25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZÎRAN 1991 DİZİ-RÖPORTAJ CUMHURİYET/15 tslam ş ç ğ y Erkek,her kadına arzu duyabilir İSLAMDA KADIN VE CÎNSELÜK ORAL ÇAUŞLAR JMbudıar Osman: Pek kolaylıkla iki, üç Hz. Muhammed çok kadınla evlenmenin zevceye sahip olabilen erkek, fuhuştan, faziletini savunmasına rağmen kendi daha kolay nefsini men eder. Pek sevdiği ailesinden kadınlar, kocalannın kendi karısma karşı hissettiği sevgiye zarar vermeksizin, her gördüğü güzel kadını sevmeye, çılgınca çiftleşmeye arzu duymaya erkeğin ruhi kabiliyeti vardır. Halbuki soysuz ve hasta ruhlu bazı kadınlar müstesna olmak üzere kadınların çoğu monogamdır. üzerlerine kuma getirmelerine razı olmadılar. Hz. Muhammed'in bizzat kendisi de bir kadın için kocasını bir başka kadınla paylaşmanm ne kadar acı olduğunu biliyordu. Şöyle diyordu: "Bir kadını aşağılamak istiyorsan, evine başka bir kadın daha al." Oral Çalışlar'ın yazı dizisiyle ilgîli blarak değişik çevrelerden çeşitlj tepkiler almaktayız. Yazı dizisinin bitiminde konuyla ilgili değişik görüşîerede sayfalar'ımızdayer vereceğiz. ' tslam yazarlan, bugün giderek ortadan kalkan çok kadınla evlilik sistemini, bttyttk bir gayret ve istekle savunmaya devam ediyorlar. Çünkü orta- da tartışılması mOmkün olmayan açık bir Allah emri vardır. Kuran'ın Nisa surcsinin üçüncü aye- tinde Allah, inananlara şöyle scsleniyor: "Eğer ve- üsi olduğuuz yetim kızlarla evlenip onJann bak- lanıu yemekten korkuyorsaıuz, begendiginiz.ho- şunuza giden başka kadudardu Dd, üç veya dört Üslubun kadınlar için ne kadar itici olduğu or- tada. Kuran, yine erkekleri muhatap ahyor ve on- lara isterseniz 'iki, üç veya dört tane kadın aun' diyor. Böyle bir kutsal emir verilmiştir. Kuran'ın emirleri tartışılamaz. Buradan yola çıkan Islam dü- şünürleri, bu emrin insanlık, erkeklik ve kadınlık için ne kadar yararlı olduğunu kanıtlamaya çalı şırlar. Bu surenin son ayetinde de şunlar söyleniyor: "Fakat bunlann arasında adaletsizlik yapmaktan korkarsanız, o vakit bir eşle veya sahip bulundu- |unıu cariyderie yetinin. Dotra yoMan sapmanm- nız İÇİH en uygunn budnr." tslam düşünürleri, bu son cümJelerden yola çı- karak günümuz dünyasındaki geüşmelere fazla ay- kın düşmemek kaygısıyla tslamiyetin tek kanh ev- liliği tercih ettiğini söyluyorlar. Çok kanlı evliligin yararlan Tarihsel geüşmesi ve arka planı bu ohnasına rağ- men yer yer tek karüı evlilikten söz eden tslam ya- zarlan, dört kadın ile evlenme hakkını bir üstün- lük ve sağlık belirtisi olarak savunmaktan da geri kalmazlar. Bu noktada kadınlara da hoş görüne- bilraek amaayla, Islam öncesi Arap toplumlann- da dörtten çok daha fazla eşle evlenmenin serbest olduğu söylenir. Turk Islam yazarlan çok kanlı evliliği savunur- ken, bunu bilimsel bir biçimde açıklamaya da gay- ret ederler. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'- nin tanınmış başhekimlerinden Maztaar Osman'ın 1920'li yıllarda yazdığı yazılar, günümüzde hâlâ birçok tslam yazannm temel dayanağıdır. Bu yüz- den biz de tslam yazarlannın bu konudaki düşün- celerini aktanrken öncelikle Mazhar Osman'ın gö- rûşlerine başvuracağız. Şöyle diyor Mazhar Osman: "Meöeniyetin Uaddöd-i zevcatla (çok karüı ev- Mftle), taUkla (boşaamayla). gcnç evknmekJe bir alakası yok, hatta Avrnpaluun mecburen baş ef- digi tek zevce ve bosannuuna asulleıi köhDemiş fe- na bir taassubun (bafnazhgu) eakazıdır..." "Çok kanlı evtiligin nüfus üzerinde İBkfir kabul etmez iyiMklerinden baluetmek istemem. Ben her şeyden evvd çok kanh evHU|üı Mr lmsw dctO, bir ketaAl (otgualok) eseri oldnguaa yirekten inanı- yorara. BiHnz ki çok kanh evlilik MüslümanükU mecbari degfldtr. Bagtinkii örf veftdeteragmen ha- yadoda fevkalade zamretlcr kanHuda buhuan in- san denen yarabgın ildnd bir evtenisi neden bu de- rece tahammiilsüzlükle karsılanıyor." "fasan yaraonsı çok kanh evliliğe meyiili oMn- ftu4u tsviçrdi profeıör Ford'in dedigi gibi Av- rapa'da tek eş taraftarkgı bir etikrt, bir riyadan başka bir şey degUdir." "Madem ki çok kanlı evlilik mecburi degiidir, belki gayet medeni ve dognı bir mösaadedir. Me- deni olmak için ilfc höcam edüecek kurornmuz bu deiikUr. Hatta bu pek yuksek bir fazUetimizdir. Gençterimiz emin olsıudar ki insan, medeniyet ka- ptsuMfauı koüanaı sallayarak da girebilir, dört ka- n Ue de..." "Pek kolayhkla iki, Aç zevceye sahip olabilen erkek, fuhnştan daha kolay aefsiai men eder. ...Ruh tıbbımn buyttk listadı Forel'ia acdifi gibi erkekkr yaratıhstan çok kanh evUHge meyülidir. Pek sevdigi kansuıa karşı hissettigi sevgiye zarar vermeksiadn her gördiigü güzd kadını sevmeye, çd- gnca çtftfesmeye arzu dnymaya erkegin ruhi ka- biliyeti vardır. Halboki soysuz ve hasta ruhlo bazı kaduılar müstesaa obnak üzere kadıalann çogu moaogamdır..." "Niçn çok kanh erkek ohıyor da çok kocah ka- dm olmyor. Bu tabü fizyotojrain icaptanndaııdır. TaMabn evtHikten maksadı çocnk yapmaktır.... Terbrye knvvetryk rismea ve rnhen tek zevceü kal- •uş erkekkr pek çoktnr. Fakat her erkegi de ley- fek gibi sağbfinda bir zevceshK tapaı, evleniace onun aataytaraünzevryaaeyasamaya ntecbur gör- nenekliginiz daha tabüdir.'"" Mazhar Osman'ın bilimsel olma çabasıyla an- latmaya ve savunmaya çalıştığı çok kanh evlilik, Islam yazarlan tarafından daha da ileri götürülür ve kaduun, ruhen, bedenen ve fizik olarak erkek- ten geri olması nedeniyle bunun yararlan sistem- lestirüir. MeHt Abdötaziz Üniversitesi Islam Kültünl Pro- fesörii Abdullah Ulvan, çok kanlı evliligin hikmet- lerini şu başlıklar altında toplar: a) Sosyal hikmetler ve faydalar, b) Kişisel hikmetler ve faydalar, c) Ahlaki hikmetler ve faydalar. Sosyal faydası: Bu fayda inkârı mumkün olma- yan iki durumda ortaya çıkar. 1) Kadınların faz- lalaşması durumunda. 2) BOyük afetler ve yıkıcı harpler sonucu erkek sayısımn kadın sayısının çok altına dOsmesi halinde. "Birikri kalkıp diyebilir ki erkek sayısının art- BUBI dnnunnnda mçin bir kaduın birkaç koea edi- aiinuMdn» müsaade verflnez? VerUmez, çünkü kadınla erkegin bu konuda eşit olmalan hem dogal olarak hem yarabhşlan bakımından hem de realite yöniuden imkftnsudr. Kadın bir binesmede ve bir yıl boyunca sadece bir defa gebe luüabilir. Erkek böyle defildir. Bir kaç kadından birçok çocuga sahip otabüir. Fakat ka- &m için birkaç babadaa tntniBs bir çocuk dünya- ya getinnek mümkiin degDdir. Üstelik dogan ço- cagun babası büinemez, eger birkaç kocası varsa. Erkek çok evii olunca böyle bir sorun ortaya çık- Bir de şu var: Bntön dünya kanunlannda aile reisüği haklu erkege verOnüstir. Kadımn da Mrkaç kocaa o b u dedigüıuz zaman rdsügi Idm yapacak? Kadn hepsine mi boyun egecek? Her biri bir U- rafa çekecefi için bu obnaz. Yoksa kocalanndan yahuzca birioin mi sözünü tutacak?... Bu da di- gerierini kudınr, yine obnaz." (2) Hangi kadınlarla evlenmemetitslamiyet, ne tür kadınlarla evlenmek gerektiğini duzenlerken ne tür kadınlarla evlenmemek gerektiğini de düzenler. Mehmet Dikmen, Islam'da Kadın Haklan kitabında bu konuda ortaya çıkan görüşleri sistemleştirir. "Baa alimler, şu huylan taşıyan kadınlarla kurulan yuvada mutluluk ve saadetin olamayacağını söylerler: " — Ennane: Ih, ıh deyip mütemadiyen inleyen; kocasına devamlı durumundan şikâyet edip, kendini ona hasta gösterip kendisiyle her an meşgul olmasun isteyen kadın..." " — Mennane: Şöyle yaptın. böyle yaptın diyen kocasının başına kakan kadın. Bu huy sevgiyi ortadan kaldınr." " — Hadaka: Her gördüğünU canı çeken ve alması için kocasını zorlayan kadın..." " — Beraka; Güzel görünmek için bütün gün süslenmekle meşgul olan, kendinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen kadın..." " — Seddaka: Çok gevezelik eden ve kibarhk için konusurken ağız eğip büken kadın..." " — Mnstelia: Saat başı boşanmak isteyen kadın." " — Mübariye: Kendini beğenip başka kadınlara karşı üstünlük taslayan kadın." " — Nasize: Sözü ve işi ile efendisini ilzen ve emrine itaat etmeyen kadın." İslamiyet'te erkegin 'birden çok kadınla : evlenebilme durumu, günömöz koşullannda nadiren ortaya çıkabiliyor. Tabü profesör Ulvan, burada erkek egemen bir bakışla yola çıkıyor. Örneğin bir feminist ona şu- nu sorabilir: Neden hep kadın kocalannın sözünü dinlesin? Belki de aile reisi kadın olacaktır ve çok sayıdaki kocası onun sözünü dinleyecektir. Aslın- da çok karüı evliligin altında yatan ataerkil bir mantıktır, yapılan savunmalardan bu hemen an- laşılır. Profesör Ulvan, tezlerini şöyle sürdurür: "As- hnda çocngun Idme baba diyecegi konusunda, cüısi iliskiler meselesinde, az çok bir idraki, bir basireti olan herkesin düsönebilecegi, bir degil birçok za- rar mevcnttur. Kadın yıpranır, zarara ng>ar, aile- \i probJemler içine dnşiilnr, bedeni ve rubi hasta- lıklar ve daha birçok boznklnklar, korkunç neti- eder ortaya çıkar. Demek ki kadımn birden fazla evlenmesi ak- len igreBç, çirkin, şer'an haram, yaratılış ve fıtrat yönünden imkansız bir şey! Boyle bir şeyi, adını khietmek isteyen, dinsiz, imansız, yaraniışı bozuk, ailevi hiçbir endişesi olmayan bir şerefsiz dnşüne- bflir!" » Erkek çok evlensin diyen Ulvan, iş kadına ge- lince, bütün hikmet ve celalini gösteriyor. Ulvan, çok kan alraanın faydalannı anlatmaya devam edi- yor. Aslında bütün tslam düşünürleri ve yazarlan Ulvan'la aynı görüşleri paylaşıyor. Bu göruşler ek- siksiz olarak diğer Musluman yazarlar tarafından da kararlüıkla savunuluyor. Ulvan, sistemli bir şe- kilde özetlediği için onun görüşlerini aktarmayı ye- terli gördük. Erkeklerin kişisel yararlan Profesör Ulvan, çok evliligin erkekler acısmdan kişisel yararlannı dile getiriyor. Hem Mazhar Os- man, hem Profesör Ulvan, insanlık derken, hep erkekleri kastediyorlar ve bunu belki de farkına varmadan, ancak bilinçaltındaki bir gudüyle ya- pıyorlar. Kişisel Faydası: Bu bizzat kişi ile ilgilidir. Bu tür faydalar çoktur. Biz en önemlilerini beş şıkta topluyoruz. 1) Kadımn kısır ve çocuk doğuramaz olması, ko- canın çocuk sahibi olmak istemesi... 2) Kadımn iyileşemez veya bulaşıcı yahut da çe- kilmez bir hastakğa yakalanması, bu yüzden erke- ğin ailevi ilişkilerini gerçekleştirememesi... 3) Erkeğin iş icabı yolculuk yapması, aylarca gurbette kalması ve her gittiğinde çoluk çocuğunu götürememesi. Bu durumda erkek iki şey düşünür. Ya gayri meşru yollardan nefsini tatmin etmek (ki bu zinadır. Muta-gecici evlflik-de öyledir) veya baş- ka bir kadınla evlenmek. (Tabü profesör Ulvan yal- nızca erkeklerin penceresinden bakıyor. Kocası se- yahate çıkmış kadımn da cinsel ilişki ihtiyacı için- de olabileceği hiç akhna gelmiyor. önemli olan, kadınsız kalan erkeğin tatmin olmasıdır.) 4) Erkeğin nefsinin azgın olması, kadımn gerek yaslı gerek güçsüz, gerek namazsız, gebe, lohu- sa, hasta vs. olduğunda günlerce kadınlık görevi- ni yapamaması ve bu yüzden erkeğin tek hanımla yetinememesi. Bu durumda da erkek ya harama gidecek veya meşru yoldan bir daha evlenecektir. (Ya peki kadın cinsel bakımdan azgmsa, kocası hasta ve gUçsüzse, o ne yapacak? Bunu düşünen, böyle kötü şeyleri aklının ucundan geçiren, profe- sör Ulvan'a göre serefsizin biridir.) 5) Erkek kesinkes karar vermiştir. "Çok çocugum obun, zürriyetim genişlesfaı demektedir." '""(Bu nedenle de çok evlilik yaparak hadisteki "evlenin çoğalın, kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı ben sizin çokluğunuzla övüneceğim" emrini yeri- ne getirmiş olacaktır.) Peki ya kadın çogalmak is- terse onun ne yapması gerekir? Profesör Ulvan, son olarak ahlaki yararlan ele alıyor: "Ahlaki Fayda: Kadın sayısı erkek sayısı- nı geçmis bir millet için çok evlilik hem ahlaki, hem sosyal bir zarurettir. Kumalı hayat, koca bu- laınamış kadınbuın, evsiz barksız, bakımsız halde yoHarda, günab ynvalannda boynu bükük vakit öt- dnrmelermden çok çok iyidir. Kadına saygı duyan, toplum düzenini hesaba kaUn hiçbir kimse yok- tnr ki fnhsun yayümasmı çok evliliğe yef tutsnn.." Profesör Ulvan, bu noktadaki göruşünu güçlen- dirmek için Baülı bir yazara başvurur ve şunlan nakleder: "tste bu suniama (tek evlilik sımriaması) kızbunmızı sahipsiz btraktı ve onbuı erkeklenn yap- tıgı gorevleri yapmaya erkek gibi çalışmaya itti. Eğer erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesine müsaade edilemezse, kötülükler behemahal arta- cak... Tophumn bir ntaaa, vebaü ve yükü haline gelmiş gayri meşru çoculdann babasını, evö erkek- lerin sayısını hangi tahmin dogru tespit edebffir?! Eğer çok evlilik serbest olsaydı ne bo çocnklar ve ne anneieri ba şeUMe aşafnanmaz, horianmaz, na- mns, şerefleri lekdenmezdi. Demek ki çok evlflik ber kadını ev hanunı ve kendi mcşrn yavastnın an- nesi yapryormoş!" ro Ulvan tezlerini şu sözlerle bitirir: "Çok evlilik sayesinde birçok kaduun, d açma zilletindea kurtHİacafına, fakrn zaruretten cıkaca- ğına, şeref ve iffete kavşamgina hiç mi akıOan ermiyor? Yeter, budaa başka artık hangi sözle imana getecckkr kj?t" m En makbul erkekler çok evtenenler Çeşitli hadislerde Muhammed'in erkeklerin çok evlenmesini savunan sözleri aktanlır. "EvleBnM- ye bak; çünkü inananlar arasuıda en makbul kişi fazla sayıda kadınla evli olan kisidir" m Muhammed çok sayıda kadınla evlenmiştir. Kaç kadınla evlendiği Musluman tarihçüer arasında tar- tışma konusudur. Taberi 23 kansı olduğunu söy- ler. 'Eger adaletsiz davranmaktan korkarsanız tek kadınla evlenin' hükmü. tslamın önde gelenlerin- ce pratikle yaşama geçirilmedi. Zaten Kuramn bir başka yerinde de 'kaduılar arasında adaletli dav- ranmak onlara eşit muamele etmek mümkün degil- dir' deniyor. Allah'ın bu değerlendirmesi de Müs- lüman erkekleri rahatlatmış ve çok kadınla evle- nirken onlara eşit muamele sorununu ortadan kal- dınruştır. Yine Nisa suresinin 129. ayetinde Allah, Müs- lüman kullarına şöyle seslenerek onlan rahatlatır. Tabü bu kullar yine erkeklerdir: "Kadınlannız ara- sında adil hareket etmeye ne kadar Hgraş&amu im- kânı yok yapamazsuuz, adilane moamele edcmez- siniz. Fakat onlardan birine tamamıyla gönül ve- rip ötekini asludaymış gibi bırakmayın." Eşit muamele olanağı yoksa, onlar da eşit dav- ranmazlar, ama dengeyi de çok bozmamaya özen göstermeleri gerekir. Muhammed'in Ayşe'ye olan tutkunluğunu böyle açıklıyorlar ve bunun normal olduğunu söyluyorlar. Zaten, böyle eşit davranmak imkânı yoksa, dört karı almamn da bir sakıncası yoktur. tmkânı olan bütün zengin Müslümanlar, tarih boyunca dört kan alarak bu olanağı kullan- mışlardır. Peygamber'in 'çok kanyla evlenin' söz- leri de onlan teşvik etmiştir. Aynca Muhammed, kendi ümmetinin öteki dünyada çok olmasım isti- yordu, bunun da yolu erkeklerin çok kan alma- sından geciyordu. Çok kan alan erkekler, peygam- berin bir arzusunu yerine getirerek sünnet sayılan bir davramşı paylaşıyor ve sevap kazanıyorlardı. Peygamber'in bir emrini yerine getirdikleri için cen- nete girme şanslan, tek kadınla evlenen, bir iki ço- cukla yetinen erkeklerden daha fazlaydı. Muhammed'in kızlan kuma istemediler Muhammed, çok kadınla evlenenin faziletini sa- vunmasına rağmen kendi ailesinden kaduılar, ko- calannın kendi üzerlerine kuma getirmelerine razı olmadılar. Kızlanmn tek eş olarak kalmalannı sağ- lamak için Muhammed önlemler aldı. Kızı Zey- nep'i evlendirirken, damadına başka bir kadın al- mamasım tenbihledi, bu isteği de yerine getirildi. Yine kızı Fatma'nın kocası Ali'nin, bir başka ka- dın almaya kalkışmasına sert tepki göstererek bu evliliğe engel oldu. Çünkü bir kadın için, kocasını başka bir kadın- la paylaşmanm ne kadar acı olduğunu biliyordu. Muhammed'in şu sözleri gerçeğe, çok kanlı evli- lik tezlerinden daha yakındır: "Bir kadını asa|t- lamak istiyorsan evine (evlendiguı kadının üstnne) başka bir kadın daha al." Muhammed'in kızlanndan sonra torunu da çok kanlı evliliği yararlı bulmayıp üstüne kuma geti- rilmesini reddetmiştir. Torun Amine, kocasma ev- lenmeden önce, evlilik sözleşmesinin bir koşulu ola- rak, başka kadınlarla ilişki kurmamasını, başka ka- dın almamasını ve böyle bir işe giriştiği anda ken- disini bosamış saymasını kabul ettirmiştir. Fakat bununla da kalmamış, ona ev idaresiyle ilgili her karan kendisiyle bırlikte almak ve harcamalar ba- kımından kendisine hiç bir surette kanşmamak zo- runluluğunu da evliligin bir diğer şartı olarak ka- bul ett ! rmiştir. w Görüldüğü gibi, Muhammed'in kızı,.torunu, çok kanlı evlihğin o iddia edilen faydalannı reddetmiş- ler ve tek eşli evliliği buyük bir mücadele ile koru- maya çaüşmışlardır. Eğer Peygamber'in yakını ol- masalar veya yoksul olsalardı, kocalannın, yeni lezzetler tatmak ısteğine boyun eğecekler ve diğer Musluman kadınlar gibi üzerlerine kuma getirilme- sine razı olacaklardı. tslamiyet öncesi Arap kadınlannın evlenme ve boşanma konusunda daha inisiyatifli olduklanna ilişkin bilgiler vardır. En azından tslamiyet önce- sinde kadının daha kötü durumda olduğu iddiası dayanaksızdu". Bakireyi bafelamak daha kolaydır Muhammed'in 'nasıl bir kadınla evlenmeli' so- rusuna verdiği yamtlar Islam dünyasmda farklı yo- rumlara neden oluyor. örneğin bir hadisinde, "Be- nim sevdiğim üç şey vardır: (güzd) kadın, güzd koku ve güzel yemek (ve ibadet") demiş ve sözle- rini şöyle tamamlamıştır, "Kadıaiann hayvusı, yözce güzel olanıdır." "" Bir başka yerde ise şunlan söyler: "Kaduüan yal- nız gMzdHkleri için nikflh etmeyin. Mnhtemeldir ki güzdHUeri onlan ahlâken aJcalür. Onlarla malla- n hatui için de evlenmeyin. Bdki maBan onlan az- dmr. Kadınlana dmdarhklan için evlenin. Muhak- kak ki yırtık dbisdi, siyab, fakat dindar bir kadın daha kıymethdir." "" Muhammed'in bu sözleri daha önce bir çok yer- de geçen, Kuran ve hadislerde ifadesini bulan bir anlayıştan bazı farklılıklar taşunaktadır. Belki de tarihi gelişme içinde, dindarlığın ön plana çıkanl- ması ihtiyacı, Muhammed'in bu türden sözlerinin hatırlanrnasını gerektirmiştir. Ne tür kadınlarla ev- lenilmelidir sonısuna verilen cevaplar şu ortak nok- tada buluşur. "Bir kadın başlıca dört şeyi için ni- kflh editin Mah, soyu-sopu, güzdugi, ahlak ve din- darugı için..." <12> Kadının soy-sop ve güzelliğine ek olarak aranı- lan en önemli özelliklerinden birisi de bakire ol- ması, başka bir erkeğin elinin kadına degmemiş ol- masıdır. Aktanlan bir hadiste Jslam peygamberi Muhammed, bu konuyu açıklıkla dile getiriyor: "Bakire kadınlaria evleniniz. Çünku onlar do- gurgandıriar, daha tatiı dilli, dadaldıduiar. (Ko- ralamıı) aldatma ve (cinsel arznlannı ertdeme) ye- teackleri daha azdır. Cinsel üişkide ve harcamada daha luuuatkinürlar... Cinsel organlan daha ey- lemli ve daha haz veriddir..." ı u ı Islam düşünürleri, bakire ile evlenmek konusun- daki hadisi yorumlayıp geUştirirler. "Resullnllah efendimiz, ashabuıa daima bakire ile evleameyi ttvsiye edenti. Zira bakire ile ülfet etmek, oouken- dinc baglamak daha kolaydır. Ba konuda Kınalı- zade şöyle demektedir: 'Bekar hanımla evlenmek, dul hanımla evlenmekten üstündür. Zira terbiye, eşine bağlıhk ve eşinin emrine boyun eğmek, be- kâr hammlarda daha çoktur. EKıl hanımda, ilk eşi- ni hatırlamal: ve onunla geçirdiği günlere hasret duymak ihtimali vardır.' Bu bakımdan dul kadın- la evlenmek bakire ile evlenmekteki saadeti ve bu- zuru çok zaman vermez." "" Tanı: Hz. Mnha ve kadın Dipnotlar: 1 Mazhar Osman"cfajı alctaran Bekir Topaloğlu, a.g.e. S. 107-113. 2. Profesör Abdullah Ulvan, Dört Evlilik TC Resulnllah'ıo Çok EvlenmesindekJ Hiknetkr, Uysal Kitabevı, Konya 1985, s. 30-31. 3. Ulvan, a.g.e., s. 31. 4. Ulvan, a.g.e., s. 32-33. 5. Ulvan, a.g.e., s. 34-35. 6. Ulvan, a.g.e. 7. tlhan Arsel. Şcriat vc Kadın, Kaynak Yayınlan, Ist. 1988, s. 274. 8. İlhan Arsel, a.g.e., s. 278. 9. tlhan Arsel, a.g.e., s. 334. 10. Gazalı, aktaran tlhan Arsel, a.g.e. 11. Mehmet Dikmen, a.g.e , s 98. 12. Mehmet Dikmen, a.g.e , s 97. 13. tlhan Arsel, a.g.e., s. 170 14. Mehmet Dikmen, a.g.e., s 98.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle