21 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ıyyı Cııellar: Siyasi eşitlik Bush'tan GorhiVe çagrı • VVASH1NGTON (AA) ABD Başkanı George Bush, SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'dan bir türlu sonuçlanmayan silahlann kontrolu görüşmeleri için çaba göstermesini istedi. Gorbaçov'a gönderdiği mesajda Bush, Sovyet liderınden elinden gelen her şeyi yapmasını ve 'bürokrasiyi harekete geçirmesini' istedi. ABD'nin Moskova Buyukelçisi Jack F. Matlock tarafından sözlu olarak iletilen mesajda, göruşmelerde ilerleme sağJanmasını istedikleri belirtiliyor. BAĞDAT Genel Sekreten Rum kesiminin KKTC'nin siyasi eşitliğini tanımasını istiyor Perez de Cuellar dün Başbakan Mesut Yılmaz ve Dışişleri Bakanı Safa Giray'la yaptığı görüşmede Kıbrıs konusunda dörtlü zirve önerisine yakın bir tutum takındı. BM Genel Sekreteri bugün Marmaris'te Çumhurbaşkanı Özal'la görüşecek. FATİH YILMAZ HAKAN KARA tSTANBUL/MARMARİS ABD Başkanı Bush'un resmi ziyaretinden önce Kıbns konusunda temaslar yapmak uzere önceki gun Istanbul'a gelen BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar dun Başbakan Mesut Yılmaz ve Dışişleri Bakanı Safa Giray ile görüştü. Görüşmede, dörtlu zirve önerisine yakın bir tutum takınan De Cuellar, bu konuda çok ciddi çahşmalar yapılması gerektığını bildirdi. Bugun Marmaris'te Okluk koyundaki Cumhurbaşkanlığı Konukevi'nde Çumhurbaşkanı Özal tarafından kabul edilecek olan Genel Sekreter'in, öncelikle Kıbns Rum kesiminin KKTC'nin siyasi eşitliğini tanıması gerektiğini vurguladığı öğrenildı. Cuellar Türkiye'ye yaptğı "özel" ziyaretinde dun, önce Sultanahmet Camii'ni, daha sonra Ayasofya Müzesi'ni, Yerebatan Sarayı'nı ve Topkapı Sarayı Müzesi'ni gezdi. Perez de Cuellar daha sonra Başbakan Mesut Yılmaz tarafından Çırağan Oteli'nde onuruna verilen öğle yemeğine katıldı. Yemekte, Dışişleri Bakanı Safa Giray da bulundu. De Cuellar ve Yılmaz, 18Iraklı subay asıldı AFP'nin kısa bir süre önce Bağdat'tan dönen BM görevlilerinden edindiği bilgiye göre 18 Iraklı general ve üst düzey ordu subayı devlet başkanına darbe düzenlemeye kalkışmak suçundan geçen ay asılarak cezalandırıldılar. 90'ından fazlası bir anlaşma imTfllpnmagını istiyor. Anlaşmaya göre benimsenecek yasalar son 20 yıldır edinilen deneyimlerin yararianılmasuu g«ranti alüna alacakür" şeklinde konuştu. ST4SIRAF iligkisi ÖNEMLt ZtYARET Cuellar dün tstanbul'da Başbakan Mesut Yılmaz'la görüştü. (Fotograf: Gündüz Imşir) yaklaşık bir saat suren yemekten sonra oteldeki bir başka bolume geçerek göruşmelerinı surdürdüler. Göruşmede Giray ve Perez de Cuellar'dan başka Başbakan'ın özel danışmanı Mehmet Ali trtemçelik ve Turkiyenin BM'dekı Buyukelçisi Mustafa Akşin de bulundular. Göruşmeden sonra Başbakan Mesut Yılmaz'ın başdanışmanı Mehmet Ali lrtemçelik tarafından yapılan açıklamada, göruşmede Kıbns konusunun ağırlıklı olarak ele alınmadığı bildirildi. Irtemçelik, Genel Sekreter Cuellar'ın Kıbns sorununun çözumüne ilişkin olarak bir çerçeve anlaşmasına varılması için gereken adımların atılması gerektiğuıi söylediğinı belirtti. Irtemçelik "Cuellar, sonınun çözümune ilişkin olarak hazırlanacak bir toplantı için çok ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini ve iki kesimlilik, siyasi eşitlik ve iki toplumluluk Ukeierine dayalı bir federasyonun oluştunılması için taraflann niyetlerini belirtmeleri gerektiğini bildirdi" dedı. Bırleşmış Mılletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Mesut Yılmaz ile yaptığı göruşme sırasında, Kıbns sorununun çözumu konusunda çerçeve anlaşmaya ulaşmak ıcin şu an atılabilecek en onemlı adımın, BM Guvenlik Konseyi'nın 649 sayılı kararı uyannca masaya oturmak olduğunu soyledı. Cuellar'ın bu sözüyle, iki toplumlu, iki kesimli, eşit siyasi statude bir federasyona gidilmesi goruşunden hareketle, Kıbns Rum kesiminden KKTC'nin siyasi eşıtliğinin tanınmasını beklediğini dıle getırdıği oğrenildi. Goruşmeler sırasında Başbakan Mesut Yılmaz ve Dışişleri Bakanı Safa Giray'ın, Cuellardan, Çumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 'dörtlü zirve1 önerisine destek istedikleri, Cuellar'ın ise bu isteğe "Boyle bir göruşme için çok geniş çaplı çalışmalar yapılması gerekiyor. Sonınun çozulmesi için Yunanistan ile Kıbns Rum kesimi nezdinde temaslarımız suruyor ve özellikle onumuzdeki iki ay içinde yoğunlaşarak sürecek" şeklinde yanıt verdiği kaydedildi. Turkıye'nin Kıbns konusundaki temel yaklaşımımn, sorunun çözumüne yönelik olumlu adımlar içerdiği de göruşmeler sırasında Cuellar'a iletildi. Cuellar, "Bunu ben de biliyorum" karşılığmı verince, BM Genel Sekreteri'ne, sorunun çözumu için Yunanistan ve Kıbns Rum kesiminin yeni adımlar atması gerektiği ifade edildi. Görüşmede, toprak ve yerlerinden edilenler konulan da gundeme geldi, ancak bu konularda Cuellar Türk tarafından herhangi bir rakam isteğinde bulunmadı ve kendisi de bir rakam önermedi. BM Genel Sekreteri'nin öncelikle Kıbrıs Rum kesiminin siyasi eşitliğini tanıması gerektiğini vurguladığı öğrenildi. Görüşmede aynca, Kıbns konusunun yanı sıra Kuzey Irak, Ortadoğu banşı ve Yugoslavya konulan da göruşuldu. BM Genel Sekreteri, bugün Dalaman Havaalanı'na giderek oradan Marmaris Okluk Koyu'ndaki Cumhurbaşkanlığı Konukevi'nde Özal tarafından kabul edilecek. Perez de Cuellar onuruna bir öğle yemeği de verecek olan özal, daha sonra BM Genel Sekreteri ile birlikte Marmaris, Gökova Çevre Izci Kampı'm açacak. Özal, Cuellar ile Marmaris'e dönerek iki saatlik bir yat gezisine çıkacak. Cuellar saat 18.30'da helikopterle Dalaman'a, oradan da Istanbul'a geçecek. • BONN (AA) Almanya'da üst duzey bir istihbarat yetkilisi, Kızılordu fraksiyonu (RAF) adlı yasadışı örgütün, eski Doğu Almanya'nın Gizli Poüsi (STASI) ile hâlâ ilişki içerisinde olduğunun sanıldığını bildirdi. Anayasayı Koruma Ofisi adlı İstihbarat Servisi'nin Başkanı Eckhart Werthebach, Alman radyosunda yayımlanan röportajında, "RAF ile STASI arasında hâla bağlantı olduğuna dair belirtiler var" dedi. Alman yetkili, 20 kişilik bir çekirdek kadrosu olduğunu açıkladığı RAFm, 2 bin kişilik NeoNazi gruplardan potansiyel olarak daha büyük bir tehlike oluşturduğunu söyledi. Dış Haberler Servisi Irak'ta 18 general ve üst düzey ordu subayının asılarak idam edildiği haber verildi. BM kaynaklanndan verilen bilgiye göre asılan general ve subaylar Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i bir ordu darbesiyle devirmeyi amaçlıyorlardı. AFP'nin haberine göre 18 ust general ve yüksek rütbeli subayı devlet başkanınıdevirmeye kalkışmak suçundan geçen ay içinde idam edildiler. Kısa bir süre Irak'ı ziyaret eden BM görevlilerinden edinilen haberde, Bağdat yönetiminin şimdiye kadar ahşıldığının aksine general ve subaylan kurşuna dizmek yerine astığı vurgulamyor. Irak kuvvetlerinin Kuveyt'ten geri çekilmek zorunda bırakıldığı şubat ayından bu yana üç darbe girişimi yaşanan ülkede, yuksek rütbeh ordu subaylan genellikle kurşuna dizilerek cezalandınlıyorlardı. Kürdistan Demokratik Parti lideri Mesut Barzani, önceki gün Irakh yetkililerle Erbil'de yaptığı görüşmelerin "Kürtlere özerk bölge verilmesi için atılan adımların en sonuncusu olduğunu ve anlaşmanın imzalanacagını" açıkladı. Iktidardaki BAAS Partisi'nin yayın organı El Tawra'da dün çıkan bir haberde görüşlerine yer verilen Barzani, Irakh yetkililerle bugünlerde bir kez daha bir araya geleceğini kaydetti. Barzani "Kürdistan böigesinde yaşayan insanların >uzde Çift başh yönetim Ajanslann haberlerine göre Zaho, Dahok ve Amadiye'de, Türkiye ve Iran suunna sığınan Kürtlerin geri dönmesiyle hayat yavaş yavaş normale dönerken idari kurumlar açısından ilginç bir çift başlılık gözleniyor. Kimi zaman dost, kimi zaman düşman kardeşler olan Saddam yönetimi ile Kürdistan Cephesi, yaklaşık iki aydır güvenlik bölgesindeki Kürdistan'ı ortaklaşa yönetiyorlar. Bağdat tarafından atanmış olan kaymakam, emniyet müdürü, sular idaresi ya da elektrik idaresi müdürleri görevlerini sürdurüp Bağdat'tan gelen maaşlanm almaya devam ederken özellikle iç güvenlik, adalet ve insani yardımın dağıtımını cephe yürütüyor. örneğin trafık polisleri, cephenin Kalaşnikoflu mensuplan. Bu arada müttefık kuvvetlerle BM yetkilileri de idarenin bu iki Vana^mm uyum içinde çalışabilmesi için elinden gelen gayreti gösteriyor. Zaten haftada bir cephe, resmi yerel yetkililer, müttefık kuvvet temsilcileri ve BM yetkilileri düzenli olarak toplanıp kentin ve bölgenin sorunlanm gözden geciriyorlar. BATIDA GEÇETC HAFTA... BATIDA GEÇETC HAfTA... BATIDA GECEN HAfTA... BATIDA GEÇEN HAfTA... İTALYA BELÇİKA Cossiga üzerine tezler NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA "Bu dunımla daha ne kadar yaşayacağız?" Repubblica gazetesinin curaa günku başyazısı bu sözlerle bitiyordu. 'Repubblica'nın sözünu ettiği durum, gene Çumhurbaşkanı Cossiga'nın kırdığı potlardan başka bir şey değildi. Hafta içinde Prag ve Budapeşte'yi ziyaret eden Francesco Cossiga, yurtdışında verdiği demeçlerde Italyan ordusunu " H a var ha y o k " diye nitelendirdi. "Bizün askeıierin tek avantajı darbe yapmayacak kadar ssbııiı olmalandır" diyen Italyan Çumhurbaşkanı bu arada bakanlardan bırine de 'karacahıl' diye not verdi. Geçen yıhn güz aylanndan beri birdenbire düi çözülen Cossiga'nın yaptığı gaflann ve şaşkınlık yaratan müdahalelerinin ardı arkası kesümiyor. öyle ki birkaç aydan beri Repubblica gazetesi 'Cossiga'hk Çıkışlar' adını verdiği bir köşede her gün sistemli olarak cumhurbaşkanuun ağzından çıkan 'inciler'i not ediyor. Alman cumhurbaşkam gibi daha ziyade protokoler bir pozisyonu olması gereken Cossiga'nın birdenbire böyle ön plana çıkması ve durumuyla bağdaşmayan müdahalelerde bulunması çeşitli teorilerle açıklanıyor. Bunlardan Uki, boynuna dek 'Gladio' skandalınm içine gömulü olan ttalyan Cumhurbaşkanı'nın, ortaüğı birbirine katan çıkışlarla ana sorunun odak merkezini başka yöne kaydırması. Pekçoklanna göre ruhi dengesi zaten nazik olan Cossiga bu olaydan sonra sağa sola saJdırmaya başladı. Bu teoriyi destekleyenler, Cossiga'nın denetimden çıkan davramşlannın Gladio skandahnın patlak verdiği kasun aylanna rastladığına işaret ediyorlar. ftalya'daki kurumsal reform tartışmalarına ağırlık veren bir başka teori ise Francesco Cossiga'nın garıp davranışlarıru istenen, fakat bir türlü gerçekleştirilemeyen bu değişikliği yapan adam olarak tarihe geçme arzusuyla açıkhyor. Bu göruşe göre önünde yalnız bir yılının kaldığını ve kaybedecek fazla bir şeyi olmadığnı düşünen Cossiga, 'kendisinin özel bir misyona sahip olduğunu' düşunüyor ve Italya'daki kriz hükümetlerine son verecek bir 'başkanhk sistemi' getirmeyı arzuluyor. Mevcut iktidar yapısına hâkim olan Hıristiyan Demokratlann çıkarlanna aykırı düşen bu arayış, çoğu kez cumhurbaşkanımn 'eski partisi' ile ters duşmesine yol açıyor. Hıristiyan Demokratlann kendısini harcayacağını düşunen 'asabi' çumhurbaşkanı, saJdırgan çıkışlarla elindeki tüm kozları oynamaktan kaçınmayacağjnı ve çetin ceviz olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Cossiga'nın 'başkanhk sistemi' için açtığı davaya, II. cumhuriyetin ilk 'başkanı' olarak bu koltuğa yerleşmeyi düşleyen sosyalist lider Bettino Craxi de destek veriyor. Sosyal gundemi ise ttalyan devlet televizyonunun en sevilen haber gazetecisi Lilı Gruber'in çıplak göğüsleri işgal etti. Entellerin yeğlediği Toskana yöresindeki Capalbio Plajı'nda çıplak göpsleriyle fotoğrafçı meslektaşlarınm pervasız flaşlanna yakalanan LUi'nin göğüsleri, haftalık dergilere kapak oldu. 'Gösteri Sanatlan Dostlan Derneği' adlı esrarengiz bir dernek, devlet TV'sı RAI'de çahşan bir gazeteciye bu davramşın yakışmadığını belirterek, LUi Gruber'in 'toplumun ar ve hayâ' duygulannı incittiğini ileri sürdü ve hemen istifasını istedi. Söz konusu derneğin çağrısını 'psikopat ve çağdışı' olarak değerlendiren RAI yöneticileri, Gruber'in değerli bir meslektaş olduğunu belirtti ve derneğe vaktini daha değerli işlerle değerlendirmesini tavsiye etti. Hızlı tren sorunu SABETAY VAROL BRÜKSEL Yugoslavya'daki olaylar,. ıkı toplumlu' Belçika'yı fazlasıyla kafa yormaya itiyor. Fransızca konuşan Belçikahlarla, Feleminkçe konuşanlann bir gün top namlulanm birbirlerine dojrultacaklan olasılığından değil.. Farkh etnik, dinsel ya da dil özelliklerine sahip nüfus gruplannın, banş içinde bir arada yaşamalan 'hayal'i sarsıldığı için. Kaldı ki kendi durumlanna benzesin benzemesin ne zaman bu tur sonınlar dünyanın şurasında burasında patlak verse Belçikahlar uzerlerine ahnırlar. Olan şu: Felemenkçe konuşanlarla Fransızca konuşanlar arasında güven duygusu, maalesef geçen zamana rağmen tesir edilememiştir. Çok hızh tren (TGV) sorunu, iki toplum arasındaki bu guvensizlik yüzünden kelimenin gerçek anlamıyla bir türlü 'rayına oturtulamamakta'du". Belçika demiryolu taşımacıhğı da Avrupa ülkeleri arasında sınıfın sonuncusu sayılabilir. Haftalık ParisBrüksel yolculuklanmız sayesinde bizzat tanık oluyoruz. Tek umut, 1995'te açılacağı söylenen çok hızh tren hattında. Ama cemaatler, her alınan kararda, karşı tarafın kendilerini oyuna getirdiğini duşünduğü için nihai karar bir türlü ahnamıyor. İNGİLTERE DANIMARKA Feribot rötar yapınca FERRUH YILMAZ KOPENHAG Danimarka'da sadece geçen hafta değil, haftalardır en çok tartışılan konu, iki şehir arasında işleyen feribotlann zamarunda kalkmaması. Sosyal demokratlar, feribotlar zamarunda hareket etmeye başlayıncaya kadar her perşembe günü, ulaştırma bakarunı, parlamentonun ulaştırma komisyonunda toplantıya çağınp hesap soracaklannı açıkladılar ve birkaç haftadır da bu eylemlerini sürdürüyorlar. Ashnda feribot hikâyesi Danimarka için tam bir yaz sezonu hikâyesi. Danimarka'da yaz sezonu, hem siyasi hem de gazetecilik açısmdan 'hıyar zamanı'dır. Hıyar zamamnda, elde kalmış eften püften konular haber olarak uretilir. Politikaalar da yaz mevsimini çeşitli poütik konularda tartışma yaratarak geçinneye çalışu"lar. Feribot tartışması da böyle bir tartışma. Danimarka Devlet Demiryollan DSB'nin iki büyük feribotu, AarhusKalundborg hattı için çok buyuk olduklan gerekçesiyle bir süre önce hukümet tarafından satıldı. DSB, normal olarak kapasitesinin ancak yüzde lS'ini doldurabildiği bu iki feribot yerine iki küçuk feribot kiraladı. Bütün sorun da bu iki kuçük feribottan kaynaklanıyor.Görece eski feribotlar bakımdan geçirilmeden yaz sezonu dolayısıyla sefere cıkarüınca, teknik açıdan sefere hazır olmadıklan ortaya çıktı ve feribotlar yaklaşık 1 aydır teknik sorunlardan dolayı zamamnda kalkamaz oldular; seferlerinin bir kısmı da iptal edildi. Şimdi bütün tartışma, sorumluluğun kime ait olduğunda. Sosyal demokratlar, ulaştırma bakanını suçlayıp soruna bir an önce çözüm bulmasmı istiyorlar. Ulaştırma bakanı, topu DSB'ye atıp "Şu feribotlan bir an önce ulaşıma hazır hale getirin" diye emirler yağdınyor. DSB de sonınun ne olduğunu, sorumluluğun kime ait olduğunu bulmak için bir danışmanlık firmasından bu konuda bir rapor hazırlamasını istedi. Raporun sonucu henüz bilinmiyor. Ana munalefetteki sosyal demokratlar ile hukumet arasındaki birbirini durtuklemeye yönelik yaz oyunu sürüyor. m e v s i l n i gelince tspanya'nın dört bir yanında boğalı festivaller başlar. Arenalarda yapı| a n b o g a gureşlerî, kentlerin sokaklanna kadar taşar. Kentlerin sokaklanna salıverilen boğalann önüne çıkma cesaretini gosteren İspanyol gençleri bacaklarının olanca gucuyle koşarken >eterince cesareti olmayanlar, çitlerin arkasından izlerler olup biteni. Bu kovalamacamn sonunda boğalar pek çok kişi>i ezip geçerken, yara almadan kurtulabilenler kıvançlıdır. Geleneksel boğalı eğlenceler, Pamplona kentinde şimdiden başladı. San Fermin Festivali kapsamında, her sabah Pamplona sokaklanna 6 tane boğa salıveriliyor ve yuzlerce cesur genç, koşmaya başlıyoriar. Bu arada Pamplona Hastanesi de festival nedeni>le olağanustu önlemler alıyor. (Fotograf: AFP) Yaz Kraliçe vergi ödemeli mi? EDİP EMİL ÖYMEN ALMANYA Para... Para... Para... dairesi için istenen kira bedeli, 2 bın marktan başhyor. Beş milyon lira karşılığı 2 bin markı ve daha fazlasını BERLİN Almanya bu haftalarda kim ödeyebilir? Bunlar genellikle tek bir şeyi konuşuyor: Para, para, Amenkahlann 'DINK' (Double para... Gelir vergisinden benzine Income, No Kid) dediği, çocuksuz, kadar yapılan zamlar, özellikle Almanya'nın 'eski eyaletlerinde', yani ikisi de çahşıp yüksek maaş alan genç çiftler. 2.0002500 markı ödemeyi Batı'da yuksek sesli homurdanmalara göze alan bu çiftler, gazete ilanlarında yol açtı. Doğu Almanya'nın devlete "guneşli teras" gibi cazip özelliklere getirdiği ek yuku cebinden odediğine kanıp bakmaya gittikleri asansörsuz inanan Batı Alman ile zaten baştan binalann yedinci katında, arkadakı beri kendisini 'ikinci sınıf vataıjdaş' avluya bakan mini balkonlu, yegâne hisseden Doğu Alman arasındaki manzarası tavandaki pencerelerden soğukluk, bugunlerde doruğa çıktı. gözüken gökyüzü olan biçimsiz evlerle Doğu Alman televızyonunda cuma karşılaşıyor. Bir avuç gökyüzu için akşamı gosterilen 'Kabare' filminde ayda 56 milyon lira ödeyenler yok Liza Minellı'nin dediği gibi "Dunyayı değil. Ev kiralan Doğu Almanya'da donduren şey para". Bunu, aylardır hâlâ dondurulmuş olduğundan batıyla buyuk şehirlerde kiralık ev arayanlar kıyaslanmayacak kadar ucuz. Örneğin bütun yakıcıhğıyla hıssediyor. Ev kiralan, astronomiğin de ötesine geçen yukandaki boyutlarda, yuz metre karelik bir ev batıda 2 bin marktan rakamlara ulaştı. Berlin'de yuz metre başlarken doğuda kiracılar hâlâ 50 karelik uç odalı normal bir apartman DİLEK ZAPTÇIOĞLU LONDRA Kraliçe Ezilabeth geür vergisı ödemeli mi? 'Evet' diyenlerin Avam Kamarası'na sunduklan yasa • önerisine karşın 'hayır' diyenler de basınyayında sutunlar, dakikalar dolusu görüş belirttiler. Yuz yıl önce Kraliçe Viktorya ve ardından gelen oğlu 8. Edward gelir vergisi ödemişler. Daha sonra 'taç' ile 'hükümet' arasında yavaş yavaş vanlan anlaşma uyannca, vergi ödemez olmuşlar. Kraliçenin, marka oturuyor. Ama doğulu evden menkul ve gayri menkulünden yılda 22 çıkıp yerine batıdan biri taşınacak milyon sterlin (155 milyar lira) olursa batı standartlarında kira kazandığı hesaplanıyor. Kraliyet ailesinin her üyesine olmasa bile önde odemesi gerekiyor. Birleşmenin gelenlerine 'devlet ödeneği' de var. Bu coşkusu Almanya'da bu sıcak yaz ödenek, sarayların bakım ve işletmesi gunlerinde yerini artık tamamen için. Bu da her yıl enflasyona göre soğukkanh hesaplara bıraktı. artmak kaydı ile şimdilik yılda 8 Batıdakiler refah duzeylerinden ne milyon sterlin (55 milyar lira). kadar kaybedeceklerini duşunurken (ki Kraliçenin tüm mücevherleri, tabloları, bu kayıp, çoğunluğun hayat sanat eserleri de asgari tahminle 1 standardını duşurmuyor) doğudakiler milyar 200 milyon sterlin (8.5 trilyon batmın refahına ne zaman lira) tutuyormuş. Kraliçe, vergi ulaşacaklarını sorup duruyor. İki taraf vermeyerek günde 20 bin sterlin (140 da birbirine, her an mindere atlamaya milyon lira) 'kâr ediyormuş'. Son hazır iki gureşçi gibi bakarken yapılan kamuoyu yoklamalan, Almanya daha çok uzun sure para kraliçenin de vergi vermesini uygun konuşacağa benzıyor. Ve para görenlerin yuzde 80 gibi bir oran konuşanların arasında, butun zamları tuttuğunu gösterdi. Ancak kraliyet cebinden odeyen ve Almanya'nın ailesinin vergilendirümesini 'saçma' birleşmesine İcatkıda bulunan Türkler bulanlar arasında önde gelen gazeteler de var. Ama gurbette çalışanlar zaten de var. ezelden ben para konuşur...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle