Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 4 HAZİRAN 1991
Yeni Anayasa Beklentfei
Kısa anayasa peşinde olanlar gerçek niyetlerini gizlemektedirler.
Aradıkları, dikensiz gül bahçesidır. Hukukun üstünlüğünü yansıtan,
yetkin bir anayasanın hükümlerine saygı duymayanlar kamuoyunda
eleştirileceklerdir. Ayrıca bu uyumsuzluk, Anayasa Mahkemesi'nde ve
öbür yargı organlarında Mcraat'larını (!) iptalle sonuçlandıracağmdan,
böyle bir anayasayı ayak bağı saymaktadırlar.
KÂZIM YENİCE Hukukçu
Resmi Gazete'de yayırnlandığı 20 Ekim 1982
gününden bu yana Türkiye'de, her düzeyde ana-
yasa tarüşılır durur. Bundan hoşlanmayan 12 Ey-
lül lideri 'kefalet'inin onu korumaya yeteceğini
sanıyordu; çabalan sonuç vermedi. Bugün
muvafık-muhalif herkes "Bn anayasa
degişmelidir" sloganında birleşmiş görün-
mektedir.
Yeni anayasanın hukuksal-toplumsal boyutlan
giderek saydamlaşmaktadır. Sonınu ele alacak
yetkilileri; çağı yakalayan, Türkiye gerçeklerini
ve gereksinmelerini gözeten; amacı demokratik
düzende insan onurunu, özgürlüğünü ve gönen-
cini sağlamak olan bir temel yapıtı haarlamak
gibi sorumluluğu kadar kıvana da yüce bir gö-
rev bekliyor. Bu arada, yürürlükteki anayasaya
duyulan yogun tepkiyi fırsat bflerek, yüz yüı aşan
bir çabanın ürünü parlamenter sistemi bir yana
itmeye, kestirmeden başkancı bir diktaya yönel-
meye özenenler olsa da herhalde bunu ciddiye
almak gerekmeyecektir.
Yöntem ve içerik
— Anayasalar, toplumun ortak çaba ve isten-
cinin bir ürünü olarak kabul edilir. O halde bek-
lenen anayasayı ya halkın seçeceği bir Knrucu
Meclis ya da yeni ve adil bir seçimle oluşan Türk-
iye Büyük Millet Meclisi gerçekleştirmelidir.
— Anayasa; kalıcı, yön gösterici üst kurallan
içeren yaşamsal bir düzenlemedir. Hükümleri
arasında açık ya da yonımla kolayca ulaşılabi-
lecek sıkı bağlar vardır. Ona, bir bütün gözüyle
baküabilir. Dili, mantığı, felsefesi belli 1982 Ana-
yasası yerini, tutarlı, nesnel ve inandıncı bir ana-
yasaya bırakmalıdır. Kaçamakh, şurasma bura-
sına dokunarak, öznel isteklere uygun bir ana-
yasa değişikliği ile artık yetinilemez.
— Uzunluğu ya da kısalığı anayasalann ba-
şarı ölçütü değildir. Başarı için içeriğe ve uygu-
lamaya bakılır. Beklentilerini ve isterlerini (icap-
larını) gerçekleştirdiği oranda, demokratik bir
toplum, anayasasına sahip çıkar.
Kısa anayasa yapmanın anlamı nedir? Alman
Federal Anayasası (Grundgesetz), eklenen mad-
delerle 1961 Anayasamızdan daha uzundur.
Maddelerin sayısına bakıp -bize de vaktiyle ör-
nekJik eden- bu anayasayı şimdi kusurlu mu sa-
yacağız?
— Kısa anayasa peşinde olanlar gerçek niyet-
lerini gizlemektedirler. Aradıkları, dikensiz gül
bahçesidir. Hukukun üstünlüğünü yansıtan, yet-
kin bir anayasanın hükümlerine saygı duymayan-
lar kamuoyunda eleştirileceklerdir. Aynca bu
uyumsuzluk, Anayasa Mahkemesi'nde ve öbür
yârgı organlannda 'icraat'lannı (!) iptalle sonuç-
landıracağından, böyle bir anayasayı ayak bağı
saymaktadırlar. Onlara göre guçler arası denge-
ye gerek yoktur. Anayasal kurumlar, bireysel ve
toplumsal güvenceler olmasa da olur. Çoğulcu
demokratik düzeni, çagın gereklerini, hukuk dev-
letini bir yana iten, iktidardalarsa onlara keyfince
davranma olanağı sağlayan bir anayasadır onla-
rın düşlediği.
Anayasadan beklenenler
Ayrıntılı bir anayasa ıncelemesine girecek de-
ğiliz. Sadece önemli birkaç konuya deginmek is-
tiyoruz.
Devlet, birey ve onun oluşturduğu toplum için
vardır. Yurdu koruma, insanlann can ve mal gü-
venliğini sağlama gibi klasik görevleri yanında;
devlet, adaletle davranmayı, toplumu erince, gö-
nence ve mutluluja ulaştırmayı da üstlenmiştir.
Anayasalara bu amaca yönelmiş bir toplumsal
sözleşme gözüyle bakılabilir. O halde Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası da:
— İnsan haklannı, onur ve saygınlığını ön
planda tutan; demokratik, laik, sosyal hukuk
devleti inancını sergileyen; yazılı metinlerle kal-
mayıp kurallannı yaşama geçirme kararlıhğı gös-
teren bir metin olmalıdır.
— Türk ulusu egemenlik hakkını, anayasal
esaslara göre yetkili organları eliyle kullanacak-
tır. Ancak egemenlik hakkına, butünleşmeyi
amaçlayan uluslararası topluluk ve kuruluşlara
katılma esnekliği de vermek gerekecektir.
— 1982 Anayasası'nın 13. maddesinde görül-
düğü gibi, tüm hak ve özgürlüklere uygulanacak
belirsiz kavramlarla genel sınırlamalara gitmek
doğru bir yöntem değildir. Bunun yanında, 1961
Anayasası'nın hangi nedenle olursa olsun 'bir
hakkın ve özgürlüğün özune dokunulamayacagY
kurahna yürürlükteki anayasada yer verihnemesi,
bu anayasamn bağışlanamaz bir kusurudur.
Yaşama, vazgeçilmez bir temel hak olduğun-
dan, yeni anayasada ölüm cezasına da izin ve-
rilemez.
— tşkence, kötü-keyfı tutum, her gün gündem-
de olduğuna göre bu konu da anayasada tam bir
açıklığa kavuşturulmahdır: Yakalama ve tutuk-
lama nedenleri ilgiliye yazıh olarak bildirilmeli;
avukat çağırma istekleri hemen yerine getirilme-
lidir. Ehınım yakınlanna derhal duyurulmalı; sa-
nık yirmi dört saat içinde yargıç önune çıkarıl-
mahdır. Sürenin uzatilması, yargıç karanna bağ-
lanmahdır. Sürenin geçmesi halinde sadece ilgi-
li değil, avukatı veya yakınları da serbest bıra-
kılmayı mahkemeden isteyebümelidirler.
İnsan onunı ile bağdaşmayan her uygulama,
görevlilerin doğrudan cezai ve hukuksal soram-
luluklannı gerektirmeli; yapılan işlemlerin ve bu
koşullarda ahnan ifadelerin kanıt niteliği olma-
malıdır.
— Din eğitim ve öğretiminin o kişilerin, kü-
çüklerde yasal temsilcilerinin istemine bağlı ol-
ması, laik devlet olmamn kaçınılmaz gereğidir.
— Yayın yasağı yargıç karanna bağlanmah;
yargıç karan ile yayın toplatılabilmelidir. Belli ya-
sal koşullarda yetkili idari merciin karanyla top-
latmada, mahkemeye çok kısa bir süre içinde iş-
lem onaylattınlmalı; aksi halde toplatma geçer-
siz sayılmalıdır.
— Dernek, sendika ve kamu kummu niteli-
ğindeki meslek kuruluşlannm varlık nedenleriyle
bağdaşmayan kısıtlamalar; toplantı ve gösteri yü-
rüyüşünu anlamsız hale sokan yönetsel yetkiler
ve yasaklamalar kaldırılmahdır.
— Sendika kurma, yalnız işçi ve işverenlerin
değil; butun çalışanların hakkıdır.
Ayrıca 1982 Anayasası 'hak grevi'ne yer ver-
memiştir. Oysa toplu iş sözleşmesi asamasında-
ki 'menfaat grevi' kadar önemi olan, sözleşme-
nin uygulanması sırasındaki anlaşmazhklann ge-
tirdiği hak grevine anayasa açıkca izin vermelidir.
— Toplumun sosyo-ekonomik yaşamında
önemli yeri olan verimli KÎT'leri, amaç dışı yet-
ki kullanımlan ile elden çıkarmayı önlemek için
devletleştirme yanmda 'özelleştirme'nin de koşul-
lan anayasada belirlenmelidir.
— Seçimlerde 'adalet'li bir temsille 'istikrar'ı
gözeten, demokratik ölçülere uygun bir denge-
nin kurulması anayasada aranmah; bir partinin,
oy oranının çok üstünde bir guçle Meclis'te tem-
siline olanak tanınmamahdır.
— Siyasal partiler serbestçe çalışmalı; ocak-
bucak, kadın kolu, gençlik kolu oluşturamama
gibi yasaklar kaldınlmalı; üniversite öğretim ele-
manlan parti genel merkezlerinde görev alabil-
melidir.
— Askeri düzen arayan 1982 Anayasası'ndaki,
yetkili mercilere *tek başına' dilek ve şikâyette bu-
lunabilme yerine, 'toplu başvurma'ya da geçer-
lik tanmmalıdır.
— 1876 Anayasası'nda 1909 ağustosunda ya-
pılan değişikliklerden bu yana, ülkemizde 'par-
lamenter sistem' yaşamaktadır. Bir ülkenin tari-
hi, toplumsal-kültürel verileri, rejiminin göster-
gesi olur. Başkanhk, yarı başkanhk sistemlerinin
bu nedenlerle ülkelere göre farkh uygulamalan
olmaktadır. Başkanlık sistemi aynca ABD dışın-
da ülkelerde diktaya dönüşmuştur. Türkiye'de, ki-
şisel tutkular hesaba katılmazsa, yeni bir sistem
arayışını hakh gösterecek ciddi bir neden yoktur.
Kurumlar-organlar
Yaygınlaştınlan ve yürütmeye, yaşama yetkisi
dönemini rahatça düşündürebilecek boyutlara
ulaşan Vasa gücunde kararname' kurumuna yeni
anayasada herhalde çekidüzen verilmelidir.
Parlamenter sistemde sorumluluğu olmayan,
cumhuriyeti ve birliği temsil eden cumhurbaşka-
nının, yürütme, yargı ve üniversite alanındaki yet-
kileri daraltümahdır. Tarafsızlığm açıkca ihlali
halinde, cumhurbaşkanını seçen TBMM 'usul-
de parakllik' kuntlını işleterek -vatana ihanet ha-
linde oldugu gibi- belli oy oranı ile 'Cumhurbaş-
kanlığı makamının boşalmış sayılmasına' karar
verebUmelidir.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na veri-
lecek yeni biçimle mahkemelerin bağımsızhğı ve
yargıç güvencesi gerçekleştirilmeli; yeni duzen-
leme, Anayasa Mahkemesi kararlannın da etkin-
liğini sağlamalıdır.
Üniversıtelerin bilimsel, yönetsel mali özerk-
liği ve TRT'yi tarafsız yayına yöneltecek kural-
lar, yeni anayasada elbette yerini alacaktır. Bu-
rada sıraladığımız, ancak fazla açıklama yapa-
madığımız organ ve kurumlar, bir başka yazıya
konu olacak önemdedir.
PENCERE
Mübarek Olsun!..
DSP lideri Ecevit, Bağdat'a gitti; Saddam'la görüştü; yur-
da döndü; Cumhurbaşkanı Özal'ın çağrısıyla Çankaya'ya çık-
tı; gazetelerın yazdığına bakılırsa, görüşme olumlu geçmiş;
"Ankara'nın nabzı Ozal-Ecevit Zirvesinde" atmış; "her açı-
dan yararlı bir buluşma' 'ymış. Artık ''Saddam 'la flört'' başla-
yacakmış; Irak Başbakan Yardımcısı Tarık Aziz, Türkiye'ye
davet edilmiş; "şimdi inönü ile Demirel bu işe ne diyecekler"
miş? Ecevit, "muhalefetin elini sıkmadığı Cumhurbaşkanıyla
2 saat konuşup 3 kez el sıkışmış"...
•
Muhalefet, Çankaya'ya uygulanan ambargoyu yardığı için
DSP liderini eleştirdi. Sayın Ecevit de sert bir yanıt verdi:
''— Çankaya 'ya ambargo uygulayan bazı muhalefet lider-
lerinin ne düşündükleri umurumda değil. Böyle bir çağrıya
olumlu yanıt vermek benim devlet sorumluluğu anlayışımın
bir gereğidir. (...) inönü ile Demirel'in Çankaya'ya çıkmalan
ya da çıkmamalan, Özal'ın elıni sıkmaları ya da sıkmamalan,
beni hiç ilgilendirmez. Ülkemin, ulusumun yaranna olabile-
ceğini duşünürsem, Bağdat'a da Amerika'ya da giderim,
Çin'e de Çankaya'ya da giderim. Ben Irak Devlet Başkanı ile
konuşacağım da Türkiye Cumhurbaşkanı ile mi konuşmaya-
cağım!.. Çankaya'ya, Özal'ı kurtarmak için değil, Türkiye'yi
kurtarmak için giderim." (Cumhuriyet 2.6.1991)
•
Sayın Ecevit, Çankaya'ya çıkışını "Türkiye'yi kurtarmak"
gerekçesıne oturttuğu zaman kuşkusuz akan sular duracak-
tır. DSP Genel Başkanı apaçık söylüyor:
"— Çankaya'ya, Özal'ı kurtarmak için değil, Türkiye'yi kur-
tarmak için giderim."
Sonra?
Mantığın akışında düşüncemizi gelıştirirsek ne olur:
"— Türkiye'yi kurtarmak için gerektıği zaman Cumhurbaş-
kanı Özal'ın elini bile sıkarım."
Ne var ki Sayın Ecevit ile Özal'ın Türkiye'yi kurtarmak için
buluştuklarına ınanmak biraz güçtür; hele Özal'ın böyle bir
gerekçeyi ya da amacı benimsemesı olanaksız sayılır; bu-
luşmanın ANAP ile DSP arasında bir siyasal yakınlaşmayı
sağladığı bellidir.
Politika oynak ve kaypak bir zenaattır; SHP-DYP yakın-
laşmasına karşı Ecevit'ın Özal'a yaklaşmasını doğal görmek
daha gerçekçi ve serınkanlı bir bakış değil mi?
Evet... ^
Sayın Ecevit'in siyasal taktiğıni DSP'nin politikasında bir
(Arkası 19. Sayfada)
itteu*
HESAPLAŞMA
BURHAN ARPAD
"Memleketi Biz
Bu Hale GetirdikT
Cumhurbaşkanı Sayın özal, kürsünün iyice uzağında ve
güvenlik kordonuyla engellenmiş kalabalığa seslenirken, yı-
ğının gözünün ıçine baka baka "Memleketi biz bu hale ge-
tirdik!" diyebiliyor. Bunu söylerken "iyi yürekli ye halktan
yana" bir devlet adamı simgesine bürünmek istiyor.
Türkçeyi iyi bilenlerce "hal" sözcüğü, adı edilen kişi bir
hastaysa "hali kötüledi" anlamını taşır. Yoksul kişi söz konu-
su ise durumu daha da berbatlaştı anlamında kullanılır.
Türkiye'de milyonlarca kişinin geçim durumu gittikçe kc-
tüleşflTekteb*t Söz konusu söylevinde Bay Özal bile bunu do-
layısıyla kabul etmekte. "Şu enflasyonun belini kıramadık.
Ama bunu başaracağız" demekte.
Yarım yüzyıldır "Özgürlük, demokrasi, insan hakları gibi
laflarla alanlar ınledi! "Dağ başını duman almış, yürüyelım
arkadaşlarl Yer gok inlesin" dedik ama, bu konuda ilerleme
yok!
Sonuç: Sıfırl
Hem de çok ilginç.
İlk bakışta hiç de parlak olmayan, fakat biraz dûşününce
azbuçuk umutlandıran bir durum: 14 Mayıs 1950 günü Türki-
ye Cumhuriyeti'nin yönetimini üstlenen kişiler ve çevreler,
1950-1954 dönemi, dört yıl "Yaşa, varol!" diye alkış tutulup
omuzlarda taşınanlar, umutlandırdılar. Sonra her sey eskisi
gibi oldu. Hatta daha da kötüledi. CHP'nin tek parti dikta-
sından daha kötüsü olmaz diyenler büyük yanılgıya kapıldık-
larını kavradıklarında iş işten geçmisti. Demokrat Parti'nin
simgesi sayılan kır at kişniyor ve hızlı koşuyordu.
Sonra 27 Mayıs geldi. Yeni bir anayasa ve özgürlük, sos-
yal adalet... Derken seçım ve yarım yüzyıl öncesine dönüşl
Bu arada yasaklanan kıtaplar, yargılanan yazarlar ve tu-
tuklanan gazeteciler! Sonra yeni bir dönem ufukta belirir gi-
bi olur. Uluslararası Af Örgütü, sonra insan hakları kurulu-
şu, sonra PEN Kulüp. Ufuktaki çizgi biraz ışır...
Türkiye olaylarına başkaları da ilgi göstermeye başlar. Bu
alanda en son girişim Avusturyalı yazar Johannes Mario Sim-
mei'den geldi. Uluslararası Af Örgütü'yie uzun süredir ya-
kın ilişkilerim var. Federal Almanya PEN Kulübü 'Hapisane-
de yazarlar' kuruluşuyla da... Türkiye'de olup bitenler üzeri-
ne sağlıklı bilgilerim var. Bir süre önce polise teslim olmuş
Türk gazetecısı Dogu Perinçek 5-10 yıl hapis cezası bekle-
mektedır. Perinçek yedi yıl zindanda kalmıştır. Perinçek
2000'e Doğru dergısinin Yayın Müdürü olarak "Türk milli duy-
gusunu zayıflatmakla suçlanmaktadır."
Simme), son romanının Türkiye'de basılmasına izin verme-
mesine karşı çıkan ONK Ajans'a yazdığı uzun ve aynntılı mek-
tupta şu açıklamayı yapmaktadır:
"Türkiye'de politik yapı değişmedikçe son romanımın Tür-
kiye'de yayımlanmasına izin vermeyeceğim!"
Simmel olayı Türk kültür ilişkileri açısından çok ilginçtir.
Şimdiye kadar Türk siyasacılan yasaklıyordu. Şimdi dünya
kültürünün aydın değerleri protesto ediyor Türkiye'de yapı-
lan yanlışlan!
Bu yaz evlenenler... ve evlenmeyenler ve ev alanlar ve evini yenileyenler
ve oğlunu-kızını evlendirenler ve hediye almak isteyenler...
peşinatlar bizden'
EMEĞİ GEÇEN BÜTÜN DOSTLARIMIZ
DAVETLİDİR!
Birincı yasal kuruluş yıldönümümüzü 141-142'nin olmadığı bir
Türkiye'de kutluyoruz.
Sevincimizi, başanyı sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Tarlh : 4 Haziran 1991
Saat : 19.00-21.00
Yer : Domanı Restaurant
(Galatasaray adası karşısı)
KURUÇEŞME/İSTANBUL
TÜRKİYE BİRLEŞİK KOMÜNİST PARTİSİ
AEG
AEG bu yaz herkese büyuk bir odeme
kolaylığı sunuyor Ister bir soğutucu seçın,
ıster bir Lavamat, ıster bir bulaşık makınesi
ya da bir otomatık fırın teievızyon, vıde^>,-
müzık setı. Peşinatı biz ödüyoruzl
Siz taksıtlerınize bir ay sonra, yani
J
Temmuz'da başlıyorsunuz. Bu muh-
teşem fırsatı kaçırmayıni Hayalınızdekı
AEG'ye hiç peşınat ödemeden kavuşun'
Daha fazla bilgi için AEG Danışma
Merkezi'ni arayabilirsiniz.
Turkıye nın neresınden ararsanız arayır '
ucretsız goruşebıleceğmız telefonlanmız.
(Ek numa'a çevırme^ıze gerek yoktur.)
9-00-164-024 ve 9-00-164-025.
Dığer telefonlanmız (1) 174 65 90.
İLAN
REYHANLI SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1990/20
Davacı Belediye Başkanlığı vekiü Av. Hahl Hazırlar taıafınöan da-
valılar Mehmet Coşan ve 4 arkadaşı hakkında mahkememizde yapı-
lan izale-i şuuyu davası nedenı ile;
Dava konusu Reyhanlı ılçesi, 'Yfcnişehir mahallesinde kain 262 par-
sel sayılı taşınmaza hissedar bulunan davalı Mehmet Coşan'ın adre-
sine tebligat yapılamadığından ve zabıta ile adresi tespit edilemedi-
ğinden, adı geçen davalıya duruşma gününün ilanen tebligat yapıl-
masına karar verilmiş olduğundan yukarıda adı geçen davalı Meh-
met Coşan, 12.7.1991 gunü saat 09.00'da yapılacak duruşmada hazır
bulunması veya kendıni bir vekille temsil ettırmesı, aksi takdırde yok-
luğunda yargılama yapılarak karar verileceği hususu ilanen teblig olu-
nur.
Basm: 27866
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
Eko-Lavamat 2502
Eko-Lavarr-at 2503
Lavalu*
Lavamer M n Merda.ielı
Mnıı Yıhama
Mtnı Kurutma
BULASK MAK)NEL£Rİ
-avont
583 000
623 000
280 000
118000
76 000
87 000
680 000
'36 OOC
^58 000
339 000
141 CCC
94 GCC
105 COC
827 000
4 819 3OC
5-71 OCC
23-400C
964 OOC
640 000
7170OC
5 542 000
464 OOC
498 OCC
223 OOC
33 00C
61 OOC
69 COC
544 OOC
464X0
498 OOC
.-23 000
93 030
61 000
69 OOC
544 000
: 5 6 8 X O
ç 9">6CIOO
2 6'6 OOC
1 116 003
'32 00C
828 000
t 528 COO
• 21 -i ^JV "•"•'
LJ214 IHc-X
1- 215 280 COC
C 2 1 6 T80OC
Trn rennı
1 21ff 67 000
C 2 I 9 680 OOC
7
06 0O3
T
58 COO
339 000
14" COO
94 OOO
105 000
827 COC
4236 OOC
4 548 ÛOO
2 034 000
846 000
564 000
630 000
4 962X0
313
C315
C316
C318*
_ 3 3
k 4 ^ Qoo
rîlSooo
223 000
93 000
— 8 9 COO
544 COO
45fi 000
491 OOO
22C COO
91000
61000
68 OOO
=36 000
5038 000
5 40i COO
2 420 000
• co-ooo
671000
748 000
5396 000
C22C I 704 30C 4 224 000 1000 456 000 5 016 000
Sıar (Ikı tepsılt)
Star ES Okı tepsılı)
Elefctrj Tırpo tUc s
ESıUcıepeJı)
Elefctro Star (Otomatrft. j ç teosıt I
Elefctro Star DeJuxe E (
Mını Frn
Detuxe Mmı Fınn
DOnlûOcanES
147 000 -76 000 1203 000 -16 OOC
178 000 219 000 -492 000
'6 OOC 1332J0C C221 '47 OOO 176 OOC 1056jQC
20S0O0 246 000 1 681 CCC
"44 QX 144 OCC 1 ^23 300 D 2 2 2 -78000 2190OC 1314000
116 000 114 300 1254 000
J322 144 000 142 X>J 1562 000
217000 264000 -801000
'62 COC 162 OOC 1 944 J
289000 353000 2 407 OOO
I'3X( 2 076XC
205 OCC 246 OOC 1 476 OCC 3 323 162 000 160 OOC - 760 000
232 000 232 3OC 2 ~84 XC
^224 2170O0 26400C ' 584 3OC
— 225 2d9 0CO 353 000 2'18 OCC
335 000 4e5 000 2 765 000 266 COO 266 :0C 3 92 XC C 226 335 000 405 000 2 430 000 _ 326 266 000 262 303 2 882 000
63 OOO B1000 549 000
41000
98000 063000
53 CCC 53 3CC
64 CCC
44 OOO
47 0CO 323 000
56 000 360 000
31 CCO
"68 X C
— 22" 63 OOC 61 OOC 486 OOC
J324 1->3030 ' 6B1 000
-J325 232 000 229 OOC 2 519 000
37 COO
72 OOC
57 000 69000 4^1000 45C00
I CCC X 000 586 OCC
47 000 262 OOC
-'230 44000 56OO0 336 000
53X0 520O3 572000
63 000 693 000
• 330
3-000 341 COO
3' COO 36 OOO 396 OOO
-231 5T
000 690Ç0 414000 D331 450O3 44 COO 484 000
Nasl katılacakaroz?
Satm almak SteĞğnz ûtünu ya da
ûfünten seçm.
A) "Hsnten Testm* ssçene^m terah
edtyorsanz, peşnatt AEG YeikS Sahası'ra
ööeym, bütûn ıştemlen orada »apın ve
ûrûnunuzü aiıp 9 *
BlD^erseçenetuertenbmretefdh
aü/atsamz, AEG YeflaS Satıosı'nda
gefetıen ışlemten yaptn, 'Kalılma Fomu'm
dofcturup ken<feine onayiatm ve
AS5.Tetetaten Tutoe Genei Dağrtıcısı
Gfûnbetg Tcarel AS. O n a i Sahır
SokaK2628 MeodyekOY, 8030C Istanbol
aateeme adei taaWıûtki postalaym
işlemıenr, tamamlanması ıçm "Bılgı Famu"
adfesımıe göndenlecektır Bu "8dgi Foroıu'
temnuız Sft ıçmde sız« L^şmaö(ğırx)a
ya î ö herhangi tw sonjnuz olduğunda,
AEG Dan şma MeAezı'r» araym
Bu kampanya 1 - Z\ Haziran 1991 tatâten
afasında geçertcfif
Not FıyaHanıKDVdahıkSr KDVorarmda
bir arvş ciursa. fsrk tesiımata alıadm
îstep 8t«ece*Sr Kmpanyma Mmket
Bat*ast'nca23Ocaki9S6tantıliResm
Gazete'de tlan edtlen ieblığe uygun 62e! br
uyguiamadır Ureta tena gaıapbstnûedır
3 27B000
Jyju (1,50 460 000 460 XC 3 220 1Q0 312 OOC 312OOC 3 744 00ü
TtLEFUNKEN T V L E *
37 Ffcran T\ . JK TeletexT îakt 37? flCC 7 BO4 000
Takstt TopUm
(1îay)
Talort
(15 a»)
Toplam
735 nno ? %?:. «xı C450
51 Ekran TV JK Telele» _ 485 OOO 48S OOO 3C.5 OCO 305 000 3 66C OOO O451
'83X0 2 820 OOO
244 DCO 3 660 000
.S5 Ftfan ttf . K Tmele» lafc ah I.-
55 Efcran TV üK Tel«ex: rmam u
,564,000 :352 3cflC00 36(1000 4 320 CCC 2S8 OCC 4 320 000
f-5i ooo 631 o m aooo
264000 3960000• 5fi FKra.1 TV UK TeleH..' :ak a^ lı- ÜSSSS 526 000 3 53€ CCC ^ — -3t>4 ^KtSX^ 23QJ2Q 3 J6Ç SÇÇ , LIW mp'JJJ a < ™ J aou UHJ
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
J