20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 25NİSAN1991 Tarikat etkiııligi • ANKARA (UBA) — lslami akımlar ve irticai hareketlerin son aylarda . yraiden hız kazandığını, 1 iktidardan himaye gören ' bazı gruplann devlet kademelerinde etkinliklerini ' arttırabilmek için kıyasıya '' mücadele ettiğini öne süren ' SHP Gnıp Başkanvekili Hasan Fehmi Giineş, "Yönetim mollalaştırılıyor" derken SHP Milletvekili ,. Adnan Keskin, "Vakıf- ' şirket-ANAP sermayesinin oluşturduğu ücgen etkin 'x olma kavgası verirken -• Humeyni yanlısı radikal Islamcılar Türkiye'de dar-ül •, harp ilan ettiler" dedi. 'Demirel'e bir - ay §tire • ANKARA (ANKA) — Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın DYP Genel Başkanı Süleyman Demirei hakkında "Çankaya gaflet, dalaJet ve hıyanet içindedir" şeklindeki sözleri nedeniyle açtığı 500 milyon iiralık tazminat davasına bakmakla görevli Ankara 23'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi, Demirel'e savunma için ek bir ayhk süre tanıdı. DYP Genel Başkan Yardımcısı ve Demirel'in avukatı Yaşar Topçu, mahkeme başkanlığının 10 nisanda yaptıkları ek süre istemi başvurusunu kabul ederek yanıt dilekçesi verme süresini duruşma gunü olan 22 mayıs Larihıne kadar ''uzattığını bildirdi. cKurultay , yapılacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Parti - Meclisi (PM) dün . toplanarak son siyasi gelişmeleri' değeriendirdi. Eylül ayında erken seçim cyapılması halinde, SHP'nin . temmuz ayı başında yapılması beklenen olağan genel kurultayını - ertelemeyeceği bildirildi. Toplantıdan sonra konuya , ilişkin sorulan yanıtlayan r SHP Genel Sekreter . yarduncılarından Ertuğrul , Günay ile Abdülkadir Ateş, t kurultay takviminin ' işlediğini ve eylül ayında bir seçim olması halinde de kurultayı zamanmda * yapmaya çabşacaklarını, -bunun olağan koşullarda bir ertelemeyi gerektirmediğini ifade -ettiler. Ozay davası •ÇANAKKALE (Cumhuriyet) — 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 75. yıldönümü torenlerinde • Cumhurbaşkanı Turgut jözal saygısızlık ettiği ve > ideolojik davranışlarda i bulunduğu gerekçesiyle aynı Igün görevinden ! uzaklaştırılan Çanakkale ; Belediye Başkanı Ismail •Özay'ın Içişleri Bakanlığı ..aleyhine yurütmeyi Idurdurma istemiyle açtığı ,ve geçen gunlerde istem 'doğrultusunda sonuçianan 'karar taraflara tebliğ edildi. »Danıştay karannda >"Seçimle gelen belediye «başkanlarının önemli Lnedenlere dayanmadan •görevden uzak kaJmasının, jseçmenin ve beldenin »beklentilerine, demokratik fgeleneklere ve hukuk »devletine aykın olup Igiderilmesi güç sonuçlara Jyol açacağı açıktır" ?görüşüne de yer verildi. cKazalrîstan'dan jkonuk heyet l m ANKARA (AA) — j*Kazakistan Cumhuriyeti jCumhurbaşkanlığı Konseyi lüyesi Mirzatay Yoldaşbekov, Kazakistan Kultur Bakanı Kanat Savdabayev ve beraberindeki heyet, Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'in konuğu olarak Ankara'ya geldi. Konuk leyeti, Esenboğa avalimam'nda Kültür :anı Namık Kemai bek karşıladı. Zeybek, . aptığı açıklamada, heyetin jJTürkiye'de Kazakistan ile ürkiye arasındaki lişkilerin son güalerde çok ğun bir şekHde devam tiğini belirtti. Ankara'dan ınra Istanbul, Nevşehir ve xmya'ya da geçecek olan onuk heyette ]40 kişilik natçı ekibi de bulunuyor. Talat Yılmaz, Semra Özal karşısında adaylıktan çekilmemekte kararlı ANAP'ta hızlasma' sıkıııtısıİDRİS AKYÜZ ANAP İstanbul il başkan adayları Cumhurbaşkaru'nın eşi Semra Ozal ile Talat Yılmaz ara- sında "uzlaşma" sağlama giri- şimleri, dun de sonuçsuz kaldı. Görevinden azledilen eski Milli Savunma Bakanı Hiisnii Doğan dışında, Talat Vümaz'a daha ön- ce destek veren "asi bakanlar"- dan Keçeciler, Çicek ve Aksu- nun kongre öncesi İstanbul'a gelmemeleri "geri adım" olarak değerlendiriliyor. Hiisnii Doğan ise ilçe başkanlan düzeyinde oluşturulan "uzlaşma komile- si"ni eleştirirken "Bu, uzlaşma değil emrivakidir, zorlaraadır. Bu yol yanüştır. Bu, Semra Özal'ın sectirilmesi girişimidir" dedi. Talat Yılmaz da kendisine destek veren bakanların ilk fi- kirlerinden dönduklerine inan- madığmı belirterek "Biz sadece, parti kamuoyu ve tabanına gii- veoerek >ola çıktık. Kimse bizi, siyasi çıkarı için pazarlayamaz, kullaaamaz" diye konuştu. 3 martta yarıda kalan ve 28 nisana ertelenen ANAP tstan- bul il kongresine üç gün kala, Semra Özal ile Talat Ydmaz'ı uz- laştırma girişimlerinden dün de sonuç ahnamadı. Cumhurbaş- kam Turgut Özal'ın ANAP ilçe başkanlan ile yaptığı toplantı- dan sonra oluşturulan 4 kişilik "uzlaşma komitesi" çalışmala- rını, "liste hazırlama" uğraşıv- Pazar günü yapılacak ANAP İstanbul il kongresinde Semra Özal ile Talat Yılmaz'ı uzlaştırmak için oluşturulan komite sonuç alamadı. Yılmaz'ı daha önce destekleyen bakanlar Keçeciler, Çiçek ve Aksu'nun İstanbul'a gelmeyişleri 'geri adım' olarak nitelendirildi. Hüsnü Doğan, 'Bu, uzlaşma değil emrivakidir' dedi. la geçırdı. Komıtede yer alan bir ilçe başkanı, mevcut listelerden karma yeni bir liste hanrladık- larını, ancak kesin listenin ilçe başkanlannın önerileri doğrul- tusunda yapılacağını belirtti. Aynı ilçe başkanı, kongrede ye- ni bir listenin hukuki ve yasal açıdan nasıl bir durum yarata- cağını bilemediklerini kaydetti. Bu arada, gerek Cumhurbaşka- nı Özal'ın, gerek Başbakan Ak- bulut'un ilçe başkanlan ile yap- tığı toplantılarda, listenin "kesinlikle' Semra Özal başkan- lığı aftında yapılması talimatı verildiği öne sürüldü. Bu konu- da da adının açıklanmasını iste- meyen bir ilçe başkanı, "Yapa- cak bir şey kalmadı. Şimdi sür- dürülen uzlaşma çauşmalan for- maliteden başka bir şey degil. Sa- yın Başbakan'ın çözümü de bu yöndedir" dedi. Uzlaşma komitesinde görev alan Kadıköy İlçe Başkanı Mus- tafa Çebi, Talat Yılmaz'ı "par- tiyi bölmeye" çalışmakla suçla- dı. Çebi, Yılmaz'ın kendisini de- mokrasi mücadelesi veren bir kahraman gibi görduğunü belir- terek, "Aslında, Talat Yılmaz- ın hedefi belli değil. Bana göre partiden kopup yeni bir parti kurma gayreti içerisinde popıi- laritesini arttınnaya çalışıyor gi- bi gorünıiyor" diye konuştu. Emrivaki zorlama Bu arada, dün Fatih ilçe mer- kezinde bir basın toplantısı dü- zenleyen eski Milli Savunma Ba- kanı Hüsnü Doğan, kongre ari- fesinde, ANAP örgütünün ira- desine baskı yapıldığını söyledi. Doğan, bunun partiyi parçala- maya kadar götürebileceği endi- şesi taşıdığını belirtti. Yapıian baskılar karşısında, Talat Yıl- maz'a destek veren delegelerin, önceden olduğu gibi "azim ve kararhhğuu" sürdurmesinin çok zor olduğuna dikkat çeken Do- ğan daha sonra şöyle dedi: "Ne yazık ki bazılannın feda- kârlık yaptığından bile bahsedi- liyor. Kavramlar altüst olunca meselenin esası da kayboluyor. Ama dogrusu. aziınli. kararh ve ısrarlı olmaktır. Milletin ve hiır vicdanın sesini dinlemektir. Bi- ze diişen ve yakışan. doğru bil- digimiz şekilde hareket etmek- tir. Korkuyu ve endişeyi aklın ve sagduyunun önüne koymaya hakkımız yoktur. Herhangi bir vatandaşa izah etmekte güçliik çekeceğimiz bir sonucun sebebi biz olmamalıyız." İstanbul il kongresi öncesi, ta- raflar arasındaki uzlaşma ara- yışlanna da değinen Hüsnü Do- ğan, bu yolda oluşturulan "uz- laşma komitesi"nin, hiçbir an- lam taşımadığını söyledi. Do- ğan, arayışın sadece Semra Ozal'm il başkanı olması yönün- de olduğunu belirterek "Böyle bir formüliin ne partiye ne iilke- ye ne de Sayın Ozal'a yarar ge- tireceğine inanıyorum" dedi. Doğan, Efe Özal'ın düğününe davet edilip edilmediği yolunda- ki bir soru uzerine de "Düğiin günü, Izmir'de olacağım" dedi. Hüsnü Doğan, Talat Yıhnaz'a daha önce destek veren bakan- lardan Keçeciler, Aksu ve Çi- çek'in "neden" İstanbul'a gel- mediklerinin sorulması üzerine de "Arkadaşlarınuzın işleri yo- gun. Ancak, herhangi bir degi- şiklik olduğunu sanmıyonım. Dahasını ise bilmiyorum" yanı- tını verdi. Doğan, bir başka so- ru üzerine de azledildiğinden be- ri Cumhurbaşkanı ile görüşme- diğini söyledi. Keçeciler, Aksu ve Çiçek'in, kongre öncesi İstanbul'a gelme- yişleri ve Talat Yılmaz'a destek çalışmalarına katılmayışları ya- dırgandı. Bir kısım partililer, Cumhurbaşkanı Özal tarafın- dan "asi" ilan edilen bakanlann, destekte "geri adım" attıklarını söylediler. Bazı ilçe başkanlan da bakanlann, Cumhurbaşkanı Özal'ın daha fazla tepkisini al- mamak için böyle davrandıkla- rını, bazıları da Özal'ın "gitmeyin" talimatı verdiğini öne sürdüler. Başbakan'ın toplantısı Başbakan Yıldınm Akbulut dün akşam Büyük Tarabya Ote- li'nde ilçe başkanlan ile bir top- lantı yaptı. Akbnlut'un toplan- tısına Fatih İlçe Başkanı Talat Yılmaz ile Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı tbrmhim Yıldız davetli olmaianna karşın katılmadı. Başbakan'ın otele gelişi sırasın- da kendisini karşüayan Üsküdar İlçe Başkaru Necdet Tank Piş- kin elini öptü. Toplantıya ANAP Teşkilatlandırma Başka- nı Orhan Demirtaş ile Adalet Bakanı OlUn Snnguriu da ka- tıldı. Akbulut geç saatlere kadar süren toplantı sonrası bir sonuç alınamadjğıru söyledi. öte yandan, cumartesi yapı- lacak ızmir il kongresinde de başkanlığa aday olan eski Ko- nak İlçe Başkanı Fevzi Kahra- man ile il yönetim kurulu üye- lerinden Süral Yahşi çekişecek. ANAP İSTANBUL İLÇE BAŞKANLAREMN DÜĞÜN DAVETİYELERİ VERİLDt OzaUar'ın düğününe 6 sıkı konıma 1 AYŞE YILDIRIM Efe Özal ve Zeynep Besikçi- oglu'nun duğünlerine bir gün kala polis, Swiss Otel'de dün- den itibaren yoğun güvenlik on- lemleri aldı. ANAP İstanbul il kongresinden iki gün önce ya- pılacak diiğüne davet edilen po- İitikacılar, İstanbul'a gelerek hazırlık yapmaya başladılar. Davetiye gönderilen İnönü ve Demirei'in düğune katılmaya- cakları belirtildi. ANAP ilçe başkanlarının da düğüne davet edildiklcri ve Fuji salonunun ya- nındaki salonda ağırlanarak dü- ğünü dev bir ekrandan izleye- cekleri öğrenildi. ANAP İstanbul ilçe başkan- larına, düğün davetiyesi, dün akşam Başbakan Akbulut'la görüşmelerinden önce bir kur- ye tarafından dağıtıldı. Talat Yılmaz (Fatih) ile Necdet Tank Pişkin'e (Üsküdar) davetiye ve- rilmediği öğrenildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin düğün gecesi otelde görevlendirilecek polislerinin davetiyesiz olanları içeri sokma- yacakları bildiriliyor. Otelin dı- şında resmi polis araçlan bek- lerken, içeride sivil polislerin çokluğu dikkat çekti. Otel yetkilileri, Özal ailesiyle davetli sayısı ve menü konusu- nu bugün göruşeceklerini belir- tiyorlar, "Ancak biz her şeye hazırız. Bizim için fark etmiyor" diyorlar. Otel yöneti- mi, düğünle ilgili ayrıntılar ko- nusunda gazetecilere 'soğuk' dayranıyor. Önceki gün İzmir'den İstan- bul'a gelen Zeynep Beşikcioğlu, annesi ve kızkardeşleriyle birlik- te Swiss Otel'de kalıyorlar ve son hazırl'klan gözden geçiri- yorlar. Beşikçioğullan, gazete- ^cilerle konuşmuyorlar. Semra Özal ise dun Zeynep'in gelinli- ğini diken terzi Canan Yaka'nın Teşvikiye'deki atölyesine gitti. İşadamı Selim Edes'in eşi Sema Edes ile birlikte atölyede bir sü- re kalan ve gelinliği gören Sem- ra Özal, daha sonra Harbiye :*. SALON HAZTR - Swiss Otel'de önceki gece yapıian gnzellik yanşmasından sonra balo salonundaki dekor bozularak temiziik yapıldı ve saion yılın düğününe hazır hale getirildi. Orduevi'ne döndu. Canan Ya- ka, Zeynep'in gelinliğini hiçbir gazeteciye göstermediğini söylü- yor. "Bazı gazetelerde çıkan ge- linlik resminin ise 1964 yıhnda annesinin diktigi bir gelinlik ol- duğunu "beiirtiyor, "Gelinlik hakkında bilgi veremem, herkes salonda görecek" diyen Yaka, Özallar'ın ve Beşikçiogullan'nın düğün giysilerini de diktiğini söyledi. Düğün hediyeleri Beşikcioğlu aiiesi, düğünde Zeynep'e bir inci takım ile taşlı bir bilezik, Efe'ye ise taşlı bir kravat iğnesi takacak. Alpaslan Beşikcioğlu, kendi- lerinin üç yüz küsur davetiye da- ğıttıklarını, çok geniş bir ailele- ri olduğu için de davetiyelerin yetmediğini belirtirken Hüsnü Dogan'a davetiye göndermedik- lerini söyledi. Düğunde yer alacak sanatçı- lar ise şöyle: İbrahim Tatlıses, Coşkun Sabah, Muazzez Aba- cı, Nükhet Duru ve Hayko. Düğunü erkek tarafı yaptığı için kendilerinin masrafının ni- şan masrafından da az tuttuğu- nu da bildiren Beşikcioğlu, cu- ma sabahı düğün için İstanbul'a geleceğini ifade etti. Beşikcioğ- lu, düğün hazırlıkları konusun- da şöyle dedi: "Her şey tamammış, bizim hanım ve kızlar da gittiler, yar- dıma oluyorlar. Evleri de zaten hazırdı. Gelinliğin de resmini gördüm, çok güzel ve sade. Şu anda bol bol heyecan duyuyo- ruz." Malatyalı işadamı ve Kernek dergisinin sahibi Vedat Erdoğan da düğün için Malatya'dan 12 kişilik bir folklor ekibi getjrdi. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Özal ile daha önce görüştükleri üze- re yine Malatya'dan duğün için kayısı, dut pestili, tandır ekme- ği ve Malatya peyniri de getirt- IK _j; Ozallar, nişanda Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve eşi Semra Özal, dün akşam Sakıp Sabancf nın kızı Sevil Sa- bancı ile Ertan Tapan'ın oğlu Erhan Tapan'ın nişan törenle- rine katıldılar. Sabancıların Atlı Köşk'ündeki nişan töreninde, yuzükleri Cumhurbaşkanı özal takarken, Semra Özal da kurde- leyi kesti. Bu arada Erol Sabana'nın kı- zı Suzan Sabancı ile Büyükelçi Nazmi Akıman'ın oğlu Osman Akıman'ın cumartesi akşamı yapılacak düğün törenleri erte- lendi. Hilton Oteli yetkilileri, 400 kişilik düğün için "iptaT ka- rarının kendilerine dün bildiril- diğini, başka bir bilgileri olma- dığını söylediler. TBKP GENEL SEKRETERİ HAYDAR KUTLU: 4 Mticadele amacına ulaştı'ALİ TEVFİK BERBER Türkiye Birleşik Komünist Partisi Ge- nel Sekreteri Haydar Kutlu, TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldınlma- sımn, demokratikleşme yolunda önem- li bir adım olduğunu belirterek "Onlar- ca yıldır verilen mücadele bence amacı- na vardı" dedi. Bu maddelerle ilgili de- ğişikük ile Terörle Mücadele Yasası'nın ayrı ayn değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Haydar Kutlu, öncelikle anayasadaki yasakçı maddelerin kaldı- nlması için iktidar ve muhalefetin anlaş- masını istedi. Haydar Kutlu, 141 ve 142. maddelerinin kaldırılmasımn, kendile- riyle ilgili gerek Ankara DGM'deki ge- rekse Anayasa Mahkemesi'ndeki dava- ların düşmesi gerektiğini savundu. TCK'nın 141 ve 142. maddelerinin kal- dırılması sonrasında bugün ilk kez An- kara DGM'deki duruşmaya Genel Baş- kanı Nihat Sargın'la birlikte çıkacak olan TBKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu, duruşma öncesinde, haklanndaki dava- nın düşmesi konusundaki umutlarını di- le getirdi. Gerek 141, 142 ve 163. mad- delerin kalduTİması, gerekse Terörle Mü- cadele Yasası hakkında doğal olarak çe- şitli yorumlar yapıldığını belirten Hay- dar Kutlu, "Bu maddelerin kaldırıhnası açık bence. Tartışma getirilen anti-teror yasasuun bu kaldınlan maddelerdeki ba- zı hükümleri içerip içermediği konusun- da yspılıyor. Bolücülük meselesûıde böy- le bir aktarma yapüdı. Ancak bunun öte- sinde ben ikisnin birbirinden ayn tutul- ması gerektiğine inanıyorum. Yani terör yasası ayn bir olay. 141,142 ve 163. mad- deler ortadan kalkmıştır. Belli bir hü- kıim yasaya aktanlsa bile bu maddeler kalktı ve onlarca yıldır verilen mücade- le bence amacına vardı" dedi. 141 ve 142. maddelerin kaldınlması- na karşın anayasamn 14. maddesinin bu suça atıfta bulunduğunu, bu durumun "hukuk garabeti" olduğunu anlatan Haydar Kutlu, anayasadaki cezası olma- lann nasıl ele alınması gerektiği açısın- dan önem taşıyor" diye konuştu. Haydar Kutlu temel yaklaşımlarımn anayasamn tumden değiştirilmesi oldu- ğunu vurgularken öncelikje, yeni bir ana- yasanm nasıl olması gerektiği konusun- da anlaşmak yerine yasakçı maddelerin kaldınlmasında anlaşılmasını istedi. Kut- lu, bu konuda şu görüşleri savundu: "Öncelikle yasak maddelerin anayasa- dan kaldınlması gerekir. Siyasi Partiler TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldırılmasımn demokrasi yolunda atılnuş önemli bir adım olduğunu belirten TBKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu, bu maddelerle, Terörle Mücadele Yasası'nın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. yan bu tanımın düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Kutlu bu nedenle 141 ve 142. maddelerinin kaldınlmasmı "önemli bir adım" olarak değerlendirdi. Terörle Mücadele Yasası'nın her tara- fa çekilebilecek belirsiz yorumlar icerdi- ğini vurgulay'an Haydar Kutlu, "Yasayı bu şekiiyle labii ki içimize sindirmiş de- ğiliz. Bir defa terör tanımı çok belirsiz. Gerçekten her tarafa çekilebilir. İşte bn yorumlama konusunda anayasanın du- rumu önemli. Demokratik bir anayasa böylesi yorumlara kapıyı kapatır. Bu tür bir anayasa değişikligi tüm diğer yasa- Kanunu'nda degişildik yapılması gerekir. Bunda beoce iktidar ve muhalefet anlaş- mak zorunda. Bunun tersi her vorum ve öneri bence işi zora koşuyor. fster iste- mez sorua u erteliyor. Oysa Türkiye'nın demokrasi açısından kaybedecek zama- nı yok. Şimdi antiteror yasası ve 141,142 ve 163. maddelerin kaİdınlmasının na- sıl yorumlanması gerektiği konusunda hukukçulara büyük iş düşüyor. Bu nok- tada süren davalar, bizim davamız önem taşıyor. Kamuoyunda, artık 141, 142 ve 163. maddeler kesinlikle kaldırılmıştır, bu hükümier eski biçimiyle uygulana- maz* görüşü yaygınlaştınlmaudır. Bunun tersi yonunlar, anti terör yasasıyla bu de- ğişikligi kanşüran yorumlar bana kalır- sa demokratik bir açılım için çok yerin- de yorumlar değildir. Hukuk mantığı açısından da bu böyle, yoksa niye kalk- tı? Kalkmazdı, bu maddeler yerinde du- rurdu." Ankara DGM'deki davaiann düşece- ğini sandığını belirten Haydar Kutlu, haklanndaki 14] ve 142. maddeler dışın- daki suçlamalann da yoruma açık oldu- ğunu söyledi. Kutlu, "Hepsi belli temel bir suç ya da ceza maddesi çerçevesinde olan şeyler. Bunlar Italktıgnnı göre diğer- leri buna bağlı olarak ele alınırsa, onla- nn da otomatikman düşmesi gerekir. Bütün eleştirilerimiz belli temel düzen eleştirileridir ki bu eleştiriyi önleyen de 141 ve 142 idi" dive konuştu. Haydar Kutlu, partiieriyle ilgili Ana- yasa Mahkemesi'ndeki davanın, 141 ve 142. maddelere atıfta bulunan anayasa- daki maddeler kaldınlmadan düşmeye- ceği şeklindeki yorumlara da şu karşıh- ğı verdi: "O da kesin söylenemez. Bence bu maddeler kalkmasaydı, Anayasa Mahke- mesi için bir yorum geünne olanağı kal- mayacaktı. Ama bu maddeler şimdi kalkûğına göre bir yorum getirme ola- nağı bence var. Burada Anayasa Mah- kemesi'ne bir yorum getirme olanağı ka- Iryor. Belki bu yorumu getirecek, bilemi- yonım." POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMETÇETİNKAYA Batı Türkiye'yi Nasıl Görüyor.•• Semra Hanım, İstanbul il başkanlığına adım adım yakla- şırken eşi Turgut Özal önceki gün ilginç bir açıklama yaptı: — Muhalefet çift sandığı kabul etsin, hükümeti iknaya ça- lışırım... Özal'ın istediği, anayasa teklifinin SHP ve DYP tarafından benimsenip tümüyle Meclis'ten geçmesi. SHP lideri Erdal İnönü, dün Ö2al'a yanıt verirken Cum- hurbaşkam'nın pazarlığa girme durumu olmadığını vurgu- luyor, "Anayasa değişikliğinde kişisel istek kabul edilmez" diyordu. İnönü, bu sorunları asla pazarlık konusu yapma- yacağını da belirtiyordu. Acaba Özal ne yapmak istiyor? Bir Fransız şirketine yaptırılan kamuoyu yoklamasından birinci parti olarak SHP çıkmış. Şirketin adı saManıyor. Edin- diğimiz bilgiye göre araştırmayı Özal önermiş. ANAP'ın oy- lan yüzde 10 civannda gözüküyormuş. Cumhurbaşkanı, bayram tatilini geçirdiği Antalya'da İstan- bul ilçe başkanlarına neler söylemişti, anımsayalım: — Semra Hanım, ANAP İstanbul İl Başkanı seçilirse der- lenip topartanırız. Çünkü ANAP oyları çok düşük, bir seçim olsa kaybederiz... Dün sabah SHP Meclis Grup Başkanvekili Onur Kumba- racıbaşı'yla görüşüyorduk. Kumbaracıbaşı, son gelişmeleri değerlendirirken ANAP'ın kan yitirdiğini, eğer seçim yapı- lırsa 12 Eylül'ün son siyasal partisi olarak tarıhin derinlikle- rine gömüleceğini söyleyip ekledi: — Sayın Özal, ABD'de erken seçim için para istedi, ama alamadı. ABD eğer para verseydi Özal seçime gidecekti. Özal'ın Amerikalı dostlan biliyor ki para yardımı yapılsa ANAP iktidarı seçime gidecek ve kaybedecek. ABD, ANAP'la idare etmeyi tercıh ediyor. Başka hükümet işine gelmiyor. Özal, onun için ABD'den parasal yardım alamadı... Özal, bir koyup üç, beş, on, yirmi alma hesapları tutma- yınca şimdi de erken seçim için yeni bir yönteme gidiyor. Anayasa değişikligi ^ ^ _ „ _ _ ^ karşısında muhalefete r\7Fi\ hir knvun Ûr pazarlık öneriyor. UZai, D\T KOyup UÇ, Önceki gece Alman beŞ, O/7, yİrmİ - hesapları tutmayınca itiban- şimdi de erken seçim nın nerede olduğunu . . . . . .. . düşündük. Kuzey IÇM yeni bir yonteme Irak'tan gelen on bin- njdjvor. AnavaSa lerce sığınmacıya ku- . J. ., ,.~. , , k açan Türkiyeye değışıklığı karşısında bi A i k l â ç karşı bir Amerikalı rrı///ıp/p/pfp nârarlık f hiç de s.cak munaıemw pazarıiKbakmıyordu. Olayın faturası Saddam'a de- ğil, Türkiye'ye çıkarılıyordu. Açıkoturumda Alman Çalışma Bakanı da vardı. Hemen hemen herkes bir noktada birleşir gibiydi: — Kürt devleti kurulsun... Bir Arap milliyetçisinin konuya yaklaşımı ise şöyleydi: — Kürt devleti, Irak'tan çok Türkiye ve İran'ı ilgilendiriyor. Irak'ta 2-3 milyon, Türkiye'de 12 milyon Kürt var... Arap milliyetçi ardından şöyle dedi: — Ben zulmün karşısındayım. Yönetimler gider, halklar kalır. 8 yıl boyunca Saddam'ı ABD destekledi. 40 yıldır Ft- listinliler baskı altında, Şiiler öldürülüyor. Neden ABD se- .yirci kalıyor?.. Nedense açıkoturumda bir tek Türk yoktu konuşmacı ola- rak. Sercan adlı Türk pasaportu taşıyan bir Kürt yurttaşımız vardı. O da Kürt devletinin kurulmasını savunuyordu, Türk- lerin Kürtlere baskı uyguladığını anlatıyordu. : .,!,' Açıkoturumu yöneten, ilginç bir soru yöneltti: — Saddam'la Özal arasında ne fark var? Verilen yanıtlar hemen hemen aynıydı: — özal, Saddam'dan nispeten daha iyi... Ne Alman Çalışma Bakanı Norbert Blüm ne de ABD'li pro- fesör Türkiye'yi savunuyordu: Özal, sık sık ne diyor: — Türkiye'nin dışanda itiban giderek artıyor... Öyle mi? Açıkoturumun özeti şu: — Türklere silah yardımı yapılmasın, Kürtleri o silahlarfa öldürüyorlar. Kürt devleti kurulsun... Güneydoğu'da Kuzey Iraklı Kürt sığınmacılar Türk aske- rini yuhalıyor, ABD'li askerleri alkışlıyor... Özal da İstanbul kongresi için kulis yaparken İnönü ve De- mirei'i anayasa konusunda pazarlığa cağınyor. Bu arada, ANAP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Öz- demir, "Saddam gitmedikçe sorunlar kökünden çözümlenmez" diyor. ABD, Saddam'ın gitmesini istiyor mu acaba? Hiç sanmıyoruz... SODA SANAYİİ A.Ş.'DEN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR Şirketimizce brüt ^o 72 (Net % 64.44) oranı uzerinden iskonto edil- mek suretiyle ihraç edilecek A tipi, 360 gün \adeli, 4. tertip 2. seri 8.000.000.000.- (Sekız mılyar) TL. lutanndaki finansman bonoları; 25.4.1931 tarihinden itibaren lOişgunu süre ile satışına aracıhk eden Camiş Menkul Değerler A.Ş. tarafından aşafıda belirlilen adresin- de satışa sunulacaktır. Bu finansman bonolannın halka arzı, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından 2499 sayılı kanun ve 86/11130 sayılı Bakanlar Kurulu Ka- rarı'na dayanılarak çıkarılan Seri. 111, No. 4 sayılı Tebliğ uyarınca verilen 18.2.1991 tarih ve TB 45-1 sayılı izne dayanmaktadır. An- cak bu izin,finansmanbonolanmızın ve Ortakhğımızın Kurul ya da Kamu'ca tekeffülu anlamma gelmez. 1. Ortakhğın Ödenmış Sermayesi 2. Fin. Bon. Vade Tarihi : 3. Fin. Bon. Ödenmesini Caranti Eden Banka : 4. Satış Suresinin Binnci Günun- deki Net Oran Uzerınden İs- konto Edılmiş Satış Fiyatı : 183.000.000.000.- TL. 18.4.1992 Yoktur. 5. Satışın Yapılacağı Yer 1.000.000.- TL.'lık kupür, 608.124.- TL. 5.000.000.- TL.'hk kupur 3.040.623.- TL. 10.000.000.- TL.'lık kupur 6.082.245.- TL. Camiş Menkul Değerler A.Ş. Barbaros Bulvarı No. 125 Camhan, Balmumcu/Beşiktaş / ÎSTANBUL 6. Diğer Hususlar : a) Finansman bonolarının vadelerinde geri odeme hizmetleri, Camiş Menkul Değerler A.Ş.'nin yukanda belirtilen adresinde yapılacaktır. b) Ortakhğın Eylül 1990 h.-sap donemine ilişkin mali tablo ve raporları, denetleme kurulusu Denetim Finans Kontrol Yemınlı Mali Muşavirlik A.Ş. tarafından denetlenmiştır. c) Şartlı gorüş içeren denetleme rapor özeti, izahnamede yer almaktadır. d) 22.2.1991 tarihinde tescil edilen izabname, Camiş Menkul Değerler A.Ş.'nin yukarıdaki adresinde halkın incelenmesine açık tutulmaktadır BUYUK ACIMIZ Atatürk döneminin ilk yetiştirdiği seçkin maden mühendislerinden, eski Etibank Genel Müdürü ve eski Enerji Bakanlığı Müsteşarı ve ulusal maden politikamızın mimarı, Derneğimiz Kurucu Üyesi, erdemli ve büyük msan T\HSt\ lALABIK'ı yitirdik. Yüce ulusumuza başsağhğı dileklerimizi duyururuz. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GENEL BAŞKANUĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle