22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2NÎSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/3 DUNYADA BUGUN7 nisandaki ÖSS'ye 739 bin öğrenci katılıyor. 105 puan alan, ÖSS'yi geçecek İİııîv ersiteye lıüetuıım/_ n .ı^*_ r» ı Eöitim Servisi — 738 bin 955 getıc, üniversite ni yoklayan sorular yer alacak. Test sorularının lar, 1991 ÖSS'ye girip kazanamadıklan takdirYarım milyon açıkta Bu yıl ortaöğrenimden gelen ve üniversiteye girmeye çalışan 739 bin kişiye, geçen yıldan kalan ve ikinci aşama olan ÖYS'ye girecek 137 bin kişi daha eklenecek. Bu Öğrenci kitlesinden 200 bini üniversiteye girme olanağı bulurken, yarım milyonu aşkın öğrenci yine üniversite dışında kalacak. 105 puan: 7 nisan pazar günü 73 il merkezi ile Lefkoşa'da yapdacak sınav 2.5 saat sürecek. ÖSS'de 105 puan alan öğrenciler ilk aşamayı geçecek ve ÖYS'ye katılmaya hak kazanacak. Sınavda yarısı sözel, yansı sayısal 150 soru yer alıyor. 750 bin ailede sınav gerilimi Üniversite sınavına giren 750 bin gençten yaklaşık üçte biri ilk turda elenecek. Daha sonra ÖYS'ye katılacak 900 bin öğrenciden ancak yüzde 20'si üniversiteye yerleştirilecek. Eğitim Servisi — 738 bin 955 getıç, üniversite yolundaki ilk engeli, 7 nisan pazar gunü aşmaya çalışacak. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) ilk aşaması olan Öğrenci Seçme Sınan'nı (ÖSS) 105 puan alan kazanacak. Geçen yıldan kalan ve ÖYS'ye bu yıl girecek olan 137.664 kişi ile birlikte iki aşamalı sınav so- nucunda yaklaşık 200 bin öğrenci bir üniversite- ye girme imkânı bulurken, yarım milyonu aşkın bir öğrenci kitlesi yine üniversite dışında kala- cak. Saat 09.30'da başlayacak ve 2.5 saat süre- cek olan sınav, 73 il merkezi ile Lefkoşa'da yapı- lacak. Lise son sınıf ilk yanyıl düzeyini aşmayacak biçimde, genellikle ortaokul ve lise oğretim prog- ramlanna dayalı olarak hazırlanan sınavda, ya- rısı sözel, yansı sayısal olmak üzere yaklaşık 150 soru bulunacak. Sözel bölümde, adaylann Türk- çeyi kullanma güçleri ile sosyal bilimlerdeki te- mel kavram ve ilkelerle düşünme becerilerini yok- layan sorular bulunacak. Sayısal bolümde, adaylann matematiksel iliş- kilerden yararlanma güçleri ile fen bilimlerinde- ki temel kavram ve ilkelerle düşünme becerileri- ni yoklayan sorular yer alacak. Test sorularının tümü sınavda adaylara bir soru kitapçığı hclin- de verilecek ve adaylar bütün soruların cevapla- nnı, kendilerine soru kitapçığından ayrı olarak verilecek cevap kâğıdına işaretleyecekler. ÖSYM'den alınan bilgiye göre bir sınav döne- minde ÖSS'yi kazanan adaylar, istedikleri tak- dirde o donemde ÖYS'ye girebilecekleri gibi onu izleyen iki sınav doneminde de birinci basamak sınavına katılmaksızm doğrudan ikinci basamak smavına katılabilecekler. 1991 ÖSS'yi kazanan •».daylar, yalnız ÖSS sonucuna göre öğrenci alan yükseköğretim programlarına girmek istedikle- ri takdirde, ikinci basamak sınavına katılmaksı- zın, puanlarının elverdiği yükseköğretim prog- ramlarına yerleştirilebilecekler. Ancak ÖSS'yi kazanmış olan adaylar, tercih ettikleri yükseköğretim programlarının konten- janları ÖSS puanı daha yüksek olan adaylar ta- rafından doldurulduğu takdirde yerleştirilemeye- cekler. 1991 ÖYS'ye girebilmek için 1989, 1990 veya 1991-ÖSS'yi kazanmış olmak zorunluluğu bulunuyor. 1989 veya 1990 ÖSS'yi kazanan aday- lar, 1991 ÖSS'ye girip kazanamadıklan takdir- de, bu adaylann 1989 veya İ990 ÖSS'yi kazan- malanndan doğan 1991 ÖYS'ye girme haklan saklı tutulacak. 1988 yılında veya daha önceki yıllarda ÖSS'yi kazanmış olan adaylar için bu du- rum söz konusu olmadığından bu adaylann 1991 ÖYS'ye girebümeleri için 1991 ÖSS'ye girerek bu sınavı kazanmalan gerekiyor. ÖSS sonucu, ikinci basamak sınavına katıla- bilecek adaylann seçiminden ayrı olarak iki yıl- lık meslek yüksekokulları, iki yıllık teknik ve mesleki eğitim programlan ile dört yıllık açıköğ- retim programlarına merkezi yerleştirme ve özel yetenek sınavıyla öğrenci alan yükseköğretim programlanna önkayıt için kullanılacak. 1991-ÖSS puanı, sözel ve sayısal standart pu- anlartoplamına, ortaöğretimbaşarıpuanının belli bir katsayı ile çarpılarak eklenmesiyle elde edi- lecek. Yükseköğretim Yurütme Kurulu, yapıl- makta olan araştırmalarm sonucuna göre deği- şik bir karar vermedikçe bu katsayı 1990 ÖSYS sonucuna göre bir yükseköğretim programına yerleştirilmiş veya önkaynla kaydolmuş adaylar için 0.15, diğer adaylar için 0.30 olacak. GENCAY ŞAYLAN ANKARA — 7 nisan pazar günü, ÖSYM Başkanlığı'ndan alınan bilgilere göre 738.955 öğ- renci yükseköğrenim kurumla- nna, üniversiteye girmek için ilk basamak olan öğrenci seçme sı- navında yarışacak. Başka bir deyişle 7 nisan günü bu çocuk- lar ve onlann aileleri için bir ka- der anı olacak. Geçmiş yıllarda alınan sonuç- lara bakarak sınava girenlerin yaklaşık üçte birinin ilk basa- makta eleneceğini ileri sürmek yanlış bir kestirim sayılmaya- cak. Birinci basamağı geçebilmek için gerekli puanı almayı başa- ran yarım milyon çocuk, yakla- şık üç ay sonra ÖYS'de yarışa- cak. Sadece ÖYS'ye girmeye hak kazananlar ile bu yanşma- ya dokuz yüz bin kişi katılacak ve bunların içinde en başarüı olan yaklaşık yüzde yirmilik grup, üniversiteye kayıt yaptır- raaya hak kazanacak. 9 Türkiye gibi oldukça yüksek bir nüfus artışı yaşayan bir ül- kede sayısal baskınm tüm eğitim kurumlarırun işlevleri üzerinde son derece olumsuz etkiler ya- rattığı bilinen bir gerçek. Üni- versite üzerindeki bu sayısal baskı, bir taraftan üniversite sa- yısının artması, kapasitelerinin büyümesi sonucunu verirken di- ğer taraftan da eğitim ve öğre- tim kalitesinin ciddi bir biçim- de düşmesine yol açıyor. Bu ba- kımdan üniversiteye girişte en yeteneklilere olanak tanıyan bir sınav sistemi uygulamak kaçı- nılmaz hale geliyor. Gerek ÖSS'nin gerek ÖYS'- nin en yetenekli ve en bilgili ço- culdan seçtiğine kuşku yok. El- bet 1 milyona yakm çocuk ara- sında yapılan seçimde, birey dü- zeyinde bazı terslikler olabil- mektedir. Ancak genelde bu sı- navlar ile ortaöğrenim kurum- larını bitirmiş olanlar arasında en iyilerin seçildiği ileri sürüle- bilmektedir. Bununla beraber en iyileri ve en bilgilileri derken bir nokta- nın altım çizmekte yarar vardır: Sınav ile ortaya çıkan en yete- nekli ve bilgili olma özelliği, ki- şisel olmaktan çok kurumsal bir temele dayanmakta; başka bir deyişle ortaöğrenim kurumla- nnda eğitim oğretim düzeyi ara- sındaki farklıhklar 'en yetenekli ve en bilgili' olmayı belklemek- tedir. ÖSYM tarafından yayımla- nan 'Ortaöğrenim Kunımlanna Göre 1990 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı Sonuçlan' adlı rapora göre resmi devlet li- selerinden mezun olanların ÖSS'de elde ettikleri puan orta- laması 118'dir. Bu ortalama, özel Türk lise- lerinde 135'e, Anadolu liselerin- de 147'ye, özel yabancı liseler- de 150'ye ve fen liselerinde 168'e yükselmektedir. Yani bu rapo- ra göre genel devlet liselerinin son smıflannda öğrenci konu- munda bulunan 118 bin kişi, özel liselerin, Anadolu liseleri- nin ve fen liselerinin son sınıf- larında okuyan 12.500 öğrenci- nin kuramsal olarak epeyce ge- risinden yarışa başlamaktadır. ÖSS'de elde edilen ortalama puanlann meslek liselerinde da- ha da azaldığı gözlemlenebil- mektedir. Çok az öğrencisi olan tapu kadastro, maliye ve astsu- bay meslek liselerinde elde edi- len yüksek ortalamaya karşın örneğin kız meslek liseleri son sınıf öğrencileri için puan 102'ye, endüstri meslek liseleri için 106'ya düşmektedir. Meslek liselerinin, zaten me- zunlarına bir meslek kazandır- dığı ve bu nedenle üniversiteye girmelerinin çok acil olmadığı ileri sürülebilir, ama bu pek de- mokratik bir yaklaşım sayılmaz. Demokratik bir toplumda öğre- nim, özellikle yükseköğrenim yukanya doğru toplumsal hare- ketliliğin en agırlıklı kanalıdır. Bu bakımdan meslek liseleri mezunları da öğrenimlerini sür- dürme ve alanlannda yükseköğ- renim yapma hakkına sahip ol- malıdır. Bu hakkın kâğıt üzerin- de tanınması pek anlam ifade etmemekte, bunun bir yaşam gerçeği haline gelmesi gerek- mektedir. Bunun için de ilk aşa- mada yapılması gerekli iki işten söz edilebilmektedir. Bunlardan biri, ortaöğrenim kurumlan arasındaki büyük eği- tim düzeyi farkını daraltmak ve böylece gerçekten yetenekli ço- cukların şanslannı arttırmak, diğeri de yükseköğrenime üni- versite, meslek okulu ayrımını getirerek yükseköğrenim ku- rumlan üzerindeki sayısal bas- kıyı azaltmak olmahdır. OSS 1990da kaç kişi nereye girdi? Akdeniz Anadolu Ankara Atatûrk Bilkent Boğazıçi Cumhuriyet Cumhuriyet Çukurova Dicle Dokuz Eylül Ege Erciyes Fırat Gaa Gaztantep Hacettepe inönü ktanbul Istanbul Teknik Karadeniz Teknik Marmara Mimar Sinan Ondokuz Mayıs Ortadojju Teknik Selçuk Trakya Uludağ Yıldız YûzOncü Yıl TUKScKOfmnn pnşnMina yerttşra aday sa|tsı (ftSS PUMİIt) 2.078 84.842 2.046 568 - 223 1.472 1.472 1.944 853 1.607 754 1.435 557 2.100 753 1.447 1.122 1.358 1.280 1.731 891 62 931 — 2.421 3.197 961 805 108 ÖSSpuamyla ycno^unmı a u y m ı pKan ortaimra 140.623 124.133 140 069 136.954 - 171.299 136.117 136.117 138.800 135.388 145.072 144.007 137.005 134.251 141.029 135.005 140.160 135.760 148.057 143.755 136.990 146.992 151.023 135.674 — 136.428 137.644 144.409 148.261 134.134 KADER GÜNÜ — ÖSYS sınavlan, lise Ögreniminden gelen gençler için öğrenime devam şansı bakımından "kader günü" olu- yor. Yüz binlerce genç, yaklaşık 4 saat süren sınavda "şanslılar" arasına girebilmek için ter dökecek. (Fotograf: Behzat Şahin) Öğrenciler ÖSYS kılavuzunu 'sıkıcı ve anlaşılması zof buluyor Aday, küavuzuokumuyor FİGEN ATALAY Yüksek Oğretim Kurulu Öğ- renci Seçme ve Yerleştirme Mer- kezi'nin (ÖSYM) hazırladığı Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı Kılavuzu, üniversite adayları tarafından okunmu- yor. Öğrenciler, kılavuzu 'sıkı- cı, itici, anlaşılması zor' diye ni- telendirirken rehberlik uzman- ları, kılavuzun dilinin 'biraz ağır* olduğunu kabul etmekle birlikte okumayan öğrencileri tembellik ve sabırsızlıkla suçlu- yorlar. 52 sayfahk ÖSYS kılavuzun- da, "Genel bilgiler, temel ilke ve kurallar, başvurma, sınav, yük- seköğretim programlarının alanlara ve yerteştirmede kulla- nılacak sınav \e puan türlerine göre ayrımı" ana başlıkları al- tında ÖSYS amacı nedir? Han- gi yükseköğretim programları ÖSYS ile öğrenci ahr? ÖSS'yi kazanmış olmak hangi haklan sağlar? ÖSS'de yer alan testler nelerdir? ÖSS'yi kazanmak için kaç puan almak gerekir? Sına- va kaç kez girilebilir? Kimler sı- nava girmek için başvuruda bu- lunabilir? Başvurma belgesi na- sıl doldurulacak? Smava girer- ken yanınızda bulundurmanız gereken belgeler nelerdir? ÖSS sozel ve sayısal puanlar nasıl he- saplanacak? Ortaöğretim başarı puanı nasıl hesaplanacak? ÖYS sonuçjarı nasıl değerlendirile- cek? ÖSYS testlerinin bolümleri ve testteki yaklaşık paylan, ÖSS ve ÖYS sonuçlarına göre öğren- ci alan yükseköğretim program- lan gibi bilgiler veriliyor. Ancak özellikle üniversite sı- navına hazırlanmak amacıyla dershaneyegiden adaylar, kılavu- zu okumak yenne bu bilgilerin rehberlik uzmanları tarafından kendilerine anlatılmasını yeğli- yorlar. Bunun nedeni de dersha- nelerdeki rehberlik uzmanları- nm kılavuzdan öğrencilere ge- rekli olan bilgileri cekip çıkar- maları, daha basit bir dille ve örnekleyerek anlatmalan. Öğrencilerin büyük çoğunlu- ğu, 'uzun ve sıkıcı', 'sunuşu kö- tii', 'dili ağır' gibi gerekçelerle okumadıkları kılavuza, hemen yalnızca ÖSYS aday bildirim formunu doldurmak için bakı- yorlar. Üniversite adayları, ÖSYM'nin kılavuzu yerine git- tikleri dersanelerin kendileri için ha önce okuma gereği duyma- dım. Kılavuzdaki bazı bölümle- rin sınavla ilgili hiçbir şey bilme- yenler için anlaşılması çok zor. Serpil Zengin: Kılavuzun bir sayfasını bile okumadım. Aslın- da universite taban puanları dı- şmda bilinmesi gereken her şey var, ancak dili çok ağır. Bazı cumleleri anlayabilmek için iki kez okumak gerekiyor. Cem Yağu: Kılavuzu okuma- dım, okumayacağım da. Smava karşı özel bir antipatim var ve sınavla ilgili hiçbir şey okumak istemiyorum. Ayrıca bu kılavu- zun sunuş bölümü hiç güzel de- ğil, çok itici. Özellikle üniversite smavına hazırlanmak amacıyla dersaneye giden adaylar, kılavuzu okumak yerine bu bilgilerin rehberlik uzmanları tarafından kendilerine anlatılmasını yeğliyorlar. hazırladığı okuması daha kolay, görümüsü daha çekici, daha ba- sit cümlelerden oluşmuş ve ör- neklerle dolu ÖSS-ÖYS rehber- lerini okumayn tercih ediyorlar. Dershaneye devam eden bir şrup lise son sınıf öğrencisinin ÖSYS kılavuzu ile ilgili görüş- leri şoyle: Elvan Tutuk: Kılavuzu oku- madım. Yalnızca form doldur- mak için baktım. Tamamını okumaya gerek duymadım. Demet Turna: Kılavuzu oku- madım ve yalnızca form doldu- rurken gerekli yerlere baktım. Tamamen psikolojik, ama çok sıkıcı geliyor, hiç ilgimi çekmi- yor. Okumak içimden gelmiyor ve zaman ayırmak istemiyorum. Ulaş Kaplan: Bu yılki kıla\u- za ilk kez şu anda baktım. Da- Şenay Özcan: Kılavuzu oku- madım. Formu kılavuza bak- madan da doldurabilecek kadar yetişkin bir insanım. "ÖSYS kılavuzunda ber şey •var" diyen Uğur Dershanesi Reh- berlik ve Halkla Ilişkiler Müdü- rü Sait Giirsoy, dershanede yap- tıkları bir ankette öğrencilerin yuzde 75'inin bu kılavuzu oku- madıklarının belirlendiğini söy- ledi. Gürsoy, bunun nedenleri- ni şoyle açıkladı: "Bi/im öğrencilerimiz hazır istiyor. Bize 'nasılsa siz anlatacaksuuz' diyorlar. Kılavu- zun dili biraz ağdalı, bir parça kanşık. Biz bunu sadeleştiriyo- nız. Aslında öğrenciler kılavu- zu güzel okusalar bize soracak bir şey kalmaz. Ama hepimiz okuma tembeli olduğumuz için kılavuzu okumak zor geliyor. Benim bu konudaki önerim. ÖSYS kılavuzu hazırlanırken bizlere de danışılsın, biraz daha sadeleştirilsin." Eğitimci Suat Giirkan'a göre de ÖSYS kılavuzunda adaylara gerekli butün bilgiler var. An- cak gençler, bu kılavuzu oku- muyor. Kılavuzun dilinin ağır olmadığını, üniversite adayları- nın bu kılavuza gerekli özeni göstermediklerini belirtiyor Gürkan. MEF Dershanesi Müdür Yar- dımcısı Sadık Gültekin ile aynı dersanenin rehberlik uzmanı Nilgün Esen'in kılavuzla ilgili değerlendirmeleri şöyle: "Kılavuzu bizler okuyoruz, öğrencilere anlatıjoruz. Kıla- vuzda biraz ağır bil dil kullanı- lıyor. Daha güncel, daha akıcı bir dil kullanılsa adaylann da- ha fazla ilgisini çekebilir. Bir de adaylar, geçmiş vulardaki sınav- larla ilgili bilgileri merak ediyor- lar. Sınavda kaç soru sorulmuş? Kaçı sözel? Kaçı sayısal? Üni- versite taban puanları nedir? Tercih listesi düzenlenirken ne- lere dikkat edilmeli? Öğrenciler, bu bilgilerin de ÖSYS kılavu- zunda yer almasını istivorlar." Dikkatli okuyun! ÖSYM Baskanı Fethi Toker, kılavuzun dikkatli okunması halinde anlaşılmamasının müm- kün olmadığını söyledi. Sınav- la ilgili tüm bilgileri bu kılavuza koymak zorunda olduklarını belirten Toker, bu nedenle kıla- vuzun oldukça aynntılı olduğu- nu, ancak mümkün olduğu kadar herkesin anlayabileceği bir dille .yazılmasına çalışıldığı- nı vurguladı. OzgürlükçüvedeMillicL. Turgut Bey'in ABD gezisi sırasında umduğunu bulamaması ANAP'ın geleceğini daha da kararttı. Önümüzdeki günler- de ekonominin yurttaşın sırtına bindireceği yük, yıpranmayı daha da hızlandıracak. Bay 'No No' 'Güneş Taner'in telaşı boşuna değit. Bay 'No No'ya Vvashington'da no, no, no yanıtını verip sonra da yavaş sesle bir may be' dediler mi? Şanmıyoruz. Öyie görünüyor ki artık hiç kimse ANAP'ın kaçınılmaz so- nunu engelleyemeyecek. Zorunlu hale gelmiş olan seçi- mi bir an önce gerçekleştirmek yerine 1992'yi beklemekle de bu son, olsa olsa geciktirilebilecek. Bazı dış güçler de bu gerçeği açıkça görmüş bulunuyor- lar. Şimdi çabalar, ANAP'ı tek başına iktidarda tutmak yeri- ne, onu daha büyük bir koalisyon içine yerleştırerek yöne- timde yine de etkili kılmak yönünde yoğunlaşıyor. Orada burada, ANAP-DYP koalisyonunu gerçekleştirmek için çabalardan söz ediliyor. Boylelikle solda görünen SHP'nin iktidara tırmanması ya da SHP-DSP bütünleşme- siyle geniş tabanlı bir sosyal demokrat kadronun işbaşına gel- mesi engellenecek. Gerçekte çabalar bir anlamda gereksiz. Artık herkes açıkça görmeli ki Bülent Bey siyaset sahnesinde kaldığı sürece sos- yal demokratlann bir çatı altında birleşmesi olanaksızdır. SHP, Sayın Ecevit'in kimi haklı eleştirilerine yol açan yapısal ek- sikliklerinden, çarpıklıklarından kurtulsa bile, Bülent Bey'i kimse birleşmeye razı edemez. Durum böyle olunca, geniş tabanlı sosyal demokratlar, ya- km gelecekte bir iktidar seçeneği olarak görülmüyor. Zaten, Türkiye'nin yakm gelecekteki sorunu da yasal en- geller yüzünden gerçek sosyal yapıya kavuşması olanaksız olan partilerin bir araya gelerek iktidar olmaları değil. Türkiye'nin ortanın sağı ile ortanın solu politıkalanndan bi- rini_ yeğlemek de değil güncel sorunu. Önümüzdeki dönem, demokrasiyi oturtabilmek, ülkenin bi- rikmiş sorunlarının önündeki yasal engelleri aşmak ve fıkir dağılımındaki korkunç bozukluk ile enflasyona karşı savaşı- mı yoğunlaştırmak için gerçekleştirilmesi gereken yapısal de- ğiş]kliği yaşama geçirmek birinci sorun olacaktır. Önümüzdeki dönemin sorunlan, ne sağın ne de soiun tek başına çözebileceğı sorunlardır. Önümüzdeki dönem, sağda cepheleşme ya da solda saf- laşma ile iktidara tırmanmak, tıkanıklığı aşmak değil, arttır- mak sonucunu doğuracaktır. DYP-ANAP koalisyonu olsa olsa 3. MC'yi doğuracaktır. Önümüzdeki dönemde, asıl sorun, mandacı ve tek adam- cı güçlere karşı, millîci ve özgürlükçü bir iktidar oluşturabil- mektir ki bunun yolu DYP-ANAP ortaklığından geçmez. DYP ve SHP'nin yöneticileri, Türkiye'nin karşı karşıya bu- lunduğu sorunlara doğru tanı koyup, zorunlu olanı yaşama geçirme yürekliliğini gösterebilırlerse rübikonu aşabiliriz. * * * Çocukluk yıllarımın en güzel antları arasında durur Doğan Kardeş. Benim kuşağımın çok kişisi her çarşamba heyecanla beklerdi dergiyi. Kazım Taşkent, genç yasta ölen evladı Doğan'ı, gerçekten ölümünün ötesinde, bize kardeş kılmış ve ölmezleştirmişti. İçinde yaşadığımız dönem, artık anılarımıza kaaar uzan- dı. Onlann üstüne de kara gölgesini düşürdü. Geçen hafta, Coğan Kardeş yönetıcilerinden Ergin Telci, Atatürkçü Düşünce Istanbul Şube Başkanı olarak verdıği bir demeç dolayısıyla işinden çıkanldı. Ergin Telci, söz konusu konuşmasında ANAP'ın laiklik go- rüşünü eteştiriyor ve Semra Hanım'ın laikliğini de ciddiye al- madığını söyiüyordu. Demecinin yayımlanmasının ertesi günü Telci'nin işine son verildi. Özgür düşünceyi öğrenme sürecimizde bize destek otmuş olan Doğan Kardeş, genel kokuşmadan kendisine düşeni al- mıştı. Artık gazetelerin köşelerine, televizyon programlarına Tur- gut Bey'in adam atadığı, hatta yabancı devlet adamlarının hangi gazeteciye demeç vereceğini Turgut Bey'in saptadığı bir dönemi yaşıyoruz. Atatürkçü Düşünce Derneği İstanbui Şube Başkanı olarak verdiği demeç yüzünden işinden edilen Ergin Telci'nin du- rumunu Özal özgürlükçülüğünün, liberalizminin hayranı ki- şilerin dikkatlerine sunuyoruz. KlSA KISA • Ege Üniversitesi Ege Ajans Araştırma Grubu'nca yapılan bir araştırmada, üniversite gençliğinin buyük bolümünün okuma alışkanlığından yoksun olduğu, ayuk gelirinin ancak 10 bin liradan azını kitap ve gazeteye ayırdığı belirlendi. Üniversiteli gençler, buna karşılık sinema, tiyatro ve dinleti için ayda ortalama 25 bin lira harcıyor. • Emekll yüzbaşı Hüdai Ergun Balçık ile zina yaptığı gerekçesiyle hakkında dava açılan sunucu Cemile Kutgün için 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istendi. Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Cemile Kutgün'Un eski eşi Atilla Kutgün'ün avukatı, Ergun Balçık'ın bayram ziyareti sırasında Cemile Kutgün'ün evinde gömlek düğmeleri açık, kemeri çözük, fermuarı açık, ayaklannın çıplak olmasımn zinaya işaretten başka bir şey olamayacağını söyledi. • Makamında bir seyyar satıcmın bıçaklı saldırısına uğrayan ve ağır yaralanan Ankara Altmdağ Belediye Başkan Yardımcısı Faruk Coşkun'un durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Faruk Coşkun, Ibni Sina Hastanesi'nde yoğun bakımda bulunuyor. • Sönmez Hava Yolları'nın (SHY) Bursa-İstanbul arası yaz tarifeli uçak seferleri başladı. Programa göre uçaklar Bursa'dan pazartesi, salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri saat 8.30 ve 16.30'da, Yeşilköy'den ise aynı günlerde saat 09.00 ile 17.00'de havalanacak. Cumartesi günü saat 09.00'da Bursa'dan kalkacak uçak, İstanbul'dan saat 10.30'da Bursa'ya dönecek. • İstanbul ve lzmir'de dün çok sayıda yere bombalı süsü verilmiş pankart asıldı. İstanbul Aksaray'da Valide Sultan Camisi'ne, Kavacık ve Mahmutbey köy yolundaki üst geçitlere, Cerrahpasa Tıp Fakültesi Cerrahi Bilimler Bölümü karşısına, lzmir'de Çınarlı Endüstri Meslek Lisesi'nin bahçe duvanna asılan yasadışı sol bir örgüt imzalı bombalı süsü verilmiş pankartlar, güvenlik güçlerince indirildi. • Devlet Bakanı Cemil çiçek, hac konusunda görüsmelerde bulunmak üzere Suudi Arabistan'a gitti. • Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 2. lnönü Zaferi'nin 79. yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajında, "2. lnönü zaferinin Türkün vatan sevgisini ve istiklal aşkmı abideleştiren, Kunuluş Savaşı'nın dönum noktalanndan biri olduğunu" belirtti. • The Wall Street dergisi, 29 nisanda yayımlayacağı özel sayısını Türkiye'ye ayırdı. Uluslararası Basm Merkezi'nden verilen bilgiye göre uzun süredir Türkiye üzerine yılhk raporlar çıkaran dergi özel sayısının ABD, Avrupa ve Asya baskılan için Türkiye'den reklam da alacak. • Amerikan Bristol Hastanesi'nde 'Viral Hepatitlerin Teşhis ve Tedavisindeki Son Gelişmeler' konulu bir konferans verildi. Dünya Sağlık Örgütü Bulaşıcı Hepatit Araştırma ve Refer2ins Müdürü Dr. Howie Fields, varhğı bilinen, ancak adı şimdiye kadar konmamış olan 'E Virüsü'nün kirli sularla bulaştığıru ve 3. Dünya ülkelerinde daha çok görüldüğünü söyledi. • Meriç kesiminden Yunanistan'a geçmek isterken Yunan polisinin açtığı ateş sonucu yaralanan Ali Ekber Örs'ün sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Dedeağaç Devlet Hastanesi'nde yatan Örs'ün son derece zor bir ameliyat geçirdiği belirtiliyor. Yunan makamlan, Ali Ekber örs ile bir arkadaşının Yunanistan'a kaçak olarak geçmek istediklerini, yanlarında eroin bulunduğunu öne sürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle