22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 22 MART 1991 Mce Yıllara MELİH CEVDET ANDAY Büyük adam yetiştiren uygar ülkelerde, bu olay, toplumun bir ürünü olarak açıklanır. Bi- limsel yöntem de bunu gerektirir; yeni bir dü- şün, yeni bir düşünür rastlantı sonucu ortaya çıkmaz, çıkamaz. Çünkü bilim, sanat, genel olarak kültür akışı, etki-tepki diyalektiğinin oluşumundan biçimlenir. Böylece de o top- lumda tutarlı bir düşün tarihine vanlmış olur. Yazık ki bizde bu yöntemi gönül rahatlığı ile uygulayabilmek hiç de kolay değil gibi görü- nüyor. Hangi alanda olursa olsun, yaraucıla- nmızın, özgün düşünürlerimizin, yenilikçile- rimizin yetişme koşullarına bakm, sanki on- lar topluma karşın kanıtlamışlardır kendile- rini. Yok olmalan gerekirken var olmuşlardır, ezilmişlikten doğrulmuşlardır, deyim yerinde ise yazgılarını yenmişlerdir. Üç gün önce altrruş yaşına basan Prof. Ser- ver Tanilli'nin kitaplarını masada karşıma diz- dim ve bunları düşünmeğe başladım. Onu al- çakça kurşunlayıp sakat bırakmış olanlar, on- daki istenç ve yaratma gücünü akıllanndan ge- çirmemişlerdi; geçiremezlerdi, çünkü gerçek bir aydında düşünce ahlakmın yarattığı ya- şam bilincinden, o bilincin yüce anlamından yoksundular. Bu örnek aydınımızın yaşamöyküsünden okurlanma kısaca bilgi vermek istiyorum; fa- kat bunu yapınca yazımın başında söyledik- lerimle ters düşme dokuncası ile de karşılaşa- cağımı biliyorum. Çünkü yaşam öyküsü, ye- tişme koşullarının tümü demektir ki bu da ki- şiyi, kişiliği oluşturan toplumsal etkenler an- lamına gelir. Öyleyse burada olumlu etkenler ile olumsuz etkenleri bir arada elealmak ge- rekecektir. Başka bir deyişle örnek bir aydı- nın yetişmesine ket vurucu öge ile ona yazgı- sını yenme gücünü veren öge yan yanadır bu- rada. Aşağıda bu konuyu biraz daha açma olanağını bulacağımı umuyorum. Şimdi Say\n Tanilli'nin yaşamöyküsüne bir göz atalım. lükran Kurdakul'un "Şairler ve Yazarlar Sözİuğü"nden alıyorum.) "1931'de İsianbul'da doğdu. Ortaöğrenimini Van Ortaokulu ile Haydarpaşa Lisesi'nde, yükseköğrenimini İstanbul Üniversiıesi Hu- kuk Fakültesi'nde tamamladı. Bitirdiği fakül- tenin medeni hukuk asistanhğına atandı ve 'Devletin Mirasçılığı' adlı tezini sa\Tinarak iyi derece ile hukuk doktoru unvanını kazandı. 63 yıllarında Paris Hukuk Fakültesi'nde do- çentlik tezinin hazırlanmasıyla ilgili çalışma- larda bulundu. Ülkeye dönüşünde 'Modern demokrasüerde ve Türkiye'de genel oy' adlı te- zini vererek doçent oldu ve İstanbul Hukuk Fakültesi Esas Teşkilat Kürsüsü'ne atanarak anayasa hukuku okutmaya başladı. Askerlik görevinden sonra İstanbul Hukuk Fakültesi'n- deki derslerinin yanı sıra İstanbul İktisadi Ti- cari Ilimler Akademisi'ne bağlı Şişli Siyasal Bilimler Yüksekokulu ile İstanbul Tatbiki Gü- zel Sanatlar Akademisi'nde uygarlık tarihi okuttu. 7 Nisan 1978'de faşistler tarafından vurulduktan sonra uzun süre ülke dışında te- davi gördü. Şiir ve yazılan çeşitli dergilerde çı- kan Tanilli'ye Uygarlık Tarihi adlı yapıtından dolayı TÜMÖD'ün Cavit Orhan Tütengil Top- lumsal Ödülü verildi." Bu kısa yaşamöyküsünden çıkarabileceği- miz önemli sonuçlar olduğunu sanıyorum: Prof. Server Tanilli, yaşı ile başı ile tam bir cumhuriyet aydınıdır; laik, aydınlanmacı, ile- rici, eşitlikçi, devrimci, çağcıl bir aydın. Baş- ka bir deyişle, yeni Türkiye'nin çevrenlerine gerçekten sahip çıkan inançlı bir düşünür. Böyle bir saptama ise onun savaşımını, karşı- sına dikilecek engel ve durdurucuları kendili- ğinden ortaya koyav. Toplumumuz yetmiş yıl- dır bu kavganın içindedir. Sayın Tanilli elbet- te gökten zembille inmedi, çağdaş dünyanın ve çağdaşhğa ayak uydurmak için zorunlu atı- lımlara girişmiş ülkemizin beklentileri yarattı onu. Bu beklentilerin karşıtları, hele iktidar- lardan destek görürlerse, kendini ileriye ada- mış bir aydının, bir düşünürün nasıl topluma karşın kendini kanıtlama durumuna gireceği, sanırım anlaşılır. Geleceğimizi muştulayan bir düşünürdür Tanilli. Onun yapıtlarına bir göz atmak bu savımızı daha da aydınlatacaktır: Devlet ve Demokrasi, Yıllaruı Gerçeği ve Mirası (İnsanlık Tarihine Giriş), Uygarlık Ta- rihi (Çağdaş Dünyaya Giriş), Diderot Çağı, Victor Hugo, Bir Dehanın Romanı, Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz? Nasıl Bir Egitim İstiyo- ruz? Dunyayı üeğiştiren On Yıl (Fransız Dev- rimi Üstüne), Fransız Devriminden Portreler... Şimdi "Uygarlık Tarihi" adlı yapıtın onsö- zünü birlikte okuyalım: (Kitabın 4. basımın- dan) "Bu kitap 1972-1975 yıllarında yazıldı. Amacı da liselerden üniversite ya da yükseko- kullara gelen öğrencilerin kültür açığını gider- mekti. "Gerçekten böyle bir sorun vardı: Ortaöğ- retim, özellikle liseler, gençlere —hemen— hiçbir şey vermiyordu. Tarih, felsefe, sosyoloji, edebiyat ve sanat gibi kültürun temel konu- lannda, öğrencilerin kafalarına yalan yanlış, abuk sabuk, ipe-sapa geimez şeyler tıkıştırılı- yordu. Ne gerçekçi ve bilimsel yaklaşım ne de bir bütün olarak kucaklayış kültürü. Bir bölük-pörçüklük, bir derme-çaımahk, bir keş- mekeş kısacası. "Niçin böyleydi bu? "Çünkü Türkiye'de egemen sınıflar, genç- lerin uyanmasını istemiyorlardı. Öyle olduğu için de daha liseden başlayarak gözlerinin önu- ne bir 'duman perdesi' çekip içinde yaşadık- lan çağa ve topluma yabancılaştırıyorlardı on- ları. Yaman bir oyundu oynadıkları ve doğ- rusu maharetle oynuyorlardı. "Üniversite ve yüksekokullara bu durum- da gelen gençler de oralarda izleyeceklerini ge- rektiği gibi izleyemiyor, öğreticilerle araların- da kültürel bir diyalog kurulamıyor, bir kör- dövüşüdür gidiyordu özetle. "Ne yapmak gerekiyordu? "Liselerin düzeltilmesini beklerken fakülte ve yüksekokulların ilk sınıflarına bir 'uygar- lık tarihi' ya da 'kültür tarihi' koyarak genç- lerin 'kültür açığını' gidermek. Böylece, hem yükseköğretim boyunca öğrencilerle öğretici- İer arasmda bir diyalog kurulması olanağı ya- ratılmış olacak, hem de gençlerin bir dalda uz- man, ama temel kültürden ve dünyadan ha- bersiz yaşama atılmaları önlenmiş olacaktı. "Oturdum, bu kitabı yazdım ben de. "Doğrusu ummadığım bir ilgi ile karşılan- dı yazdıklarım. Öyle ki sonunda savcı bile il- gilendi. Faşist çevrelerin kışkırtma ve tezgâh- lamalarıyla 'komünizm propagandası' yaptı- ğım savıyla Devlet Güvenİik Mahkemesi'ne ve- rildim, yargılandım. O mahkemelerin varlığı sona erince de bir sivil mahkemede beraat et- tim. Ne var ki faşizm arkam\ bırakmadı. Be- raatimin hemen arkasından kiralık katilleri- ne kurşunlattı beni, felç oldum. ''İşin içine kan, acı ve gözyaşları da katıl- rruşu. "O hengâmede bir şeyi açıkça öğrendim: Egemen smıflar, resmi ideolojiyle oynanma- sını hazmedemiyorlardı. O cesareti gösteren- lere karşı da yapmayacaklan yoktu. "Ama ne olursa olsun, kazanan bendim ge- ne de. İlerici, demokrat, devrimci düşünce kı- sacası. "Sonuçta kazanan hep o olmamış mıdır za- ten?" Yalnız bu önsözü alıntılasaydım yeterdi Ser- ver Tanilli'yi anlatmaya. Sayın Tanilli şimdi Strasbourg'da oturuyor, Strasbourg Üniversitesi'nde profesörlüğünü sürdürüyor. Ben Strasbourg'daki bir şiir toplantısına (iki yıl önceydi) katılıncaya değin, Tanilli ile dost- luğumuz uzaktandı; orada ise onu yakın ta- nımanın mutluluğuna erdim. Bu örnek aydı- nımız, başına gelen bunca korkunç olaydan sonra bile yaşama verdiği anlamdan hiç vaz- geçmemiş, tersine olarak, bütün gücünü ayak- ta tutmayı başarmış, bundan ötürü de neşesi ile çahşmasını uyumdaş etmeyi başarmıştır. Dostum Server Tanilli'ye, nice yıllar ve ni- ce başarılar diliyorum. Çağdaş Yayınları GAZİ M. KEMAL ATATÜRK ÖSÖYLEV NUTUKCilt: 1-11 Basıma hazırlayan Ord. Prof. Dr. HIFZI VELDET VEÜDEDEOĞLU 20- BASI (yüz yirminci bin) 15.000 lıra (KDV içinde) • Ödemeli gönderilmez ÇAĞDAŞ YAYINLARI Türk Ocağı Cad. 39-41, Cağaloğlu-ISTANBUL KAHRAMAN ALTUN Alnını Dağ ateşiyle ısıtan Yüzünü Kanla yıkayan dostum Senin uyurken dudağında gulümseyen Bordo Gul Benitn kalbımi harmanlayan ısyan olsun... UNUTMAYACAĞIZ LİSEÜ DEVRİMCİ GEM,Lİk AI>IY\ AYSEL KAVAL FATİH BORITAJ SEVGİLİ FATİH SENİ UNUTMAYACAĞIZ. Pınarhisar >p Lülebıırgaz'dan arkadaşları adına (JETİN MİRAL T.C GAZİANTEP 2. ŞULH CEZA MAHKEMESİ HÜKÜM ÖZETİ Esas no: 1990/754 «Karar no: 199J/69 - -*-* , " , „, *> * i - • Hakfm: Şazi öner 195Z3 ' *» ' ^ ' ^ A • : Katip: Merih Kalaycı Davacı: K..H. Sanıklar: 1- Şükrü Girişken, Yahya oğ. 927 doğ. Malatya Sancak- tar mah. kayıtlı Atalürk Bulvarı Menekşe Ap.nı no: 105 Gazientep. 2— Cengiz Adanalıgil, Ali oğ. 960 doğ. Şehitkamil Kepkep mah. Kay. Bekirbey mah. U nolu sokak no: 10 Gaziantep Suç: İmal ettiği simitle zehirlenmeye sebebiyet vermek. Suç tarihi: 14.5.1990 Karar ta.: 30.1.1991 Sanıklar Şükrü Girişken ve Cengiz Adanalıgil haklannda simitle zehirlenmeye sebebiytt vermek suçundan eylemlerine uyan TCK. 396, 399 ve 3506 S.Y. değişik TCK. 19 mad. 407/1 Mad 2 fıkrası gereğince 4 ay hap. 80.000 TL. Ağ. pa. cezası 647/4 mad. uyarınca hapis ceza- sımn 600.000 TL. ağır pa. cezasına çevrilmesine TCK. 72 mad. ile top- lam 680.000 TL. ağır para cezası ile cezalandırılmalarına. TCK.nun 402/1 mad. gereğince sanıkların 4 ay sure ile çurme vası- ta kıldığı meslek sanat ve ticaretten tatiline ve ayrıca 7 gün iş yerinin kapatılmasına. TCK.nun 402/2 mad. uyarınca gerekli ilan işlemlerinin yapılmak üzere karar özetinin C.Savcılığına gönderilmesine karar verildi. H.3.1991 Basın: 22075 PENCERE Anadolu, ABD'nin Silah DeposuL "ABD'ye ait askeri malzeme Türkiye'de depolanacak. Bu yöndeki Amerikan isteğinin fcabu/ edildiği dün resmen açık- landı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar, bu konuda- ki düzenlemenin bir belgeye dayandınlacağını duyurdu." (Cum- huriyet 21 Mart 1991) * ABD ile Türkiye arasındaki senli-benli ilişkiler İkinci Dün- ya Savaşından sonra Missouri'nin İstanbul limanında kuru sıkı top ateşleriyle başladı. O yıllarda Stalin'in "Boğazlar uzerinde talepleri" gündem- deydi. Missouri'yi setamlarken sevinçten uçuyorduk. Kentin ünlü Abanoz Sokağı temizlenmiş, badanalanmış, boyanmıştı; kadınlar süsienmişler, düzgünlerini sürüp rastıklarını çekmiş- lerdi; "askeri ve mülki erkân" da hazırlanmıstı; Coniler, Gary Cooper ya da Robert Taylor fiyakasında karaya çıktılar. Çıkış o çıkış... Ardından ABD ile al tekke ver külâh ilişkiler yoğunlaşiı; ama, biz Coni'ye takke giydiremedik, o bize külâh giydirdi; derken baktık ki Amerika'mn kucağına oturmuşuz. Zamanla ülkede bu "uygunsuz vaz/'yefien tedirginlik baş- ladı; Amerikanofiller de eleştirilere hep aynı yanıtı veriyorlardı: — Ne yapalım, Amerika'mn kucağından kalkıp Rusyknın ku- cağına mı oturalım? — İlle de kucağa oturmak mı gerekiyor? Edebimizle yerli yerimizde oturamaz mıyız? — Moskot ayısı yukarda bekliyor... O günlerde "otel ayısı" piyasaya çıkmamıştı; 'Rus ayıst nın korkusunu yaşıyorduk. Çariık yönetiminden beri Kuzey komşumuzda "sıcak denızlere inmek" siyaseti gelenekti. Biz de şartlanmıştık. Gerçi Atatürk, hiçbir devletin güdümü altı- na girmeden, kendimize güvenerek bağımsız yaşayabilece- ğimizi bize öğretmek istemişti; ama, nafile... "Soğuk savaş" sürüyordu... Varşova Paktı" vardı... Komünizm korkutuyordu... Amerika'mn ekmeğine tereyağı sürmek isteyenler, propa- gandayı öylesine pompalıyorlardı ki göz gözü görmüyordu: Hele bir ABD'nin kucağından sıyrıl; komünizm öcüsü senihap dıye yutar; bir lokmada midesine indirir. Asker sivil koşullan- mıştık; ucuz asker deposu, ileri karakol, kurbanlık koyun gi- bi nükleer savaş tehdidi altında yaşıyorduk... Sonra ne oldu?.. Soğuk savaş bitti... Varşova Paktı dağıldı... Komünizm yıkıldı... George İbni Bush ile komşumuz Gorbaçov artık enseye tokat popoya çimdik birlikte yaşıyorlar; eskiden solculara "Moskova'ya... Moskova'ya..." diye bağırırlardı, şimdi bütün işadamlarımız Moskova'da... * Peki, bu "ahval ve şerait içinde dahi" Türkiye'nin "kucak politikası"na büsbütün oturtularak Ortadoğu'da "ABD'nin kapatması" durumuna dönüştürülmesindeki gerekçe nedir?.. Yine bir "tehlike" mi var? Nereden geliyor?.. Erzin'canlı Başbakan Sayın Akbulut, helal süt emmiş bir memleket çocuğuna benziyor; Allah lillah aşkına ve hükü- meti adına bir açıklama yaparak Türkiye'yi Amerika'mn Or- tadoğu'daki "silah deposu"na neden çevirdiğini anlatabilir mi? AGİK, magik derken ve bütün dünyada silahsızlanma sü- reci gerçekleşirken biz neden eloğlunun "silah deposu" ola- cakmışız? Eskiden Moskof'tan, komünistten korkuyorduk, bu kez Araptan Müstümandan mı korkuyoruz? , Haa... 'Bir ihtimal daha var": Yoksa kucakta yaşamaya mı ahştık? Ahlakımız mı bozul- du? Bir başka yaşam biçimini düşünemeyecek kadar çürü- dük mü?.. r t • Sizin de bir HOBİ'niz mutlaka vardır. İşte HOBİ FUARI: # • Doğa İle ilgili Faaliyetler • Spor • Sanat • El Uğraşlan • Kolleksiyon • Egitim Kuruluşlan • Dinlence Elektroniği • Konu İle İlgili Yayınlar • Eğlence Keıtcfffiize zaman oyırın, Fuarı vm 23 Mart Cumartesi 1 CC . 30 1 30 12 03 12 00 i 2 30 1 i- 00 • ' 5 '30 1 5 ı ; ı i :-? • **ape* Jtaa- &gıtı -T ' U2enne Gosfe' ieı Asxen Kopeiı Eâıtı^ Jzmonı • '\'<j»o Cfcss Gosıer s Somı PAKE8 *Lf«tye '/oto C'3ü 5ompivor>u ^'ie~K:u^ 5ENKAL4YCI • HaviGrları* 1 ^aşa^ı —tcKİarm Korjmc Defneğ* r r ^onj Avlartfno nedır'' <Ofa5r>acıcr > 1 Uırım AKTJKA M "aozTITlZ Avcı O ^ e ı BODOVAU söyİ0fi-show progmmını izlmyin MMartPtaor Sjalt, fohDgfO'^or ı^ahmuî S J N E ? "ı 6 0C 17 30 • İO§QZ«;, P 3 ^ p a ^ Ouc Paraponte VaTiac Po^aşo'11 ^ ' 0 Gös»ens( ve Sov 55 T ur<; EtMASJLU 1 7 45 1 8 30 • Boğczıçı Un.vefs »esı Voğaracıt * Kulya. BU*/A^ Ci-^L> r DınQf ı*wV3ÖC'OS< Aj'OŞfirrTKK Dra Gcsıef» C-o-ğal Vağarabt ve Ntoğarootik D c Gosteıı;i lAMarlSah 16 X ' v 3 0 • Do-ğadOascr- Haldu" AONGUN ; VE O TCARET • L D€ÛERLI HW0ENLER1 1ŞLEU6 SA."**~i_*flı «TEl- 'ESi • ANACOL- * * V * W V U M S A N •HC * S »*HAW»*CVKS^N».T U«UNLE=l O«.^P1-<W» SAN VE~1C K 5 • AŞKAN MLŞA^lRLK i E TCARET LT2 &T1 • ATELVE İNKA • AG SCG VtT*.^L^ARENf*BRIK {tSVX?REı»AC«C rBAMS* • KTCOLtı ıNGCTERE ı • *v DOGA VE «MZG£REÇ*.Eftı S*N TIC ıTD ŞTl • ADCflCSO'3G 4PM MOLTGflAPH ıL 5 * ı • »£TBC*. BURO MAKlNELERl VE MA_Z=ME^Et ' LTD ÇTI • ADMEL-DU §T » «t.AS ANADOUU-ASTİK SAN VE TC » 5 « 6 0 0 * 2 * ; ftfmF^HTE CLJB»BOû*2>ÇiiJMVtRS'rESiSU*L'nsPOPLAWt« r JLL'3-ü »BANDC^O CC Jt> ( G ^ t < «ûflE • EASC ' COU^O ı.FED *LM CUM ) « BAOGER | U 5 « I • BO^UT YAYIN 3RUS4J • SOĞAZICı UNfc,CRSfTîSt SPOR KURutU • BlLEt TOi»HT • BRİLL SnıOH |FED *LM CUM ı • BEKO 1CA«ET T S S C 9 • CAMP Sf>a ı FTALY» • CKK f K * R L W S E a S S T E G f t € S r 5 C O X ( '•LM CUM • D 6 Ğ * W E N * C » O S L U M * D € N C I L « • DEMZ 1ŞLEMEHAK1Ş jö^NLEPıSaNAVl.DVNA-THERMıFED ALM CUM I • Dut»L - CO-OBtöViÇRE) • D-C-f X [FED MU CL*t • DENDı» LEI9UR€ <MG&TEflE> • OÇKA >^O MJ4 C JM > 0*W€S CfCLESLTD ıiMGtTtBE . EOELR'O (FB3 *LM CUM I-ELAN VüGOSLAWA)»eNO6RTERL,KVE KUNC'LR* • E5MC ÖURC ftGAÇLi&i VE TtRSIM UAL^MELERI "TC A Ş • =eoCA Soa (fHkLyA • ECK»f5~ PED ALM CJM I • £DC*f«G ıFEC *LW CUM • FAN^iSI* • = EM KP€AS''T3N • FEHt^BAMÇE SPO« K ü H ^ j • 3Lrr»B j*f=OMvA, • ÖALERI SUN • 3OZCÇ S«KEr LER GJRUBU • GAHOENA GmbH , FED A1.M CUM I • GEMCI.ER ifTHAy • GAME ELEKT^ONIK IMALA* ıMR * t TH SAN L-D ST1 •GE£TETk4EB,lNGILTERe,«-H.ND T*v\AN] • HElSSNEP 3nD« (FED »LM CIM • HAK» SC*<AC SOMHD AH$>PuRUNLEft KÎ DEKûB ATF E$VA SAN /E "HC • HEZAR^EN "AVACILW SAH* V 'VETC L"O ST • MA-VAJ4ı>PIM 1A&4U HAC.A.a M KCfiUMA DERNeSl OA) • IŞJKFTHALAT * ıSTANBUL VÇ.KEN KULU8U SPOBDEtMEfjt • JUT SAf«Yl VE FTH*t>T 47CORP ı-*PONVAı««OPAR*ND«v»NIKUTU«E'nMMAL-A«FW VE SÂK T K LTC ŞT\ • VO^LANT 3F M6CHANl2ED TOOLS S S C B t • LIDYA • L.I1LA «DZVIK DANS • LINOS**OHT «CAMPM»LZEMELE a ' 5AN VE TIC C^ 5TI • 1.E1TZ FED ALU CJW • LtKKP • LAU< .FTD ALU CUM l • MÇS"O Gm;N ,FEC A.M CUV , . %/AK'E. |HO v BOWES lNG*-"EflE 1 23-27 Mart 1991 TÜYIVP İSTANBUL SERGI SARAYI T E P E B A Ş l • İ S T A N B U L Ziyaret Saatlerı Hergün: 11.00-20.00 r• SUNCAST CORP llNGfl-TEREl . UtAPS StZGjfA^BaDASANAvi ,ETCAflE- 4 S • METSA D E Û E R L H * T A L L E P T A S A P 3 M I M A _ A T JE P*2AP NOflM E-E*TRONW 3ERECLEP SA«Av ı * S • 0SMW'3<D UEDtHA 'EN£P GWM SANA>1 ST1UST «CCE.15T «,Aı_lPÇIUK SFMIMA T DKERMOOÇbST STXST KL'PSU • PEB£0 =PA U-jSLARAftASI n>ALAT »ATtPlM • VAJ*ENG£LEN2ADES WACOtUX 1ISV1CRE, • W « S 0 f i & NE*7ON INGHJERE1 Yt VLUAZ BAUKADAU LTD • ZEYNEP AKSESuAR - RfTlM MO&LV* Seckın tLa r lar Seçk n zıyaretçı er Galeri . Atölye SANAT ODASI MEHMET ILERI 23 Mart - 8 Nisan 1991 Hergun 11 00-19.00 (Pazat dah'll Gcneral NccmeMn ÖKtem Sok. 13/1 Erenk&y 355 35 87 - 148 B0 80 [Ist Klinıği Karşısı) ALTAN GURMAN 202-2AA 991 OERİMOD KOLTOR HERKEZİ S ı h l , c l u B c i k ı r o e s l t r O j ı * t k ^ I 7 h ( e $ m e I S T A N B L J L 54? *t Oû-fe ^ « Pazot dohıl hergun 19 OOa kodar oçığiz 5-26Manl991.il 00-18.00 (Pazarçünleridiandai bsjklafc^desı 141 Beyoghı-İstanbul »1:1521698 Resim Sergisi AGOPARAD E 3 G A R A N T l S A N A T G A L E R 1 S İ NERIMAN ERKUT Sanat Galerisı 15-3-91 / 9-4-91 LEYLA GA.MS1Z AYSL 1 KOÇAK ALİ AKVİL CA\TT AT>UCA GÜRDAL DL^VAR SALİH ZEKİ Maabsacı Osnun Sok 35 2 Erfcu! Apt. Otnunbey Tet 146 OS 47 - 130 70 30 TEKEL SANAT GALERtSÎ MEHMET YORULMAZ O Halde Bende Vanm 21 M»rt-17 N l u n ' 9 1 T«kel Gmcl Müdurtü^u Unk.p.™ 523 30 60 KİLE(*AtWGALEI3Sİ CİHAT BURAK Resim Sergisi • 23 Mart-10 Nisan Cevdet Paşa Cad. No: 384 Bebek 165 74 96 146 97 3a • 132 64 26 S " . N M G d L E I I S I SERAMİKTE 33 YIL Ayfer-Sabit Karamani 15 Mart-15 Nisan Buyuhdere Cad Kıleseramık Bintı l 179 29 60 TÜRK KÜLTÜRÜNE HİZMET VAKFI Caferağa Medtssesi'nde el sanatlan kurslarının kayıilanna ba^lanmışiır. Tezhip-Minyatür-Hat-Resim-Ebru-Osmankca Kumaş Desenleme-Porselen Süsleme-Seramık Vitray-Hah-Kilim-Deri İşleme 513 18 43 • 527 31 44 \ ^ ^ t sanat DEMET YERSEL Resim Sergisi 14 Mart-21 Nisan 1. Le»ent Sülün Sok. No 14 Tet 170 0 3 ( 2 HOBİ sanat MUZAFFER AKYOL Resım Sergisi 9 Mart-30 Mart Valikonağı Cad Pasaı SS Nişantası 146 72 81 M u r a t M e t e A ğ y a r Resim Serejsi 4 -25 Mart 1991,11.00-18.00 (PazargurJeıidışında' Yonca Modem Sanat t Galerisi-=<-'•= \Mtonagi Caddesi No. 117/2 Nişantaşı-lstanbul Tfcl 130 39 80 tülinonat14 Mart -14 Nisan M t N E SANAT GALERİSÎ Ku«dlli cad. 21 AHıyol KadASy-Utanbul Te): 345 64 « I TEM SANAT FEVıI KARAKCK Resim Sergisi 19Mart-13Nisan1991 tikmcif Coi. W DrOİ» E-ırt Sok U l 1 U7 M W AEDPA AımTeksIilbank Sanal Galerisi SEMİH BALCIOGLU Gravür-Karikatür Sergisi 12 Mart-1 Nisan Hu»rev G«red< C«d-126 Tefvlkty. Tet 136 12 79 fBURHANTEMELİ RESİM SERGİSt 16 MARÎ-13 NİSAN 1991 »AM SANAT I ^ GALERISI *O0 Cowı& ^C,7?; 3'3OC Mooo-r:-oj CENCAY KASAPÇI Resim Sergisi 21 Mart-12 Nisan Nlıpetlye AyMr Cad. Nil Apl 24/6 Levenl 169 80 y jrxs> ^m SANFA SANAT GALERİSİ EKREM KAHRAMAN 6 Mart-2 Nisan Fark)ı resımlenyle ılW kez SOYUTLAMALAR It" ar:L' Cad Yeşıfçı»"©^ Sok No 9' BeşktaŞIST 159 72 55 GORBON SANAT GALERİSİ VEYSEL GÜNAY RESİM SERGİSİ 5 Mart-31 Mart 1991 URART SANAT GALERİSİ MEVLÜT AKYILDIZ Resim Sergisi 7-26 Mart Abdllpckçi Cad. No: 18 1<1 21 »3 ARKEONSANAT GALERlSt FİKRET MUALLA Resim Sergisi 14Şubat-23Mart Iskele Cad. Salhane Sdk. »m I I OrtakAy Tel: 159 92 57 • atölye 146 97 38 • 132 64 26
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle