Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29NİSAN1991**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
Böyle GitmezL
(Baftarafi 1. Sayfada)
Bir cumhurbaşkanı, anayasayı bir yana bı-
rakıp hem başbakanlığı hem iktidar partisi li-
derliğini de sürdürüyor, Ekonomiden dış po-
litikaya her şey ondan soruluyor.
Oysa partilerüstü ve tarafsız olması gere-
kiyor anayasaya göre. v
Ama dinlemiyor.
Gözü kara!
"Allatftan başka kimseden korkmanf' diyor.
Eşini de Türkiye'nin en büyük iline parti
başkanı seçtirtmek için bizzat kulise giriyor.
En yakını, dayı oğlu yetim Hüsnü'yü buna
karşı çıktı diye bakanlıktan attırabiliyor.
Bir bayram günü, büyük oğlunun ortak ol-
duğu havayolu şirketinin bir uçağıyla Antal-
ya'ya getirttiği ilçe başkanlarına el öptürüyor,
eşiyle birlikte parti içi muhalefete karşı göv-
de gösterisi yapıyor.
Başbakan, Cumhurbaşkanı'nın eşi için
kongre günü kürsüye çıkıp oy isteyebiliyor.
Ulaştırma Bakanı, kongre kapısındatercihli
telefon ve çağn cihazı isteklerine onay im-
zası atabiliyor.
Cumhurbaşkanı'nın eşini il başkanı yap-
mak için adalet mekânizması üzerinde de
baskı uygufanıyor. ilçe seçim kurulunun iki
yargıcı birbiri ardından rapor alarak görevle-
rinden aynlıyorlar; üçüncü yargıç, Cumhur-
başkanı eşinin istediği biçimde listelerin
kongrede yenilenebileceğini kararlaştınyor.
Böylece Cumhurbaşkanı, eşini de 82 oy
farkla partisinin İstanbul it başkanlığına seç-
tiriyor.
Bu arada küçük oğluna iki milyarlık şaşa-
alı düğün, aylığı yedi sekiz bin dolara yalı...
Çocuklardan biri banker, biri butikçi, biri
özel televizyonla havayolu işinde...
Hanımefendi'nin terzisi Müberra da ANAP
Ankara il yönetiminde...
Sonra, ekonomik gidiş de iyi değil. Enflas-
yon da fren tutmuyor. Terör büyük kentlerde
vuruyor. Dış politikada sorunlar birikiyor.
Ama bütün bunlara karşın politikada tıka-
nıklık, tepkisizlik...
Neden?
Ölçüler ve değer yargıları bu denli aşındı-
ğı için mi? Umursamazlık o yüzden mi?
Yoksa toplumda değişime karşı güvensiz-
lik mi? Böyle gelmiş böyle gider zihniyetinin
yarattığı kâbus havası mı?
Muhalefetin yetersizliği ya da pırıltısızlığı
mı?
Özal'a endeksli muhalefetin artık kanıksan-
mış olmasından mı?
Özal yönetiminin, kamuoyunu oluşturan
odakları muhalefete büyük ölçüde kapattığı
için mi?
Tümünün payı var kuşkusuz. Her birini se-
rinkanlı düşünmek gerekiyor.
Politikada tıkanıklığın aşılacağına inanıyo-
ruz. Bu böyle gitmez. Gideceğini sanan var-
sa, aldanıyor.
AkJı başında herkes bunu görüyor. Demok-
ratik bir devlet ve toplum düzeninde neyin ne
olduğunu bilen, her şeyi yerli yerine oturta-
bilen insanlar, bunun böyle gitmeyeceğinin
bilincindedirler.
Yaşanan anormallikler karşısında belki sö-
zün hükmü kalmadı, çok aşındı. Ama yine
de böyle gelmiş böyle gider diyenler yanıla-
cak. Devlet ve toplum yönetiminde demok-
ratik ölçülerin, çağdaş değer yargılarıyla hu-
kuk ilkelerinin damgasını basacağı günler
gelecek.
iyimseriz.
Çok kalmadı, en geç 1992 eylülünde se-
çim var.
Özallar yüklendi, kazandı
Yılmaz: Devlet gücüyle kazandılar
(Baftarafi 1. Sayfada)
cek. Ne zaman ki kovarlar, o za-
man iş değişir. Bu şıkkın dışın-
da benden kurtuluş yok. Bu bir
yarıştı. Kazananı medeni bir in-
san olarak tebrik ederim. İnşai-
lah dediklerini yapıp başan ka-
zanır."
Semra özal kürsüye çıkarak
vaptığı teşekkür konuşmasında
şunları söyledi:
"Şahsıma gösterdiginiz tevec-
ciih ve giiven için hepinize gö-
nttMen teşekkür ediyoram. Haf-
talardır bir aile içindeki yarışın
neticesini almış bulunuyoruz.
Her yanşmada olduğu gibi bir
taraf kazanıp, bir taraf kaybe-
decek. Ama ben bunu bir kayıp
olarak asla düşünmüyorum.
Çiinkü Anavatanlı olarak hepi-
miz bir biitünüz."
Semra Özal, "ANAP bundan
sonra bu yaptıkianndan çok da-
ha büyük işler yapacaktır. Artık
hep birlikte güzel tstanbul için
ve memleketimiz için en güzel
projeleri hazırlamaya hazınz"
diye konuştu.
Talat Yılmaz, bu sırada kür-
süye ğeîerek Semra Özarîtut-
ladı. Semra Özal ve Yılmaz el ele
tutuşarak ellerini havaya kaldır-
dılar ve partililerin alkışlan ara-
sında gazetecilere poz verdiler.
Bu görünümden sonra konu-
şan divan başkan vekili Talat
Zengin, "Cumhurbaşkanımızın
eşi hanımefendinin il başkanı se-
çilmesi bizim için bir şereftir"
dedi. Mikrofonu bıraktıktan
sonra Semra özal'ın elini öptü.
Bunun ardından Semra Özal,
divan üyeleri ve Çalışma Baka-
nı tmren Aykut'la birlikte
ANAP selamı verdiler.
Fotoğrafların çekilmesinden
sonra Semra özal, koruma po-
lislerinin eşliğinde salondan çı-
karken bir partili, Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ın aradığını
bildirdi. Bayan özal, koridorda
bulunan bir telefondan eşiyle kı-
sa bir konuşma yaptı. Cumhur-
başkanı'nın bu görüşmede eşini
kutladığı öğrenüdi.
Semra Özal'ın il başkanlığı
adaylığına karşı çıkarak Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'ın tep-
kisini çeken Devlet Bakanı Ce-
mil Çiçek, "Hayırlı olsun, ne
diyeüm" demekle yetindi. Sonu-
cu Cumhuriyet'ten öğrenen Çi-
çek, "Sadece hayırlı oğuriu ol-
sun demekle mi yetiniyorsunuz"
sorusu üzerine de "Tabii. Baş-
ka bir şey söylenir mi yani" kar-
şılığını verdi. Çiçek, oylar ara-
sında çok büyük bir fark olma-
masıyla ilgili olarak da "Hayır-
lı ugurlu olsun diyorum. Başka
BingöFde
(Baftarafi 1. Sayfada)
önceki gece basan teröristler
Atatürk büstünü kırdılar ve köy
ilkokulu ile tarım kredi koope-
ratifı binasını yaktılar. Olaydan
sonra operasyon başlatan gü-
verüık güçleri, Kağızman'ın Ay-
dınkavak köyü kırsal kesimin-
de teröristlerle çatışmaya girdi.
Dün gece geç saatlerde devam
eden çatışmaya ilişkin olarak
yapıian ilîc açıklamada, 1 terö-
ristin silahlanyla birlikte ölü ele
geçirildiği bildirildi.
bir şey söyleyemem" diye konuş-
tu.
ANAP miUetvekili Hasan Ce-
lal Güzel ise seçim sonuçlan
hakkında bir yorum yapmaya-
rak, "Kongre ile ilgili bilgileri
yavaş yavaş topluyorum. Henüz
Talat'la da (Yılmaz) göriişeme-
dim. Yann (bugiin) bu konuda-
ki görüşlerimi geniş olarak
açıklayacağım" dedi.
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin, Semra Özal'ın il başkanı
seçilmesi ile ilgili soru üzerine,
"Bir cumhurbaşkanı tarafsızlı-
ğını bir tarafa bırakıp parti için-
de iki aydır kampanya yürütür-
se bu beklenen bir sonuçtur" de-
di. Çetin, "Cumhurbaşkanı
Özal prestijinin arttığını düşü-
nerek bir erken seçimi gündeme
getirebilir mi" sorusuna, "Sem-
ra Hanım sadece parti içinde ka-
zandı. Vatandaştan bir şey ka-
zanmadı ki. Keşke öyle düşünüp
seçime gitseler. Bunu çok arzu
ederiz" yanıtını verdi.
SHP İstanbul tl Başkanı Er-
can Karakaş, "Kongrenin devlet
gücüyle alındığını. Semra Özal
1
ın il başkanlığımn ANAP*3 bir
fayda saglamayacağını" soyledi.
Karakaş, Semra ÖzaJ'ı kutlama-
yı düşünmediğini de söyledi.
DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel, Semra özal'ın
ANAP il başkanlığına seçilme-
si ile ilgili olarak, "Çankaya'nın
karıştığı bu seçimin çok tartışı-
lacağını" söyledi. Demirel, Sem-
ra Özal'ın il başkanlığını değer-
lendirirken, "Benim işim değil-
dir. Kendi partisinin işidir. Sa-
dece parti işi de değildir. Çok
tartışılacak bir konudur" dedi.
Demirel, sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Çankaya boylece parti işine
bulaşmış olmaktadır. Bu, yenj
bir durumdur Türkiye'de. Yeni
bir konumdur. Önümüzdeki
günlerde çok tartışılacaktır. Za-
ten Çankaya'nın kendisi çok tar-
tışmalıdır. Binaenaleyh, daha
çok tartışılır hale gelmiştir bu-
gün için. Aslında, Türkiye Cum-
huriyeti Devleti tartışümaktadır.
Ekonomide deniz bitmiştir. İn-
şallah devlette de deniz bitmez.'
Yabancı ajanslar
Semra Özal'ın ANAP İstan-
bul ll BaşkanlığYna seçilmesi bü-
tün yabancı ajanslarda yer aldı.
Haberi ilk veren AP Ajansı oldu.
Haber, Fransızajansı AFP ve İn-
giliz ajansı Reuter'in bültenlerin-
dede yer aldı.
Ajanslar, "flrtt ]âOf" olaraTt
sözettikleri Bayan Özal'ın 1983
yılında eşi Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal ile birlikte ANAP'ın ku-
ruluşu çalışmalannda rol oynadı-
ğını ve bugün parti içinde "kadın
haklan şampiyonu" olarak zafer
kazandığını kavdettıler.
Özalve lâJmaz'ınlisteleri
Semra Özal ve Talat Yü-
maz. düzenlenen yeni listelerle
kongreye gittiler. Semra
ÖzaTın listesinde 2 ilçe başka-
nı yer aldı.
Semra ÖzaPm 24 kişilik yö-
netim lcurulu listesi şöyle olus-
tu:
Kadir Ramazan Coşkıın
(Batarköy İlçe Başkanı), Prof.
Tııoca Toskay (Eski TRT Ge-
nel Müdürti/Eski Magic Box
Yönetim KunJu Başkanı),
Osman Ceytan (Beykoz ilçe
Başkanı), Mut^tbar Kotevog-
ta, Abdallah Erkul, SaHh Er-
gün, Volkan L ras. Osman B-
mas, E.Semih İçil, E.Nezih
Özgür, Yaşar Parauk, Hayri
Karademir, A.Kadir Haber-
dar, Yusaf Naraoglu, Nejat
Söylev, Zeki Aytaç, Ayhan
B«CHH>fla, Hikmet Horşit
Agaoglıı, Hasan Özdenıû-, Sa-
miye Aksan, Farnk Durak.
Cetel Adaa, Mustafa Sanyer,
ErtugntI Kurt.
Semra Özal'ın eski listesin-
de yer alan Ertuğnıl Alper,
Zfya Yılraaz, Osman EHnçer,
Ahınet Köseoğlu, ErtBjrul
Köse, Ertuğrul Kart, İbrahim
Çednkaya, M.Nori Yazıcı, Sa-
îffi Ûztaric, Selih Ergün ve
ECdat Pişjda'in yeni listeye
koaulmadıkları görüldü. Ta-
lat Yılcnaz'in eski İistesinde
yer alan EJSamia tçil bu kez
Semra Özal'm listesinde yer
aldı.
özallar'uı doktoru Ceagte
Aslan ite il 2. başkanı Ertuğ-
nıl Alper disiplin kurulu ada-
yı oldular.
Biryük kongre delege aday-
ian arasmda da başbakamn
kardeşı Atilla Akbulut yedek
yönetim kurulu üyeleri, diğer
kardeşi Yılmaz Faik Akbulut
ile Şimşek Akbulut büyük
kongre dekgeleri arasında yer
aldılar. Kongre delegeleri ara-
sında aynca, cumhurbaşkanı-
nm çocuklan Afemet Özal,
Zeynep özal. Mesut Ytimaz
1
m kardeşi Turgut Yılmaz, es-
ki belediye başkanlarından
Nad Ekşi, Osman Hıztan,
Dr Cengiz Asbn'ın eşi Nfigün
Aslan ile 19 ilçe başkanı da
yer aldı.
Yılmaz'ın listesi
Tatat Yıimaz'ın İistesinde,
eski iisteye orania fazla deği-
şiklik olmadı. Yeni listede,
Abdallah Erkul, Semil İçil,
Kahreman Ayhan, Dtırsua
Bodor yer aîmadı. Semra
Özal'ın listesinde de buiunan
Yaşar Pamuk, Talat Yıimaz'-
ın listesinden çekildiğini du-
yurdu.
Yıimaz'ın listesi şöyle:
Yusaf Erkoç, Mehmet Asil-
soy, Türköz Telli. Muhiis Ar-
vas, Hakkı Şenocak. Tekin
KiiçakaH, Zekai Eneç, Kadir
Kartal. F.Fuat Yukarıpınar.
Sabri İş, Yaşar Pamuk (istifa
etü), toaa Şahin, A.Haül Bü-
TBkdftt, Yasar GSmişdfl, İr-
fas Tekueci, Nevzat Er, Hi-
seyin Sözüer, tlbami Coşkns,
Kemal Taşkın, Hiısnü Hep-
gur, Nazif kara, Seiami Cen-
giz, Feridun Celal Pişkin, Or-
han Tttfan,
Buyük kongre delegeleri üs-
tesinde ise Gaziosmanpaşa,
Eminönü, Ümraniye ilçe baş-
kanJan yer aldı.
Özal'a
6
Kara Şahin' helikopteri geliyor
(Baştırafı 1. Sayfada)
la bir ilgisi olmadığı bildirildi.
Enniyet Genel Müdürlüğü
tarafmdan satın alınan Black
Haw< tipi iki adet VIP helikop-
terin ağustos ayında Türkiye'ye
tesliın edilmesi bekleniyor. Bu
helikopterlerden biri Özal'a tah-
sis ecilecek. Emniyet dördü nor-
mal, ikisi VIP toplam 6 adet bu
lip lelikopter sipariş etmişti.
Bunkrdan normal tiptekilerden
ikisi geçen ocak ayında teslim
edilnişti.
Blıck Hawk helikopterlerini
üreten United Technologies Sı-
korsty Aircraft firmasının
Türliye temsilcisi VVilliam
Stuct, bu helikopterleri ABD
Başkını Bush, Brunei Sultanı,
Ürdün Kralı ve Mısır Devlet
Başkanı'nın kullandığını bildir-
di. Haftalık Tempo dergisi vebu
dergiye dayanarak kimi gazete-
lerde Çankaya Köşkü'nün yeni
hizmet binası için bir Avustur-
ya firmasıyla yapıian anlaşma
uyannca 5 milyarbk avize ısmar-
landığı ve bunlann Semra-Tur-
gut Özal tarafından seçildiği ha-
berleri üzerine sözcü Kaya To-
peri, bir açıklama yaptı. Tope-
ri'nin açıklaması şöyle:
"Bugünkii (dünkü) bazı gaze-
telerde, Cumhurbaşkanlığı'nın
yeni hizmet binası için seçimi ya-
pıian 5 milyarlık kristal avize ve
ışıklandırma tesisatı ısmarlandı-
gı yolunda haberlere rastlan-
mışbr.
Söz konusu avizeler ve diğer
ışıklandırma tesisatının temini
keyfiyeti, 1980'li yıllar başında
projesi yapıian ve inşaatına
1984'te başlanan Cumhurbaş-
kanlığı hizmet binası için Bayın-
dırlık Bakanlığı'nca uygulanan
proje ve şartnameye uygun ola-
rak keza anılan bakanlık tara-
fından yürütülmektedir.
Söz konusu avizelerin hizmet
binasının kabul ve yemek salon-
lan ile diğer benzer mahallerde
kullanılacağı öğrenilmiştir. Hiz-
met binasının ihalesi ve yapımı
Bayındırlık Bakanlığı'nca yürii-
tülmekte olup inşaat ve kullanı-
lacak malzemeye ilişkin husus-
larla Cumhurbaşkanı'nın bir il-
gisi yoktur."
(Baştarafı 1. Sayfada)
bul olağan il kongresine dün
Hilton Convention Center'da
devam edildi. Salonun önünde
sabah erken saatlerinden itiba-
ren güvenlik görevlilerinin yo-
|un önlemler aldığı görüldü.
Önlemleri, İstanbul Emniyet
Müdürü Mehmet Ağar denetle-
di. Saat 09.00"dan itibaren dele-
geler, kapı önünde oluşturulan
polis kordonundan, tek tek kim-
lik kontrolü ve arama yapılarak
salona ahnmaya başlandılar.
Delegelerin salona alınmasın-
dan önce, Beyoğlu îlçe Seçim
Kurulu'nun aldığı son karar
uyannca taraflar yeniden düzen-
ledikleri aday listelerini kurul
başkanlığına verdiler. Talat Yıi-
maz'ın listesini Fatih ilçe 2. baş-
kanı Yaşar Karayel ile önceki
kongrede Mustafa Taşar tarafın-
dan yumruklanan Beşiktaş de-
legesi Kadir Kartal saat 07.30'da
sundular. Semra Özal'ın listesi-
ni ise "uzlaşma komitesi"nde
görevli ilçe başkanı Alaettin El-
mas (Şişli) ile Kadir Ramazan
Coşkun (Bakırköy) saat 08.10'da
teslim ettiler. Yılmaz taraftarla-
nnm, listelerin kurul karan \ıyn-
rınca en geç saat 08.00'de teslim
edilmesi gerektiği yolundaki iti-
razı dikkate alınmadı.
İlçe seçim kurulunun son ka-
rarını geçen kongreden bu tara-
fa değişen üçüncü yargıç Hasan
Dinçok verdi. Dinçok'tan önce
seçim kurulunda görev yapan
yargıçlar Beyoğlu ilçe Başkanı
Nevzat Özoğuz ile yerine getiri-
len 3. Ceza Hâkimi Nejat Gök-
su rapor alarak görevden aynl-
mışlardı. Yargıçların "rapor" al-
malanna, Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Arif Yüksel'in kong-
rede listelerin değiştirilmesi üze-
rinde yaptığı baskılann etken ol-
duğu öne sürüldü. Arif Yüksel'-
in hafta sonunu bu nedenle Is-
tanbuPda geçirdiği ve 2!eynep-
Efe*nin düğününe de katıldığı
belirtildi.
Geçen kongrede alınan karar
uyannca, misafirler ile basın
mensupları salona alınmadılar.
Ancak bazı milletvekilleri ile ba-
kanlardan Kemal Akkaya, Lüt-
fullah Kayalar ile genel merkez
yöneticileri Ercan Vuralhan, Ül-
kü Güney ve TBMM Insan
Haklan Komisyonu Başkanı
Eyüp Aşık'ın içeri girmeleri dik-
kat çekti.
Talat Yılmaz'ı destekleyen ve
bu nedenle Milli Savunma Ba-
kanlığı'ndan azledilen Hüs-
nü Doğan saat 9.00 sıralarında
salonun önüne geldi.
Bu sırada taraftarları ile bir-
likte yaruna gelen Talat Yılmaz
ile öpüşen Doğan, kongre yerin-
den ayrıldı. Yılmaz ise- alkışlar
arasında salona girdi.
Semra Özal da 'koruma po-
lisleri eşliğinde' saat 9.30 sırala-
rında Çırağan Oteli'nden Hil-
ton'a geldi. Semra Özal, burada
kongre divan başkanvekili Talat
Zengin ve diğer divan üyeleriy-
le kısa bir süre görüştü.
Bu sırada Talat Zengin, basın
mensuplannın içeri alınması için
bir önerge verildiğini belirtti.
Her iki tarafın da öneriye kabul
oyu vermesi üzerine gazeteciler
salona alındı.
Akbulut'un
müdahalesi
Kongrenin 3 martta yapıian
bölümüne gelmeyen Başbakan
Yıldınm Akbulut, son bir hafta
içersinde Semra Özal'ın seçilme-
sine yönelik sürdürdüğü girişim-
lerini dün de kongreye katılarak
pekiştirdi. Akbulut, yarım saa-
ti aşkın konuşmasının başlangı-
cında ANAP'ın Türkiye'ye yap-
tığ hizmetleri anlattı. Akbulut,
konuşmasının sonuna doğru,
"Dünyanın gözü bu kongrenin
üstünde" diyerek sözü kongre-
ye getirdi ve delegelere şöyle
seslendi:
"Her şeyi demokratik kural-
lara göre yaptık. Seçim ertelen-
di. Ertelendikten üç gün sonra
bütiin ilçe başkanlannı Ankara1
da lopladım. Bu meselelerin na-
sıl çözüleceği hakkında fikir te-
atisi içinde bulunduk. Ben çözü-
me yardımcı olmaya çalıştım.
(Bunlan açıklamakta hiçbir
mahsur görmüyorum, olanlan
aynen anlatmak benim
görevim.)
Dedik ki 'Semra Hanımefen-
di il başkanı olsun. Diğer organ-
ları ilçe başkanları kendi arala-
rında yapacaklan çalışmayla
oluştursunlar. Ve bu kongreyi
böyle tamamlayalım: Teker teker
bütün ilçe başkanlarının fikirle-
rini ve onayını aldım.Hepsi bu-
na 'evet' dedi."
Akbulut'un bu sözlerini dele-
gelerin bir bölümü, alkışlarla
karşılarken Talat Yılmaz oturdu-
ğu yerden ayağa fırlayarak Ak-
bulut'un sözünü kesti ve "Ben
size ilçe başkanı olarak güven-
diğimi söyledim. Ancak ben bir
başkan adayı olarak çekilmeye-
cegimi ve delegeyi yolda bırak-
mayacağımı söyledim" diye ba-
ğırdı. Yıimaz'ın bu çıkışı Akbu-
lut'un sözlerine orania delegeler-
den daha fazla alkış aldı.
Yıimaz'ın sözlerini şaşkın bir
ifade ile dinleyen Başbakan Ak-
bulut, önce 'halen sargılı olan'
sağ elini sinirle havaya
kaldırdı, 10-15 saniye sustuktan
sonra sözlerine 'Ben buradan,
bir aday ya da delege ile müna-
kaşa edecek değilim' diye devam
etti. Sinirden yüzü kızaran ve
sağ elini sürekli ileriye doğru sal-
layarak konuşan Akbulut, daha
sonra şunları söyledi:
"Ben konuşuyorum. Benim
sözlerimin ne kadar gerçekçi ol-
RAKİPLER EL ELE — Semra Özal teşekkür konuşmasmı ya-
parken rakibi Yılmaz. kürsüye gelerek yeni il başkanını kutladı.
duğu hakkında, elbette çoğunu-
zun, bir kanaati olduğu gibi
Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşa-
yan faer vatandaşm da bir kana-
ati vardır.
Münakaşa etmek için söyle-
miyorum. Demokratik usuller-
le kongre cereyan edecektir, ama
yardımcı olmak benim görevim-
dir. Sizlere anlatıyorum. Elbet-
te ki bunlan değerlendireceksi-
niz. Bu şekilde karar verdik, yet-
medi. MKYK'yı topladım. Bu
meseleyi orada anlattım. Bu ar-
kadaşlanm aynı şekilde toplanıp
karan teyit ettiler. Şimdi ne ol-
du? Bazı arkadaşlarım 'Biz o
gün öyle dedik, ama şimdi
demiyoruz' diyorlar. Güzel.
Ama sizler bunu biliniz ve par-
tinize sahip çıkınız. Şahsi mese-
lelerini ön planda tutanlar, par-
tinin genel menfaatlerini olabi-
lir ki bugün olduğu gibi göre-
mezler. Onlara sizler gösterme-
ILsiniz. Bu hatırlatma çercevesin-
de, delegelerin karannın Allah
1
ın izniyle, partimize ve Türk mil-
letine yararlı olacağına inanıyo-
rum ve Allah size yardımcı ol-
sun diyorum."
Akbulut, konuşmasını ta-
mamladıktan sonra salondan
ayrıldı.
Talat Yılmaz, salonda gazete-
cilerin, Akbulut'un konuşması-
na ilişkin sorularını yanıtlarken
"Kardeşim, ben hiç kimseye söz
vermedim. Ben ilçe başkanı ola-
rak sayın genel başkanıma gü-
veniyorum. Ama il başkan adayı
olarak da delegeyi yolda bırak-
mam. Beni bu yoldan alıkoy-
mak için ancak partiden ihraç
edebilirsiniz demiştim. Kendisi
de aynen 'Yapmam be kardeşim'
demişti" biçiminde konuştu. Yıl-
maz, "Ben, satılık mal mıyım?
Bu delege mecbur mu, Semra
Hanım'a oy vermeye? Bırakırsın
adayları, kime isterse oraya oy
verir. Yani birisi seçilirse, yarar-
lı olacak, diğeri seçilmezse ol-
mayacak. Millet istemiyor" de-
di. Yılmaz'a yöneltilen sorular ve
yanıtları şöyle;
—Sizce Başbakan'ın bu ko-
nuşmasının anlamı ne?
—Semra Hanım'ı destekleyin
diyor. Başka ne anlamı olacak?
—Siz, 'şahsi menfaatlerinizi
mi ön planda tutuyorsunuz?'
—Ben, benimle beraber hare-
ket eden delege ne diyorsa onu
yapıyorum. Delege bana
'çekilme' dedi. Çekilmiyorum.
—Semra Hanım'ın kazanma-
sı partiye ne getirir?
—Onu kamuoyu tartışır.
—Sizce Başbakan neden böy-
le davranıyor?
—Bilemem, burada Başbaka-
nın reyi yok, önemli olan dele-
gedir. tl başkanını delege seçe-
cek. Müsaade etsinler de delege
kimi isterse seçsin. Zorla bir ki-
şi seçtirilemez.
—Kongre sonuçlarına şimdi-
den gölge düştüğü söylenebilir
mi?
—Kongre sonucunu, bir şey-
leri basının önünden kaçırma
eğilimi vardı, ama bastınldı, ba-
sın içeri alındı. Diliyoruz ki he-
pimizin gözü önünde çağdaş
dünyada, hak ve özgürlüklerin
daha yaygın kullanıldığı bir or-
tamda biz de hukuka saygı gös-
terilmesini, devletin temeli olan
adaletin korunmasını istiyoruz.
Her şey millet için var olmalı.
Milletin üstünde herhangi bir
güç olmamalı.
—Akbulut, sonucu Allah'a
bırakmadı mı?
—Semra Özal'ı seçin, gerisi-
ni Allah'a bırakın. Sonucuna
Allah karışır dedi. Biz de Al-
lah'a havale ediyoruz. Semra
Hanım'a oy vermeyeceğiz. Baka-
lım hangimizinki daha iyi ola-
cak.
Seçime geçildi
Divan Başkanvekili Talat
Zengin, Akbulut'un gidişinden
sonra divan kâtibi Mehmet
Akarca'ya, listeleri okuttu. Zen-
gin, listelerin okunmasından
sonra itirazlar için 10 dakika sü-
re tanıdı.
Bu sırada Talat Yıimaz'ın lis-
tesinde yer alan büyük kongre
delege adaylanndan Ahmet Ak-
kaya, Necmettin Kurtuluş, Nâ-
zım Aytaç, Ahmet Cura, Cemil
Öztürk, Seiami Cengiz ve Mika-
il Güngör, ile yönetim kurulu
listesinde yer alan Yaşar Pamuk
birer dilekçe ile çekildiklerini di-
van başkanlığına bildirdiler. Ta-
lat Yıimaz'ın yönetim kurulu lis-
tesinde yer alan Mustafa Akar-
çeşme'nin de divan tarafından
istifa ettiği açıklaması ise tartış-
malara neden oldu. Salonda bu-
lunan Akarceşme, istifa etmedi-
ğini belinti. Daha sonra Musta-
fa Akarçeşme'nin "istifa dilek-
çesini divana okunmamak kay-
dıyla verdiği, okununca inkâr
ettiği" öne sürüldü. Yılmazcılar,
Semra Özal'ın da listesinden çe-
kilenlerin olduğunu, ancak
kongre divarunın, söz konusu
düekçeleri okumadığını ifade et-
tiler.
Seçim sonunda 661 delegeden
646'sının oy kullandığı ve Özal'a
351, Yılmaz'a da 269 oy çıktığı-
nın belirlendiği bildirildi.
Bakandan paraf
Ulaştırma Bakanı Cengiz
Tuncer, kongre sırasında Hilton
Oteli lobisinde delegelere tele-
fon, çağn cihazı ve araba tele-
fonu cihazı başvurusunda bulu-
nanların dilekçelerini imzaladı.
Tuncer, lobide otururken ba-
zı görevliler tarafından çevrede-
kilere, PTT Genel Müdürlüğü-
nün matbu "telefon", "telefon
çağn cihazı" ve "araç telefonu"
dilekçelerinin dağıtıldığı görül-
dü. Bu düekçeleri dolduranlan
gören ANAP'lı delegelerin sayısı
bir anda arttı. Bu düekçeleri Ba-
kan Tuncer parafe ederken
önünde büyük bir kuyruk oluş-
tu. Tuncer, "Bu dilekçeyi
ANAP'lılar dışında herkes vere-
biliyor mu" sorusuna, "Evet,
herkes verebilir. Ancak parafe
attıkları öncelikle" yanıtını ver-
di. "Bakanın tercihli telefon"
parafıyla öncelik alan delegeler,
bakanın imzaladığı dilekçe sayı-
sının 2 bini bulduğunu soyledi-
ler.
Semra Özal, dün gece Cadde-
bostan Maksim'deki "ANAP
Beykoz Gecesi"ne katıldı ve ilk
kez "başkan" sıfatıyla partilile-
re hitap etti. "Ben bu yanşı aile
bireylerinin birbirleriyle yaptığı
çekişmeye benzetiyorum" diye
konuşan Semra Özal, şunları
söyledi:
"Talal kardeşimle de el ele
verdik. Birlik ve beraberlik için-
de çalışma karannı ilan ettik.
Bazı bakan arkadaşlar ve ilçe
başkanları son bir hafta içinde
yoğun bir şekilde çalıştılar, hat-
ta uyumadılar. Onların büyük
gayretleri ve calışmalan sayesin-
de kongreyi kazandım. Kongreyi
kazanmamın en önemli etkenle-
rinden biri de Fevzi tşbaşaran-
ın gayretleridir. Bu güzel gece-
de sizlerle beraber olmanın, ilk
konuşmayı yapmanm bana uğur
getireceğine üıanıyorum. Sizler
inanır mısınız, ama ben nazar ve
uğura inanırım.
Yönetim kurulunda yardım-
cı m olacak Beykoz İlçe Başka-
nı Osman Ceylan Bey'e de çok
teşekkür ediyorum."
700 kişinin davetli olduğu ye-
meğe bakanlar İmren Aykut,
Ercüment Konukman ve bazı
milletvekilleri ile ilçe başkanla-
rı katıldı. Semra Özal, gecede
Talat Zengin ile İmren Aykut-
un arasına oturdu. Semra Özal,
Cumhurbaşkanı ile havaalanın-
da buluşarak Ankara'ya döndü.
GOZLEM
UĞUR MUMCU
(Baftarafi 1. Sayfada)
Seçimlerin yargı gözetimi altında yapıiması bir güvence-
dir. Bu güvencenin işleyebilmesi için, yargının ve yargıçla-
rın her türlü etki ve baskıdan uzak olmalan gerekir.
Cumhurbaşkanı'nın eşinin aday olduğu, tarafeızlık yemini
eden Özal'ın "Cumhurbaşkanlığı forsu" ile ilçe kulislerinde
dolaştığı, siyasetin girmemesi gereken Harbiye Orduevi-
nin seçim karargâhı gibi kullanıldığı bir ortamda ne anaya-
sa kalır, ne yasa, ne de yargı bağımsızlığı!
Yasa ve Yüksek Seçim Kurulu karartarına göre ertelenen
kongrede kesinleşen aday listelerinin kural olarak değişti-
rilmemesi gerekir.
Yüksek Seçim Kurulu, 15 Nisan 1989 gün ve 447 sayılı
karan ile bu ilkeyi benimsemiştir.
— ...Kesinleşmiş bulunan bir seçimin sadece oy verme
ve sonrasına ilişkin bazı işlemler nedeniyle sağlıklı bir biçim-
de sonuçlandınlmamış olmasının bu seçimin tûm işlemleri-
nin tekrarianmasını gerektirmeyeceği, siyasi partilerin yeni-
den aday tespiti yapamayacakları, ancak seçime katılan
adaylann ölüm ve istifa gibi nedenlerie boşalması ve eksil-
me meydana gelmiş olması halinde siyasi partilerin boşal-
ma ve eksiklerini tüzüklerine göre doldurabilecekleri...
ANAP Teşkilat Başkanı Orhan Demirtaş ve kongre baş-
kanvekili Talat Zengin, Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu'na baş-
vurarak. "Listelerde istifalar oldu, bu yüzden yeni listelerin
düzenlenmesi konusunda karar verilsin" diyorlar.
İlçe Seçim Kurulu Başkanı Nevzat Ozoğuz, bu başvuru
üzerine karannı veriyor:
— ...İstifa eden adaylann yerine (...) doldurma suretiyle
düzenlenecek aday listelerinin... en geç 27 Nisan 1991 gü-
nü saat 1Tye kadar başkanhğımıza teslim edilmesi...
Yeni listeler nasıl düzenlenecek?
"istifa eden adaylann yerierini doldurmak suretiyle" mi,
yoksa yeni listeler düzenleyerek mi?
ANAP Genel Merkezi, listeleri, istifa edenlerin yerlerine
yeni adaylar koyarak değil listelerin yeni baştan düzenlen-
mesini sağlamaya çalışıyor, ilçe seçim kuruluna bu amaç-
la başvuruluyor.
İlçe seçim kuruluna başvuran il başkan adayı Talat Yıl-
maz, "istifa listeleri sahte" savını ileri sürüyor.
İstifalar sahte mi değil mi? Buna bu aşamada kim karar
verecek? İlçe seçim kurulu başkanı. Yoksa ne anlamı kalır
seçimlerin "yargı gözetimi altında" yapılmasının?
Beyoğlu ilçe Seçim Kurulu Başkanı Nevzat Özoğuz, bu
konuda karar verecekken "sağlık nedeniyle" görevinden çe-
kildiğini açıklıyor. Özoğuz'dan sonra 3. Sulh Ceza Yargıcı
Nejat Göksu da çekiliyor.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Arif Yüksel'in devrede oldu-
ğu ileri sürülüyor.
İki yargıç da sağlık nedeni yerine, "Baskılaıia karşılaştık,
bu nedenle çekiliyoruz" diyemiyoriar. iki yargıcın da peş peşe
çekilmelerinden sonra dosya Yargıç Hasan Dinçok'a verili-
yor.
Dinçok'un karan şöyle:
— Listelerde vaki istifalar nedeniyle sahtecilik iddialannın
inceleme yetkisi kurulumuzun yetkisi dışında olup, parti içi
organlann görevi bulunduğundan, bu konuda karar verilme-
sine mahal bulunmadığına;
— Aday listelerinin seçimden önce seçim kuruluna veri-
leceği ve bildirileceğine dair kanunda ve tüzükte herhangi
bir hüküm bulunmadığı gibi seçimin iptali ve ertelenmesi ha-
linde yeniden aday listesi verilmeyeceğine dair kanunda ve
parti tüzüğünde bir hüküm bulunmadığına göre 2. kez yapı-
lacak seçimde eski adaylar yeniden aday olabilecekleri gibi
yeni aday gösterme imkânının mevcut olduğu düşünülebilir.
Bu hukuksal karann anlamı şudur:
— Yüksek Seçim Kurulu'nun ilke karan bağlayıcı değildir.
Daha önce verilen mahkeme karan da kesin değildir. İstifa-
lar sahte mi değil mi? Onu incelemem.
ANAP İstanbul İl Başkanlığı seçimi ANAP liberalizminin
laboratuvarıdır!
Liberal demokrasimiz bakın ne de güzel işliyor... Kema-
lizme karşı "s/vı7 toplum" kurumlan nasıl da gelişiyor... Ata-
nanların değil seçilenlerin egemenlikleri nasıl da sağlanı-
yor.
Seçime bakın seçime!
İstanbul il kongresinde Hanımefendi'den başka aday cık-
mayacak; çıkarsa devlet, başbakanı, bakanları ve müste-
şarları ile bu adayın karşısına dikilecek. Cumhurbaşkanı,
tarafsızlık yeminini orduevinde paspas yapıp ilçe kulisleri-
ne girecek, Hanımefendi'den başkası kazanırsa "// yöneti-
mi feshedilecek" diye gözdağları verilecek; yargı gözetimin-
de yapıiması gereken kongrede, karaıian beğenilmeyen yar-
gıçlar da art arda raporlar alacaklar, dosyalara bakamaya-
caklar; kesin olan karar da değiştirilecek!
Bu ne anayasa hukukudur, ne seçim hukuku.
Bu bir "yenge hukuku"dur.
Semra Özal nereye koşacak?
(Baştarafı 1. Sayfada)
lığında mı gözü var? İstanbul il
başkanlığı bir basamaksa Sem-
ra Özal bundan sonra 'nereye
koşacak', nereyi hedefliyor?
Bu sorulann yanıtlannı belir-
lemek için Bayan özal'ın bol
vakti olacak. Çünkü, Bayan
Özal'ın, il başkanlığı koltuğunu
ısıtmaya fırsat bulamadan, 2
mayısta Cumhurbaşkanı ile bir-
likte çıkacağı Avustralya ve Ye-
ni Zelanda gezisi 10 gün kadar
sürecek.
Bayan özal'ın il başkanlığına
seçileceği, kongrenin ilk saatle-
rinde belli olmaya başlamıştı.
Yümaz yanlısı bir delege, "Asun-
da bu. istanbul 3. Olağan Kong-
resi değil. Semra Özal'ı sectirme
kongresi" diyordu. Semra
Özal'a başkaldırma uğnına Milli
Savunma Bakanlığı'ndan olan
Hüsnü Doğan, bu sonucu tah-
min etmiş olacak ki "Bu kong-
rede kaybetmek, kazanmak
demektir yorumunu yapıyor ve
şunları söylüyordu:
"Sanırsınız, hâkimler arasın-
da bayrak yanşı var. Semra
Özal'ın istedigini yaptırabilmek
için hâkimler bile değiştirildi.
Şimdiye kadar üç oldu, dört ol-
saydı, tam 4 x 100 bayrak yan-
şına dönecekti."
Hüsnü Doğan, dün kongre
salonunun önünde 3 marttaki
ilk raundun tersine yalnızdı.
"Asi bakanlar" Mehmet Kececi-
ler, Abdülkadir Aksu ve Cemil
Çiçek, bu kez tstanbul'a gelme-
meyi yeğlemişlerdi. "Neden bu
kez yalnızsınız" sorusunu, Do-
ğan, "Her koyun kendi bacağın-
dan asılır" diye yanıthyor. Do-
ğan, "Genel başkanlığa aday
olacak mısınız" sorusunu da
"daha çok erken" sözleriyle ge-
çiştiriyor.
Kongre öncesinde gazetecile-
rin en çok ilgisini çeken kişi, "fi-
no köpekleri" tartışmasını baş-
latan Üsküdar İlçe Başkanı
N.Tank Pişkin oldu. Uzamış sa-
kallan, beyaz şapkası, blucini ve
hırkasıyla bir kongre delegesin-
den çok pikniğe giden bir kişiyi
andıran Pişkin, ilk kongreye
kravat ve takım elbiseyle katıl-
mıştı. İlk raundda Bayan Özal'ı
destekleyen Pişkin anlaşan saf
değiştirirken kılığını da değiştir-
me gereği duymuştu.
Zaten, bu raundun en önem-
li değişikliklerinden biri de Baş-
bakan Akbulut'un kongreye ka-
tılması oluyordu. Semra Özal,
salonun sağ yanında, cumhur-
başkanlığı koruma görevlilerinin
arasında "sessizce" otururken,
Başbakan Akbulut, kendisinin
adına kürsüye çıkıyor ve "par-
tinin genel menfaatleri için Sem-
ra Özal'ın seçilmesi gerektiğini"
söylüyordu. Geçen kongrede, el
altından "asi bakanlan " destek-
lediği söylentüeri yayılan Başba-
kan'ı bu noktaya getiren neydi?
Talat Yılmaz, Akbulut'un bu
tavrına sinirleniyor ve "Size gü-
veniyorum, ama çekilme sözü
vermedim" diyerek, mücadelesi-
ni sürdürüyor. Ama Akbulut bir
"genel başkan olarak" kürsüde
konuşurken, bir ilçe başkanının
ayağa fırlayarak, kendisini
"yalanlaması" karşısuıda şaşın-
yordu. Bir parti kongresinde,
böyle bir olayın cereyan etmesi
karşısında, ne yapacağını bile-
meyen Akbulut, hiddetleniyor
ve konuşması boyunca, halen
sanh (kınk olduğu için) sağ eli-
ni, delegelerin ve Yıimaz'ın göz-
üne sokarcasına sallamaya baş-
lıyor:
"Münakaşa edecek değilim,
benim sözlerimin ne kadar ger-
çekçi olduğu hakkında Türkiye^
de yaşayan her vatandaşm kana-
ati vardır." diye konuşuyordu.
Sonunda, Cumhurbaşkanı-
nın, Başbakan'ın, bakanlann ve
Mesut Yıimaz'ın çabaları, Sem-
ra Özal'a ancak 82 oy farkla il
başkanlığını kazandırıyor ve el
öpme faslı başlıyordu.
İmren Aykut, sevinç gözyaş-
lan dökerken, Talat Yılmaz kür-
süye geliyor, Bayan özal'a başa-
rı dileğinde bulunuyordu. Yıi-
maz'ın, "Şimdi islediğiniz oldu.
Meşruiyet de kazandınız. Elle-
rimizi de havaya kaldıralım da
etrafa gösteriş olsun" sözlerinin
ardından flaşlar patlıyor ve di-
van başkanvekili Talat Zengin
mikrofondan sesleniyordu: "Çte
ANAP bu..."