19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27NÎSAN1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/ll Gorbaçov'un yardım çagrısı • MOSKOVA (AA) — SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov, beş yıl önce meydana gelen tarihin en buyuk nukleer kazasmın sonuçlannın giderilmesi yolundaki çabalara tüm dünyanın daha fazla yardımcı olmasını istedi. Gorbaçov, Ukrayna Cumhuriyeti'nin sınırlan içinde yer alan Çernobil NüklecT Santralı'nın dört numaralı reaktörünun infilak etmesiyle meydana gelen kazanın yıldönümü dolayısıyla bugün yayımladığı tnesajda, bu kazanın "henüz tarihe mal olmadığını" hatırlattı. Ankara nıemnun • ANKARA (AA) — Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin 22-26 nisan tarihleri arasında Strasbourg'da yapılan ve Kuzey Irak'taki durumun görüşüldüğü toplantılannda, birçok Avrupalı parlamenterin Turk hükümetinin sığınmacılara sağladığı yardımlardan övgüyle bahsettığini söyledi. Sungar, dün yaptığı açıklamada, parlamenterlerin konunun halli için Kuzey Irak'ta BM denetiminde geçici yerleşim bölgelerinin düzenlenmesini, bu insanların evlerine köylerine dönnıeleri için uygun şartlar hazırlanması yönündeki isteklerini ifade cttiklerini belirtti. Toplantılarda bu insani sorunun yalnız Türkiye'yi ilgilendiren bir konu olmayıp, tüm uluslararası toplumu ilgilendirdiği yönünde görüşlerin belirtildiğini söyleyen Sungar, göruşmeler sonunda kabul edilen karar tasansında Avrupa Konseyi'ne üye ülkelere mültecilere korunma sağlanması ve yardım edilmesi için çağrı yapıldığını kaydetti. El Salvador'da 23ölti • SAN SALVADOR (AA) — El Salvador'da, iktidar tarafından hazırlanan anayasa değişiklikleri paketinin, solcu gerilla ittifakı tarafından benimsenmediği açıklandı. Farabunda Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi (FMLN) adına yapılan açıklamada, iktidardaki Milliyetçi tttifak tarafından parlamentodaki küçük bazı partilerin de katkılarıyla hazırlanan paketin, iktidarın daha önceki önerilerinden hiçbir farkı bulunmadığı belirtildi. 400mücahit öldtirüldti • tSLAMABAT (AA) — Afganistan yönetimi, hükümet kuvvetlerinin ülkenin doğusundaki Logar bolgesinde mücahitlere karşı giriştikleri saldınlarda 400 mücahidi öldürdüklerini ve üslerini ele geçirdiklerini açıkladı. Kabil Radyosu, Gulbiddin Hikmetyar liderliğindeki Hizbi lslami Partisi'nin üssüne dün düzenlenen saldında aynca tanklar ve roketatarlann ele geçirildiğini bildirdi. Radyo, hafta başından bu yana sürdürülen saldınlarda mücahit gruplann yanında savaşan bazı Pakistanh askerlerin de öldürüldüğünü duyurdu. Kampuçya'da ateşkes • BANGKOK (AA) — Kampuçya'daki Vietnam yanhsı Pnom Penh rejimine karşı mucadele eden Kızıl Kmerler'in lideri Khieu Samphan, BM ve Paris Konferansı tarafından yapılan ve 1 mayıstan itibaren geçici ateşkes ilan edilmesini ongören çağnyı kabul ettiklerini açıkladı. Kızıl Kmerler'in lideri Samphan dün Bangkok'ta yaptığı açıklamada, "Kampuçya sorunuyla ilgili düzenlenen Uluslararası Paris Konferansı'nın çağnsmı kabul ediyoruz" dedi. ABD Dışişleri Bakanı Baker, Kudüs'te zorlu göruşmeler yaptı IsraiPden 'barış^a tavizSon durağı îsrail'de ilk olarak Dışişleri Bakanı Levy ile görüşen James Baker "Bazı olumlu işaretler aldım, memnunum" dedi. Dış Habetter Serrisi — Ortadoğu'da- ki bir haftaiık mekik diplomasisinin son durağında Israilli yetkililerle göruşme- ler yapan ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Israilli yetkililerden bazı taviz- ler kopardığı bildirildi. Israil hükümet çevreleri, Israil'in Sovyetler Birliği ile ABD'nin Ortadoğu banşına birlikte önayak olmalan fikrini benimsediklerini açıkladılar. Baker, annesinin ölüm ha- beri üzerine gezisini yanda keserek ABD'ye döndü. Sovyet Dışişleri Bakanı Aleksander Besmertnih'le görüştükten sonra Israil'e geçen James Baker, Îsrail'de ilk olarak Dışişleri Bakanı David Levy ile bir ara- ya geldi. Baker, bu görüşmeden sonra gazetecilere "Bazı olumlu işaretler al- dını, memnunum" dedi. Baker, ancak işleyen bir sürecin başlatılması isteniyor- sa, bir iki sorunun üzerinde çalışmaya devam etmek gerektiğini bildirdi. Baker Levy'nin tavrındaki olumlu noktalar hakkında açıklama yapmadı. Baker, Israil Başbakanı tzak Şamir'- le dört saat görüştükten sonra gazeteci- lere, "Bau sonüara cevaplar bnlduk, tmı cevabını hwi«ın«ıiı|nnı» sorniar da var" dedi. Baker ve Şamir'in daha sonra görüş- meye devam edecekleri bildirildi, ancak tarih beürtihnedi. lsrailli yetkililer, BakeT'la ABD ve Sovyetler Birliği'nin banş çahşmalanna ön ayak olmalan, AT'nin banş sürecin- de rol alması, bölgesel konferansın ka- rarlan empoze etme yetkisine sahip ol- ması, Israil'in konferansı veto etme hak- kına sahip olması, konferansın su, eko- nomik kalkınma ve süah indirimi gibi Baker'in banş planı konulan da kapsaması üzerinde anlaş- maya vardıklarını açıkladılar. Ortadoğu'da banş çahşmçlannı yürü- ten Baker'ı Îsrail'de bekleyen başlıca so- run, Filistinlilerin de temsil edileceği ba- nş görüşmelerinde Birleşmiş Milletler'- in oynayacağı rol üzerinde düğümleni- yor. Baker'ın lsrailli yetkililerden sonra Fi- listinli liderlerle de bir araya gelmesi planlanmıştı. Ancak Baker, annesinin ölumu nedeniyle gezisini yanda kesince bu buluşma gerçekleşmedi. Bu arada Işrail Savunma Bakanı Mo- şe Arens isim venneden ABD Mısır Haber Ajansı MENA'mn güve- nilir diplomatik kaynaklara dayanarak verdiği habere göre Baker'ın Ortadoğu Banş Planı şu hususlan içeriyor: — Israil-Arap çatışmasınm özünü oluşturan Filistin sorununun çözülmesi, — Işgal altındaki topraklarda yaşa- yan Fiüstinlilere göruşmelere başlama- dan önce daha çok özgürlük verilmesi, — Filistin sorununa Ürdün-Filistin Konfederasyonu çerçevesinde çöztlm aranması, — Banş konferansının iki aşamada toplanması. Yalruzca lsrail ve komşula- nnın bir araya geleceği birinci asama ve aralannda Suudi Arabistan'ın da bulun- duğu çok sayıda Arap ülkesinin katıla- cağı, ekonomik işbirliği, çevre ve böl- gede silahlann smırlandınlmasının tar- tışılacağı ikinci aşama. — Banş konferansının başlaması ile birlikte işgal altındaki topraklarda yer- leşimin durdurulması, — 1984'te Füistin'i terk eden Fiüstinli sığınmacılara tazminat ödenmesine yö- nelik uluslararası bir fonun kurulması, — lsrail ile Arap ülkeleri arasındaki su ile ilgili mevcut sorunların çözülmesi, — Göruşmelerde Kudüs sorununun çözümü için bir yol arayışı. Başkanı Bush'un banş karşılığmda top- rak verümesine ilişkin önerisine şiddet- le karşı çıktı ve bu yola son kez başvu- ran devlet adamımn Hitler olduğunu ima etti. Telaviv'de lsrailli bilim adamlanna bir açıklama yapan lsrail Savunma Bakanı Arens topraklann geri verilmesini kas- tederek "Bu yamltıcı bir formül, banş karşılığmda topraktan söz eden son dev- let adamı eski Alman lideriydi" dedi. Suriye Devlet Başkanı ile 9.5 saat sü- ren uzun bir göruşme yapan ve Şam'da Israil'in işgal altındaki topraklarda ye- ni yerleşim bölgelen kurmasıru şiddetle kınayan Baker, daha sonra programın- da değişiklik yaparak Sovyetler Birliği'- ne geçti. Kafkasya'nın Kislovodsk ken- tinde Sovyet meslektaşı Besmertnih ile görüşen Baker, bu ülkeye, ABD ve Sov- yetler Birliği'nin uluslararası Banş Kon- feransı'na birlikte önayak olmalannı önerdi. Bu öneri Besmertnih tarafından olumlu karşüandı. • * ABD'li 53 senatörün Suudi Arabistan Kralı Fahd'a bir mektup yazarak Arap- tsrail anlaşmazhğına bir çözum getirmek için duzenlenecek bir banş konferansı- na katılmasıru istedikleri bildirildi. Senatörlerin mektupta, Suudi Arabis- tan'ın bölgesel bir konferansa katılma- yı reddetmesinden kaygı duyduklan be- lirtti. POUnKADA SORUTNLAR ERGUNBALQ Almanyatlaki Kriz Almanya ciddi bir kriz içinde. Ülkenin batısındaki huzur- suzluk, Başbakan Helmui Kohl'ün geçen hafta kendi seçim bölgesi Rihineland'da ağır bir yenilgi alması ile su yüzüne çıktı. Doğu ise protesto gösterileri ile çalkalanıyor. Fiyatlar ve işsizlik sürekli artıyor. Bu olgu da kitielerin sokaklara dö- külmesine yol açıyor. Almanya'daki gelişmelere şöyte bir yaklaşımda bulunmak mümkün: "Doğu Almanların komünist rejimde, karınları tok, sırtlan pekti. İşsizlik, enflasyon gibı olguları tanımazlardı. Şim- di kapitalizme geçtiler, bütün bu sıkıntılar başlarına geldi." Bu değeriendirme herhalde yüzeysel olur. Önce, Doğu Av- rupa'da komünist rejimden ayrılan hiçbir ülkenin, sanıldığı gibi sırtı pek, karnı tok olmadığı ortaya çıktı. Örneğin komü- nist Almanya'nın dış borcu bulunmadığı sanılırdı. Rejım de- ğişiktikten sonra 15 milyar dolar dolayında borcu olduğu or- taya çıktı. Ülkenin ulaşım, iletişim, su, kanalizasyon gibi alt- yapı tesislerinin büyük bir çöküntü içinde bulunduğu, fabri- kalarda kullanılan teknolojinin çok gerı olduğu da rejim de- ğiştikten sonra ortaya çıkan gerçekler arasında. Aslında Doğu Avrupa'da komünizmin çökmesinde, Sovyet- ler Birliği'nde ise sallanmasında temel etken ekonomik ye- tersizlik olmuştu. Ancak Doğu Almanya, altyapısı ve teknolojisinin yetersiz- liğine karşın piyasa ekonomisine daha yumuşak bir iniş ya- parak krizi daha hafîf atlatabilirdi. Bunu yapamayışının önemli nedeni, Kohl hükümetinin sıyasal hesaplaria aldığı ekono- mik karariardır. Kohl, Doğu Alman halkının oyunu kazanabil mek İçin, Doğu Alman Markı'nı Batı Alman Markı'na eşitle- di. Bu olgu, Doğu Alman halkında önce büyük bir sevinç ya- rattı. Artık onlar da modern Batı Alman otomobillerini, lüks tüketim mallannı alabileceklerdi. Bankalarda biriktirdikleri pa- raları batmayacaktı. Ne var ki, Doğu Alman Markı Batı Alman Markı ile eşitle- nince Doğu Almanya'da ücretter ve bunun sonucu olarak üre- tim maliyeti arttı. Söz gelişi birleşımden önce, bir Doğu Al- man işçisinin aylık ücretinin 2 bın mark olduğunu düşüne- lim. O dönemde bir Batı Alman Markı ıkı ya da üç Doğu Al- man Markı'na eşitse 2 bin Doğu Alman Markı bin ya da ye- di yüz Batı Alman Markı ederdi. Bunun sonucu olarak, Doğu Alman işçisinin ürettiği mal, Batı Almanya için ucuz olur, sa- tılma şansı bulunurdu. Doğu Alman Markı'nın Batı Alman Markı'na çevrilmesin- den sonra, Doğu Alman ürünleri ucuzluk avantajını yitirdi- ler. Oysa, kalite bakımından kendilerinden üstün olan Batı ürünlerine karşı tek rekabet şanslan ucuz olmalarından kay- naklanıyordu. Mallannı satamayan Doğu Alman şirketleri.peş peşe iflas etmeye başlayınca işsizlerin sayısı hızla yüksel- meye başladı. Batı Alman sermayesınin Doğu'ya giderek orayı kalkındı- racağı, sanayiyi modernleştireceği hesaplanıyordu. Ama Do- ğu Almanya'da emek pahalılaşınca, Doğu, Batılı kapıtalist için çekiciliğini yitirdi. İşçi ücretlerı Batı'daki gibi yüksek, gider- ler fazla olursa, Batılı kapitalist neden rıske gırerek, eski tek- noloji ile çalışan bir fabrikayı alsın, yatırım yapıp onu modern- leştırmeye çalışsın? Böylece Batı mallarına karşı ucuzluktan kaynaklanan re- kabet gücünü yitiren, modernleşmesi için gereksinme duy- duğu Batı sermayesini çekemeyen Doğu Alman sanayii çöktü. Batı Almanya gerçi, Doğu'yu kalkındırmak için muazzam •para akıtıyor. Ama burada da bir çelişki var. Yardımlar, Doğu Almanya'nın altyapısının modemleştirilmesi için akıtılıyor. Sa- nayinin modemleştirilmesi ise özel teşebbüse bırakılmış du- rumda. Şirketlerin, piyasa kurallarına göre kendilerini yeni- leyecekleri, modernleşecekleri umut edildi. Oysa, Batılı ser- maye, bu işletmelere ilgi duymayıp yatırım yapmayınca kendi kaderleri ile baş başa kaldılar. Devlet sübvansıyonları da çe- kildiğınden, birbiri ardından batmaya başladılar. Modern sanayinın kurulmasını, tümuyle özel teşebbüse tn- rakmanın ters sonuçlar doğurabileceğınin bir örneği olarak alınabilir Almanya olayı. Batı Avrupa ülkelennin çoğunda, mo- dern sanayinin kurulmasında kamu yatırımlarının önemli ro- lü olmuştu. Devletin ekonomide düzenleyici rol oynamadığı, gerektiğinde müdahalede bulunmadığı bir sanayileşme ve rnodernleşmeyi düşünmek zordur. Komünizmden kaçıyorum diye, tüm umutları özel teşeb- büse bağlamak, yağmurdan kaçarken doluya tutulmakla eş anlamlı olabilir. Modern bir ekonomide özel teşebbüsün de, devletin de yeri vardır. Bu gerçeği sıyasal ya da ideolojik hesaplaria gözardı etmenin faturasını sonunda kıtleler odemektedır. SsCB Beyaz Rusya'da işçüer, işbaşıyaptı Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Yeltsin, Gorbaçov ile 9 cumhuriyet arasında 24 nisanda imzalanan anlaşmayı "cumhuriyetler için büyük zafer" olarak nitelendirdi. Dış Haberier Servisi — Rus- ya Federasyonu Devlet Başka- nı Boris Yeltsin, SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov ile iokuz cumhuriyet başkanı ara- iinda 24 nisanda imzalanan an- laşmayı "cumhuriyetler için bü- yük zafer" olarak nitelendirdi. Bu arada salı günü greve çıkan ve cumhuriyetlerin devlet baş- kanlarının istifasını ve yetkile- rinin parlamentoda tartışılması- nı talep eden Beyaz Rusya'daki demiryolu ve inşaat işçileri dün işbaşı yaptılar. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Sovyet TASS ajansına yaptığı açıkla- mada 24 nisanda Ukrayna, Be- yaz Rusya, özbekistan, Kaza- kistan, Azerbaycan, Tacikistan, Kırgızistan ve Turkmenistan devlet başkanlanyla birlikte Mi- hail Gorbaçov ile imzaladıklan anlaşmayı "cumhuriyetler için büyük zafer" olarak nite- lendirdi. Yeltsin, bağımsız "Interfax" ajansına yaptığı açıklamada ise Gorbaçov'un ilk kez 24 nisan- daki toplantıda makul bir insan gibi davrandığını, daha önce ıs- rarla savunduğu kimı konumla- rı terk ettiğini söyledi. 24 nisanda Mihail Gorbaçov i!e bir araya gelen dokuz cum- huriyetin ^evlet başkanları, ye- nı birlık sözleşmesinin en kısa surede sonuçlandırılarak ımza- lanması, yeni bir anayasa yapıl- ması için cumhuriyetler arası iş- birliğine gidilmesi ve yeni ana- yasının kabul edilmesinden son- ra altı ay içinde >eni iktidar ya- pılanna uygun olarak cumhuri- yetlerin yonetim organlarında seçım yapıiması konusunda an- laşmaya varmışlardı Anlaşma, aynca ücretlerin fiyat artışları- na endekslenmesini ve dar gelirli kesimlere verilen devlet desteği- nin arttırılmasını da öngör- mekteydi. Bu arada salı günü Beyaz Rusya'mn başkenti Minsk te cumhuriyetlerin devlet başkan- larının istifa etmeleri ve yetki- lerinin yeniden belirlenmesi ta- lebiyle greve çıkan demiryolu ve inşaat işçileri dün işbaşı yaptı- lar. Grev komitesi üyelerinden Igor Gereminçuk, kendisini te- lefonla arayan AP muhabirine parlamentodaki çalışmaların ye- niden başlayacağı 21 mayıs ta- rihine kadar grevlerini erteledik- lerini söyledi. Beyaz Rusya'da- ki işçilerin grevlerine şimdilik de olsa son vermeleri, Gorbaçov ile cumhuriyet devlet başkanlan arasında imzalanan anlaşmamn bir sonucu olarak nitelendirili- yor. Anlaşmamn imzalanmasın- dan sonra, dokuz cumhuriyetin de devlet başkanı, grevde bulu- nan işçileri işbaşı yapmaya ça- ğırmıştı. 1 marttan beri Sovyetler Bir- liği'nde grevde bulunan yakla- şık 300 bin kömur madeni işçi- sinin grevi ise sürüyor. Öte yandan Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin bu yılın eylül ya da ekim ayında bir parti konferansı toplayacağı açıklan- dı. Ermenistan Parlamentosu da SSCB Halk Temsilcileri Kong- resi'ni olağanustü toplantıya ça- ğırarak Azerbaycan'ın Ermeni nüfuslu bolgelerindekı duru- mun acıl olarak ele ahnmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle