Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriYet
Sahıbı Cumhurıyet Malbaaciltk ve Gazctecıhk Turk Anonım Şırkeıı adına
Nvdir Nftdi 0 Gcnel Ya>\n Muduru Hasan Cenal. Muessese Muduru
Enine Lşaklıgil. \a7i Ijien Muduru: Olto GoncKin. 0 Habcr Merkra
Muduru. )alçıa Ba?«r, Sayfa Du2enı Yonetmenı *Jj Acar 0 Temsılctter
ANKARA AhnM Tın. İZMIR: Hikron Çctiakaya, «»DAN* Ç m .
Celıl l sttf.!, Pohlıka CeM Ha>laat*, Dıs Habcrfcr Eıfm H n . Ekûnom: t«.f
iı M a . Is-Sendılu Şalum b m d , Kulıu
[Ma-bul Haberlcn Kcaal Kaçak, Eğıtım Gcatay Ştylsa, Yuri Haberlerı Nccdet Dofcu Spor Dar,ı$raanı
Duı Yuılır brtaı ÇaJ^Jm. I r ı j r a ı ŞM* \lpn. Diudtmc KMıltrt V«2Ki 0 KoordınaıOı Atl
Isler fj»l Lrk.ı 0 Muhasrtc Balcml « n » 0 Buivt Planlam» V^p O»ıabqco|la 0 Reklam VX b m 0 Ek Yavml
Halya *Ayol 0 Idarç H»*e*ıı Garvr 0 Isleıme Oadcv Çctik 0 Bdgı-lilcm Ntll İBftl 0 Persond
B.r> l i i , t Bj;.ii StdırNtdi
Okm U M . Yalt" •«>«<•• "«*•»
Cnui. HikKn çniakv*. O*m»
Go««»l>. Ut>' M n » Ub»
All S i n a . »•—tı 1 "
&IKI ve HıjHit Cıunhunyn Maıbualık -t Cuneaiık T A^ Tutkocıjı Cul »'41 J
34334 Ist PK 246 • lıunbul Td 512 05 05 (20 hjl). Tdn 22246. Fu (I) 526 60 72 0
Bumhr U « 2ıy« GOkalp BIv lnkılap S. No 194. Td. IÎ3 II 41-4^. Tek» 42344. Hx (4) 133
0< 6! 0 I m r H Zıya Bl> 1352 S 2/3. Td IJ 12 ». Tete» 5235», Fw. (511 19 53 60
lnantı C«i 119 S No I K«l 1 Td 19 31 52 (4 hal). Telo 6215", Fax (71) 19 23 1»
TAKVİM: 3 NİSAN 1991 Imsak: 5.10 Güneş: 6.38 öğle: 13.12 Ikindi: 16.47 Akşam: 19.37 Yatsı: 20.59
Denetimsizlik, kuşkulan arttınyor
^ediğimiz et
hormonlu mu?SHP milletvekili Yaşar Yılmaz, etlerde
hormon konusunda Meclis araştırması istedi.
Süt ve Et Sanayicileri Birliği Genel Sekreteri
Orhan Kilercioğlu, Tarım ve Orman
Bakanhğı'nın ciddi önlemler aldığını belirterek
"tüketici rahat olsun" diyor.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden
Prof. Dr. Ahmet Ergün, ette hormonun
denetiminin çok güç olduğunu belirtti.
_ J I D [ , V K-rtcır maddeler kullanılması yerine
ILKtl MJSfc doğal yöntemlere başvurulması
gerektiğini söyledi.
Hayvanlarda büyüme ve et
verimini arttıran hormonlar ile
benzeri maddeler yıllarca kulla-
nıldıktan sonra bunlardan bazı-
lannın kanserojen etkisi ve hor-
monal denge>
r
i bozucu etkileri
beiirlendi, ardından da yasaklar
başladı. Avrupa Topluluğu'na
bağlı 12 ulkede 1.1.1988 tarihin-
den başlayarak hormon kullanı-
mı tamamıyla yasaklandı. Aynı
yıl içinde Almanya'da yasak
olan hormonlu etlerin Türkiye
1
ye ithal edildiği haberleri "hor-
monlu ithal et paniği" yaşanma-
sına yol açtı.
SHP Ankara Milletvekili Ya-
şar Yılmaz da konuyu Meclise
getirerek, Meclis araştırması is-
tedi. Yaşar Yılmaz, savlannı da-
ha inandırıcı kılmak için millet-
vekillerine kendi besi çiftliğinde
yetiştirdiği ve hormon verdiği
İZMİR — Yediğimiz etlerin
hormonlu olup olmadığını bil-
miyoruz. SHP Ankara Milletve-
kili Yaşar Yılmaz, Türkiye"de
hormon kullammı yasak olma-
sına karşın ciddi bir denetim ya-
pılmadığını söylerken Süt ve Et
Sanayicileri Birliği Genel Sekre-
teri Orhan Kilercioğlu, "Tarun
Orman ve Köyişleri Bakanlığı
hormon konusunda ciddi ted-
blrier aldı, tüketici rahat olsun"
dedi.
Ankara Üniversitesi Veteriner
Fakültesi'nden Prof. Dr. Ahmet
Ergün de tüketicilerin ette hor-
mon kullanıldığını anlamasının
olanaksız olduğunu belirterek
"Kapsamlı analizler gerekiyor.
Süratle gelişer. laboratuvarlara
ihtiyaç var. Aynca bir hormon
yasaklanıyor, yenileri geliyor.
Çok vakından izlemek gerekli"
diye konuştu. . . „ „.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakül- hayvanlann etlerini de yedirdi.
tesi'nden Prof. Dr. Fevri Sevgi- Yümaz o günlerden bu yana et-
can da hayvanlarda verimi yük- te hormon denetimi konusunda
seltmek için hormon ve benzeri bir kontrol olup olmadığı soru-
suna şu yanıtı verdi:
"Bir hayvana hormon verildi
mi 61 gun geçmeden kesilemez.
Bu süre içinde etkisi ancak yok
oluyor. Ben besihanemde hay-
vanlara hormon yaptım, 30 gün
sonra da kestim, Mecliste millet-
vekillerine yedirdim. Kimse de-
netlemedi. Yine hiçbir denetim
yok. Binlerce ton et kesiliyor Et
Balık Kurumu'nda, acaba han-
gisinin tahlili yapüıyor? Bir ki-
lo et hormonlu diye geri çevril-
di mi? İthalatta da göstermetik
tedbirler aldılar. Hormon yok-
tur belgesi istiyorlar. Bu ne ka-
dar doğnı? Gümriiklen geldi bir
TIR et, bir saat içinde kontrol
yaptın. Bu, insanın kendi kendi-
ni kandırmasıdır. 7-8 tür hor-
mon var, bunlann hepsinin ay-
n ayn belirteçleri var, günleri,
zamanlan var. Bu konu çok ek-
sik. Hormonlann hem kansero-
jen etkisi var, hem de buluğ ca-
ğında erkeklerde kadınlaşmaya
dognı dönuşüm yapıyor."
Turkiye'de 1973 yıhnda ya-
yımlanan Yem Yasası ve bir yıl
sonra yayımlanan Yem Yönet-
meliği'ne gore hormon ve anti-
hormon kullammı yasak. Ege
Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zooteknik Bolüm Başkanı Prof.
Dr. Fevzi Sevgican, "Yapılan
araştırmalara göre havvan başı-
na ortalama 50 bin liralık verim
artışı sağlayabilen hormonlann
yerine verim artışı için başka
yöntemler kullanüabUir. tyi bes-
lenme, hijyen koşullarını sağla-
ma ile de verim arttınlabilir" de-
di.
Ziraat Fakültesi Biometri Ge-
letik Anabilim Dah Başkanı
Prof. Dr. Ramazan Erkek, hor-|
monlann bilincsiz ve denetimsiz
kullanımının çok tehlikeli oldu-
ğunu söyledi.
Ankara Üniversitesi Veteriner
Fakültesi'nden Prof. Dr. Ahmet
Ergün de denetim için Ankara
1
da iki laboratuvann devreye so-
kulduğunu belirterek "Türkiye
olarak arazi boyutlanmızı düşü-
necek olursak daha fazlasına ih-
tiyacımız var. Et Balık Kurumu
da bir laboratuvnr kurmalı. Et-
te hormon olup olmadığını göz-
le anlayamazsınız. Bu nedenle
süratle gelişen laboratuvarlara
ihtiyaç var. Bu iş o kadar gelis-
miş ki yasaklanan hormonlar
oluyor, sonra yenileri çıkıyor.
Yakından izlemek gerek" dedi.
f
Modern
Kültür Servisi — Yaşarken efsanelesen
modern dansın öncüsü Martha Graham 96
yaşında öldü. 20. yüzyılın çağdaşdansta
yetiştirdiği en onemli sanatcuar arasmda sayüan
Graham'ın hastanede 10 gün süren tedavisine
ragmen kalp yetmezliğinden öldüğü bildirildi.
Geçen yıl 18. Uluslararası tstanbul Festivali'ne
ismini verdiği dans topluluğuyla birlikte gelen
Martha Graham, bu yaşına dek topluluğunun
başında sanat yonetmenliğini sürdüriiyordu.
75 yaşına kadar sahnede dans eden ve
^disiplini, performans kalitesi ve yaratıcüığıyla
efsanelesen sanatçı, aralannda Maurice
Bejart'ın da bulunduğu buyiık dansçılar ve
koregraflar yetiştirdi. Dans sanatındaki
öncülügünden dolayı adı Picasso ve
Stravinski'yle aynı düzeyde anılan Martha
Graham, geçen yıl bale yazan Jak
Deleon'la yaptığı konuşmasında,
"Dansın evrensel ve banşcı mesajını
en az anlayan kitle ayasetçilerdir...
Dans yaşadıkça sevgi de
yaşayacaktır" demişti. Dünya
banşının önemini işleyen
yapıtlar ortaya koyan
dansın buyiık ustası,
sayısız öduller kazanmış
Nobel Barış Odülü'ne
aday gösterilmişti.
Martha Graham,
k
hakJunda en çok kitap
yazılan dans sanatçısı
olarat da bale
tarihine geçti.
Süt ve Et Sanayicileri Birliği
Genel Sekreteri Orhan Kilerci-
oğlu ise hormonlu et konusunun
ithalatla gündeme geldiğıni, an-
cak daha sonra alınan önlemler-
le sorunun "hemen heraen" çö-
zümlendiğini savundu.
İmar \asası
değişikliğine
tepki
MUĞLA (Cumhuriyet) —
ANAP Izmir Milletvekili Işı-
lay Saygın ve arkadaşlannca
haarlanan Imar Yasası'nda
değişikük öngören yasa one-
risinin Meclis'te engellenmesi
istendi. Mimarlar, "Yasa
önerisi Meclis'te kabul edilir-
se Turkiye'de çarpık kenUeş-
me daha da hızlanacak, kent
topraklannın yağmalanması
artacaktır" görüşunü dile ge-
tirdiler. Yasa değişikliğinin
Meclis'ten geçmesi duru-
munda belediyelerin hükü-
mete bağlı "emir kullan"
durumuna geleceği vur-
gulandı.
3194 sayılı Imar Yasası'n-
da değişikük öngören öneri-
nin, kent ve mücavir alan
topraklarırun yağmalanması
önündeki tek engeli kaldıra-
cağını belinen mimarlar, ya-
sa değişikliği önerisinin bu
hafta yapılacak görüşmeler-
de Meclis'ten olduğu gibi ge-
çerek kabul edilmesi duıu-
munda, belediyelerin elinde
kalan son yetkilerin de orta-
dan kalkacağı görüşünü vur-
guladılar. Mimarlar Odası
yetkilileri "Bir yandan da
Türkiye'nin yapıiaşmasında
yeni ve içinden çıkılmaz bir
kaos meydana gelecektir"
görüşünü savundular.
"Kent halkının seçilmiş
temsücilerini açıkça dışlayan
bu tasan imar değil, yagma
tasansıdır" diyen Mimarlar
Odası Izmir Şube Başkanı
Aii Dönmez, Türkiye'nin ge-
leceği için yasa önerisinin
Meclis'te reddedilmesini bek-
lediklerini söyledi. Mimarlar
Odası'ndan, İmar Yasası
Komisyonu'nda görevli Mi-
mar Oktay Ekinci de şu go-
rüşleri dile getirdi:
"Son beş yılda art arda
yürürlüğe sokulan çeşitli ya-
sa ve kararnamelerle yerel
yönetimlerin kendi beldeleri
üzerindeki söz ve karar hak-
lan tamamen kısıtlanmıştır.
Tasan yasalaşırsa >erel yöne-
timler tamamen işlevsiz hale
gelecekler.''
Türkiyeormanları hızlayok oluyor
Ülkemizde ormansızlaşmanın yüzde 54.7'si,
anayasal ve yasal düzenlemelerle gerçekleşiyor.
Yangınlarla yok olan alan yüzde 27.8
dolayında. Orman dağılımı da dengesizleşiyor.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- Orman Mühendisleri Odası'nın
rosu) — Ormanlann geleceği hazırladığı rapora göre Türkiye
tehlikede. Dünya Yabanıl Vakfı-
na göre dünyada her dakika 117
hektar orman yok oluyor. Bu ra-
kam yılda 61.5 milyon hektara
ulaşıyor. Ormanların yok olma-
sıyla burada yaşayan canh tür-
leri de tükeniyor, bölgelerin ik-
lim yapısı değişiyor, ekolojik
denge bozuluyor.
de ormanların hızla yok olduğu
ülkeler arasında yer alıyor. Yan-
gınların yanı sıra orman tahri-
batında en büyük etkenin yasa
1
.
düzenlemeler olduğu belirtiliyor.
Dünyada özellikle tropikal or-
manların hızla yok olması, de-
ğişik kuruluşların tepkisine ne-
den oluyor. Birçok ülkede or-
manlann yok olmasına karşı ge-
rekli önlemler değişik örgütler-
ce dile getirilirken yapılan araş-
tırmalar da karamsar bir tablo
sergiliyor. "Global 2000" rapo-
runa göre 1960'h yıllarda yeryü-
zünün dönte birlik alanını kap-
sayan ormanlar 2000 yılında
yeryuzıınün ancak altıda birini
kaplayacak. 2020 yılında ise bu
oran yedide bire düşecek.
Yapılan çalışmalar ormanla-
rın geleceği konusunda Türkiye
için de karamsar bir tablo çizi-
yor. TMMOB Orman Mühen-
disleri Odası'nın hazırladığı ra-
porda Turkiye'de ormanlar baş-
ta olmak üzere her çeşit bitki ör-
tüsünün giderek artan bir hızla
azaldığı belirtildi. Yangın ve
yurttaşlann tarla açma girişim-
İerinin yanı sıra yasal düzenle-
melerin de Türkiye'deki orman
alanlannı hızla azalttığı vurgu-
lanan raporda şu görüşlere yer
veriliyor:
"Turkiye'de ormanlar yalnız-
ca yangınlar ve yoksul köylü
yurttaşlarımızın yasa ve teknik
dışı eylemleriyle azalmamakta-
dır. Bu duruma Turkiye'ye öz-
gii sayılabilecek oluşumlar da
etkili olmaktadır. Turkiye'de or-
man yangınlanyla yok olan alan
1950-1988 yılları arasında 675
bin 584 hektardır. Buna karşılık
anayasal ve yasal düzenlemelerie
orman sayılmaması sağlanan
alanların toplamı aynı dönem-
de 1 milyon 346 bin 778 hekta-
ra uJaşmaktadır."
Orman Mühendisleri Odası
Genel Sekreteri Doç. Dr. Yücel
Çağlar, Türkiye'deki ormansız-
laşmanın yüzde 54.7'sinin ana-
yasal ve yasal düzenlemeler yo-
İuyla gerçekleştirdiğini belirtir-
ken sadece yangınlarla yok olan
alanın yüzde 27.8'lik bir ağırlık
taşıdığını açıkladı. Doç. Dr.
Çağlar, Turkiye'de ülke yüzeyi-
nin yüzde 26'smın hukuksal ola-
rak "orman" sayılan alanlarla
kaplı olduğunu söyledi.
Orman Genel Müdürlüğü
Ağaçlandırma Daire Başkanı b-
mail Özkahraman Turkiye'de
orman alanlarının bozulmasın-
da yangınların etkili olduğunu
belirterek bunlann yüzde
24'ünün ihmal ve dikkatsizlik-
ten, yüzde 28'inin tarla açma
amacıyla girişimlerden, yüzde
47'sinin bilinmeyen nedenler-
den kaynaklandığını açıkladı.
Gürültü çok,
önlem yok
LİSELİ TtYATROCULAR— 'Şov Devam Ediyor'a katılan 'liseli tiyatrocular' kepli-cuppeli olarak The Snn Shine adlı parçayı
söylerken çiçek v^ğmuruna tutuldular. (Fotoğraf: tbrahim Günel)
Tiyatro, zaman tünelindeASLI KAYABAL
Arnavutköy sırtlarındaki Robert
Kolej'in "Suna Kıraç Hall"ünde 1 nisan
gecesi... Kolej'in 1860'lara uzanan
tiyatro geleneğini bugüne taşıyan
gecenin adı The Show Goes On-Şov
Devam Ediyor.
Puslu ve ıslak Istanbul gecesinde, Suna
Kıraç Hall'ün rahat ortamına katılan
konuklar, tiyatroyla orulu bir zaman
tüneli içinde geçmiş-bugun boyutunda
gezindiler. 500 kişılik salon genç ve orta
kuşak tiyatro izleyicileriyle doldu.
"Şov Devam Edijor" adlı kutlamaların
yapımını kolej mezunlarından Nedim
Göknil üstlenmiş. Gece, ortak yonleri
Robert Kolej mezunu olmak olan
tiyatro sanatçılanm bir araya getiriyor:
Sahnede Haldun Dormen, Nevra
Serezli, Nüvit Özdoğnı, Genco Erkal,
Engin Cezzar, Can Gurzap, Yağız
Tanlı, Ali Taygun, Oya Başar. Göksel
Kortay ve Nedim Göknil zamanın uzak
noktalarından günümüze sesleniyor.
Birbirini izleyen skeçlerde Genco Erkal,
Aziz Nesin'in "Merhaba" adlı
oyunundan bir bölümle yer alırken uzak
geçmişin kahramanlan Hamlet ve
Ottello, Engin Cezzar'la katıldı sürup
giden şova. Tarihin içinden çıkan bir
diğer kişilik "Kral Lear"dı. Bugune
bakan Kral Lear'ı, kızları rolündeki
Göksel Kortay ve Oya Başar'la sahnede
yer alan Ali Taygun canlandırdı. Tarih
ve olaylar bugünle karışmış, uzak yakın
olmuştu. Bu kez Nedim Göknil, tiyatro
tünelindeki izleyicinin karşısındaydı.
Göknil de Arap, Rus, Hint ve Anadolu
usulu düşsel Hamlet tiplemeleriyle şovu
yakalamaya çalıştı.
Saat geceyansına yaklaşıyordu. Nedim
Göknil sahneye Dorothy Iz'i çağırdı.
İz'in gözleri ışıl ışıldı. 1970'li yıllardan
beri Robert Kolej'deki tiyatro
calışmalarına katkıda bulunan Iz Şov
Tüneli'nin mutlu kişilerindendi.
Zaman akıp gitti. "Şov Devam
Ediyor"a katılan bütün sanatçılar
sahneyi doldurdular. Sahnede gorünen
tiyatro kahramanlan degildi. Kolejin
geleneksel mezuniyet giysilerine
bürunmüş liselilerdi.
HAKAN KARA
İZMİR — Geceyarısı. Tam
uykuya dalarken birden bir mü-
zik sesi yankılanıyor mahallede.
Bir org sesi ve "Çadınmın üstü-
ne şıp dedi damladı" melodisi.
Anlıyorsunuz ki komşunuz eve
gelmekte gecikmiş. Arabasmı
gerî geri park ediyor.
"Gürültü çüdırtıyor". "Sessiz-
liğin sesine özlem", "Gürültüye
gidiyoruz", "Ömür törpüsü gü-
rültü..." Bunlar gazetelerde gü-
rültü ile ilgiü olarak yayımlanan
haberlerin başlıklarından bazı-
lan.
Bilim adamları tarafından en
önemli çevre sorunları arasında
gösteriliyor gürültü. Eski Ro-
ma'da gürültü nedeniyle savaş
arabalarının hava karardıktan
sonra kente girişinin yasaklan-
dığını belirten uzmanlar, Türki-
ye'de hâlâ bu soruna karşı cid-
di önlemler alınmadığını vurgu-
luyorlar. İstanbul, Ankara, İz-
mir, Adana gibi kentlerde gürül-
tunün insan sağlığım tehdit ede-
cek boyutlara ulaştığı belirtili-
yor. 1986 yılında çıkarılan "Gu-
rültü Kontrol Yönetmeliği"nin
ise bir türlü uygulanamadığı
vurgulanıyor.
îzmir'de Anakent Belediyesi
tarafından yapılan ölçümlerde
çeşitli saatlerde bölgedeki gürül-
tü düzeyleri ele alındı. 1990 >ıh
ölçüm ortalamalanna göre Kar-
şıyaka'da gürültü düzeyi 73 ile
85 desibel. Halkapınar'da 81 ile
87 desibel. Trafik hastanesinde
73-81 desibel. Cumhuriyet Ala-
nı'nda 72-81. Basmane Meyda-
nı'nda 76-87. Çankaya'da 77-87.
Bayramyeri'nde 80-87. Çanka-
ya'da 77-86. Hatay Nokta'da
78-84. Fahrettin Altay Meyda-
nı'nda ise 74-83 desibel arasın-
da değişiyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Çev-
re Mühendisliği Bölüm Başka-
nı Prof. Orhan Uslu, 1986 yılın-
da çıkarılan "Gürültü Kontrol
Yönetmeliği"ne karşın bugüne
kadar gürültü sorununun çözü-
müne ilişkin adımlar atılamadı-
ğını vurguluyor. Prof. üslu,
"Bizdeki en büyük sorun, yö-
netmeliği çıkardıktan sonra bu-
nu uygulamak. Ne yazık ki gü-
rültü yönetmeliğinin uygulama-
sında da yaya kaldık" diyor.
ITÜ Mimarlık Fakültesi'nden
Prof. Selma Kurra da belediye-
ler tarafından gerçekleştirilen
gürültü ölçümlerine de kuşkuyla
bakıyor.
6
18-8 arası
konuş, az öde'
• ANKARA (UBA) —
PTT Genel Müdürlüğü,
şehiriçi telefon
görüşmelerinde sinyal
aralarına konan spotlarla
günün hangi saatlerinde
telefon konuşmalarının
daha ucuz olduğunu
belirtmeye başladı. Şehiriçi
telefon görüşmelerinde
sinyaller arasında verilen
bilgide akşam saat 18.00 ile
sabah 8.00 arasındaki
telefon görüşmelerinin daha
ucuz olduğu, telefon kartı
kullanmanın da hem ucuz
hem de pratik olduğu
kaydedildi. PTT Genel
Müdürluğü'nden bir yetkili,
abonelerin telefon
konuşmalarındaki ucuz
konuşma saatlerini
bilmediklerini, bu nedenle
sinyaller arasına bu
uyanlan koyduklannı söyledi.
Basındaki kriz
• ANKARA (AA) — Foto
Muhabirleri Derneği'nin,
ekonomik kriz içinde
bulunan basın çalışanlarına
destek sağlamak amacıyla
başlattığı "Sevgi Havuzuna
Gönul Damlalan" çağrısı
üzerine basın dernekleri
yöneticileri dün bir araya
geldiler. Toplantıya çağrılı
14 basın kuruluşundan
Gazeteciler Cemiyeti,
Belediye Muhabirleri
Derneği, Cumhurbaşkanlığı
ve Başbakanhk Muhabirleri
Derneği, Çağdaş
Gazeteciler Derneği,
Ekonomi Muhabirleri
Derneği, Foto Muhabirleri
Derneği, Parlamento
Muhabirleri Derneği,
Radyo-Televizyon
Gazetecileri Derneği ve
Türkiye Spor Yazarları
Derneği temsilcileri katıldı.
Toplantıdan sonra
yayımlanan bildiride, basın
sektoründe çalışanların
bugune kadar hiç
yaşanmamış yoğun bir
ekonomik krizin baskısı
altmda bulundukları
belirtildi. İkinci toplantı
yarın yapılacak.
23 Nisan
hazırlıklan
• ANKARA (UBA) — llk
ve orta dereceli okullarda
23 Nisan Milli Egemenlik
ve Çocuk Bayramı kutlama
hazırlıklan başladı. Prof.''
Dr. Atalay Yörükoğlu, 23
Nisan kutlama törenleri için
çocuklara özel giysi
zorunluluğu getirilmemesini
istedi. 23 Nisan törenleri
nedeniyle birçok şehir
okulunda öğrencilere özel
kıyafetler diktirilmesi için
velilerle görüşmeler
yapılırken, bazı okullarda
kıyafetlerin ucuza mal
olması için velilerden para
toplayarak bütün kıyafetleri
bir terziye diktirmek için
görüşmelere başlandı.
Göllere
koruma
• KONYA (AA) —
TBMM Çevre Araştırma
Komisyonu Başkanı Ali
Talip Özdemir, Konya'daki
gollerin koruma altına
alınacağını bildirdi.
Özdemir, Konya'da yaptığı
açıklamada, korumada
onceliğin ülkenin 3. büyük
doğal gölu Beyşehir'e
verileceğini, bunu Tuzgölü
ile Akşehir, Hotamis ve
Çavuşçu gölleriyle Ereğli ve
Çumra ilçesindeki
sazlıklann izleyeceğini
kaydetti. Alınacak
önlemlerle, göl ve
sazlıklann doğal
durumlarıyla hayvan ve
bitki varhklannm bozulmadan
korunmasına çalışılacağım
vurgulayan Özdemir,
"Amacımız, göl ve
sazlıklan gelecek kuşaklara
bozulmadan aktarmak,
insan-çevre uyumunu
sağlamaktır" dedi.
Sovyetler'den
vize kolaylıgı
• ANKARA (ANKA) —
Türkiye'nin, Sovyet
vatandaslarına sınır kapıları
ve havaalanlannda vize
alabilme kolayhğını
sağlamasından sonra benzer
bir olanağın Moskova
tarafından Türk
vatandaslarına tanınacağı
oğrenildi. Sovyetler
Birliği'nin Ankara
Büyükelçiliği Müsteşan
Valter Sonya, "Vize
kolaylığı mutlaka olacak,
ancak bazı sorunları
çözmemiz lazım" dedi.
Sovyet Müsteşar Sonya,
vize uygulamasında kolaylık
getirilmesini Türkiye'nin
önerdiğini, Sovyetler
Birliği'nin de bu öneriyi
ilke olarak kabul ettiğini
bildirdi. Valter Sonya,
Sovyetler Birliği'nin sınır
kapılannda ya da
havaalanlannda vize verme
uygulamasının henüz
bulunmadığım söyledi. ]