22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MART 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 SİNEMA Abdi İpekçi anısına film • Kültur Servisi — Gazeteci Abdı Ipekçi'nin öldüTulüşünu konu alan "Uzlaşma" adlı filmin çekimlerine başlandı. Yapımcılığını Sabahattin Çetin'in üstlendiğı "Uzlaşma"nın senaryosu, Sabahattin Çetin ve filmin genç yönetmeni Oğuzhan Tercan tarafından yazıldı. Bugune dek üç kısa film çeken \e reklam filmlerinde yönetmenlik yapan 1%3 doğumlu Tercan, "Uzlaşma" ile ilk uzun metrajh film deneyimini gerçekleştiriyor. Filmde Abdi İpekçi'yi Halil Ergun, Mehmet Ali Ağca'yı Burhan Şimşek canlandınyor. Nur Surer, Bedri Koraman, Sinen Çetin, Salih Kalyon ve Lale Manço ise "Uzlaşma"nın diğer oyuncuları. Terör ortamında Abdi Ipekçi'nin uzlaşma çabaları ve katilinin ruh çözümlemesi uzerine kurulu olan Tılmin çekimlerinin bir bolümu Roma'da yapılacak ve Mehmet Ali Ağca'yla belgesel röportaj gerçekleştirilecek. Film afişleri yarışması • KUItür Servisi — Uluslararası Istanbul Film Festivali çerçevesinde Sinema Sevenler Derneği işbirliği ile gerçekleştirilen sinema afişleri yarışmasının ikincisi sonuçlandı. Seçıci kurulunu Yurdaer Altıntaş, Tarık Akan, Tunç Başaran, Metin Deniz, Şakir Ecazcıbaşı, Ferit Erkman, Sadık Karamustafa ve Arif Keskiner'in oluşturduğu yarışmada 10. Uluslararası İstanbul Film Festivali'ne katılan yerli ve yabancı filmlerin afişleri iki kategoride değerlendirildi. Juri yabancı film afişleri arasmda büyuk ödulu "Askıda" adlı Polonya filminin afişini gerçekleştıren Türk asıllı Polonyah grafik sanatçısı Yakup Erol'a verdi. Türk filmleri afişleri arasında ise "Ekran Âşıklan" adlı filmin afişini hazırlayan genç grafik sanatçısı Hediye Tülay Boran ödülü kazandı. Sinema Sevenler Derneği odül kazanan grafik sanatçısına 1 milyon Hra ödul verecek. Festivalde geceyarısı filmleri • Kültur Servisi — Uluslararası Istanbul Film Festivali kapsanunda ilk kez geçen yıl yapılan "Geceyansı Sineması" uygulaması bu yıl da gerçekleştıriliyor. "Geceyarısı Sineması" kapsamında bugün saat 24.00'ten itibaren Beyoğlu Beyoğlu Sineması'nda Alman kadın yonetmen Margarethe Von Trotta'nın "Korku ve Aşk" (Kızkardeşler) filmi ile Clint Eastwood'un "Beyaz Avcı Kara Yürek"i gösterilecek. Geceyarısı filmlerinde Türkçe çeviri yapılmayacak. Bu filmlerin biletleri ise bugün saat 11.00'den itibaren Beyoğlu Sineması'ndan alınabilecek. Kıral'ın filmine yardım • Kültur Servisi — Avrupa ülkelerinin sinemalarını desteklemek, nitelikli Avrupalı filmlerinin ortaya çıkmasını ve dağıtımını sağlamak amacıyla kurulan Eurimages'ın heyet başkanı Chrıstian Pheline ve Türk temsilci Faruk Günaltay dün basına bilgi verdi. 15. karar toplantısını tstanbul Film Festivali nedeniyle lstanbul'da gerçekleştiren Eurimages temsilcileri, bu yıl destekleyecekleri filmler için 100 milyon Fransız Frangı (yaklaşık 70 milyar lira) ayırdıklarını soylediler. Son toplannlarında 9 filmden birinin de Erden Kıral'a ait olan "Mavi Surgun" adlı film olduğunu ifade etti. KÜLTUR Zeybek'ten Saddaırîa sitem • ANKARA (AA) — Kültur Bakanı Namık Kemal Zeybek, bakanlrk butçesinde geçen yıla oranla gorulen düşuşun birçok etkinlik konusunda kendilerini zorladığmı söyledi. Zeybek, 1990 yıh butçesinde bir onceki yıla göre yuzde 172'lik bir artış olmasına karşın 1991 yıh bütçesinin 1990'a gore yuzde 70 oranında az gerçekleştiğini kaydetti. Geçen yıl başlatılan bazı projeleri devam ettirmeye kararlı olduklannı befirten Zeybek, "Saddam'ın ortaya çıkması ve yaptıkları, tum projelerimizi olumsuz etkiledi. Geçen yıl 7 milyar lira iade bile etmiştik. Ancak bu yıl son kuruşuna kadar harcamak zorundayız. Eskı eser alımı ve sinema konusunun geçen yılkı kadar geniş kapsamlı olabileceğini sanmıyorum" di>e konuştu. e i tSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KÜLTÜR İŞLERİDAİRE BAŞKANLIĞI KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ AÇIK HAVA KONSERLERİ KENT ORKESTRASI * Ork. Şefi 1 EkremTEKEŞİN < Solist Nurcan EREN KLASİK BÖLÜM: ANDREVV L. WEBBER , G. BlZET, G. ROSSİNİ, U. CEMAL ERKİN.M. MUSSORGSKY, F. V. SUPPE, L. BERNSTEİN, J. VVILLIAMS POP•JAZZ 21.3.1991 Perşembe, 23.3.Cumartesi, 27.3. Çarşamba, 28.3.Perşembe, 30.3.Cumartesi Saat: 16.00'da Taksim Meydanı Sular Idaresi Önü Dün gösterilmeye başlayan 'Kurtlarla Dans' tam 12 dalda Oscar ödülü adayı O artık Kızılderili oldu'Kurtlarla Danş' Şişli Site'de gösterilmeye başladı. Film 29 marttan başlayarak da lstanbul'da Kadıköy Sineması, Beyoğlu Lale ve Bakırköy Renk'te, Ankara'da Kızıhrmak'ta gösterilecek.v Kültür Servisi — Üç dalda Altın Küre ödülü- ne değer gorulen, tam 12 dalda da Oscar'a aday gösterılen "Kurtlarla Dans" dun Şişli Site'de gös- terilmeye başladı. Kevin Costner'i hem En Iyi Yo- netmen hem de En Iyi Erkek Oyuncu dalların- da Oscar adaylan arasına katan "Kurtlarla Dans" 29 marttan başlayarak da lstanbul'da Kadıköy Kadıkoy, Beyoğlu Lale ve Bakırköy Renk'te; An- kara'da Kızıhrmak'ta gösterilecek. "Dokunulmazlar", "Çıkış Yok", "Boğa Takımı" (Bull Durham) >e "Duşler Tarlası" gi- bı Turkiye'de de gosterilen filmlerdekı oyuncu- luğuyla tanıdığımız Kevin Costner'ın yonetmen sandalyesine oturduğu ilk film olan "Kurtlarla Dans", film, yonetmen, erkek oyuncu dallarının yanı sıra yardımcı erkek oyuncu (Graham Gree- ne), yardımcı kadın oyuncu (Marj McDonnell), sanat yönetmeni, göruntü yönetmeni, kostum, kurgu, ozgun muzik, ses \e senaryo uyarlaması dallarmda da Oscar'a aday. Yonetmenliğin vanı sıra Teğmen Dunbar ro- lünu de ustlenen Kevin Costner, "Kurtlarla Dans"ı Guney Datota'da 108 gunde çekti. 18 mil- yon dolara mal olan 183 dakikalık filmin 4 sa- atlik bir kopyası da daha sonra Amerikan TV'le- rınde gösterilecek. "Kurtlarla Dans", ABD'de gösterime girişinden kısa bir sure sonra 100 mil- yon doları (yaklaşık 320 milyar lira) aşan bir gi- şe yaptı. Kevin Costner, 1860'ların Dakota duzluklerin- deki Sioux Kızılderilileri arasında keşif yapan bir subayın serüvenini anlatıyor. tç savaşa katılan Teğmen John Dunbar, gösterdiği kahramanhk- tan sonra yeni görevini kendisi seçmekle ödül- lendirilir. "Yok olmadan önce görmek islediği" için sınırın en ıssız yorelerinı çok merak eden Teğ- men Dunbar, kendıni bıktırıcı savaş ortamından Dakota düzlüklerıne atar. Gunlerini yalnız geçıren Dunbar'ın yanındaki tek canlı, atıdır. Bir sure sonra da onu uzaktan izleyen bir kurt çıkacaktır ortaya. Derken, atını çalmak isteyen bir Sioux çıkagelir. Günlük tut- makta olan Dunbar, boylece "başkalarının da iz- leyecegi bir yol yaratmay ı" umut etmektedir. Si- oux'Iarın arasında, ruhunu tazeleyen bir kültür keşfetmişür. Amerikan ordusu onu aramaya ka- rar verdiğinde ise Dunbar çoktan bir Sioux ol- muş ve Kurtlarla Danseden Adam adını almış- tır. Kmlderiüleri, Hollyvvood'un klasik yaklaşımı- nın çok ötesinde bir tutumla ele alan "Kurtlarla Dans"ın onemli bir bölümünde Sioux kabilesi- nin kullandığı Lakota dili konuşuluyor ve bu bö- lumlerde altyazı veriliyor. "Kurtlarla Dans"ın yazan Michael Blake'in ço- cukluğu, Kızılderililerin "şeytanlar" olarak su- nulduğu masallar dinleyerek geçmiş. Ancak yir- milerinde Dee Brown'ın "Kalbimi Vatanıma Gömiin" adlı kitabını okuyan Blake, bu kıtap- tan çok etkilenmiş: "Otuzlarımda 'Kalbimi Va- tanıma Gömün'u yeniden okudum. En az ilk se- ferindeki kadar etkiliydi. Yeni kitaplar toplamava başladım.. "Aradan bir 10 yıl daha geçti. Ben hâlâ Ame- rikan yeıiileriyle ilgili kitaplar ekuyordum. Oku- dukianm hep acı soykınm incetemeleriyle, bizim oluşturduğumuz 'gelecek kuşaklar' adına atala- nrnızın yaptığı kültür kıyımıyla doluydu. Dola- yısıyla, 'Kurtlarla Dans'ı tarihin o donemini ken- di gozlerimle >ansıtmak amacıyla.ya2dım. Ne- yin yitirildiğini göstererek, bir şeylerin yeniden kazanılabileceğini umuyordum..." HEM OYNADI HEM YÖNETTİ — Kevin Costner, "Kurtlarla Dans'ta Teğmen John Dunbar rolıinde. "Kurtlarla Dans" aynı zamanda Costner'ın ilk yönetmenlik denemesi olmasına karşın Oscar'ın en giiçlii adaylanndan biri. 10. ULUSLARARASIİSTANBUL FİLMFESTİVALr% İranlı yonetmen Mohsen Makhmalbaf 'Seyyar Satıcı* ve 'BisikletliAdam'la şenlikte Başka duyarlıklar, başka soluklar1952 doğumlu İranlı yonetmen Mohsen Makhmalbaf, 1974'te bir polisin silahım elinden almaya çahşırken yaralanmış, 5 yıl hapse mahkûm edilmişti. 1979'da İslam devrimiyle serbest bırakılan Makhmalbaf, ilk filmini 1982'de çekti. FURUZAN "Nekrasov'un daima taşkm fikirten var. Bu onun zaten va- rolma nedeni." Dostoyevski. "Aşk Zamanı" Tahran Film Festivali'nin bitimine yakın gös- terime girdiğj gün, sinemanın önündeki katabahğın, bilet al- mak için bekleyenlerin, cadde boyunca köşeyi dönerek süren kuyrukların ucunun görünme- diğini yazarsam, sakın abarttı- ğım sanılmasın. "Aşk Zamanı"filminibiz da- ha önce konuklara yapılan özel gösterimde ızlemiştik. Hepimi- ze Makhmalbafın bu filmini Turkiye'de Turkce çektiğini açıkladılar. lran'da Farsça altya- zılı oynayacaktı. Filmin çok et- kili bir tstanbul anlatımı vardı. Yönetmenin seçimlerinin kame- ramanın bu, dünyanın en eski metropollerinden biri olan Is- tanbul çekimlerine kattığı anlam bizler için ne denli etkileyiciydi, burada yinelemek isterim. Bir yargıç, iki erkek, genç ka- dın, olayın aktarıcısı genelgeçer değerleri arasız savunan bir yaşlı adamdan oluşan filmin baş ki- şileri aracılığıyla sevmenin de- rinden savunusunu yapıyordu yonetmen. Sevebilmek, sevdiği- nin sevgisinde yönelen nokta başka kişilere de olsa, aynı de- rin, bağışlayıcı duygularla bunu anlamak gerektiğini vurguluyor, her biri bir simge olan bu insan- larla ulaştınyordu i^leyicisine. Yargıç, filmin sonunda, işin- den ayrıldığını şu sözlerle açık- lıyordu: "Benim onüme suçlu noktasındaki insanlan getiriyor- lar. Onların ne koşullardan, hangi zorlamalardan geçerek karşıma geldiklerini bilmeden yargılayarak kalemimi kırıyo- rum. Bu, bana artık doğru gö- runmuyor. Boyle bir hakkı kim kime verebilir ki?" 1952 doğumlu Mohsen Mak- hmalbaf, sinemaya geçmeden önce sanata oyku ve romanlarıy- la giriyor, ilk filmini 1982'de ger- çekleştiriyor. Filmlerinin çoğun- da senaryolar da onun. Seyyar Satıcı'daki ilk epizodu Alberto Moravia'dan yola çıkarak ger- çekleştirmiş. Yukanda andığım filmindeyse yargı salonunun ev- rensel bir göruntü kazanabilme- si için çevreyi özel izlerden an- tarak düzenletmesi de bence, us- tunde durulmaya değerdir. Bu yıl Istanbul Sinema Festi- AFGANLI MÜLTECİ NASİM — 'Bisikletli Adam'da Âfganlı multeci Nasim, hasta karısının tedavisi için para bulmak zorundadır. Bir hafta aralıksız bisiklet surmeye karar verir. Yakınındakilere de bahse girmeyi önerir. Boylece parayı bulacaklır.. vali kapsamında MakhmalbaP- ın ikifilmininde olduğunu gor- mek sevindirici. Ünlü Batı ad- larının yanında ozellikle geride durduğu varsayılan ülke sinema- lanna festhallerin eğilmesi en önemli yanlarıdır. Bize başka duyarlıklan, anlatımları tanıt- maları, yeni bir gözle sinemaya bakmamızt da sağlayabilir. Ne- redeyse sayı sayma hızıyla sıra- layıp durduğumuz Amerikan yapımlarının dışında başka bir soluktur da bu. Makhmalbaf, Seyyar Satıcı ve Bisikletli Adam filmlerinde, onun sinemasımn içeriğmi oluş- turan sosyal çelişkilerdeki ınsa- nı, uçlarıyla, felsefi boyutlany- la sergiler. O,filmlerindedün- yanın vicdanı olmayı insani so- rumluluğu sayan bir aydınm atak bakışıyla oluşturur kişile- rini. Sinemasındaki temel çaba- larından biri de sizi kendi gözü olma durumuna çevirmek iste- ğidir. Makhmalbaf simgelerin içinde dolaşırken ash anlaşıl- maz değıldir. Belki ilerki yıllarda görmek olanağım bulacağımızı umdu- ğufn "Kutsanmışlann Evlili- ği"inde yonetmen getirdiği ince ve sert eleştiriyi, çektiği acı ları kavrarken dunyada haksızlıkla- nn tümü kalkmadıkça yüreği*ıe aklı sakinleşmeyecek kahrama- nı aracılığıyla yapar. İlk bakış- ta görünur sakatlığı olmayan, savaştan beyni binlerce soru He gerı donmuş filmin baş kişisi, savrularak dolaştığı savaş bitimi Tahranı'ndaki öteki insanlan al- gılamada duyduğu yabancılık içinde, herkesi arasız sorgula- maktadır. İran sinemasından ge- len bu iki filmi görmek gerekir kanısındayım. Sizlere en azın- dan ciddi bir tartışma kapısı açabileceklerdir. Öneririm. "Bisikletli Adam"ı bugün 15.00'te Beyoğlu Sineması'nda, 28 mart perşembe 12.00 ve 18.30'da Gazi Sineması'nda görebilırsiniz. "Seyyar Satıcı" 26 mart salı 12.00 ve 18.30'da Atlas Sineması'nda gorulebilir. • Beyoğlu Knek Green Card (12.00, 18.30), 26'sı İçin Üç Yer (15.00, 21.30) • Be>ogİH Atlas: Yabancı Dostlar* (12.00, 18.30), VaatJer Ütkesi (15.00, 21.30) • Beyegln Beyoglv: Moskova Agıtı (12.00, 18.30), Bisikletli Adam (15.00), Menekşe Koyu (21.30) • OsManbey Gazi: Leningrad Kovboyları* (12.00, 18.30). Bağla Beni (11.00, 21.30) m\ Kadıköy Reks: Arâhk Gelini* (12.00), Bay Hulot'nun Tatili (15.00), Acımasız Dünya (18.30), Herkesin Keyfi Yerinde (21.30) Barbro Karabuda'nın'Menekşe Koyu', Yaşar KemaVin bir öyküsünden uyarlandı Beyazperdede lüaşar Kemal şiiri Beyoğlu Emek: Oliver (12.00), Mimann Göbeği* (15.00. 21.30), Yaşamın Kıyısından Kanpostallar (18.30) • Beyogln Atlas: Çeşme (12.00, 18.30), Sahte Duğun* (15.00, 21.30) • Beyogiu Beyogl*: tç Dünya (12.00), Montalvo ve Çocuk (15.00), Değersizler (18.30). Varşova Köprusü (21.30) • Osma&bey Gazi: Ameam (12.00, 18.30), Kâğırtan Gözler (15.00, 21.30) • Kadıköy Reks: Cennete 300 Mil (12.00), Mayısta Milou (15.00), Kızkardeşler* (18.30), Gunler Vardtr ve de Aylar (21.30) * tşareti olan filmler elektronik Türkçe altrazıyla gösterilijor. Filmde başrolleri Tarkovski'nin "Kurban" adlı filminde oynayan İsveçli oyuncu Sven Wolter ve Türkân Şoray paylaşıyorlar. "Menekşe Koyu"nun göruntü yönetmeni Güneş Karabuda. Kültür Servisi — Yaşar Ke- mal'in "Ağır Akan Su" adh öy- küsünden Barbro Karabuda'nın beyazperdeye aktardığı ve bir Turk-Isveç ortak yapımı olarak gerçekleştirilen "Menekşe Ko- yu" festival kapsamında göste- riliyor. Filmde başrolleri Andrey Tarkovski'nin "Kurban" fil- minden tanıdığımız ünlü İsveç- li oyuncu Sven Wollter ile Türkân Şoray paylaşıyor. "Me- nekşe Koyu"nun öteki önemli rollerindeyse Macit Koper, Ya- vuzer Çetinkaya ve Vildan Ka- ra var. Yapımına 2 milyarın üzerin- de para' harcanan "Menekşe Koyu", aynı zamanda Dolby- Stereo sistemiyle seslendirilen ilk Türk filmi. Film, önümüz- deki sonbaharda İsveç'te de İs- veç Film Enstitüsü'nün düzenleyeceği bir galayla sunu- lacak. "Menekşe Koyu"nda, küçuk ve içine kapalı bir İstanbul ba- hkçı köyune bir gun uzaklardan çıkıp gelen yabancı bir balıkçı- nın, Kerem Usta'nm öyküsu an- latıhyor. Filmde, sevecenliği, ıyiliği, meîtliği ve karısı Neri- man için yaşattığı düşleriyle ön- Beymen Status derg^si • Kültür Servisi — Beymen'in kültür, sanat ve moda dergisi Status'un 23. sayısı yayımlandı. Status'un 23. sayısında, "Yıhn Kadını" seçilen Prof.Dr. Türkân Saylan'la özel yaşamı hakkında yapılan löportaj, son günlerin zirveden inmeyen sanatçısı İsabella Rossellini'yi anlata" ^>r ya7i, yine son günlerin ilginç spor dalı "Kaya Tırmamşı" (Rock Climbing) ile Ara Güler'in objektifi ve kaleminden "Mısır" anlatıhyor. Ayrıca geçen sayıda yer alan "Avrupa'mn unlü cafe'leri"nin tanıtıldığı yazı dizisinde bu kez Roma, Venedik, Münih ve Zürich'in kahveleri yer alıyor. Dergide, Avrupa dergilerinin birbirinden ünlü fotomodellerinin katıldığı ve İtalyan fotoğraf sanatçısı Giampaolo Vimercati tarafından görüntülenen Beymen'in 1991 ilkbahar-yaz koleksiyonu da tanıtılıyor. Aksel'in heykelleri • ANKARA (AA) — Erdağ Aksel, heykellerini İstanbul'dan sonra Ankara'da sergiliyor. Siyah- Beyaz Sanat Galerisi'nde 9. kişisel sergisini açacak olan Erdağ Aksel, 1953 yılında tzmir'de doğdu. 1977 yılında West Virginia Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden lisans, 1979 yıhnda da aynı fakulteden yuksek lisans diploması alan sanatçı, Yrd. Doçent unvanını Dokuz Fylül Üniversitesi'nde kazandı. "BilimFelsefesr konferanslan • Kültür Servisi — Felsefe Dergisi ile Fizik Mühendisleri Odası'nın ortaklaşa düzenledikleri "Bilim Felsefesi" başbklı konferansların ilki bugün saat 14.00 - 16.00 arası Makine Mühendisleri Odası Eğitim Salonu'nda gerçekleşecek (Sıraselviler Cad. No:93). Afşar Timuçin, Şafak Ural, Aslan Kaynardağ gibi isimlerin yer alacağı konferansların ikincisi ise 30 mart cumahesi günü aynı yerde- izlenebilif. BUGÜN • 19. yüzyılda Beyoğlu Mustafa Cezar'ın "19. Yüzyıl Beyoğlusu Kültür Ortamı" başlıkh konferansı 15.00'te Kadıköy Belediyesi Kültur ve Sanat Merkezi'nde. • Leyla Erbil okuyacak Kadın Eserleri Kutüphanesi ve Bilgi Merkezi'nde saat 15.00'teki okuma gunünün konuğu bu kez "Karanhğın Günü" yapıtıyla Leyla Erbil. • Anadolu'da tas DT. Müge Göçek'in vereceği "Anadolu'da Tas ve Gellşimi" başlıkh konferans ve "Anadolu'da Tas" sergisinin açılışı saat 18.00'de Büyükdere Sadberk Hanım Müzesi'nde. • Cihat Burak sergisi Cihat Burak'ın resimlerinden oluşan sergi, 17.30'da Kile Sanat Galerisi'nde açılıyor. bugün bilsak İLK SİNEMA FİLMİ — "Menekşe Koyu", Barbro Karabuda'nın ilk sinema filmi. Karabuda'- nın çoğu İsveç TV'si için hazırlanmış 70 kadar belgesel filmde imzası var. celeri kişiliği çevresinde masalsı bir hava oluşturan Kerem Us- ta'nın başından geçenler dile ge- tiriliyor: Onu terk edip Almanya'ya giden Neriman ve çocuklanyla ilişkileri, gecekon- du serüveni, denizin ve canlıla- rının giderek yok oluşu, köyün dedikodulan, esrarkeşleri, çtlgm laternacısı, serserileri, bilge yaş- lıları, orospuları, mert ve çile- keş balıkçıları, martılan, kuşları ile butün bir "Menekşe Koyu" şiiri. "Menekşe Koyu"nun yönet- meni Barbro Karabuda ile gö- runtü yönetmeni Güneş Karabuda, daha önce Yaşar Ke- mal'den "Bebek", "Yeşil Kertenkele" ve "Bejaz Pantolon"' gibi öyküleri sine- maya uyarladılar. Ayrıca Yaşar Kemal'in butun dunya televiz yonlanndan gosterilen bir sa- natçı portresini de film yaptılar. Yonetmen Barbro Karabuda, "Menekşe Koyu"nu şoyle anla- tıyor: "Yaşar Kemal'i başka ger- çekçi yazarlardan ayıran en önemli özelliklerinden birine dikkat ettim. Şiirsel bir boyut oluşturmayı amaçladım. Gercek ile diışün. doğa ile insanın, sev- gi ile nefretin birbirine karıştığı olağanustü Yaşar Kemal dünya- sına eğildim. Umarım başarmı- şımdır. Öte yandan, başta Türkân Şoray, Macit Koper, Yavuzer Çetinkaya ve Vildan Kara olmak uzere Tiırk oyuncu- larımın hepsinden de son dere- ce memnunum. O düş ve şiir düıiyasını olağanustü bir başa- nyla yarattüar." "Menekşe Koyu"nun yönet- meni Barbro Karabuda, 1954'te İstanbul'da Güneş Karabuda'y la evlendi. İsveç'te 15 kitabı ya- yımlanan Barbro Karabuda, ka- meramanhğını Güneş Karabuda'nın üstlendiğı, çoğu İsveç TV'si için olmak üzere 70 kadar belgesel yönetti. Bunlar- dan "BüyükelçiHk" 1975 Prag TV Şenliği'nde En Iyi Senaryo ve En İyi Yonetmen ödullerini kazandı. "Menekşe Koyu", Barbro Karabuda'nın ilk sine- ma filmi. "Menekşe Koyu"nu bugün 21.30'da, 26 mart salı 18.30'da Beyoğlu Sineması'nda gorebılirsiniz. 23 MART CUMARTESt : 16.00 Bilsak Konscrlcri: "LOTUS" Düzenlcyen: Nejat YAVAŞOĞLULLÂRI Fotoğraf ve Sinema Atölyesi M.Zi_yaıÜLKENaLER' yönctiminde (P.lesi.-Çarş.-C.iesi.) Cafe-Foyer-Bar(Giriş) 12.00-00.30 Rock Cafe-Bar(5.Kat) 15.00-18.00 HeavyMcıal 18.00-24.00 Rock 21.30 ErkinKORAY bilsak, sıraselviler cad., soğancı sok. 7 cihangir 143 28 79-99 Fatoş HEYKEL SERGİSİ 8 Mart - 23 Mart 1991 PRESTİJ Tünel Pasajı Tünd- İstanbul Tei: 151 43 02
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle