18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 Rııs KP'sinde bölünnıe • MOSKOVA (AA) SBKP'nin en büyük parçasını oluşturan Rusya Komünist Partisi içindeki 'Demokrasi tçin Komünistler' adlı grubun, Rusya Komünist Partisi'nden ayrılarak bağımsız bir parti kuracaklan bildirildi. Haberi Sovyet televizyonuna dayanarak veren TASS Ajansı, bu grubun Rusya Komünist Partisi'nin ve dolayısıyla SBKP'nin malvarhğı üzerinde hak iddia edeceğini ilan ettiğini duyurdu. 'Demokrasi İçin Komünistler' adb grup, mayıs ayında Rusya Dördüncü Halk Temsilcileri Kongresi'nde, Ivan Polozkov önderliğindeki Rusya KP'nin muhafazakâr yönetimine karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştu. DIŞ HABERLER 13 TEMMUZ 1991 Ankarada Kürt nöbeti lıazırhğı .... ö Dışişleri Bakanı Safa Giray, "Türkiye'nin münasip düzeyde bir birlikle katılacağı kuvvetin yapısı ve görev kurallarıyla ilgili ayrıntıların askeri makamlar arasında yapılan temaslarla saptandığını" açıkladı. Dışişleri çevreleri konuyla ilgili kesin kararın önümüzdeki hafta verileceğini bildirdiler. kararın önümüzdeki hafta verileceğini açıkladılar. Yetkililer, söz konusu güce ilişkin ayrıntıANKARA Irak ile ABD ve Ingiltere lann halen saptanmakta olduğunu, bu çahşarasındaki gerginlik yeniden tınnanırken, Ku manın gücün komuta kontrolünün kimde zey Iraklılan korumak amacıyla oluşturulma olacağı, kompozisyonunun ve görev süresisı planlanan "çevik güç" konusu "kannaşık" nin ne olacağı gibi konular üzerinde yoğunbir hal almaya başladı. laştığını belirtiyorlar. VVashington ve Ankara'da dün yapılan Dışişleri Bakanı Giray'ın dün konuya ilişaçıklamalar, konuya "netlik" kazandırmaya kin yaptığı açıklama şöyle: yetmedi. Dışişleri Bakanı Safa Giray Kuzey "Körfez savaşını takiben Kuzey Irak'ta Irak'taki Amerikan kuvvetlerinin 15 temmu meydana gelen gelişmeler sonucu sınınmıza za kadar çekileceğini açıklandı. Giray, Türk yıgılan Irak vatandaşlanna insani yardım iye'nin çevik güç konusunda "ilke kararT'na yapmak ve bu kişilerin güvenlik içinde evlevardığını beürtirken, Dışişleri çevreleri kesin rine dönebUmelerini sağlamak amacıyla ge Kuzey Iraklı Kürtleri koruyacak çevik gücün Türkiye'de konuşlandırılması için Vke kanm' cddı SEMİH İDtZ çen nisan ayında başlatümış bulunan çokuluslu barekât başlangıçta konulan hedeflerine ulaşmış ve başanyla sonuçlanmıştır. Bölgede sağlanan sükunetin bu tarihten sonra da devamı uluslararası koajisyonun olduğu kadar Türkiye'nin de büyük önem atfettigi bir husustur. Bu çerçevede yapılan iştişareler sonucunda, Türkiye'nin Irak'a bitişik bölgesinde caydıncı rol oynayacak uluslararası bir kuvvetin geçici olarak konuşlandırılması fikri üzerinde durulduğu daha önce kamuoyumuza duyurulmuştu. Hükümetimiz konuyu incelemiş ve söz konusu kuvvetin iilkemizik gecici olarak konuşlandınlmasını ilke olarak uygun bulmuştur. Türkiye'nin münasip düzeyde bir birlikle katılacağı kuvvetin yapısı ve görev kurallanyla ilgili aynnnlar, askeri makamlar arasında yapılan temaslarla saptanmaktadır." Bu arada ABD Başkanı George Bush'un Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı telefonla ara yarak görüşmesi diplomatik çevrelerde "anlamlı" bulundu. İçeriği açıklanmamakla beraber bu görüşmenin büyük olasılıkla Irak'taki gelişmelerle ilgili olduğu sanılıyor. ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post'un, Pentagon kaynaklanna dayanarak, Kuzey Irakhların korunmasına yönelik "çevik güç"e ilişkin açıklamanın her an yapılabileceğini bildirmesi ise bu ortamda dikkat çekiyor. L Oluşturulacak söz konusu güce Amerika mn daha çok hava desteği kapsamında katılacağının belirtilmesi haberde dikkat çeken bir diğer unsunı oluşturuyor. ABD'nin Iraktaki baa askeri hedefleri havadan vurma olasılığından söz edildiği bir sırada bu bilgi Ankara açısından "rahatsız edici" bazı soru işaretlerine yol açtı. Hükümete yakın kaynaklar, Türkiye'nin söz konusu gücün "amaç dışı" kullamlmasına "soğuk baküğını" bildiriyorlar. Anka ra'ya göre "çevik gnç"ün amaa yeni bir mülteci sorununun engellenmesiyle sınırlı olacak. Bu çerçevede esas olarak "caydıncı" görevi olacak. Söz konusu güce ait Türkiye'de konuşlu hava unsurlarımn, Irak'a yönelik olarak son günlerde sözü edilmeye başlanan türden operasyonlarda kullamlması istenmiyor. Diyarbakır ile kurulan baglantı ö t e yandan Batüı basmm Diyarbakır olaylan ile *^çevik güç" arasında bağjanü kurmaya çalıştıklan gözleniyor. BBC'nin "News Hour" adlı programında önceki akşam yayımlanmak üzere Cumhuriyet'le temasa geçen program yapıması Hugh PricerJone's'un "Iraklı Kürtlerin konınmasının söz konusu olduğu bir sırada Türkiye'deki Kürtlerin öldürülmesine" dikkat çekerek "Ankara çevik güce ilişkin karannı bu nedenle mi gedktiriyor" diye sorması bu çerçevede üginçti. ABD'DENIRAK'A Kürt bölgesine 'kalıcı' statü Pentagon'dan yapılan açıklamaya göre, ABD birlikleri Kuzey Irak'tan çekildikten sonra da Bağdat 36. paralelin kuzeyine uçak ve helikopter yollamayacak, "güvenli bölgede" asker ya da polis bulunduramayacak. için bölgede bir "arta kalan guç tutulacağmı açıkladı. Söz konusu güce, çevik kuvvet ya da mukabele gücü gibi "aktif" bir isim yerine "arta kalan güç" diye "pasif" bir ad verilmiş olması, ABD'nin bu gücü, bağımsız bir oluşum olarak değil, Kuzey Irak operasyonunun sürekliliği kapsamında sunmak istediğini gösteriyor. VVilson, "arta kalan gücün" hava desteğini Akdeniz'deki ForrestaJ uçak gemisi ile "oradaki bir hava üssünden" alacağmı bildirdi. VVilson'un adını vermediği bu üssün Incirlik olduğunu Amerikan makamlan çeşitli defalar ifade etmişlerdi. VVilson, "arta kalan gücün" kara ayağımn ise iki unsurdan oluşacağını, bunlardan birisinin muharip helikopter taburu, diğerinin ise genişletilmiş piyade taburu olacağmı söyledi. VVilson topçu, istihkam ve karargâh birliklerinin bu tabur içinde yer alacağmı açıkladı. Sözcü, her iki taburun toplam 2500, 3000 personeli olacağmı kaydetti. VVilson, bu sayıya Forrestal uçak gemisi ile "hava üssünden" gelecek katkı eklendiğinde, "arta kalan gücün" toplam kaç personelden oluşacağının hesaplanabileceğini vurguladı. Bu gucün uluslara göre personel dağılımının her ulusun kendisi tarafından açıklanacağını kaydeden VVilson, "Türkiye ayak dirediği için mi bu iş uzuyor" sorusuna "yanlış yönde gidiyorsunuz; sorun yok, formaliteler var" karşılığını verdi. Sözcü, bu küçük gücün, Irak'ın nükleer silahlar konusundaki tutumunu sürdürmesi halinde ABD Başkanı'nın sözünü ettiği yeni taarruz görevini yerine getirebilecek kapasitede olup olmadığının sorulması üzerine aynen şöyle konuştu: "Ne görev verilirse yapabilecek bir güç, ama oradaki kuvvetlerimiz sadece bu arta kalan güçten oluşmuyor. Daha ileri bir şey yapmak durumunda kalırsak bunu yapabilecek başka güçlerimiz de var bölgede. Ama sorun olacağmı sanmıyoram." ÜLTİMATOM Ingiltere: Daha etkili güç EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA Ingiltere, Kuzey Irak'ta Kürtler için oluşturulan 'güvenli bölge'nin denetimini, Türkiye'den sağlamayı amaçlayan 'çevik güç'e geniş harekât serbestliği tanınmasını istiyor. Ingiltere ayrıca sadece 'güvenli bölge'nin denetimi ile yetinilmemesi, bu bölge dışında kalan, ancak Kürtlerin denetimindeki geniş bölgenin de 'bir sekilde' güvenliğinin sağlanması gerektiği görüşünde. Böylece Ingiltere, Kürtlerin Saddam Hüseyin'den hâlâ elde edemedikleri 'özerk bölge'yi, Amerikan yönetimi ile el ele 'yaratmayı' amaçlıyor. Kürtlere yardımda şimdiye kadar en ivedi, en etkin ve en ısrarla davranan Ingiltere, Kuzey Irak'ta görev yapan çok uluslu birliklerin en geç pazartesiden itibaren Türkiye'ye çekilmesiyle birlikte, geride bir 'güvenlik boşluğu' kalmamasından yana. Ingiltere aynca yine Amerikan yönetimi ile tam bir eşgüdüm ve işbirüği içinde, Irak'ın nükleer tesislerine bir saldırı 'fırsatı' yaratarak Saddam Huseyin yönetimini devirmeye yönelik bir girişimde bulunmaya hazır olduğunu da artık saklamıyor. Ingiltere'nin, 'Kürtlere yardım' ile başlattığı, sonra 'güvenli bölge', şimdi de 'çevik güç' ile sürdürdüğü Kürt siyasetinin, 'Kürt özerk bölgesi' oluşturulmasına doğru gittiği, savunma ve dışişleri bakanlıklanna yakın çeşitli kaynaklarca, çeşitli fırsatlarda sürekli olarak dile getirilmekte. Savunma Bakanbğı'na yakın kaynakrHan edinilen bilgiye göre 'çevik güç'ün Türkiye'de konuşlandırılması ardından Ingiltere ve ABD'nin, 'Kürtleri koruma planı' şöyle şeTdDeniyor: Kuzey Irak'ta güvenli bölge olarak tanımlanan bölgeye, aynca Kürtlerin denetiminde bulunan Doğu Irak'ta lran sımnna paralel bölgeye Irak askeri birlikleri girmeyecek. Bu bölgede Irak hava kuvvetleri uçamayacak. Irak zırhlı birlikleri, bu iki bölgenin en fazla 30 kilometre uzağına kadar gelebilecek. Her iki bölge üzerinde de çevik güce bağh helikopter ve uçaklarla devriye gezilecek. Halen Kuzey Irak'ta bulunan Birleşmiş Milletler görevlilerinin ulaşımı, müttefik kuvvetlere ait araçlarla sağlanacak. Mnjnr hiikümpti. çpvik rijcün ptki nlnmnm gpnişlptilmpMni istivor UFUK GÜLDEMtR Şevardnadze başkan seçildi • MOSKOVA (AA) SSCB'deki dokuz liberal politikacının oluşturduğu demokratik reform hareketi önceki gün yaptığı toplantıda dört kişilik bir başkanlık divanı belirleyerek partileşme çalışmalarına hız verirken SBKP Politbüro üyesi Stanislav Gurenko, reformcuları "ihanetle" suçladı. Rusya Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre "Demokratik Reform Hareketi"nin kurucularımn yaptığı toplantıda, partinin dört kişilik başkanlık divanına eski Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze, Başkan Gorbaçov'un eski Danışmanı Aleksandr Yakovlev, yine Gorbaçov'un eski danışmanlarından Arkady Vblsky ve harekete önceki gün katılan SSCB Yüksek Sovyeti Birlik Meclisi Başkanı lvan Laptev seçildi. KKTC'nin başvumsu • LEFKOŞA (AA) Islam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Hamid El Gabid, KKTC'nin örgute yaptığı tam üyelik başvurusunun önemle incelendiğini bildirdi. KKTC'deki temas ve incelemelerine önceki gun başlayan Gabid, gazetecilere yaptığı açıklamada, 38 ağustos tarihlerinde tstanbul'da düzenlenecek 20. Islam Ülkeleri Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda, KKTC'nin üyelik başvurusunun da görüşuleceğini söyledi. Çin'de sel felaketi • PEKİN (AA) Çin'de Yangtse Irmağı'nın geçtiği birçok ilde meydana gelen sel felaketlerinde ölenlerin sayısımn 1.270'e yükseldiği, 6 milyar dolarlık da maddi hasar meydana geldiği bildirildi. Ülkenin doğusundaki Anhui bölgesinin, sel felaketlerinden en çok etkilenen bölge olduğu belirtildi. Bu bölgede, felaketten 48 milyon kişinin etkilendiği, tanm ürünlerinin yüzde 60'ının da hasar gördüğü kaydedildi. Ulusal Meteoroloji Genel Müdürlüğu, yağışlann temmuz ve ağustos aylannda daha da yoğunlaşacağını, yağışlann daha yeni başladığıru ifade etti. VVASHINGTON ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsu Pete VVilson dun düzenlediği bir basın toplantısıyla ABD'nin Irak 1 tan çekiliş planını açıkladı. Buna göre çekilme işlemi hemen başlayacak ve 15 temmuzda tamamlanacak. Çekilen güçler Türkiye'de üslenecek ve burada "arta kalan güç" adı altında varlığını koruyacak. ABD, Bağdat'a bir de ültimatom verdi. Buna göre, Bağdat, ABD kuzeyden çekildikten sonra da 36. paralelin kuzeyine uçak veya helikopter yollayamayacak ve "güvenli bölge" adı verilen Türkiye'ye bitişik topraklarında asker veya polis bulunduramayacak. Bu ultimatom, ABD'nin Kuzey Irak'a mudahalesinden sonra ortaya çıkan bugunku statunün "kalıcı" olması sonucunu doğuruyor. Güvenli bölge denilen alanda ise Irak otoritesini tamamen ortadan kaldınyor ve bu dar bölgeyi peşmergelerin kontrolune açıyor. ABD'nin, dun başlayan çekilme işlemi dolayısıyla Bağdat'a verdiği yeni ultimatom beş maddeden oluşuyor: 1) Banşın bozulmasına neden olacak hareketlere askeri karşılık vermekteki kararlılığımız tamdır. 2) Irak 36. paralelin kuzeyine uçak veya helikopter göndermeyecektir. 3) Irak "güvenli bölgede" asker, polis ve askeri sınır muhafızlan bulundurmayacaktır. (Güvenli bölge, Irak'ın 36. paralelin kuzeyindeki tüm topraklarımn sadece belli bir bölümünü kapsıyor) 4) Müttefık uçaklan gerektiğinde 36. paralelin kuzeyinde keşif veya ihtiyaca göre başka amaçlı uçuşlar yapacaktır. 5) Koalisyon kuvvetleri ile Irak temsilcileri arasında haftada en az bir toplantı yapılacaktır. Savunma bakanhğı sözcüsu, Irak'ın bu ültimatomda öngörülenlere uymasının denetlenmesi Güvenilir kaynaklar, müttefıklerin Kuzey Irak'tan çekilmesine karşın "Kürtlerin kendi kaderieri Ue baş başa bırakılmayacaklannı" ısrarla belirtiyorlar. Ancak 'çevik güç'ün, "Saddam Hüseyin'in, Kürtlere yönelik çok acıksecik askeri bir harekaü dışında, el altından ve dolaylı tehdit ve yıldırma girişimlerini önleyemeyeceği" görüşü ise çeşitli uzmanlar tarafından dile getirilmekte. "Guardian" gazetesi, "Çevik Güç, göçsüz" başhklı uzun değerlendirmesinde, "Saddam Hüseyin'in bu bölgede denetimi, ancak sinsice ele geçirmesi beklenir. Şiddete başvursa bile, öyle bir kargasa ve beiirsizlik ortamı yaratacakür Id, kimin neye yol açüğı anlaşılamayacak, çevik güçün bir müdahalesi için mesnı neden bulunamayacaktır" diye yazdı. FRANSA Tam destek MİNE G. SAULNIER PARİS Fransa, Saddam Hüseyin'in kuvvetlerinin Kürtlere yönelik bir saldınsına amnda karşüık verme amacını güden çokuluslu bir çevik kuvet konusunda başından beri takındığı olumlu tavn koruyor. Böyle bir güç oluşturulması için BM'ye yapılan ilk önerilerden birinin sahibi olan Fransa, söz konusu önleme yüzde yüz destek veriyor. Kürtler, Fransa'nın duygusal ayncahkh dış politika yatırımlanndan birini oluşturuyor. Silopi'de konuşlandınlacak çevik kuvvet haberlerine paralel olarak kısa bir aradan sonra Saddam Hüseyin'in gaddarlığı, basında yeniden işlenmeye başladı. Bu gaddaruğın son örnekleri olarak, Irak'tan dönen Fransız askerlerin, Saddam'ın ordusu tarafından yaralanan, sakat bırakılan Şii ve Kürtlerle ilgili çektikleri video filmleri gösteriİiyor. Bu video filmlerini çekenlerin küçük rütbeli veya rütbesiz askerlerden oluşması, söz konusu yeni antiSaddam propagandaya inandıncıhk katmayı amaçlamakta. Fakat ne bu yeni Saddam kızgmlığı ne de 'insancıl militarist' gibi gösterilmeye çahşüan Silopi'deki çevik güç taburu, Fransa'daki yansız uzmanlar nezdinde gerçekten Kürt yanlısı bir garanti oiuşturabiliyor. Bu, Kürt yanlısı gibi görünmesi istenen, genel bir önlem. Uzmanlara göre bu genel önlem, bölgede yeni ve hesaplanmadık bir kanşıkhğa karşı gözlem ve ilk tepki amacıyla ahmyor. Bütün sempatı, acıma ve yardım çabalanna karşın Fransa'mn da tıpkı ABD gibi Türk ve Irak politikalan açık ve net de NATO Çevik güce yakın takip 3) NATO'nun ulaşım, haberleşme ve diğer altyapı olanaklannın oluşacak yeni gücün hizmetine açılması ihtimal dahilindedir. Körfez savaşı sırasında da (Türkiye'ye gönderilen Çevik Kuvvet hariç) ittifak taraf olmadığı halde altyapı olanaklannı müttefik ülkelerin hizmetine açmamazhk etmemiştir. 4) Körfez savaşı esnasında Türkiye'nin güneyine yerleştirilen NATO Çevik Kuvveti'nin hava gücü, Bağdat'tan Türkiye'ye yönelecek bir saldın karşısında "caydıncı" olmak üzere buraya getirihniştir; oysa Silopi'ye yerleşecek kuvvetler, hava birliğinden ibaret ohnadığı gibi görevleri tamamen farkhdır. Kuzey Irak nüfusunu koruma görevi, NATO'nun kapsamı dışındadır. Oysa Türkiye*yi koruma görevi bu kapsama dahildir. 5) Ancak kriz bugün öngörülen boyutların çok üstune çıkarak Irak'tan Türkiye'ye yeni bir tehdit haline aönüşmesi olasıhğmda NATO'nun taraf olması düşünülebilir. 6) Irak'ın atom bombası imal edecek kapasiteye sahip olduğuna dair yeni ortaya çıkan bulgalara rağmen bu tehlikenin, bir müttefik ülkeyi tehdit boyutunun bulunup bulunmadığı hakkında bir şey söylemek için vakit henüz erkendir. ABD ve müttefıkler, Kuzey Iraklı Kürtleri ko mak için bölgeye gittiler ve şimdi de Türkiye'ye geliyorlar. (Fotoğraf: AP) SABETAY VAROL BRÜKSEL Silopi'ye yerleştirilecek 5000 kişilik gücün NATO'yla doğnıdan bir ilişkisi olmadığı ifade edildi. NATO'ya yakın kaynaklar, Silopi'ye yerleşecek gücün görevinin, Kuzey Irak'daki Kürtler'in güvenliğini sağlamak olduğunu vurguladılar ve böylesi bir görevin ittifakın sorumluluk alanı dışına çıktığını anımsattılar. Yine de müttefık ülkelerden birinin toprağına konuşlandınlacak oluşu ve askeri güce birlik verecek ülkelerin NATO müttefıki olması nedeniyle NATO önümüzdeki tarihlerde başlayacak harekâtla yakından ilgileniyor. Buaşamada,sözkonusugüçle NATO'nun ilişkisini şu şekilde özetlemek mümkün: 1) Müttefıklerden birine yönelik bir tehdit olmadığı sürece operasyon NATO açısından "alan dısı" özellik taşımaktadır; ittifakın entegre komutanlığı ile ilişkisi söz konusu olamaz. 2) Ancak Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yönelebilecek yeni bir "kitlesel göç" olayı, Türkiye'nin güvenliğine zarar verme potansiyeli taşıyor. Siyasi düzeyde NATO konuyla yakından ilgilenmekte, müttefik ulkeler arası siyasi istişare mekanizmalan ışlemektedu. G. Doğu'da NÂTO'ya da depo Ankara, NATO çerçevesinde oluşturulması kararlaştırılan "Hızlı Mukabele Gücü"nün güney kanat karargâhına talip. Karargâhın, Izmir'de oluşturulması planlanırken, Hızlı Mukabele Gücü'nün silah, teçhizat ve malzemelerinin Güneydoğu Anadolu'da belirli merkezlerde depolanması gündeme geldi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'nin NATO çerçevesinde oluşturuhnası kararlaştmlan 'hızh mukabele gücü'nün güney kanat karargâhına talip olduğu öğrenildi. Karargâhın Izmir'de oluşturulması planlamrken hızlı mukabele gücünün silah, teçhizat ve malzemelerinin Güneydoğu Anadolu'da belirli merkezlerde depolanması gündeme gelmiş bulunuvor. Askeri kaynaklardan edinilen bilgiye göre mayıs ayında Belçika'nın başkenti' Brüksel'de gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanlan toplantısında üzerinde görüş birliğine varılan hızh mukabele gücünün bir kolordudan oluşması öngörülüyor. Sözkonusu kolorduda dört tümenin her tümende de dört veya beş tugayın bulunacağı bildiriliyor. turulması öngörüluyor. Bu çeryevede Türkiye'nin güce bir tugay vermesi planlanırken Italya'nm bir veya iki, Yunanistan'm ise bir tugay ile katılmalan üzerinde duruluyor. Katılan ülkelerden birinde her tümen için bir karargâh tasarlanırken bu çerçevedeki tugaylann banş zamanında milİi komutada, savaş zamanında ise NATO komutasında olacağı kaydediliyor. Bunun da NATO'daki mevcut durumu yansıttığı ifade ediliyor. öte yandan tugaylann karargâhın bulunduğu ülkelerde konuşlandırılmasımn söz konusu olmadığı belirtiliyor. Tugaylann gereğe göre kendi ülkelerinden tehdidin bulunduğu bölgelere gönderilecekleri bildiriliyor. Başka bir ifade ile Türkiye'de bu kapsamda sürekli olarak yabancı güçlenn konuşlandınlmayacağı giGüney kanada yöneük tümenin Türki bi Türk askerlerinin de aynı şekilde yurtye, Yunanistan ve Italya tarafından oluş dışına gitmeleri söz konusu de&il. Tümenlerin geleceğe yönelik gereksinmeleri için Türkiye dahil hızlı mukabele gücüne katılan ülkelerde silah depolanması gündeme gelmişken bu konuda farklı görüşlerin bulunması dikkat çekiyor. Askeri çevreler Türkiye'de silah depolanmasınm söz konusu olacağını ifade ederlerken sivil yetkililer bu görüşe karşı çıkıyorlar. Söz konusu yetkililer bu güce katılan tugaylann kendi silahlan ile gerginlik bölgesine intikal etmelerinin düşünüldüğünü ifade ediyorlar. Tümenlerin 'bölgesel bazda' oluşturulmasımn bir nedeninin de bununla ilgili olduğunu belirtiyorlar. Hızh mukabele gücüne yönelik nihai kararın kasım 1991 için planlanan NATO zirvesinden önce alınması ve bu gücün 1992'den önce faaliyete başlaması ise beklenmiyor. Bu arada yetkililer bu gücün bir 'pohs' gücü olmayacağını ısrarla vurguluyorlar. Başka bir ifade ile güç sadece herhangi bir bölgeden NATO alamna yansıyacak tehditlere yamt verecek. Bu alan dışındaki geüşmelere müdahele etmeyecek. Diplomatik çevreler, Türkiye'nin Ortadoğu'ya yönelik 'stratejik konumunun' Körfez savaşı ile tescil' edildiğmi belirttiler. Hızh mukabele gücünün ise "Soguk savaş sonresuıın gerçekleri ile yakından ilgili olduğunu" söylediler. Türkiye'nin coğrafı konumu nedeniyle böyle bir güç açısından Idlit rol' oynamasının doğal olduğunu kaydeden söz konusu çevreler şu görüşlere de yer verdiler: "DoğuBao yumuşaması çerçevesinde NATO ittifakına yeni bir anlam verme ihtiyaa Körfez krizine kadar belirgin bir sekilde hissedüiyordu. Bu da Türkiye gibi ittifakın kanatta yer alan bir iiyesini bir Idmlik arayışına sürüklemişti. Ortadoğu'nun istikrarsu zemininin Baü çıkarian açısından uzun vadede bir tehdit oluşturacagı biliniyordu. Ancak konunun bu kadar hızlı bir şekilde gündeme gelmesi beklenmiyordu. Ancak burada önemli olan, Körfez krizini tarihin füridye'ye bir lütfu olarak görmemek. Çünkü bn kriz, Ankara'yı memnun eden bir şekilde Türkiye'nin Baü için önemini doğrularken aynı zamanda Türkiye'ye yönelik tehditkri de sergiledi. Hıztı mukabele gücü bu çerçevede de ahndığında Baü'nın olduğu kadar Türkiye'nin de güvenlik gereksinmeleriyle yakından ilgili." Türkiye, NATO'nun 'Hızlî^^Mukabele Gücü'nün kanargâhına îalip Kuveyt, ilk kez borç peşinde • VVASHINGTON (AA) Kuveyt yönetimi savaş harcamalannı karşılamak için 10 milyar dolar borç anyor. İlk kez dış piyasadan borç alma durumuna düşen Kuveyt yönetimi, Londra'da ABD ve Batılı bankalarla görüşüyor. Uluslararası piyasa, Kuveyt'in petrolü yüzünden uzun dönemde yeterli kaynaklannın olduğunu, ancak kısa dönemde 'nakit sıkıntısı' ile karşılaştığım söylüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle