Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/16 HABERLERIN DEVAMI 6 HAZİRAN 1991
Akblllllt'a
Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu'ndaki
gösteride üzerine "Affet beni Allah'm ayısı"
yazısı tutturulan ayı oynatıldı. Davul-zurna
eşliğinde çalınan mehter marşını Başbakan,
Bakanlar ve milletvekilleri salondakilerle
birlikte "hazır ol" vaziyetinde dinlediler.
Ş Ö İ e i l '
A v r u
P
a
Birligfni din savaşı engelledf
^ MİMr r GiiTiMii'n cektir" dedi laşmaya baanz Ancak Y
CANAN GEDİK
ANKARA — Başbakan Yü-
dımn Akbulut'u destekleyen
ANAP Ankara II Örgütü tara-
fından Selim Sırn Tarcan Salo-
nu'nda düzenlenen "şölen"de
ayı oynatıldı, mehter marşı esas
duruşta dinlendi. Akbulut, "Se-
çilirsem ANAP'ı muzaffer kı-
lacağım" dedi.
Selim Sım Tarcan Salonu'-
nun giriş kapısı önünde park et-
miş 06 ZE 900 plakalı bir oto-
nun içerisinde oynatıcısı ile bir-
likte ayının oturduğunu gören-
ler önce gözlerine inanamadılar.
Ayı ve o>ııatıcısı bir süre sonra
Başbakan Akbulut'un sesçiliğini
üstlenen Erkal Zenger tarafın-
dan otodan indirildi ve ANAP
bayraklan ile Akbulut resimle-
rinin asılı olduğu giriş kapısı
önünde tef eşliğinde oynatıldı...
Zenger'in "Sorun bakalun bu-
günkü (diinkü) Sabah gazetesi-
ni okuyunca ne yaptı" sorusu
üzerine oynatıcısı ayıyı yere ya-
tırdı. Zenger, ayının göğsüne,
elinde tuttuğu "Affet beni - Al-
lahm ayısı" yazısını asmadı
ama, çevredekiler İstanbul il
kongresinde "otel ayısı" oldu-
ğunu söyleyen Taşar'ı anım-
sadılar.
Başbakan Yildırım Akbulut,
"Dürüstlük, biriiğin sembolü-
süu sen", "Başbakan Akbu-
lut", "Milliyetçi Başbakan"
sloganlan arasında davul zurna
eşliğinde salona girdi ve tur at-
tıktan sonra bakanların arasın-
da kendisine ayrılan yere otur-
du.
Zenger, Zeki Taşan adındaki
bir "saz sanatçısının", "elinde
bai kaşığı, işte ANAP'ın yakışı-
ğı" türkttsünü söyleyeceğini
anons ettiyse de davul zurna eş-
liğinde mehter marşı çaiınmaya
başlandı. Zenger'in, "BiirÜB sa-
lonu mehter marşımızı ayakta
ANAP'ın 'kafası' karıştı
(Baştarafı I. Sayfada)
doğabileceğini ifade etmiştir."
Özal'ın önerisi
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
dün akşam Paris
Büyükelçiliği'nde şerefine veri-
len resepsiyonda parti başkanı
ile başbakanın ayn kişiler olma-
sı konusunda, "Bunun münaka-
şa edilmesi lazım diye
düşündüm" dedi. Özal şöyle
konuştu:
"Ben altı sene başbakanlık
yaptını. İkisi bir arada çok zor
gidiyor. Partinin başka, hiikii-
metin başka sonınlan var.
Parti başındaki zat sandalye-
az bakaa olabitir veya başbakan
yardımcü'ıgı görevi kendisine ve-
rikbilir. Fransa'da bunun örne-
ği var. Sosyalist Parti Başkanı
Pierre Mauroy, Başbakan Edith
Cresson.
Başbakan ile parti başkanı, iş-
birligi yaparak kongreye gidebi-
lirler ve kongreye bunu bir dek-
lerasyonla bildiriler."
Cumhurbaşkanı özal, "Sizce
parti başkanı mı başbakan mı
önemli" sorusuna şu, karşılığı
verdi:
"Bu çauşmaya baglı. Arala-
nnda rekabet olacaktır. Biz ken-
di dönemimizde hükümete agır-
kk verdik. Parti geride kaldı.
Oysa tersini yapmak lazım."
Cumhurbaşkanı Özal, daha
önce de görüştüğü bazı millet-
vekillerine ANAP genel başkan-
lık mücadelesi ile ilgili herhan-
gi bir düşüncesi olmadığını ifa-
de ederek "Duvara dayandım"
demişti. Özal, ANAP kongresi-
ne az bir süre kala Aydın Ivien-
deres'i çağırarak genel başkan-
lık önerisinde bulunmuş, ancak
Menderes'in kabul etmemesi
üzerine Özal'ın bu önerisi ger-
çekleşmemişti. Özal'ın Aydın
Menderes'e genel baskanlık öne-
risi getirmesi, ANAP grubunda
da tepkiyle karşılandı. Özellik-
le Mesut Yılmaz'ın yanında yer
alan ANAP milletvekilleri, "Bu,
partiyi hiçe saymak, ortaya çı-
kan genel başkan adaylannı yok
varsavmaktır. Bu, ANAP'a
hakarettir" biçiminde tepkilerini
dile getirmişlerdi.
Cumhurbaşkanı Özal, öneri-
lerinin tepkiyle karşılanmasının
ardından önceki gün Sabah ga-
zetesinde Cengiz Çandar imza-
lı yazıda, Özal'ın "Mesut Yılmaz
başbakan, Vıldınm Akbulut ge-
nel başkan olsun" formülünü
düşündüğü yer almıştı. Özal'ın
bu önerisi de ANAP içerisinde-
Yıbııaz:
Gemîleri
yaktık
ERZURUM (Cumhuriyet)
— ANAP Gene! Başkan
adaylanndan Mesut Yılmaz, j
ikinci turuna Erzurum'dan j
başladı ve "Bütün adaylan
özal'm tarafsız kalma&ı hu-
susunda ortak lutum almayt
çagınyorum" dedi. !
Uçakla Ankara'dan 50
miBetvekili ile Erzurum'a ge-
len Yılmaz. burada düzenle-
diği bölge toplantısında
"Başbakan Mesul" sloganla-
n arasmda konuştu. Özal'ın
çifte baskanlık önerisine kar-
şılık şunları söyledi:
"ANAP Geoel Başkaalt-
gı'na aday oMura. Başka hiç-
bir koltuk bekkntim yok.
Gemikri yaküm. Tank Bin
Ziyadın dedigi gibi. Geri dö-
naş yok. ANAP'ı layık oklu-
ğu yere çıkarmak istivornm."
Yılmaz, Özal'ın tarafsız
kalmasını arzuladığını belir-
terek "Hiçbir aday arkada-
şım övey evlat muamelesinc
müstehak değüdir. Demokra-
sideo korkmayalım. Bu ba-
kımdan bütün aday arkadaş-
lanmızı, Sayın Özal'ın taraf-
sız kjüması hususunda ortak
tutarn almaya çagmyorum"
dedi.
Haziııe yaz bunahmında
(Baştarafı 1. Sayfada)
leri ve bayramda emisyonun
19-20 trilyon liraya yükselebile-
ceği kaydediliyor.
Ancak, Merkez Bankası'nın
para patlamasını önlemek için
bazı ek önlemler alabrleceği kay-
dediliyor. 15 hazirandan itibaren
piyasadaki likiditeyi daraltmak
için Merkez Bankası'nın Inter-
bank'a girerek para çekmeye
başlaması, bayram öncesinde de
banka sistemine oldukça sınırlı
likidite vermesi bekleniyor.
Bu arada, talimatla faiz indi-
riminin bankalan rahatsız etme-
ye başladığı gözleniyor. Bazı
bankalar üç ve altı ay vadeli
mevduata yüksek faiz vererek
yüzde 61'lik faiz sınırını delme
yoluna giderken, bazı bankala-
rın da müşterilerine el altından
yüksek faiz uygulamasını sür-
dürdükleri bildiriliyor. Ayrıca
dün yapıları bir yıl vadeli tahvil
ihalesinde Hazine'nin ic borç-
lanma faizini yüzde 61'e çekme
planmın yürümeyeceği de orta-
ya çıktı. Dünkü ihaleye birçok
banka teklif büe vermezken yüz-
de 61 faiz üzerinden gelen tek-
lif tutarı da 100 milyar lira dü-
zeyinde kaldı.
Hazine bu ay 2.9 trilyon lira-
sı 14 haziranda, geri kalan bö-
lümü de belirli aralıklarla ay so-
nuna kadar olmak üzere toplam
3.4 trilyon lira tutarında iç borç
ödeyecek. Ay içinde ödenecek
dış borç tutarı ise 250 milyon
dolar civarında (yaklaşık 1 tril-
yon lira) olacak.
İç borç ödemelerinin temmuz
ve ağustos aylarında da 3-3.5
trilyon liralık düzeyini koruya-
cağı beklenirken bu aylarda Ha-
zine'yi esas olarak dış borç öde-
melerinin sıkıştıracağı hesapla-
nıyor. Aylık dış borç ödemeleri
temmuz ayında 580 milyon do-
lara, ağustos ayında ise 630 mil-
yon dolara cıkacak.
dinlemeye davet ediyorum"
şeklindeki anonsu üzerine Baş-
bakan Akbulut, bakanlar ve
milletvekilleri ile birlikte salonu
dolduran kalabalık ayağa kal-
karak önlerini iliklediler ve
mehter marşını "hazırol" vazi-
yetinde dinlediler.
Şölene katılan bakanlar şun-
lar:
"Abdülkadir Aksu, Halil
Şıvgın, Kemal Akkaya, Oltan
Sungurlu, Cemil Çiçek, Kâmran
tnan, Vehbi Dinçerler, Mehmet
Keçecüer."
Başbakan Yıldınm Akbuhıt
yerine otururken salonda Akbu-
lut'a destek veren 210 delege bu-
lunduğu öne sürüldü. Bu arada
saz "sanatçısı" Zeki Taşan sah-
neye gelerek "Cumhurbaşkanı
Özal Allahın ipine sanlalım'
diyordu. Biz de diyoruz ki Ak-
bulut'un ipine sanlalırn" dedi
ve "şölene" katılan bakanlan
öven dizelerini saz eşliğinde
okudu.
Yıldınm Gürses de daha son-
ra sahne alarak "Liseli kız" ve
"Bir ibtimal daha var o da öl-
mek mi dersin" şarkılarını söy-
ledi.
Akbulut daha sonra Bulvar
Oteli'nde delegelerle birükte ye-
mek yedi.
ki tüm eğilimlerden tepki topla-
dı.
ANAP kulisinde Özal'ın "ip-
leri eiinden kaçırdıgı" yorumları
yapılıyor ve kongreye karışma-
ması açık bir dille söyleniyor.
Akbulut rahatsız
Başbakan Akbulut, Özal'ın
Aydın Menderes ile görüşmesi-
nin ardından "Genel baskanlık
ile başbakanlık aynlsın" formü-
lünü önermesinden rahatsız ol-
du. Akbulut'un rahatsızlığını
kendisine yakın milletvekilleri-
ne ifade ettiği öğrenildi.
Akbulut, gazetecilerin sorula-
rı üzerine Özal ile Paris'ten dön-
dûklen sonra göruşeceğini ve
daha sonra bir açıklamada bu-
lunacağını söyledi. Akbulut,
•jiınları söyledi:
"Dün telefunla kendileriyle
görüştüğümde isim /ikrelmedi-
ğini, ancak böyle bir formulün
'belki duşünulebilir' olduğunu
ifade ettiler."
Akbulut, bu formulün nasıl
karşılandığının sorulması üzeri-
ne de "daha önce bu konudaki
gorüşlerini açıkladıgını ve avnı
açıklamayı tekrar ettigini" söy-
lemekle yetindi.
ANAP genel başkan adayia-
nndan Hasan CelaJ Güzel de
Özal'ın formulüyle ilgili olarak
"Bu esas itibanyla beni hiç il-
gilendirmiyor. Çünkü ben işa-
retsiz, icazetsiz, teşkilatın oyu-
na talip alarak demokratik bir
şekilde mücadelemi
sürdürüyorum" diye konuştu.
Bu formulün "partinin birük
ve beraberliginin sağlanmasına
yönelik olmadığını" belirten
Güzel, "Bunun birtakım men-
faatlerin paylaşdması demek
olduğunu" söyledi.
Hüsnü Doğan da özal'ın
önerisi için "Billûrlaşsın iyice,
ondan sonra görüşümü
açıklanm" diye konuştu. Cen-
giz Tuncer, özal'la görüşmeden
açıklama yapmayacağım belirt-
ti.
OzaPa yetişmek
Mesut Yılmaz yanlısı Musta-
fa Kalemli de özal'ın sözlerinin
Başbakan Akbolut'un durumu-
nu belirterek "Sayın Cumhur-
başkanı bu teklifiyle sayın Ak-
bulut'un başbakanlığından
memnun olmadığını, işleri iyi
.yürütemedigini ortaya
koymuştur" dedi. Oltan Sun-
gurlu, Özal'ın formülünü değer-
lendirirken "Sayın Cumhurbaş-
kanının aklından gecenlere ye-
tişmek mümkün degil" dedi.
Sungurlu, Aydın Menderes'in
adayhğını destekleyip destekle-
meyeceğine yönelik bir soruyu
yanıtlarken ise "Bizira oyumu-
zu vereceğimiz yeri
biliyorsunuz" karşılığını verdi.
ANAP grup baskanvekilleri
Raşit Daldal ve Ülkü Güney,
özal'ın formülünün yanlış ola-
cağını savunurken Yasin Boz-
kurt da "Konunun arülan ve
eksileri var. Şimdiden iyidir, kö-
tüdür demek dogru değil" yo-
rumunu yaptı.
Yann slz de Levent, Harun gibi ünlü bir basketbol yridızı olabilirsiniz.
MinikJerve
küçükler,
şimdi
İ.T.Ü. potaları
sizJeri
beUiyor!
İ.T.Ü.
"Minik" ve "Küçük"
Basketbol Takımlarına
yetiştirılmek üzere
basketbola gönül vermış
genç yeteneklerı bekliyor!
"Minlk Takım" için;
1979-1960-1981 doğumlu
erkekçocuklar "Küçük
Takım" için; 1977-1978
doğumlu erkek çocuklar
8-9Hazirantarihlerinde,
sabah saat 10 00'dan
itibaren Gümüşsuyu'ndaki
İ.T.Ü. Spor KulübOne
gelin, seçmelere katılın,
yarının basketbol yıldızları
arasında yermızı almak için
ilkadımınızıatın!
(Uzun boylulara oncelık
tanınacaktır.)
İ.TÜ. SPOR KULÜBÛ
BASKETBOLŞUBESİ
Tet 145 23 74
MİNE G. SAULNIER
PARİS— Batı Avrupa Birli-
ği'nin (BAB) Paris'te süren top-
lantısında dün sabah Cumhur-
başkanı Turgut Özal bir konuş-
ma yaptı. Asamble toplantısına
Başkan Robert Pontillon'un da-
vetlisi olarak katılan Özal, ko-
nuşmasının birinci bolümünde
Körfez krizi ve savaşıyla ilgili bir
değerlendirme, ikinci bolümün-
de genel olarak Ortadoğu'da ba-
rış ve üçüncü bölümde Türkiye1
nin Batı Avrupa açısından böl-
gedeki önemi üstünde durdu.
Özal dün akşam TSİ 18.30'da
Elysee Sarayı'nda Fransa Cum-
hurbaşkanı François Mitterrand
ile 45 dakika süren bir görüşme
yaptı. özal ve Mitterrand görüş-
mede özellikle Kıbns sorunu,
Tiirk-Fransız ve Türk-Yunan
ilişkileri, bölgedeki son durum
ve Iraklı sığınmacılar konuları-
ru da aldılar. özal aynca Mit-
terrand'ın Türkiye'ye davet et-
ti. Mitterrand ise bu ziyareti kı-
sa süre içinde gerçekleştirme ar-
zusunda olduğunu ifade etti.
özal bugün Paris'ten aynlarak
Türkiye'ye dönecek.
Özal'ın Türkiye'nin AT ve
BAB adaylıkları konusunda
yaptığı en ilginç yaklaşım "din"
konusunda oldu. Bazı çevrele-
rin, AT ile AT'nin bir kurumu
olarak yapılaşan Batı Avrupa
Birliği'ni "bir Hıristiyan
kulübü" olmakla değerlendirdi-
ğini anımsatan Özal, "Tarihte
Avrupa birliğini engelleyen en
önemli etken din savaşlan ol-
muştur. Bu birliği ancak dinsel
çatışma ve tarlışmaların üstüne
çıkararak kurmak mumkundur.
Türkiye, laik ve tarihsel geçmi-
şiyle Avrupalı bir ülke olarak
Batı Avrupa'nın Müslüman Or-
tadoğu, hatta SSCB'nin Müslü-
man topluluklarıyla ilişkilerin-
de güvenilir bir köprü olabile-
cektir" dedi.
Cumhurbaşkanı'nın konuş-
masmın ilk bolümünde Ortado-
ğu'da banşın bir an önce sağlan-
ması konusunda Filistinlilerin
haklarına saygıh Türkiye'nin Is-
rail'in "varoluş" hakkınm altı-
nı özenle çizdiği görüldü.
Özal'ın, Körfez savaşı sonra-
sı analizlefinde, "Irak'ın yeni ge-
lişmelere gebe" oluşuna değgin
yorumu dikkat çekti.
Balkanlar ve SSCB
uzmanı Türkiye
Cumhurbaşkanı Özal, Tür-
kiye'nin AT ve BAB'a tam üye
olarak alınması konusunda bi-
linen "avantajlanmızı" yineler-
ken, Türkiye'nin Avrupa Birli-
ği'ne yaran açısından Osmantı
Imparatorluğu kalıtlarına da
gönderme yaptı. Türkiye'nin
Balkanlar konusunda "çok
deneyimii" olduğunu belirten
Özal, SSCB'nin de Balkanlar'a
benzediğini ve Türkiye'nin gerek
Balkan ülkeleri, gerekse SSCB
ile iyi ilişkiler içinde bulunduğu-
nu anlattı. SSCB'ye "siyasal ön
koşul" konulmadan yardım
edilmesi gerektiğinin altını çizen
özal, Türkiye'nin Avrupa ile bu
ülkeler arasında da "köprü"
olabileceğini ileri sürdü.
özal, daha sonra soruları ya-
nıtladı. Yunanlı gözlemci Liani,
özal'a, "Körfez krizi ve savaşı
sırasında BM kararlarına uyan
Türkiye, Kıbns konusunda BM
kararlanna ne zaman uymayı
düşünüyor" diye sordu.
Kıbns sorununun geçmişi
hakkında kısa ve etkin bir özet-
leme yapan özal, "Türkiye'nin
yalnız Kıbns değil, Yunanistan
ile de sorunlannın çözümünü
istediğini" vurgulayarak "Kıbns
küçük bir ada ve bu ada nergün
1 milyon dolar harcanarak silah-
landınlıyor. Görüşmeye ve an-
LE FIGARO
Türkiye dışlanamazPARİS (Cumhuriyet) — Le
Figaro gazetesinin dünkü sayı-
sında Türkiye'yle ilgili olarak
yayımlanan "Türkiye: Dışlan-
maya son" başlıklı yazıda
"Türkiye'yi hesaba katmayan
hiçbir Avrupalı orgüt tutarlı
olamaz" denildi.
Thierry de Montbrial imzalı
yazıda Sovyetler Birliği ve Orta
Avrupa ülkelerindeki gelişmeler
dünyanın odak noktası haline
gelmişken, Körfez Savaşı'nın
dikkatleri Türkiye üzerinde top-
ladığına dikkat çekiliyor.
Türkiye'de ANAP iktidannın
işbaşına gelişinden bugüne ka-
dar geçen gelişmelere, ülkenin
nüfus artış hızına dikkat çekile-
rek belli bir köktendincilik ha-
reketi olduğu da vuıgulanıyor.
Ankara'nın Sovyetler Birliği'n-
deki son gelişmeler üzerine akıl-
lıca bir davranışla bu ülkedeki
Müslüman nüfusun çoğuniukta
olduğu cumhuriyetlerle iyi iliş-
kiler kurma yoluna girdiği be-
lirtiliyor; bunu yaparken de
Moskova'yı kaygılandırmama-
ya özen gösterdiği de özelükle
belirtiliyor.
Yazı daha sonra şu cümleler-
le sürüyor:
Cumhurbaşkanı Özal, gayet
atak bir plan hazırlayarak Ka-
radeniz'e kıyısı olan bütün ül-
keleri işbirliğine çağırdı. Mos-
kova da bu planla ilgili. Ancak,
halihazırda buna ayrılacak ye-
terli para olmaması nedeniyle
plan akamete uğrayabilir.
Türkiye şimdi yirminci yüzyılın
sonunda 150 ilâ 200 milyon ara-
sı bir Türk nüfusla yeniden bağ-
lantı kurmak istiyor. Amacı da
19. yüzyılda başanlamayan ba-
nşçı ortamı 21. yüzyılın eşiğin-
de gerçekleştirmek.
Türkler, 1963 Ankara anlaş-
ması'nın Avrupa tarafından ha-
fife alınması, daha da öte Yu-
nanistan'ın AT'ye tam üye ka-
bul edilmesinin bir haksızlık ol-
duğu inanayla kızgınlar. Anka-
ra aynca, Ban medyasının, Kürt
sığınmaalara yardım için harca-
nan çabalan hiçbir zaman taraf-
sız bir gözle değerlendirmediği
inancı içinde.
Küçük Özal direniyor
(Baştarafı I. Sayfada)
çekti.
Komisyonda hükümeti temsil
eden Devlet Bakanı Mehmet Ke-
çeciler ise komisyon başkanı ile
konsensüs sağlandığını bildire-
rek, buna uyulacağını ve Genel
Kurul'da da çizilen çerçeveyi
aşacak önergder verilmeyeceğini
söyledi.
ANAP'hlann ilgisizliği nede-
niyle başiangıçta muhalefetin
çoğuniukta olduğu komisyonda
Keçecüer ve Bozkurt Özal'ın
oyalama Uktiği ile ANAPIılar
çogunluğu elde etti. Bozkurt
Özal, oyalama için Keçeciler'e
bir not göndererek konuşması-
nı uzatmasını istedi. Muhalefe-
tin buna gösterdiği tepkiye kar-
şın Keçeciler'in oyalaması ile
ANAP'hiar 12yekarşı 16lık bir
çogunluk sağladılar.
Görüşmeler sırasında DYP
Zonguldak Milletvekili Tevfik
Ertüzün, ANAP kongresine 10
gün kaJdığını belirterek, Keçeci-
ler'e şu soruyu yöneltti:
"Yeni hükümet belki bu yet-
kileri istemeyecek. Belki de da-
ha değişik bir yetki tasansı ge-
tirecek. Bu tasanmn çıkanlma-
sında acele edilmesinin pratik
geregi nedir?"
ANAP'hlann, "İçişlerimize
mödahale ediliyor" diye karşı
çıkmalarına karşın yanıt veren
Keçecüer, "AN AP kongresinden
siyasi kaos çıkmayacaktır. İkti-
danmız devam edecektir. Yeni
hükümet yine ANAP hüküme-
ti olacaktır" dedi.
Bozkurt Özal ile varılan mu-
tabakat doğrultusunda komis-
yonda kabul edilen önergelerle,
hükümete Milli Savunma Ba-
kanhğı, SSK, Bağ-Kur ve Iş ve
tşçi Bulma Kurumu teşkilatla-
nnda düzenleme yapılması yet-
kisi de verildi. Cumhurbaşkanı
özal'ın istediği; grev, lokavt,
toplusözleşme ve özelleştirme
konulannda kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi ise,
birader Bozkurt Özal'ın karşı,
çıkması nedeniyle tasanda yer
alamadı.
Plan ve Bütçe Komisyonu
1
ndan yeniden geçen yetki tasa-
rısı uyarmca hükümet, kamu
personelinin mali ve sosyal du-
rumlarında değişiklik yapacak
kanun hükmünde kararnameler
çıkarabilecek. Böylece kamu
personelinin ücret sistemleri ye-
niden düzenlenecek. Devlet Ba-
kanı Keçeciler'in açıklamasına
"kamuda eşit ise eşit ücret" il-
kesi getirilecek. Aynca, hükü-
met yeni bakanlıklar kura-
bilecek.
Yetki tasansı TBMM Genel
Kumlu'nda bugün önceiik ve
ivedilikle görüşülecek. Partiler
arasında vanlan görüşbirliği ne-
deniyle de tasanmn çıkmasın-
dan sonra TBMM tatile girecek.
laşmaya bazınz. Ancak Yunan
tarafımn da bu silah deposunu
dağıtmaya ve iktidar etkinliğini
Türk toplumuyla paylaşmaya
karar vermesi gerekiyor" dedi.
özal'ın bu konuşması asamb-
le delegeleri tarafından alkışlarla
karşılandı ve Başkan Pontillon
tarafından kutlandı.
Holland^Jı delegenin "Kürt-
lere konuşma özgürlöğü venne-
niz iyi de yazı izni ne zaman
vereceksjniz" sorusunu şöyle ya-
nıtladı:
"Kürtlerin büyük bölümü Ba-
ü'da uyum içinde yaşıyorlar. Ay-
nlıkçı gerillaların haberleşme
belgelerini ele geçirdik, birbirle-
riyle Türkçe yazışıyoriar. Kürt-
çe diye bir dil var mı bilmiyo-
rum. Lehçeler varmış, ama
Kürtçe diye özgün bir dilleri var-
sa konuşmakta özgürler."
Bir delegenin "Türkiye'nin
Irak'taki Kürt bolgelerinin ola-
sı bir özerkliğine nasıl bakacagı*'
sorusu Cumhurbaşkanı tarafın-
dan "Irak'taki Kürt bölgesinin
özerkliği Lozan Antlaşması'n-
dan bu yana söz konusu. O za-
manki Irak krallığı bunu uygu-
lamadı. Fakat sorun özerklikten
çok, Irak'ın demokrasiye geçi-
şiyle çözülebilir" diye yanıtlan-
dı.
BAB toplantılannın başından
beri "Türkiye yanlısı" sonı ve gi-
rişimleriyle dikkati çeken Ingi-
liz delege Sir Geoffrey Finsberg
Cumhurbaşkanı'na "Türkiye'de
artık demokrasi var. Fakat terör
yeniden başladı. Bunun önünü
nasıl alabüeceksiniz" diye sordu.
Özal bu soruyu şöyle yanıtla-
dı:
"Türkiye'deki yeni terorizm,
70'li yıllarda görülenden farklı.
O zaman günde 20-30 kişi aldü-
rülüyordu ve örgütler dış kay-
nakiarca besleniyordu. Şimdiki
terörii daha çok aşın solcu grup-
lar, hapisten çıkanlar yapıyor.
Kendilerini hapsedenlerden inti-
luun almak amacını güdüyorlar.
Köklü örgütler değiller. İngilte-
re ve Almanya'dakitere benzi-
yorlar. Bu terör yüzünden Türk
demokrasisi tehlikeye girmez.
Ben Türkiye'de yapılan askeri
darbeieri inceledim. Hepsi eko-
nomik sıkışıklık ve krizlerden
sonra oldu. 1980'den beri Türk
ekonomisini düzeltmek yolunda
çaba harcadım. Artık ekonomi-
miz sağlam, darbe olmaz. Ayn-
ca 141,142 ve 163'Uncü madde-
leri kaldırdık ve yasal değişiklik-
ler yaptık. Cezasını çekmemiş
olanJan bile büyük ölçüde affe-
diyor, sosyal banşı sağlamlaşür-
raaya çalışıyoruz."
Özal'a yumurta afaldı
özal, asamblenin yapüdığı Ie-
na Sarayı'na gelişi sırasında
40-50 Kürt protesto gösterisi
yaptı. Bu arada, özal'ı getiren
otomobile bir torba dolusu yu-
murtamn atıldığı ve bunlann
arabarurr ön camında patladığı
görüldü. Fransız polisi, gösteri-
cilere müdahale ederek olay ye-
rinden uzaklaştırdı.
Özal-Mitterrand
Cumhurbaşkam Turgut özal
dün Fransa Cumhurbaşkanı
François Mitterrand ile Elysee
Sarayı'nda bir görüşme yaptı ve
kendisini Türkiye'ye davet etti.
Görüşmeyle ilgili olarak Cum-
hurbaşkanlığı Şözcüsü Büyükel-
çi Kaya Toperi tarafından yapı-
lan açıklamada şu ifadelere yer
verildi:
"Paris'te bulunan Cumhur-
başkanı Turgut Özal, bugün
(dün) öğleden sonra Fransa
Cumhurbaşkanı François Mit-
terrand'la bir görüşme yaptı.
Gayet samimi bir hava için-
de geçen görüşmede, Körfez kri-
zi ve savaşından sonra Irak'ta-
ki durum ve muhtemel gelişme-
ler üzerinde göriiş teatisinde bu-
Innuldu.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
görüşmede aynca Türkiye'nin
"Kıbns sonınu" konusudaki
gorüşlerini anlattı ve Kıbns so-
nınunun bir an evvel çözümü
için üst siyasi düzeyde görüşme-
lere gerek olduğunu belirtti.
Fraaçois Mitterrand da Kıb-
ns sorununa bir an evvel çözüm
bolanması ümidini izhar etti.
Görüşmede aynca ikili ilişki-
lerin bugünkü seviyesinden da-
ha ileri götürülmesi, özellikle
ekooomik ve küJtürel UişkUerin
pekiştiribnesi üzerinde mutabık
kalındı.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
Fransa Cumhnrbaşkanı Mitter-
rand'ı Türkiye'ye davet etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Türki-
ye'yi ziyaret etmekten memnun-
luk dnyacağını ve bu ziyareti
mubtemelen bu yıl içinde ger-
çekleştirebileceğini ifade etti."
FUJI TOUR
LÜX GEMİ İLE
BUDAPEŞTE VIYANA BELGRAD konaklamah
TUNA GECELERİ
(21 HAZİRAN, 27 TEMMUZ, 9 AĞUSTOS KALKIŞLI)
IST.RUSE.GIURGIU • BELGRAD
BUDAPEŞTE • VİYANA • flUSE • İST.
Flyata ûzel otobus İle RUSE'ya gldlş-dönüş Lûks Ol-
lanlia İle seyahat, tam panslyon konaKlama, boş çay-
ları. rehberllk, vUe Ocrallari, llman tax'lan dahlldlr.
TEL: 342 50 59 t 342 36 94 FAX: 342 36 94
• Duşlu luvalelli aır condition'lu
Lüx Kamaralar • Restauranrlar
• Dinlenme ve eğlence salonları
-'" • Çocuklar ıçin havuz ve oyun salonları
• Rulel • Guneşlenme terasları
• Doktor • Kualör • Animasyonlar
C TİPİ KAMARALARDA
2.300.000
BİNTUR: İZMİR : (51) 19 41 00
SPORTUR: ANKARA : (4) 118 29 59
GÖZLEM
UĞUR MÜMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
ANAP, uzaktan kumandalı televizyonlara benzedi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Yamak Paşa bile bu
IkJer aday adayianndan çok daha özerktir. Hiç olmazsa gürv
lük işlerde kendisi karar veriyor!
Çankaya'dan düğmeye basılıyor; bakıyorsunuz, Yıldınm
Akbulut lider oluyor; Çırağan Sarayı'nda düğmeye basılı-
yor, torbadan yeni lider adı çıkıyor; o da olmuyor, "Cumhur-
başkanlığı tezkeresi" ile lider belirleniyor; parti genel baş-
kanlığı ile başbakanlık ayrılıyor.
Bunlar da "atananların egemenliklerine" karşı arslanlar
gibi dövüştükleri ile sürülen "seç//en/er"dir!
Hepsinin de maşaliahı var!..
Özal karar veriyor; bu "ANAP aslanları" bu "otel kaplan-
lan", bu "kulis jaugarian" uyguluyor.
"Balgat noterteri" mübarekter...
Kim lider seçilecek? Delegeleri kim uygun görecek? Baş-
bakan yardımcılan kimler olacak?
Bütün bunlara kim karar veriyor?
Cumhurbaşkanı özal.
Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki en yakın yardımcısı kim?
ANAP İstanbul İl Başkanı Semra Hanımefendi.
Ne diyor Medeni Kanun?
— Kadın müşterek saadeti temin hususunda gücü yettiğ,
kadar kocanın muavin ve müşaviridir.
ANAP da bir aile değil mi? Öyle...
iyi hoş da Cumhurbaşkanı'nın parti genel başkamnı be-
lirleme yetkisi var mı?
Yok; Anayasaya göre Özal'ın partisi ile ilişkisinin çoktan
kesilmesi gerekiyor.
Diyelim ki, kesilmedi.
Hem kim kesecek bu ilişkiyi?
Elbette TBMM idare amirleri değii... Yamak Paşa da de-
ğil, Ercan Vuralhan da değil; Özal'ın eliyle yönetim kurul-
lanna yerleştirilen külahlı ve silahlı eski Marksist militanlar
değil... Cumhurbaşkanlığı danışmanlıklarına getirilen Ana-
yasa Mahkemesı ve Danıştay'ın eski başkanları da değil;
Cumhurbaşkanı'nın kendisidir.
Bu ilişkiyi kesmezse ne yapacaksınız?
Hiç...
Ya Sayın İnönü ve Demirel gibi Özal'ın elini sıkmayacak-
sınız ya Sayın Ecevit gibi Çankaya'ya çıkıp Özal'ın dış siya-
sette kullandığı "dayanaksız yetkilerini" eski başbakan ola-
rak onaylayacaksınız!
Gelin birlikte düşünelim:
Genel başkanı kim seçecek?
ANAP delegeleri...
özal, kendisini ANAP delegeleri yerine koyarak yeni ge-
nel başkanı şimdiden belirliyor.
Başbakanı cumhurbaşkanı atar. Bakanlan da başbakan
beliıier. Cumhurbaşkanı, yeni Başbakanı'nın bu yetkisini ve
bu "takdir hakkı"n\ da hiçe sayıyor.
Partideki, başındaki, bürokrasideki her yaş ve boydan
naksoşlar... liboşlar... faşoziar... eli tespihliler... ağızları pu-
rolular... bilekJeri Rolex saatliler... Gül suyu kokanlar... af-
ter shave sürenler... erkek papatyalar... dönek Marksistler...
milli birlik ve beraberlik ruhu içinde... 12 Eylül ruh ve felse-
fesine bağlanarak ve Allah'm ipine sımsıkı sanlarak ûzal
:
ın her sözünde ve attığı her adımda "keramet" buldular.
Her millet layık olduğu yönetime kavuşur. ANAP'ın layık
olduğu yönetim de işte bu "uzaktan kumandantı" yönetimdir.
Böyle basa böyle tıraş...
Başsavcı, DYP bîldîrîsinî
(Baştarafı 1. Sayfada)
yer alan bildiride, metni üzeri-
ne res'en inceleme başlatan baş-
savcılık, haberle ilgili olarak ga-
zetecilerin ifadesini almaya baş-
ladı. Yetkililer, ilk incelemenin
tamamlanmasının ardından, ha-
karet suçunun sabit göriilmesi
halinde DYP Genel Başkanı Sü-
leyman Demirel'in de araların-
da bulunduğu 40 genel idare ku-
rulu üyesi hakkında ceza dava-
sı açılacağını bildirdiler. DYP
GİK üyeleri hakkında açılacak
ceza davasının mahkûmiyeıle
sonuçlanması, DYP hakkında
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı-
lığı tarafından Anayasa Mahke-
mesi'ne kapatma davası açılma-
sı için yeterli sayılacak. GİK bil-
dirisi partinin resmi görüşü sa-
yıldığı için, suç içerdiğinin ka-
nıtlanması üzerine Siyasi Parti-
ler Kanunu uyarınca Yargıtay
BaşsavcıuğTmn harekete geçme-
si gerekiyor. DemireFle birlik-
te 40 GİK üyesi hakkında açıla-
cak davada 1 yıldan 3 yıla ka-
dar hapis cezası istenecek.
Bildiride ne denmişti?
Cumhurbaşkanına haraket
edildiği bildirilen GİK bildirisin-
de özetle su ifadelerine yer ve-
rilmişti:
"Demokratik meşruiyetten
yoksun olarak işgal ettiği yerde
her gün ortaya koyduğu hukuk
dışı hareketleriyle bizim ve mil-
letimizin kendisini hiçbir suret-
te cumhurbaşkanı olarak tanı-
makta ne kadar haklı olduğu-
muzu adeta ispat etmeye çalış-
maktadır. Nezaket ve hoşgörii-
nün hâkim olması gereken o
makamda, her gün seviyesiz ifa-
delerie kendisini açığa vuran
carpık bir ruh ve kafa yapısı
dnrmaktadır.
Her an iktidar başı gibi konu-
şarak, anayasayı ve hukuku çiğ-
nemekte, yalan ve yanlışlarla
dolu çirkin ifadeieriyle siyasetin
ve ahlakın kurallannı yok say-
maktadır.
Türkiye, bu görgüsüzler sal-
tanatını taşımayacak kadar bü-
yük bir ülkenin adıdır. Çanka-
ya'da daha 5.5 yıl oturacagı sa-
yıklamalan, ne söyleyenin ne de
milletimizin inanmadığı boş bir
masaldır."
Milletvekili olan GİK üyele-
ri: Cemal Alişan, ömer Barut-
çu, Hasan Ekinci, Baki Dur-
maz, Tevfık Ertüzün, Mehmet
Gölhan, Selahattin Kılıç, Esat
Kıratlıoğlu, tsmail Köse, Ahmet
Küçükel, Ömer Şeker, Yaşar
Topçu, Köksal Toptan, Haydar
Baylaz.
Milletvekili olmayan GtK
üyeleri: Tansu ÇiBer, Hüsamet-
tin Cindoruk, Tunç Bilget, Ne-
dim Bilgiç, Necmettin Cevheri,
Ekrem Ceyhun, Halit Dağlı,
Mustafa Derin, Mehmet Dül-
ger, Aii Şevki Erek, Gökberk
Ergenekon, Ersin Faralyalı, Ay-
vaz Gökdemir, Uğur Gümüşte-
kin, Münif Islamoğlu, İlhan Ke-
sid, Sait Kemal Mimaroğlu, öz-
den özbilün, Rafeddin Şahin,
Erkut Şenbaş, Baki Tuğ, Ham-
di Üçpınar, Memduh Yasa, Er-
man Yerdelen.
CUMHURİYET
KİTAP KULÜBÜ
BEYOĞLUBELEDİYESİ
işbirliği
9 Haziranb kadar
uzatüdı.
*
MisSokaktal
İMZA GÜNLERİ
YARJN • 7 Haziran Cuma 16.00-19.00
NUKTENAY
ÖNERYAĞCI
YILMAZ
KARAKOYUNLU
t" * Üyelere indirim
L». • Her türden binierce yapıt
HER GÜN 10.30-2(130