Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 HABERLER 22 AĞUSTOS 1991
PKK'lı
koğuşları
aynldı
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) —
Aydın Cezaevi'nde PKK'lı
tutukluların koğuşları
değiştirildi. PKK
davasından tutukiu bulunan
60 kişinin koğuşları
güvenlik nedeniyle cezaevi
yönetimince değiştirildi.
İHD Ankara Şubesi'nde
dün basın toplantısı
düzenleyen şartlı tahliye ile
çeşitii cezaevlerinden çıkan
bir grup tutukiu, Aydın
Cezaevi'nde yapılan bu
uygulamayı protesto
ettiklerini belirterek bu tur
ayrımcıhkların toplumun
bütün kesimlerinde
huzursuzluğa yol açacağını
söylediler.
• •
Ozal-Demirel
Ingilizce
sözltikte
• LONDRA (AA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
özal ve eski
başbakanlardan DYP Lideri
Süleyman Demirel'in adları,
Ingiltere'de yayımlanan 200
bin kelimelik "Collins
English Dictionary" adlı
sözlüğün yeni baskısında
Ingilizce kelime olarak yer
aldı. En geniş tek ciltlik
tngilizce sözlük sayılan
Collins English
Dictionary'nin bu ay
piyasaya çıkan iiçüncii
baskısına son beş yılda
Ingilizce'ye girmiş 14 bin
kelime ilave edildi. Sözlüğe
eklenen 14 bin yeni kelime
içinde Türkiye'den
Cumhurbakaru Turgut Özal
ve DYP lideri Süleyman
Demirel'in adlarının da yer
alması dikkat çekti. Collins
English Dictionary'nin daha
önceki baskılarında
bulunan Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurucusu
Mustafa Kemal Atatürk'ün,
ikinci Cumhurbaşkanı
Ismet Inönü'nün ve eski
başbakanlardan DSP lideri
Bülent Ecevit'in isimleri son
baskıda da yer aldı.
Arkın
adavlığuıı
açıldadı
• ESKİŞEHİR (AA) —
Sinema sanatçısı Ciineyt
Arkm, Anavatan
Partisi'nden milletvekili
adayı olacağını açıkladı.
Ankara'dan Istanbul'a
gidişinde Eskişehir'e
uğrayan Ciineyt Arkın,
gazetecilere yaptığı
açıklamada, şu anda
adaylığını hangi ilden
koyacağının belli
olmadığını, bunu
MKYK'nın belirleyeceğini
söyledi. ANAP'ın sanat
kolu komisyon başkanı da
olan Ciineyt Arkın,
Eskişehirli olması
nedeniyle buradan adaylık
koymayı istediğini belirterek
sinema sanatçılarının
ekonomik ve sosyal
sorunlannın takipçisi
olduğunu kaydetti.
Faralyalı:
AJVAP'a git
diyeceksiniz...
• tZMİR (Cumhuriyet Ege
Biirosu) — DYP Genel
Başkan Yardımcısı Ersin
Faralyalı seçim
çalışmalanna başladıklannı
belirterek "Seçimler,
feryatlar Türkiyesi'nden,
refah Türkiyesi
yaratmamıza imkân
verecektir" dedi. DYP
Genel Başkan Yardımcısı
Ersin Faralyalı kentin çeşitii
semtlerindeki kahvelerde
toplantılar
düzenleyeceklerini söyledi.
Seçim takvimini
başlattıklarını bildiren
Faralyalı bu toplantılarda
parti programının
anlatılacağını ve yurttaşlara
ANAP iktidanndan
kendilerini kurtarma
çağrılannın yapılacağını
söyledi. Faralyalı kahve
toplantılarının ilkinde
yaptığı konuşmada
DYP'nin tek başına iktidar
olacağını savundu.
Küçük
mıüıalefet
partLsi
• ANKARA (UBA) —
SHP Genel Sekreter
Yardımcısı Abdülkadir
Ateş, ANAP'ın seçim
sonrası küçük bir muhalefet
partisi haline geleceğini
söyledi. Ateş, ANAP'ın
seçimden 50 milletvekili
bile çıkartamayacağını öne
sürerek bu nedenle bir an
önce erken genel seçime
gitmek istediklerini belirtti.
Ateş "Kamuoyu
araştırmalannda SHP'yi 2.
ya da 3. parti olarak
gösteriyorlar. Bunların
inandırıcı olmadığı seçimde
ortaya çıkacaktır" dedi.
PKKAvrupa sözcüsü Mahmut Ateş'in iddiasv
Mîlletvekilî çocukları PKK kampında
PKK Avrupa sözcüsü Mahmut Ateş, dün bir basın toplantısı
düzenleyerek ANAP Bitlis Milletvekili Muhyettin Mutlu ile Muş
Milletvekili Mehmet Emin Seydagil'in çocukları ve yeğenlerinin
kendi istekleriyle milli görevlerini yerine getirmek için Kürdistan
Milli Kurtuluş Ordusu ARGK saflarına katıldığını iddia etti.
Ateş, çocukların bir süredir PKK sempatizanı olduklarını
belirterek Kuzey Kürdistan'ın orta eyaleti olarak adlandırılan
bölgede bulunduklarını bildirdi.
SABETAY VAROL
BRÜKSEL — ANAP Bitlis Milletvekili
Muhyettin Mutlu'nun kaybolan çocuğu ve ye-
ğenleri ile ANAP Muş MiJletvekili Mebmel
Emin Seydagil'in kaybolan çocuğunun
PKK'ya katıldıklan ileri süruldü. PKK Av-
rupa sözcüsü Mahmut Ateş, tarafından ya-
pılan açıklamada aynca ellerinde bulunan
Turk askerlerinin "savaş esiri" olduğu, ken-
dilerine uluslararası sözleşmelerin gerektiği şe-
kilde davranıldığı belirtildi.
Çevik Kuvvet'e mensup Amerikan birlik-
lerinin PKK'ya yardım ettiği iddialarını "cid-
diye alınacak tarafı olmayan gülünç" bir va-
lan olarak niteleytn PKK sö2cüsu Ateş, Al-
man turistleri "Türk turizmini baltalamak ve
davalannı diinya kamuoyuna tanıtma" ama-
cıyla kaçırdıklarını söyledi. PKK sözcusu
Ateş, PKK'nın elinde bulunan Türk askerle-
rinin savaş esiri olduğunu, kendilerine ulus-
lararası sözleşmelerin gerektirdiği şekilde dav-
ramldığını belirterek, BM aracılığıyla serbest
bırakılmalannın geçerli yöntem olacağını kay-
detti. PKK Avrupa sözcüsü, "Niyetimiz bu
askerleri uzun süre elimizde tutmak değildir.
Aileleri bu konuda müsterih olsunlar" dedi.
TSK'nın giriştiği Kuzey Irak operasyonunun
askeri açıdan "sonuçsuz" kaldığını vurgula-
yan Ateş, önceki gün Silopi, Idil ve Şırnak'-
ta ARGK'nın giriştiği saldırıların, Türk or-
dusunun gerçekleştirdiği harekâtın fiyasko ile
sonuçkndiğmın kanıtı olduğunu öne sürdü.
Mahmut Ateş, bir süredir ortadan kaybo-
lan ve haklannda çeşitii söylentiler yayılan
Bitlis Milletvekili Muhyettin Mutlu ve Muş
Milletvekili Mehmet Emin Seydagil'in çocuk-
larının kendi saflanna katıldıklannı iddia etti.
Mahmut Ateş; Umut Seydagil, Sadi Mutlu,
Abdurrahim Mutlu, Mennullah Mutlu ve
Hizbullah Mutlu'nun bir süredir PKK sempa-
tizanı olduklarını söyledi ve "Kuzey Kürdis-
tan'ın orta eyaleti" olarak adlandırdıkları
bölgede Kürdistan Milli Kurtuluş Ordusu
(ARGK) saflanna dahil oldukJanru haber ver-
di. PKK sözcüsü, 5 gencin "kendi
istekleriyle" ve "milli görevlerini yerine ge-
tirmek iizere" bu işi yaptıklarını da belirtti.
PKK'nın basın toplantısı ARGK'nın kuru-
luşunun 7. yıldönümü olan 15 ağustosta bir
yıllık savaş bilançosunu vermeyi amaçladı.
PKK son bir yıl içinde 187 özel tim elemanı
ve polis, 148 subay ve astsubay, 1558erveer-
baş, 162 korucu ve 89 işbirlikçi ajan öldür-
düklerini ileri surdü. PKK aynı süre içinde
kendilerinin 158 kayıp verdiklerini söyleyerek,
özellikle Kuzey Irak'ta girişilen operasyonda
PKK'nın kayıplannın son derece az olduğu-
nu, sivil halktan ise 25 kişinin öldüğünü id-
dia etti. PKK sözcüsü güney Kürdistan'ın
kendileri açısından tali bir bölge olduğunu da
ifade ederek "Bizim asd cephemiz kuzeybatı
Kürdistan (Türkiye)" dedi.
Siyaset bilimcileri kamuoyu araştırmalarını eleştirdi
Anketler yanıltabîlirlç Politika Servisi — Türki-
ye"de siyasi nabzı tutmak ama-
cıyla kısa aralıklarla yapılan ve
farklı sonuçlar veren kamuoyu
araştırmalannın gerçekçi olma-
dığı öne sürüldü. Boğaziçi Üni-
versitesi siyaset bilimcilerinden
Prof. Üstun Ergiider, araştırma-
lann "dogru diiriist" yapılmadı-
ğını belirtirken, Prof. Yılmaz
Esmer, anketlerde hatalı teknik-
ler kullanıidığını düşündüğünü
söyledi. Ankara Hukuk Fakül-
tesi öğretim üyelerinden Prof.
Yâhya Zabunoglu ise, araştır-
maların hiç birinin isabetine ya
da, gerçeği yansıttığına inanma-
dığını ifade etti.
Prof. Yâhya Zabunoğlu, son
kamuoyu araştırmalarım, Ame-
rikan davranışçı, siyaset bilimi
ve sosyal bilim anlayışının
Türkiye*ye yansıması olarak de-
ğerlendirdi ve şöyle dedi:
"Bizdeki son kamuoyu araş-
tırmalan adı altındaki uygula-
malar aslında Amerikan davra-
nışçı, siyaset bilimi ve sosyal bi-
lim anlayışının pratikteki görun-
tülerinin Türkiye'ye sıçramış şe-
killeridir. Bu tiir araştırmaların
başta ABD olmak üzere, Batı
Avrupa ülkelerindeki örnekleri-
nin gerçeği saptavıp. ortaya çı-
karma yonunde oldukça başanlı
sonuçlar verdiği soylenebilir. Fa-
kat, Ortadogu başta olmak üze-
1991 yılında yapılan
YAPAİ
Kamar (10 Şubat 1991)
Kamar (26 Mart 1991)
Gazi Un. Oğrencileri
arasında (13 Mart 1991)
Strateji A.Ş. (13 Nisan 1991)
Sonar (9 Mayıs 1991)
Gallup (30 Mayıs 1991)
Gallup (18 Ağustos 1991)
ANAP araştırması (Ağustos 1991)
Konda (19 Ağustos 1991)
Sonar (Ağustos 1991)
kamuoyu araştırmaları
ANAP %
20.8
18.5
20.9
12.6
17.3
13.0
15.9
22.0
25.0
16.4
SHPH
20.5
30.0
26.2
18.4
27.0
20.0
17.9
18.0
22.0
26.3
DYP %
11.5
17.0
17.3
21.5
20.8
26.7
21.2
14.0
26.0
26
DSP%
20.3
20.0
07.0
13.1
24.8
16.7
12.9
13.4
11.0
14.9
RP %
—
—
07.0
07.5
07.1
07.7
07.5
09.6
07.0
9.1
MÇPtt H E P *
— —
— —
05.0
03.7
— —
04.7 -
03.4
— —
06.0
5.1 -
* Ankct 8o»uçl«nnd«. bıuı kınılnşlır buynk partücfi degcriemttnne kapnmıoa abrtm, o; daftılımiBda da "kannıı" ve
"fttger partilere" yer venaeduer. Bsuı sonuçlar da, kararsızUnn gea«l tfiüm dograltnsundaU dı£ıhnu %öz öauoe ahaarak
yanstıMı.
re, Asya ve Afrika ulkelerine ay-
nı yöntemlerle araştırmalar için
gidildiğinde gerçeği yakalama,
saptama bakımında aynı başarı
yüzdesinin tutturulduğu söyle-
nemez. Bunun pekçok nedeni
var.
