Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 MAKT 1991 KULTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
ANMA TOPLANTISI
Halit Ziya anılacak
• Kültür Servisi —
Türkiye Yazarlar
Sendikası 25 mart
pazartesi gecesi Halit
Ziya Uşaklıgil'in anısına
Beyoğlu Karaca
Tiyatro'da bir anma
toplantısı düzenleniyor.
Saat 18.00'de başlayacak
anma toplantısının açış
konuşmasını Türkiye
Yazarlar Sendikası Genel
Başkanı Oktay Akbal
yapacak. Toplantıda
gazetemiz Müessese
Müdürü Emine
Uşaklıgil'e bir plaket
verilecek. Geceye konuşmacı olarak Sami
Karaören, Cahit Tanyol, Şükran Kurdakul, Halit ve
Gülper Refiğ katılacak. Candan Sabuncu'nun
sunuculuğunu yapacağı gecede tiyatrocular Şukran
Güngör ve Bora Seçkin de Halit Ziya'run yapıtlarından
bölümler okuyacaklar. Fotoğraf sanatçısı Isa Çelik de
Halit Ziya Uşaklıgil'in fotoğraflarından oluşan bir dia
gösterisi sunacak. Anma toplantısının biletleri Türkiye
Yazarlar Sendikası'nın Galip Dede Cad. 48/5 Tünel
adresinden, Cumhuriyet Kitap Kulübü, Akademi
Kitabevi, Yazarlar Evi, Mülkiyeler Birliği Kuruçeşme
Lokali, Gençlik Kitabevi ve pazartesi gecesi Karaca
Tiyatro gişesinden temin ediîebilir.
ÖDÜL
Amerikan \azarlar Birliği
• BEVERLY HÎLLS (AA) — Amerikan Yazarlar Birliği
ödülleri sahiplerini buldu. Michael Blake, aynı adlı
kitabından uyarladığı "Dances With Wolves" (Kurtlarla
Dans) filminin senaryosuyla, başka bir esere dayalı
senaryo yazma dahnda birincilik ödülüne değer görüldü.
Yönetmenliğini yaptığı ve başrolünü oynadığı bu filmle
Kevin Costner, geçen cumartesi günü Amerikan
Yönetmenler Birliği birincilik ödülünü almıştı. Yazarlar
Birliği, özgün senaryo dahnda birinciliği Berry
Leyison'un "Avalon" adlı yapıtına verdi. Yazarlar
Birliği'nin ödüle değer gördüğü film senaryoları
genellikle Amerikan Akademi Ödülleri'nde de (Oskar)
başanlı oluyorlar.
SİNEMA
Eurimages Türk yönetmenlerle
• Költür S«rvisi — Avrupa'da film yapımlarına destek
veren Eurimages'in Türk yönetmenler ve yapımcılarla
sohbet toplantısı, dün SESAM'da yapıldı. SESAM
Başkanı Türker İnanoğlu'nun Turk sinemasının tarihini
özetlediği toplantıda, Eurimages heyetinin başkanı
Christian Pheline, bütün ulusal sinemaların sıkıntı içinde
olduklarını belirtti. Daha sonra sözü alan Yönetmen Atıf
Yılmaz, Avrupa Topluluğu ülkelerinin Türk sinemasına
bakışını eleştirerek "Avrupa'dan yardım istediğimizde bizi
hep Üçüncü Dünya ülkeleri yerine koyuyordu ve bizden
folklorik, egzotik filmler bekliyordu. Eğer böyle bir
ortaklık kurulacaksa, bizi gerçek bir Avrupa ulkesi gibi
ele almalan gerekir" dedi. Avrupa Konseyi bünyesinde
kurulan ve Türkiye dahil 18 üyesi bulunan Eurimages,
bugüne kadar Canan Gerede'nin "Robert'in Filmi",
Yavuz özkan'ın "Ateş Üstünde Yürümek", Ali
özgentürk'ün "Çıplak", Erden Kıral'ın "Mavi Sürgün"
filmlerine destek verdi.
'Kurdarla Dans'
• Kültür Servisi — Türkiye sinemalarında gösterilen
"Dokunulmazlar", "Çıkış Yok", "Boğa Takımı", "Düşler ; .
Tarlası" gibi filmlerden tanıdığımız Kevin Costner, ' ." :•'•*.'
başrolünün yanı sıra yönetmenliğini de üstlendiği
"Kurtlarla Dans" filmiyle bugün yine karşımıza çıkıyor.
12 dalda Oscar'a aday olan film, bugün Şişli Site
Sineması'nda gösterime giriyor*. Film 29 mart tarihinden
itibaren de Beyoğlu Lale, Kadıköy Kadıköy, Bakırköy
Renk, Ankara Kızılırmak sinemalarında gösterime
girecek. Film, savaşa karşı nefret duyan bir askerin
Kızılderililerle kurduğu dostluğu konu alıyor. Yani
oldukça gerilere; Amerikan tarihinin derinliklerine iniyor.
Costner, filmle ilgili şunları söylüyor: "Amerikalılar
Güney Afrika ya da Brezilya ormanlarındaki olayları
kınıyor. Ama Kızılderilileri yok ettiğimizi kabul
etmiyoruz bir türlü." *"Kurtlarla Dans" Berlin Film
Festivali'nde Gümüş Ayı ile ödüllendirildi, ayrıca üç
Altın Küre Ödülü de aldı.
SERGİ
Dört sanatçıdan
• Kültür Servisi — Yıldız Çitçi, Reyhan Kâğıtçı, Tolga
Karahasan ve H. Avni Öztopçu'nun resimlerinden oluşan
bir karma sergi Basın Muzesi'nde açıldı. 6 nisana dek
sürecek sergi pazar günleri hariç her gün görülebilecek.
SINEMA/iOİLLÂ DORSAY
10. Istanbul Uluslararası Film Festivali sürüyor
Italya'dan hoş sürprizlerFranco Brusati'nin
"Bakımsız Amca"sı,
gücüriü çok iyi bir
senaryodan ve iki dev
oyuncusundan alıyor.
Mario Monicelli'nin
"Anlaşılmaz
Hastahk"ı ve Silvio
Sondini'nin "Batı'nın
Sakin Havası" ise
büyük kent
dekorunda yalnızhğını
yaşayan küçük
insanlan anlatıyor.
halyan sineması... öldü-
ölüyor denen, üretimi oldukça
azalan, sinemaları kapanan, se-
yircisi Amerikan filmlerine da-
lan (tuhaf... Bu durumda baş-
ka bir ülke daha var galiba?),
her yandan umutsuzluk çığlık-
lan yükselen ttalyan sineması...
Ama şenlikte karşımıza gelen
filmlere bakılırsa hiç de öyle
gözükmüyor.
Ustalardan 2 film izledik ön-
ce, üst üste... Keskin ve hüzün-
le karışık bir duyarhhğın usta
uygulayıcısı France Brusati,
"Bakımsız Amca"da hayatına
birden kanşıveren garip, eksant-
rik, ileri yaşına karşın gencecik
bir insanın tutkulan, saplantıla-
n ve değer ölçütleriyle donan-
mış, biraz fıttırık, çok zampa-
ra, ama aynı zamanda "çok iyi
şair" bir amcayla başı derde gi-
ren orta yaşh bir adamın serü-
venini anlatıyor. Bu "aınca" ti-
pi gerçekten de "dört başı
mamur" biçimde işlenmiş, tüm
ıboyutlanyla beürlenmiş, değişik
bir tip... Sıradan bir işadamı
olan ve "çalışmadıklan için"
şairlerden nefret eden kahrama-
I
V
BATI'NIN SAKİN HAVASI — Yönetmen Sondini'nin ana leması büyük kent ya da "kent has-
talığı". Film Milano'da yaşayan ikisi kadın, ikisi erkek dört kahramanın koşut biçimde gelişen,
zaman zaman kesişip ayrılan öyküleri} le büyük kent dekorundaki yalnızlığımızı çiziyor.
rumızm bile sevgisini ve bağlılı-
ğını kazanmayı biliyor. Tümüy-
le yaşama dönük epiküryen fel-
sefesi, geçen her eteğin rüzgânn-
dan başı dönen onulmaz kadın
tutkunluğuyla.amca, başkalan-
na tümüyle şaşırtıcı, ahlak ve
düzen dışı gelen davranışlan sü-
rekli üretmekle kalmıyor, "boş
zamanlannda" da dünyanın en
güzel şiirlerini üretiyor. "Ba-
kımsız Amca", sonuç olarak
gücünü çok iyi bir senaryodan
ve Vittorio Gassman'la Gian-
cario Giannini denen iki dev
oyuncudan alan hoş bir film.
Bir başyapıt değil, ama düzeyli
bir kitle filmi örneği. Ve de Ital-
yan güldürüsü denen türün bir
halkası...
Bir diğer güldurü ustası Ma-
rio Monicelli ise anlaşılan ol-
dukça yonılmuş. 76 yaşındaki
bir yönetmen için şaşırtıcı değil
bu. "Anlaşılmaz Hastalık"ta,
yine Giancarlo Giannini'nin oy-
nadığı bir orta sınıf Italyan'ı ta-
nıyoruz. Bir şeyler yazmayı,
özellikle bir romana başlamayı
kuran, bağımsızlığına düşkün
bir aydın bu. Bir rastlantıyla ta-
nıştığı gencecik bir kız, onu bir
yuva kurmaya ve yaşamını dü-
zene koymaya zorluyor. Ancak
yazar kahramanımızın, ikide bir
nükseden garip, anlaşılmaz bir
hastalığı var. Olmadık yerlerde
onu yakalayan, bir yolculuğu
veya bir "yaz bekârlığınj" zehir
ediveren bir hastalık... Sonun-
da psikolojik kökenleri olduğu
anlaşılan, bir ruh doktorunun
uzun (ve pahalı) bir tedaviyle
iyileştirmeyi deneyeceği... Ama
yıllar boyu kahramanımızın iç
dünyasını kemirip durmuş olan
bu hastalık, birden geçecek gi-
bi değildir. Ve onu yaşlılığının
son yıllarını, insanlardan, aile-
sinden, kentlerden uzak bir dağ
başında geçirmeye doğnı itecek-
tir...
llk yarısında oldukça ka-
ba öğelere dayanan, ama sonla-
ra doğru kendini toparlayan ve
hüzün verici bir çağdaş kent in-
sanı portresine dönüşen orta
halli bir film "Anlaşılmaz Has-
talık..."
Büyük kent ya da "kent has-
talığı", 1958 doğumlu, belgeci-
likten gelme genç bir halyan yö-
netmeninın, "Batının Sakin Ha-
vası"nın yönetmeni "Silvio
Sondini"nin de ana teması. Mi-
lano'da yaşayan ikisi kadın, iki-
si erkek dört kahramanımızın,
koşut biçimde gelişen, zaman
zaman kesişip ayrılan öyküleri
anlatılıyor. Sondini'nin kahra-
manlarına ve öyküsüne soğuk,
yansız, nesnel, sanki belgeci bir
yaklaşımı var. Ama bu küçük
insan öyküleri, umutsuzcasına
"bir parça mutluluk" arayan ve
çokluk yanıbaşından geçiveren
bu kişisel yazgılar, sonuç olarak
karmaşık bir bulmacayı bütün-
ler ve büyük kent dekorundaki
yalnızlığımızın izdüşümünü ve-
rir gibi. Rastlantılan bir Jacques
Demy filmini (veya bir Milan
Kundera öyküsunü) düşündü-
ren, çağdaş insanın her alanda-
ki yalnızlığına klinik yaklaşı-
mıyla ise örneğin bir "Seks Ya-
lanlan"nı akla getiren oldukça
ilginç bir film bu... Ve halyan
sinemasındaki gençliğin ve ya-
ratıcılığın, tüm bunalım ve kriz
sözcüklerine karşın kolay kolay
ölmeyeceğini kanıtlayan bir di-
ğer örnek...
Anlaşılmaz Hastalık,
29 mart cuma günü Kadıköy
Reks'te 12.00'de izlenebilir.
Louis Malle'in "Mayıs'ta Milou"su veJacques Tati'nin "Bay Hulot'nun Tatili
Sevecen bir Malle, 'yıkıcı' bir TatiSevdiğimiz bir yönetmen Lo-
uis Malle... Yeni-Dalgayla denk
düşen serüveninin kilometre taş-
ları olan filmleri bir yana, uzun-
ca süren "Amerikan serüveni"
sırasında bile tipik bir Fransız
duyarhlığını taşıyan "Atlantic
City", "My Dinner with And-
ri" gibi filmler yapmayı başa-
Malle'ı'n yıllar sonra ülke-
sine, Fransa'ya ve "Hoşcakalın
Çocuklar" ve şimdi de "Mayıs'-
ta Milou" gibi tipik Fransız
filmlere geri dönmesi ne denli
sevindiricü...
"Mayıs'ta Milou", bizlere
Fransa'yı sarsan 1968 mayısı
olaylannı "dışardan", taşradan
görülmüş bir perspektifle anla-
tıyor. Filmin başında ani ölü-
müne tanık olduğumuz büyü-
kannenin çeşitli nedenlerle bir
türlü kaldınlamayan cenazesi ve
orada, yatakta yatıp duran ce-
sedi çevresinde geçiyor her şey...
Akrabalar eve doluşuyor ve bir
yandan kaçınılmaz "miras tar-
tışması" başlarken öte yandan
radyodan gelen haberler, de Ga-
ulle'un sesi, gazete başlıklan,
hızla yayılan ürkütücü dediko-
dular vb. öğeler aracılığıyla,
başkentte yaşanan ve tüm Fran-
sa'ya yayılmaya başlayan 68
MALLE, '68 OLAVLARINA BAKIYOR — Malle'in '68 olaylarına yaklaşımı 20 küsur yıl sonra
nostalji ve sevecenlik dolu. Kimseyi, hiçbir katmanı veya sınıfı eleştirmiyor, suçlamıyor.
Özgün müzikçiler! Zevkle dinleyeceğiniz sanatçımız
SADIK GÜRBÜI.StiriıH (liiriHiz 5 kasetten oluşan
repertuarı çıktı
plakçılarda.
PİR SUITAN U M L
A 1- BU YIL. V&u&SI KARI E»MEZ 2 SU
* * IWM 3- NASI1. \»fl 0.VEYIM B€N BÛ» LE
YME 4-tMNSUR OLAN K U R QUW ÇE
KİUR 5- « H GÜN 6- EREHERIN CEM INE
KIMSE GIRBlSZ 7- HAKIKAT BİR G1ZLI
SIRDIRS-«XUNSIRRINS0BANGHL5IN
R 1- OOSnjH BHHÇE1NE BİR H(W1W G »
MIŞ 2 SEBSfft G1BME MEYOUİA 3- ŞU
KANU ZAIIMIN E n i Ö !ŞLEfl« BİR N€
FESOK i- SULTAN SUVU 6- UYUR I0IK
UYAROILAR 7 BIZE 0E BANAZ D»N BİR
T»K OERLEP
Smlıh Guritüz
*.ÜM Um KALLIŞ OUU»
r HUMA KUŞU 2 UJMUNE 3- KEBAK
DEDIKLERI 4 AND OLSUN 5- ÜŞENGEÇ
BUĞOAVA TURKU 6 HAMBURG
TURKUSU
t IŞSıZUK2-GURBETÇI3-GARIP4-Bi-
LIRLEH S£M 5- OĞUL BUVÜMEU KC
BLIVUMELI 6- »KNZIL 7- NEf€S 8- B*Ş-
U > ™ BTMEYEN
SCVDALILAR
« 1 SEVOADIR ARKAOAŞ 2 GÖRUŞ GU
NU 3- GUR8ET TURKÛSÜ a NE FAYM
5 UNUTAMAOI&M
V 1 MEMLEKETIM 2 BllLlSTl BEŞ M>
'URE 3- DUMAN DUMAN t- GUNEJ ŞAR.
K1SJ 5- OAGLARIK TURKUSU 6- jAPO*
BAi KÇISi - ADILOŞ BEBE
TOPSASlM VE SCVDMI
• • EKtN ID1M OLDUM HA3MAN 2- 0 V»fi
™ GELIR 3-HASAU WGI 4-OR Of ÇEKSEM
5- GEÇTI OOST KERWNI
B l ARIFE HJRKUSU 2 KEIU.IKLE SÛV1.E-
** Şl 3- ANA ÖGUDU t OWUL 5- HAIAY
îapımcL- OSMAN BAYŞU
Prodüktör: NACİ BAYŞU
"MÜZİKTE KALİTENİÜ ADI"
BAYŞU
MÜZIK ÜRETİM
IMÇ 5 BiOk'No M54
Unkapanı Istanbul
Telefon 512 35 30 - 512 35 31
GURKT BİZE TA26I MI7
« 1 IPEK MENDIL 2 OY 9ENI BENI 3- KA-
RA BAHTIM 4- KARA KARA »AZANtAfl
5- DEMIRI HK EDERLER 6- VUREKTE V».
RELER 7 KALEDEN INIŞ Hl 0LUR>
n I- EMRAH ! KUL HALIL 3- YAGMUR YA-
GAR 4- KEVENGI Y0LLAR1NA 5- HAM
MEYW 6- KUÇELER 7 AfTAL ŞARKI «-
BUNALAM OZAN ILAHISI
olaylan izleniyor.
Malle'in 68 olaylarına yakla-
şımı, 20 küsur yıl sonra, nostalji
ve sevecenlik dolu. Kimseyi,
hiçbir katmanı veya sınıfı eleş-
tirmiyor, suçlamıyor yönet-
men... Yine de burjuvazinin
bitmez-tükenmek kompleksler,
çığ gibi büyüyen korkular, mül-
kiyet tutkulan ve onu koruma
hırsları, filmin ana malzemesi-
ni oluşturuyor. Ortalıkta durup
duran ceset, filmin kara mizah
yanını pekiştirirken "devrim
geliyor" korkusuyla önce evde
kapanıp kalan ve birbirine giren
(bu arada burjuvazinin gözde
eğlencesi olan "aşk oyunlan"nı
da ihmal etmeyen), sonra da
"daglara çıkan" burjuvalanmız
Bunuel'i anıştınyor. Evet, Mal-
le'in filminin üzerine sanki
"Mahvedki Metek" veya "Bur-
juvazinin Gizli Çekiciligi"nin
Bunuel'i dolaşıp duruyor. Kah-
ramanlarımızın odak noktasın-
da duran filozof ve hedonist Mi-
lou (eşsiz Michel Piccoli), bu
karamsar, ölümlü ve düzen de-
ğişikli günlerin birer "yaşama
dersi"ne dönüşmesini sağlayan-
lann başında geliyor. Ve ölüme,
korkulara, sınıfsal yok oluş
kaygılarına karşın, ailemiz ve
çevresindeki kişiler, birkaç ma-
yıs günü (veya bir film) boyun-
ca, Bordeaux ormanları ve ça-
yırları arasındâ yitip gitmiş bu
doğa köşesinde, yaşama sanatı
üzerine paha biçilmez birkaç
ders alıyorlar. Biz de Malle si-
neması ve genelde sinema üze-
rine az ders almıyoruz, bu film-
le!...
Başınızı bambaşka bir sinema
ile dinlemek istiyorsanız (biz is-
tiyorduk) kendinizi bir Tati fil-
mine atın. özellikle "Bay Hulot-
nun Tatili", pek iyi tanımadığı-
mız bu Fransız güldürü ustası-
nın ne denli önemli bir yaratıcı
olduğunu bize kanıtlıyor. Bay
Hulot'nun sarsak, hafif kambur
ve dengesi her an bozulacakmış
gibi duran yürüyuşüyle bir tatil
köyünde geçirdiği sözsüz serü-
venler, harika bir gözlemcinin
gözüyle modem insanın belli bir
ortamdaki yaşamını. tepkilerini
aynntılı biçimde saptarken, Ta-
ti'nin nasıl bir "gag" ustası ol-
duğunu da kanıtbyor. Sanatçı,
sflnki sessiz sinemanın unutul-
muş gözüken ve milimetrik, sa-
niyelere bağlı görsel "gag" an-
layışını,yçni}İYQr, , i i l l l i W . f , •„
Amâ Tati yainızca fiii "?,jgeo-
metri ustası" değil kuşkusuz. O
gizli bir anarşist, her büyük gül-
dürü ustası gibi tam bir yıkıcı...
Bir kapıyı açmasıyla kendi ha-
linde eğlenen bir otel lokantası-
nı birbirine katması, bir koltu-
ğu yerinden oynatmasıyla yan
yana oyun oynanan iki masayı
birbirine düşürmesi, çatapat do-
lu bir depoyu havaya uçurarak
tüm bir köyü paniğe vermesi sı-
radan işler!..
Bu sevimli anarşist, bu ifiah
olmaz tahripçi, bu karşı konul-
maz düzen düşmanı, kimi anla-
nnda Chaplin'e ulaşan bir kı-
vam ve oİgunluk taşıyor. Ve Ta-
ti güldürüsü, özellikle mekanik-
leşen, yasaJara, kurallara, kate-
gorilere bağlanan günümüz ya-
şamı içinde, kuşkusuz olanaksız,
ama düş gibi bir kaçışın yolunu
işaretliyor...
Mayıs'ta Milou 24 mart pazar
günü Kadıköy Reks'te
15.00'te, Bay Hulot'nun Tatili
23 mart cumartesi gunü
Kadıköy Reks'te 15.00'te
izlenebilir.
'YeşilKart', GerardDepardieu'nün ilkHollywooddenemesi
New librk'ta bir FransızYeşil kart klasik bir Hollyvvood güldürüsü.
Film, güldürü sinemasına yabancı oyuncularla
bir NevvYork gökdeleninin çatı katındageçiyor.
REKİN TEKSOY
Gerard Depardieu, Fransız si-
nemasının en büytiğü olma yo-
lunda. Cesar ödüllerine boğulan
'Cyrano de Bergerac"taki başa-
nsmı, en iyi güldürü oyuncusu
"Golden Globe"ını kazanan,
Hollywood'daki ilk denemesi
Yeşil Kart'la sürdürüyor. "Yeşil
Kart"ın, Gerard Depardieu'ye,
Hollywood'un genellikle Avru-
palı oyunculara kapalı kapılarını
da araladığı görülüyor. "Yeşil
Kart" Peter VVeir'in bir filmi.
Geçen yıl "Ölü Ozanlar Derne-
ği"nde, bu Avustralyalı yönet-
menin sinemanın bilinen klişe-
lerini büyük bir ustalıkla kullan-
dığını görmüştük. Peter Weir,
"YeşU Kart"ta, bu yeteneğini
güldürü alanına yöneltiyor. Kla-
sik bir Hollywood güldürüsü
konusunu, güldürü sinemasına
yabancı oyuncularla bir New
York gökdeleninin çatı katında
sürdürüyor. Güldürerek, özellik-
le de "Ölü Ozanlar Derneği "n-
de olduğu gibi en güçlü silahı
duygusallığı kullanarak seyirci-
sini yine etkilemeyi başarıyor.
"Yeşil Kart" kâğıt üzerinde
bir evliliğin öyküsü. Oturma iz-
ni olmaksızın Nevv York'ta ya-
şayan bir Fransız müzikçi ile çi-
çek yetiştirmek amacıyla bir çatı
katını kiralamak isteyen bir genç
kadın, sorunlarını çözmek ama-
cıyla evlenirler. Nikâhtan sonra
da bir daha görüşmemek üzere
ayrılırlar. Evlilik, erkeğe Ame-
rika'da oturma izni, kadına ise - dırıyor. Bu tam anlamıyla dev
bekârlara kiralanmayan daireyi oyuncuya Andie MacDowell de
kiralama olanağı verecektir. Ne
var ki bu tür evlilikleri izleyen
göçmenler bürosu, çiftiri peşine
düşecek, bunun üzerine taraflar,
soruşturmada olumsuz not al-
ınamak için bir araya gelmek
birbirlerini tanımak zorunda ka-
lacaklardır. Tanıdıkça da nikâ-
hm kerametine inanacaklar, ev-
liliklerine sanlacaklardır. Ama
göçmenler bürosunu buna inan-
nyla, Cyrano'dan sonra sanki
daha da irileştiği izlenimini
uyandıran gövdesiyle, görmüş
geçirmiş, her şeye boş veren, ca-
na yakın bir müzikçiyi canlan-
ayak uydurunca, keyifle izlenen
bir serüven çıkıyor ortaya.
Özellikle filmin, güldürü
filmlerinin finallerine hiç benze-
meyen sonu, filmin en başanlı
sekansı oluyor. Peter Wier bu
yoğunluğa, güldürurken de ulaş-
tığında, çok daha parlak güldü-
rülere imza atacak.
dıramayacaklardır.
"Yeşil Karf'ın büyük kozu
Gerard Depardieu. Uzun saçla-
Yeşil Kart, 23 mart cumartesi
12.00 ve 18.30'da, 30 mart
cumartesi 18.30'da Beyoğlu
Emek'te.
BUGÜN YARIN
B e v o g l u Emek: Rosso* (12.00, 18.30), Besle Kargayı*
(15.00, 21.30)
B e y o g l n Atlas: Varşova KöprUsü (12.00, 18.30),
Alou'dan Mektuplar* (15.00, 21.30)
B « y o g l n B e y o g l n : Bekle Dedim Gölgeye (12.00),
Ölürayak (15.00), Ekran Âşıklan (18.30), Imdat ile Zarife
(21.30)
O s ı a a a b e y Gazi: Bayram Günü (12.00, 18.30), Cha
Cha Cha* (15.00, 21.30)
K a d ı k « y R e k s : Ariel* (12.00), Kimsesiz Çocuklar*
(15.00), Sahte Düğün* (18.30), Teldeki Tarlakuşları (21.30)
*t$OKÜi olan fümler, elektronik Türkçe altyazıyla gösteriliyor.
ÜçB e v o g l u Em>k: YeşiLKart (12.00, 18.30),. 26'sı İçin
Yer* (15.00, 21.30)
Be.vogİD Atlas: Yabancı Dostlar* (12.00. 18.30),
Vaatler Ülkesi (15.00, 21.30) (Orjinali Lehçe olduğu için
21:30 seansında çeviri yapılacaktır)
B e v o g l u Be.yoglu: Moskova Ağıtı (12.00, 18.30),
Bisikletli Adam* (15.00), Menekşe Koyu (21.30)
Osmanbey Gazi: Leningrad Kovboylan* (12.00,
18.30), Bağfa Benü* (15.00, 21.30)
K a d ı k ö y R e k s : Aralık Gelini* (12.00), Bay Hulot'nun
Tatili (15.00), Acımasız Dünya (18.30), Herkesin Keyfi
Yerinde (21.30)
Beyoğlu'nda
müzik
• Kültür Servisi —
Istanbul Büyükşehir
Belediyesi Kent Orkestrası
Beyoğlu kültür etkinlikleri,
kapsamında konserler
veriyor. llki dün
gerçekleştirilen sokak
konserleri yann, 27-28 ve
30 mart tarihlerinde Taksim
Meydanı'nda saat 16.00'da
verilecek. Konserlerde Kent
Orkestrası, "Phantom of
the Opera", "Star Wars",
"Cats", "Spain", "Boogie
Down", "Nothin' New",
"Conga", "Radio
Romance" gibi çeşitli
müzikallerden kesitler ve
şarkılar seslendirecek.
Ekrem Tekeşin'in yönettiği
orkestranın solisti Nurcan
Eren.
'Çevreci
Hareket'
• Kültür Servisi — TÜSES
Vakfı'nın düzenlediği kültür
panelleri kapsamında yann
"Egemen Kültürün
Eleştirisi: Çevreci Hareket'
başlıklı bir toplantı
yapılacak. Dr. Ömer
Kuleli'nin başkanlığını
yapacağı ilk bölümde Y.
Mimar Aydan Bulca Erim,
Doç. Dr. Ayda Eraydın,
Doç. Dr. Arslan Sonat
konuşacaklar. Prof. Dr.
Ülkü Azrak'ın yöneteceği
ikinci oturumda ise Aydın
Ayas, Mehmet Arif
Demirer, Güneş Gürseler,
Aydın Köymen ve Nerşiz
Yazgan söz alacaklar. ilk
oturum saat 10.00'da,
ikincisi ise Cemal Reşit
Rey'de saat 14.00'te
başlayacak.
Yeni bir 'aile
filmi'
• İSTANBUL (AA) —
Türkiye Aile Sağlığı ve
Planlaması Vakfı, aile
planlamasını konu edinen
"Berdel" filminden sonra
bu kez de "Umut Hep ;
Vardı" adlı yeni bir filmin
çekimlerine başladı.
Başrollerini Kadir lnanır,
Bülent Bilgiç ve Özlem
Savaş'ın Üstlendiği "Umut
Hep Vardı" filmi, doğum
sırasında anne ve çocuğun -
ölümlerini ve bunun
sonuçlannı konu ediniyor. .
Çekimlerine Sarıkamış ta
başlanan filmin
senaryosunu yazan Bilge '
Olgaç, aynı zamanda
yönetmenliğini de üstlendı.,,
BUGÜN
• Felsefe sempozyumu
Istanbul Üniversitesi ;
Edebiyat Fakültesi Felsefe
Bölümü ve Istanbul
Avusturya Kültür Ofısi'nin
birlikte düzenledikleri felsefe
sempozyumu kapsamında
saat 12.00-17.00 arasında '.
Vezneciler'deki Kuyucu
Murat Paşa Medresesi'nde
'felsefe-fizik-biyoloji'
tartışılacak. Konuşmaalar,
îstanbul Üniversitesi'nden
Prof. Dr. Ş. Teoman Durali,
Boğaziçi Üniversitesi'nden
Prof. Dr. Yalçın Koc, Viyana
Üniversitesi'nden Prof. Dr.
Flamm ve Prof. Dr. R.
Riedl.
• Tiyatro Kartal Sanat
Işliği Tiyatrosu, saat 21.00'de
Pendik Belediyesi Atatürk
Kültürevi'nde "Vur Bir
Mastika" adlı oyunu
sahneleyecek.
• Konferans Nail
Bayraktar saat 16.00'da
Taksim Atatürk Kitaplığı'nda
"Yazma ve Nadir Eserlerin
Korunması" başlıklı bir j
konferans verecek. •
bugün
bilsak
22 MART CUMA :
19.00 BilsakTiyatro Alölyesi:
"IşıeBaşIştcGövdelşte
Kanaüar"
Yazan: Scvim BURAK
Görsel Sanat Atölyejeri
Mchmct GÜLERYÜZ
yönciiminde (Pcr. - Cum.)
Cafe-Foyer-Bar(Giriş)
12.00-00.30
Rock Cafe-Bar(5.Kaı)
15.00-18.00 HcavyMcial
18.00-24.00 Rock
bilsak, sıraselvilcrcad.,
soğanrı sok. 7 cihangir
143 28 79-99
Fatoş
HEYKEL
SERGİSİ
8 Mart - 23 Mart 1991
PRESTİJ
Tünel Pasafı Tünef-
tstanbul
Tel: 151 43 02