21 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 TEMMUZ 1991 • • • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 YILMAZTV KHK'LAREM BEKLETİYOR Borsada kara temmuz Kararnamelere Ozal engeli Hükümet, söz konusu KHK'lann 21 temmuza kadar onaydan çıkmasını bekliyordu. Hatta Başbakanhk'tan bu konuda Resmi Gazete idaresine de talimat gönderilmiş ve 21 temmuz pazar günü karamamelerin yayımlanabilmesi için gerekirse "mükerrer" çıkarma konusunda hazırlık yapılması istenmişti. Ancak kararnameler 21 temmuza kadar onaydan çıkmadı. Edinilen bilgiye göre gecikme üzerine Başbakan Yılmaz, Özal'la yaptığı bir görüşmede kararnameîerin akıbetini sordu. Özal'ın Yılmaz'a, "Bu iş çok önemli. BenJm bunlan biraz daha incelemem lazım" dediği belirtildi. özal'ın, Yılmaz ve Pakdemirli'nin ekonomi ile ilgili bazı açıklama ve uygulamalannı "tasvip etmedigi" ve kendi "tavsiyelerinin dikkate alınmamasına kızdığı" öne sürüldü. Ekonomi konusunda, kamu toplusözleşmeleriyle verilen yüzde 141.5 oranındaki ücret zamlannın hükümetÖzal Uişkilerinde "bardagı taşıran son damla" olduğu kaydedildi. Cumhurbaşkam özal'ın ekonomi yönetimindeki yeniden yapılanma ile ilgili KHK'ların yanı sıra bürokrasi ile ilgili çok sayıda atama kararnamesini de beklemeye aldığı bildirildi. (Baftarafi l. Sayfada) cağı haberi etkili oldu. Borsacılar konunun gündeme gelmesini "Büyük olasılıkla olumlu sonuçlanacak" biçiminde yorumluyor. Bu nedenle de 1991 yılının en düşük düzeyine indikten sonra endeks yeniden yükselişe geçti. Bunun yanı sıra saat 11 .OO'de Reuter ekranından geçen Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) 2 trilyon liralık borcunu bankalara ödemeye başladığına dair haberler ve yabancı yatınmcılann Erdemir hisselerini alması endeksin yükselişini hızlandırdı. Dünkü seansta işlem hacmi ise yüzde 64 artarak 72 milyardan 113 milyar 658 milyona çıktı. Endekslerin dünkü seviyelerine göre hisseler yübaşı değerleriyle karşılaştırıldığında yüzde 11.17 değer kaybetti. Yılbaşında 3256 puan İMKB endeksi dün 2892 puana geriledi. En büyük gerileme maü endekste görüldü. Tam olarak 735 puan kaybeden mali endeksteki yılbaşına göre düşüş yüzde 22.54'e vardı. Sanayi endeksi ise sadece 134 puan yitirdi ve yılbaşına göre yüzde 4.11 oranında düşüş gösterdi. Temmuz ayında ise borsada bileşik endeks 3645.61 puandan yüzde 20.66 düşüş kaydederek 2892 puana indi. Sanayi endeksi ise 3948.65 puandan yüzde 20.91'lik düşüşle 3122.63 puana, mali endeks ise 3152.60 puandan yüzde 20.00 düşüşie 2521.80'e geriledi. Öte yandan Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci'nin zorunlu tasarruf hesabında biriken parayı borsaya kanalize etme projesi, bugün yapılacak Yüksek Planlama Kurulu toplantısında ele alınacak. ANKA'nın haberine göre haziran ayı sonuna kadar oluşan nemayla birlikte zorunlu tasarruf hesabında toplam 9.7 trilyon lira birikti. Bu tutarın hemen hemen tümü, Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) tahvili, Kamu Ortakloğu Fonu tahvili ve Gelir Ortaklığı senediyle hisse senedi dışındaki diğer menkul kıymetlere yatırılarak nemalandırıldı. Hesapta, haziran sonu itibarıyla 36 milyar 757 milyon lira tutarında nakit bulunuyor. Yüksek Planlama Kurulu'nun bugünkü toplantısında, söz konusu hesaptaki paranın hisse senedine yatırılarak nemalandırılması üzerinde durulacağı öğrenüdi. Mevcut mevzuat, hesaptaki paranın borsada değerlendirilmesine olanak tanıyor. Hak sahiplerine nakit ödemesi yerine hisse senedi verilmesi yönündeki düşüncenin gerçekleşmesinin ise yeni bir mevzuat düzenlemesi gerektirdiği bildirildi. Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci, zorunlu tasarruf hesabındaki paranın borsada değerlendirilmesi konusundaki çaiışmalann sürdüğünü belirtti. Kahveci, hesaptan borsaya ne kadar para aktanlacağı konusunda yetki tümüyle kendisinde olmadığı için kesin bir rakam veremeyeceğini bildirdi. Kahveci, "Yetkim olsa tamamını kullanacağım derdim" diye konuştu. Maliye Bakanı Kahveci, zorunlu tasarruf hesabındaki paranın borsada değer BtLAL ÇETİN ANKARA Yüdınm Akbulut döneminde hükümetin karamameleri geciktirdiğinden yakınan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, şimdi de yeni Başbakan Mesut Yıimaz'ın onaya sunduğu ekonomiyle ilgili önemli kararname ve kanun hükmünde karamameleri (KHK) uzun süredir bekJetiyor. Cumhurbaşkanı özaJ'ın, "ekoaomi ile ilgili tavsiyelerini dikkate almayan hükümete kızdığı için kararnamelerin onayını geciktirdigi" öne sürülüyor. . Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli'nin büyük önern verdiği ekonomi yönetiminin yeniden yapılandırılmasına ilişkin KHK'lann gecikmesi bürok; rasiyi de beklenti içine itti ve zatnan zaman işlerin aksamasına . neden oldu. Ekonomi yönetimi ile ilgili olarak Hazine ve Dış TicaretMüsteşarlığı ile DPT müsteşarlıklarını bölen, Hazine ve Dış Ticaret MüsteşarlıgVnın dış ticaret, DPT'nin de teşvik, yabancı sermaye ve serbest bölgeler birimlerini, kurulacak Dış Ticaret Müsteşarlığı çatısı altında toplamayı öngören KHK 'lar 16 temmuz günü Bakanlar Kurulu'nda kabul edilerek Cumhurbaşkanı Özal'ın onayına sunulmuştu. lendirilmesi konusunda Kamu Ortaklığı İdaresi"yle görüşmelerinin sürdüğünü, bu konuda Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli ile de görüşeceğini belirtti ve "Benira amacım, o paranın sermayede demokrasivi saglamak için kullanılmasıdır" dedi. UĞURMIMCU GOZLEM Pakdemirli'den mesaj tMKB'de son günlerde yaşanan düşuşlerle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli, borsadaki gidişe mUdahale etmeyi düşünmediklerini belirterek şöyle konuştu: "Borsanın arkasındayız. GüçtendirHmesi gerekir. Borsada yanuş besaplar yapümasın. Ülkede borsa kanalıyla mülkiyetin tabana yayılması durumu vardır. Borsa,rejiminteminaödır. Destekleykisiyiz. Bugün endeksin geldigi nokta yanbşür. Hisse senetleri taşıdıgı bedelin yansına düşmüştür. Parası olan borsada alım yapsın. Bugün alım günüdür. " Borsa uzmanlan ne diyor? Ekonomi Servisi Borsa uzmanlan, Körfez savaşı döneminde bile belli bir düzeyini koruyan İMKB endeksinin özellikle son bir ay içinde yaşadığı hızlı düşüşü şöyle yorumladılar: Şerife Assar (Altay Menkul Değerler Genel Müdürü): "Borsadaki fıyatlar şu anda maliyetlerin çok altında. Uzun vadeli yabnmlar olmadan borsa toparlanamaz. Bu tür yatımnlar için de ekonomiye güven ortamımn oluşması lazım. Ekonomik göstergeler hakluyla iyileşmedikçe borsa düzekmez. Bizce alıcı az, saücı fazla. Şirketler, bünyelerine para girsin diye sermayelerini artünyorlar. Bu da borsadaki arzı yüksdtiyor, kâgıt fazlaltgına yol açıyor. Buna karşılık talep düşük. Borsada yabancı yatınmcı yok. Bankalar, arük hisse senedi alıp portföy yapmıyoriar. Alıp satıyortar. Geriye sadece küçük yatınmcı kalıyor." Mnrat Çetintürk (Boğaziçi Menkul Değerler, Menkul Değerler Yönetmeni): "Borsa kendi haline bırakıürsa asla kendini toparlayamaz. Ancak hükümet mUdahale ederse bir yükselme beklenebilir. Şu anda bir tarih vermek imkânsız. Borsarun acil olarak paraya ve güvene ihtiyacı var. Şimdiki banka faizleriyle bu mümkün değil. Hükümet yapılması gerekenlerin tam tersini yapıyor ve özelleştirme yoluyla borsadan sürekli para çekiyor. Buna bir an önce son verilmeli ve emisyon hacmi arttınlmalı!' tktisat Bankası Menkul Kıymetler Yönetmeni Semlh Atalay: "Borsaya güvensizlik başladı. Endeksin 3000'in altına düşmeyecegi söyleniyordu, ama dün 2800 oldu. Bu düşüşün bir süre daha devam etraesi beklenebilir. Belki endeks 2500'e kadar çekiür. Ancak agustosun ikinci yansından itibaren yeniden canlanma başlayacaktır. Çünkü borsada fiyatlar, özellikle de yüın ilk yansında bilançolan iyi çıkan şirketlerin hisseleri açısından cazip hale geldi. Agustosun ikinci yansındao itibaren yüın ilk yansını kârtı kapatan şirkeüerin hisseleri başta olmak üzere belli başlı hisseler prim yapmaya başlar, endekste de yumuşak bir yükselme egilimi gözknir. " Atffla Nizamoglu (Eczacıbaşı Menkul Değerler Genel Müdürü): "Son dönemde Körfez krizinin ekonomide yarattığı olumsuz etkiler dışında, Türkiye"de siyasi belirsizlikler de yaşandı. Parti kongreleri, Kuzey Iraklıların göçü vb. Bütün bunlar, tasarruf sahiplerinin beklemeye geçmesine yol açtı. Yeni hükümet, sanırım bir ekonomik önlemler paketi hazırlıyor. Bu pakette, kurumsal tasamıflann borsaya katılabilmesi ve faizlerle ilgili önlemler de yer alırsa borsa iyileşecektir." Mustafa Yılmaz (Mustafa Yılmaz Menkul Değerler): "Bence tMKB Endeksinin tek düşüş nedeni devletin borsacılıga soyunmasıdır. Borsanın içinde devlet memuru dolaşıyor. Devlet borsada gerçekleşen günlük cironun yüzde 3'ünü almış durumda. Uygulanan özelleştirme metodu, borsadaki taze parayı devletin götürmesine neden oldu. Biz bu anda tüm borsa camiası olarak Ekrem Pakdemirli'den hükümetin borsaya bakışı, borsa metodu ne olacaktır, devlet bundan sonra da borsaya müdahale edecek mi etmeyecek mi, bunlan acıklamasını bekUyonız." !. Yener Kaya (1. Yener Kaya Menkul Değerler): "öncelikle şunu söylemek gerekir ki, borsa kesinlikle kendi şartlanndan kaynaklanan bir düşüş göstermiyor. Borsa, Türkiye"de var olan siyasi iktidann ekonomik politikasızlığından, para politikasızlığından, devletin kendi bindiği dalı kesmesinden dolayı düşüyor. Yoksa hiçbir hisse senedi fıyatlannın çok şişmiş olması, bu fiyatlann piyasa değeri olmaması gibi sığ bir gerekçeyle düşmüyor. KOİ (Kamu Ortaklığı îdaresi), ne yapacağını şaşırmış durumda. Borsayı batırmak gibi bir eğilün içinde. Borsa endeksi ne zaman yükselebilir sorusuna ise tam bir tarih vermek çok zor, zaten vennem de. Ancak yapılan teknik analLzler gösteriyor ki 3 bin olan psikolojik sımn aşmış olan endeks için şu anda 2 bin 800'lük rejistans noktası görünüyor. Kötümser bir tahminle, endeks 2 bin 200'ü görebilir. KOİ, piyasa düşerken ısrarla hâlâ mal satmadığını söylüyor. Ama yabancılara blok olarak KOt hisseleri satılıyor. Şu anda da bu oyun oyoanıyormuş gibi geliyor bana. Küçük yatınmcıdan parayı alıp yabancılara kanalize ediyorlar. 1987'den beri hep bu fılmi izliyoruz!' Ahmet Balioglu (Değer Menkul Değerler Şirket Ortakları): "Borsa ile ilgili tahminler artık kehanete giriyor. Çünkü her şey o kadar belirsiz ki hiçbir tahmin dogru çıkmıyor. Açıga sanşlar zaten yıkünuş durumdaki yaünmcıyı daha da yıkıyor. Kesin bir tarih veremem, ama kısa vadede bir iyileşme mümkün gözükmüyor. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlık sürdüğü sürece bu kaos devam edecektir. Eger devlet bundan böyle özelleştirme yapmayacagını açıklarsa belki bir faydası olabilir. Sagduyu ile hareket edilirse borsa bir süre sonra yine yükselecektir. Bu fiyatlar borsanın gerçek fiyaüan degildir." Bombardıman herkes görmüş. ttfaiyeye haber vermişler, ancak itfaiye ekipleri yanm saat sonra gelmiş. Sanırım, orada mangal falan yakıp içki âlemi yapıyorlannış" dedi. Ote yandan, Istanbul Anakent Belediyesi Kontrol Daire Başkanı Aziz Kurt, sözkonusu Aygaz ana bayiliğinin ruhsatsız olarak faaliyet gösterdiğini bildirdi. Bayiliğin ruhsat almak için kendilerine 1990 yılının şubatında başvurduğunu, ancak belediyece henüz ruhsat verilmediğini belirten Kurt, "Bir tüpgaz bayiinin ruhsat almadan faaliyete başlaması mümkün degildir. Ruhsat, önkoşıüdur" diye konuştu. lstanbul'un çeşitü yerlerinde de ruhsatsız tüpgaz bayülerinin bulunduğuna ve bu konudaki kontrollerin sürdüğüne dikkat çeken Kurt, olay nedeniyie kendilerini ilgilendiren konularda incelemelerde bulunacaklanm da sözlerine ekledi. Aygaz bayii sahiplerinden Haydar Keleş ise ruhsat almak için belediyeye yaptıkları başvuru üzerine itfaiye ekiplerinin depolarında incelemelerde bulunduğunu ve kendilerine tavanın hava almaya uygun, olarak yanm açık şekilde örtülmesi, yıldınma karşı önlem alınması ve yeterli sayıda yangın tüpünun bulundurulması gibi önerikrde bulunulduğunu belirtti. Gerekli önlemleri yerine getirmelerine karşın belediyeden halen ruhsat alamadıklarını söyleyen Keleş, itfaiye ekiplerince yapılan ikinci incelemede de yandaki kereste deposunun, tüpgaz deposunun yanına kunılmasımn sakıncalı olduğu şeklinde rapor hazırlandığını, buna karşın belediyenin herhangi bir girişimde bulunmadığını dile getirdi. Keleş, asıl kereste deposunu ruhsatsız olarak faaliyet gösterdiğini ileri sürdü. (Baftarafi 1. Sayfada) Vehbi Koç'tan dörtlü öneri (Baftarafi 1. Sayfada) önem verilmesini", "büyük ' halde katılmayan tek kişi ise kentlerdeki soygunlann önlen. Türklş Başkanı Şevket Yü mesini" istiyordu. \ maz'dı. Haklş de davet edildi T Ü S İ A D Başkanı Bülent Ecği için gelmediği belirtilen Şev zacıbaşı için öncelik ise enflas'• ket Yıimaz'ın, gelecek toplantıy o n d u . Eczacıbaşı'na göre Türkiye için enflasyon bir kader ! da yer alacağı bildirildi. ; Başbakan Yardımcısı Pakde olmamalıydı. Enflasyonsuz kal; mirli'nin saat 15.00'e kadar sü kınma da pekâlâ mümkün ola; ren toplantıda "konuşmak" ye bilirdi. Bunun yolları araştınl•rinedavet ettiği işadamı ve sen malı, dengeler doğnı kurulma'dikacıları dinlemeyi yeğlediği lıydı. Seçim ekonomisi izlenmeigözlendi. Pakdemirli, toplantı sine de karşı olduğunu net bir ! nın açış konuşmasını yaparken biçimde vurgulayan Bülent Ecözellikle enflasyon konusu üze zacıbaşı, seçim tarihinin muğlak rinde durdu ve "Enflasyon ko bırakılmasının sakıncalarını sınusurıda ne diişiinüyorsunuz? ralıyor ve bu konuya berraklık ' Enflasyon diişürülmesi konu getirümesinin öneminin altını çi! sundıı milli bir konsensüs yara ziyordu. TOBB Başkanı Yalım Erez tılabüir mi?" diye sordu. için "Politikalarda açıkhk" çok Borç erteleme yok önemliydi. Erez, ÇİTOSAN'ın ' Pakdemirli 4 saatlik toplantı kapalı kapılar ardında özelleşiboyunca sadece söz, "iş ve dış tirildiğini örnek göstererek özel! borç konsolidasyonu" konusu leştirme politikasında da açıklıj na geünce sinirlendi. Yeni hükü ğın önemini vurguladı. Erez, ; metin borç ertelemesine gideceği enflasyonun düşürülmesi konu•yolunda son günlerde basında sunda ise asıl devletin kararlı ol'• yer alan haberlerden son dere ması gerektiğini, devlet kararlı \ ce rahatsız görünen Pakdemir değilse diğer kesimler ne kadar ]li, böyle bir uygulamanın söz kararlı olsalar da sonuç almanın | konusu olmayacağım ısrarla be güç olduğunu vurguladı. ı lirttikten sonra "Bu tiir bir uylstanbullu iş çevrelerinin öne'gulama Türkiye'nin tiım dış rilerinin ardından tekrar söz lekonomik ilişkilerini olumsuz alan Pakdemirli, bu önerileri 7 | etkiJer. Aynca devlet iflas etmiş ağustosta toplanacak ve yeni | olamaz. KİT'lerin maü sonınla ekonomik programların görüşü| n agırdır. Ancak onlar da dış leceği Bakanlar Kurulu'nda deı kredi kullanmaya yönlendirile ğerlendireceklerini dile getirdi. ı ceUerdir. Kredilerin koşulları Pakdemirli ihracatın teşvikinde lagır olsa da bu yola gidilecek maddi sübvansiyonlar yerine ; tir. Mesela bunun ilk örnegi ola üretime dönuk teşviklere ağırlık ; rak şeker fabrikalan geçen hafta vereceklerini, vergi konusunda• 100 milyon dolariık kredi almış ki köklü düzenlemelerin ise yıl !ür" dedi. sonunda yapılacağını belirtti. (Baftarafi l. Sayfada) 1 Baytok, lstanbullu işadamla Pakdemirli aynca özelleştirme Rusya Federasyonu Devlet jrına "taze" bilgiler aktarınca konusunda da " n e pahasına Başkanı Boris Yeltsin'in Gorba| Pakdemirli'nin başbakan yar olursa o l s u n " devam edecekle çov tarafından çağrılı olmasına karşın zirvenin acüışına katılmaıdımcısı olduktan hemen sonra rini vurguladı. layağının tozuyla yaptığı 2 günYaklaşık dört saat kadar sü ması, ilk günün kayda değer |lük Brüksel ziyaretinin nedeni ren toplantıdan sonra bir açık olaylan arasında sivrildi. Bush, jdaha iyi anlaşıldı. Bu ziyarette lama yapan Pakdemirli şunlan Yeltsin'le ayrı bir görüşme yaptı. Görüşmeye iki liderin de en |vaxılan anlaşmaya göre Türki söyledi: ye, Avnıpa Serbest Ticaret Bir"Arkade.lanmızla önemli fi üst düzeyde danışmanları katıli liği EFTA'ya eylül sonunda or kir ayniıklanmız yok. Yapmak dh |tak üye (Associated Member) isted^imiz degişiklikkr toplum Açılış konuşmalan |olarak başvuracak, EFTA ise da kabul görmüş olan degişikBush ve Gorbaçov, düiı I bu başvuruyu yıl sonu itibarıy liklerdir. Ana hatlanyla açıklaKremlin Sarayı'ndaki St. Geor|la kabul edecekti. Böylelikle yacak olursak ele aldıgımız koj 1992 yüı başında başlayacak bu nnlar, yaünm teşvikleri, işsizli ge salonunda açılış konuşmala• ortak üyeliğin AT'ye direkt yan gin ve enflasyonun azaltılması, rını yapmak üzere TSİ 10.00'da j s ımaları ise 1995 başında orta aynca EFTA ulkeleri ile yapaca bir araya geldiler. Açılışta lidergınıız serbest ticaret anlaşması lere eşleri Raisa Gorbaçov ve jya çıkacaktı. Barbara Bush da eşlik ettiler. i Bu tür toplantılarda ciddiye nın ana hatlannın göhişülmesi Bush ve Gorbaçov'un birbirleridir. Görüşlerini aldık. Çok ya' tiyle tanınan Vehbi Koç, Pakdene samimi davrandıkları j rnirli'ye önerilerini bir yazılı me rarlandım. Eylül ayının ikinci görüldü. •tin halinde verdi. Koç, toplan yansında yeniden toplanmak AA'nın haberine göre Gorba• tıda okuduğu yazılı metinde hü özere aynldık. Toplumsal uzlaşikümetten, "istikrann saglan manın peşindeyiz. Batılı ülkeler çov, Washington'a yaptığı ziya. masını", "tasarruf yapılması de udaşma araytşı içindeler. Bu retten sonra bir yıl içinde ülke;nı", "asayişin korunmasına ihtiyacı hissettigimizden progra sinin zorlu sınavlardan geçtiğimınuzda toplumsal uzlaşmamn ni ve dünya tarihinde yeni bir dönem başlatan reform yolungerekli olduğunu yazdık." İVELİEFEIVDrDEN da önemli adımlar attıklarını Pakdemirli, "Türkiye'nin iç bildirdi. Sovyet lideri Gorbaçov, TAHMİNLER borç konsolidasyonuna gidece bu zorlu sınavlann verildiği yer : 1. KOŞU: F: Hamitağa (2), gi yolunda" basında yer alan ha olan Kremlin'in bugün de bir • P: Şubat (1), S: Esenyel (3). berlere ilişkin bir soruya verdi başka tarihsel olaya, START l 2. KOŞU: F: Altıngelin (5), ği yanıtta da şunlan söyledi: Anlaşması'nın imzalanmasına I P: Bonny (2), S: Romence 1 (1). "Bu iç borçlanma konsolidas tanık olacağını belirtti. 1 3. KOŞU: F: Yener 5 (5), P: yonu konusunu, sorumsuz bir Sovyet halkının, Başkan GeI Melike 13 (1), PP: Mücahit (6), kimse sorumsuzca gazetekre ak orge Bush'u "diinyadaki yeni si1 S: Zehrahan (4). tarmıştır. Bunu tecriibesizligine, yasi ortamın yaratılmasına bü• 4. KOŞU: F: Serdar (10), P: genctigine, delidoluluguna veri yük katkıda bulunan bir lider" ^Cad'ora (11), P P : West Side yorum. Devletin ne zaman kon olarak tanımladığını bildiren 1 Story (5), S: Snoopy (6). solidasyona gidecegini, sorum Gorbaçov, iki gün sürecek do; 5. KOŞU: F: Fehmiço (8), P: suz olan insanlar degil, devlette ruk toplantısımn hem ABD hem ; Talu (7), PP: Victot Rose (5), S: olan insanlar bilir. Maalesef de SSCB halklarının beklentile1 Toruntay 1 (3). böyle bir iddia ortaya aülmışür. rine karşılık verecek biçimde so! 6. KOŞU: F: Begüş (4), P: Bana göre bu arkadaşımız bo nuçlanacağını umduğunu kayI Tuluybey (5), PP: Şımarık (2), yunun çok üstünde işlerle ugraş detti. I S: Altolgah (8). maktadır. Böyle bir çalışma yaSSCB lideri, iki ülke arasın' 7. KOŞU: F: Nirvana (4), P: pan olmamışür. Bu arkadaşımız daki ilişkilerin ekonomik boyu•Türkay (2), P P : Elif 4 (9), bankacıdır. Belki Toprak Mah tunun son zamanlarda ön pla'. ö m e r (5), S: Aktolgalı (7). sulleri Ofısi (TMO) çok zor du na çıktığını anımsatarak "Artık ! 8. KOŞU: F: Aral (9), P: nımda oldugu için parayı öder dünya yeni bir çağın eşiğindedir. ', Gevgev (2), PP: Piyango 1 (11), ken sıkıntıya girdiyse, 'Devlet ABD ve SSCB'nin birbirlerine ; S: Dorutay 1 (6). konsolidasyona gidecektir' de böyle bir ortamda gereksinimi mek, biünr ' Mıysa cahil vardır ve bu, tüm dünya için de liktir. Bi» ihanet iyi sonuçlar doğuracaktır. Ilişkilerimize baktığımızda, iki ülke tir. B ö Tü' iolar arasında yeni bir umut çagının olan >. iç dogdugunu görebiliriz" dedi. ABD Başkanı Bush da yaptıbor kadı> ışı ğı konuşmada Başkan Gorba> k çov'un "tüm dünyayı degiştiren reformları başlatan" kişi olarak t (Baftarafi 1. Sayfada) rüş vardır. Bir memlekette uygulanan iktisat siyasetinin bu iki görüşten hangisine girebileceğini anlamak için halkın refah seviyesine bakmak yeterlidir. Bugüne kadar dünyada ne devletin yok olduğu "komünisf bir toplum kurulmuştur ne piyasa ekonomisiyle bir gizli elin yönettiği "liberal" toplum. Türkiye'de "serbestpiyasa ekonomisi" adı altında uygulanan sistemin hiç de "serbest" olmadığı, ekonomide "devlet müdahaleciliğini" ve "merkeziyetçiliği" arttırdığı, bu yönü ile bir "emirkumanda ekonomisi" olduğu bellidir. "Emek piyasası" üzerinde yasak üzerine yasaklar olduğu da bellidir. Uygulanan ekonomik model ve siyasetle emek gelirlerinin ulusal gelirdeki payları "dramatik biçimde" düşmüş; sermaye gelirlerinin ulusal gelirdeki payları da "astronomik biçimde" artmıştır. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, Türkiye'yi Afrika ülkeleriyle aynı sıralara sokmuştur. SHP Kurultayı'nda Kürt kökenli delegeler, "devletçilik" ilkesinin altıoktan çıkarılmasını isterlerken, acaba Doğu ve Güneydoğu'ya yapılan yatırımların devlet eliyle yapıldığını bilmiyorlar mı? Devletçilik olmasaydı, Doğu ve Güneydoğu'da ne yol olurdu ne fabrika! Bunca özendirici teşvike ve desteğe karşı özel ve güzel sektör, serbest piyasayı Doğu ve Güneydoğu'da kurmadı. Doğu'da ve Güneydoğu'da ne yapıldıysa, bugün "serbest piyasa" adına karşı çıkılan devletçilik ile yapıldı. Planlama olmasa, devlet olmasa, devletçilik olmasa Doğu ve Güneydoğu'ya çivi bile çakıimaz, çivi! Örneğin son yıllarda da sağlık yatırımları Türkiye genelinde kişi başına yüzde 7.7 oranında artarken bu ortalama, Doğu ve Güneydoğu'da yüzde 25.4 oranında arttmlmıştır. Toplam kamu yatırımları da son yıllarda en çok Doğu ve Güneydoğu illerine yapılmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı1 nın kamu yatırımları endeksleri devlet yatırımlarının büyük ölçüde arttığını gösteriyor. Istanbul'da yaşayan ünlü Kürt zenginlerinin hangisi "Kürdistan" diye adlandınlan bölgede yatırım yaptı? Kürt işadamları serbest piyasayı, Doğu ve Güneydoğu1 da değil, İstanbul'da, Ankara'da, Izmir ve Bursa'da kurdular. Liberalizmin o "görülmez eli" Kürt işadamlarını nedense Diyarbakır'a, Hakkâri'ye, Erzurum'a değil, Boğaziçi'ne ve izmir kordonuna yerleştirdi! Bugün Türkiye'de alryapı adına elle tutulur ne varsa devlet eliyle yapıldı. Özel sektör de yaptıklarını devlet desteği ile yaptı ve yapıyor. Şu çok eleştirilen 30 yılların devletçiliği de öyle sanıldığı gibi özel sektöre kapalı bir "kolektivist model" de değildi. Ozel sektör, 1927 yılında çıkarılan "Teşviki Sanayi Kanunu" ile desteklenmiş; devletçiliğin en katı uygulaması sayılan 1933 yılında çıkarılan Sümerbank Yasası ile özel sektörle ortaklık modeti getirilmiştir. Türkiye'nin 1930'lu yıllarda devletçilik ilkesini benimsemesi, o tarihte dünyada yaşanan "29 bunalımı" ve ülkenin özgün koşullarından kaynaklanır. Bugün "kolektivisf' Sovyet rejiminin döne dolaşa ulaştığı nokta 1930'lu yıllarda Türkiye'de uygulanan "devletçi" sistemin dayandığı "karma ekonomi"ö\r. Her ekonomi şu ya da bu ölçüde ekonomiye "müdahale" eder. Önemli olan bu müdahalenin demokratik ortamda yapılıp yapılmadığı ve bu müdahalenin hangi sınıf ve tabakaiarı korumak için yapıldığı ve bu müdahalenin yarattığı ekonomik sonuçlardır. Gönül ister ki sosyal demokrat sol bu konuları araştırsın ve tartışsın. Yurttaşlardan vergi olarak alınan her 100 liraya karşılık ülke genelinde 44.8 lirahk yatırım yapılırkefv, bu oran Doğu • ve Güneydoğu illerinde 252.6 liralık yatırıma dönüşüyor. Bu her 100 liralık vergiye karşılık Doğu ve Güneydoğu1 da 252.4 liralık yatırım yapanlar, ne İstanbul'da karargâh kurmuş Kürt işadamları ne serbest piyasanın görülmez eli ne de altıoka karşı savaş ilan eden profesörlerin danışmanlık yaptıkları holdinglerdir. Devlettir; devlet! Devlet ve devletçilik olmazsa Doğu ve Güneydoğu'ya çivi bile çakmazlar çivi, çivi, çivi, çivi! Yüksek Askeri Şura yann toplanıyor Bush Komuta kademesinde tek değişiklik var EVREN DEĞER ANKARA Yüksek Askeri Şura, Türk Silahlı Kuvveüeri'ndeki terfi ve tayinler ile disiplinsizlik nedeniyie emeklilikleri görüşmek üzere yann Ankara'da toplanıyor. 4 gün sürecek olan Askeri Şura'da üst düzey komuta kademesinde tek değişiklik, Genelkurmay 2. Başkanlığı'nda olacak. 2. Başkan Orgeneral Mehmet Önder, yaş haddi nedeniyie emekliye sevkedilirken, yerine ya bu yıl orgeneral olacak bir korgeneral ya da Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Nezihi Çakar getirilecek. peli ile NATO Güney Avrupa Müttefık Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aşir Özözer'in görev süreleri doluyor. Ancak her iki komutanın da bir yıl daha görevlerine devam etmeleri öngörülüyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın orgeneral kadrosu olan Kurmay Başkanlığı görevine, yeni orgeneral olacak bir korgeneralin getirileceği beürtiliyor. Geçen yıl Orgeneral Torumtay'ın istifası sonrasında TSK'daki yeni atamalar çerçevesinde bu göreve Korgeneral Muzaffer Sever getirilmişti. Korgeneral Sever'in Askeri Şura sonrasında korgeneral kadrosundaki başka bir göreve atanması öngörülüyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda orgeneralliğe terfi sırasında bulunan beş korgeneralden ikisi orgeneral olabilecek, bir korgeneralin görev süresi uzatılacak. Bu yıl orgeneralliğe terfi sırasuK** bulunan korgeneraller şunjaı: Korgeneral Do#* Ç«»«kay. Korgeneral Dfl»« .Beyazıt, K o r g e n e r * ' i I . «ral Aydın Ilter, KorgeKorgeO / Cengiz Arpag Gorbaçov'un dün akşam Başkan Bush onuruna verdigi yemege Boris Veltsuı de katddı. (Fotograf: AFP) yeni dünya düzeninin kurulmasına büyük bir katkıda bulunduğunu belirtti. Bush, SSCB'nin uyguladığı reformlann böyle bir değişimi geıirdiğini söyledi ve ülkesinin Gorbaçov'u bu konuda desteklediğini kaydetti. Bush, START Anlaşması'mn imzalanmasıyla birlikte iki büyük devletin soğuk savaştan "bübüyük adım daba uzaklaşmış" olacaklarım kaydederek "Bu başlangıçtır ve bu başlangıcın üzerine yeni bir işbirliği inşa etmek için çaba gösterelim" dedi. Yaklaşık 4 saat süren görüşmeden sonra Gorbaçov'un ABD Başkanı Bush'a eşlik etmesiyle Kızıl Meydan'da "turistik" bir gezi yapıldı. Bu geziye ABD ve SSCB heyetleri de katıldılar. ABD Başkanı Bush, kısa süren Kızıl Meydan turundan sonra Moskova Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde bir konuşma yaptı. Bush, özellikle ABDSSCB arasmdaki ekonomik ilişkilerin geleceğine değindiği konuşmasında şunlan söyledi: "Başkan Gorbaçov ile bugün (dün) başladıgımız görüşmeler, iki ülke arasmdaki yeni bir işbirliginin başlangıcı olmalıdır. ABD'nin bu alanda üzerine düşeni yerine getirmesi için Kongre'den SSCB'yle ekonomik işbirliğine engel olan kısıtlamaları kaldırmasını isteyeceğim." SSCB'nin başlattığı ekonomik reformlarla birlikte iki ülke ilişkilerinde artık bir "fırsatlar dünyası"nın yaratıldığını belirten ABD Başkanı Bush, ülkesinin bu ekonomik reformlarda Sovyet halkının çabalanna destek olmak için elinden geleni yapacağını belirtti. Bush, bu çerçevede Moskova'dan dönüşünde geçen yılki VVashington doruğunda imzalanan ABDSSCB Ticaret Anlaşması'nı onaylanmak üzere Kongre'ye sunacağını söyledi. Başkan Bush, SSCB'ye, "Ticarette en fazla kayınlan ülke" statüsünün tanınması için çaba göstereceğini de bildirdi. SSCB'nin başlattığı ekonomik reformları "yeni bir Sovyet devrimi" olarak nitelendiren Bush, bu devrimin başanya ulaşabilmesi için "kredi sağlamadan askeri sanayinin sivil amaçh üretime yönlendirilmesine kadar" her alanda elinden gelen desteği vereceğini anlattı. Ekonomik ve siyasi reformlara karşın ülkesiyle SSCB arasındaki tüm sorunların çözümlene mediğini hatırlatan Bush, bu sorunlar arasında özellikle Küba, Kuril Adaları ve Baltık cumhuriyetleri konulannı gündeme getirdi. SSCB'nin Küba'ya sağladığı milyonlarca dolariık askeri yardımın "artık gereksiz"olduğunu da savunan Bush, "Japonya'mn, bizim de destekledigimiz Kuril Adaları üzerindeki hak iddiasıyla ilgili sonınun çözümlenememesi, sizin dünya ekonomisiyle bütünleşmenizi engelleyebilir" diye konuştu. Gorbaçov, dün akşam Başkan Bush onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada, "farklı değerieri temsil ettikleri" için yıllar boyu çatışma zemininde ilişkilerini sürdürmüş olan ABD ve SSCB'nin artık bu platformu aşarak, düşmanhğı dostluk ve işbirliğine dönüştürdüklerini belirtti. ABD Başkanı George Bush da yemekteki konuşmasında, bugün imzalayacaklan START Anlaşması'mn tarihsel bir adım olacağmı belirtti. Ancak silahsızlanmanın, ABDSovyet ili**dleri gündemindeki maddcferden yalmzca bin oldujunu hatırlatan Bush, ülkesinin SSCB'nin ekonomik reform ve dünya ekonomisiyie bütünleşme çabalanna sağlayacaklan desteğin ise, piyasa ekonomisine geçiş çabalanmn başansma ve hızına bağlı olacağını kaydetti. Askeri kaynaklardan edinilen bilgiye göre TSK'da bu yıl komuta kademesinde büyük değişiklikler olmayacak. Geçen yıl dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay'ın istifa etmesi sonrasında 1 > O S9 Ağustosu itibarıyla Genelkurmay Başkanlığı görevine getirilen Orgeneral Dogan Güreş, 1993 yıhna kadar bu görevde kalacak. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na ocak ayı başındaki kararnameyle 1991 yılı ağustos ayı itibanyla atanan Orgeneral Muhittin Fisunoglu ile geçen yıl kuvvet komutan/ık'arına getirilen Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Siyamı Taştan ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Irfan Tmaz da gör'evlerinde kalacak. Bu yıl Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda orgenerallik için açık kadro bulunmuyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığf nda Kuzey Deniz Saha Komutanı olarak görev yapan Koramiral Mustafa Turunçoglu bu yıl oramiralliğe yükselecek. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Önder'in yaş haddi nedeniyie emekliye sevkedilmesi sonrasında MGK Genel Sekreteri Orgeneral Çakar'ın bu göreve getirilmesiyle, 1991'de oramiral olacak Turunçoğlu'na MGK Genel Sekreterliği yolu açılacak. Askeri kaynaklardan edinilen bilgiye göre bu yıl 1, 2 ve 3. Ordu komutanlannda da değişiklik yapılmazken, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Fikret Kü Muş'ta PKK ABD'ye bagımlüık Mihail Gorbaçov'un sözcusü Vitali tgnatenko, ülkesinin 'Taradoksal gibi görünse de ABD^ ye ekonomik olarak mümkün oldugonca fazla bagımlılık" istediğinin, dün Başkan Gorbaçov tarafından Başkan Bush'a iletildiğini bildirdi. (Baftarafi 1. Sayfada) tanlığı, öğretmen ve subay lojmanlanna önceki gece 21.30 sıralarında üç ayn gnıpta bulunan PKK'ular tarafından Kalaşnikof silahlarla yaylım ateşi açüdı. Yaklaşık 25 dakika süren silah sesleri, kentteki yurttaşlann tedirgin olmasına yol açtı. Carnlanmn büyük bölürnü lunlan binalarda mermilerden kaynaklanan hasar meydana geldi. Saldınmn ardından belediye hoparlörüyle ve polis araçlanndan anonslar yapılarak yurttaşlarm sokağa çıkmamaları istendi. Ancak saldırıyı gerçekleştiren PKK'lıların kaçmayı başardıkları bildirildi. Güvenlik güçlerinin Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit ilçesine bağü Hamburk köyü lursal kesiminde sürdürdüğü operasyonlar sonucunda ise bir PKK'h ölü olarak ele geçirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle