Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 HAZÎRAN 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
Kadıköy baskını ile ilgili olarak gözaltına alınan Isviçreli Barbara Anna Kistler tutuklandı
Isviçreliye işkence iddiası3 tntuklama Hasanpaşa'da iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olaydan
sonra gözaltına alınan Isviçre uyruklu Barbara Anna Kistler dün İstanbul
DGM'ye çıkanldı. Mahkeme, Kistler'in "yasadışı örgüt üyesi olduğu ve
silah bulundurduğu" gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi. Aynı
operasyonda yakalanan Fatma Birşat tlhan'la Coşkun Yılmaz da
tutuklandı. Süleyman Önder ise saîıverildi.
t ş k e n c e yapıldı DGM tarafından tutuklanan Barbara Kistler'in
annesi Rosemarie Michel ile İsviçreli avukatı Marcel Bossonet
düzenledikleri basm toplantısında-polisin tutumunu eleştirdiler. Avukat
Bossonet kısa süren görüşme sırasında Kistler'in kendisine işkence
yapıldığını söylediğini belirterek "Yüzünde morluklar, el bileklerinde ise
izler vardı" dedi.
İstanbul Haber Servisi — Ka-
dıköy Hasanpaşa'da Hatice Di-
lek Arslan ve İsmail Orai'ın olu-
müyle sonuçlanan operasyon
sonrası, Beylerbeyi'ndeki evin-
den gözaltına alınan Isv içre uy-
ruklu Barbara Anna Kistler (35)
dün DGM'ce, "yasadışı örgüt
üyesi olduğu ve silah
bulundurduğu" gerekçesiyle tu-
tuklandı. Siyasi polis ekiplerin-
ce sürdürülen TKP-ML/TİK-
KO'ya yönelik operasyonlar sı-
rasında Fatma Birşat llhan An-
kara'da, Coşkun Yılmaz ise İs-
tanbul'da yakaJanarak DGM
Savcıhğı'na çıkanldılar. Daha
sonra mahkemece tutuklanan
iki sanık, Kistler ile birüTcte Bay-
rampaşa Cezaevi'ne gönderildi.
Fatma Birşat İlhan'ın, Hasan-
paşa operasyonunda oldurülen
ismail Orai'ın nişanlısı olduğu
belirtildi. Siyasi polis, operas-
yon sonrası İsmail Oral'la Ha-
tice Dilek Arslan'ın "devrim
nikâhlı" olduklanna ilişkin ya-
zılı açıklama yapmıştı. Bu ara-
da, Kistler'in İsviçre'den gelen
avukatı Marcel Bossonet ile an-
nesi Rosemarie Michel, Kistler'-
in siyasi şubede işkence gördu-
ğünii öne sürdüler.
19 mayıs gecesi yapılan "Ha-
sanpaşa Operasyonu" sonrası
siyasi şube ekiplerince Beylerbe-
yi'ndeki evinden gözaltına alı-
nan ve daha sonra kimliği ko-
nusunda gazetecilere hiçbir
açıklama yapılmayan Barbara
Anna Kistler, dün öğleye doğ-
ru DGM Savcıhğı'na getirildı.
Aynı genel operasyonda gözal-
tına alınan Fatma Birşat llhan
ile Coşkun Yılmaz ve Süleyman
Önder de ifadeleri alınmak uze-
re savcılığa getirildi. Kistler'in,
Beylerbeyi Sunnetçi Sokak 14/2
numaradaki evinde bir kalaşnı-
kof tüfek, 2 tabanca, çok sayı-
da mermi ile yasadışı dokuman-
la yakalandığı ıddıasıyla DGM
SavcıhğYnca ifadesı alındı. Kist-
ler, ardından mahkemeye çıka-
nldı ve "Yasadışı orgıit ü>esi ol-
mak ve silah bulundurmak"
suçlarından tutuklandı. Yasadı-
şı orgüt üyesi olduklan gerekçe-
siyle mahkeme çıkanlan Fatma
Birşat İlhan ve Coşkun Yılmaz
da tutuklanırken Suleyman On-
der ise savcılıktan serbest bı-
rakıldı.
DGM yetkililen, sahte pasa-
portla yakalanan Barbara An-
na Kistler'in mesleğıni açıkla-
madığını ve ifade alımı sırasın-
da "konuşmamayı" tercih etti-
ğini belirttiler. 1990 yılı yazı ile
1991 ocak ayında Türkiye'ye iki
kez giriş yaptığı belirlenen Kist-
ler'in orgutun yasadışı bağlan-
tısı olup olmadığı yolundaki
araştırmaların da sürduğu bildi-
rildi.
Barbara Kistler'in İsviçre'den
gelen avukatı Murcel Bossonet
ile annesi Rosemarie Michel,
Türk avukatı Mıhrıban Kır-
dök'un burosunda dun bir ba-
sın toplantısı duzenlediler. Bos-
sonet, cuma gunü muvekkiliyie
ancak 5 dakikalık bir goruşme-
ye izin verıldiğini anlattı. Poli-
sin göruşme sırasında, "soruş-
turmayla ilgili herhangi bir so-
nı sonılmasını engellediğini" de
belirten Bossonet, sadece "hal
hatır" sormaya izin verdiklerı-
ni, bunun teybe kayıt edildiğini
sovledi. Beş dakikalık sure dol-
duğunda polisin mudahale ede-
rek kendisini uzaklaştırdığını
bildıren Bossonet, "Ben avukatı
olarak 5 dakikalık bir hal hatır
Polis, Barbara Anna Kistler'in (ortada) sabte pasaport ve silahlarla ele geçirildiğini öne siirdü.
Kistler, sorguya Fatma Bişan tlhan ve Coşkun Yılmaz'la getirildi. (Fotoğraf: Nilgün Toptaş)
Marcel Bossonet —
Barbara'nın avukatı.
Rosemarie Michel - Kızı için
İstanbul'a geldi.
sorma konuşmasıyla ona nasıl
yardımcı olabilir. nasıl savunma
hazırlarım" dedı.
Avukat Marcel Bossonet,
Barbara Kistler'in gazeteci oldu-
ğu ve bir Turkle evli bulundu-
ğu yolundaki basında yer alan
haberlerle ilgili olarak da "Bar-
bara bazı gazeteiere, ozel radyo-
lara haber vapardı, ama başka
işler de vapardı. Siyasi şubede
de işçi olduğunu belirtmiş. Evli
olduğu ise doğru degildir" dıye
konuştu.
Bossonet, Türk makamları-
nın uluslararası antlaşmalara
aykırı davrandıklarını da öne
surerek şunlan soyledi: "Bir >a-
bancı gözaltına alındığında bu-
nun ilgili konsolosluğa bildiril-
mesi gerekir, bildirilmedi. Kon-
solos olayı ertesi gun gazeteler-
den öğrenmiş. Ayrıca konsolo-
sun goruşme istemi de kabul
edilmemiş. Daha sonra yine 5
dakikalık ve teybe kaydedilerek
goruşme)e izin verildi."
Bossonet, goruşme sırasında
Kistler'in kendisine işkence ya-
pıldığını söylediğini bildirerek
"Yüzünde morluklar, el bilek-
lerinde ise izler vardı. İçeriden
çıkan ve Kistler'le birlikte goz-
altında kalan bir kişiye de işken-
ce gorduğunu ve kendisine elek-
Irik verdiklerini soylemiş. An-
cak Barbara Avrupah olduğu
için Uluslararası Af Örgiitü,
olayın peşinde ve yakından ilgi-
leniyor, iki Türk onun kadar
şanslı değil."
Anne,Rosemarie Michel ise
"kendimi evladı işkence gören
binlerce anne gibi hissediyorum.
İşkencenin sadece tenim kızım
için değil tüm insanlar için or-
tadan kalkmasını diliyorum"
dedi.
Toplusözleşme
Kamuda
Yılda 40 bin kişi kanserden ölüyor
2ÖÖ dolayında bilim
adamının katıldığı
Kanser Kongresi'nde
305 bildiri
tartışılacak.
Kongrenin açılışı Efes
Antik Tiyatro'da
yapıldı.
IZMİK (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) — 9. Ulusal Kanser Kong-
resi ve 6. Pediatrik Tumorler
Kongresi başladı. Kongrede,
Türkiye'de yılda 80-100 bin kı-
şide kanser vakası görülduğu ve
bunlann 30-40 bininin ölümle
sonuçlandığı bildirildi.
9. Ulusal Kanser Kongresi'nin
açılışı onceki gun Efes Antik Ti-
yatro'da yapıldı. Kongre'ye
ABD, Ingiltere, Almanya, Ja-
ponya, Kanada, Polonya, Italya
ve Türkiye'den 200 dolayında bi-
lim adamı katıldı. Açılışta konu-
şan Dokuz Eylul Üniversitesi
Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. ftur
Olgun, antik tiyatroda bilimsel
bir kongre başlatmanın mutlu-
luğunu yaşadıklarını soyledi.
Açılışta konuşan Turk bilim
adamları Türkiye'de yılda 80-100
bin kanser vakası gorulduğunu,
bunun 30-40 bininin de olumle
sonuçlandıgjnı söylediler. Türk
bilim adamları ayrıca Türkiye-
de de kanser teşhis ve tedavısı
açısından gelişmiş ulkelerde hiç-
bir fark olmadığını, trilyonlar-
ca liranın tedavi için yurtdışın-
da harcanmasının gereksiz oldu-
ğunu ve paralarla bırçok kanser
tedavi merkezi kurulabileceğini
vurguladılar. 44 vıl önce kuru-
lan Turk Kanser Kurumu'nun
da devlet desteğinden yoksun,
sadece halkın yardımlarıvla
ayakta durabıldiğine dikkat çe-
kıldi. 7 hazıranda sona erecek
olan sempozyumun dünku bo-
lümunde çeşitli bildiriler sunul-
du, "Biyolojik Ajanlann Onko-
lojide Kullanımı" konulu bir pa-
nel yapıldı. AKM'de yapılan
kongrede 100'u çocuk 205'i eriş-
kin kanser konularında olmak
uzere toplam 305 bildirinin tar-
tışılacağı açıklandı.
BİR ZAMANLAR — Çiang Çing, eşi Mao ile. MAHKEMEDE — "Dörtlü Çete"den Çing'e idam karan verilmişti.
Çing iktidardan intihara
TIME: Mao'nun eşi kendinî astıTime dergisinin dünkü sayısındaki habere göre
Mao Zedung'un eski bir tiyatrocu olan dul eşi,
1980'den bu yana göz hapsinde bulunduğu
Pekin yakınlanndaki evinde intihar etti.
Dış Haberier Servisi — Çin
Komünist Partisi eski lideri Mao
Zedung'un dul eşi Çiang Çing'in,
geçen ayın sonunda intihar ettiği
ileri sürüldü.
ABD'de yayımlanan Time
dergisinin dünkü sayısında yer
alan habere göre Çiang Çing,
1966-76 yülan arasında Kültür
Devrimi'nekanşüğıicin 1980'den
bu yana göz hapsinde bulunduğu
Pekin yakınlanndaki evinde ken-
diniastı.
Dergi, Mao'nun dul eşiningırt-
lak kanseri olduğunu belirtti ve
"Acılanna bir an önce son ver-
mek istemiş olmalı" diye yazdı.
Intihar olayımn, bugünlerde,
Tienanmen katliamının ikinci
yıldönümüyle uğraşmakta olan
Pekin hükümeti için "kötü" bir
zamana rastgeldiğini belirten
dergi, "Çiang Çing'in bu olaylar-
la hiçbir Uişkisi olmamasına rağ-
men ölümünün kamuya duyu-
nılması yeni bir huzursuzluk dal-
gasının doğmasına neden olabi-
lir" yorumunu yaptı.
Eski bir tiyatro oyuncusu olan
Çiang Çing, Çin Komünist Par-
tisi'ne 1930'larda "Uzun Yüriı-
yiiş" sırasında katıldı, daha son-
ra Mao ile evlendi. Çiang Çing-
inyıldızı 1960'lardaparladı. Par-
tinin ideolojik-kültürel çalışma-
ları ile yakından ilgilenen Çiang
Çing, 1965'te "revizyonist" ol-
makla suçladığı bir tiyatro oyunu
hakkında soruşturma açtırdı,
oyun yasaklandı. Bu olay, Çin'de
sanat ve edebiyat alamnda bir ra-
dikalleşmenin kanıu oldu, bir ba-
kıma "Kültür Devrimi"nin baş-
langıcının işaretini verdi.
Çiang Çing'in yıldıa 1968'deki
"Kültür Devrimi" sırasında iyice
parladı. Çiang Çing, Kültür Dev-
rimi'nde bürokratik gelişmeye
karşı ideolojik mücadelenin öne-
mini vurgulayan Mao'nun en ya-
kın destekçileri arasında yer aldı.
Sırtıru "Kültür Devrimi"nin vu-
rucu gücü "Kızü Muhafızlar"a
dayayan Çiang Çing, partinin ön-
de gelen uç yöneticisi ile birlikte
"aydıniar, sanat, büim-teknoloji,
eğitim" gibi ideolojik-kültürel
alanlarda başı çekti.
Mao Zedung'un 1976 yılında
ölümu uzerine Çiang Çing ile bir-
likte Yao Wen Yuan, Cang Cung
Ciao ve Wan Hun Wen adL uç ar-
kadaşıyla birlikte "solculukla"
suçlandı ve parti yonetiminden
uzaklaştırüdı. ÇKP'den atılan bu
ekibe "Dörtlü Çete" adı verildi.
Daha sonra yargılanan "Dört-
lü Çete"den Çiang Çing ve Cang
Cung Ciao ölüm cezasına, Yao
Wen Yuan ve Wan Hun Wen ise
hapis cezalarma çarptırıldı. Çi-
ang Çing'in cezası infaz edilme-
di ve bir süre sonra hapisahene-
den çıkartılarak evinde göz hap-
sine alındı.
ANKARA (Cumhuriyet Bii-
rosu) — Devlet Bakanı Cemil
Çiçek, kamu kesimı toplusozleş-
me gorüşmelerinde ücret dışın-
daki maddelerde anlaşma sağ-
landığını bildirdi. Kıdem zam-
mının her yıl için 7 bin 500 lira
olarak belirlendiğini belirten Çi-
çek, sosyal yardımın birinci yıl
için 150, ikinci yıl için de 200 bin
lira olmasını istediklerini, sendi-
kaların bunun üstündekı talep-
lerinin ücretlerle birlikte ele alı-
nacağını söyiedi.
Kamu kesimindeki yaklaşık
600 bin işçiyi ilgilendiren toplu-
sözleşme göruşmelerinde dun
akşam devam edildi. Turk-İş
Başkanı Şevket Yılmaz ve 13 ka-
dar sendika başkanıyla görüşen
Çiçek, Cumhuriyet'in soruları-
nı yanıtlarken "İkili maddeler ve
ücret konusu hariç diğer mad-
delerde anlaşma saglandı" dedi.
Ucret konusunda sendikaların
talebiyle hukümetin önerisı ara-
sında "epey fark" olduğunu
kaydeden Çiçek, şöyle konuştu:
"Daha önceki toplusözleşme
müzakerelerinde giyecek ve ia-
şe yardımı konusunda anlaşmış-
tık. İkili maddeler hariç, konu-
şulacak üç madde vardı, kıdem
zammı, sosyal yardım ve ucret.
Bu defaki göriışmede, vıllık kı-
dem zammını 7 bin 500 lira ola-
rak kesinleştirdik. Sosyal yardım
zammı olarak sendika, birinci
altı ayda 250 bin lira istiyor ve
sonra artlmyordu. Bizim bunu
verme imkânımız yok. Çünkü
butün kamuya ait işyerlerinde.
sosval vardım 1991 \ılı için 150
bin. 1992 vılı için de 200 bin li-
ra olarak uygulanıyor."
DUNYADA BUGUN
ALtSİRMEN
Çankaya Görüşmesi
Politika garip bir oyun. Zaman zaman öyie ibret verici olay-
larla karşılaşılıyor ki.
Şu Turgut Bey'in haline bir bakın.
Bir zamanlar herkes onu nefesini keserek izler, ne diye-
cek diye kulak kesilirdi.
Cumartesi günü Ankara Sheraton Oieli'nin açılışında ise
ünlü işadamları ve bürokratlardan oluşan kalabalık, Çanka-
ya'da oturan kişi konuşurken hiç oralı otmamış, Özal'ı dinle-
yebilmek için aralarındaki konuşmaları bile kesmemişler.
Tabii Turgut Bey bu olaya çok kızmış, öfkesini de dile ge-
tirrniş.
İnsan bir kez tökezlemeyegörsün, başına neler geliyor. Bü-
tün ikbalini soyadına borçlu olan Yusuf Bozkurt Bey bile so-
yadından, hanedandan yakınıyor.
Artık Turgut Bey'in kötü düşüşü önlenemez hale gelmiş
bulunuyor. Kardeşleri tarafından eleştiriliyor, sözünü de kimse
dinlemiyor ANAP liderinin.
Haksızlık etmeyelim; Özal'ı dinleyen biri var. O da Sayın
Bülent Ecevit. DSP'nin Genel Başkanı önceki gün Çanka-
ya'da, kimsenin tanımadığı Turgut Bey ile bir görüşme yaptı.
Siyasetteki karizmasını kimsenin yadsımayacağı, kişisel er-
demlerine kimsenin toz konduramayacağı Bülent Bey'in po-
litikasına akıl erdirmek gerçekten güç.
Bülent Bey, Çankaya'ya acaba neden çıktı dersiniz?
Türkiye ile Irak'ın arasını bulup Bağdat ile ilişkilerimizi dü-
zeltmek için mi?
Öyle ise Bülent Bey, ileri sürecegi bütün savların Turgut
Bey tarafından bilindiğinin, ama artık dış politikamızın An-
kara'dan değil, VVashington'dan yönlendirildiğinin ayirdında
değil mi?
Yoksa bazılarının ileri sürdüğü gibi Bülent Bey salt tele-
vizyona çıkmak için mi sivil darbenin mimarı ile görüşmeyi
kabul etti?
Eğer öyle ise Bülent Bey karizmasını ekrana da yansrtmak
için çok pahalı bir bedel ödedi demektir.
Eğer Bülent Bey, televizyona çıkmayı başanrsa, o zaman
parlamentoda temsil edilmeyen öbür siyasal parti liderleri-
nin bu haktan yoksun bırakılmalarını nasıl içine sindirecek?
Ve Bülent Bey'in ekran için odediği bu ağır bedel acaba
tabanı tarafından nasıl karşılanacak?
En doğrusu, siyasetine tümüyle karşı da olsak, dürüstlü-
ğüne her zaman inandığımız Bülent Bey'in böyle bir hesa-
bın peşinde olduğu söylentilerini geçersiz saymak.
Ama o zaman da sivil darbenin mimarı ile onun "meşru
olduğu" izlenimini verecek olan bu görüşmeyi anlayabilmek
güçleşiyor.
Türkiye'de Özal dönemi bitmeliydi ve bitti. Şimdi bütün so-
run bu fiili bitişi yaşama geçirmek ve ülkenin Özal sonrası
dönemine hazırlanmak. Bu hazırlıkta, 12 Eylül'e karşı olan,
demokrasiden yana bütün güçlere yer vardır ve gelecek dö-
nem uzlaşma dönemidir.
Ancak sözü edilen uzlaşma demokratik platformda ger-
çekleşebilir. Uzlaşmanın amacı, demokrasiyi geliştirmek, ge-
lir dağılımı uçurumunu azaltmak, enflasyonu aşağıya çek-
mektir.
Oysa Sayın Ecevit, bunlara talip olan muhalefet ile görüş-
müyor, sosyal demokratlann öbür kanadını en büyük düşmanı
olarak görüyor ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin, enflas-
S>nun mimarı, sivil darbenin sahibi, hanedanın başı Sayın
zal'a gidip onunla uzlaşmaya çalışıyor.
Bülent Bey'in pozisyonu gerçekten ilginç, muhalefette ol-
masına karşın muhalefete karşı muhalefet yapıp iktidar ile
uzlaşmanın yollarını arıyor ve Çankaya'ya çıkarak, Sayın
Özal'ın sivil darbesinin meşruiyetini kabul ediyor.
Siyasette genelde herkesle görüşmek kuraldır. Ama siya-
serfeöyje zarnanter^)ter ki kimileriyte görüşmeltıe* ÜKitaftt»'
line geliverir.
Şu hale bakın siz. İnönü'ye ve sosyal demokratfara "bıra^"
kın peçamı" diye afi satıp onlarla görüşmeyi reddeden Bü-
lent Bey, Turgut Bey ile görüşüyor.
Çankaya görüşmesinin Turgut Bey'e de Bülent Bey'e de
hayırlı olmasını dileriz. Bakalım hangisi hangisini kurtaracak?
tLAN
GAZİANTEP ASLtYE 5. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1990/1145
Davacı Nazangül Taşkın vekili Av. Neriman Kartal tarafından da-
valı Daimı Taşkın aleyhine açılan boşanma davasında,
DAVALI: DAtMİ TAŞKIN, Aaiz ve Fadime'den olma. 1970 D.lu
Erzincan ıli Tercan ilçesi, Balyayla köyü cilt 071-01 sayfa 3 kütük l'de
nüfusa kayıtlı olup, Inönü Mah. 151 A, sokak No: 24060 Erzincan
adresinde oturduğu ancak bu adreste dava dikkçesi ve davetiye teb-
liğ edilmemiş adresi mechul olduğundan adına ilanen tebligat yapıl-
masına karar verilmiş olduğundan, dunışma günü olan 19.7.1991 gü-
nü delilleriniz ile birlikte duruşmaya bizzat katılmanız veya kendini-
zi bir vekille temsil ettirmeniz aksi takdirde yokluğunuzda karar ve-
rileceği ilanen tebliğ olunur. 20.5.1991
Basın: 47429
tLAN
LAPSEKİ SULH HUKUK
HÂKİMLİCİ'NDEN
Dosya No: 1990/235
Hâkim: Nesrin Kaya 26052
Kâtip: 1. Hakkı Gökçeler 583
Davacı Kâmil Özcan vekili Av. M. Şadı Yılmaz tarafından davalı-
lar Lapseki Cumhuriyet Mahallesi Gundoğdu Sokak'ta ikâmet eden
Mehmet oğlu Hasan ve Bakkal Mehmet Ali aleyhine açılan izalei şu-
yuu davasının yapılan açık duruşması sonunda:
Davalıların tüm aramalara rağmen dunışma günü tebliğ edileme-
diğinden, duruşmamn bırakıldıg 16.7.1991 günü saat 9.10'da Lap-
seki Adliyesi'nde bütün delillerı ile birlikte hâkimliğımizde hazır
bulunınalan aksi takdirde adlanna gıyap davetiyesi çıkanlrnaksızın
HUMK'nun 509 ve 510 maddesi gereğince duruşmalann yokluğun-
da yapüacağı gibi karann da yokluğunda verilecegi hususu ilanen tebliğ
olunur.
Basın: 47412
DUYURU
MİMAR SİNAN ÜNİVERSİTESİ GİRİŞ YETENEK
SINAVLARI
1. Üniversitemiz 1991-1992 öğretim Yüı Giris Yetenek Smavlan 19 Haziran 1991 Çarşamba günü
başlayacakür. ön kayıt ve yetenek sınavı ile üniversitemize öğrenci ahnacak fakülte ve programlar,
kontenjanlan ve gerekli ÖSS puanı ile diğer gerekli belgeler aşağıda açıklanmıştır:
Fakültesi öğretim programı Kontenjan
Mimarlık Fakültesi
Mimarlık Fakültesi
Guzel Sanatlar Fakültesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
Guzel Sanatlar Fakültesi
Guzel Sanatlar Fakültesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
Guzel Sanatlar Fakültesi
Guzel Sanaüar Fakültesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
Yukarıda belirtilen programlara;
1989 yılında en az 105 puanı,
1990 yüında en az 105 puanı,
1991 yılında en az 105 puanı, alanlar (
2. 1. maddede belirtilen programlara aday kayıtlan,
10.00-16.00 saatleri arasında Fındıklı'da Merkez Binamızda yapılacakür.
3. Aday kaydı için gerekli belgeler:
a.) 1989, 1990 veya 1991 yılına ait ÖSS (1. basamak) puan kartının aslı ve fotokopisi,
b.) Lise veya dengı okuldan mezun olduğunu veya son sınıfta olduğunu gösteren belgenin aslı ve
fotokopisi,
c.) 4.5 x 6 cm boyutlarında baş açık ve sakalsız adayın suıava gireceğindeki son durumunu gösterir
3 adet fotoğraf.
4. ön kayıtlar bizzat veya bir yakın vasıtasıyla yaptınlabilim'r. Posta ile yapılacak ba$vurular değer-
lendirilmez.
Yukandaki bilgıler aday kaydı için gerekli ön bilgiler olup, öğretim programlarımıza girebilmek için
saptanan kontenjanlara bağlı olarak Genel Yetenek ve özel Yetenek sınavları ile ilgili aynntılı bilgileri
Rektörlüğumuz öğrenci Işleri Dairesi Başkanlığı'ndan temin edilebüinir.
MIMAR StNAN ÜNtVERStTESt REKTÖRLÜGÜ
Basın: 27903
Iç Mimarlık
Endüstri Ürünleri Tasarımı
Resim
Heykel
Seramik
Grafık
Tekstil
Tiyatro Dekor ve Kostüm
Fotoğraf
Sinema TV
Geleneksel Türk El Sanatlan
n kayıt yaptırmak için başvurabilirler.
ıdav kavıtlan. 10-11-12-13-14-15 Haziran
30
30
40
15
25
25
25
20
20
10
50
1991 tarihleri