Türk ordusu, beğenmediği bir hükümeti devirip kendi
keyfine göre bir başka hükümet kurmak gereği ile
<'şaklanmamıştır. Türk ordusu, gericilik yanşında
uv urumun ta yanına vanldığı^yönetimde meşruluk dışma
cıkıldığı ve milli irade hiçe sayılarak anayasa ilkeleri
temelinden çiğnendiği için son çare olarak öz varlığım
ortaya atmış, Cumhuriyeti kurtarmak amaa ile harekete
geçmiştir.
Bugün yurdumuzu yeni diktatörlük serüvenlerine karşı
koruyacak en büyük güven, Türk ordusunun ilk
gündenberi politika dışı kalmak hususunda gösterdiği açık
eğüimdir. Milli Birlik Komitesi bu maksatla kurulmuş,
sivil hükümet bu maksatla işbaşına getirilmiş, Kunıcu
Meclis bu maksatla seçilmiş, Anayasa bu maksatla
haarlanıp halkoyuna sunulmuş, nihayet, 15 ekim
seçimleriyle geçici yönetimin son bulmasına bu maksatla
karar verilmiştir.
27 Mayıs devrimcileri bu asil kararlarmı şimdiye değin
türlü engelleri yenerek başarı ile yürütmüşlerdir. Şimdiden
sonra da aynı gayretle cabsarak Atatürk rejimini hep
özlediğimiz norraal gelişme düzeyine kavuşturacaklannı
umuyoruz.
Bu arada gönül isterdi ki bütün siyasal partilerimiz gerçek
yardımalar olarak devrim yönetiminin yarubaşında yer
alsınlar ve hiçbir art düşünceye kapılmıyarak canla başla
rejimi normaİleştirme çalışmalanna katılsınlar. Bu
konuda,, özelljkle yeni kurulan partilerin iyi bir yol
tuttukları söylenemez. Tersine, devrim yönetiminin temiz
niyetlerine çelme takmak istiyen en karanük gayretlere
daha ziyade bu yeni partilerin saflannda rastlanmaktadır.
Hiç bir siyasal kurulun tüm varlığını suçlandırmak
aklunızdan geçmez. 1yi ve kötü niyetli insanlar her
toplulukta serpiştirme bulunabilir. Yeni kurulan partilerin
s.,vTimlulan arasında da memleketin yükselmesini amaç
bilen temiz yürekli vatandaşlar bulunduğuna eminiz.
Fakat oy kaygusu uğruna bu vatandaşlann zaman zaman
yanlış yollara saptıklannı, sağduyuya aykın söz ve
davranışlardan kendilerini alamadıklarını da görüp
duruyoruz. Gerçi, ancak seçimle işbaşına gelinen
demokratik rejimlerde oy kaygusunu bütün bütün hiçe
saymaya imkân yoktur. Bu hususta gerektiği zaman
derece derece bir takım tavizlere girişildiği, tutulmıyacak
vaadlere kalkışüdığı da görulür.
Yeni partilerin temiz kadrosunu yanıltan da bu oy
toplama kaygusu olmalıdır. Liderler şöyle düşünebilirler:
Yurdumuzda partisiz kalmış şu kadar vatandaş var.
Geleneklerine saygı göstennek, gönüllerini almak suretiyle
bunlann oylannı kazanıp güçlenebiliriz. Sonra, yavas
yavaş onlara kendi fıkirlerimizi aşüanz.
Ne var ki, yeni partilere sızan düşük kuyruklan da aynı
taktiği liderlere karşı kullanmakta, onlara alkış tutup
başlanndan eksik olmamalannı dilerken, yann ilk fırsatta
onları nasü devireceklerini hesaplamaktadirlar.
Yeni partilerin davranışı bu bakımdan insanı
düşündürüyor. Hayrete değer bulduğumuz bir nokta, iyi,
ya da kötü niyetli olsun, sorumlu partililerin bu
davranışlariyle yurdumuzda kurulmasını özlediğimiz
normal rejimi geciktirmekten gayri bir sonuç elde
edemiyeceklerini bir türlü anhyamamalandır. Farzediniz
ki kuyruklar seçmen vatandaşı kandırdılar da yann
istedikleri ekibi iktidara getirdiler. Bu takdirde ne
olacaktır? Düşük devir bütün haşmeti ile antidemokratik
ve gerici iaaatma bıraktığı noktadan devam etmek
imkânına mı kavusacaktır? O zaman 27 Mayısı
yaratanlardan hesap sorulmak mı gerekecektir?
Cmnhuriyeti kurtarmak, onu serbest seçimler sonunda
iş> -ışına gelecek iktidara devretmek amacı ile kelleyi
koltuğa alanlar ve onlann temsilcisi olduklan ordu,
cumhuriyetin bir daha boğazlanmasına seyirci kalabilirler
mi? Böyle bir düşünce akla ve mantığa sığar mı?
Kendilerini bu gibi hayallere kaptıranlara tavsiye ederiz:
Biraz realist olsunlar ve 27 Mayıstan beri yurdumuzda
olan biteni tahlil süzgecinden geçirmek zahmetine
katlansınlar. O zaman milleti Atatürk'ün çizdiği yolun
dışına sürüklemek istiyenlerin daima hüsrana
uğnyacaklarını anlıyacaklar ve belki doğru yolu bulmak
imkânına kavuşacaklardır.
NADtR NADİ
TARTISMA
'Adalar'da Motorlu Yök Aracı 50 Senedir Var
Yaz ve kış mevsiminde Adalar'da oturan insan sayısı
artmıştır, oturan nüfusun yük taşımacılığı ihtiyacı at ve eşekle
karşılanamaz olmuştur.
Saygın gazetenizin 16 Ağustos 1991 ta-
rihli TarOşma Köşesi'nde Prof. Asun Mutlu
imzası ile yayunlanan yazıyı dikkatle oku-
dum.
Cumhuriyetin ilk yıllanndan itibaren
Adalar'ın cazibesi artmıştır. Bizans döne-
minde sürgün yeri olan Adalar, cumhuri-
yet dönemimizde sefa, eğlence ve tatil bel-
desi olmuştur. Yerli ve yabancı turistin zi-
yaret ettiği turistik bir ilçe olmuştur. Yaz
aylannda eşekler, Adalar 'ı ziyaret edenle-
rin nostaljik anılannı tazelemek, gençlerin
de tur yapmak için bindikleri sevimli hay-
vanlar olarak halen belediyemizce korun-
maktadır. Yine Adalar'ın simgesi fayton-
lar desteklenmekte ve korunmaktadır.
Her nedense zaman zaman bazı politika-
cılar eleştirecek başka konu bulamadıklan
için faytonlan politik malzeme yapmaktan
çekinmemekte faytonlar kaldınlıyor şama-
tası yapmaktadırlar.
Yaz ve kış mevsiminde Adalar'da oturan
insan sayısı artmıştır, oturan nüfusun yük
tasımacılığı ihtiyacı at ve eşekle karşılana-
maz olmuştur. Zira topografik yapısı ge-
reği Adalar'ın yolları diktir. At arabalan
bu yollara çıkamamaktadır. Aynca 200'ü
bulan yük arabasına rağmen yük taşıma ih-
tiyacı karşüanamadığı gibi talep fazlahğın-
dan yük arabalarının taşıma ücretleri ölçü-
süz boyutlara ulaşmıştır. Belediyenin ve
emniyetin önlemlerine rağmen cadde ve so-
kaklara kasten dökülen at dışkısından kay-
naklanan amonyak ve üre ürik asit insan
sağhğını olumsuz yönde etkilemektedir. At
dışkılan karasinek ve sivrisinek kaynağı ha-
line geliyor. Adalar'ın guzelim çam koku-
sunun yerini pis koku alıyordu.
Aynca bu esnafın önemli bir bölümü
dünyanın en önemli kültür merkezi Istan-
bul şehrinin ve onun bir parçası Adalar'ın
ve insanının doğasım, karakterini düşün-
mek yerine cebine girenin hesabını yapmak-
tadır. Hatta çalışmaktan yorulan, iyi bakıl-
madığı için zayıflayan tehlikeli hastalığa ya-
kalanan aünı kontrolden kaçınp yılkı an gi-
bi Adalar'a salmaktadır. Yeni dikim yapı-
lan fidanlar, düzenlenen parklar tahrip edil-
mektedir. Halen bu tür Adalar Savcıhğı'-
na zarar ziyan talebiyle gitmiş çok vaka
vardır.
Fosseptik çukurları için vidanjör, kanal
için kuka, insan sağlığı için ambulans, çöp
için çöp kamyonlan, yangın için itfaiye
araçlan şart olmuştur. Eski tulumbacılar
sadece tatlı bir anı olarak mazide kalmış-
tır. Yol, tretuvar çahşmalan için kamyon
ve traktör belediyenin bulundurmak zorun-
da olduğu araçlardır. Belediyemizin binek
otomobili yoktur. Biz de Adalar'da otomo-
bil istemiyoruz. Halk da böyle istiyor. Bun-
lar 50 senedir var olan malzemelerdir. Kaldı
ki yeni alınan meclis karan ile susturucu ve
filtre mecburiyetini de içeren yönetmelik
hazırlanmış ve onaylanmıştır.
Adalar'da yaz sezonu dışında traktör
kullanılmasını düşünmek bilgisizlik değil
Adalar'da yaşayan Adalar'ı gerçekten se-
ven ve onunla bir bütün olmuş gerçek ada
dostlarına saygının ifadesidir. "Sanki eski
köye yeni ftdef'miş gibi bir kaşık suda fır-
tına kopanlmaya çaüşılmaktadır. Aynca bu
konu Adalılara sorulmuş, mini toplantılar
yapılmış bazı yerlerde oybirligi, baa yer-
lerde oyçokluğu ile alınmış kararlar sonu-
cu uygulanmaya konulmuştur.
Yasalar dışında güç kabul etmeyen bele-
diyemiz bu konuda hiçbir firmanın etkisin-
de kalmamıştır.
Ulu önder Atatürk hep güzel şeyler yap-
mış ve yaptuTnışttr, eğer bugün yaşamış ol-
saydı inanıyorum ki yozlaşan yük arabala-
nnı ve onlann pisliğinin çevreyi bu denli
olumsuz etkilediğini görseydi hiç kuşkusuz
çevTe kirliliği yapmayan başka bir araç ika-
me edilmesini emrederdi. Kaldı ki Adalar'-
da motorlu kara taşıt yasağı hiçbir zaman
olmamıştır. Olaya karşı çıkanlar yük ara-
bacılan ile onları politik malzeme olarak
kullanan insanlarla yine onlarla büerek ve-
ya bilmeyerek işbirliği yapanlardır.
Araba sahiplerinin durumu dikkate alı-
narak traktörlerin kullanımında öncelik
hakkı encümen ve meclis karan ile araba-
cılara verilmiştir. İlk uygulama Kınaiıada'-
da olmuş Adalılar memnun kalmışlardır.
Kınalıada'da amonyak kokusunun yerini
doğanın kendisine has kokusu ile denizin
iyot kokusu almıştır.
İnsan sağhğını bir yana atıp eskiden mo-
torlu taşıt yokmuş gibi gösterip kamu oyu-
na ve bazı organlan yanıltmaya yönelik ya-
zılann yazılmasmı doğru bulmuyorum. 50
senedir Adalar'da motorlu aıaçlaı çahşır-
ken Motoriu Kara Taşıt Yasağı delinmiyor-
du da şimdi mi deüniyor?
Bu nasıl mantıktır anlamak mürnkün de-
8ü-
RECEP KOÇ
Adalar Belediye Başkanı
lstanbul
Islam Partfcî Kurueulanndan Ereüment
Özkan^a Açık Mektup
Mevcut anayasal düzen içinde demokrasiyi inkâr ederek, tam
tersi bir düzen kurma teşebbüsünüze karşı; yürütme ve yargı
organlannın bir diyecekleri olacaktır sanırım.
8 Ağustos 1991 tarihli Cumhuriyet Ga-
zetesi'nde; kurmayı tasarladığımz parti ile
Ugili rıkirlerinizi dikkatle ve ibretle oku-
dum. Geçmişinizde başınıza gelmiş olanla-
nn, tslami yönde mücadeleye sizi ittiği an-
laşıhyor. Parti kurma girişiminize bir şey
demeye kimsenin hakkı yok. Mevcut ana-
yasal düzen içinde demokrasiyi inkâr ede-
rek, tam tersi bir düzen kurma teşebbüsü-
nüze karşı; yürütme ve yargı organlannın
bir diyecekleri olacaktır sanırım.
Demokrasiye, insan hak ve özgürlükle-
rine inanmış Müslüman bir Türk yurttaşı
olarak beni; size bu mektubu yazmaya sevk
eden husus ileri sürdüğünüz fikirlerde çiz-
meyi aşar konumda olmanızdır. Şöyle ki:
1. Türkiye'deki siyasi partilerin Batı gü-
dümünde olduklannı ileri sürüyorsunuz ve
Batıcılığın koca bir mirasın kaybına sebep
olduğunu iddia ediyorsunuz. Bugün ulaş-
mış olduğunuz tahsil düzeyi ve çıkarmak-
ta olduğunuz dergi, horladığınız Batıcılığın
eseridir.
2. tttihatçılan kastettiğiniz anlaşılan Al-
man hayranlarının tasfıyesinden sonra; ra-
kipsiz kalan tngiliz Muhipkri'nin, Türki-
ye Cumhuriyeti'ni kurduğunu ileri sürüyor-
sunuz. Kastettiklerinizin Atatürk ve arka-
daşları olduğu kesin. lşte bunda da yanılı-
yorsunuz. Siz; Atatürk'ün ve arkadaşlan-
nın nasü ve kimlerle mücadele ederek bu ül-
keyi ezan okunur, serbestçe ibadet edilir
hale getirdiğini idrakten ve bilgiden mah-
rum görünüyorsunuz. Zaten doğum tarihi-
niz de bunu teyit ediyor. Yaşınız; ölüm ta-
rihine denk, bır ulu mevtanın arkasından
kasıtlı olarak söylenen ve yazjlıp-çizilenlerin
etkisinde kaldığınız anlaşıhyor. Edindiğiniz
Arap ve Fars eğitim düzeyi de bu etkilen-
meye uygun zemin hazırlamış. Bu meıîüe-
ketin nereden nereye, nasıl geldiğini gerçek
yaşlı Müslüman vatandaşlardan (tarafsız-
lanndan) dinlemenizi, Atatürk'le savaşmış
olan tngilizlerden söz sahibi olanlann anı
kitaplarını ve mevcut olmasa, onu ve hiz-
metlerini inkâr edebileceğiniz Büyük Nut-
ku'nu okumanızı tavsiye ederim.
Yüce Allab'la kullan arasına girmeyiniz.
Bu-akınız bu asil millet; insan haklanna da-
yalı demokratik bir ortam içinde inandığı
dinin gereklerini, laiklik prensibine uyarak
ulu yaratıcısının huzurunda tek başına ge-
tirsin. Aksi tutum bölücülük olur. Saygı-
lanmla. Hoşçakahmz efendim.
ZEKt ERGUN
Em. Kur. Alb.
Karamürsel
Cumhuriyetin savunucusu
NADİR NADf yi
yitirdik.
Ailesine, Cumhuriyet gazetesi emekçilerine ve
tüm dostlanna şahsım, Belediye Meclis üyeleri ve
Belediye çalışanları ad.na başsağhğı dilerim.
HASAN İNSAN
tSKENDERUN BELEDİYE BAŞKANI
BAŞSAĞUĞI
Atatürkçü Düşüncenin inançlı savunucusu,
değerli insan
NADİR NADf yi
yitirmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Ailesine, Cumhuriyet çalışanlanna ve tüm
sevenlerine başsağhğı dileriz.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
İZMİR ŞUBESİ
VEFAT
Merhum Hüsameddin Üçok ile merhume Hamdune
Hanun'ın oğulları; merhume Bedia Üçok'un eşi; merhum
Feridun Üçok ile Rasiha Atakan'ın kardeşleri; Nuran
Yavuz'un (Üçok) babası; Ayşe Ceren Ülken'in dedesi;
Banguoğlu ailesinin damadı; Serdaroğlu ve Onbaşıoğlu
aileleri ile Selçuk Atakan'ın enişteleri; Hilmi Yavuz'un
kayınpederi
O. HAYRETTİV
ÜÇOK
23 Ağustos 1991 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Aziz naaşı, bugün (24 Ağustos 1991, cumartesi) Fatih
Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Silivrikapı
Aile Kabristanı'ndaki ebedi istirahatgâhına tevdi
edilecektir.
AİLESİ
Atatürk devrimlerinin ve demokrasi savaşımımn
ödünsüz savunucusu, düşünce adamı, sanatçı
insan
NADİR NADf yi
kaybetmenin acısı içindeyiz. Tüm demokrasi
güçlerinin başı sağolsun.
ERTUĞRUL AKALEN
DEĞİRMENDERE BELEDİYE BAŞKANI
Laik ve Çağdaş Cumhuriyetin ödünsüz
savunucusu, basın dünyamızın onuru
NADİR NADfyi
kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz.
Ailesine, Cumhuriyet çalışanlanna ve tüm
dostlarına şahsım, Belediye Meclisi
Üyeleri, Belediye çalışanları ve Altındağ
halkı adına başsağhğı dilerim.
AIİ RIZA KOÇ
Altındağ Belediye Başkanı
BAŞSAĞUĞI
Şirketimiz Murahhas Azası Hilmi Yavuz'un
kayınpederi ve Nuran Yavuz'un babası
O. HAYRETTİN ÜÇOK
23 Ağustos 1991 günü Hakkın rahmetine
kavuşmuştur. Acımız sonsuzdur. Merhuma
Tanrı'dan rahmet diler, ailesinin ve yakmlannm
acüannı paylaşır, başsağhğı dileriz.
İŞTANBUL KÜLTÜR VE SANAT
ÜRÜNLERİ TİC. A.Ş. ÇALIŞANLARI
Sahibinden acele satılık
FİAT 126 BİS
90 model 15 bin km. pazarlıksız 20 milyon
Tel: Mesai saatlerinde 512 05 05 20 Hat 494
Saat 19-21 arası 580 88 55
POUT1KA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Hileli Seçimler...
Seçimlere hile karıştınlmaz mı, karıştırıhr. Nitekim 1946 se-
çimlerine hileli denmiştir. Yıllar geçtikten sonra anlaşılmıştır
ki bu seçimler hilelidir. Ne kadarı hilelidir, ne kadarı değildir,
böyle bir tartıya varılır.mı? Varılmıştir. CHP'nin Genel Baş-
kanı İsmet İnönü, DP'nin Başkanı Celal Bayar'a sormuştur:
"Bir iktidarı değiştirecek kadar hile olmuş mudur?" Ba-
yar'ın yanıtı:
"Hayır olmamıştır."
DP, 1946 seçimlerine girerken bütün yurtta örgütlenmiş de-
ğildir. Zaten seçim de DP örgütlenmesin diye erken yapılmış,
erkene alınmıştır. Bu seçim hileli olmaya da yatkındır. Demok-
rasiye geçişimizin ilk seçimidir, Seçim Yasası aksaklıklarla
doludur. Bir kez seçimde oylar açıkta verilmiş, gizli sayılmış-
tır. Bu ne demektir? Oylar herkesin gözü önünde verilecek,
bu oyların sayımı da gizli yapılacaktır. Sizin adamlarınız oy-
ları sayıyorsa, dilediği gibi sayacaktır. Hile de karışacaktır.
Hile karıştınlmıştır. Sandıklar kaçırılmıştır. Tenha yerlerde
sayılmıştır. Demokratların oy pusulaları, halkçıların pusulası
ile değiştirilmiştir. Siyasal iktidarı değiştirecek kadar hile ya-
pılmamışsa da bu seçimler hileli sayılmıştır.
1950de yapılan seçimler ise dürüst ve adil olmuştur. Se-
çimleri yapan dönemin başbakanı ise hep dürüstlükle anıl-
mıştır. 1950 seçimleri dendi mi zamanın Başbakanı Şernset-
tin Günaltay'ın adı anılır. 1950 dürüst seçimleri iledir ki ikti-
dar demokratik olarak el değiştirmiştir. Seçimler hilesiz, kan-
sız \ra dürüst olmuştur. 1954 seçimleri için de bir şey söyle-
nemez. Ancak 1957 seçimleri için pek dürüst denemez.
1958'de yapılacak seçimler 1957'ye alınmıştır. Bir erken se-
çimdir. Neden böyle olmuştur? Demokrat Parti genel seçim-
lerden korkmuştur. Bakmıştır ki ekonomik durum bozuk. se-
çimleri erkene almayı denemiştir. Bu erken seçimde de din
sömürüsü başta gelmiştir. Dönemin başbakanı bir din ada-
mı olan Said-i Nursi'nin ayağına dek gitmiştir. Isparta'yı zi-
yaretinde gizlice buluştukları söylenir.
Bundan sonra tarikat şeyhleri, türlü din adamları pohpoh-
lanmıştır. İmam okulları, Kuran kurslan bu dönemde özen-
dirilmiştir. Bütün bunlann yapılmasına karşın DP, iktidarı kıl
payı kurtarabilmiştir. Bu seçimlerde muhalefetin aldığı oy top-
lamı iktıdarın aldığından çoktur. Kimi illerde de açıkça hile-
ye başvurulmuştur. Gaziantep Adliyesi yakılmış, oy sandık-
ları kaçırılmış ya da yakılmıştır. Seçim sonuçlarının alındığı
gece, Menderes, bir oh çekmiş, "Tanrı bana böyle geceyi bir
daha göstermesin!.." demistir. Gerçekten böyle geceler ikti-
darlar için birer karabasandır. Ha geldim, ha gidiyorum gibi-
lerden oylar el değiştirmiştir. Seçim sistemi çoğunluk oldu-
ğu için bazı illerden alınanlar, bazı illerden alınamayanlar-
dan çok olmuştur. Onun için de DP'nin oyları toplam olarak
azınlığa düşmüştür.
Eğer Demokrat Parti 1957'de seçimlere hile karıştırmasa,
sonuca razı olsa idi, 1960 askeri harekâtı gelmezdi. Bugün
bunu tartışıyorlar. Eğer iktidarın el değiştirmesine rzızı olsa-
lardı demokrasi de oturur, ondan sonraki darbeler de olmazdı.
Tarih bağışlamaz derter. Doğrudur. Tarih 1957 seçim sonuç-
larını bağışlamadı ki ardından iki darbe daha geldi.
Bir siyasal parti iktidarda iken muhalefete düşmekten kork-
mamalıdır. İsmet Paşa, 1950'de sonuçtan korkmadı, meyve-
lerini topladı. Bayar-Menderes 1960'ta korktular, bir seçimi
göze alamadılar, ardından darbe geldi, demokrasi yitirikji. De-
mirkırat tartışmalan boşunadır, liderler korktular, seçime gi-
demediler askeri darbe de geldi. Hileli seçimlerde askeri dar-
be hemen gelmez. geleceği zamanı bekler. Demokrasilerde
işi uzatmamalı...
.ÇAU^ANLARIN
SORULARI/SORUNLAR1
YILMAZ ŞİPAL
"Ve Ben Işe Alınmıyorduın''
SORU: 55 yaşımı doldurdum. Askeriiğimi yapmakta iken, ço-
cuklugumda geçirdiğim fiübit kalıntısı agnlar nedeniyle fe-
nalaşıoca, hastaneye yabnldım. Muayene SODUCU heytt ra-
pornyla bana. ^«50 sakat raporu verildi. Kısa hhmet
askeriiğimi bitirdigimde, sakal raporu nüfusuma işknmiş-
ti. Sayısız işyerierine başvurmama karşın, doldurdugnm
formlard» askere gidiş ve tertıis tarihleri sakatlıgımı ele ve-
riyor ve ben işe alınmıyordnm.
Se)*yar satKilıkta, geçici işlcrde ya da işsiz zamaBİardan
sonra, bir midye satıcısı bunfından bir hastanenin çocuk
saglıgı bolümıinde işe konuldum. 1969 mart aymın Uk gıin-
leriydi. Üç ay sonra maaşımı alınca. işe girdigimden emin
olmuştum. Rahat, huzuriu ve kesinlisiz çalıştım. Son 6 yıl-
dan bu yana iş kapasitesinin ammlması işimi oldukça zor-
laştırdı. Bu arada fillbit kahnüsı ağnlanma, varis, bd kemigi
kayması. kireçlenme gibi hastalıklar da kabldı. Onlann ya-
nına yaşlılıgın da eklenmesi, yorgunluk ve yıpranmışlıjiı ge-
tiriverdi. Zor dummdayım. Çalışma ha>nüm 23 yıla
yaklaşıyor. Emekli olmak istedim "emeklilik yaşı 60'a çjkn"
dediler. Malul olmak istedim, "yanm maaş alabilirsin" dc-
diler. Ben de 450 bin lira ile geçinmemin imkânsızhgını bH-
dığim için malul olmaktan vazgeçtim. Hafif iş istedim. O
da "Boşta hafif iş yok. Düşünürüz"le belirsizlikte kaldı.
Son dört yıl içinde sağhklı bir iş arkadaşıyla hiç ça-
uşmadım.
Çaltştıgırn yer romatizmalı. astımiı, ülserli, şeker hasta-
sı, psikiyatrik tedavi gören ve ameliyatlı memuriarla dolu.
Yakınmalı. iizgün çehreli, hayata kiıskün bakışlı, asık sn-
ratlı, anlayacagınu islenmeyen gorunlulrr sergjleyen kim-
seleriz.
thtimallerden, mocizeden çıkış yolu arayanlar durumun-
dayız. Zor durumda olan yalnız ben degilim, beraen hepi-
miz, saatleri, dakikalan iple çekiyonız.
Gazete aracılıgı le olumlu ya da olumsuz yasalanmızın
varhgıııdan açıklama yaparsanız, sevinirim. Belki başka se-
vinenler de çıkar.
YANrT: Anayasamn 61. maddesi ile devlete sakatların korun-
maları ve toplum yaşamına uyum sağlayıcı önlemleri alması
görevi de verilmiştir.
Anayasaya göre "Yaşhlar, devletçe korunur. Yaşhlara devlet
yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla dü-
zenlenir:'
Bugün için devlet birimi içinde yer alanlar, zenginleri sev-
mekte, yaşlı, hasta ve sakatlarla ilgilenecek zaman bulamamak-
tadır.
Yakın bir gelecekte, fakirleri, hasta ve sakatlan da seven, on-
larla yürekten ilgilenenlerin, devlet birimi içinde yer almasıru
dileyelim.
Bilindiği gibi, Emekli Sandığı Yasası uyannca, normal ko-
şullarda 25 fiili hizmet süresini doldurmayan erkek memurla-
ra, emekli aylığı bağlama olanağı yoktur. 60 yaş koşulu ise en
az 10 yıl fiili hizmet süresini dolduran memurlar içindir.
Ancak, T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 39/J maddesi ile sa-
katlara bir ayncalık tanınmış ve bu maddeye göre, "Sakathk-
lan sebebiyle ilgili mevzuat uyarmca göreve alınanlardan en az
15 yıl fiili hizmeti bulanlara istekleri üzerine" emekli aylığı bağ-
lanmaktadır.
Aynı hizmet süresi için emekli aylığı ile malul aylığı arasm-
da aylık bağlama oranı yönünden bir ayırıın yoktur. 23 yıl fiili
hizmeti olan bir memura emekli ya da malul olmasma bakıl-
maksızın V» 73 (yetmiş üç) oran üzerinden aylık bağlanır.
Aynca da Emekli SandıgVnca bağlanan malul ya da emekli
aylığı bugün için en az 848 bin 520 liradır.
Sizleri, biraz olsun sevindirebilmek, bizim için en büyük ödül-
dür.
KAYBEVUZ
Demokrasi savaşçısı, büyük insan
NADİR NADfyİ
yitirmenin derin acısı içindeyiz
ANKARA SANAT TİYATROSU