Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 29NİSAN1991
BORSA NOTLARI
Grevdeki THY, borsada yüksek uçtu
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Inisanda greve giren Türk
Hava Yollan'nın borsada
işlem gören hisse senetleri
yarı yarıya değerlendi. Hisse
senetlerinin artmasıyla birlik-
te THY'nin toplam piyasa de-
ğeri 690 milyar liradan 1 tril-
yon 260 milyar liraya yüksel-
di. 150 milyar liralık bedelli
sermaye arttırımı hesap dışı
tutulduğunda THY'nin borsa
değeri grev sırasında 420 mil-
yar lira arttı.
Bir ayı bile doldurmayan kt-
sa bir zamanda, üstelik ser-
maye arttırımından hemen
sonra THY senetlerindeki bu
tırmanış, çoğu borsacıyı şa-
şırttı. çoğuna anlamsız geldi.
Ama aralarında yabancı yatı-
nmcıların da olduğu sanılan
küçük bir yatırımcı grubu, ni-
san ayı boyunca kararlı bir şe-
kilde THY hisseleri topladılar.
Son yıllarda çok küçük kâr-
lar sağlayan ve 1990 yılı için
220 milyar liralık rekor bir za-
rar açıklayan, grevin başladı-
ğı gün sermaye arttırımını
gerçekleştiren bu şirketin his-
se senedi borsadaki düşüşe
rağmen yükseldi. Genelde
şirketler rüçhan haklarını kul-
landırmaya başladıklannda
hisse senetleri düşerKen
THY, sermaye arttırımıyla bir-
likte borsada değer kazanan
tek hisse oldu.
Peki THY senetleri, zarara,
greve ve rüçhan hakkı kullan-
dırması gibi genelde hıssele-
re değer kaybettiren faktorle-
re rağmen, borsada fiyatlar
düserken yüzde 50 primi na-
sıt yaptı?
Bunun sırn THY'nin bilan-
çosunda ve grevle biriikte ge-
lişen olaylarda yatıyor.
THY'nin 220.5 milyar lira za-
raria kapattığı 1991 yılı bilan-
çosunda toplam özkaynakla-
n 1 trilyon 324 milyar lira gö-
züküyor. Kısa vadeli borçları
6333 milyar, buna karşılık dö-
nen varlıkları 496.5 milyar li-
ra, yani dönen varlıkları kısa
vadeli borçlarını karşılamaya
yetmiyor. Cari oran 0.78 düze-
yinde ve 1in altında. Orta ve
uzun vadeli borçları 1 trilyon
53 milyar lira. Bu kalemler
hisse senetlerine yönelmek
için cazip değil. Ama bilanço-
nun variıklar kalemindeki sa-
bit değerlerin yüksekliği çok
cazip. 1.1 trilyon liralık birik-
miş amortismanlar düşüldük-
ten sonra THY'nin net sabit
varlığı 2 trilyon 479 milyar li-
ra. THY'de grevle biriikte bu
sabit varlıkların, yani uçakla-
rın kiraya verilmesi gündeme
getiyor. Şirket kendi içinde kâr
edemiyor, ama uçaklar kiraya
verildiğinde kâr edecek. Üs-
telik THY'nin yerli veya ya-
bancılara satılması da söz ko-
nusu. Bunlara ek olarak
Cumhurbaşkanı, THY'nin ka-
patılabıleceğini de açıkhyor.
Şirketin satılması, kapatılması
veya tasfiye edilmesi duru-
munda değerleme yapılacak
temel rasyo "özkaynaklar"
olacak. Borsa fiyatı ise öz
kaynaklarının yaklaşık yarısı
düzeyinde.
Şirket satışlarında değerle-
me, genelde özkaynakların
üstünde bir değerden yapılır.
Şirketin değerini etkıleyecek
en olumsuz faktörier olan tas-
fiye ve kapatılma durumların-
da dahi, şirketin değeri öz-
kaynaklardan daha aşağı
düşmez. Tasfiyede her hisse-
dar payına düşen defter de-
ğerini, yani özkaynak mikta-
rını alır. İşte THY hisselerine
talep gösterenler de bu nok-
tadan hareket ettiler. Şirketin
zarar etmesinden ve temettü
dağıtamayacak olmasından
dolayı, anormal bir şekilde
defter değerinin yarısına ka-
dar düşen hisse senetlerini
toplamaya başladılar.
THY'nin borsa değerini 690
milyar liradan 1 trilyon 260
milyar liraya çıkardılar ve
THY'nin 1 trilyon 323 milyar
liralık özkaynak miktarına
yaklaştırdılar.
Yabancıların da aralarında
bulunduğu bu grup, grevde-
ki bir şirketin hisse senedin-
den bir ay gibi kısa bir za-
manda yüzde 50 kâr sağla-
mış oldular. Borsa budur işte.
Suri'un 'spekülatörlü' satışı
Kasımpaşa'da kurulu kü-
çük bir şirket şaşırtıcı bir
bir gelişmeyle son günlerde
yatırımcıları uğraştırıyor: Sun
Elektronik.
1.2 milyar sermayeli şirket
önce 4 martta halka açılma
denemesi yaşadı. 1800 lira
esas alınarak oluşacak fiyat-
tan hisseler satışa çıktı ve ilk
gün 4500 liraya kadar yükse-
lince satışa ara verildi. Satı-
şa aracılık eden banka
değiştirildi ve hisseler 27
martta yeniden borsaya sü-
rtildü. Bu kez biçilen değer
6500 liraydı. 4 nisanda yöne-
tim kurulu, 1.2 milyar lira olan
ödenmiş sermayeyi 2 milyar
160 milyon lirası bedelli, 2
milyar 160 milyon lirası Yeni-
den Değerleme Fonu'ndan
bedelsiz olmak üzere 5 milyar
520 milyon liraya çıkarma ka-
ran aldı. Hisse senetlerinin fi-
yatı 16.750 liraya kadar çıktı.
İlk borsa fiyatına göre yüzde
157.6 prim sağlandı.
Burada kamuoyunun
gözünden kaçan, hisselerin
yüzde 15'inin değil, daha
yüksek bir oranının hatta yüz-
de 40'ının satışının düşünül-
mesiydi. Kamuoyuna yapılan
açıklamada yüzde 15 ifadesi
kullanılırken aracı bankayla
yapıian sözleşmede böyle bir
oran yoktu. Birinci halka arz-
da gazetelere verilen i)ana da
bakıldığında Sun Elektronik
1
in yüzde 40'ının satışa konul-
duğu dikkati çekiyordu. ikinci
kez halka açılma denemesin-
de bu oran özellikle dikkatler-
den kaçırılmışiı.
Spekülasyona çok uygun
bir zemin hazırlayan 180 bin
adet hisse senedinin varlığı
"oyuncuları" çekmiş ve his-
seye "sermaye arttırımı" da
açıklanarak ıyi bir talep yara-
tılmıştı. İlk hafta 217 bin, ikin-
ci hafta 136 bin 500 ve
üçüncü hafta 479 bin 100
adet hisse senedi işlem gör-
müştü. Geçen haflanın işlem
miktarı ise 91 bin 955 idi. Bu
yoğun satışlar fıyatta gevşe-
me yarattı ve hisselerin değe-
ri 16.750 liralardan 12 bin
liraya indi. Hisseler yüzde yü-
ze yakın değerlenmış, spekü-
latör kazanmıştı. ama bu
satıştan asıl kazançlı çıkan
şirket olmuş, yüzde 15'le spe-
külatörlen kâğıda çekmiş ve
spekülatörleri kullanarak ya-
ratılan talep ortamında yüzde
40'a doğru yol almıştı.
"Paranızı
kaçırın"
Geçen yılın haziran ayında
kurulan ve mart ortasına
kadar borsada en fazla işlem
hacmini gerçekleştiren Deha
Menkul Değerler'in Genel
Müdüru Asuman Olgun, bi-
rinciliklerini kaybediş nedeni-
ni "müşteriyi, parasını koru-
mak amacıyla borsa dışına
yöneltmekle" açıkladı.
Borsanın 1988 yılındaki
durgunluk dönemini tekrarta-
masından korktuğunu belir-
ten Olgun, "Bunalımlı müş-
teri tipiyle karşılaşmak iste-
miyorum. Parasını kaybet-
miş, bunalımlı müşteriyle
uğraşma yerine, parasını
korumuş ve borsanın yeni
bir çıkışında yine beraber
çalışacağımız müşteriyi ter-
cih ederim" dedi.
Doların ve faizin çıkışının
borsayı baskı altına aldığına
işaret eden Asuman Olgun
şunları söyledi:
"Bana 'ne yapalım' diye
soran müsterilerime repoya
gidin, paranızi kaçırın diyo-
rum. Bugün repoya giden
müşterim parasını korur.
Bankalar çeşitli yollarla
yüzde 100 faiz veriyorlar.
Ben onlara borsada yüzde
100 gelir sağlayamam ki bu
dönemde. Borsanın yüzde
yüz kazandırması için bu-
günlerde 4 bin olan endek-
sin 8 bine çıkması gerekir.
Bunu da pek mümkün gör-
rnüyorum. Ve müsterilerime
borsanın canlanacağı za-
mana kadar parasını koru-
masını ve çıkışa geçeceği
zaman yeniden gelmesini
tavsiye ediyorum."
Salonda, 'ağırbaşlı' 1 Mayıs
Türk-lş, 1 Mayıs'ı Ankara ve 9 bölge
temsilciliğinde salon toplantıları biçiminde
kutlayacak. Türk-îş Genel Eğitim Sekreteri
Mustafa Başoğlu, "Bu olgun hava bizi,
gelecek yıl büyük bir ihtimalle alana götürür"
dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
ıı) — Türk-lş, 1 Mayıs'ı An-
kara ve 9 bölge temsilciliğinde
salon toplantılan biçiminde kut-
layacak. Türk-lş tarafından ha-
nrlanan bildiri de 1 Mayıs gü-
nü Öğle yemeği sırasında işçile-
K okunacak. Türk-lş Genel Eği-
tim Sekreteri Mustafa Başoğlu,
"Bu olgun hava bizi gelecek se-
ne büyük bir ihtimalle alana
götürür" dedi.
Türk-lş Yönetim Kurulu, al-
dığı karar gereğince konfederas-
yonun Ankara genel merkezi dı-
şında, aynca Erzurum, Diyarba-
kır, Sıvas, Adana, Samsun, Es-
kişehir, tstanbul, Izmir ve Bur-
sa bölge temsilciliklerinde de sa-
lon toplantıları ile 1 Mayıs kut-
lanacak. Ankara'daki toplantı-
da Türk-tş Genel Başkanı Şev-
ket Yılmaz bir konuşma yapa-
cak, ardından bir yönetim kuru-
lu üyesi 1 Mayıs için hazırlanmış
bildiriyi okuyacak. Bölge temsil-
ciliklerinde de hemen hemen ay-
nı program yürürlüğe konacak.
Türk-lş tarafından hazırlanan
bildiri, 1 Mayıs günü öğle tatil-
leri sırasında işyerlerinde sendi-
kacılar tarafından işçilere oku-
nacak. Türk-İş yetkilileri, I Ma-
yıs bildirgesinde 1 Mayıs'm dün-
ya işçilerinin dayanışma günü
olduğunun vurgulandığını, Tür-
kiye'de birçok olumsuzluğun ya-
şandığına değinilerek özellikle
son dönemlerde yapılan çıkışlar-
la işçilerin köşeye sıkıştırılmak
istendiğinin dile getirileceğini
bildirdiler. 1 Mayıs bildirgesin-
de, işçilerin butün zorluklan bir-
iikte mücadele ile aşacaklan da
kaydedilecek.
Türk-İş Genel Eğitim Sekre-
teri Mustafa Başoğlu, geçmiş
yıllarda Türk-lş'in önce bir bil-
diri ile 1 Mayıs'ı kutladığını,
1990 yılında da Ankara'da top-
lantı düzenlediğini anımsatarak
şunları söyledi:
"Bu yıl bir adım daha ileriye
attık. Şimdi Ankara dışında 9
bölge temsilciBğine yayılarak ka-
palı salon kutlama turunii geniş-
letmiş oluyoruz. 1 Mayıs'ın dün-
ya işçilerinin dayanışma günü
olduğunu, kademe kademe, top-
luma ters düşmejecek surette bir
noktaya doğru götürüyoruz. Bu
olgun hava tahmin ediyorum ki
bizi gelecek yıl büyük bir ihti-
malle alana götürür. Alana çık-
maktan korktuğumuzdan değil
de topluma 1 Mayıs'ı sevdirmek
oluyor bizim yapmaya çalıştığı-
mız."
Doların kaderi konuşuluyor
Washington'da dün başlayan Yediler Grubu toplantısında,
gelişmiş sanayi ülkeleri, ABD Dolan'mn yükselişi, faiz
oranlan ve durgunluk dalgası tartışılıyor.
Ekonomi Servisi— Dolann yakın do-
nemdeki geleceğinin konuşulduğu yedi
büyük ülkenin oluşturduğu Yediler Gru-
bu (G-7) toplantısı dün VVashington'da
başladı. Bu seferki buluşma, ABD, Ja-
ponya, Almanya, Fransa, Ingiltere, ttal-
ya ve Kanada'nın uzun süredir devam et-
tirdikleri ve para politikalarını global
olarak saptadıklan geleneksel toplantı-
ların en önemlilerinden biri.
Washington'da IMF-Dünya Bankası
bahar dönemi yarı yıl toplantısıyla ça-
kışan G-7 zirvesi, dünya ekonomisinin
kritik anlar yasadığı bir tarihe denk düş-
tü. Yılbaşında 1.50 markken, dört ay
içinde 1.75 marka kadar yükselen dola-
nn durumu, buna bağlı olarak genel fa-
iz oranları dünya bankacılık sistemindeki
kredi daralması, sanayileşmiş ülkelerin
yasadığı resesyon dalgası toplantının ana
konularmı oluşturuyor.
ABD Başkanı George Bush, toplantı
başlamadan önce, alışılmadık bir tarz-
da, VVashington'da toplanan gelişmiş ül-
kelerin ekonomi kurmaylanna özel bir
resepsiyon verdi. Başkanın, konuklarına
bunca ilgi göstermesinin nedeni, diğer
ülkeleri faiz oranlannı aşağıya çekmek
için ikna etmeye çalışması.
Geçen yılın son üç aylık döneminden
(ekim-aralık 1990) beri gerileme içinde
bulunan ABD ekonomisi, bu yılın ilk üç
ayında da aynı eğilimi, üstelik daha güç-
lü bir biçimde yaşadı. Açıklanan ocak-
mart istatistiklerine göre ABD ekonomi-
sindeki gerileme yüzde 2.8'e vardı. Ekim-
arahk 1990'da ise GSMM'deki daralma
yüzde 1.6 olarak gerçekleşmişti.
1992 yılınûa seçime katılacak olan
ABD Başkanı Bush, doğal olarak o za-
mana kadar ekonomiyi canlandırmak ve
işsizliği azaltmak istiyor. Beyaz Saray yö-
netimi bunun için tek çare olarak genel
faiz oranlannı düşürmeyi, böylece piya-
sadaki para sıkıntısını hafifletmeyi
amaçlıyor. Bu önlemin "yan etkisi" ise
enflasyonu arttırmak olacak. Bu nedenle
ABD Merkez Bankası, şimdilik Bush yö-
netiminin önerdiği bu önlemi gerçekleş-
tirmeye yanaşmıyor.
Öte yandan Bush, aynı önlemi bütün
gelişmiş sanayi ülkelerine de kabul ettir-
meye çalışıyor. Ancak Almanya ve Ja-
ponya buna şiddetle karşı çıkıyor. Özel-
likle Almanya, faiz oranlannı değil dü-
şürmek, aksine yükseltmeyi bile düşünü-
yor. Birleşmenin yüksek maliyeti enflas-
yon korkusu, markın tepetaklak düşu-
şü, Almanya'ya başka seçenek bı-
rakmıyor.
Japonya da ABD'nin faizleri düşürme
önerisini hoş karşılamıyor. Japonya Ma-
liye Bakanı Ryutaro Hashimoto, "Geçen
hafta Londra'da ABD Hazine Bakanı
Brady ile göruştüğümüzde ona da söy-
ledim: Japonya da ABD gibi enflasyon-
dan çok, resesyondan korkuyor. Ancak
bu, enflasyonu hiç hesaba katmıyonız
anlamına gelmez" dedi.
Geriye, ABD'nin önerisini destekleyen
yalnızca iki ülke kalıyor. İtalya ve Fran-
sa. Ancak Almanya ve Japonya'nın ka-
tılmayacağı herhangi bir önlem önerisi-
nin hiçbir işe yaramayacağı da biliniyor.
Üstelik, 1MF Direktörü Michel Camdes-
sus de önceki gün yaptığı bir açıklama-
da G-7'ye, ABD'yi hayal kınklığına uğ-
ratacak bir mesaj verdi ve "Faiz oranla-
ruu suni bir biçimde çok aşağıya çekme-
yin, enflasyon kontrolden çıkar" dedi.
Bu durumda G-7 toplantısından na-
sıl bir sonuç çıkacağı bilinmiyor.
J I
LazerToneriHPLaserJet II, IID, 111,111D
Canon LPBII8, Apple II NTX
HP LaserJet IIP,Canon LPBII4
Yukorıdo adı geçen MİKROSETTel: 175-7278 Faks: 172-4005
THY'de şimdilik
greve devam
tş-Sendika Servisi — THY ve
HAVAŞ'ta çalışan 10 bin 500 iş-
çinin 1 nisanda başlatıkları gre-
vin sona erdirilmesi amacıyla ta-
raflar arasında 5 gündür sürdü-
rülen görüşmeler önceki gün ye-
niden kesildi. özellikle idari
mahkemelerdeki uyuşmazlığın
çözümü yönünde olumlu geliş-
melerin sağlandığı görüşmeler-
de ücret zamlanna ilişkin anlaş-
mazlık giderilemeyince ipler
koptu.
Hava-tş Sendikası Genel
Başkan Yardımcısı Nabi Delice.
son görüşmede THY işvereninin
grev öncesinde getirdiği tekliften
çok az farklı yeni teklif verdiği-
ni belirterek şunları söyledi:
"Teknisyenler dışında kalan
bütün gruplann iş tazminatlan-
na briit 50 bin lira eklediler. Tek-
nisyenlerin iş tazminatını briit
100 bin lira, lisanslıların ise 75
biner lira arttırmayı önerdiler.
Bu teklifi kabul edemeyiz. "
Önceki akşam gorüşmelerin
kesilmesinin ardından Hava-lş
Yönetim Kurulu dün bir toplan-
tı yaparak durumu değerlendir-
di. Bu toplantıda işverenin yeni
teklifinin reddedilmesi ve bunun
THY yöneticilerine iletilmesi ka-
rarlaştırıldı. Hava-İş yöneticile-
rinin bugun Ankara, İzmir,
Adana ve Antalya'ya giderek
üyelerle yapacakları toplantıda
son gelişmeleri değerlendirecek-
leri bildirildi.
R E K L A M D U N Y A S I
Düğün sırası KristaTde
Reklamcılar Derneği'nin gelenek-
sel olarak düzenlediği Kristal Elma
Yarışması'nın üçüncusü 4 mayıs cumar-
tesi akşamı İstanbul Swiss Otel'de yapı-
lıyor. Dernek Başkanı Ersin Salman'm
yaptığı yanlı açıklamaya göre 1990 Kris-
tal Elma Reklam Yanşması'na 1 Ocak
1990-31 Ocak 1991 tarihleri arasında
mecraya çıkan reklamlar katıüyor. Yarış-
maya katılmamn en önemli şartlanndan
biri "eserlerin Türkiye'de faaliyet göste-
ren reklam ajanslarınca yaratılmış
'özgün' yapıtlar" olması. Bu koşul ge-
çen yıllarda reklamcılık çevrelerinde bazı
tartışmalara yol açmış, ödül kazanan ki-
mi yapıtlann yabancı reklamlara 'biraz
fazla benzediği' ileri sürülmüştü. Bu yılki
yanşmanm özelliklerinden biri de açık-
hava (Billboard) ve radyo reklamcılık ya-
pıtlarının da yanşmaya katılabilmesi;
Salman, Kristal Elma 90'a toplam 421
yapıtın katıldığını açıklarken dökümü
şöyle belirtti: TV dalında 176, basın da-
lında 220, radyo dalında 7, açıkhava da-
lında 18. Yanşmaya katılan ajans sayısı
ise 43.
Jüri ödül kurulu başkanlığını üst-
lenen Ersin Salman'ın yani sıra seçici ku-
rulda Ünver Oral, Emre Senan, Atilla
Aksoy, Ümit Denizer, Salih Ecer, Bülent
Güray, Pınar Kılıc, Süleyman Nebioğlu,
Izmir Tolga ve Güven Turan görev alı-
yor; kurul 2 ve 3 mayıs günleri toplana-
rak 16 kategorideki ödülleri belirleyecek.
Vıces de
Qn pretcrtt f* cur+t
to C ) pocr om4»of9f to
ton oc*an <Jm proMc
vaıçukm aurtotph*»'*
tf1urw ntonMrv •ton-
9oıaM « M ih»
. ve bekleailaMk Türkiye-Irak
sınırında meydana gelen olaylar Türkiye"nin
adının son zamanlarda Batılı mecralarda sık
sık geçmesine neden oldu. Türk resmi yetki-
lilerinin de yakındığı üzere Türkiye'nin adı ge-
nellikle olumsuz çağrışımlarla anıldı. İşte 24
Nisan 1991 tarihli Fransız "Le Canard
Enchaine" (Zincirli Ördek) adh mizah dergi-
sinde çıkan bir yazı: "19 nisan tarihli VSD der-
gisinden arakladığımız ve karşı gelemeyeceği-
miz bir davei: Beklemeden Türkiye... Göğe
yükselen cami ve kiliseleriyle Türkiye sizi bek-
İiyor. Biz de bunun Kürtçe çevirisini bekliyo-
ruz."
Reklamm iffetsizliği bölümünde yayımla-
nan bu reklamın hemen yanıbaşında Fransız-
lann ulusal simgelerinden BASK beresinin tn-
giliz mizah dergisi "Private Eye"da (Dedek-
tif) yer alan bir ilanı var: Sadece 9.95 sterlin
diyen ilan, aynca bir açıklama getiriyor: Fran-
sız soğan satıcılannın giydiği şapkalardan...
J BMW vg fltar yhşwl».
n Manajans'Thompson'ın yaratıa ekibi, bu
aralar BMW'nin Türkiye'de de satışa çıkan-
lacak olan yeni bir modeli için reklamveren-
liğini Borusan'ın üstlendiği yeni bir kampan-
ya hazırlıyor. Ajanstaki ikinci faaliyetin adı
ise Clear. Unilever'in hem kepek dökücü saç
kremi hem de şampuan niteliğindeki Clean-
nı hazırlıyor Mancılar; bu arada Procter and
Gamblecılann da benzeri bir ürün konusun-
da hazırlıklarını sürdürdükleri öğrenildi.
Y o n m \
r
ar Sabah grubu ile Ercan Arıklı'-
nın biriikte oluşturdukları 1 Numara Yayın-
cılık adh kuruluş tarafından çıkanlan kadın
dergisi Pratika'mn lansman ve reklam-tanıtım
kampanyasını Yorum Ajans üstlendi. 1 Nu-
mara Yayıncılık, bu aralar son hızla haftalık
capcanh bir magazin-aktüalite dergisi de ha-
zırlıyor; yaz başında piyasaya çıkanlacak bu
yeni derginin reklam ajansı konusunda kimi-
leri yorum yok diyorlar, kimileri de yorum
var...
İki yeni kitap Paris'te kitap-
çı vitrinlerine çıkan iki yeni ki-
taptan birincisi, "Le Monde"
gazetesinin iletişim uzmanlann-
dan Alain Woodrow'un "Infor-
mation Manipulation" (Haber
Tahrifat) başüklı çalışması. Fe-
ün Yayınlan'nda çıkan bu kitap,
Körfez savaşı dahil olmak üze-
re radyo, televizyon ve yazılı ba-
sında haberle propaganda, bil-
giyle yanlış kamuoyu yaratma
çabaları arasındaki farkları so-
mut örnekleriyle sergiliyor. Wo-
odrow'un vardığı sonuç basit:
Basın ve gazeteciler mesleğin en
birinci ilkelerine sadık kalmak
zorundadırlar.
İkinci kitap Fransa'nın efsa-
nevi gazetecisi Le Monde"un ku-
rucusu Hubert Beuve-Mery
hakkında; geçen yıl ölen bu ga-
zeteci anıları yazmamıştı, ama
hakkında yayımlanmış sayısız
kitap var. Bu kez oğlu Pierre-
Henry Beuve-Mery, babasının
radyo muhabirleriyle yaptığı
uzun söyleşileri ve çeşitli yayın
organîannda yayımlanan ve ya-
yımlanmayan söyleşilerini bir
araya getirmiş; "Paroles et
ecrits" (Sözler ve Yazdar) başhk-
lı kitapta Le Monde'un kurulu-
şu, General de Gaulle'le kapış-
malar ve gazetenin hayatı, kuru-
cusunun ağzından yani ilk elden
sergikniyor; yayımlayan Grasset
Yaymevi.
T E K N O L O J I V I T R I N I
2000yüınındomatesleri2000 yılının domatesi, California'daki
(ABD) Calgene laboratuvarlannda üre-
tildi. Tanm ürünleri biyoteknolojisinin
önde gelen firmalarından biri olan Cal-
gene kırmızı, sert, lezzetli bir domates
üretti. Bu domates ilk bakışta sıradan
bir domatesten farklı gözükmüyor. An-
cak, öteki domateslerden on gun daha
dayanıklı. Araştınnacılar, pektinaz olu-
şumunu durdurmayı başardılar. Pekti-
naz, domatesin yaşlıhğı döneminde bu-
ruşmasına ve çürümesine yol açan bir
enzim. Normal bir domatesin ömrü
10-15 gün arasında değişirken, 2000 yı-
lının domatesi 22-25 gün dayanacak.
Biyoteknolojik domates, dayanma sü-
resinin uzunluğu dolayısıyla kınnrayken
toplanabilecek ve kimyasal, yapay süreç-
lere gerek kalmayacak. Üstelik bu do-
mates, bazı hastalıklara daha dirençli.
Maliyeti ise sıradan domatesle rekabet
edebilir gözüküyor.
Ancak gelişme, tartışmaları da bera-
berinde getiriyor. Biyoteknoloji, bir süre
sonra dayanıklılık süresini birkaç aya çı-
karacak. Böylece, yeni bir sorunla kar-
şılaşılacak. Sebze, taze ürün özelliğini
koruyacak mı? Üretimi genetik yönden
kabul edilebilecek mi? Çünkü biyotek-
noloji yalnızca domatesle sınırlı kalma-
yacak. Elma, patlıcan, kabak, kavun,
tüm sebze ve meyveler bu gelişmeden
paylarını alacak.
PC avcumuzun içinde
Hewlett-Packard'ın bu ay içinde piyasaya sür-
düğu avuç içi bilgisayarı, bir çek defteri boyutla-
rında ve yalnızca 350 gram ağırlığında. Fakat HP
95LX, IBM uyumlu kişisel bir bilgisayarın tüm
özelliklerine sahip bulunuyor.
Hewlett-Packard, bu avuç içi bilgisayanrun bel-
leğine en popüler programlardan biri olan Lotus
1-2-3'ü kaydetmiş. Aynca yine bilgisayarın belle-
ğine telefon rehberi ve bir not defıeri de yerleşti-
rilmiş. Öteki programlarla çalışmak için HP
95LX'e bellek kartlarının takılması gerekiyor. Bil-
gisayarın içindeki bir birim, hucresel sayfa sistemli
bilgisaylardan metin mesajlarının alınmasını
sağlıyor.
Hewlett-Packard firması, çeşitli amaçlarla ma-
saüstü PC kullananlara ceplerinde yanlarından
hiç ayırmayacakları ikinci b r bilgisayar sunmak
amacıyla HP 95LX'i geliştinni>.
Altın kumsallar
bilgisayarda
Seyahat acentelerinin
müşterilerini ikna etmek için
ofisteki bilgisayann ekranın-
da masmavi gökyüzü ve al-
tın kumsallan gostermekten
daha hızlı bir yöntemleri pek
olamaz. Fakat seyahat acen-
telerinin (aynı zamanda em-
lakçılann, vb) sorunu, fo-
toğrafı bilgisayara aktar-
maktır.
Japon firması Canon, vi-
deo kameralann çektiği gö-
rüntülerin PC ekranlarına
aktarılmasını sağlayan bir
sistem geliştirdi. Kullanıcı,
bir Ion-PC kiti taşıyan bir
video kamerayla çekim ya-
pıyor ve görüntüler bir dis-
kete kaydediliyor. Sonra ka-
mera, bir arabirim aracılı-
ğıyla PC'ye bağlanıyor ve
her resim ekranda izİenebi-
liyor, böylece en iyi resim se-
çilebiliyor. lon-PC digitiser
(sayısallaştırıa) kullarularak
seçilen resim sayısallaştınlı-
yor \e kaydediliyor. Her re-
sim, 400 binin üzerinde pik-
sel (nokta) içeriyor.