Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/Î6 HABERLERİN DEVAMI 12 MAYIS 1991 Uzlaşma.. Ha desinler Kel Ali'nin bağı var baratı çok yarhan çahşıyormuş ve benim ANAP'a gireceğimi kesinlikle saptamış ve hem de yayınlamış. Sabahleyin gazeteyi ahnca beynimden vurulmuşa döndüm. Ve bu uydurma haber benim bütün yaşarrumda gördüğüm en büyük hakarettir. Ben tam elli yıldır sosyalistim. Düşüncemin nkmusunu korumak için şu demokratik ülkemde, işkencelerden işkence, hapislerden hapis, zulümlerden zulüm, yoksulİuklardan yoksulluk beğen, başıma gelmeyen kalmadı. Ben bütün bunları düşüncemin selameti uğruna gık demeden çektim. Sonuna kadar da çekmeye razıyım. Hürriyet'e gönderdiğim açıklamada, ben sosyalist düşüncemi elli yıldır yaşamla karşılaştırdım, yaşamla ölçtüm, düşUncelerim doğru çıktı. Bundan sonra, 67 yaşındayım, inandıklanma daha çok inanıyorum. Insanhğın en büyük yapıtı, bütün tarih boyunca geliştirdiği en büyük yapıtı sosyalizmin uygulanması olacaktır. Niçin bir küçücük, niçin böyle uyduruk bir haberin üstünde bu kadar duruyorum. Türkiye'de benim milyonları aşan okuyucularım var. Onlara karşı düşünce namusu sorumluluğum var. Istiyorum ki, onların yüreğinde lekesiz, pırıl pınl kalayım. Okuyucularıma ve halkımıza çok şey borçluyum. İstiyorum ki, küçük bir süre için de olsa, bana karşı onların ytirekleri kararmasın. Bir anhic bile umutları incinmesin. Bir de başka bir şey var. Ülkemizde, dünyada, Sovyetler Birliği'nin ayağının sürçmesinden dolayı çok dönmeler oldu. Çağımız biraz da bu dönekler yüzünden bir utanç çağı oldu. Birçok insan Hürriyet'in bu yalamna, bu utanç verici davranışlardan dolayı inandı. Bana gelince, Sovyetler Birliği'nin ayağının sürçmesi bana çok dokunmadı. Bizim düşüncemiz her zaman belliydi. Sosyalist tavrımızı parti olarak, Türkiye îşçi Partisi, kişi olarak koymuş, savaşımımızı kendi çizgimizde sürdürmüştük. Benim tavrımın somut deliline gelince 1971'de Abdi tpekçi'nin benimle yaptığı. bir gazete sayfasını geçen söy•leşisi, yazdığım 33 kitap ve bütün yaşamımdır. Ülkemizde birçok döneğe alışıldığı için, benim dönebileceğimi de insanlar akıllarına getirebilirler. Onun için ne pahasına olursa olsun buna izin vermfcyeceğim. Gerekirse her şeye başvurarak Hürriyet'in bu haberinin yalanhğım en uçtaki okuyucuma kadar duyuricağıni. Bîlîyorum, bataklıktan geçen çamura bulaşır. Ben o çamuru yıkamanın yolunu ne pahasına olursa olsun bulacağım. Basmımızda, yani bir kısım basında, bütün basını suçlamak doğru olmaz, haberin, gazeteyi gazete yapan öğelerin artık pek değeri kalmadı. Yazı mı boşver. Haber mi, at, tutturursan tutturursun, doğru olmasa da olur, ne çıkar. Röportaj mı, onu da kim okuyacak. Fotoğraf mı, en iyisi cıplak kadın resmi. Üstelik de üstsüz olacak. İftira mı, daniskası. Yatak odaları mı, ne duruyoruz, girelim... tstediğiniz kadar sayalım. Bu biraz da bir çürüme değil mi? Düşünün ki, 57 milyonluk bir ülkenin en ciddi gazetelerinde, hem de büyük gazetelerinde bir kültür, bir sanat sayfası yok. Neymiş, halk böyle gazeteleri almıyormuş. Ciddi gazeteleri halk hiç tutmuyormuş. Bir sürü de ciddi gazete deneyi yapılmış. Eğitinı durumumuz buna izin vermiyormuş. Bu halkı kim bu hale getirdi? Niçin bu soruyu hiç kendi kendimize sormuyoruz? Bu halka, biraz daha çağla başabaş gitsin, diye ne yaptık. Bas boyalı resmi, çevir gazeteyi deli kızın donuna... Uydur haberleri. Başkaca da dişe dokunur hiçbir şey verme. Gazete, okuyucusunu kendi yetiştirir. Politikayı bile bir dedikodu arenasına çevir. Gece gündüz aynı kişilerin aynı tür sözlerini, dedikodulannı yaz ha yaz. Milleti canından bıktır. Gazetecilik adına hiçbir yenilik getirme. Gazeteciliğin de bir yaratıcılık olduğunu aklından bile geçirme. Sonra gazete yerine piyango ver halka... Piyangona da cıncık boncuk koy. Otomobil, lüks katlar, pırpır uçakları, kahve paketçikleri, bilezikler (Baştarafı 1. Sayfada) forumun amacı şöyle belirlenmiş: (Baştarafı 1. Sayfada) perişanlığının bir tek sebebi olaTürkiye, 2000'li yıllara 200 yıldır süregelen maz. Bunun birçok sebebi varbugün artık azınlıkta kalmaya, kıytırıklaşmare'fim tartışmalannı geride bırakmış olarak gir dır. Türkiye'de her şey, beş aşaya yüz tuttular. Buna karşılık, Türkiye'nin geleceğinin or melidir. Bunun da başta gelen gereklerinden ğı beş yukan, eleştiriliyor. Okutak bir demokrasi platformunda uzlaşmak biri, üzerinde hemen herkesin birleşeceği öz yucudan başka, o da sessiz bir okuyucudan başka, o da davragürlükçü, demokratik yeni bir anayasa yaptan geçtiğine inananların sayısı çoğalıyor. Bu çerçevede son zamanlarda meydana makîır. Her gün biraz daha yoğunlaşarak sü mşlanyla, basını kimse eleştirmiyor. Basın da kendisini eleşgelen olumlu gelişmelerden söz edilebilir. ren bu yoldaki arayışların bir düş kınklığıyla tirmiyor. Bizde basından gereson bulmaması, iyi bir hazırlığa bağlıdır. Bu Bazılan şöyle: (1) TÜSES'in girişimiyle 'Toplumda Diya hazırlıkta da sivil toplum kesimleri ve örgüt ğinden fazla korkuluyor. Basın da kendisinden korkuyor. O da log Forumu' adını taşıyan bir eylem grubu lerinin girişimi ete almaları, resmi süreçler başlamadan ve başladıktan sonra da o sü kendi kendini eleştiremiyor. . oluşturuidu. TÜSİAD başkanından komünistŞimdi, herkes basından korlere, sosyal demokratlardan liberal ve mu reçlerin yanı sıra, olgun bir düşünsel temeli kuyor da yalnız hen miyim âleoluşturmaya çalışmaları çok yararlı olacaktır. hafazakârlar ile farklı siyasal çizgtdeki aydınmin yiğidi, yüreklisi, yok yok, (3) İlk toplantısını hafta içinde İstanbul'da lara kadar dünyaya değişik bakan kişilerin yer aldığı düzenleme kurulu şu noktalarda yapan Demokratik Katılımcılar Girişimi, 'Sivil bu yazımda ben de basını eleştirmiyorum, bazı uygunsuzlukDemokratikleşme Programı' adını taşıyan bir görüş birliği sağlamış: lara şöyle bir dokunup geçiyoTürkiye'de farklı görüş ve değerleri benim öneriyi tartışmaya açtı. Siyasal ve toplumsal rum. Benim ne haddime basını semiş insanlar, birlikte yaşamak ve birbirle yaşamın yeniden yapılanması, devletin eseleştirmek. Hem o kadar da barine 'katlanmak' zorundadırlar. Bu nedenle, kimiş örgütünün yenilenmesi ve yeni bir desına çatacak kadar yürekli bir toplumun tüm kesimlerine önyargısız ve de mokratik düzenin kurulması için yepyeni kişi değilim. rinliğine bir düşünce alışverişi ve tartışma ola bir anayasa yapılması isteniyor. Yukarıda aylardır bu yazıyı nağı sağlamak yararlı olacaktır. Bu çabalaBaşta SHP ve DYP olmak üzere öteki si yazmayı düşünüyordum, derm temel amacı, çoğulcu demokrasinin kök yasal partilerin yeni bir anayasaya ilişkin çadim. Hürriyet'in başırha açtığı leştirllmesi ve sivil toplumun güçlendirilmesi lışmaları da gözönünde tutulduğu zaman, iş olmasa, gene de, belki birkaç dir. yaşanmakta olan tüm olumsuz.luklar%karşın, ay daha bu yazıyı savsaklardım. (2) Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi altı yakın geleceğe iyimser bakıyoruz. Gelelim benimle Hürriyet gagün süreçek bir Anayasa Forumu düzenleÇünkü demokrasi için uzlaşma gereği topzetesinin haber macerasına. di. Yarın İstanbul'da çok değişik kesimler lumda ağır basmaya başladı. Hürriyet'in 7 Mayıs 1991 den temsilcilerin katılımıyla başlayacak olan günlü sayısının birinci sayfasında Uç sütun üstüne, sanat ve siyaset dünyasını karıştıran söylenti, Yaşar Kemal'e ANAP (Baştarafı 1. Sayfada) rüntü yanlış, ama bu böyle gö mümkün değil. Çünkü, güçlü çengeli, Bu başhğı okuyunca gerçek25'e indirebileceğini" kaydettı. züküyor. Böyle olunca, bu algı bir adam boşaltmış o makamı. ANAP büyük kongresi için ye lamada ben ihtilafa düştüm ve Tek kişiyle boşaltamıyorsunuz. ten büyük şaşkınlığa uğradım. ni bir program hazırlayan Pak aynldım. Doğru olan da, o res Ben Turgut Bey'e 'Cumhurbaş Bu ne biçim çengel ola ki.,. Yademirîi, ANAP'taki gelişmeler min değiştirilmesidir. Davranış kanı olursanız partide sıkıntı ve zıyı okudum ki, neler de neler! konusunda Cumhuriyet'in so lannızla ve tutumunuzla, öyle dalgalanma uzun müddet de Hasta yatağımda, hastaneye bebir resim veriyorsunuz ki, cum vam edecek' demiştim. Haklı ni yoklamaya, geçmiş olsuna rularını şöyle yanıtladı: gelen Sayın Semra Özal, bana hurbaşkanı hükümeti idare edi çıktım. " ANAP'ta aksayan nok yor. Bence devlet idaresinde tec ANAP genel başkan aday ANAP'a girme önerinde bulunta nedir? ANAP neden yüzde jübesi olmamış, yetişme tarzıy larının bir bölümii cumhurbaş muş, ben de... 17 mayısta da 1315'lere düştü? la serbest çalışmış bir sayın baş kamndan onay bekliyor, bir bö ben ANAP'a törenle girecekmişim. ANAP Teşkilat Başkan PAKDEMİRLİ. ANAP, bakan tekleme gösteriyor. Dev lüntü kongreye müdahale etme Yardımcısı Vuralhan da benim net bir resim vermiyor. Çizgisin let idaresinde çakşmış olsaydı, mesini istiyor. Siz ne dttşünü mayıs ayı sonunda ANAP'a gide başardı gözükmüyor. Türk bir resim çarpıklığı olmayacak yorsunuz? PAKDEMİRLt Genel receğimi söylemiş. Bir de Basiyasi tarihinde bir eşi daha yok tı. Kendisi, cumhurbaşkanına kan, onu doğrulamış. Ben de tur. Iktidar partisi kongresini karşı meseleye hâkim olacaktı. kongreye müdahale etmemesi böylece ANAP'h olma onuruMeselesine hâkim insan görün lazım. Etmez diye de, normal ' >plamaya karar veriyor ve buna kavuşuyormuşum. oı tam 15 ay sonra gerçekleşti tüsünü veremedi. Sokaktaki in şartlardaki bir cumhurbaşkanı Bir de Semra Hanımla gülerebiliyor. Bu; 3 aydır, olmazsa san bile, ekonomiyle ilgili konu düşünüyorum. Sosyopolitik bir 6 aydır, o kadar. Böyle gidip de, şuyor artık. Borsa, altın, emlak olgu. Bir parti kurulmuş ve rek el sıkıştığımız bir fotoğraf. Bundan doğru haber olur 15 ayda kongre yapılmaz, Bu, konuşuyor. İnsanlanmız, ken Cumhurbaşkanı 'Ben kendi isparti içindeki dağmıkhğı göste disini idare edenlerde de belki teğimle ayrılıyorum' demiş. mu? Hem fotoğraf, hem de gürir. Hükümet başarıh demek bu vasfı arıyor. Sayın başbakan 'Aynlırım' dediğiniz an, geri lüşürken, hem de bir Bakan yetmiyor. Vatandaş, öyle not bu görüntüyü verdi, bunu değiş dönüp, 'Ben kunnuştum, be söylemişken, hem de Teşkilat vermiyor zaten. Biz, bunlardan tirmesi gerekirdi, ANAP büyük nim malım' demesi mümkUn Bakan Yardımcısı mührünü basmışken... Yaz haberi, bas olsa gerek, siyasetimizde başa kongresi, bunu değiştirecektir. değil. Sizce, genel kongreden nagazeteye parmak kadar harflerrıh gözükmedik. Ashnda başa Semra Özal genel başkan le... O kadar da değil, o gazenlı olmuş olabiliriz, ama görün sıl bir genel başkan çıkarsa tede yüksek bir yönetici olan estümüz, dışanda bu. Koordinas ANAP yeniden güçlenebilir? lık için aday olur mu? PAKDEMİRLİ Artık fü ki arkadaşım Doğan Hızlan'ın yonsuzluk var, ekonomik idare PAKDEMİRLİ Liderde len o noktaya gelinmiştir. Şim aklına bana telefon etmek gelbaşsız, başıboş. Kararlan birisi ahyor, birisi bozuyor. 'Lider önce eleştirici vasıf olntalı. Mu di Semra Hanım MKYK'ya gir miş, şu adama soralım bakalım, boşluğu var' deniliyor. Bunda hafazakârdı, milliyetçiydi, bu mek isteyecektir. Sayın Semra acaba onun düşüncesi ne? haksız da olunabilir. Ama, top sunni aynmlan ortadan kaldıra Özal MKYK'ya |irerse, orada Telefonda önce çok yürekten, lumun fıkrini ifade eden kesim bilecek ve bütün gruplan bir farklı şeyler yaşamr. Genel baş bir kahkaha kopardım, "yahu arada çalıştırabilecek insan ol kanın orada görev yapabileceği Doğan", dedim, "Böyle bir solerin notu bu. Kamuoyu yoklamaları da, normal olarak aşağı mah. Devlet idaresi tecrübesi ol ni sanmıyorum, eğer mevcut ruyu bana nasd sorarsın, bana ya iniyor. 15 aydır bir iç kavga malı. Sayın başbakanla bir de başbakan olursa. Bence Semra böyle bir soruyu sormak ayıp var. Hastalık, bu kadar uzun neme yaptık, devlet idaresinde Hanım ANAP genel başkanı değil mi, şaka mı ediyorsun?" sürmemeli. Hükümetüı icraatın boşluk doğdu. Bu boşluğu biri olursa Türkiye, daha farkh bir Doğan Hızlan, ">ok", dedi, da da sıkıntılar oluyor. Bakan si dolduracak. Ondan sonra so siyasi kaosun içinegirer. "bizim gazetenin var ya istihbakaktaki vatandaş ekonomiden olsun, milletvekili olsun, sade Biz de genel başkanlık ko ratı çok saglam. Ankara'dan ce kendi ili veya seçim çevresin bahsediyorsa, ekonomiyi bilen öyle sağlam yerlerden senin deki meseleyle uğraşıyor. Bu bir insan olmaz mı? Olur, oldu. nusunda il başkanlan ve millet ANAP'a gireceğini öğrendik ki, olunca, koordinasyon eksikliği Bugün herhangi birisini getirir vekilleri düzeyinde, lider aday mümkünü yok sen ANAP'a gidaha öne çıktı. Ondan sonra, li seniz, o da başbakan olur. Ama ları arasında sayılıyorsunuz. receksin". Derken, bu minval der boşluğu tartışmalan doğdu. önemli olan, Türkiye'yi 2000 yı ANAP genel başkanlığı için ne üzre, benim ANAP'a girip girlına taşımak. Bugün Türkiye, düşünüyorsunuz? Aday olabilir Turgut Özal'ın cumhur dünya ortalamalarınm çok ge misiniz? Bu konuyu değerlendi meyeceğimle sağlam bir gırgır geçtik. Sonunda da, "Böyle bir başkanı seçilmesi ANAP içi tar risinde. Ben, neden dünya orta riyor musunuz? . * . • . . . . lamalannı tutturamayayım? tışmaları nasıl etkiledi? PAKDEMİRLİ Değerlen T Î J ? ™ " ? * 1 1 1 ' b e n i m ? e " PAKDEMtRLt Turgut g y ğ , y Özal'ın yerini dolduracak kim özlemim 2010 yılmda orta ge diriyorum tabii. Ama şimdi he Sjrmeveceöimi heni tamvan men,'Ben herkes bilir", dedim, "Senin giseyi maalesef bulamadık. Var lirdüzeyindekiülkeleriyakala şey yok. Bude adayım'diye bir g^eyeceğımı, ben. tan.yan majc, konudaki değerlen bi eski bir tanıdığınun da bana mıdır, onu da bilemiyoruz. „ , . . . . . dirmelerimsonucundakikararı bu soruyu ciddi ciddi sormasıÇünkü daha insanlara, o fırsaKomışmalannızdan.bırlıtı da tanımadık. Turgut Bey, ar derden çok, ekip anlayışından m ı 5 . 1 0 g u n s o n r a s o n u ç l a n d l . na da darüdım." kasında bir boşluk bıraktı. yana olduğunuz izlenimi çıkı rabilirim. Ben de varım. Bu ko Arkasından da telefonu kanuda tabandan, milletvekili ar padırn. Bu iş de burada bitti Olaylar öyle resim verdi ki, ar yor. sandım. Ben ne bileyim, meğer kada cumhurbaşkanı, partiyi PAKDEMİRLİ Bizde ar kadaşlarımızdan işaretler görüyönetiyor görüntusü verdi. Gö tık lider demokrasisi yaratmak yorum. Ama henüz daha bunu büyük gazete Hürriyet'in istihdeğerlendiriyorum. Pakdemîrli: lüarışta ben de vanm Özal'dan Yunanistan 'a uğraşmayın, baş edemezsiniz SYDNEY (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı Turgut Özal AsyaPasifk gezisinin son durağı olan Malezya'ya hareketinden önce Avustralya'nın Sydney kentinde yaptığı konuşmada Yunanistan'a seslenerek "Biz 56 milyonuz. Siz 10 milyon. Bizimle uğraşmayın, baş edemezsiniz" dedi. Özal, Sydney'de inşaatına şu ana kadar 4 milyon Avustralya Doları (yaklaşık 12 milyar lira) harcanan Türk camisindeki toplantıda 5 bin kişilik Türk grubuna hitaben "21. asır Türkiye'nin asrı olacak. Bulgaristan'daki Türkler haklannı aldılar. Şimdi mücadelemiz Yunanistan'la. Balkanlar'da eskiden olduğu gibi büyük ağırhğınuz var. Türkiye Müslüman gruplann lideri olacaktır" diye konuştu. özal sözlerini şöyle sürdürdü: "Hiçbir kıymeti yok, aldımuyorum. İstedikleri kadar bağırsınlar. Bunu korkularından yakasından bizim olan 12 adayı ltalyanlardan aldılar. Kıbns'taki ENOSIS hayallerine son verdik. Bunu hazmedemediler. Ben de diyorum ki Türkiye ile iyi geçinin. Kimin koltuğunun altına girersen gir Türkiye ile baş edemezsin. Bugün Türkiye 56 milyon, sen 10 milyon. Büyüyen Türkiye'ye başka ülkelerdeki soydaşlanmız da destek veriyor. Onlannki Rum palikaryalığı. Kızdıklarını gördükçe mağlup oldukları anlaşılıyor." Ehliyetimi ve hüviyetimi kaybettim hükümsüzdür. HANİFE SOMUNCU '21. yüzyıl, Türklerin olacak' OSMAN ULAGAY SYDNEY (Avustralya)/ KUALA LUMPUR (Malezya) Sydney, İstanbul gibi denizle kucaklaşmış bir kent. Görkemli limanda en fazla dikkati çeken bina modern mimarinin ilginç örneklerinderı biri olan Sydney operası. Limandan içeri doğru uzanan kıyılarda eski ve modern yalılardan modern ve çok katlı apartmanlara kadar uzanan bir çeşitlilik içinde sıralarian binalar da bir bakıma İstanbul'u anımsatıyor. Ne var ki Sydneydeki "boğaziçi"nin sulan İstanbul'dakinden çok daha temiz ve çok daha tehlikeli. Bu sularda sık sık köpekbahklanna rastlanması, denize girme şansını sınırlıyormuş. Sydney, Avustralya'da Türklerin yoğun olarak bulunduğu iki kentten biri. Benim rastladıklarımın çoğu 1520 yıldır Avustralya'da bulunduklannı ve şimdilik Türkiye'ye dönmeyi düşünmediklerini söylediler. • Sydney'de Türkçe yaym yapan SBS radyosunda Milliyet Gazetetesi Başyazarı Altan Öymen'le birlikte, oradaki Türklerin telefonda sordukları soruları yanıtlamaya çahştık. Sorulan soruların başlıcaları şunlardı: • Yurtdışındaki fikir suçlulan cezalandınlma korkusu olmadan Türkiye'ye dönebilecek mi? .* Türkiye'de anayasa değişikliği olacak mı? Olacaksa hangi maddeler değişecek? • Hep Özal'ı eleştiviyorsunuz, ama ona alternatif kim olacak? Ecevit'e neden şans tanınmıyor? • Özal Körfez krizinde "1 koyup 10 alacağız", dedi de ne aldı? • Bu kadar kalabahk bir heyetle buralara kadar gelip bunca masraf yapmaya ne gerek vardı? • Türk Hava Yolları Avustralya'ya sefer yapmaya başlayacak mı? • Türkiye'nin Azerbaycan'la ticari ilişkileri gelişecek mi? • İngiliz asJcerleri Türk kaymakamı engelledi; buna karşı ne yapıldı? Bize bu sorulan yöneltenler Avustralya'daki Türk toplumunu ne denli temsil ediyordu bilmiyorum, ama sorulan Türkiye'deki aktüaliteyi oldukça yakından izlediklerini gösteriyordu bence. Sydney'den Malezya'ya hareket etmeden önce Türklerin yoğun olarak oturduğu Auburndaki camide dün yapılan toplantı buradaki yani Sydney'deki Türklerin profilini çizme açısından farklı bir olanak sağladı. Cumhurbaşkanı Özal'ı coşkuyla karsılayan bu insanların çoğunluğu Türkiye ölçülerine göre bile "orta halli" sayılabilecek kimselerdi. Öğrendiğime göre Sydney'deki Türklerin bir bölümü kasap, sandviç dükkânı sahibi, oto tamircisi gibi kendi işinin sahibiymiş. Ama büyük çoğunluk sanırım işçilerden oluşuyor. , . , Cumhurbaşkanı Özal, camide yaptığı konuşmada Avustralya'daki Türklere moral verdi; artık yalnız olmadıklarını söyledi ve "21. yüzyıl TUrkiye'nin, Türklerin yüzyılı olacak" dedi. Allah'ın Türklerin yükselmesini kolaylaştırdığını belirtti ve bol bol alkış aldı. Avustralya'da işsizlik öram yıllardan beri ilk kez yüzde 10'a tırmanırken insanlar 21. yüzyıla da çok umutlu bakmıyorlar galiba. ÖZAL'IN PAStFİK GEZİSİNDEN İZLENİMLER koy. Halk seninle, cıncık boncuİclarınla nasıl dalga geçiyor, kulaklannı tıka. Hani halkın (Baştarafı 1. Sayfada) gözü, kulağı, burnuydun... Seninle dalga geçenlerin üstüne geBu bir güvence midir? len dalgasından bile haberin olBir bakıma, tabii ki güvencedir. masın... General Galvin'in iki şapkası var. Şapkalardan biri NATO Ülkemiz dünyada "Hayali Başkomutanlığı, öteki de Avrupa'daki Amerikan Kuvvetleri İhracatı" belki dünyada ilk ya Komutanlığı şapkasıdır. ratan ülkedir. Belki de yanlışım Avrupa'daki Amerikan birlikleri ile "Müttefik Kuvvetler var. Gazete mutfağından ayn Başkomutam" güvence veriyor. Diyor ki: lalı epeyi oldu. Belki bizden ön Kurtlere silah vermedik. ce de hayali ihracata başvuranABD, 1980 yılı mayıs ayında NATO'ya ayrılan birliklerinin lar olmuştur dünyada. Körfez'deki bir olası savaş için kullanılacağı yolunda karar Hayali gazeteye doğru mu? almış; daha sonra da Amerika'daki Macdill Hava Üssü'ndeki Gazeteciliğe ne gerek var. Biraz "Readness Command"üa bulunan "Repid Deployment Forküfür, biraz politik dedikodu, ce = Çevik Kuvvet" Almanya'nın Heidelberg kentinde kobiraz üstsüz, çok çok ilan. Çok nuşlandırılmıştı. çok cıncık boncuk, al sana ga"Çevik Kuvvet" adıverilen Almanya'daki bu 82. Tümen, zete. Hani memleketin üstüste Körfez savaşından sonra Suudi Arabistan'a indirilen tümenyığılan dertleri. Açlıklar, yokdi! luklar, pşitsizlikler. Işçilerin, ABD, daha o günden bugünleri planlamıştır. köylülerın, dar gelirlilerin çekSACEUR Komutanı, aynı zamanda Avrupa'daki Amerikan tikleri... Daha doğrusu gazetebirliklerinin de komutanıdır. "Çevik Kuvvet" de bu iki şaplerin ülkenin yaşammın tümüyle kalı Amerikan generalinin emrindedir. ilgilenmesi. Bir ülke, hele TürBu işler uzun erimli işlerdir; bu gibi olayların plantarı çok kiye gibi bir ülke çok zengin, çok ilginç bir ülkedir. Gazeteler önceden yapılır; stratejiler de yıllar önce saptanır. 1980'li yıllarda Körfez'in bir savaşa gebe olduğu bilinmekle ülke msanlarımn etle kemik gibi birbirleriyle kaynaşması.. te, planlar ona göre yapılmaktaydı. O günkü "Out of Area" Gazetecilik zor iştir zor. Incık teorisi de bu sıralarda ortaya atılmıştı. NATO ülkelerinin, gecıncık vermekse kolay. rektiğinde, NATO'nun sorumluluk alanı dışındaki bölgelere de müdahale edebileceğini savunan bu teori de "düşünVeriyorlar otomobili, verice cimnastiği" olsun diye ortaya atılmış değildi. yorlar katı, veriyorlar ıncık ABD, Körfez'de bir müdahaleyi düşünüyor ve planlıyorboncuğu... Veriyorlar.. Vermedu. yi kesince de tirajlar eskisinden beter hale geliyor. Gene döküAskeri önlemleri de tabii bu amaçla alıyordu. yorlar milyarları.. Televizyon Sonunda olanlar.oldu; Irak, Kuveyt'e saldırdı; ABD ve reklamlan, reklamlan.. Kesin"çokuluslu güçler" de Irak'a savaş açtılar. ce gene tirajlar yerinde... Bir tür Sıcak savaşın bitimiyle birlikte Güney Irak'ta Şiiler, kuSisyphus Efsanesi... Be Allahın zeyde de Kürtler, Saddam'a karşı ayaklandılar. kuüan biraz da başka bir yol dePentagon, bu ayaklanmaların lojistik desteklerini, savaş nemek yok mu? Biraz da düngüç ve yeteneklerini ve başarı şanslannın olup olmadığını ya gazeteciliğinin gittiği yollaherkesten iyi bilir. rı... îngiltere'nincmcık boncuVe planını buna göre yapar. ğunu örnek göstermesin kimse. Gelişmeleri de eldeki bu bilgilere göre değerlendirir ve Gazeteci arkadaşlar artık geleceği de yönlendirmeye çalışır. kendi kendimizi eleştirsek iyi Olayiara bu açıdan bakarsanız yaşanan olaylara bir rastolacak. En çıkar yol denenmiş lantı sonucu olmadığı sonucuna ulaşırsınız. doğru olan yoldur. Cıncık bonABD, hiç kuşkunuz olmasın, ayaklanan Kürtlerin yenilecuk, yalan dolan yolu doğru yol ceklerini; yenildiltten sonra 1988'deki "Halepçe katliamı" gibi değildir. Unutmayahm ki, çağı bir toplu kıyımdan çekindikleri için İran ve Türkiye'ye stğımızı kuşaklar ince eleyip sık do naçaklarını öngörmüştür. kuyacaklar. Insanın insanhğı, Öngörmüş ve siyaset planlamasını bu olgulara göre yapinsanın doğallığı, unutmayalım mıştır. ki, benden sonra tufandır, deŞu gerçek artık çok açık: memesiyle başlar. Amerika, bölgedeki "tek süper güç" olarak bölgedeki büHayali ihracatı yeryüzünde tün devletler üzerinde egemen olmak ve her olayı da yönbiz icat ettik. Övünmeliyiz. lendirmek ve denetim altında tutmak istiyor. Hayali gazete mi? Yol yakm"Özerk Kürt devleti" ya da bağımsız "Kürt devleti" projeken dönsek iyi ederiz. terini de bu bağlamda görmek gerçekçi bir yaklaşım olur. Hayali ekonomi mi? Halk Saddam'ın özerk statü için vereceği güvenceye Kürtler yokluktan inliyor. Hayali pazar nasıl inansın? Tabii ki inanmıyorlar. İnanmamakta da hakekonomisi mi? lılar. Hayali üniversite değil mi? Kürtler, bu yüzden silahlanmak isterler. Daha otuz tane hayali üniversiOrgeneral Galvin: te mi? Amanallah! Kaç kişi öz Kurtlere silah vermedik, diyor. gün bir araştırma yapma olanaAmerikalı Yarbay North'un İran'daki mollalara gizlice siğı buldu da çağın bilim kervalah sattığını, o tarihte, ABD Başkanı Reagan ve birkaç üst nına katıldı? düzey yetkilisinden başka kim brliyordu? Hayali hastaneler... Bu dünyanın en büyük perişanlığmı anKimse! latsa ya gazetecilerimiz, Bu korEski NATO komutanları General Rogers'ın da General Hakunçluğu, bu çağ dışılığı. ig'in de bu gizli silah ticaretinden haberleri olmamıştı. Hayali, öykünmeci, ulusal Amerika, Kurtlere silah veriyorsa, bu yardım herkesin kimliğinden yoksun bir kültüre gözü önünde açık açık değil "Irangate" olaymda olduğu doğru hızla gidiş... gibi gizli kapaklı yollardan olur. Hayali, hayali, hayali... Galvin'in açıklamasını bu yüzden hiç de inandırıcı bulEeeey, bu ülkeyi sev.enler, muyoruz. yurttaşlık bilincine erenler, neHer ABD başkanıntn, iki şapkalı bir NATO komutanı olrelerdesiniz, hangi köşelere sakduğu gibi bir de gizlikapaklı silah satan Yarbay North'u bulandmız? lunur! Yirmibirinci yüzyılda insanoğlu belki de hayali bir Türkiye'yle karşı karşıya kalabilir. Bu gidişle belki de daha önce... EK: Yıllar önce röportaj yapIbradıh merhum Kadı Abdurrahman Paşa'nın torununun maya gittiğim Sıvas'ta duymutorunu, eski Antalya Milletvekili merhum Dr. Münir Soykam ve şum: Kel Ali Sıvas'ın belki de en merhume Didar Hanımın, Seydişehirli merhum Sabri Bey ve fakir kişisi. Ne üstte üst, ne başmerhume Saliha Hanımın torunu, eski Başbakan merhum Ord. ka baş. Ne ev bark, ne çoluk çoProf. Dr. Sadi Irmak ve Semiha lrmak'ın oğlu, Elif cuk. Ipipullah, sivri külah bir Bulutoğlu'nun dayısı, Prof. Dr, Yakut Irmak özden'in biricik adam. Bir gün Ali bir yol kıyıağabeyi, Cahit özden'in sevgili kaymbiraderi, Merve Irmak ve özge Irmak'ın biricik babası, Venüs lrmak'ın sevgili eşi sındaki kıraç, ot bitmez, bomboz topraklı tepenin yamacına 17. Dönem Konya Milletvekili üzüm çubukları dikmiş, yolun Dostluk, iyilik, sevecenlik, espri, incelik dolu güzel'insan kıyısına da çardağını kurmuş oturmuş. Gelen geçen de soruyormuş, "ne o Ali, ne bekttyorsun burada?" Ali karşılık verikaybettik. yormuş, "bağdiktim". Yolcular şaşkmlık içinde, "Ali bu kı Aziz naaşı 13 mayıs pazartesi günü saat 11.00'de TBMM önünde yapılacak törenden ve Maltepe Camii'nde kıhnacak öğle raç, bu hiçbir yeşilliğe can vernamazından sonra 14 mayıs salı günü Bodrum'da toprağa meyen yerde bağ olur mu?" Ali verilecektir. karşılık vermiyor susuyormuş. IRMAK, ÖZDEN, BULUTOĞLU, ANADOLU, AYHAN, Her gün, her gün bu soruyla CANKUBTABAN, ÇELENK, DOĞANCI, EVLJ\[AGtL, GÜMÜŞ, karşılaşan Ali sonunda patlaGÜNDOG, KADIGİL, KORDÖV, MANtOĞLU, SAATÇtOĞUJ, mış: "Ha desinler Kel Ali'nin SOYKAM Aüeleri bagı var." UGUR MUMCU GOZLEM K SABRİ IRMAK'ı ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz Bilgi lşlem Daire Başkanhğı'nda çalıştınlmak toere 657 sayılı kanunun 4/B maddesi gereğince sözleşmeli olarak aşağıda adedi, brüt ücreti ve nitelikleri belirtilen eleman ahnacaktır. Isteklilerin ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde nüfus cüzdanı örneği ve öğrenim belgesi ile birlikte Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Tandoğan/Ankara adresine başvurmaları. Unvanı Programcı Adet Ayhk brüt soıleşme ücreti 3.100.000. Nitelikleri En az 4 yıllık bir fakülte veya yüksekokuldan bügisayar ağırlıkh dersler alarak mezun olmak. Programlama dillerinden (Basic, CL, Pascal, Cobol, PL/1, Fortran) en az birini bilmek. En az 5 yıl tecrübesi olmak. İyi derecede tngilizce bilmek. Bu nitelikler yanında; a) Yabancı Dil Seviye Tespit Sınavı'nı (A) düzeyinde kazanmış olanlar. b) Yabancı Dil Seviye Tespit Sınavı'nı (B) düzeyinde kazanmış olanlar. En az 4 yıllık bir fakülte veya yüksekokuldan bügisayar ağırlıkh dersler alarak mezun olmak. Programlama dillerinden (Basic, CL, Pascal, Cobol, PL/1, Fortran) en az birini bilmek. 35 yıl tecrübesi olmak. tyi derecede tngilizce bilmek. Bu nitelikler yanında; a) Yabancı Dil Seviye Tespit Sınavı'nı (A) düzeyinde kazanmış olanlar. b) Yabancı Dil Seviye Tespit Sınavı'nı (B) düzeyinde kazanmış olanlar. Fakülte veya yüksekokul mezunu olmak, konusunda 01 yıl mesleki tecrübesi bulunmak. İyi derecede tngilizce bilmek. Bir tanesi istihdam edildiği BtM'de kullanılan olmak üzere en az 2 programlama dili bilmek. Bu nitelikler yanında; a) Yabancı Dil Seviye Tespit Sınavı'nı (A) düzeyinde kazanmış olanlar. b) Yabancı Dil Seviye Tespit Sınavı'nı (B) düzeyinde kazanmış olanlar. Zehtknme s^nucu hastaneye kaldırumtşlardı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atatürk Öğrenci Yurdu'nda 8 mayıs günü zehirlenerek hastaneye kaldırılan öğrencilerden 21'ine "paratifo" teşhisi konulduğu öğrenildi. Yurtta kalan 2 bini aşkın öğrenci dün gece, yurdun önündeki Plevne Caddesi'ni bir süre trafiğe kapayarak eylem yaptılar. Öğrenciler, tedavi altındaki arkadaşlarınm tahlil sonuçlarının açıklanmadığım ve "tifo salgınının gizlenmeye çalışıldığını" savundular. Ankara Acil Yardım ve Trafik Hastanesi'nde tedaviye alınan öğrencilerin yapılan tahlillerinde 21 paratifo vakası belirlendiği belirtildi. Sağhk Bakanhğı Müsteşarı Ferhan Özmen "tifo şüphesi"nin söz konusu olduğunu, ancak bu konuda kendisine iletilen bir sonuç bulunmadığını söyledi. Atatürk Öğrenci Yurdu'nda kalan 2 bini aşkın öğrenci de yurtta tifo salgını olduğunu belirterek, muayene olmak isteğiy Öğrencilere 'paralifo' teşhisi le Plevne Caddesi'ni dün saat 22.00'de trafiğe kapattılar. Caddede oturan öğrenciler, Ankara Valisi ile görüşmek istediklerini söyledi. Olay yerine gelen Ankara Vali Yardımcısı Yahya Gür, öğrencilerle yurt bahçesinde yaptığı görüşmede 10 öğrenci temsilcisini pazartesi günü Vali Saffet Arıkan Bedük ve Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol ile görüştürmeye söz verdi. öğrenciler daha sonra eylemlerine son verdiler. (Baştarafı l. Sayfada) lisyonun yaptığı askeri yardım içinde hiçbir şekilde silah bulunmamakladır. Bu, aniden ortaya çıkan, yayılan ve nedenini de anlayarnadığım söylentilerden birisi. Üstelik biz kalasında askeri operasyon düşüncesi olan bazı Kürtlerle yardım konusunda görüşürken onlara bu bölgeye sadece yardım için geldiğimizi söyledik ve Kurtlere burada şiddete yol açacak bir harekete giriştikleri takdirde bunun koalisyonun yardım hedefine gölge düşüreceğini ifade ettik. 3.400.000. 3.35O.OOO. Programcı 2.750.000. 3.O5O.OOO. 2.950.000. Prdgramcı 1.800.000. TtirkYunan ilişkileri "TürkYunan Uişkilerini NATO ve Bölge Sorumluluk Alanı Komutanlığı (GSA) çerçevesinde nasıl görüyorsunuz" sorusu üzerine Galvin, "TürkYnnan llişkilerinin gelecek vaat ettiğini hissediyorum" dedi. 2.000.000. 1.950.000.