Katalog

U KJ1V1I1 \JI\J. 8 TEMMUZ 1991 En başarılı Mesııt Yılrııaz • İSTANBUL (AA) Haziran ayında yine en çok hayat pahalılığı konuşulurken ayın en çok konuşulan kişisi Başbakan Mesut Yılmaz, en başarıh politikacısı yine Başbakan Mesut Yılmaz oldu. En başarıb belediye başkanı Yıldırım Akıuna, en başarılı sanatçı Sezen Aksu, en başarılı TVbasın mensubu Mehmet Ali Birand, en başarılı sporcu Tanju Çolak, en başanlı işadamı ise Sakıp Sabancı olarak belirlendi. ÇayelTnden öteye bir başbakan köyü CEMİL CİĞERİM FAİK BAKOĞLU RİZE Evler sanki bir inat uğruna en dik yamaçlara yapılmış. Ana yoldan köye ulaşım, asma tahta köprülerle sağlanıyor. Toplanan çaylardan eve götürülecek erzağa kadar her şey teleferikle taşımyor. Rize'nin Çayeli ilçesine bağlı Çataldere köytindeki teleferik, öyle bilinen teleferiklere benzemiyor. Boş bir araba lastiği, çelik halat ve raydan oluşan "teleferik", Karadeniz'in zümriit yeşiline metal bir yabancılaşma unsuru olarak saplanıyor. Çayeli'nden Çataldere'ye giden 35 kilometrelik yolun yarısı asfalt, gerisi dağlann yamaçlarından çay bahçeleri içinden uzanan toprak bir yol. Mesut Yılmaz, çocukluğunda babasıyla birlikte tstanbul'dan ziyarete geldiklerinde Çayeli'nden Çataldere'ye 810 saatte yürüyerek aşarmış bu yolu. Iki derenin arasında kaldığı için Çataldere adını alan köye girdiğimizde bizi, "gölge başbakan" muhtar Salih Aydın karşıhyor. Yılmaz'ın "baba ocagı" Çataldere köyü 110 evli. 150200 yıllık olanları çarpıyor gözümüze. 1950'den bu yana bakan ve milletvekili çıkarmasıyla ünlenen Çataldere, bu özelliğine bir de başbakan ekledi. Mesut Yılmaz'ın amcası İzzet Akçal, 195060 arası DP'den, oğlu Erol Yılmaz Akçal da 196173 dönemlerinde AP'den milletvekili seçilmişler. Baba tzzet Akçal Devlet Bakanhğı, oğul Erol Yılmaz Akçal, 12 Mart döneminde Nihat Erim hükümetinde Turizm ve Tanıtma Bakanlığı yapmış. Çataldere, 1983'ten beri ANAP'lı. Oylarda tek bir fire vermemişler, sadece 1987'de bir oy DYP'ye çıkmış. Çok aramışlar ama bulamamışlar DYP'ye oy vereni. Yılmaz'ın babası Hasan Yılmaz ve amcaları Hüseyin ve tzzet Akçal, 1940'lı yıllann sonuna doğru gurbete çıkmışlar köylerinden. Istanbul Mercan yokuşunda bir gömlekçi dükkânı açmak olmuş ilk işleri. Üçü de şimdi hayatta değil. Köy meydanından yamaçlardaki evlere "patika" yollardan ulaşılabiliniyor. Elektrik 1990'da gelmiş, sonra da telefon. Her evde renkli televizyon var, ancak hiçbir Çataldereli bugüne kadar köylerindeki teleGUMÛŞHANE Yılmaz'ın baba ocağı Çataldere, politikacı yetiştirmesiyle ünlü; köyden bugüne kadar2 bakan, bir başbakan ç "Ozallardan biri aday" • ADANA (Cumhuriyet Göney llleri Bürosu) ANAP Malatya Milletvekili Talat Zengin, "önümüzdeki genel seçimde Özallardan birinin milletvekilliğine aday olacağını" söyledi. Mesut Yılmaz hükümetine daha önceki açıklamalanmn aksine 'evet' oyu veren ANAP Malatya Milletvekili Talat Zengin, Cumhurbaşkanı özal'ın parti içindeki etkinliğinin kesinlikle önlenemeyeceğini bildirdi. Zengin, hükümete güvenoyu vermesi konusunda şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanı Turgut özal ve eşi Semra özal'la üçlü bir görüşmede bulundum. Yaptığımız konuşma güvenoyu üzerinde oldu. Önceki görüşüm değişince evet oyu kullandım." "Kadıköy Halkevi açılsın" • ANKARA (UBA) Halkevleri Genel Başkanı Ahmet Yıldız, Istanbul Kadıköy Halkevi Şubesi'nin polis tarafından basılmasını ve valilikçe gerekçe , gösterilmeden kapatılmasını kınadı. Türkiye'nin 12 Eylül benzeri sivil görünümlü bir baskı rejimine götürülmesine karşı olduklarını belirten Yıldız düzenlediği basın toplantısında. gözaltında tutulan Kadıköy Halkevi Başkanı Sedat Gül, 1. Bölge Temsilcisi Hüseyin özkahraman, yönetim kurulu üyeleri Serap Kaya, Gül Uçar, Taner Tüzun, Can Hasanoğlu'nun derhal serbest bfrakılmasını istedi. Yılmaz'ın baba ocağı Çataldere Köyü, Çayeli'ne 35 kilometre. İki dere arasında kaldığı için bu ismi alan köyde ulaşım teleferik ve asma köprülerle sağlamyor. Yemyeşil yamaçlara kurulan bu şirin Karadeniz köyünde her evde TV var ama şimdilik süs eşyası. Yılmaz'ın başbakanlığını radyodan dinlemişler. Köylüler, "Bizim patron" dedikleri Mesut Yılmaz'ın başbakanlığını sabaha kadar kutlamışlar. Hemşerilerinden çay paralarının zamanında ödenmesini ve köyden göçün durdurulmasını istiyorlar. vizyondan Mesut Yılmaz'ı bir kez olsun izleyememişler. Yansıtıcılar yayın alanı dışında kaldığından Yılmaz'ın köyündeki televizyonlar şimdilik bir süs eşyası. Yılmaz'ın Başbakan oluşunu bile radyodan dinlemişler. Çevre köylerde bir tane olmasına karşın Çataldere'de her evde bir telefon var. Köyün yetiştirdiği devlet adamı sayısının fazla olması nedeniyle köye çok gelen giden var. Bu yuzden muhtar Aydın'ı uyarmış eşi: "Misafîri gündiiz getir, gece ge Yılmaz'ın başbakanlığına sevinen Çataldereliler. Köy balkı Yılmaz'ın başbakanlığını sabaha kadar kutladı. (Salim Sürmeli) Mesut Yılmaz'ın 200 yıllık baba evi. Bu evden iki bakan bir başbakan çıktı. Yılmaz'ın tek yakını amcazadesi Yunus Akçal. tir, ama gelirken ekmegini mutlaka getir". Bu ay 7 milyonluk telefon faturası ödemiş Çataldere köylüleri. Köyde öğretmen sıkıntısı yok. Sağlık ocağı var, ama iki yıldır ebesi ve doktoru bulunmuyor. Kışın kar yağdı mı iki üç metreyi buluyor Çataldere'de. Hayvancılık ve çay tek geçim kaynağı. Muhtar Aydın'a, "Yeni Başbakan'dan ne istiyorsun" diye soruyoruz. Yamtı hazır: "Yoi istiyoruz, so sorunnnun çözümlenmesini bekliyoruz. Sağlık ocağına ebe ve hemşire atanmasını istiyonız. Televizyonu izlememize fırsat tanınmasuu bekliyoruz." Aydın, Başbakan'ın babası ve amcalarının soyadlarının "Vasapoğlu" olduğunu, ancak Izzet'in Akçal, Hasan ve Hüseyin'in de Yılmaz soyadlarını aldıklanm söylüyor. Soyadı değişikliğindeki nedenleri bilmiyor muhtar. Köyün 24 yıllık öğretmeni Dursun Ayar, "Köyümüz boşalıyor. Öğrenci sayısı birkaç yıl öncesine kadar 90'dı, şimdi 40'a kadar düştii. Halkımız dar gelirii, gurbete gidiyor" diyor. Üniversite öğrencisi Mehmet Akyıldız'a göre de "Yılmaz ekonomiyi düzeltsin, gerisi önemli değil". Yörenin en büyük sorunu yaş çay parası. Üreticiler yeni Başbakan'dan paraların peşin ödenmesini, piyasaya giren özel sektöre çekidüzen verilmesini istiyorlar. Belki de bu yüzden olsagerek Yılmaz Başbakan seçilince Rizeliler sabaha kadar uyumamış. Çataldere köylüleri de elbet. Tabancadan tüfeğe kadar çıkarmışlar bütün silahlarım. Şarjörleri takmışlar, mermileri sürmüşler, asılmışlar tetiğe. Çatalderelilere göre Yılmaz "ağırbaşiı tam biı devlet adamı." Köylüler Yılmaz'a "bizim patron" diyorlar. Yılmaz son .olarak 1987'de 80 arabadan oluşan bir konvoyla gelmiş Çataldere'ye. Bir gece kalıp oyunu kullandıktan sonra gitmiş. Çataldereliler, "Bizim patronu öziedik" diyorlar. Sonra başlıyorlar Yılmaz'ın çocukluğunu anlatmaya, derede balık tutmasını, diğer çocuklarla fazla haşır neşir olmamasını, kendi halindeki durgun görüntüsünü... "Mesut'un babası benim amcamın oğlu olur" diyen 68 yaşındaki TMO'dan emekli Yunas Akçal, Yılmaz'ın köyde kalan tek yakın akrabası. Yılmaz için Akçal, "Aknnlmn ile fazla yakınlık knnnazdı. Okayup büyük adam olacaguı da denezdi, ama okuynp biyiMM. Basbakan da olsun. Ne kadar övttnsek azdır" diyor. Ailenin yapısım en iyi Yunus Akçal'm şu sözleri anlatıyor: "Biz ne gördüysek bunlardan gördük. Halk Parttei bizi batağa gömdü. DP geidi bizi batakhktan çıkardı. Riüuneüi Menderes'in sayesinde biz de ekmek yedik. Buğday ekmeğini onlar zamanında gördük. Halk Partisi bize gün göstermedi, ekmek göstennedi." Yılmaz'ın baba ocağında kalan tek akrabası Yunus Akçal uğurluyor bizi köy meydanına. Tepelerinde hâlâ karlann göründüğü patika yollardan köy meydanına iniyoruz ve "bal, yoğurt, dana eti kavurması ve mıhlamadan" oluşan yemeğimizi yiyoruz. Çayeli'ne geldiğimizde her tarafın Mesut Yılmaz'm posterleriyle süslü olduğunu görüyonız. Çayelililer hâlâ Mesut Yılmaz coşkusu yaşıyorlar. Mesajlannı yineliyorlar: "Hemşerlmiz tstanbul'da babasuun mezaruu, Hereke'de annesini ziyaret etti. Şimdi sıra bizde. Bizleri unutmasın. Onu bagnmıza basacağız. Gelinimizle birlikte köye bekliyoruz." ANAP Çayeli tlçe Başkanı Hasan Suşoğlu, Mesut Yılmaz'ı şöyle anlatıyor: "1983'te partiyi kunnaya gddiğinde genç bir çocuktu. Amcasından mektuplar getirdi. Çayeli'ni tanımadıgı için bazı insanlaria görüştü. Amcası tzzet Bey, vatandaşın elini elinin içine alır gezerdi. Ama bizim patron yapısı nedeniyle kimsenin koluna girip gezmez. Karadeniz'deki politikacuar, amcası tzzet Bey hariç, Tuncay Mataracı da dahil, Mesut'un yerini kimse dolduramaz. Üç metre boru, dört torba çimento ile uğraşmaz. Kısacası haür işine gelmez. Hizmeti genelde düştinür."> • '' •''•d HABERLERIN DEVAMI Doğrular ve Yanlışlar... (Baştarafı 1. Sayfada) linde bu çeşit olaylar vardır." Bir soru üzerine de SHP liderine yönelik eleştirisini şöyle sürdürmüş Demirel: "Hükümet milletin çoğunluğu tarafından reddedilen bir iktidann hükümeti olduğu için, benim protokol yerine getirmem veya nezaket göstermem söz konusu olmaz. Halkın çoğunluğu arkasında olan hükümet gelsin şapka çıkarırım." Dün bu köşede, İnönü'nün Başbakan Yılmaz'a yaptığı ziyaret vesilesiyle demokrasilerde diyalog kurumunun üzerinde durmuştuk. Çok partili siyasal düzenimizde bu açıdan duyulan eksikliğin, demokrasinin gelişimini kösteklediğine işaret etmiştik. Bu çerçevede, seçim sistemiyle ilgili bazı konuların da ele alındığı Yılmazinönü görüşmesini olumlu bulmuş, Doğru Yol bakımından da örnek oluşturmasını dilemiştik. Demek ki bu konuda Sayın Demirel'le farklı düşünüyoruz. Doğru Yol liderinin yukarıda aktardığımız yaklaşımda doğrular ve yanlışlar bir arada yer alıyor. bakan da ilk kez bu göreve gelmektedir. Onun için en azından bir protokol görevini yerine getirerek, yeni başbakanı makamında ziyaret edip kutlamaktan daha doğal bir davranış olamaz. Bunu yapabilmek herhalde bir siyaset adamına birşey kaybettirmez; ayrıca kamuoyunda da sanki görüş değiştirmiş gibi bir görüntü de yaratmaz. Biliyoruz, siyasal iktidarlar genellikle işleri yumuşatmaktan yanadır. Buna karşılık muhalefetin işine de daha çok ipleri germek gelir. Politikanın doğasında yatar bu özellik. Ama politikada bir de zamanlama diye bir olgu vardır. Her ortamda ipi gergin tutmaya çahşmanın geri tepebileceği siyasal konjonktürler de yok değildir. Son bir nokta: Seçim sistemiyle ilgili olarak DYP ve SHP'nin somut önerileri var. Ancak parlamentodaki üye sayıları bu değişiklikleri yapmaya yetmiyor. Bunun gibi ANAP'ın da is : tediği, ancak tek başına yapamayacağı değişiklikler söz konusudur. Üç parti bir araya gelerek ortak nokialarDoğru olan şu: ÖzalANAP iktidarına dönük bir halkoyu da anlaşabilseler ve seçim sisteminde delaması niteliğinde geçen 26 Mart 1989 ye mokratik bir dönüşüm gerçekleştirebilseler rel seçimlerinde halkın yüzde 80'inin reddet fena mı olur? Böyle bir diyalogdan kimsenin herhangi tiği bir iktidann hükümetidir Yılmaz hükümebir şey yitireceğini sanmıyoruz. ti. Ancak hükümet yeni bir hükümettir, başSerinkanlı düşünmekte yarar var. Silopi'de PKK alarmı (Baftarafi 1. Sayfada) dınnın asıl hedefinin ll Jandardürüldü. Olağanüstü Hal Bölge ma AJay Komutanhğı olduğu Valiliği'nden yapılan açıklama öğrenildi. Komutanlığa 60 metda, çatışma sonucu bol miktar re uzakhktaki Sağlık Müdürlüda mühimmat ve örgütsel dokü ğü Lokali'nin bahçe duvanna manlann da ele geçirildiği bildi isabet eden roket mermisinin hafif hasara yol açtığı bildirildi. rildi. Açıklama aynen şöyle: "Şırnak ili Silopi ilçesinde 6 Patlama sırasında lokal önündeTemmuz 1991 günü saat 21.45 ki bir otomobil de hasar görsıralannda bir gnıp terörist ta dü. Saldırımn gerçekleştirildiği rafından jandarma komando Bitimlik Mahallesi'ndeki yurtbölüğü binası, adliye lojmanla taşlar geceyi uykusuz geçirdi. n ve emniyet amirliği inşaatına Güvenlik güçleri de zırhlı araçroketatar ve uzun namlulu silah larla saldınmn gerçekleştirildilarla saldında bulunulmuştur. ği tepeye çıkarak aydınlatma Güvenlik kuvvellerinin anında ve işaret mermileriyle kaçan tekarşılık vermeleri üzerine terö röristleri yakalamaya çahştı. ristler gece karanlığından yarar Şırnak lanarak kaçmışlardır. önceki gece 23.00 sıralannda Olay sonrası teröristlerin kaçış istikametlerinde güvenlik Bahçeli kesimindeki bir cami kuvvetlerince derhal başlatılan hoparlöründen Türkçe ve Kürtiz takibi sonucunda 7 Temmuz çe propaganda yapan teröristler, 1991 günü saat 13.00 sıralann daha sonra ismi açıklanmayan da Silopi Uçesi Uyanık köyü kır bir polisin evine otomatik silahsal alanında bu teröristlerle te larla ateş açtılar. Teröristler, ölen ve yaralanan olmayan saldırıdan mas sağlaomıştır. Çıkan çatışmada (6) terörist sonra Cudi Dağı yönüne kaçtıuzun namlulu silahlan, teçhiza lar. Olayın ardından başlatılan tı, bu silahlara ait bol miktarda operasyonlarda çok sayıda kişimühimmat ve örgütsel dokü nin gözaltına alındığı öne sünildü. manlan ile birlikte ölü olarak ele Öte yandan dün Şırnak'a gitgeçirilmiştir. Ölü olarak ele geçirilen bu te mek isteyen gazeteciler, yol üzeröristlerin kimlik belirleme ça rinde önlem alan güvenlik güçlışmalan Ue bölgedeki operas lerince geri çevrildiler. yonlar, arama ve tarama faaliyetleri hızla sürdürülmektedir." Süleyman Demirel kayınbiraderinin oğlunun düğününde nikâh şahitliği yaptı. (Fotoğraf: AA) Demirel: Yılmaz'ı ziyaret etmeyeceğîm (Baştarafı 1. Sayfada) tirdi: "Ülkede demokratik kaideler hakkıyla işlemeli. İşlemeden işliyor gibi göstermek yeterli değil. Şekil tamamlamalan yaralanmış kaidekri düzeltmeye yetmez. Seçim zarureti buradan doğar. Seçim yapılır, çoğunluk iktidar çıkarbr. Çoğunluk iktidan sorunlan çözer. O zaman şartlar değişir. Protokol, nezaket kaideleri veya amaç olmayıp araç olan diyalog laflanyla halkm bu hüküraetin arkasmdaki yokluğunu ortadan kaldınr gibi dunımlan ibdasa yardımcı olmayız. Bu herkesin kendisinin bileceği bir iştir. 26 Mart sonrasında Sayın İnönü, ANAP'ın arkasında halk olmadığmdan söz ediyordu. Ancak o zaman da kurulan hükümeti ziyarete gitti. 26 Mart sonrasında bu iktidara yaptınm konulmayışının ardında bu tür olaylar vardır. Ben, 26 Mart'ta ne söylediysem, orada dunıyorum. Bir protokolü yerine getirmek ya da nezaket göstermek için ziyaretim söz konusu olmaz. Hem hükümeün arkasmda halk yok deyip hem herkesin nazannda onore edeceksiniz. Bu azınlık hükümetini teşvikten başka işe yaramaz. Halkın seçtiği bir hükümet gelsin şapka çıkarayım." ANAP iktidannın arkasındaki halk desteğinin 26 Mart ile ortadan kalktığını anlatan Demirel, son ANAP kongresinin de iktidann arkasına yitirdiği desteği koymadığuıı söyledi. Demirel, şöyle dedi: "İktidar halen halksızdır. Onun hükümeti de halksız hükümettir. Bu hükümetin arkasında halkın azınlıgına dayanan bir güvenoyu vardr. Bu dnmmn ankederie, GALLUP Ue telafı edemezsiniz. Milletin yerini GALLUP anketi alır mı? Bunlar bep şisirmedir. tçerden ve dışardan iktidann arkasında halkın bulunmayişını telafiye kalkanlar olacaktır. Bunlar beyhude gayretlerdir. Halk vardır diyebilmek için gereken seçimdir." Demirel, Muğla'ya bayan vali atanmasını memnuniyetle karşıladığını belirtirken de "Bunu takdirle karşılanz. Bu kişi Papatya mı, Papatya sapı mı, bilmem. Eger öyleyse, bu kayırma olur. Devletin bazı yüksek makamlan kayınna kaldınnaz. Tayinine itirazım yok. Yalnız Papatya veya Papatya sapı olmasına itiraz ederim" diye konuştu. Kadın vali: Ben çok yumuşak insanım (Baftarafi I. Sayfada) len bilgiye göre şu anda Türkiye'de 71'i illerde, 19'u merkezde görevli 90 vali bulunuyor. Bunların 89'u erkek. 700'e yakın ilçede görev yapan kaymakamlann ise tümü erkek. Vali yardımcılığı, emniyet müdürlüğü gibi görevler de yine tümüyle erkeklerin egemenliğinde. Bu görevlere hiç "kadın eli" değmedi. Aytaman'a adımını yeni attığı bu erkekler dünyasını sorduk... Söze ilk Aytaman girdi. Telefonla ya da bizzat gelerek tebrik edenlerin fazlalığmdan gazeteleri okumaya bile fırsat bulamadığını söyledi. "Türkiye'de hep vali ve kaymakam devletin gölgesidir, 'Devlet baba'nın simgesidir denir. Kadınlann bu görev lere getirilmesinin halk nezdinde 'devlet baba' imajının oluşmasını güçleştireceği söylenir." Aytaman, kahkahalarla gülmeye başlayınca, sorumuzu biraz güçlükle tamamlayabildik: "Sizin bu konuda bir endişeniz var mı? Ne olmayı duşüniiyor sunuz? 'Devlet baba' mı, 'devlet ana' mı?" Söze, "Valla ben cinsiyetimi defiştiremeyecegime göre" diye başladı ve devam etti: "Herhalde o 'devlet baba' imajı ne yaratıyorsa, bende de onu bulmaya çalışacaklar sanıyorum. Ne beklerler 'devlet baba' imajından? Herfaalde yardımseverlik, anlayış, hoşgörii, herhalde bunun cinsiyetle bir alakası olmasa gerek diye düşünüyorum. Başka da aklıma birşey gelmiyor." " Bizde hep güç ve kudret atfedilen şeyler 'baba' diye nitelendirilmiş... Göreve başladığııuzda sekreterler ve bazı memureler dışında çevrenizde pek kadın olmayacak. Hep erkekleıie birlikte çalışacaksınız... AYTAMAN 'Nasü baş edeceksiniz' diyorsunuz... (Kahkahalarla gülüyor) Benim o konuda hiçbir kuşkum yok, belki ilk başta karşımızdaki insanlar biraz çekinecekler, ürkecekler, biraz ne yapacaklannı bilemeyecekler, belki onlar da hayatlarınDİVARBAKIR (Cumhurida ilk kez bir kadınla çalışmak yet) Diyarbakır E Tipi CezaAYTAMAN Bizim çok eskilerimize dayanırsanız, Orta zorunda kalacaklar, ama sanı evi'nde tutulan 40 kadar itirafçı tutuklu ve hükümlü, açık göAsya geleneklerimizde kadına rım birbirimize alışacağız. da büyük önem verildiğini gö Semra Özal ile bir tanışık rüş istemiyle direnişe geçti. Isteklerinin yerine getirilmesiyle rürüz. Ama dünyadaki butün lığınız var mı? toplumlarda da o zaten öyle. Bu AYTAMAN Cumhurbaş akşam saatlerinde eylemlerine sadece bir kavram. Bilemiyo kanı Özal, Başbakanlığı sırasın son veren tutuklu ve hükümlürum, ama gerçekten çok düşün da Bangkok ve Singapur'a gezi ler, cezaevinin çatısına çıkadürücü bir soru. ye geldiler. Eşim o sırada Bang rak'AntiTerör Yasası'na hayır' sloganı attılar. Terörle Mücade Otoriter bir insan mısınız? kok'da büyükelçiydi. O vesiley le Yasası'nı protesto etmek AYTAMAN Ashnda ben le, bizim hizmet devremizden amacıyla, HEP Iğdır ilçe örgüotoriter değilimdir, çok yumu ötürü tanıyoruz. Valiliğinizde Semra Özal tunce de açhk grevine başlandığı şak bir insanımdır, ama hocalıbildirildi. ğım sırasında da hissettim, say ın bir etkisi olabilir mi? Diyarbakır 1 No'lu E Tipi gı görüyorum. Bunu zannediyoAYTAMAN Onun takdiri nım, çok yumuşak bir tavır ile Semra Hanımefendi'ye ait. Ben Cezaevi'ndeki 40 dolayında itielde ediyorum. Otorite denilin bilemeyeceğim. Bana hiçbir şey rafçı tutuklu ve hükümlü, dün ce illa sertlik anlaşılıyorsa, oto söylenmedi. Beni kimin önerdi havalandırma boşluğundan çariter değilim, ama bir saygınhk ği konusunda hiçbir fikrim yok. tıya çıktıktan sonra Türk baysağlamak gerekiyorsa bunu za Ama 'Birçok adayın arasından rağı astı. Ellerindeki sopaları ten herkesin yumuşaklıkla yap sizi münasip gördük' dedi Sayın sallayan tutuklu ve hükümlüler, ması gerektiği taraftarıyım. 'Görüş istiyonız', 'Banş ve inBakan. Çokuluslu Güç Kampı Silopi'deki saldınlar sırasında ilçe yakınlarındaki Çokuluslu Güç Kampı'nda da alarma geçildi. Sabaha kadar bölgede keşif uçuşu yapan iki Apaçi helikopteri bölgeyi taradı. Alarm sırasında kampta karartma uygulandı ve askerlerin çadırlara girmeleri talimatı verildi. Herhangi bir saldmya yönelik olarak silahlandınlan askerlerin olası bir çatışma için hazır durumda bekletildikleri bildirildi. Dün bölgede bulunan gazetecilerin sorularını yanıtlayan çokuluslu güç askerleri, "Bir süre Irak'ta kalmamıza karşın orada herhangi bir ola> meydana gelmedi. Kuzey Irak'laki halk, bizleri çok seviyordu, ancak dunım burada farklı" dediler. İstanbıılVla 2polisyaralı Diyarbakır Cezaevi'nde direniş sanca yaşamak istiyonız', 'AntiTerör Yasası'na hayır', 'Halkımız üzerindeki baskılara son' sloganlan atarken cezaevi çevresinde geniş güvenlik önlemleri ahndı. Tutuklu ve hükümlüler, yetkililerin bir süre önce açık görüş konusundaki taleplerine olumlu yanıt verileceğini söylediklerini, ancak bir sonuç ahnamaması üzerine direnişe geçtiklerini belirttiler. Eylemciler, isteklerinin yerine getirilmesine kadar çatıdan inmeyeceklerini, herhangi bir müdahalede ise çatıdan atlayarak intihar edeceklerini söylediler. Bu uyarı üzerine, güvenlik güçleri herhangi bir müdahalede bulunmadı. Yetkililerin girişimleriyle bazı tutuklu ve hükümlüler cezaevine getirilen yakınlarıyla görüştürülünce 8.00'den 15.00'e kadar süren eylem sona erdirildi. AntiTerör Yasası'nı protesto etmek amacıyla Ttrkiye genelinde Halkın Emek Partisi (HEP) tarafından başlatılan açlık grevi kampanyasına Iğdır HEP ilçe örgütü de katıldı. Çoğunluğunu tutuklu ve hükümlü yakınının oluşturduğu eylemcilerin açhk grevini 3 gün sürdürecekleri bildirildi. Üç gün önce kendilerini polis olarak tanıtan sivil giyinüi kişilerce evinden alınan, emniyet müdürlüğü yetkililerinin ise gözaltında bulunmadığını açıkladıkları HEP Diyarbakır ll Başkanı Vedat Aydın'dan dün de haber aünamadı. Aydın'dan aradan geçen sürede haber ahnamaması bazı örgütlerin tepkisine yol açtı. Cizre PKK militanlannın saat 22.15'te Merkez Çarşı Karakolu'na yönelik roketli saldırısında binanın isabet almadığı, ancak otomatik silahlarla yapılan yayhm atesi sırasında hafif haaaı aıcvuaııa geıaıgı gorulüu. Siirt PKK militanlarının ayru saatlerde Siirt'te gerçekleştirdiği sal tstanbol Haber Servisi Okmeydanı'nda bombalı bir pankartı indirmeye çalışan 2 polis yaralandı. Okmeydaru'nda, Haliç'e inen E5 karayolu üzerinde bir üstgeçide dün sabah kimliği belirlenemeyen kişilerce pankart asıldı. Olay yerine gelen Bey oğlu Ekipler Amirliği'nde görevli polis memurlan tsmail Karakuş ve Yunus Durmuş, bomba imha ekiplerini beklemeden pankartı indirerek toplamaya çahşırken bomba ellerinde patladı. Okmeydam SSK Hastanesi'ne kaldınlan polislerden tsmail Karakuş'un durumunun ağır olduğu bildirildi. Bu arada olayla ilgisi olduğu iddiasıyla yakalanan Necati Kaymakçı adlı kişi polis otosuna binericen kaçmak istedi. Polisin 'Dur' ihtarına uymayan Kaymakçı, vurularak yaralandı. Emniyet yetkilileri, Necati Kaymakçı'mn olayla ilgisinin olmadığının, hırsız olduğunun anlaşıldığını bildirdiler. öte yandan Bostancı'da Aytemiz Petrol'e de bomba süsü verilen bir pankart asıldı.