Türkiye üzerinde. Turkiye bir
açık toplum değil, ber şeyden
önce, deneklerin ya da, kendile-
riyle mülakat yapılan kişilerin,
anketten geçenlerin dogru ve iç-
tenlikli yanıtlar verdiklerini her
zaman kabul etmek kolay değil.
Kaldı ki, bizde, kanaat gruplan
dedigimiz oluşumların çok sık
degişiklik gosterdiği, bir kısım
grupların ise kesinlikle kanı
açıklamaktan çekindikleri Os-
manlı doneminden gelen bir
alışkanlıktır.
Bu durumda bu araştırmala-
rın hiç birisinin isabetine ya da,
gerçeği yansıtmakta başanlı ol-
dukianna Turkiye'de ben inan-
mıyorum. Ekonomide gerçeği
yakalama şanslan daha fazia,
Ama siyasette değil. Zaten bir
kısmı da. güdiılü. Yapılan araş-
tırmalar, araştırmayı yaptırtan
kurumun yaklaşımlanna göre
duzenlenmiş çalışmalardır. Kal-
dı ki, kullanılan teknolojilerin
çeşitlüiğine, teknisyen. anketör
ve değerlendiricilerin nicelik ve
niteliklerine en önemlisi de, bil-
gisayar bilgi beslem yöntemleri-
nin kullanılması yoluyla isteni-
len şekilde sonuçları etküemek
ya da başkalaştırmak mümkün-
dür."
Boğaziçi Üniversitesi öğretim
üyelerinden Prof. Yılmaz Esmer,
iki gun arayla ayrı ayrı yapılan
araştırmaların yuzde 2 ile yuz-
de 10 gibi farkhlıklar ortaya ko-
yamayacağını söyledi. Esmer,
anket kuruluşlannın hatalı tek-
nikler kullandıklannı düşündü-
ğünü ifade ederek, "Çiinkü doğ-
nı yapılan araştırmalar bu kadar
farklı sonuçlar vermez. Dogru
yapıldığı takdirde, benzer tarih-
lerde yakın sonuçlar elde edil-
meliydi. Örneklemeleri dogru
kullanmadıklarını düşünüyo-
nım. Bu araştırmalardan yola
çıkarak sağlıklı bir seçim sonu-
cu tahmini yapmak mümkün
değildir." dedi.
Prof. Üstün Erguder ise araş-
tırmayı yapan kuruluşların me-
todolojilerinin sağlıksız olabile-
ceğini belirterek, sonuçların da
gerçeğe ters düştüğünü söyledi.
Prof. Ergüder görüşlerini şöyle
açıkladı:
"Ya bu şirketler bu işi doğru
diiriist yapamıyorlar ya da biz
son derece kaygan bir politik or-
tamdayu. Nereye oy verecegini
bilemeyen önemli bir kesim var.
Ve günliik konjonktüre göre ter-
cihlerini değiştiriyoriar. lnsanlar
partilerie özdeşleşemiyorlar. Bir
seçmen hiç içi yanmrdan bir
partiden diğerine geçme, oy ver-
me düzeyine geldi. Bu araştır-
malann ortaya koydugu bir ger-
çek var, o da, kararsız seçmenin
büyük bir kitle oldugu. Bu ista-
tistiklere bakarak bir sonuca
varmak istersek, bütün partüer
beş aşağı beş yukarı eşit şansa
sabip. Bu kararsız oyların nere-
ye gideceğini ancak seçim so-
nunda anlayacağız."
Bölge
Valisi'nden
halay
ELAZIÇ — Olağanüstü Hal
Bölge Valisi Necati Çetinkaya,
memleketi olan Elazığ'a yaptı-
ğı gezi sırasında sevgi gösterile-
riyle karşılandı. Yeni ilçe olan
AJacakaya'da halkoyunlan eki-
binin başına geçereİc halay çe-
# ken Çetinkaya, davuJ-zurna eki-
• bine 50'şer bin lira verdi. Vatan-
daşlann büyük ilgisini toplayan
Vali Çetinkaya, bundan böyle
sık sık halkla birlikte olacağını
beürtti. (Fotoğraf: AA)
ANAP*ın öngördüğü değişikliğe göne TBMNFde temsil edilenpartiler seçime katüacak
HEP ve SBP'ye seçim ıımudıı
HEP ve SBP'nin seçime katılabilmek için
uğraşlan sürerken ANAP, Seçim Yasası'nda
öngördüğü değişikliğe göre TBMM'de temsil
edilen tüm partilerin erken genel seçime
katılabilmelerine olanak sağlamayı hedefliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
HEP ve SBP'nin erken seçime katılma
uğraşı sürerken, ANAP'ın yasada deği-
şiklik >aparak "Meclis'te temsil edilen
bütün partüerin seçime katılması" gö-
rüşünü "olgunlaşbrdığı" öğrenildi. SHP
Genel Başkanı Erdal tnönü, HEP ve
SBP'nin seçimlere girebilmesi için çaba
göstereceklerini ve daha düşük bir seçim
barajı için TBMM'de uğraş vereceklerini
söyledi. SBP Genel Başkanı Sadun Aren
ile dün genel merkez binasında görüşen
tnönu, soru üzerine gerektiğinde HEP
Genel Başkanı Fehmi Işıklar ile de bi-
raraya gelebileceğini dile getirdi.
ANAP üst yönetimi, seçim yasasmda
HEP ve SBP lehine değişiklik yapmayı
benimsedi. Buna gore, yasada yer alan
seçime katılacak partilerin altı ay önce
kongrelerini yapmış olmalan zorunlulu-
ğu kaldırılacak ve yasaya "TBMM'de
temsil edilen tüm partiler bu seçime
katılır" maddesi eklenecek. Üst yöneti-
min bu goruşu, yarınki olağanüstü Mec-
lis toplantısında kabul edilirse, söz ko-
nusu partiler seçime katılacak.
SBP Genel Başkanı Sadun Aren, İnö-
nü'yü ziyaretinde, seçim yasasında de-
ğişiklik önerilerini içeren SBP'nin hazır-
ladığı bir dosyayı kendisine sundu.
Aren, halkın tercihinin TBMM'ye ada-
letli bir biçimde yansımasını istedikleri-
ni dile getirerek, özetle şu görüşlere yer
verdi:
"Bu seçimler demokratik bir sonuç
vermelidir. Bizim seçifnlere girmemizin
sagianmasını istiyoruz. TBMM'de temsil
edilen partiler seçime gjrebilmelidir. Biz
seçimlere girersek, SHP'den de oy ala-
biliriz. Ama, buna rağmen sizin bu ko-
nuda yapacagınız çalışma, demokrasiye
inancınızı ve uygarlığınızı ortaya koya-
caklır. Biz marjinal insanlardan oy alı-
rız. Biz ve HEP anlamlı şeyler ifade edi-
yoruz. Marksist gorüşün TBMM'ye yan-
sıması gereklidir. Barajlar kaldırılmalı-
dır. Milli bakiye sistemi 1965 seçimlerin-
de olduğu gibi uygulanmalıdır. Adil bir
seçim yasası olmazsa, böyle bir seçime
katılmamanız daha iyi olur. Biz de boy-
kotunuzu destekleriz. Bizim boykotu-
muzun tek başına bir anlanu olmaz.
SHP ve DYP de yaparsa etkili olur. Ay-
nca, SBP'ye Hazine yardımının sagian-
masını da istiyoruz."
Bu sözler üzerine Inönu de, özetle şu
göruşleri ortaya koydu:
"Bizim demokratik yaklaşımımıza
guvenmenizi isterim. Biz seçim istiyoruz.
Adaletsiz bir seçim yasasıyla seçime gir-
meyi içimize sindiremiyoruz. Geçen de-
fa da seçim yasasını içimize sindireme-
dik. Ama seçime girerek demokrasiyi
ilerletebiliriz diye düşündük ve seçimle-
re girdik. Ama, ne kadar yasa ile uğra-
şırlarsa uğraşsınlar, ANAP'ın bu seçim-
lerden iktidar çıkabileceğine inanmıyo-
nım."
tnönü, adaletli bir seçim yasası için
TBMM'de çaba göstereceklerini dile ge-
tirirken, "HEP ve SBP seçimlere girsin
diye uğraşacağız" dedi. SHP lideri, top-
lumun demokratik eğilimlerinin yansı-
ması açısından HEP'le SBP'nin de se-
çimlere girmesini destekleyeceklerini ve
bunu engelleyen yasa hukümlerinin de
değişeceğini umduğunu ve seçim yasa-
sının kalıcı olması gerektiğini dile getir-
di.
öte yandan Inönü, önceki gece SHP
Gençlik Komisyonu'nun onuruna verdi-
ği yemekte bir gazetecinin, "HEP'le
SHP'nin birleşmesi yolunda bazı istek-
ler var. DSP'ye sürekli çagrı yaptınız.
Ama yanıt alamadınız. Aynı çağrıyı
HEP'e de yapmayı düşünüyor musu-
nuz? Örneğin, HEP Genel Başkanı Işık-
lar ile Aydın Giiven Gürkan'la olduğu
gibi, bir yemekte biraraya gelmeyi dü-
şünür müsünüz?" sorusuna, özetle şu
yanıtı verdi:
"Tabii, olabilir. Sayın Işıklar'la da
göriişebilirim. Ayrı partiler kurulunca
birleşmek zor oluyor. Yemeklerin de bu
nedenle bir yaran pek görülmüyor.
Ama, biraraya gelir, konuşunız."
İnönu dun toplanan parti meclisinde
seçimle ilgili olarak hazırlanan yazıiı ra-
por hakkında PM üyelerini sözlü olarak
bilgilendirdi. İnönü, "ANAP'ın uzlaş-
ma diye öne sürdüğü şey, kendi öneri-
lerinjn kısmen kabul edilmesidir. Bu uz-
laşma değil. Şimdi ANAP istediği şekil-
de seçime gidiyor. Biz daha adaletli bir
seçim için teklif yapıyoruz, kabul etmi-
yoriar. Seçimler düriıst olmalı ve hile ya-
pümaması kaydıyla ANAP'ın bu seçim-
den iktidar çıkmayacağına inanıyonım.
Halkın ANAP'ı iktidardan uzaklaştır-
makla kalmayıp muhalefetten de öte bir
noktaya iteceğine inanıyonım."
HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar,
konuyla ilgili olarak ANKA muhabiri-
ne yaptığı açıklamada, kendisinin İnö-
nü ile hiçbir kişisel sürtüşmesi olmadı-
ğını, SHP Genel Başkam'ndan bir gö-
rüşme teklifi gelmesi halinde memnuni-
yetle göriiş tartışabileceğini belirtti. Işık-
lar, "Sayın İnonü ile birbirimizin göriiş-
lerinden karşılıklı yararlanabiliriz" de-
di.
HEP'in yürürlükteki seçim yasası ge-
reği, normal koşullarda 1992'de yapıla-
cak seçimlere girme hakkının bulundu-
ğunu, erken genel seçimin bu hakkı or-
tadan kaldıramayacağını belirten Işıklar,
şöyle dedi:
"Hükıimet ve ANAP yönetimi açık-
ça HEP'i tartışıyor. Seçime giraıemesi-
nin koşullannı araştınyor. Oysa biz se-
çime girme hakkını kazanmış bir parti-
viz."
BlsMimı
Hınıs Emniyeti'ne
roketatarlı saldırıHaber Merkezi — PKK'nın
çağrısına uyarak 15 ağustosta
kepenk kapattığı gerekçesiyle
Bismil'de 13 kahvehane kapa-
tıldı. Diyarbakır'ın Kulp ilçe-
sinde teröristler 3 köy korucu-
sunu öldürdü. Erzurum'un Hı-
nıs ilçesi Emniyet Amirliği bi-
nasına teröristlerce roketatar-
la saldında bulunuldu, olayda
ölen olmadı.
Diyarbakır buromuzun ha-
berine göre PKK'nın askeri ka-
nadı ARGK'nın kuruluş yıldö-
nümü nedeniyle 15 ağustos gü-
nü Diyarbakır'ın Bismil ilçe-
sinde kepenk kapatma eylemi
yaptıkları sanılan 13 kahveci-
ye ait işyerleri kaymakamlıkça
kapatıldı. Söz konusu eyleme
katılmadılannı savunan kahve-
ciler, "14 ağustos günü güven-
lik güçlerinin işyerierini dola-
şarak yaptığı '15 ağustos günü
dükkânlarını açmayanlar
cezalandırılacaktır' uyansını
dikkate alarak anılan günde
kahvehaneierimizi açtık. Bis-
mil halkı da buna tanıktır. An-
cak yine de ceza almaktan kur-
tulamadık. dediler.
Diyarbakır'ın Kulp iicesi
Baloğlu Köyü yakınlannda bir
minibüsü durduran teröristler,
3 köy korucusunu şehit ettiler.
Baloğlu Köyü'ne gitmekte
olan yolcu minibüsü, yolda bir
grjup terörist tarafından durdu-
ruldu. Teröristler, minibüsıe
yolcu olarak bulunan ve henüz
kimlikleri oğrenilemeyen 3 köy
korucusunu otomatik silahlar-
la taradılar. Bu arada, terörist-
ler, minibuste bulunan 2 koru-
cuyu da kaçırarak daha sonra
serbest bıraktılar.
Bismil Kaymakamı Mehmet
Kurtoglu ise kahvehanelerin
kapatılmasıyla ilgili olarak
şunlan söyledi.
"15 ağustos günü kahveha-
nelerin kapanlacağı yönünde
duyumlar aldık. Bir gün önce-
den ilçemizde bulunan 100'e
yakın kahvehaneye tebligatta
bulunduk. İşyeri sabiplerinden
kepenkleri kapatmayacaklan-
na dair yazıiı tutanak aldık.
Ancak bu 13 işyeri sahibi im-
za vermesine karşın karara uy-
madılar ve kahvehanelerini aç-
madılar. Biz de kahvehanele-
rin geçici bir süre için kapal-
tık, yakında açacağız."
Erzurum buromuzun habe-
rine göre de Hınıs ilçe Emni-
yet Amirliği'ne bir grup terö-
rist tarafından önceki gece
23.00 sıralarında ateş açıldı.
Yetkililerden edinilen bilgiye
göre bir grup terörist ilçenin
elektrik ve telefon hatlannı ke-
serek emniyet amirliği hizmet
binasına roketatar ve makine-
li silahlarla ateş etmeye başla-
dılar.
Cindoruk'tan yeni öneri
^Seçim yasasını ?r*-J
uzmanlar hazırlasın*ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — DYP Genel Baş-
kan Yardımcısı Hüsamettin
Cindoruk, Seçim Yasası'nı ha-
zırlamak üzere toplanan
ANAP milletvekillerinin ken-
di aralarında anlaşamadığını
öne sürdu. Her milletvekilinin
kendi çıkarı doğrultusunda oy
kullanacağını bildiren Cindo-
ruk, Seçim Yasası'nı hukukçu-
ların hazırlamasını onerdi.
Cindoruk dun Ankara'da
düzenlediği basın toplantısın-
da, "her ANAP milletvekili-
nin işine yarayan bir seçim ya-
sası yapmanuı zor olduğunu"
söyledi. "Bizim aradığımız de-
mokratikleşme. ANAP ise de-
mokratikleşmeyi değil seçilme-
degildirler. ANAP bu perişan,
lık içerisinde, seçime gitm»
zomnda kaldıktan sonra 'se-
çimden nasıl üç beş iskemle çı-
kannz'ın kavgasını veriyor.
Turkiye, demokratikleşme için
bir aracı devreye soksun iste-
dik. Bunu yapmadüar. Sekiz
konunun aitısında uzlaşma
saglanmıştır. Şimdi başka bir
öneri getiriy oruz. Siyasi parti-
lerin uzlaşma önerilerini kabul
etmiyorlar. Kendi aralannda
da anlaşamıyorlar. Bu konu-
da usta, uzman profesörleri-
miz var. Adalet Komisyonu'-
nun çalışmalanna Prof. Erdo-
ğan Teziç, Prof. Üstün Ergii-
der, Prof. Hikmet Sami Türk
ve Prof. Oya Araslı'nın çağnl-
DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin
Cindoruk, muhalefetin uzlaşma önerilerinin
ANAP tarafından kabul edilmediğini
söyledi. Cindoruk, seçim yasasının Prof.
Teziç, Prof. Ergüder, Prof. Türk ve Prof.
Araslı tarafından hazırlanmasını istedi.
yi anyor" diyen Cindoruk, ik-
tidar partisinin yuzde 20 ora-
nında oy almanm yoliarını
aradığını ve kararsızların oy-
larıyla bunu yüzde 30'a çıkar-
mayı umduğunu anlattı. Siya-
set bilimcilerin, kararsız oyla-
rın muhalefete gittiğini belirt-
tiğini kaydeden Cindoruk,
ANAP hükümetlerinin sekiz
yıllık uygulamalarını izleyen-
lerin kararsız kalmaJarının
mümkün olmadığını bildirdi.
ANAP'ın çöktüğünü, enka-
zın altından sağlam kalan is-
kemlelerin kurtarılmaya çah-
şıldığını söyleyen Cindoruk
şöyle devam etti:
"Devletimiz ciddiyetini yi-
tirmiştir. Devleti yönetenİer
devlet adaraı ağrlığına sahip
masını talep ediyoruz." '
DYP'nin birinci parti oldu-- \
ğunu iddia eden ve bugünkü ";
seçim sistemiyle seçime gidil-
mesi durumunda ANAP'ın
DYP'ye iktidar armağan ede- .'
ceğini söyleyen Cindoruk, '
"Kapatılmamış, seçime girme '
hakkını kazanmış tüm partile-
rin seçime katılması gerekti-
ğini" vurguladı. Cindoruk,
"Seçim erkene alındığından
partiler süre yönünden hazır-
lıksızdıriar. Kongrelerini seçi-
min normal zamanında yapı-
lacagı hesabıyla yapmış olan
partiler vardır. Bütün partiler
seçime katılsın. Böylece o bü-
yük milli uzlaşma, sandıkta
sağlansın" diye konuştu.
SEÇİM SÖZLÜĞÜ
Tercihli oy: Partiler, her seçim çevresinde çıkacak
milletvekili sayısının iki katı aday gösterecek. Seçmen,
birleşik oy pusulasmda parti tercihi yaparken adaylar
arasında işaretleyebilecek. Daha fazla aday işaretlenirse
oy pusulasındaki tercihler geçersiz sayılacak ve sadece
partiye verilen oy kabul edilecek. Tercih edilen aday,
partiye verilen oyların yüzde 15'ini geçerse, üst sıraya
çıkacak. Eğer 15 ve üzerinde tercih edilen aday olmazsa
partinin aday sıralaması aynen kalacak.
Ön seçim: Partiler, milletvekili adaylannı tüm üyelerinin
katılımı ile belirler.
Delege yoklaması: Milletvekili adaylan, panilerin daha
önce mahalle delege seçimleri sırasında seçilen "ön
seçim" delegeleri tarafından belirleniyor.
Merkez yoklaması: Partiler, milletvekili adaylarını
partinin en üst organı tarafından belirler. Bu, bazı
partilerde parti meclisi, bazılannda Merkez Karar ve
Yönetim Kurulu, bazılannda da Merkez Karar Kuruiu
tarafından yapılıyor.