22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriYet Sahıbı Cumhurıyet Malbaaciltk ve Gazctecıhk Turk Anonım Şırkeıı adına Nvdir Nftdi 0 Gcnel Ya>\n Muduru Hasan Cenal. Muessese Muduru Enine Lşaklıgil. \a7i Ijien Muduru: Olto GoncKin. 0 Habcr Merkra Muduru. )alçıa Ba?«r, Sayfa Du2enı Yonetmenı *Jj Acar 0 Temsılctter ANKARA AhnM Tın. İZMIR: Hikron Çctiakaya, «»DAN* Ç m . Celıl l sttf.!, Pohlıka CeM Ha>laat*, Dıs Habcrfcr Eıfm H n . Ekûnom: t«.f iı M a . Is-Sendılu Şalum b m d , Kulıu [Ma-bul Haberlcn Kcaal Kaçak, Eğıtım Gcatay Ştylsa, Yuri Haberlerı Nccdet Dofcu Spor Dar,ı$raanı Duı Yuılır brtaı ÇaJ^Jm. I r ı j r a ı ŞM* \lpn. Diudtmc KMıltrt V«2Ki 0 KoordınaıOı Atl Isler fj»l Lrk.ı 0 Muhasrtc Balcml « n » 0 Buivt Planlam» V^p O»ıabqco|la 0 Reklam VX b m 0 Ek Yavml Halya *Ayol 0 Idarç H»*e*ıı Garvr 0 Isleıme Oadcv Çctik 0 Bdgı-lilcm Ntll İBftl 0 Persond B.r> l i i , t Bj;.ii StdırNtdi Okm U M . Yalt" •«>«<•• "«*•» Cnui. HikKn çniakv*. O*m» Go««»l>. Ut>' M n » Ub» All S i n a . »•—tı 1 " &IKI ve HıjHit Cıunhunyn Maıbualık -t Cuneaiık T A^ Tutkocıjı Cul »'41 J 34334 Ist PK 246 • lıunbul Td 512 05 05 (20 hjl). Tdn 22246. Fu (I) 526 60 72 0 Bumhr U « 2ıy« GOkalp BIv lnkılap S. No 194. Td. IÎ3 II 41-4^. Tek» 42344. Hx (4) 133 0< 6! 0 I m r H Zıya Bl> 1352 S 2/3. Td IJ 12 ». Tete» 5235», Fw. (511 19 53 60 lnantı C«i 119 S No I K«l 1 Td 19 31 52 (4 hal). Telo 6215", Fax (71) 19 23 1» TAKVİM: 3 NİSAN 1991 Imsak: 5.10 Güneş: 6.38 öğle: 13.12 Ikindi: 16.47 Akşam: 19.37 Yatsı: 20.59 Denetimsizlik, kuşkulan arttınyor ^ediğimiz et hormonlu mu?SHP milletvekili Yaşar Yılmaz, etlerde hormon konusunda Meclis araştırması istedi. Süt ve Et Sanayicileri Birliği Genel Sekreteri Orhan Kilercioğlu, Tarım ve Orman Bakanhğı'nın ciddi önlemler aldığını belirterek "tüketici rahat olsun" diyor. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden Prof. Dr. Ahmet Ergün, ette hormonun denetiminin çok güç olduğunu belirtti. _ J I D [ , V K-rtcır maddeler kullanılması yerine ILKtl MJSfc doğal yöntemlere başvurulması gerektiğini söyledi. Hayvanlarda büyüme ve et verimini arttıran hormonlar ile benzeri maddeler yıllarca kulla- nıldıktan sonra bunlardan bazı- lannın kanserojen etkisi ve hor- monal denge> r i bozucu etkileri beiirlendi, ardından da yasaklar başladı. Avrupa Topluluğu'na bağlı 12 ulkede 1.1.1988 tarihin- den başlayarak hormon kullanı- mı tamamıyla yasaklandı. Aynı yıl içinde Almanya'da yasak olan hormonlu etlerin Türkiye 1 ye ithal edildiği haberleri "hor- monlu ithal et paniği" yaşanma- sına yol açtı. SHP Ankara Milletvekili Ya- şar Yılmaz da konuyu Meclise getirerek, Meclis araştırması is- tedi. Yaşar Yılmaz, savlannı da- ha inandırıcı kılmak için millet- vekillerine kendi besi çiftliğinde yetiştirdiği ve hormon verdiği İZMİR — Yediğimiz etlerin hormonlu olup olmadığını bil- miyoruz. SHP Ankara Milletve- kili Yaşar Yılmaz, Türkiye"de hormon kullammı yasak olma- sına karşın ciddi bir denetim ya- pılmadığını söylerken Süt ve Et Sanayicileri Birliği Genel Sekre- teri Orhan Kilercioğlu, "Tarun Orman ve Köyişleri Bakanlığı hormon konusunda ciddi ted- blrier aldı, tüketici rahat olsun" dedi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden Prof. Dr. Ahmet Ergün de tüketicilerin ette hor- mon kullanıldığını anlamasının olanaksız olduğunu belirterek "Kapsamlı analizler gerekiyor. Süratle gelişer. laboratuvarlara ihtiyaç var. Aynca bir hormon yasaklanıyor, yenileri geliyor. Çok vakından izlemek gerekli" diye konuştu. . . „ „. Ege Üniversitesi Ziraat Fakül- hayvanlann etlerini de yedirdi. tesi'nden Prof. Dr. Fevri Sevgi- Yümaz o günlerden bu yana et- can da hayvanlarda verimi yük- te hormon denetimi konusunda seltmek için hormon ve benzeri bir kontrol olup olmadığı soru- suna şu yanıtı verdi: "Bir hayvana hormon verildi mi 61 gun geçmeden kesilemez. Bu süre içinde etkisi ancak yok oluyor. Ben besihanemde hay- vanlara hormon yaptım, 30 gün sonra da kestim, Mecliste millet- vekillerine yedirdim. Kimse de- netlemedi. Yine hiçbir denetim yok. Binlerce ton et kesiliyor Et Balık Kurumu'nda, acaba han- gisinin tahlili yapüıyor? Bir ki- lo et hormonlu diye geri çevril- di mi? İthalatta da göstermetik tedbirler aldılar. Hormon yok- tur belgesi istiyorlar. Bu ne ka- dar doğnı? Gümriiklen geldi bir TIR et, bir saat içinde kontrol yaptın. Bu, insanın kendi kendi- ni kandırmasıdır. 7-8 tür hor- mon var, bunlann hepsinin ay- n ayn belirteçleri var, günleri, zamanlan var. Bu konu çok ek- sik. Hormonlann hem kansero- jen etkisi var, hem de buluğ ca- ğında erkeklerde kadınlaşmaya dognı dönuşüm yapıyor." Turkiye'de 1973 yıhnda ya- yımlanan Yem Yasası ve bir yıl sonra yayımlanan Yem Yönet- meliği'ne gore hormon ve anti- hormon kullammı yasak. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zooteknik Bolüm Başkanı Prof. Dr. Fevzi Sevgican, "Yapılan araştırmalara göre havvan başı- na ortalama 50 bin liralık verim artışı sağlayabilen hormonlann yerine verim artışı için başka yöntemler kullanüabUir. tyi bes- lenme, hijyen koşullarını sağla- ma ile de verim arttınlabilir" de- di. Ziraat Fakültesi Biometri Ge- letik Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Ramazan Erkek, hor-| monlann bilincsiz ve denetimsiz kullanımının çok tehlikeli oldu- ğunu söyledi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden Prof. Dr. Ahmet Ergün de denetim için Ankara 1 da iki laboratuvann devreye so- kulduğunu belirterek "Türkiye olarak arazi boyutlanmızı düşü- necek olursak daha fazlasına ih- tiyacımız var. Et Balık Kurumu da bir laboratuvnr kurmalı. Et- te hormon olup olmadığını göz- le anlayamazsınız. Bu nedenle süratle gelişen laboratuvarlara ihtiyaç var. Bu iş o kadar gelis- miş ki yasaklanan hormonlar oluyor, sonra yenileri çıkıyor. Yakından izlemek gerek" dedi. f Modern Kültür Servisi — Yaşarken efsanelesen modern dansın öncüsü Martha Graham 96 yaşında öldü. 20. yüzyılın çağdaşdansta yetiştirdiği en onemli sanatcuar arasmda sayüan Graham'ın hastanede 10 gün süren tedavisine ragmen kalp yetmezliğinden öldüğü bildirildi. Geçen yıl 18. Uluslararası tstanbul Festivali'ne ismini verdiği dans topluluğuyla birlikte gelen Martha Graham, bu yaşına dek topluluğunun başında sanat yonetmenliğini sürdüriiyordu. 75 yaşına kadar sahnede dans eden ve ^disiplini, performans kalitesi ve yaratıcüığıyla efsanelesen sanatçı, aralannda Maurice Bejart'ın da bulunduğu buyiık dansçılar ve koregraflar yetiştirdi. Dans sanatındaki öncülügünden dolayı adı Picasso ve Stravinski'yle aynı düzeyde anılan Martha Graham, geçen yıl bale yazan Jak Deleon'la yaptığı konuşmasında, "Dansın evrensel ve banşcı mesajını en az anlayan kitle ayasetçilerdir... Dans yaşadıkça sevgi de yaşayacaktır" demişti. Dünya banşının önemini işleyen yapıtlar ortaya koyan dansın buyiık ustası, sayısız öduller kazanmış Nobel Barış Odülü'ne aday gösterilmişti. Martha Graham, k hakJunda en çok kitap yazılan dans sanatçısı olarat da bale tarihine geçti. Süt ve Et Sanayicileri Birliği Genel Sekreteri Orhan Kilerci- oğlu ise hormonlu et konusunun ithalatla gündeme geldiğıni, an- cak daha sonra alınan önlemler- le sorunun "hemen heraen" çö- zümlendiğini savundu. İmar \asası değişikliğine tepki MUĞLA (Cumhuriyet) — ANAP Izmir Milletvekili Işı- lay Saygın ve arkadaşlannca haarlanan Imar Yasası'nda değişikük öngören yasa one- risinin Meclis'te engellenmesi istendi. Mimarlar, "Yasa önerisi Meclis'te kabul edilir- se Turkiye'de çarpık kenUeş- me daha da hızlanacak, kent topraklannın yağmalanması artacaktır" görüşunü dile ge- tirdiler. Yasa değişikliğinin Meclis'ten geçmesi duru- munda belediyelerin hükü- mete bağlı "emir kullan" durumuna geleceği vur- gulandı. 3194 sayılı Imar Yasası'n- da değişikük öngören öneri- nin, kent ve mücavir alan topraklarırun yağmalanması önündeki tek engeli kaldıra- cağını belinen mimarlar, ya- sa değişikliği önerisinin bu hafta yapılacak görüşmeler- de Meclis'ten olduğu gibi ge- çerek kabul edilmesi duıu- munda, belediyelerin elinde kalan son yetkilerin de orta- dan kalkacağı görüşünü vur- guladılar. Mimarlar Odası yetkilileri "Bir yandan da Türkiye'nin yapıiaşmasında yeni ve içinden çıkılmaz bir kaos meydana gelecektir" görüşünü savundular. "Kent halkının seçilmiş temsücilerini açıkça dışlayan bu tasan imar değil, yagma tasansıdır" diyen Mimarlar Odası Izmir Şube Başkanı Aii Dönmez, Türkiye'nin ge- leceği için yasa önerisinin Meclis'te reddedilmesini bek- lediklerini söyledi. Mimarlar Odası'ndan, İmar Yasası Komisyonu'nda görevli Mi- mar Oktay Ekinci de şu go- rüşleri dile getirdi: "Son beş yılda art arda yürürlüğe sokulan çeşitli ya- sa ve kararnamelerle yerel yönetimlerin kendi beldeleri üzerindeki söz ve karar hak- lan tamamen kısıtlanmıştır. Tasan yasalaşırsa >erel yöne- timler tamamen işlevsiz hale gelecekler.'' Türkiyeormanları hızlayok oluyor Ülkemizde ormansızlaşmanın yüzde 54.7'si, anayasal ve yasal düzenlemelerle gerçekleşiyor. Yangınlarla yok olan alan yüzde 27.8 dolayında. Orman dağılımı da dengesizleşiyor. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- Orman Mühendisleri Odası'nın rosu) — Ormanlann geleceği hazırladığı rapora göre Türkiye tehlikede. Dünya Yabanıl Vakfı- na göre dünyada her dakika 117 hektar orman yok oluyor. Bu ra- kam yılda 61.5 milyon hektara ulaşıyor. Ormanların yok olma- sıyla burada yaşayan canh tür- leri de tükeniyor, bölgelerin ik- lim yapısı değişiyor, ekolojik denge bozuluyor. de ormanların hızla yok olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Yan- gınların yanı sıra orman tahri- batında en büyük etkenin yasa 1 . düzenlemeler olduğu belirtiliyor. Dünyada özellikle tropikal or- manların hızla yok olması, de- ğişik kuruluşların tepkisine ne- den oluyor. Birçok ülkede or- manlann yok olmasına karşı ge- rekli önlemler değişik örgütler- ce dile getirilirken yapılan araş- tırmalar da karamsar bir tablo sergiliyor. "Global 2000" rapo- runa göre 1960'h yıllarda yeryü- zünün dönte birlik alanını kap- sayan ormanlar 2000 yılında yeryuzıınün ancak altıda birini kaplayacak. 2020 yılında ise bu oran yedide bire düşecek. Yapılan çalışmalar ormanla- rın geleceği konusunda Türkiye için de karamsar bir tablo çizi- yor. TMMOB Orman Mühen- disleri Odası'nın hazırladığı ra- porda Turkiye'de ormanlar baş- ta olmak üzere her çeşit bitki ör- tüsünün giderek artan bir hızla azaldığı belirtildi. Yangın ve yurttaşlann tarla açma girişim- İerinin yanı sıra yasal düzenle- melerin de Türkiye'deki orman alanlannı hızla azalttığı vurgu- lanan raporda şu görüşlere yer veriliyor: "Turkiye'de ormanlar yalnız- ca yangınlar ve yoksul köylü yurttaşlarımızın yasa ve teknik dışı eylemleriyle azalmamakta- dır. Bu duruma Turkiye'ye öz- gii sayılabilecek oluşumlar da etkili olmaktadır. Turkiye'de or- man yangınlanyla yok olan alan 1950-1988 yılları arasında 675 bin 584 hektardır. Buna karşılık anayasal ve yasal düzenlemelerie orman sayılmaması sağlanan alanların toplamı aynı dönem- de 1 milyon 346 bin 778 hekta- ra uJaşmaktadır." Orman Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Doç. Dr. Yücel Çağlar, Türkiye'deki ormansız- laşmanın yüzde 54.7'sinin ana- yasal ve yasal düzenlemeler yo- İuyla gerçekleştirdiğini belirtir- ken sadece yangınlarla yok olan alanın yüzde 27.8'lik bir ağırlık taşıdığını açıkladı. Doç. Dr. Çağlar, Turkiye'de ülke yüzeyi- nin yüzde 26'smın hukuksal ola- rak "orman" sayılan alanlarla kaplı olduğunu söyledi. Orman Genel Müdürlüğü Ağaçlandırma Daire Başkanı b- mail Özkahraman Turkiye'de orman alanlarının bozulmasın- da yangınların etkili olduğunu belirterek bunlann yüzde 24'ünün ihmal ve dikkatsizlik- ten, yüzde 28'inin tarla açma amacıyla girişimlerden, yüzde 47'sinin bilinmeyen nedenler- den kaynaklandığını açıkladı. Gürültü çok, önlem yok LİSELİ TtYATROCULAR— 'Şov Devam Ediyor'a katılan 'liseli tiyatrocular' kepli-cuppeli olarak The Snn Shine adlı parçayı söylerken çiçek v^ğmuruna tutuldular. (Fotoğraf: tbrahim Günel) Tiyatro, zaman tünelindeASLI KAYABAL Arnavutköy sırtlarındaki Robert Kolej'in "Suna Kıraç Hall"ünde 1 nisan gecesi... Kolej'in 1860'lara uzanan tiyatro geleneğini bugüne taşıyan gecenin adı The Show Goes On-Şov Devam Ediyor. Puslu ve ıslak Istanbul gecesinde, Suna Kıraç Hall'ün rahat ortamına katılan konuklar, tiyatroyla orulu bir zaman tüneli içinde geçmiş-bugun boyutunda gezindiler. 500 kişılik salon genç ve orta kuşak tiyatro izleyicileriyle doldu. "Şov Devam Edijor" adlı kutlamaların yapımını kolej mezunlarından Nedim Göknil üstlenmiş. Gece, ortak yonleri Robert Kolej mezunu olmak olan tiyatro sanatçılanm bir araya getiriyor: Sahnede Haldun Dormen, Nevra Serezli, Nüvit Özdoğnı, Genco Erkal, Engin Cezzar, Can Gurzap, Yağız Tanlı, Ali Taygun, Oya Başar. Göksel Kortay ve Nedim Göknil zamanın uzak noktalarından günümüze sesleniyor. Birbirini izleyen skeçlerde Genco Erkal, Aziz Nesin'in "Merhaba" adlı oyunundan bir bölümle yer alırken uzak geçmişin kahramanlan Hamlet ve Ottello, Engin Cezzar'la katıldı sürup giden şova. Tarihin içinden çıkan bir diğer kişilik "Kral Lear"dı. Bugune bakan Kral Lear'ı, kızları rolündeki Göksel Kortay ve Oya Başar'la sahnede yer alan Ali Taygun canlandırdı. Tarih ve olaylar bugünle karışmış, uzak yakın olmuştu. Bu kez Nedim Göknil, tiyatro tünelindeki izleyicinin karşısındaydı. Göknil de Arap, Rus, Hint ve Anadolu usulu düşsel Hamlet tiplemeleriyle şovu yakalamaya çalıştı. Saat geceyansına yaklaşıyordu. Nedim Göknil sahneye Dorothy Iz'i çağırdı. İz'in gözleri ışıl ışıldı. 1970'li yıllardan beri Robert Kolej'deki tiyatro calışmalarına katkıda bulunan Iz Şov Tüneli'nin mutlu kişilerindendi. Zaman akıp gitti. "Şov Devam Ediyor"a katılan bütün sanatçılar sahneyi doldurdular. Sahnede gorünen tiyatro kahramanlan degildi. Kolejin geleneksel mezuniyet giysilerine bürunmüş liselilerdi. HAKAN KARA İZMİR — Geceyarısı. Tam uykuya dalarken birden bir mü- zik sesi yankılanıyor mahallede. Bir org sesi ve "Çadınmın üstü- ne şıp dedi damladı" melodisi. Anlıyorsunuz ki komşunuz eve gelmekte gecikmiş. Arabasmı gerî geri park ediyor. "Gürültü çüdırtıyor". "Sessiz- liğin sesine özlem", "Gürültüye gidiyoruz", "Ömür törpüsü gü- rültü..." Bunlar gazetelerde gü- rültü ile ilgiü olarak yayımlanan haberlerin başlıklarından bazı- lan. Bilim adamları tarafından en önemli çevre sorunları arasında gösteriliyor gürültü. Eski Ro- ma'da gürültü nedeniyle savaş arabalarının hava karardıktan sonra kente girişinin yasaklan- dığını belirten uzmanlar, Türki- ye'de hâlâ bu soruna karşı cid- di önlemler alınmadığını vurgu- luyorlar. İstanbul, Ankara, İz- mir, Adana gibi kentlerde gürül- tunün insan sağlığım tehdit ede- cek boyutlara ulaştığı belirtili- yor. 1986 yılında çıkarılan "Gu- rültü Kontrol Yönetmeliği"nin ise bir türlü uygulanamadığı vurgulanıyor. îzmir'de Anakent Belediyesi tarafından yapılan ölçümlerde çeşitli saatlerde bölgedeki gürül- tü düzeyleri ele alındı. 1990 >ıh ölçüm ortalamalanna göre Kar- şıyaka'da gürültü düzeyi 73 ile 85 desibel. Halkapınar'da 81 ile 87 desibel. Trafik hastanesinde 73-81 desibel. Cumhuriyet Ala- nı'nda 72-81. Basmane Meyda- nı'nda 76-87. Çankaya'da 77-87. Bayramyeri'nde 80-87. Çanka- ya'da 77-86. Hatay Nokta'da 78-84. Fahrettin Altay Meyda- nı'nda ise 74-83 desibel arasın- da değişiyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Çev- re Mühendisliği Bölüm Başka- nı Prof. Orhan Uslu, 1986 yılın- da çıkarılan "Gürültü Kontrol Yönetmeliği"ne karşın bugüne kadar gürültü sorununun çözü- müne ilişkin adımlar atılamadı- ğını vurguluyor. Prof. üslu, "Bizdeki en büyük sorun, yö- netmeliği çıkardıktan sonra bu- nu uygulamak. Ne yazık ki gü- rültü yönetmeliğinin uygulama- sında da yaya kaldık" diyor. ITÜ Mimarlık Fakültesi'nden Prof. Selma Kurra da belediye- ler tarafından gerçekleştirilen gürültü ölçümlerine de kuşkuyla bakıyor. 6 18-8 arası konuş, az öde' • ANKARA (UBA) — PTT Genel Müdürlüğü, şehiriçi telefon görüşmelerinde sinyal aralarına konan spotlarla günün hangi saatlerinde telefon konuşmalarının daha ucuz olduğunu belirtmeye başladı. Şehiriçi telefon görüşmelerinde sinyaller arasında verilen bilgide akşam saat 18.00 ile sabah 8.00 arasındaki telefon görüşmelerinin daha ucuz olduğu, telefon kartı kullanmanın da hem ucuz hem de pratik olduğu kaydedildi. PTT Genel Müdürluğü'nden bir yetkili, abonelerin telefon konuşmalarındaki ucuz konuşma saatlerini bilmediklerini, bu nedenle sinyaller arasına bu uyanlan koyduklannı söyledi. Basındaki kriz • ANKARA (AA) — Foto Muhabirleri Derneği'nin, ekonomik kriz içinde bulunan basın çalışanlarına destek sağlamak amacıyla başlattığı "Sevgi Havuzuna Gönul Damlalan" çağrısı üzerine basın dernekleri yöneticileri dün bir araya geldiler. Toplantıya çağrılı 14 basın kuruluşundan Gazeteciler Cemiyeti, Belediye Muhabirleri Derneği, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanhk Muhabirleri Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Foto Muhabirleri Derneği, Parlamento Muhabirleri Derneği, Radyo-Televizyon Gazetecileri Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği temsilcileri katıldı. Toplantıdan sonra yayımlanan bildiride, basın sektoründe çalışanların bugune kadar hiç yaşanmamış yoğun bir ekonomik krizin baskısı altmda bulundukları belirtildi. İkinci toplantı yarın yapılacak. 23 Nisan hazırlıklan • ANKARA (UBA) — llk ve orta dereceli okullarda 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama hazırlıklan başladı. Prof.'' Dr. Atalay Yörükoğlu, 23 Nisan kutlama törenleri için çocuklara özel giysi zorunluluğu getirilmemesini istedi. 23 Nisan törenleri nedeniyle birçok şehir okulunda öğrencilere özel kıyafetler diktirilmesi için velilerle görüşmeler yapılırken, bazı okullarda kıyafetlerin ucuza mal olması için velilerden para toplayarak bütün kıyafetleri bir terziye diktirmek için görüşmelere başlandı. Göllere koruma • KONYA (AA) — TBMM Çevre Araştırma Komisyonu Başkanı Ali Talip Özdemir, Konya'daki gollerin koruma altına alınacağını bildirdi. Özdemir, Konya'da yaptığı açıklamada, korumada onceliğin ülkenin 3. büyük doğal gölu Beyşehir'e verileceğini, bunu Tuzgölü ile Akşehir, Hotamis ve Çavuşçu gölleriyle Ereğli ve Çumra ilçesindeki sazlıklann izleyeceğini kaydetti. Alınacak önlemlerle, göl ve sazlıklann doğal durumlarıyla hayvan ve bitki varhklannm bozulmadan korunmasına çalışılacağım vurgulayan Özdemir, "Amacımız, göl ve sazlıklan gelecek kuşaklara bozulmadan aktarmak, insan-çevre uyumunu sağlamaktır" dedi. Sovyetler'den vize kolaylıgı • ANKARA (ANKA) — Türkiye'nin, Sovyet vatandaslarına sınır kapıları ve havaalanlannda vize alabilme kolayhğını sağlamasından sonra benzer bir olanağın Moskova tarafından Türk vatandaslarına tanınacağı oğrenildi. Sovyetler Birliği'nin Ankara Büyükelçiliği Müsteşan Valter Sonya, "Vize kolaylığı mutlaka olacak, ancak bazı sorunları çözmemiz lazım" dedi. Sovyet Müsteşar Sonya, vize uygulamasında kolaylık getirilmesini Türkiye'nin önerdiğini, Sovyetler Birliği'nin de bu öneriyi ilke olarak kabul ettiğini bildirdi. Valter Sonya, Sovyetler Birliği'nin sınır kapılannda ya da havaalanlannda vize verme uygulamasının henüz bulunmadığım söyledi. ]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle