Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAZİRAN 1991
YARIŞMA
Sosyal konut mimarisi
• Kültür Serrisi — Uluslararası Mimarlar Birliği (UİA),
Ispanya Mimarlar örgütü ile birlikte evsiz ve düşük gelir
gruplannın bannma ihtiyaçlannı karşılamak için
yapılacak konut projelerinde çağdaş teknolojilerin
knllanınmu konu alan uluslararası bir yanşma düzenledi.
Bu amaçla her ülkenin mimarlık meslek örgütü
tarafından seçilecek 10 proje, Ispanya'run Zaragosa
kentinde toplanacak ve uluslararası jürinin
değerlendirmesine sunulacak. CINTUS II adlı bu
yanşma, 1987 yılında Birleşmiş Milletler, "Bannaksızlara
Konut Yüı" dolayısıyla düzenlenmiş benzeri bir
yanşmanın ikincisi olarak yapıhyor. Birleşmis Milletler'in
UNESCO ve HABtTAT örgütlerince desteklenen ve
Ispanya Kralı Juan Carlos'un onursal başkanhğını yaptığı
yanşmaya katümak için son başvuru tarihi 15 lemmuz
1991. CINTUS II yanşmasına
ilişkin aynntıb bilgi Mimarlar Odası merkez ve
şubelerinden edinilebilir.
tş Bankası ödülleri
• ANKARA (ANKA) — tş Bankası'nca düzenlenen
"Yiınus Emre Eser Yanşması"nı kazananlann ödülleri
pazartesi günü düzenlenecek bir törenle Cumhurbaşkanı
Turgut özal tarafından verilecek. tş Bankası'ndan
yapılan açıklamaya göre törene Kültür Bakanı Namık
Kemal Zeybek de katılacak. tş Bankası Kültür
ödüllerinde bu yü birincüigİ "Yunus'un Aşk Felsefesi"
adlı eseriyle Doç. E>r. Mehmet Bayraktar, ikincüiği
"Yunus Emre'de tlahi Aşk ve tnsan Sevgisi" adlı eseriyle
Doç. Dr. Mehmet Demirci ve üçüncülüğü "Yunus Emre
Divanı" adlı eseriyle Dr. Mustafa Tatcı aldı.
SEBGİ
Heykel ve grafîk çalışmaları
• Kültür Servtsl —
The Marmara
Brasserie'de 20
haziran-20 temmuz
günleri arasında
Bircan Topalolu'nun
yapıtlan yer alacak.
Figüratif-soyutlama
tarzmda çalışan genç
sanatçı 1987 yılında
MSÜ Heykel Bölümü
Tamer Başoğlu
Atölyesi'nde
lisansüstü öğrenimini
tamamladı.
Topaloğlu ilk kişisel
resim sergisini 1989
yılında açtı. Sanatçı
yapıtlannda detaylar
doğurup biçimlerin
sayısım artünyor.
MÜZİK
Gülbahar'ın yeni kasedi
• Kiltür Servisi — Müzik sanatçısı Gülbahar'ın yeni
kasedi "Seher Yeli/Desmal" piyasaya çıktı. "Esme
Rüzgâr", "Turnam", "Memleketim", "Mecnunum",
"Munzur", "Kızım", "Mektup", "Mendil", "Halay" ve
''Kar Yagjyor" başlıklı şarkılardan oluşan kasedin müzik
ritmlerini Okay Temiz hazırlamış. Kasedin kapak resmi
ise Fikret Otyam'a ait.
KÜLTÜR-SANAT
\ ULUSLARARASI ÎSTANBUL FESTIVAL
CUMHURİYET/7
Karankkla ışık iç içeNedense "Yunus
Emre" oratoryosunun
her yurtiçi
seslendirilişi olaylı
geçer. Bu kez de şef
Schvvinck,
Hagacantare
Korosu'nun bu işin
üstesinden
gelemeyeceğine karar
verip îstanbul Opera
Korosu'ndan destek
istedi. Notalar yine
okunaksız olduğundan
elden geçirilip
düzeltildi.
EVtN tLYASOĞLU
19. Uluslararası İstanbul Fes-
tivali, Ahmcd Adnao Saygnn'un
(1907-1991) "Yunus Emre" ora-
toryosuyla açıldı. Uluslararası
müzik çevrelerinde adımızı en
çok duyuran yapıtlardan biri bu
oratoryo.
Saygun, oratoryodan sonra
1946'dan bu yana, her tür mü-
zik biçimi içinde SO'den fazla
beste yaptığı halde, oratoryo ayn
bir önem taşunış, yıllarca ünü-
nü korumuştur. tçeriği ve yapı-
sı, Saygun'un kendine özgü, iç-
ten gelen, kendi benliği ile öz-
deşleşen kimliktedir. öz, Yu-
nus'un dizelerinden derlenmiş
bir tasavvuf anlayışıdır ve Say-
gun'un kendi anlayışını dile ge-
tirmektedir. "Yunus Emre be-
nim için insanın, msanlıgın sem-
bolü oldu" diyerek arayışı, çile-
yi, vahdetin huzurunu yine ken-
dine özgü bir oratoryo çerçeve-
sinde yazmıştır Saygun.
20. yüzyüda oratoryo, derin
düşünceye dayalı bir içeriğin,
solo-koro ve orkestra ile sunul-
ması olarak tanımlanmakta.
Saygun, Yunus Emre'de simge-
leşen derin düşUnceyi bir orator-
yo kavramıyla nasıl birleştirdi-
ğini şöyle anlatır:
"Yunus Emre'nin şiirlerini
O'na aykın düşmeyecek bir ha-
va 'içinde musikiye yansıtabü-
mek kolay bir iş degildi... Tama-
miyle makami bir anlayışın hâ-
kim oldugu, içinde yer yer ken-
dime göre şekillendirdiğim ila-
kOerin buinnduğu bu yazı, bn
Careers Driven by
HIGH TECHNOLOGY
MİKES, working in the field of Electronlc VVarfare. seeks personnel to fill the
follovving positions:
FOR OPERAT1ONS DEPARTMENT:
Deputy Director of Operations
WiH be responsible for-
• Cost performance and performance to schedule
• Technical support and product qualıty.
While performıng the functions of manufacturing, production test.
procurement, production control and facilities
Desired aualifications:
• BSc Degree in Technical Discipline
• Ten years of ındustrial experience; five of which must be in a related
manufacturing ındustry.
• Five years of managerial experience, supervisory experience in a
manufacturing line position.
Manufacturing Engineer
Will be resoonsible for:
Becoming an integral part of the company program to develop Turkish
sources for the ongoing EW Prograrri.
Desired gualıfıcatıons:
Expertise in all facets of fabncating and processing alumınum metal parts
BSc in Industrial/Mechanical/Chemical Engineerıng
Five years related experience in sheet metal fabrication. machining,
welding/brazıng, chemical processing, painting
Knowledge of milıtary specifıcations
Other Personnel
Assembly Supervisor,
Test Supervisor.
Purchasing Supervisor,
Facilities Supervisor,
Production Control Supervisor,
Procurement Specialists,
Industrial Engineers,
Methods Engineers, "
Process Engineers,
Production Planners,
Material Planners
The above mentioned personnel wid become the core of the milftary
electronics /avionic equipment company's manufacturing operations and
materiab functions and will be responsible for the training of Turkısh nationals in
Türkiye prior to the start-up at the new faciity.
Desired aualifications
• BSc Degree in Technical Discipline
• Minimum three years of related industrıal experience
FOR FINANCE AND CONTRACTS DEPARTMENT:
Accountant
Wıll be responsible for:
All daily accountıng transactions, taxes, accounts payables, etc.
Desired gualifıcatıons:
• BA degree in Finance, Economics or Business Administration.
• Minimum three years of accounting experience
• Basic skills on computer usage
Send your resume with a recent picture to :
MİKES Mikrodalga Elektronik Sistemler
Sanayi ve Ticaret A.Ş.
P.K. 41 06552 Çankaya ANKARA
not later than July 1,1991. All apliccrrions.will be kept confidential. Al male
applicants must be free from mılitary obligations. All applicants must have
good workıng level of English.
ZEHRA YILDIZ VE JAKLIN ÇARKÇI — Festivalin AKM'deki açılış konserinde seslendirilen
solisUeri arasında Zehra Yüdız (solda) ve Jaklin Çarkçı da vardı. (Fotoğraf: tbrahim Güael)
yüzden geleneklerimize dayanı-
yor demfktir. Geleneğimize ait
unsurlan, gelenegimizin dışında
kalan bir çokseslilik ile bağdaş-
tırmak..."
Karanlık ve ışık iç içe gelişir
oratoryoda. Başeğmekle isyan
bir aradadır. Özdeki bu karşıt-
lıklar müzikte de sessizlik ve
coşku olarak yansır. özellikle
üçüncü bölümde doruğa tırma-
nan orkestra ve koronun dolu-
dizgin coşkusu, bir "huşu"ya
erişi dile getirir. Son söz,
"kfimU" insamn derin iç dünya-
sını duyuran bir "sükûnet"tir.
Derin ve ışıltılı bir karanlık.
Îstanbul Festival Komitesi'nin
bu oratoryo ile açılış yapma ka-
ran çok yerinde: Gerek 1991 Yu-
nus Emre Yılı, gerek yeni kay-
bettiğimiz Saygun'a bir armağan
düşüncesi olarak... Alman şef,
Hollandalı koro, Türk orkestra,
Türk ve Azerbaycanlı solistler
yoruma uluslararası bir nitelik
kazandırmak amacı ile seçil-
miş...
Ancak nedense, bu oratoryo-
nun her yurtiçi seslendirilişi
olaylı geçer. Şef, orkestra, koro
ve solistlerin seçiminde tartışma-
lar olur. Her şey bir araya gelse,
nota malzemesinin bulunması
sorun yaratır.
19. Festivalde şef Aleunder
Scbwinck uzun zamandır üstun-
de çahştığı ve ilk kez yöneteceği
oratoryo için özen gösterirken
Hagacantare Korosu'nun bu işin
üstesinden gelemeyeceğine karar
verip tstanbul Opera Korosu'n-
dan destek istedi. Operanın ay-
m tarihlerdeki "IV. Murat" ça-
hşmalan ve iki ayn koronun bir-
leştirilmesi, topluluklara zor an-
lar yaşattı.
Türkçenin vurgulanna, aksak
ritmJerine ve makamsal yapıya
yabancı olan Hollanda korosu-
nun daha uzun provalar yapma-
sı gerekti. Aynca notalar yine
okunaksız fotokopiler halinde
dağıldığından teker teker elden
geçirilip düzeltildi. Şef Alexan-
der Schwinck, bütün topluluğun
tek bir prova ile hazırlanmakta
olduğu sırada şunları diyordu:
"Yunus Emre gibi başvapıtı
yönetmek için bütün kış sabır-
sızhkla bugünleri belücdim. Ne
yazık ki kısıtlı prova olanagı,
müziğin karakterini tammayan
koro toplulugu, notalardald ha-
talar bepimize zor dakikalar ya-
şatmakta. Neyse ki deneyimli
solistler ve orkestranın iyi niye-
ti ile akşam bir şejler çıkacak
ortaya. Gönlüm çok daha iyi ol-
masını isterdi..."
Eveı, Îstanbul Dçvlet Senfo-
ni Orkestrası açılış gecesinde
"Yunus Emre" oratoryosunu
ilk kez ve tek prova ile çaldı.
Konuk Hagacantare Korosu'n-
dan seçilen üyeler ile son daki-
kada imdada yetişen Îstanbul
Devlet Operası'mn deneyimli
toplulugu, 200 kişiyi aşkın ka-
labalık bir kitle olarak sahnede
yer aldı. Türkçe sözleri yakala-
Yanns Emre" orvtoryossaan
maya çahşan Hollandalılann
yanı sıra bizim koronun yer yer
ezbere söylemesi de dikkat çek-
ti. Ancak bu görkemli görüntü-
den beklenen yoğun ses çıkma-
dı.
Bas Ayhan Baran'ın stilistik
folklor yorumu ve bu oratoryo-
daki ustalıgı her zamanki gibi et-
kiliydi. Soprano Zehra Yüdız'-
ın pırıl pırıl sesi ise övguye değ-
di. Ote yandan Lütfıyar tma-
nov'un metalik ve tiz sesi ile
Jakün Çarkçı'mn derinlerde ka-
lan altosu uyum sağlamadı, hat-
ta bir üslup farklılığı çarptı ku-
lağa.
Alexander Schwinck. şimdi-
ye kadar alışık olmadığımız tü-
müyle canlı tempoda, yürüyen,
yaşayan bir oratoryo yönetti.
Son cümlelere kadar dinleyici-
yi alıp götüren, sıkmadan din-
leten bir tempoydu. Ancak son
cümledeki icedönük, gizemsel
atmosfer biraz fazla bu dünya-
nın canlılığı içinde kaldı.
Bu akşam da Açıkhava'da çalacak olan Pat Metheny, müziğini anlattv
Pop var, caz var, rock yokPat Metheny, yaptığı
müziği, caz
geleneğinin bir devamı
olarak görüyor. Gerçi
müziği pop etkisi de
taşıyor. Ama
doğaçlamaya gelince,
çaldığı her şey caz
söylemin içinde.
Metheny, rockla hiçbir
ilgisinin olmadığını
vurguluyor.
YAVUZ BAYDAR
Pat Metheny Toplulugu, ts-
tanbul Festivali'ndeki ilk konse-
rini dün akşam Açıkhava Tiyat-
rosu'nda verdi. Topluluğun ikin-
ci ve son konseri de bu akşam
Açıkhava'da. Pat Metbeny ile ilk
konserden önce, kaldığı otelde
bir araya gelme olanağı bulduk.
Ünlü sanatçı, çok geniş bir kit-
leye seslenen muziğinin temel il-
kelerini, Brezilya müziğine olan
düşkünlüğünü ve projelerini an-
lattı.
— Uzun yıllardır birlikte çal-
makta olduğunuz topluluk bu-
gün size ne ifade ediyor?
— llgınç bir sonı sordunuz.
Çünkü ilk kez, bir buçuk yıldır
birlikte çalmıyoruz. Bu, yeni bir
şey benim için. Topluluk benim
için her şeydir diyebilirim. Çün-
kü o benim müziğim, benim
kurduğum, geliştirdiğim bir şey.
Benim için "biçilmiş kaftan",
bestelerimin ifade aracı. Ama
şimdi daha fazla anlamlar da
kazandı, birlikte gerçekten çok
çok uzun bir süredir çalmakta-
yız. Lyl (Mays) ile 15. Steve
(Rodby) ile 9, Pedro (Aznar) ve
Paol (Wertico) ile neredeyse 9
yıldır beraberiz.
"Yeni" üye olan Armando
Marcal bile 5 yıldır bizimle ça-
lıyor. Yani, yalnızca birlikte çal-
madık, pek çok şeyi birlikte de
yaşadık. Bu da hepimizden
farklı yeni bir **kişi" yaratmamız
anlamına geliyor. Müziksel ola-
rak bakmca, gitgide derinleşmiş
ve olgunlaşmış bir üretim görü-
yorum. Şimdi bakmca bize ben-
zeyen yeni grupların da çıktığı-
nı açıkça fark ediyorum. Yani,
bir "soand"umuz var artık. Belli
bir değer de oiuştu diyebilirim.
Zaten, bu caz-fusion dedikleri
elektrikli muzik, adı her neyse,
garip bir olaydı başından beri.
nIRKLARI AŞAN BtR YAPI — Pat Metheny'nin miizigmin
ABD'de ırklan aşan bir yapısı var. Bazı kentlerde dinleyicileri-
nin ezici çoğunlugu siyah. Gitar tutkunu gençler, yaşlı cazsever-
ler, pop merakldan da Metheny'nin sadık dinkyicileri arasında.
(Fotoğraf: tbrahim Günel)
Aykın bir olay... Bu yüzden çok
az sayıda grup özgün bir kim-
lik oluşturmayı başardı.
— Bir yere çalmak üzere ilk
kez geldiginizde, sözgelimi İs-
tanbul'a, ne gibi beklentiieriniz
var?
— Goşku verici bir duygu, bir
yere ilk kez gelmek. Gerçi ne gi-
bi beklentiler taşıdığımı söyle>'e-
meyeceğim. Ama iki konserin de
kapalı gişe olması, itiraf edeyim
sarstı beni. Belki o kişilerin ço-
ğu bizim müziği tam olarak bil-
miyor. Bu da bence çok iyi bir
çıkış noktası: Çünkü bu toplu-
luk çok geniş alana yayılan bir
müziğin yaratıcısı, bu da merak-
lı olan bir dinleyici için herhal-
de çok olumlu. Herkes payım
alabilir.
Grubun ilginç bir yanı, çok
değişik birikimlere sahip insan-
ları kendisine çekmesi. Gitar
tutkunu gençler, yaşlı ve olduk-
ça ince beğeniye sahip cazsever-
ler, pop meraklıları. ABD'de
ırklan aşan bir yapı: Bazı kent-
lerde dinleyicilerimizin ezici ço-
ğunluğu siyah. Bu bana büyük
haz veriyor. Ama gerçek olan
bir şey de var: Bizi izleyen genç
kitlenin cazın yüce geleneğine
dair bilgisi gitgide azahyor. Bu
da benim için bir sorun oluştu-
ruyor: Ben, dinleyicimin biraz
Coltrane'in, Oroette'in yaptığı
şeyleri bilmesini isterim, çünkü
onlar bizim bugün yaptığımız
müziğin ne olduğunu acıkhyor.
— "Keşke bilseier" diyorsu-
— Demek zorundasımz, çün-
kü biz müziğimizi moda olarak
değil, bir şeyin devamı olarak
göriiyoruz. Saglam bir temeli ol-
mayan müziğe hiçbir zaman
inanmadım. Gerçi müziğim bi-
raz pop etkisi de taşıyor, ama sı-
ra doğaçlamaya gelince, caldı-
ğım her şey caz geleneğinin ya-
rattığı söylemin içinde, onunia
aynı "sözlügü" kullanıyorum.
Rock'la hiçbir alakam yok.
Dinleyicilerin büyük bölümü
Jimmy Page'i, Jirni Hendrix'i,
Eddie Van Haler'i VVes Montgo-
mery'den çok daha iyi tamyor.
Çoğu Wes'i duymamış bile. Bu
da biraz tedirgin ediyor beni.
Gary Burton'la yıllar önce çalar-
ken dinleyicimiz daha"sıkı" bil-
giye sahipti. Ama yapacak faz-
la bir şey de yok, çıkıp çalmak-
tan başka. Biraz edebiyata da
benziyor bu durum. Ne kadar
çok bilirsen, o kadar iyi anlıyor-
sun. Cazda durum daha da zor,
çünkü sistemli bir öğrenme me-
kanizması yok.
— Güney Amerika ile bn sı-
kı ilişki neden?
— Hep böyleydi. Küçükken,
herhalde 1962'de başladı. 7-8 ya-
şındaydım. O müziğin dili caz-
la aynı. özellikle Brezilya müzi-
ğinin. Caz müzisyenleri Brezil-
yalılarla çalarken hiç zorluk
çekmemiştir. Toplumsal yapı
olarak da iki ülke birbirine ben-
ziyor. Irldar ve etnik topluluk-
lar bu ülkelerde 400 yıldır mü-
zikte açıkça ortaya çıkan bir sen-
teze yol açtı. Gerideki ritm sek-
siyonunun melodilerle ilişkisi
hem kuzey, hem de güney kıta-
da birbirinin aynı. Bana çok do-
ğal gelen bir müzik Brezilya mü-
ziği; herhalde gitarda öğrendi-
ğim üçüncü melodi, "Girl From
lpanema"ydı.
—Pat Metheny Group'un ge-
lecegi konnsunda ne gibi proje-
ler var?
— Grubun bir geçiş sürecine
girdiğini söyleyebilirim. Kritik
bir andayız. Belki çok farklı bir
müzik anlayışına yönelecegiz,
bunun ne olduğunu şu anda
söyleyemiyorum, çünkü hâlâ
düşünme aşamasındayız. Ama
grubun elemanlannı koruyarak
farklı bir şey çalma yanlısıyım.
Adam değiştirerek farklı yöne
gitmek çok kolay olurdu, ama
onu istemiyorum. Istiyorum ki
müzik bize biraz meydan oku-
sun. Biz de biraz şaşır'alım.
Ustel
öldü
FESTİVALDE BUGUN
Sarband Toplulugu (Atatürk Kultur Merkezi Büyük Salon,
18.30)
tngihz Oda Orkestrası/H. Griffiths/A. Sanca (Aya Irini,
18.30)
Pat Metbeny Toplulugu (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30)
IV. Murat Îstanbul Devlet Operası (Topkapı Sarayı, 21.30)
Hagacantare Filarmoni Korosu (St. Antuan Kilisesi, 16.00)
FESTİVALDE YARIN
tngiliz Oda Orkestrası/H. Griffiths/F. Lloyd/N. Black
(Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon, 21.30)
Melos Dörtlüsü (Aya trini, 18.30)
Manbattan Transfer (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30)
Îstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu / N. Athg / M.
Utandı (Süleymaniye Kültür Merkezi, 21.30)
• ANKARA
Bürosu) — TRT'de
yapuncı-yönetmen olarak
görev yapan Neslihan
Gence Üstel, uzun süredir
tedavi gördüğü Türkiye
Organ Nakli Yanık Tedavi
Vakfı Hastanesi'nde dün
sabaha karşı öldü. Neslihan
Gence Üstel, 1948 yılında
Diyarbakır'da doğdu.
Atatürk Üniversitesi Filoloji
Bölümü'nü bitirdikten
sonra 1971'de TRT Çocuk
Programlan Müdürlüğü'nde
göreve başladı. Eğitün
Kültür Müdurlüp
bünyesinde de yapımcı,
yönetmen, sunucu olarak
çalıştı. Sanata yönelik
programlanyla dikkat çeken
Ustel, televizyon için 'Sanat
Çevresi,' 'Sanat Dünyası',
'Yaşasın Sanat' gibi sevilen
programlara imzasını atü.
BBC'de kazandığı bursla
kendi alanında 1 yıllık
eğitim de gören Ustel,
eyliydi. Neslihan Gence
Üstel'in cenazesi, yann
Maltepe Camisi'nde
kllinacak öğle namazindan
sonra Cebeci Asri
Mezarhgı'nda toprağa
verilecek.
Şenbay
öldü
• tSTANBUL (ANKA) —
Tiyatro sanatçısı ve
diksiyon öğretmeni Nüzhet
Şenbay öldü. 1910 yılında
doğan Şenbay, uzun bir
süredir Amerikan
Hastanesi'nde tedavi
görüyordu. Cenazesi
pazartesi günü toprağa
verilecek olan Şenbay için
Devlet Tiyatrolan Taksim
Sahnesi'nde bir tören
düzenlenecek. Nüzhet
Şenbay 1941 yıhnda Ankara
Konservatuvan Yüksek
Tiyatro Bölümü'nden
mezun oldu. Burada Prof.
Carl Elbert ile birlikte
çalışan Şenbay, Fransa'da
Paris Konservatuvarı'nda
da bir süre görev yaptı.
Sahne çalışmaları ve
diksiyon öğretmenliğini
birlikte sürdüren Şenbay,
Hacettepe Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
Radyo-Televizyon
BölümU'nde de spikerlik
kurslan verdi.
'Darüşşafakalı
ressamlar'
• Kültür Servisi — Türk
resminin öncülerinden
'Darüşşafakalı Ressamlar'
resim sergisi, 5 temmuza
dek Beşiktaş Sandoz Sanat
Galerisi'nde görülebilir.
Sergide suluboya ve
yağlıboya olarak calışılan
kırk altı adeı tablo yer
alıyor. Sergide yer alan
100-150 yıllık eserler,
Darüşşafakalı ressamların
öğrencilik yıllannda
yaptıklan resimler ve bir
kaçının ressamı bilinmiyor.
BUGÜN
• Yenikapı'da sirk
Fransız sirk toplulugu Le
Ciq en Kit'in gösterisi saat
17.30'dan itibaren
Yenikapı'daki Hürriyet
Gösteri Merkezi'nde.
• Erkin Koray konseri
Erkin Koray saat 17.00'de
Belgrad Ormanları Neşet
Suyu'nda bir konser
verecek.
• Sanyer'de imza günü
Şükran Kurdakul, aydın
Boysan, Ayla Kutlu ve
Atüla Birkiye saat
17.30-20.00 arası TYS'nin
Sanyer Meydam'ndaki
standında kitaplannı
imzalıyor.
AVUSTURYA'DA
ALMANCA
YAZ PROGRAMI
TYROL ENSTÎTÜSÜ
INNSBRUCK
OKUL KONAKLAMASI
YAŞ SINIRI: 12-17
19 GÜN 3.200 DM
28 GÜN 4.100 DM
40 GÜN 5.300 DM
FİYATA DAHİL OLANLAR
• Tam pansiyon okul
konaklaması
Haftada 18 saat eğitim
Tam gün ve yanm gün
gezileri
Sosyal sportif faaliyetler
Vize ücretlcri
Havaalanı transferleri
Gidiş-Dönüş uçak bileti
GB Lisan Okullan Acented
FEFA A.Ş.
Husrevgerede Cad. 142/3
80200 Teşvikiyc/İSTANBUL
FAX: 160 37 10
TEL: 136 18 68 - 136 13 80
Şantiyemizde çalışacak
deneyimli
Elektrik Mühendlsi
aranıyoT.
Ingilizce Tercih
Nedenidir.
Tcl.: 151 00 06