Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 29 MART 1991
Seçim Oncesi, Seçim Sonrası
(Baftarafı 1. Sayfada)
Bu konuda da Adalet Bakanı'nın kuşku-
ları vardı; ANAP milletvekıllerinin bazı deği-
şikliklere evet demeleri güçtü. Bu konunun
altını özeliikle çizdi Sayın Bakan.
Haksız sayılmaz.
Bizim izlenimlerimiz de aynı doğrultuda.
ANAP Meclis Grubu'nun 141,142 ve 163'le
ilgili, demokrasiye uygun değişiklikler için
tam kadro evet oyu kullanması, şimdilik ya-
kın bir ihtimal olarak gözükmüyor.
Aynı durum, Bakanlar Kurulu üyeleri açı-
sından da geçerlidir.
141,142 ve 163 konusu, geçen yıl ANAP
Grubu'nun kapalı toplanttsında tartışıimıştı.
Dünden itibaren gazetemizde bu toplantının
tutanaklarını yayımlamaya başladık. Bunlar-
dan da görüleceği gibi, ANAP milletvekille-
rinin henüz böylesi bir demokratik değişikli-
ğe hazır olduklarını söylemek kolay değildir.
Şimdi buna bir de cezaların tecili, Kürt ve
Kürtçe konuları eklenmiştir ki, böylece gru-
bun havası daha da olumsuza dönmüştür.
Bu arada, Özal yönetimine dönük muha-
fazakâr muhalefet bir başka açıdan kuşku-
suz hesaba katılması gereken agırlıklı bir fak-
tördür. Nitekim özeliikle muhafazakârlar,
Meclis çalışmasını Özal yönetimine karşı ki-
litlemeye başlamışlardır.
Bunun ilginç bir örneği önceki gün yaşan-
dı: Cumhurbaşkanı Özal'ın üstünde özeliik-
le durduğu hükümete yetki tasarısı ilgili Mec-
lis komısyonunda bir hayli törpülendi.
Şimdi bu koşullarda demokratik bir ana-
yasa değişikliği nasıl gerçekleşecek?
Ortada değil bir tasarı, bir taslak bile yok.
Adalet Bakanı'nın deyişıyte sadece yazılı bir
çalışma metni ortaya konulabilmiş bugüne
dek.
Bir bütünlüğü oimayan, bölük pörçük bu
metnin, 1982 Anayasası'na göre ileri, de-
mokratik özellikleri var. Ama bu metne bile
sahip çıkan yok. Hem hükümet, hem ANAP
grubu açısından durum böyle.
Ömeğin, Adalet Bakanı Cumhurbaşkanı
Özal'la aynı kanıda değil, şöyle diyor:
"Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçil-
mesinde zaruret görmüyorum."
DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamet-
tin Cindoruk haklı. Anayasa değışiklığıyle il-
gili yazılı metin, "cami avlusuna btrakılmış bir
Çocuk gibi", yani sahipsiz.
Bu durumda ne yapılabilir?
Seçim öncesi iktidaria muhalefet bazı de-
ğişiklikler üzehnde anlaşabilirter. Seçim son-
rası ise sıra köklü değişikliklere gelir. Bu da,
merkez sağla merkez sol arasında demok-
rasi temel alınarak büyük bir uzlaşmayia ger-
çekteştirilir ancak.
Başka çare göremiyoruz.
Ekonominin umudu dış yardım
(Baftarafı 1. Sayfada)
aldirabilmek" için dahi en az 2
milyar dolara gereksinirri duyul-
duğu kaydediliyor. Çünkü büt-
çeden yapılması gerekli diğer zo-
nınlu ödemeler bir yana, 30 ha-
zirana kadar sadece iç ve dış
borç anapara ve faiz taksitleri ile
memur maaşlarıru ödeyebilmek
için bile 20 trilyon lira bulunma-
sı gerekiyor. Ekonomi kurmay-
ları, destekleme alımlannın ge-
tirecegi ek finansman yükünü
düşünmek dahi istemiyorlar.
Uzmanlann yaptıkları hesap-
lamalara göre bu yıl hükümetin
en uygun koşullarla bile seçim
ekonomisi uygulayabilmesi için
yaklaşık 6 milyar dolar tutarın-
da bir dış kaynak bulması gere-
kiyor. Körfez krizi kayıplannı
telafi etmek için taahhüt edilen
4.1 milyar dolarlık yardımın bu
yıla sarkan 3.2 milyar dolarlık
bölümünün tümüyle bir an ön-
ce verilmesi halinde bile bu he-
saba göre 2.8 milyar dolar açık
kahyor. Bu kaynak sağlanama-
dan seçim ekonomisi uygulama-
nın ise "ekonomiyi felç etmenin
dışında bir tşe yaramayacaiı"
öne sürülüyor.
Bu arada, ekonomiden so-
rumlu bürokrat ve bazı bakan-
Iann seçim tartışmalannın sü-
rekli canh tutulmasının ekono-
mide en önerrüi istikrarsızlık un-
surlarından biri olduğunu sa-
vundukları öğrenildi. Ekonomi
yönetiminde ve hükümette ise
seçimle ilgili iki farklı görüş sa-
vunuluyor. Başbakan Yıldınm
Akbulut seçimlerin normal sü-
resinde yapılacağını açıklarken
bazı bakan ve bürokratlann se-
çim tartışmalarınm bir yıl daha
sürmesini ekonominin kaldıra-
mayacağını savunuyorlar. Son
dönemde seçimin bir an önce
yapılması gerektiğini savunan
bir bakanm, bu konudaki gö-
rüşlerini Başbakan Akbulut'a
aktardığı, ancak Akbulut'un
parti olarak kendilerine büyük
prestij getireceğine inandığı oto-
yollar ve GAP'ın en azından bir
bölümu tamanılanmadan önce
seçime gitme yanlısı olmadığını
bildirdiği öğrenildi.
Seçimle ilgili olarak hükümet-
te ve bürokraside oluşan iki
farklı görüş özetle şöyle:
1- Erken seçimi savunanlar:
Bazı ekonomi kurmaylannın bir
süredir savundukları bir an ön-
ce seçime gidilerek siyasi ve eko-
nomik istikrar sağlanması görü-
şü, son dönemde bir kısım ba-
ANAP ÖzaPa direnîyor
(Baparafi l. Sayfada)
ruluşlannın personelinin mali ve
sosyai hakiarında iyileştirme ile
idari yapının reorganizasyonu
için kanun hükmunde kararna-
me çıkarma yetkisine dönüş-
türüldü.
• Anayasa degişiklikleri ve te-
rörie miicadele yasa taslağı-ceza
tecili: Bu konuda ANAP millet-
vekillerinin birçok noktada iti-
razları bulunuyor. Hatta bazı
milletvekilleri referanduma gidil-
mesi olasılığından duyduklan
rahatsızlığı, kulislerde "Muhale-
fet ile anlaşüamazsa, 270 oyun
sağlanıp referandnma gidilmesi-
ni önlemek için o> vermeyiz" di-
yerek dile getiriyorlar.
Türk Ceza Yasası'nın 141, 142
ve 163. maddelerinin yeniden
düzenlenmesi ve ceza infaz tecili
uygulamasını da içeren terörle
mücadele yasa taslağı üzerindeki
tartışmalar sürüyor. Akbulut'un
verdiği iftar yemeklerinde,
ANAP milletvekilleri özeliikle
ceza tecili uygulamasına karşı
çıktılar ve bu konudaki kaygıla-
nnı dile getirdiler.
Bakanlar Kurulu'nun önceki
gün yapılan toplantısında da bu
değişiklikler konusunda bakan-
lann farklı düşündükleri ortaya
çıktı. Toplantıda Akbulut sessiz
kalarak, özal'ın talimatıyla gün-
deme gelen değişiklikleri savun-
mazken, bakanlar Mustafa Ta-
sar, Vehbi Dinçerler ve Cemil
Çiçek tartıştılar. Dinçerler, ko-
nunun hükümetçe gündeme ge-
tirilmesinin yanlış olduğunu sa-
vTinarak, konunun ANAP tara-
fından benimsenerek tartışmaya
açılması görüşünü öne sürdü.
Dinçerler, konunun öncelikle
ANAP Merkez Karar ve Yöne-
tim Kurulu ile ANAP Meclis
Grubu'nda ele alınmasını istedi.
Devlet Bakanı tbrahim Özdemir
de, Dinçerler'in görüşünü des-
tekleyerek metnin partinin taş-
ra teşkilatlannda da tartıştınla-
bileceğini soyledi.
Bir sonuca varüamayan top-
lantıda bazı bakanlar şeriatı sa-
vunan partilerin de kurulması-
na izin verilmesi gerektiğini sa-
vunurken, bazı bakanlar da bu-
nun yanlış olacağını söylediler.
özal'ın, ABD gezisinden dön-
mesinden sonra milletvekilleri-
ni ikna turlanna başlaması bek-
leniyor.
• Meclis çalışmalan: TBMM
bir ayı aşkın bir süredir çoğun-
luğun sağlanamaması nedeniy-
le toplanamıyor. Gündemdeki
yığılmayı önlemek için
TBMM'nin çalışma saatlerinin
uzatılması da sonuç vermedi.
Bunun üzerine geçen hafta ya-
pılan Bakanlar Kurulu'nda, ba-
kanlar başta olmak üzere millet-
vekillerinin TBMM çalışmalan-
na katılmalan istendi. Başbakan
Akbulut da partili milletvekille-
rine Meclis'e gelmeleri için mek-
tup yazdı.
kanlar tarafından da dile getiril-
meye başlandı. Bir an önce er-
ken seçim yapılarak ekonomik
açıdan 1992 yıhnın kurtarüma-
sım öngören bu görüş şöyle
özetleniyor:
"Bugiin ekonomi gün geçtik-
çe kötiiye gitmeye başladı. Bu
bozulmayı sadece Körfez krizi-
nin etkisiyle açıklamak da
mümkiin değil. Ekonomi yöne-
timinin yapısından. siyasi kaygı-
lardan ka\nak)anan bazı hata-
lann maliyeti daha ağır. Ekono-
miyi bu yapı ve aniayışla 1992
sonbahanna kadar taşımak çok
zor. Bugiin tam olarak göriile-
meyen birçok ekonomik zorluk
gerekli önlemleri almak da çok
zor olacagı için 1992 yılında iyi-
ce açığa çıkacak. O zaman
AN AP'ın, seçim kazanma şansı
daha da azalır. Onun için müm-
kiin olan en kısa zamanda seçim
yapılırsa kamuoyunun giivenini
almış yeni hükümet, ekonomi-
yi düze çıkancı önlemleri daha
kolaylıkla uygulamaya koyabi-
lir."
2- 1992'de seçim: Başbakan
Akbulut ve bakanların büyük
bölümü ise seçimin 1992 yılın-
da yapılması görüşünü taşıyor.
Bu görüşün gerekçeleri de şöyle
sıralanıyor:
"ANAP hükümeüerinin bü-
yük önem verdigi ve sınırsız kay-
nak akıttığı otoyol ve GAP'ın
bir bölümü 1992 yılında ta-
mamhuıacak. Bu gelisme hükü-
mete ve partiye önemli bir
prestij ve oy kazandıracak. Bu
yıl yaşanan finansman darboğa-
zı memurlara yüksek oranlı bir
ikinci yanyıl zammına izin ver-
miyor. Ayrıca, para darlıgı ne-
deniyle tanmsal üriın destekle-
me politikası da çıkmaz içinde.
Ürün bedelleri peşin ödeneme-
yeceği gibi çiftçiyi memnun ede-
cek yüksek taban fiyat verebil-
mek de güç."
Zor bahar Kamu açıkları ne-
deniyle seçim yatırımlannın fi-
nanse edilmesi çok güç gözükü-
yor. Gün geçtikçe bozulan büt-
çe nakit dengeleri Hazine'nin
yönetiminden sorumlu bürok-
ratlara zor anlar yaşatıyor.
Özal ve hükümet için hazırla-
nan kısa vadeli nakit akımı tab-
lolarındaki borç ödeme projek-
siyonlan ürkütücü boyutlara
yükseldi. Özeliikle hazirandan
başlayarak konsolide bütçeden
yapılacak olan iç ve dış borç
ödemelerinin aylık tutarı vergi
tahsilatına yaklaşıyor.
Nisan-haziran aylannı kapsa-
yan önümüzdeki üç aylık dö-
nemde toplam maaş ve borç
ödemeleri tutannın 20 trilyon li-
rayı aşacağı hesaplandı. Buna
göre Hazine, nisanda 900 milyar
lirası dış, 2.9 milyar lirası iç ol-
mak üzere 3.8 trilyon lira borç,
2.4 trilyon lira maaş ödeyecek.
K a c ı r ı I m
Ahmet Özal, Magîc
KUNDAKLANDI — tkisi silahlı 4 kişi olduklan belirtilen saldırganlar, Kurtuluş son durakta yol-
culann inmesinden sonra, sürücüyü silah zoruyla etkisiz hale getirerek benzin döküp otobüsü ate-
şe verdiler. ttfaiye ekiplerinin çabalarına karşın otobüs kuilanılmaz hale geldi. (Behzat Şahin)
İstanbul bonıba sesiııe alıştı
(Baştarafı 1. Sayfada)
ateşe verdiler. Içi tamamen ya-
nan otobüs, itfaiye ekiplerince
söndürüldü. Otobüs sürücüsü
saidırganlardan ikisinin silahlı
olduklarını söyledj.
Odabaşı Başvekil caddesinde
bulunan tş Bankası şubesine
21.45 sıralarında iki kişi tarafın-
dan molotof kokteyli atıldı. Sal-
dırganlann camı kırarak içeri at-
tıklan molotof kokteyli yangına
neden oldu. Yangında müdür
odası kuilanılmaz hale geldi. İki
kişi olduklan görgü tanıklann-
ca belirtilen saldırganlar, olay-
dan sonra kaçtılar.
Hasköy Kumbarhane cadde-
sindeki Türk Ticaret Bankası
şubesine de 22.00 sıralarında
molotof kokteyli atan iki saldır-
ganın polis tarafından tabanca
kullanılarak yakalandığı belirtil-
di. Bankada başlayan yangın it-
faiye ekiplerince söndürüldü.
fncirli Pamukbank, Kozyata-
ğı Yapı Kredi Bankası ve Fatih
Iş Bankası şubelerine yine aynı
sıralarda atılan molotof kokteyl-
lerinin de hafıf hasara neden ol-
duğu, ancak yangın çıkmadığı
belirtildi.
Olaylardan sonra bir gazete-
yi telefonla arayan bir kişi, ban-
kalara molotof kokteyli atılması
olaylarını ERNK örgütü adma
Bush ANAP'ı kurtaramaz
(Baftarafı 1. Sayfada)
sizliğin izahı ise çok zordur"
dedi.
Bush'un ANAP'a seçim için
para vermesi durumunda kendi-
sinin de seçime girmiş olacağı-
nı beürten Cindoruk, "O zaman
seçimi kaybeden Bush olacaktır.
O nedenle böyle bir şeyi yapa-
cağını zannetmiyorum" diye
konuştu.
ABD'nin kredi vermesinden
çok böyle bir sözün söylenmiş
olmasının önemli olduğunu be-
lirten Cindoruk şunlan söyledi:
"Böyle bir parayı ANAP için
istiyorsa, o anayasaya aykın.
Ama o para ANAP'ın kasasına
gitmez, devletin kasasına gide-
cek. Kaldı ki 1 milyar dolar eko-
nomi düzeltme>e yetmez. Onla-
ra en az 5-6 milyar dolar gerek-
li. Bu paranın aJınması değil, bu
sözün söylenmesi önemli. Bunu
söylemek bile ayıp. Bu davranış
ne kadar çaresiz olduklarını gös-
teriyor. Bush'un yardımı da
ANAP'ı kurtaramayacaktır.'
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Metin Gürdere, Devlet
Bakanı Güneş Taner'in ABD'de
"seçim kazanmak için yardım
istemesini" eleştirdi. Gürdere,
Taner'in "Meseleleri enflasyon
gibi şahsi meselesi haline getir-
me alışkanılğı" olduğunu
söyledi.
üstlendiklerini söyledi. "PKK
militanı Mahsum Korkmaz'ın
ölum yıldönnmünde Güneydo-
ğu'daki baskılan kınamak ama-
cıyla ERNK'üin Sirkeci-
Bakırköy arasında tren yoluna
sabotajda bulunduğu" yolunda-
ki ihbar ise asılsız çıktı.
Öte yandan dün akşam 15-20
kişilik bir grup, tSKl'nin Aksa-
ray'da bulunan Genel Müdürlük
binası önüne gelerek abone gi-
rişi bö'lümüne ve genel müdür
Ergun Göknel'in fhakam araba-
sına mş attılar. Olay sırasında
tSKİ binasının ve Göknel'in ara-
basının bazı camlan kınldı. Sal-
dırganların olay yerinden kaç-
tıkları bildirildi. Saldırganların
İSKİ girişindeki bekçi kulübesi-
ne molotof kokteyli attıları da
kaydedildi.
İzmir'de de dün akşam üç ses
bombası patladı, bir bomba da
etkisiz hale getirildi. Saat 18.30
sıralarında TÜPRAŞ A.Ş. Böl-
ge Müdürlüğü'nün altında bu-
lunan benzinlik ve binamn diğer
ko^esinde ardı ardına ses bom-
balan patladı. 18.45 sıralarında
da TÜPRAŞ benzin istasyonu
önünde üçüncu patlama meyda-
na geldi. Patlamalar hasara yol
açtı. Patlamalardan sonra gaze-
teleri ara>-an bir kişi, eylemi
PKK adına üstlendiklerini söy-
ledi. Alsancak limanı yakınları-
na bırakılan bir bomba>n da po-
lis imha etti.
BAŞKENTTEN AHMET TAN
Camp David Hüznü...
ANKARA — "Camp David^
den mntakkâk İ>i* şef rföga-
cak."
Bu inanç ve beklentinin arka-
sında burasının eski bir garso-
niyer oldugu gerçegini kabul
yatıyor.
Bütün garsoniyer çıkışlannda
yüzlerde ve kalplerde hıizun
vardır.
Bu hüznü geçen hafta renkli
camdan Türkiye ile biıiikte bü-
tün dunya seyretti.
Yüzdeki hiıznün nedeni, bo-
şa geçmiş bir gecenin sabahın-
da duyulan boşluk.
Bush'un Kıbrıs konusunda 23
mart cumartesi günü Washing-
ton'da söyledikleri bu boşluğu
dolduramamıştı.
Cumhurbaşkanı Özal, "dos-
tu Bush"un boş sözlerini kendisi
doldurmaya çalıştı:
"Başkan Bush'a söyledim.
Kıbns sorunu 17 yıldır değil, 27
yıldır sürüyor."
Özal'ın bunu Bush'a söyleme-
si için Camp'te sabahlamasına
gerek yoktu.
Bunu, BM Genel Sekreteri de
zaten söylemişti. Paris'teki
AGİK zinesinde Perez De Cu-
ellar, dünya aleme Kıbrıs soru-
nunun geçmişinin 1963'e dayan-
dıgını açıklamıştı.
Yazgılannı Özal'a bağlayan-
lar, "Camp David'den muhak-
kak bir şey doğacak" diye hâlâ
nur topu sonuçlar beklivorlar.
' Herhaiae Ramazân-ı Şerif
hürmetine, bu sonuçlar birbiri
ardından doğuyor.
Örneğin onlara göre, Türkle-
rin oynadığı bir fiunin Oscar ka-
zanması "rastlantı" değil.
Dün de ikinci mutlu sonuç
doğdu:
Birieşmiş Milletler Genel Sek-
reteri, Kıbns sorunu ile ilgili ola-
rak Türkiye hükümetine tesek-
kür ettiğini açıkladı.
Genel Sekreter bu teşekkürii-
nü hem de yazılı değil, sözlü ola-
rak, Gıivenlik Konseyi'nin ABD
ve Sovyetler Birliği dahil 15 ül-
kesinin temsilcisine ifade etti.
Diplomatik çevreler, "sözlü
rapor"u, yazılı olanına göre bi-
raz daha zayıf buluyorlar.
Buna, "Rapor buldu da yazı-
lısını arıyor" derler.
Genel Sekreter'in sözlü rapo-
ru, Kıbrıs sorununda bir döne-
meçtir. Bunu; aralarında Dışiş-
Jeri'nin en üst düzey yetkilileri-
nin, bilim adamlannın, ulusla-
rarası Uişki uzmanlanmn bulun-
duğu Kıbrıs konusu ile özel il-
gili taraflar da söyluyor.
Çünkü, 15 maddelik sözlü ra-
por, içerdiği görüşler ve niteliği
açısından Türk tarafının
"uzlaşmaz" olduğu iddialanna
artık son verecek.
Sözlü rapor Türk tarafına
uluslararasf ölçe|kte önemli bir
destek ve üstünluk sağlayacak.
Çünkü BM Genel Sekreteri,
öteden beri Türk tarafının sa-
vunduğu "siyasal açıdan eşit, iki
toplumlu, iki kesimli bir devlet"
düşuncesini ve "yeni bir anaya-
sal düzenleme" hedefini kabul
ediyor.
Aynca kendisinin "federal hü-
kümetin, iki toplumun etkili ka-
tılımı ile gerçekleşmesi
gerektiğini
1
' soylemesi, Türk ta-
rafını tatmin etti.
Şimdi sıra Cumhurbaşkanı
Özal'ın, Bush'a veda ederken,
VVashington'da ağzından çıkan-
ları anımsatmasında.
Bush, 23 mart günü Kıbns'la
ilgili bir soruyu yamtlarken ay-
nen şöyle demişti:
"Bu konuda BM Genel Sek-
reteri'nin çabalannı destekliyo-
ruz. ABD'nin ve benim görü-
şüm. BM Genel Sekreteri'nin
desteklenmesi yolundadır."
Eğer Bush, BM Genel Sekre-
teri'nin çabaJannı destekliyorsa,
onun 15 maddede ortaya koydu-
ğu göriişleri benimsediğini açık-
lamalı ve yine onun gibi Türk
hükümetine Kıbrıs konusunda-
ki yapıcı tutumu nedeniyle te-
şekkür etmelidir.
"Prezidan Buş" 1 milyar do-
ları vermiyor, bari Özal'ın hüz-
nunü böyle da&ıtsa...
(Baştarafı l. Sayfada)
Incorporated" şirketinin amaç
maddesi şöyle:
"Özeliikle film ve televizyon
dalında her türlü, hukuki, mali
ve ticari işler, filmlerin alım sa-
tımı, video ve film dağıtım hak-
kı, video-clip yapımı. Gayri
menkul, patent, lisans ve know-
how ve düzenlemesi ve şirket
yönetiminin şirket çıkarlanna
uygun gördüğü ber türlü iş."
Liechtenstein, paravan ve ör-
tülü şirketlerin prensliği olarak
biliniyor. Ülkelerinde vergi öde-
mek istemeyen birçok işadamı,
şirketlerini bu prenslikte kuru-
yor.
Yurtdışmda kurulu bulunan
Magic Box Incorporated şirke-
tinin Türkiye temsilcisi duru-
mundaki Magic Box Internati-
onal'in kuruluş statusü ise 7
Arahk 1989 tarih ve 2417 sayıh
Ticaret Sicili gazetesinde yayım-
landı. Şirketin kuruluşunda Ah-
met Özal'ın adı yer almazken,
Yekta Okur geçen hafta Tunca
Toskay'ın istifasının basına
açıklanması sırasında yönetim
kurulunda Ahmet özal'ın ismi-
nin de bulunduğunu söyledi.
Yekta Okur, Ahmet özal'ın
Türkiye'deki şirketin başından
beri "kurucu üyeleri" arasında
oiduğunu bildirdi.
Bu arada Magic Box Yönetim
Kurulu, Tunca Toskay'ın istifa-
sıyla boşalan başkanlık için
önümüzdeki hafta içinde seçim
yapacak. Tunca Toskay'la bir-
İikte Magic Box'ın kuruluşunda
rol oynayan Genel Müdür Meh-
met Turan Akköpriilü'nün de
istifa ederek Ankara'ya dönece-
ği öğrenildi.
Uzan: Ahmet kardeşim
Türkiye'nin ilk ozel televizyo-
nu Magic Box'ın sahibi Cem
Uzan, 18 Kasım 1990'da Hür-
riyet'e yaptığı söyleşide, "Ah-
met Özal çok yakınım, özeliik-
le ekonomik görüşleriyle pek
çok yerde aynı düşünüyorum.
Bize de ortak değil. Aynca ken-
disi ortak olmak isterse bundan
seref duyarım" demişti. Cem
Uzan aynca, Panorama dergi-
sinde 19 Ağustos 1990'da yer
alan Magic Box'la ilgili röpor-
tajında da Ahmet Özal'la ilişki-
lerinin çerçevesini çizerken,
"Türk basını, araştırmayı son
derece bilen ve iyi de yapan bir
basın. Eger Ahmet Özal'ın bir
hissesi olsa idi, onu mutlaka bu-
lup, ortaya çıkarmaz mıydı. (...)
Ahmet benim kardeşim kadar
yakın olduğum bir insan. Ma-
gic Box'la çok yakından ilgilen-
mektedir. ilgilenmeye de devam
edecektir. Bir nevi fahri danış-
man diyebilirsiniz."
Ahmet özal'ın Divanyolu
Türbedar Sokak'taki binasına
sık sık geldigi ve arandığında
sekreterinin notlar aldığı bilini-
yor.
KDV sorunu
Bu arada lstanbul'da yeni çı-
kan "Son Baskı" gazetesinin
önceki günkü sayısında yurtdı-
şından yayın yaptığ için kendi-
sini mükellef saymayıp KDV
kesmeyen ve ödemeyen Magic
Box hakkmda Defterdarlığm in-
celeme yaptığı bildirildi. Gaze-
tenin dünkü sayısında da Mali-
ye Bakanı Adnan Kahveci, Ma-
gic Box'ın durumunun İstanbul
Defterdarlığı'nca incelendiğini
ve henüz kendisine kesin bir ra-
porun ulaşmadığmı söyledi.
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin, konuyu incelediklerini,
gerekirse Meclis gündemine gö-
türmeye kararlı olduklarını söy-
ledi.
Magic Box'ın Yönetim Kuru-
lu Üyesi Yekta Okur, "Bizim
KDV ödememiz söz konusu de-
ğil. Ama, yurtdışmda kunılu bir
şirket oldugmuz için değil, rek-
lam şirketleriyle baştan KDV'yi
onlann ödemesi şeklinde anlaş-
ma yaptığımız için ödemek zo-
runda değiliz. Bu konudan Ma-
liye'nin de haberi var. Biz bu
konuyu kuruluş aşamasında ko-
nuştuk. KDV riskine girip öde-
memezlik etmeyiz" diye konuş-
tu.
POLITIKA GUNLÜGU
HİKMET ÇETİNKAYA
(Baştarafı 4. Sayfada)
Evet, ANAP grubu ile hükümet arasında gerginlik gide-
rek büyüyor...
Hükümete KHK çıkarma yetkisi verilmesini öngören ya-
sa tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kuşa çev-
rildi. Bir başka deyişle yetkinin kapsamı daraltıldı. Komis-
yon Başkanı Yusuf Bozkurt Özal, bu işin öhcülüğünü yapı-
yor. Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki ANAP'lı milletvekilleri
de SHP'Iİ, DYP'lilerle işbirliği yapıp bir bakıma Cumhurbaş-
kanı Özal'a mesaj ıletiyorlar:
— Biz öyle kolay kolay pes etmeyiz...
Gazete haberlerine göre ANAP'Jı üyelerin verdiği öner-
geyle kuşa çevrilen yetki yasasında şu bölüm olduğu gibi
tasarıdan çıkarıldı:
— Ülke ekonomisinde istikrann sağlanmasıyla ilgili temel
ekonomik yasalarda KHK düzenleme yapma yetkisi Bakan-
lar Kurulu'na verilir...
Burada Oevlet Bakanı Mehmet Kececiler'in tutumu da il-
ginçtir. Keçeciler, yetki tasarısının kırpılıp kırpılıp yıldız ya-
pılmasını satt izliyor. Sorulduğunda da şu yanrtı veriyor:
— Değişiklikleri komisyonun takdirine bırakıyorum...
Yönetim yapılarında değişikliğe ilişkin kamu kurum ve ku-
ruluşlarında ise parantez içine alınan bir bölüm var:
— Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı
hariç...
Benimsenen tasarıya göre hükümet, salt kamu kurum ve
kuruluşlannda çalışanların sosyai ve ekonomik çıkarlarını
iyileştirecek; Genelkurmay Başkanlığı ile Milli Savunma Ba-
kanlığı'nın dışında kalan kuruluşların yönetim yapılarında
ise KHK ile değişiklik yapabilecek.
Bu arada Komisyon Başkan Vekili Ankara Milletvekili Ha-
zım Kutay, hükümetin bu tasarıyı geri almasını istiyor. Ge-
rekçe olarak da şunu gösteriyor:
— 20 hazirana kadar kongremizi yapmamız gerekiyor. O
nedenle hükümetin 3 aylık ömrü kalmıştır...
SHP'li Enis Tütüncü ise daha değişik yaklaşıyor konu-
ya:
— Kimi bakanlar Divan-ı Humayun'da azledilirken, örne-
ğin yetim Hüsnü gibi, kimilerj de halk meclislerinde rezil edi-
liyor. burada olduğu gibi.
Keçeciler alınıyor SHP'li Tütüncü'nün sözlerine. Osmanlı
döneminin devşirme vezirleri olmadığını söyluyor.
— Biz Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin bakanlarıyız...
İşin özeti şu: ANAP Meclis Grubu ile hükümet çekişiyor.
Kim ne diyor, neler istiyor belirsiz. Hiçbir konuda anlaşa-
mıyor şirket ortakları.
Asıl kavga, tasarı Meclis'e geldiğinde kopacak mı dersi-
niz?
F ı r s a t !
Pencerelerinize Isıcam taktınnEski doğramayı degiştirmeden
Isıcam'ı TARGET takar. Üstelik taksitle. Çok uygun koşullarda
6 eşit ödeme.
TARGET servisi mükemmeldir. Teknik ekip gelir, pencerelerinizin
ölçüsünü alır. Isıcam'lannızı bu ölçüye göre hazırlar. Ve bir gün
içinde, eski doğramalarıntzı degiştirmeden Isıcam'ı uygular. Artık
ne sıcak, ne soğuk, ne de gürültü içeriye girebilir.
Nisan sonuna kadar sürecek bu kampanyadan yararlanın. Siz de
kararınızı verin, bu fırsatı kaçırmayın. TARGET, başvuru sırasına
göre evinizi Isıcam'la donatsın.
5 yıl garantili Isıcam. Şişecam kuruluşu olan Camtaş A.Ş.'nin
Gürsan/Ankara Isıcam tesislerinde üreuimiştir.
6 eşrt ödeme
Her aya düşen 1m
2
fiyatı: 34.364+KDV (3+3 mm)
target
TARGET TAAHHÜT LTD ŞTİ
Büyukdere Caddesi 66/13 Mecidiyeköy-80290 İstanbul
Tel: 172 79 54 -175 66 61-166 83 36
n
VEFAT
Merhume Hatice Kalender ve Merhum Muharrem Kalender'in
oğulları; Hikmet Kalender, Nurdan Özkut ve Ayşe Eren'in
kardeşleri; Saliha Tiryaki ve merhum Ali Tiryaki'mn
damatları; sevgili eşim ve babamız
ÖZDEMtR
KALKNDER
26 Mart 1991 günü vefat etmiştir. Cenazesi 29 Mart 1991 cuma
günü öğle namazını müteakip Erenköy Galip Paşa Camii'nde
kılınacak cenaze namazından sonra Karacaahmet
Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
EŞİ GÜNER, ÇOCUKLARI HALE VE
AYDAN KALENDER
Not: Çelenk gondermek isteyenlerin Türk Eğitim Vakfına bagışta bulunmalan rica
olunur.