Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Bergama Sahıbı Cumhuriyet Malbaacılık ve Gazeıecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadl 0 Gcnel Yayın Mudmu Hasan Ctmal, MUessese Müdilrü EmilK Uj»klıgil, Yazı lşlen Mudüru Okay Gonensin, 0 Haber Merkezı Muduru Yalçın Bayer, Sayfa Düzenı YOnetmenı Ali Acar 0 Temsılcıler ANKARA Ahmet T»n, İZMİR Hikmel Çttinkaya, ADANA Çetın Yıjjenojlu K Polılıka lelal B.(Unmı. Du Habtıta V rgo« IMcı, Ekonomı Onıta Tarhın, dStndıka Şuknn Krttncl. Kulfur Celal Uıler, Istanbul Haberlen Kenıal Kuçuk, Egıtım Ge«cay Şaylan. Yun Habcrlerı Necdet Dotan. Spcr Danısmanı Abd'ılkadir Yucelman. Dl!l Yazılar Kerem (ahjkln, Arajlırma Sahin Alpay, Duellme AMulUll YUKI 0 Koordınalöı Ahmrl Konılsan 0 Malı lîler Lrol Irkut 0 Muhascbe BuUnl VeMr 0 Buıy: Planlama Sevgi Ojmanbejcotlu 0 Reklam A>K Tonın 0 tk Yayınlar Hıilya Ak>ol 0 Idarc Huse>ın Gurer 0 Işletme Öndcr ÇcHk 0 Bılgı Işlcm Nail l u l 0 Personel Sevgl Bosl«ncıo(lu Yayın Kurulu Başkan Madlr Nadi Okuy Akbai, Yalçın Bayer, Hasan Ceual, HlkroeC Çellnkaya, Okay Gonensin. Ugur Mumcu. llnan A1I Slrmen, Ahmcl Tan Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecıbk T A Ş Türkocağı Cad 39/41 Cagalpga 34334 Isl PK 246 Uıanbul Tcl 512 0 ! 0 ! (20 hat), Telex 22246, Fax (I) 526 60 72. 0 Bumlar Ankan Zıya Gökalp Blv InkılapS No 19/4, Tel 133 II 4147, Telej 42344, Fax (4)133 05 65 0 lımlr H Zıya Blv 1352 S 2/3, Tel 13 12 30, Tekx 52359, fm (51) 19 53 « 0 M « M tnitau C»d 119 S No I KM 1. Tel 19 37 52 (4 hat), Tela 62155, Fax (71) 19 2 ! 78 TAKVtM: 14 MAYIS 1991 tmsak: 3.55 Güneş: 5.41 öğle: 13.05 tkindi: 17.00 Akşam: 20.20 Yatsı: 21.58 "Troya için girişim9 gecikti tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, Troya Hazinesi'nin Türkiye'ye verilmesi konusunda bir girişimde bulunulmamış olmasmın şaşırtıcı olduğunu belirterek "Vakit geçirmeden diplomatik ve resmi girişimler başlatılmalı, bu girişinıler Zeus Sunağı kampanyası gibi bir kampanyayla desteklenmelidir" dedi. 1873 yıhnda Türkiye'den Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından Berlin'e kaçırılan Troya Hazinesi, 2. Dünya Savaşı sonunda 6 milyona yakın eserle birlikte Sovyetler Birliği'ne götürülmuştü. Doğu Almanya'nın kurulmasıyla Almanya'ya teslim edilen eserler arasında bulunmayan Troya Hazinesi'nin Moskova'da saklandığı geçen günlerde ortaya çıktı. HazineninTürkiye'yeverilmesi istekleri sürerken Almanya'ya geri verileceğinin açıklanması uzüntiı yarattı. Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, Zeus Sunağı'nın geri alınması için yürüttükleri kampanyayı anımsatarak Bergama halkının Troya Hazinesi'nin bir başka ulkeye verilmesine seyirci kalınmamasını istediğini söyledi. Taşkın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Butun uyarılara karşı Dışişleri ve Kültiir bakanlıklarımızın Troya Hazinesi'nin gerçek sahibi olan Türkiye'ye verilmesi konusunda girişimde bulunmamış olması son derece şaşırlıcıdır. Troya Hazinesi'nin geriye alınması tarih ve kültiir mrsızlığının önünün alınması ve yapüan tüm haksızhkların giderilmesi konusunda kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Türkiye bu fırsatı kaçırmakla, yalnızca Troya Hazinesi üzerinde hak iddia etme şansını yitirmiş olmayacak, aynı zamanda tarihi eserlcrimi/i geri ulmak konusunda başlatmış olduğumuz kararlı tutumumuz hakkında kuşkuların oluşmasına neden olaıaklır." Beyazperdede kara sinema Yanşmalı bölümde hoş bir sürpriz Fransa'dandı. 'Soğuk Ay' filminde ömürleri serserilik, içki ve kaçışla geçen, uyuşukluktan gece ay çıkınca kurtulan iki arkadaş.morgdan henüz ölmemiş bir genç kızı kaçınyorlar ve macerabaşlıyor. Sinema her zaman yeni sözler, yeni arayışlarla gelişir.Buyıl Cannes'da gözde olan bir alan siyah ırkın sineması. ATİLLÂ PORSAY CANNES 44. Cannes Şenh'ği, bitmeyen bahar yağmurlarıyla birlikte içimizi de ferahlatan bir serinlikle başlıyor. Türkiye'de sinemanın, daha genelde sanatın ve daha da genelde basınıyla, televizyonculuğuyla tüm kitle iletişiminin içinde bulunduğu ortamın kısırlığı ve dar göruşlülüğü, böyle bir sanat ortamında daha iyi beliriyor. Sinema ölür mü, biter mi? Sanat işlevini yitirmiş olabilir mi? İnsanlar gerçek, has sanat yapıtma artık gereksinmesi olmayan, belli merkezlerden yönetiİen belli bir haber, bilgi ve kültür tüketiminin sınırlı arzıyla yetinecek, daha baska talepleri olmayan homojen, ufuksuz, hayal güçleri körlenmiş sürülere dönüşebilir mi? Kuşkusuz ki hayır. Çünku sanatın ve sinemanın henüz el atmadığı öyle konular, insanoğlunun içinde gizli öyle derinlikler, çağımızın tum kıtaları, ulkeleri ve halkları için önem taşıyan, açık bir bildiriye ya da daha iyisi bir sanatsal uretime dönüştürülmesi gereken öyle sorunlar ve sorunsallar var ki!.. Öyleyse, elbette ve bir kez daha yaşasın sanat, yaşasın sinema!.. Çünkü sinemanın yenılenmesi hep sürüyor. Yeni adlar, yeni yönelişler, yeni eğilimler... Yeni sözler, yeni bildirıler, yeni dünyalar. Bu yıl Cannes'da gözde olan bir alan, siyah ırkın sineması... Yüzyılların getirdiği somut koşullarla şartlanmış ve bunla 44. Cannes Uluslararası Film Festivali'nde 'siyah ırk'ın sorunlarını anlatanfılmler gözde 19 Mayıs bayrağı • HAVZA (AA) 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nda Cumhurbaşkanı Turgut özal'a teslim edilecek olan üzerinde "Gençlikten Atatürk'e Sevgilerle" yazıh "sevgi bayrağı" Amasyalı atletlere teslim edildi. Bir gece Havza ilçesinde bekletilen "sevgi bayrağı" dün sabah Samsun Amasya il sınınnda Samsun Valisi Erdoğan Cebeci tarafından Amasya Valisi Sıtkı Arslan'a teslim edildi. Amasya'da bir gece bekletilecek olan bayrak, daha sonra Tokatlı atletlere teslim edilecek. "Sevgi bayrağı" 19 Mayıs günü Ankaralı atletler tarafından Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a verilecek. 300 bin liraya protez tırnak • İSTANBUL (UBA) Avrupa ve Amerika'da yeni geliştirilen protez tırnaklar Türkiye'de 300 bin liraya satüıyor. Tırnakları ithal eden Bio Sağlık Merkezinden verilen bilgiye göre sade ve aksesuarlı olarak takılan protez tırnaklar 6 ay dayanabiliyor. Aksesuar olarak pırlanta ve zümrüt gibi değerli taşlara benzeyen süslemelerin kullanıldığı protez tırnaklara ismin baş harfi de yazılabiliyor. "' a ; ^ »' ( '•• ! 'Hemşirelik \asası' < Fransa'yı temsil eden 'Soğuk Ay' filmiekibi galadan önce.Soldan sağa Patrick Bouchitey, Consuelo de Haviland, Jean Francois Stevenin ve prodüktör Luc Besson ra eklenen sayısız önyargıyla, zekâlanndan, üretme yeteneklerinden hep kuşku duyulmuş siyahlar, sinemaya da öyle bir giriyorlar ki!.. Bu yıl Cannes'da göreceğimiz ABD, İngıltere ve Afrika ulkelerinden 'kara sinema' örneklerinin ilki lngiltere'den geldi. Eleştirmenler haftası bölümunu açan Isaac Jülien'in 'Young Soul Rebris' adlı filmi, 1977'lerin Londrası'nda bir "funk miızik' istasyonu işleten iki zenci arkadaşın öykusunu anlatıyor. tngiltere Kraliçesi'nin 25. taht yılını kutlama törenleri fonu önünde, yoksul bir Londra semtinde yaşayan, tek amaçları 'yırtmak' olan biri eşcinsel eğilimli iki arkadaşın çevreyle, poHsle, sistemle olan çatışmaları, bizlere yer yer Spike Lee'nin ödün vermeyen sinemasını anımsatan, her anlamda 'renkli' oldukça otantik duyarhklarla örulu bir filme yol açmış. Elbette ki Afnka kıtasından gelecek kara filmlerin sorunları, tutkuları, mesajları tumuyle farklı olacak. Ama eğer sinema bugüne dek tam bir kapıtalıst ve de 'beyaz' sanat olarak geliştiyse, artık bundan böyle bir İcara sinemadan da söz edilebileceği kesin... Cannes 1991, bu sinemanın Ama onun yeni ölmüş, bededünya sahnesine görkemli bir giriş yaptığı fırsatlardan biri ni henüz soğumamış çok genç ve guzel bir kız olduğunu görüolarak anılacak sanıyorum. Yarışmah bölümde ise ilk yorlar. Gerisi? Gerisini ne siz sürprizler başladı. Oyuncu ola sorun, ne de ben söyleyeyim... rak bilinen, bizim de 'En İyi Yü Ama sinemada 'Nekrofili: rüme Biçimi' adlı film ve Öliiyle ilişkide bulunmak' de'Pardayyanlar' adlı TV dizisin nen olayın anlatılabileceğini, den anım&adığımız Patrick Bo hem de iğrenç olmayan, insanucbitey'in ilk yönetmenlik dene cıl yanı ortaya çıkan, yumuşak mesi 'Soğuk AyLune Froide', ve en azmdan bakılabilir biçimbizlere ömürleri yollarda serse de anlatılabileceğini düşünmek rilik, içki ve kaçışla geçen, gün bile istemeyen bizlere bir ders duz içine duştukleri uyuşukluk venyor, genç oyuncuyönetmen tan geceleri 'ay çıkınca' kurtu Bouchitey... Sinemasının kuşkusuz henüz arayışları, abartlan iki arkadaşı tanıtıyor. Bu çılgınhklann birinde maları var. Ama yürekliliği, içmorgdan bir ölü kaçırıyor iki tenliği ve mutsuz, yalnız, toplumdışı insanlann hüznünü ahbap çavuşlar... vermedeki başansı tartışılamaz. Ve işte yine sinemada imkânsızı deneme çabalarının saygın bir ürünü... Avusturyah büyük kadın yazar Ingeborg Bachmann'm bize de Ahm«t Cemal'in Türkçesiyle çevrilmiş olan unlu romanı 'Malina'nın sinemalaştırılması... Almanya adına yarışan ve ilginç yönetmen Werner Schroeter'in 5 yıllık bir ayrılıktan sonra sinemaya dönüştinti haberleyen film. Perdeye gelen şaşırtıcı, yabancılaştırıcı, gerçeküstücü film, görsel şoklarla dolu garip ve uzak bir dunyayı getiriyor onümuze... Tıp l)zıııaıılık Smavı 16. yüzyıldan kalma îznik çinüerine ilgi gidenek artıyor, Osmanlı çmileri çağdaş bir tmoday oldu sonuçları bugtin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ın, "sağlık ocaklarında çalışanlara ek puan verilmesi" amacıyla açıklanmasını geciktirdiği ve bakanhk ile ÖSYM arasında tartışmalara neden olan Tıpta Uzmanlık Smavı (TUS) sonuçlan bugün açıklanacak. Doktorların gecikmeye büyük tepki göstermesi uzerine dun kararından vazgeçen Şıvgın, sonuçların hemen açıklanmasını istedi. Şıvgın'ın talimatı üzerine bakanhktan ÖSYM'ye gönderilen yazıda, "Ek puan uygulamasının, adaylara sınav öncesinde duyurulmamış olmasmın hukuki yönden bazı sakıncalar doğıırabileceği" belirtilerek sınav sonuçlannın eski haliyle açıklanması istendi. Iznik çînisinin 'fırlayarf borsası Londra'da düzenlenen son müzayedede bir çini tabak 39 bin sterline, mavi çini set 38 bin sterline satıldı. Araştırmalar 16. yüzyılda bile İznik çinilerinin"ihraç ürünü" olduğunu gösteriyor. ASLI KAYABAL MUzayede salonlarında tznik çinileri sıkça boy gösteriyor. "Tırmanan" fiyatlara satılan 16. yüzyıl İznik çinilerine yönelik yoğun ilgi bir tür "moda" olarak algılanıyor. Sotheby's'in bir süre önce Londra'da düzenlediği "Osmanlı İslam Eserleri Müzayedesi"nde 1560 tarihli İznik panel 55 milyon sterline (385 milyon TL), 1585 tarihli İznik tabağı 39 bin sterline (273 milyon TL), 10 adet altıgen şeklinde mavi çini set de 38.100 sterline (267 milyon TL) alıcılarına ulaşmıştı. 385 milyon TL'lik tznik panelin benzerlerinin Istanbul'da Topkapı Sarayı Sünnet Odası girişinde, Tahtakale*deki Hasırcılar Çarşısı'nda, Mimar Sinan'a yaptırılan Rüstem Paşa Camii'nde ve Süleymaniye'deki Hürrem Sultan Türbesi'nde bulunduğu belirtiliyor. 1Ü Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Ara Altun, 16. yüzyılda Iznik'teki çini atölyelerinde merkezi bir üretimin varlığından söz ediyor. Altun, "Farklı bölgelerde benzer desenlerde çiniler olabilir. 16. yüzyılda çini ihracatı söz konusu" diyor. Prof. Altun'un da görev aldığı, Prof. Dr. Oktay Aslanapa başkanhğında yürütülen "tznikÇini Fırınlan" kazısında, sur dışında kalan kesimde "sipariş fınnlan" ortaya çıkanlmış. Altun, kazı buluntuları içinde duvar çinilerinin azlığına dikkat çekerek "Bu çiniler sipariş üzerine üretilen mallar. 16. yUzyıl İznik çinileri ise genellikle 'ihraç ürün' özelligi taşıyor. Duvar çinileri o çağın modası. Bu modayı besleyen de 'nitelikli üretim'. Günümüz müzayedelerinde İznik çinilerine ilgi de bir tür moda" diyor. Altun çeşitli yollarla kaçırılan çinilerin her zaman günDUVAR ÇlNtLERt tznik çinilerinin rağbet görüşu birçok bölgede bulundukları duvarlardan demde olan bir sorun olduğunu sökülüp yurtdışına kaçırılmaları ve satılmalarına da yol açtı. Türkiye'deki İznik çinileri de artık belirtiyor. sınırlı sayıda. Bu örnek de Topkapı Sarayı'nda siinnet salonu girişinde. (Fotoğraf: İbrahim Günel) tÜ Atatürk tlkeleri ve tnkılap Tarihi Enstitusu'nde görevlı, sanat tarihçisi Prof. Dr. Oktay Aslanapa, İznik çinilerine olan "yoğun ilgi"nin ardında, son yıllarda yurtdışında düzenlenen "Muhteşem Süleyman Sergisi"', "Avrupa Konseyi Sergisi" gibi "dev" sergileri goruyor. Eski yıllarda çininin yeterince tanınmadığından söz eden Aslanapa'ya göre zaman içinde artan ilgi, fiyatların yukselmesine doğrudan etkimiş. 3040 yıl once ozel koleksiyonlar ya da pazarlar aracılığı ile pek çok İznik çinisinin yurtdışının yolunu tuttuğunu, birçoğunun da yerlerinden sökulerek göturüldüğünü, böylece uluslararası pazarlara giren 16. yüzyıl İznik urunune benzer çinilerin pek çok bölgede kullanıldığını aktarıyor Aslanapa. Portakal Sanatevi yoneticisi, antikacı Raffi Portakal'a göre 16. yüzyıl urunu İznik çinileri teknikestetik açıdan bir olay. Portakal, "Türkiye hep Batı'yı izledi. Eserler sınırlı sayıda" diyor. Düzenlediği muzayedelere çok yuksek fiyatlara gideceği ve bazı iştahları kabartacağı gerekçesi ile duvar çinilerini katmıyor. Sadberk Hanım Müzesi kurucularından, koleksiyoncu Sevgi Gönül, tznik çinilerine biçilen yüksek fiyatları alıcının bu mallara olan merakıyla bağdaştırıyor. Gönul şöyle konuşuyor: "Arz ve talep olayı bu faktörde etken. Aynca Türklerden ciddi koleksiyoner olup da bunları toplayan çok azdır. Her çıkan İznik çinisi koleksiyon parçası değüdir." Sevgi Gönül, "Son yıllarda yurtdışına giden İznik çinisi benim bildiğim iiç adettir. Bir tanesi 8 adetlik yazıh, yuvarlak dilimli Allah, Mubammed ve hmlifelerin adlarını taşıyan panolardır. Diğerleri özel koleksiyonlardan sadlmıştır" diyor. 19. yüzyılda Islam eserleri koleksiyonu yapmanın moda olduğunu belirten Gönül, "Osmanlı Imparatorluğu çok büyüktü. İznik eserleri Osmanlı topraklanna yayılmıştı. Suriye, Beyrut, Mısır ve Yunanistan'da bu eserler bulunuyor. Şimdi büyük fiyatlara satıldığını gorenler sandıklanndan çıkanp satmaktadır bunları" diyor. • İstanbul Haber Servisi Hemşirelik Haftası dolayısıyla düzenlenen bir panelde, hemşirelerin sorunlarının çözümü için 1954'te çıkarılan yasanın güncelleştirilmesi istendi. IÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Oditoryumu'nda, 1218 mayıs tarihleri arasında kutlanacak olan "Hemşirelik Haftası" nedeniyle düzenlenen toplantının açılış konuşmasını "Hemşirelik Hizmetleri Müdürü" Aytolon Yıldınm yaptı. 1Ü Rektör Vekili Prof. Ahmet Sevim Büyükdevrim, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Hurol tnsal, "** Florence Nightingale Hemşirelik Yüksek Okulu Müdürü Prof. Perihan Velioğlu'nun birer konuşma yaptığı toplantıdan sonra bir panel düzenlendi. Gazetemiz yazarı Mustafa Ekmekçi konuşmasında hemşirelerin çeşitli yollarla kamuoyu oluşturarak sorunlarını duyurması ve haklarını almak için mücadele etmeleri gerektiğini söyledi. Hedef 61 üniversite' • DİYARBAKIR (AA) Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, "Birkaç yıl içerisinde üniversite sayısı 61'i bulacaktır" dedi. Prof. Dr. Dogramacı, Dicle Üniversitesi'nce düzenlenen 1. Uluslararası Biyofizik Kongresi'ne katıldı. "YÖK'un kurulmasından sonra üniversiteler de belirli bir duzeye getirildi. Şu anda 29 üniversite var. Bu sayı birkaç yıl içerisinde 61'i bulacaktır" dedi. u Bakanhğın ÖSYM'ye gönderdiği yazıda ek puan uygulaması için valiliklerden gelecek bilgilerin bakanlığa ulaşmasında gecikme olabileceği ve bunun adaylar arasında tedirginlik yaratabileceği kaydedildi. Yazıda, ÖSYM'ye, sınav sonuçlannı eski haliyle açıklanabileceği bildirilerek ek puan uygulamasının bundan sonraki sınavlarda gerçekleştirilmesi için gerekli önlemlerin alınması istendi. Şıvgın'ın "ek puan" konusundaki kararından bu yöndeki çahşmaları sürdüren Müsteşar Ferhan Özmen'i haberdar etmemesi, Bakanhk ile ÖSYM arasında bir kargaşanın yaşanmasına neden oldu. TUS sonuçlannın açıklanmasındaki gecikme nedeniyle dün bir grup doktor saat 17.30'da Sağhk Bakanhğı önünde toplandı. Olay yerine gelen polisler sınav sonuçlannın ne zaman açıklanacağını soran doktorlara 'yarın (bugün) açıklanacak' yanıtını vererek dağılmalarım istediler. Aralarında doktor ailelerin de bulunduğu birkaç dakika için de dağıldı. Türk Tabipleri Birliği Ankara Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada, tıpta uzmanlık sınavı (TUS) sonuçları ile ilgili olarak Sağlık Bakanhğı suçlanarak "Bakanhğın amacı, TUS'un sağlıklı işlemediği bahane edilerek bundan vazgeçilmesi ve kendi acacağı sınav ile kendi politik kadrolarının bakanlığa doldurulmasıdır" denildi. Briç kupası • [e'nin • Haber Merkezi Parliament'in Türkiye Briç Federasyonu ve ODTÜ işbirliğiyle düzenlediği "Üniversitelerarası 4'lü Takım Briç Şampiyonası"nı Ege Üniversitesi takımı kazandı. Hafta sonunda Orta Doğu Teknik Üniversitesi kampusunda yapılan şampiyonada ikinciliği Gazi Üniversitesi, üçüncülüğü Boğaziçi Üniversitesi, dördüncülüğü ise Çukurova Üniversitesi kazandı. 4 Son BaskıV ılar dilekçe verdi • İSTANBUL (AA) Kapatılan "Son Baskı" gazetesi çalışanları, işverende bulunan evraklarını, maaş ve tazminatlarını almak için bir dilekçeyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı tstanbul Bölge Müdürlüğü'ne başvurdular. Gazeteciler Cemiyeti'nde toplanan gazeteciler, "Çalıştığımız surede ucretlerimizi alamadığımız gibi yasal haklarımız da odenmedi. tşe girerken verdiğimiz bütün evraklara el konuldu. Gerekenin yapılmasını arzederiz" şeklindekı dilekçeyi ımzaladılar.