Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbt Cumhurıyet Matbaacıhlt -.e Gazttecıhk Turk Anonım Şırkeu adına
Nadir N«W 0 Gcnel \a>ın Muduru Hftsan Ccnal. Muessesc Muduru
E B K LfaklltU. Yazı Ijlen Muduru O k » G o a n ı n . # Haber Merkezı
Muduru Yıiçıa Bayvr, Savfa Duzenı Yonctmenı All Acar Q Temsılctler
Mnotl T»«. İZMIR Hıkncl Çctinkaym. «ıDASA Çrtln
U Pottf ka Cclsl kstucıç. Dtt H*txd« &1M fcta, Ekonomı C n g n T « t u . Ij-Sendıka Şafcru faMa Kııtrur CttaJ L'Mcr.
Isıanbu. tOberlerı £ « • ! Kafiâ E|ınm G n c n S«t««. Vun HıbCTİen i
Wc4« Itatn. Spor DMısmam AMıHudır I K H B U .
Dı/ı Yazılar fccRW ÇafafkAıu Araslırma Şafcia Alfa», Duidlme A M a l U \uacı 0 lUMrdıMIör AkBCt Koretaaa % VUJı
liict Lrol Lrfcul 0 Munasebe •aknt \racf 0 Butçe Planiama Setfl OanMbcfHithı 0 R£kUm 4»e TOTU 0 Ek Iftvınlar
H.l). Ak>ol 0 Idaıc H>tr>ı> Gaırr 0 Itıtımı OMtf Ç e » # Büj] Işıem > m l u l 0 Pmond S*Tİ Bouu»ot>>
Okay AkML Yaiça a«cr Haa
Cml. Hikm Çntaka». OU>
Goaeufa. l|w M a n , llkaa
SHnk. U Siran. AJM Tıa
Snsa» re Ktnm Cumkunya MatbuoU vt Gucucdft TA-S> Ttrtoc«tı Cad 3»/41
34İJ4 İB PK- 2*6 tsumbul Td !I2 05 05 (20 h.1). Tefc» Z2246, FW (1) 526 60 72 %
BtûvlT Aıkan: Zıy» GOUlp Bh inkıUp S. N«r 15V4, Ta. 113 II 41-T TdA 42344, Fto. (4) 133
0!^ 65 # l > " ^ H Zıjl Bh 1352 S. 2/3, Td 13 12 30. Teta. S2359, Fkı (51) 19 53 60
İMM (Jd 119 S. No I Ku 1, W- 19 31 52 (4 hat). Ttta. 62155. Fta (71) 19 25 71
TAKVlM: 6 HAZÎRAN 1991 Imsak: 3.28 Güneş: 5.25 ögle: 13.07 tkindi: 17.06 Akşam: 20.39 Yatsı: 22.28
Dünya
Çevre
(jiınıı
kutlandı
tsUnbnl Haber Servisi —
Dünya Çevre Günü, tstanbul'-
da çeşitli etkinliklerle kutlan-
dı. Kadıköy, Bayrampaşa, Sa-
nyer, Beşiktaş ve Adâlar bele-
diyeleri, Dünya Çevre Günü'-
nü denetim ve park açıhşlan
ile kutlarken, Çağdaş Koope-
ratifler Birliği uyeleri, Yakacık
Çöplüğü'ne çöp dökülmesine
engel oldu.
Kadıköy Belediyesi'nce yap-
tınlacak Kadıköy-Bostancı sa-
hil düzenleme çalışmalan,
SHP Genel Başkanı Erdal
laönü tarafından dün törenle
başlatıldı. Törene Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettin Sö-
zea ve Kadıköy Belediye Baş-
kanı Cengiz özyaiçuı da katü-
dı.
Sanyer Belediye Başkanı lk-
san Yalçın, Dünya Çevre Gü-
nü dolayısıyla Rumeli Hisan
önündeki caddeyi, başkan yar-
dımcılan ve belediyenin çevre
komisyonu üyeleriyle birlikte
yıkadı.
Beşiktaş Belediyesi tarafm-
dan yaptuilan Balmumcu Par-
kı da dün hizmete açıldı.
Bayrampaşa Belediye Baş-
kanı Necdet Özkan da Dünya
Çevre Günü dolayısıyla ilçede
bir denetim yaptı. Denetimde
hava kirliliğini arttırdığı gerek-
çesiyle çeşitli kunıluşlara top-
lam 73 milyon lira peşin para
cezası verildi. 13 kuruluşa da
eksikliklerini tamamlaması
için bir haftalık süre tanındı.
Bu arada Çağdaş Koopera-
tifler BirliğTnce Yakaak Çöp-
lüğu'nde "çöp döktnnneme
eykmi" başlatıldı. Yaklaşık
300 kişiden oluşan kooperatif
ortaklan dün Yakacık Çöplü-
ğü'ne gelen Kartal ve Pendik
belediyelerine ait 16 çöp kam-
yonunun çöp dökmesine engel
oldular. Eyleme katılanlara hi-
taben bir konuşma yapan Kar-
tal Belediye Başkanı Mehraet
Ali Biiklü, eylemi bir uyan
olarak aldıklannı ve çöplügün
düzenleme çabşmalanna baş-
lanacağını belirtti.
Adalar Belediyesi'nin Büyü-
kada'da düzenlediği törende
ilkokul öğrencüeri folklor gös-
terisi yapıp, belediyenin deği-
şik renklerde yaptırdığı poşet-
lerle çöp toplama kampanya-
sına katıldılar.
Her şey, sizi doğanın kucağında mutlu olmaya çağınrdı eskiderL.
Salacak artıkbakir değilGeceler de kısaldı
artık, göz açıp
kapayıncaya dek
ağarıyor gün. Kıyılar,
gecenin nemiyle
ıslannuş saçlannı,
güneşin altın
ışıklanyla tarıyor tel
tel... Şabahın
sessizliğini yara yara
ilerliyor Üsküdar
yolcu vapunı.
NECATİ GÜNGÖR
Yağmurlann ardı kesildi, top-
rağın gözu doydu suya. Yumu-
şadı kara yuzlü toprak, kabar-
dı; zehir yeşili otlar fışkırdı diz
boyunca. Istanbul kadar yaşlı
atkestaneleri çıçek açtı. San, be-
yaz, ebruli hanımeliler duvarla-
ra tırmanır oldu baygın koku-
lar salarak. Erguvanlar, gulib-
rişimler pembe pembe dökuldu;
mor salkımlar, akasyalar açtı
ardından... Sabah çiyleriyle ıs-
lanmış yeşıl yapraklar arasın-
dan, denizin fıruze mavısi ışıl-
dıyor gun boyu. Bahçelerden
yollara taşan iğdelerin, ıhlamur-
lann eli kulağında; uçuk, hoş
kokusu sardı saracak çevreyi.
Geceler de kısaldı artık; goz
açıp kapayıncaya dek ağarıyor
gun. Puslu sabahlar içinde uya-
nıyor Salacak. Kıyılar, gecenin
nemiyle ıslannuş saçlannı gune-
şin altın ışıklanyla tarıyor tel
tel... Sabahın sessizliğini yara
yara ilerliyor Üsküdar yolcu va-
puru. Yaşlı ve yıpranmış Sala-
cak iskelesi, 'mütekaiC duygu-
salbğının sımgesı halinde, baka-
kalıyor gıden gemilerin ardın-
dan! Bir zamanlar onun da te-
laşlı yolculan vardı; insanlar do-
lar boşalırlardı sabah akşam...
Bir zamanlar koca bir martı gı-
bi kanat vurup gelen vapurlar
vanaşırdı ona da! O kadar eskı
değil, daha yirmi otuz yıl önce-
sı. Boz beton, kara asfalt çık-
mamışken... Adı fakir, kendı
zengın Üsküdar, azman bir taş-
ra kasabasına dönuşme-
mişken...
Derler ki daha otuz yıl önce-
sınde, Salacak kıyılan boydan
boydan kumsaldı. Karpuz ka-
buğu sulara düşünce, Üsküdar-
lılar, denizin koynunda bulur-
lardı kendilerini. Ne sular böy-
lesine kirlenmiş ne de beton yı-
ğınlan alıp başını gitmişti bun-
ca. Yanık yüzlü ahşap evler,
KUMSALDAN BETON YIĞINLARINA— Derler ki daha 30 yıl öncesinde, Salacak kıyılan boydan boya kamsaldı. Karpuz kabuğu sulara düşünce, Üsküdar
lılar, denizin koynunda bulurlardı kendilerini. Ne sular böylesine kirlenmiş ae de beton yığınlan alıp başını gitmişti bunca... (Fotograf: Mnharrem A>dın)
kırk odalı kâtip konakları, ku-
yulu, havuzlu bahçeler içinde; ta
Sultan III. Selım'in "ihsan' gu-
nunden beri sıralanırlardı Sala-
cak sırtlarında. İstanbul'un
gündelik hayhuyundan uzak,
serin servilerin, yaz manolyala-
rının, kadim çınarların sessız
gölgesınde, zulali kadehlerden
gul şerbeti içercesine yaşamm
tadı çıkarılırdı
Acı kahvenin lezzeti
Derler ki, Gazı Pa>a dahi pek
se\erdı Salacak'ın kır kahvesin-
de oturup acı bir kahvenin lez-
zetinde huzur bulmayı. Dahası,
onun buyruğuyla çıplak yerler
ağaçlandırılmıştı o gunlerde.
Guneşin kadehe girdıği saatler-
de, yatıyla Buyukada'dan gelip
Dolmabahçe'ye doğru ağır ağır
seyrederken Salacak sırtlarının
yeşıl ortusunde goz dinlendir-
meyi mutluluktan sayardı aziz
paşa.
Ellili yıllann Salacak'ı hâlâ
bakir ve guzeldi. Salacak bah-
çesi denildi mi, İstanbul'un sa-
yılı gazinolanndan biri gelirdi
akla. Kâh hicaz bir turkuyle
Muzeyyen'in sesi yankılanır
Çiftekayalar'da, kâh Hamiyet'-
ın rast gazeüyle inlerdi çamlı
sırtlar. Insanlann fasü dinleme-
ye, eski şarkıların ruzgârıyla go-
nul avutmaya gittikleri Çakır
Gazinosu, Mıllet Gazinosu, Çif-
tekonaklar Gazinosu gibi bir
'nezahati' olan 'aile gazinolan'
duşman elıne geçen kaleler mi-
sali teker teker duşunce, Salacak
Gazinosu da bu yenilgiden pa-
yını aldı!
Gazino denılince artık, bir
hayli cınsellık kokan, vurdulu
kırdılı, elektro-bağlamay la ucuz
muhabbet şarkıları terennüm
edılen, hacıağaların göbek attı-
ğı yerler akla geli>ordu. Salacak
Gazinosu, altmışlı yıllann
emekli cenneti sayılan bir semt-
te, ancak çay bahçesi olarak
varlığını surdurebilirdi. Çifteka-
yalar kumsalından denize giril-
diği surece de varlığını surdur-
du. Şimdı gidin, oçay bahçesin-
den artakalmış ufak tefek izle-
re yine rastlarsınız. Çurumuş
demir parmaklıklar, çağşamış
ahşap bir kapı, yıkık duvarlar,
kendi huzunlu yalnızhğıyla \e-
şerip solan ceviz ağacı, hâlâ es-
ki şarkıları fısıldayabilirler bel-
ki kulağımza...
Artık Salacak sahillerinde de-
nize girebilmek için, insan için-
den çıkmış 'necis' parçalanyia
kulaç yarışı yapmakta sakınca
görmeyecek kadar "kalender
meşrep" olmanız gerekir. Üskıi-
dar'dan Harem iskelesine uza-
nan beton yolda, hız sınırlandır-
masına kulak asmayan bitırim
şoforlerin ve sanki padişaha kel-
le göturürcesine uçan arabalann
varlığına aldırmamaruz gerekir.
Kirli sulara karşı çıplak taşlar
uzerinde oturup ucuz şarapla
kafa bulan yan kulhan, yan ga-
riban görunuşlu erkek takımına
metelik vermemeniz gerekir.
Hanımeli kokan
sokaklar
Salacak'ta şimdi, hanımeli
kokulu dar sokaklardan kıyıya
inilir. Bakımlı bakımsız ahşap
konaklar, kuytu bahçeler için-
de kendi ihtiyar güzelliklerinin
vakarıyla soluk alıp venrler. Sa-
lacak kıyılan artık piyasa yeri-
dir. Sırtlardan kıyılara bakan o
tek tuk kararmış evler, yaşlı ko-
naklar, geçmiş cıvıltılı gunlerin
mutluluğunu kendilerine sakla-
yıp beton dokulmuş kıyı boyun-
ca el ele, gönül gönule dolaşan
yeni yetmelerin neşesini anlama-
ya çalışırlar.
Salacak iskelesi ayaklarını
akıntılı sulara salıp Kızkulesi'-
nin nazlı hayaliyle konuşur gi-
bidir. Boğazın hemen girişinde-
kı dalgalı sular kendını yosun
tutmuş taşlara vurur. Gurultu-
lu beton yolun kıyısındakı eski
iskele binası, kızlı oğlanlı grup-
lann sesleriyle avunur durur.
İskele iptal edilip de vapurlar
ve yolcular uğramaz olunca, bir
dağ başı mağarası kadar yalnız
kalmışiı. Camları kırılmış, ka-
pısı penceresi birbirine kanşmış;
sahipsizlikten şarapçı, esrarcı
tayfasının barınağı olmuştu. O
gunleri anımsadıkça, belki bu-
gun doşenen yolun bir iki met-
re aşağısında kalmış olmayı bi-
le fazla dert edinmez. Kızkule-
si'ne doğru yururcesıne ilerleyip
dalgalan goğusleyen tahta ıske-
lenin ve birdenbıre unutulmuş-
luğun yılanü kuyusuna duşen ıs-
Çevre için 43 ülkede kampanya başladı
'Dünyayı Gtizellik
Kıırtaracak'a imzaHaber Merkezi — Dünya
Çevre Günü, dün düzenlenen
çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
dünyayı ve onun nimetlerini, ge-
lecek kuşaklan hiç düşünmeyen
bir egoizmle v% doğal dengeyi
bozacak bir sorumsuzlukla kul-
lananlara "dur" demenin za-
manının geldiğini söyledi.
Prof. Dr. Cevat Geray baş-
kanhğında A.Ü. Sosyal Bilim-
ler Enstitusü Yüksek Lisans
Enstitusü öğrencüeri tarafından
hazırlanan "Çevre Duyarlılığı
İçin Halk Egidmi Bildirgesi"
imzaya açıldı. Aralannda Tur-
kiye'nin de bulunduğu 43 ulke-
de "dünyayı güzellik kurtara-
cak" başlıklı bir imza kampan-
yasuun da başlaüldığı bildirildi.
Ankara'da gerçekleştirilen
"Türkiye Çevre Sonndanmn
Ekonomik, Sosyal ve Endüstri-
yel Boyutlan" konulu toplantı-
ya bir mesaj gönderen Cumhur-
başkanı Turgut özal, doğal
dengeyi bozacak soramsuzluk
içinde bulunanların durdurul-
maması durumunda dünyanın
gelecek nesiller için çekilmez ha-
le geleceği tehlikesine işaret et-
ti-Toplantıda konuşan TBMM
Başkanı Kaya erdem, uygar
dünyanın, çevTenin yok olması-
nı önlemek amacıyla gösterdiği
çabalara Türk ulusunun da kat-
kıda bulunmasının zorunlu ol-
duğunu kaydederek kurulacak
bir çevre bakanbğuıın bu konu-
da önemli işlevler yerine getire-
ceği kanısında olduğunu söyle-
di.
Başbakan Yıldırun Akbulut
da yaptığı konuşmada, çevre
konusunun insan haklan ve de-
mokratikleşme ile birlikte tüm
dünyanın konuştuğu üç önemli
konudan biri olduğunu belirte-
rek hükümet olarak bu konuya
son derece duyarlı bir şekilde
yaklaştıklannı bildirdi. Akbu-
lut, gelecek kuşaklara temiz ve
doğal bir çevre bırakmak arzu-
sunda olduklannı söyledi.
SHP Genel Başkanı Erdal
tnöBii, gelişmiş ulkelerin kendi
zenginliklerinden bir kısmını,
gelişmekte olan ülkelere aktar-
maları halinde dunyada sağlık-
h bir çevrede birlikte yaşamanın
sağlanacağını kaydetti. SHP
Genel Başkanı katddığı ulusla-
rarası konferanslarda çevre ko-
\
DEĞİŞMEYEN SEÇİM SONUÇLARI !.
nımasını gundeme getirdikleri-
ni belirterek BM'ye "Çevre Bir-
ligi Örgütü"nün kunılmasını is-
tediklerini bildirdi.
DYP Genel Başkanı Sttley-
man Demirel de Dunya Çevre
Günü dolayısıyla yayımladığı
mesajda, dünya nüfusunun art-
masının hayati önem, bulunan
doğal kaynaklar uzerinde ağır
bir baskı meydana getirdiğini
bildirdi. Demirel, her şeyden bol
olduğu zannedilen ve yaşayan
varhklann vazgeçmeyeceğ^, ha-
va ve suyun kirlendığini, kulla-
nılamaz hale geldiğinı kaydetti.
Yeşiller Partisi, Sosyalist Bir-
lik Partisi ve Demokrat Merkez
Parti'den yapılan açıklamalar-
da da çevre kirliliği konusunda
uluslararası sözleşme ve proto-
kollere bağh kalınması istendi.
SBP Genel Başkanı Sadun
Aren, tüm kuruluş ve kişileri
önlemleri belirlemek ve hükü-
mete bu konuda bir nota sun-
mak üzere bir araya gelmeye ça-
ğırdı.
Yeşiller Partisi Genel Başka-
nı Bilge Contepe de Karaada'-
nın turizme açılarak çevrenin
katledilmesi olasılığına karşıhk
tum dünya yeşillerini burada
düzenlenecek protesto kampına
katılma çağrısında bulundu.
Prof. Dr. Cevat Geray baş-
kanlığında A.Ü. Sosyal Bilim-
ler Enstitusü yüksek lisans öğ-
rencüeri tarafından hazırlanan
'Çevre Duyarlılığı tçin Halk
Eğitımi Bildirgesi" de imzaya
açıldı. Bildirgede çevre sorunla-
rının çözumunün sadece devle-
te bırakılamayacağı, bireyin bu
konudaki egitiminin zorunlu ol-
duğu belirtildi.
Bu arada TMMOB Kimya
Mühendisleri Odası Ankara Şu-
besi tarafından, çevre konusun-
daki duyarhlıklann arttınlması
ve geliştirilmesini özendirmek
amacıyla Türkiye'de ilk defa dü-
zenlenen "1991 Yılı Sanayide
Çevre Korumayı özendinne
ödülü", "TUSAŞ Havacüık ve
Uzay Sanayi A.Ş., ASELSAN
Askeri Ekktronik Sanayii ve Ti-
caret A.Ş. Ue Ankara Gıda ve
Meşnıbat Sanayi ve Ticaret
A.Ş.'ye verildi."
KORUMA ALTINA ALINSIN— Foklann en fazla yaşadıklan Bodnım yanmadası, Çeşme-
Kotan-Sığacık Ue Antalya-Anamur ve Gökçeada-Bozcaada-Behramkale'nin konıma altına alın-
ması isteniyor. Yaralı >n dataastabir fokla karşüaşanlann ilk yardım olarak hayvanm özerine
su dökmeleri ve önüne su koymalan önerfliyor. Tabii ısırmasına dikkat ederek...
Toklar yok olmasın
9
Fransa'da kurulan 'Acil Tedavi
Merkezi', foklar için herkesi
işbirliğine çağırıyor.
HÜRRİYET UYMAZ
Nesli giderek azalan Akdeniz foku (monac-
hus monachus) için Fransa'da kurulan "Acil
Tedavi Merkezi", Akdeniz insanını işbirliğine
çağınyor. Fokun en fazla yaşadığı ülkelerden
biri olan Türkiye'de uzmanİar, uzun araştırma-
lar sonunda belirlenen fok yaşam alanlannm
koruma altına aünmasını ve türün yok olma-
sının önüne geçilmesini istiyorlar.
Fransa'nın Port Cros Ulusal Parkı'nda açı-
lan Rescue Center, yaralı ve hasta foklann te-
davi edilmesini amaçlıyor. Cezayir, Fas, Tunus,
Türkiye ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkeleri
arasında kurduğu ücretsiz haberleşme ağıyla,
bakıma muhtaç foklann Fransa'ya getirilmesi
sağlanıyor. Akdeniz'in herhangi bir yerinde gö-
rülen hasta ve yaralı foklar bu merkeze bildi-
rilebiliyor. îlk mudahaleden sonra bir veteri-
n« eşliğinde, fokun Fransa'ya götürülmesi ha-
linde ise yapılan tüm harcamalar Fransa Çev-
re Bakaıüığı'nca karşılanıyor.
l.Ü. Su Urünleri Yüksek Okulu öğretim üye-
leri Bayram Öztttrk, Akın Candan ve Hakan
Erk tarafından 1987 yıhndan bu yana sürdü-
rülen bir araştınnaya göre Türkiye'de yaşayan
fok sayısı 20 ile 50 cıvannda. Beş yıl süren araş-
tırma çerçevesinde incelenen 70 mağaranın
16'sı, 30 adanın 13'ü foklann yaşamasına uy-
gun durumda.
Marmara, Ege ve Akdeniz'de çalışan uzman-
İar, foklann yasama alarüannın daha çok Bod-
nım Yanmadası, Çeşme-Kotan-Sığacık ile
Antalya-Anamur ve Gökçeada-Bozcaada-
Behramkale olduğunu belirtiyor, bu bölgele-
rin koruma altına alınması gerektiğini vurgu-
luyorlar.
Fok yaşama alanlanndan biri de Bodrum-
un bir buçuk mil açığındaki Karaada. Geçen
aylarda Turizm Bakaıüığı'nca adanın turizm
merkezi ilan edilerek uç bin yataklı bir tatil kö-
yü yapılabilmesi için 49 yıllığına özel bir şir-
kete tahsis edilmesi tepkiyle karşılandı.
Bodrum Gönüllüleri Derneği Genel Sekre-
teri Saynur Gelendost, bu girişimin doğal kül-
türel zenginliklerin konınmasını öngören Ulus-
lararası Paris ve Bern sözleşmeleri ile Bergen
Bakanlar Deklarasyonu'na aykın olduğunu be-
lirtti. Tesisin yapılması halinde fok yaşama
alarüannın yok olacağını vurgulayan Gelen-
dost, adanın "koruma alanı' kapsamına alm-
masmı istedi.
Adayı 49 yülığına kiralayan şirket adına ko-
nuşan mimar Cengiz Bektaş, adadaki tüm ta-
rihi ve doğal zengüüiklerüı konınacağını ve de-
nize temizlenmiş bile olsa bir damla bile atık
deşarj edilmeyeceğini belirtti.
kele binasının gariplıği belki
kimseleri ilgilendirmedi ama;
Salacak sahilleri insan akınına
uğrayıp piyasa yeri olunca, bu-
raları değerlendirecek gözaçık-
ların ortaya çıkması uzun sür-
medı! Önce Salacak balıkcılan,
ardından " Salacak'ı Güzeileş-
tirme Dernegi" tabela astı!
Kimlerdi bunlar? Salacak'ı gü-
zelleştirmek için neler yapıyor-
lardı? Orası pek belh değildi.
Belli ve apaçık olan şey, bir der-
nek tabelası altında burasının sı-
radan bir kahveye dönüştürül-
duğuydü! Belki ağız tadıyia
demli ve sıcak bir çay; köpüğü
damak okşayan okkalı bir kah-
ve içemiyordunuz bu kahvede;
ama bal gibi manzara satıyor-
lardı turistik fiyatlarla!
* Evet, manzaraya dil uzatacak
bir değer bilmez kolay kolay çı-
kamazdı! Karşıda Sarayburnu,
gizemli siluetiyle Topkapı Sara-
>ı, Boğaz'ın mavi sularında bir
biblo şinnliğiyle duran Kızkule-
si, batan gunun altın renklı bir
dereye çevirdiği Haliç, pembe
erguvanların yeşil ortu uzerinde
birer nakış gibi durduğu yamaç-
lar... Gençlerin kanını kayna-
tan, yaşhlara yaşama sevinci aşı-
la>an bahar havası; mavi sula-
ra ışıklannı düşurerek ilerleyen
akşam vapurları; dalgaların ya-
lap yalap vurduğu yosun koku-
lu kıyılar... Her şey, her şey si-
zi doğanın kucağında mutlu ol-
maya çağırıyordu! Ama bu Sa-
lacak, bakir bir kız kadar guzel
olan eski Salacak değildi...
Inanmazsanız, yolun alt yanın-
da kalmaya razı edilmiş iskele
binasından sorun!
ZORUIVLU tNİŞ
Jumbo jeti
yıldırun
çarpü
24© >«1CB vardı
Cathay Pasific
Havayolları'na ait yolcu
uçağına Londra'ya
giderken Istanbul
semalannda yıldırım
düştü. Kanat flaplan
parçalanan ve içinde 240
kişi bulunan uçak, Atatürk
Havaalanı'na zorunlu iniş
yaptı.
tstanbul Haber Servisi —
Cathay Pasific HavayoUan'na
ait Boeing 747 tipi yolcu uçağı-
na Türk semalannda yıldınm
isabet etti. Uçak, Atatürk Ha-
valimanı'na zorunlu iniş yaptı.
Cathay Pasific Havayollan-
nın Boeing 747 tipi uçağı, Lond-
ra'ya doğru uçarken dün sabah
06.00 sıralannda Türk semala-
nnda sağ kanadına yıldınm isa-
bet etti. Kanat flaplan parçala-
nan uçağm pilotu, durumu yol-
culardan gizleyerek Atatürk Ha-
vallmanı kulesiyle bağlantı ku-
rup "zorunlu iniş" için izin is-
tedi. Uçak, sabah (H.lO'da Ata-
türk Havalimanı'na indi. Uçak
olaydan hemen sonra Atatürk
Havalimanı'nda bakıma alınır-
ken içindeki 240 yolcu, THY ve
British Ainvays'ten kiralanan
uçaklarla Londra'ya uçuruldu-
lar.
öte yandan, THY'nin dün sa-
bah Atatürk Havalimanı'nda
09.35'te kalkması gereken Air-
bus uçağı elektrik sisteminde
meydana gelen anza nedeniyle
15 daklka gecikmeli olarak ha-
valandı. Ancak uçak, 45 daki-
ka sonra Bulgaristan'ın Radoviç
kenti uzerinde elektrik anzası-
nın yinelenmesi ve oto-pilot
(otomatik pilot) sistemmin devre
dışı kalması üzerine geri döndü.
Kiırutulmuş
kaplan
penisleri
• METZ (AA) —
Fransa'nın doğusundaki
Metz kentinde sahte bir
pasaportla gümrükten
geçmeye çalışan bir
Çinlinin bavulundan 49
adet kurutulmuş kaplan
penisi çıktı. Metz Gümruk
Müdürlüğü, ismi
açıklanmayan Çinlinin
bavullanndan toplam 49
adet kunımuş kaplan
penisi, 4 torba kunımuş
geyik boynuzu, 5 torba
"ginseng" kökü, 12 torba
ginseng ve penis tozu
kanşımı ile 3 şişe
afrodizyak bulunduğunu
belirtti.
Oto-kıışet
uygulaması
• Istanbul Haber Servisi
— TCDD'nin Avrupa
ülkelerinde çalışan Türk
işçilerle, turistlere yönelik
"oto-kuşet" uygulamasının
ilk seferi, 4 haziran tarihinde
Münih'ten, 6 haziranda ise
Istanbul'dan yapılmaya
başlanacak. TCDD 1. Bölge
Baş Müdürluğü'nden
yapılan açıklamaya göre, bu
uygulamayla isteyenler,
Istanbul Ekspresi'ne
bağlanacak oto-kuşet
vagonlarmda,
otomobilleriyle seyahat
edebüecekler. Oto-kuşetli
tstanbul Ekspresi,
Münih'ten salı, cuma,
cumartesi gunleri saat
18.00'de, tstanbul'dan da
çarşamba, perşembe ve
pazar gunleri saat 23.00'te
hareket edecek.
THY 45 bin
hacı taşıyacak
• Haber Merkezi— Türk
Hava Yollan, gazetemizde
çıkan, hac kontenjanlannın
doldurulamadığı ve
THY'nin hac biletlerinin
elde kaldığını anlatan
"Pahalı hac fire verdi"
başlıklı haber üzerine bir
açıklama gönderdi. THY
Tanıtma ve Halkla llişkiler
Baskanhğj'ndan yapılan
açıklamada 9 ila 16
Haziran 1991 tarihleri
arasında Cidde'ye 58 sefer
planlanmış olup bu uçuşlar
için düzenlenen 12 bin 400
bilet Diyanet Işleri
Başkanhğı'na teslim edilmiş
durumdadır. Bu periyodlar
arasında planlanan seferlere
yolcu bulunamaması gibi
bir durum varit değildir"
denildi.
Ceyar
petrolcülerle
• VtYANA (AA) —
Dallas dizisinin kötu huyhı
J.R. (Ceyar) Evving
karakterirü canlandıran
Larry Hagman, Petrol
thraç Eden Ülkeler
TeşkUatı (OPEC) üyeleriyle
Viyana'da göniştü.
OPEC'in bakanlar
düzeyindeki yanyü
toplantısı sırasmda, "Aşk
Mektuplan" füminin
çalışmalan dolayısıyla
Dallas dizisinde kansını
canlandıran Linda Gray ile
birlikte Viyana'da bulunan
Larry Hagman, Körfez
Savaşı sonucu yüzlerce
petrol kuyusu hâlâ yanan
OPEC üyesi Kuveyt'in
Petrol Bakanı Hamoud
Abdulla Al-Rakba'ya
"yardım sözü" verdi.
OPEC yetküıienyle
görüşmesi sırasında deniz
mavisi fon uzerinde petrol
sondaj kulesi motifleri
bulunan bir kravat takmış
olan Hagman, "OPEC'in
kasım ayında düzenlenecek
toplantısına, bir kez daha
iyi hazırlanmış,
beraberinde
yardımalanmla birlikte
geleceğim" dedi.
Kadınlarda
kemik erimesi
• İSTANBUL(AA) —
Menopoza giren kadınlann
yüzde 75'inde östrojen
hormonunun azlığına bağlı
olarak başta kemik erimesi
olmak üzere çeşitli
hastalıklar ortaya çıktığı
bildirildi. 1. Uluslararası
Jinekoloji ve Doğum
Sempozyumu kapsamında
düzenlenen "menopoz"
konulu sempozyumda
konuşan Gazi Universitesi
Tıp Fakültesi öğretim Üyesi
Prof. Dr. Kutay Biberoğlu,
menopoz dönemine giren
kadınlarda ilk 10 yıl içinde
2.3 oranında,kemik erimesi
görüldüğünü bildirdi.
Istanbul Tıp Fakültesi Fızdk
Tedavi ve Rehabilitasyon
Anabilim Dah Başkanı
Prof. Dr. Güzin Dilşen de
ekmeğe kalsiyum ilavesiyle
bu kemik kaybının büyük
ölçüde önlenebileceğini
sözlerine ekledi.