Katalog

21 MART 1991 YAHŞMA Oynn yazarı aranıyor • KMHtr Servfei — Üsküdar Belediyesi, profesyonel düzeyde, 'Çevremiz Oyun Yazarlannı Anyor' başhklı tiyatro oyunu yanşması düzenledi. Herkese açık olan yanşmaya katıîacaklann çalışmalanrn en geç 1 Temmuz 1991 gününe kadar ÜskUdar Belediyesi Halkla llişkiler Müdürlüğü'ne ulaştırmış olmalan gerekiyor. Yedişer nüsha olarak gönderilecek yapıtlann arkasına ad ve adreslerin yazüması da gerekiyor. 'Çevre" konulu tiyatro oyunlannda birinciye 3 milyon, ikinciye iki milyon, üçüncüye 1 milyon lira tutannda ödüller verilecek. Yanşma seçiciler kurulu şöyle: Hayati Asılyazıa, Ülktl Ayvaz, Güngör Dilmen, Kenan Işık, Necdet ökmen, Tijen Par ve Can Yücel. SİNEMA 'Mesaj duygu da olabilir' • Kiıltiir Servisi — Bu yıl îstanbul Uluslararası Film Festivali kapsamında filmleri gösterilen Kaurismaki kardeşlerden Mika Kaurismaki, dün düzenlediği basm toplantısında "Bir fdmle mesaj vermek şart. Ama onu saklamasını iyi bilmeli. Bu mesaj tek bir cümle olmayabilir; bazen bir duygudur, bazen bir bakış açısı. Zaten mesajmız yoksa filın çekmenin de anlamı yok" dedi. Son fılmi "Zombi ve Hayalet Treni"nin bir bölümunü Istanbul'da çeken yönetmen, fılminin sık sık Istanbul'a gelen Finlandiyalı bir rock şarkıcısının yaşamını konu aldığmı söyledi. Kaurismaki "Onun bu çok sevdiği şehirde de film çekmek istedim. Ayrıca îstanbul çok fotojenik bir mekân. lnsanlarıyla, sokaklanyla, köprüleriyle sinema için ideal" dedi. Tüm fılmlerinde olduğu gibi son fılminde de "komik-trajik" bir anlatım olduğunu ifade eden Kaurismaki, "Belki Chaplin ile kıyaslanabilır benim bakış açım. Onda da komik olaylar vardır, ama derinlemesine bakarsanız gerçekte olaylar acıdır" dedi. TİYATRO Çocuk tiyatrolannın tepkisi • Kiıltiir Servisi — 18 Mart Dünya Tiyatrolar Gunü'nde Türkiye Tiyatro Yapımcıları Derneği'nin, Istanbul'daki özel tiyatrolann katılımıyla gerçekleştirdiği "Yaşasın Tiyatro Gecesi"ne çocuk tiyatrolannın çağrılmaması, tstanbul'da çocuk tiyatrosu yapan îdil Abla Çocuk Tiyatrosu, Masal Gerçek Tiyatrosu ve AÇOK tarafından tepkiyle karşüandı. Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen gecede TlYAP'ın uyesi olan çocuk tiyatroları gösteri yapmadılar, aynca davetli de değillerdi. Îdil Abla Çocuk Tiyatrosu'nun yöneticisi ldil Yazgan, "Tiyatro gecesine çağrılmayışımız, kamuya bizim yok olduğumuzun yansıtılmasıdır. Bu, kadar yıl tiyatronun cefasını çektik, öyle bir geceye çağrılmamız gerekirdi. Çünkü çocuk tiyatrosu var. Bu bizi küçümsemektir" dedi. Ercan Yazgan da olaya tepkisini şöyle dile getirdi: "Devlet bile sağ-sol görüşlü tiyatro aynmına gitmeden • eşit davranmak olgunluğunu gösterebiliyor, TIYAP neden büyuk-küçük tiyatro aynmına gidiyor? îdil Yazgan 'büyük tiyatrosu' yapan bazı arkadaşlardan daha onurlu işler yapmıştır. tnsanları böylesine onurlu savaşımlarda yalmz bırakmak, sanata ve sanatçıya sahip çıkması gereken bir derneğin yapacağı iş değil. Çocuk tiyatrosunu yoksamak kimsenin haddi değil, TİYAP'ın da hakkı değil." ANMA Adnan Saygun konseri • Kültür Servisi — Bir siıre önce yitirdiğimiz Ahmet Adnan Saygun, bugun gerçekleştirilecek bir konserle anılacak. Kültür Koleji sanat etkinlikleri kapsamında AKM Küçük Salon'da saat 19.00'da yapılacak anma konseri Adnan Saygun'un Atatürk Marşı'yla başlayacak. Sadece davetlilere açık olan konserde, Esna Mutlu yönetimindeki Kültür Koleji, bestecinin çeşitli marşlannı seslendirecek. Ebru Sayln'ın piyanosuyla katılacağı marşlardan sonra kemancı Saim Akçıl ve piyanist Cana Gürmen, Saygun'un dört süitini seslendirecek. Bas Ayhan Baran'ın "Yunus Emre Oratoryosu'ndan bir bölum ile Ağıt", 'Bozlak' gibi eserleri seslendireceği program, Kültür Koleji Korosu'nun sunacağı çalışmalarla sona erecek. KÜLTÜR-SANAT 10. ULUSLARARASI ÎSTANBUL FİLM FESTİVALİ 'Teldeki Tarlakuşlan' ve Ana] şenliğin politik tavırlı iki fılmi CUMHURÎYET/7 Gerçeğe"Teldeki Tarlakuşları", Çek BahârTnm ardından ülkenin tanklar altmda ezildiği günlerde çekildi ve yasaklandı. Film, 21 yıl sonra ortaya çıkabildi. "Ana" ise 3 saat 15 dakikalık bir Gorki uyarlaması. ATtLLÂ DORSAY Sinema kimi zaman bizi alır, gündelik, somut gerçeklerin, ya- şanan ve tartışılan en yaşamsal şeylerin tam ortasına getirip ko- yar. Hem de gerçeklerden en ırak gözüken fılmler aracılığıy- la bazen... Çünkü sinema, kimi zaman kendisine rağmen gerçe- ğin, toplumsal-siyasal olanın se- sidir, yansımasıdır, doğmdan doğruya aynada gönilen aksidir. Bu yıl şenliğin ilk gününde gör- düğumüz politik tavırlı iki fdm de güncel tartışmalara bizi na- sü da çağırıverdi!.. Jiri Menzel'in 1969'da yapıl- mış, ama dünya sanat platfor- muna ancak 21 yıl sonra çıka- bilmiş filmi "Teldeki Tarlakuş- ton", bizleri sosyalizmin bir Orta Avrupa ülkesinde 1950'lerdeki uygulamalanna götürüyor. Top- lumların radikal değişimi, her- halde ideolojileri, değer ölçüle- rini, yaşam amaç ve biçimlerini değiştireyim derken "eski" ne varsa ortadan kaldırmakla eşan- lamlı görülmüş olmalı. Böylece bir fabrikanın hurdalığına üst üste ve sonsuz miktarda atılıp duran seylerin arasında kapka- cak veya yazı makineleri kadar, evlerden toplanmış haç veya Isa tabloları da yer almaktadır. Bu- rası aynı zamanda değişime di- renen "burjuva unsurlann" eği- timi için de bir tür kamp yeri- dir. Böylece "burjuva aleti" sa- yılıp tukaka edilen saksofon ka- dar, her türlü "burjuva ahşkan- uğı"da tarihin sahnesinden sili- nip atılmaya çalışılmaktadır. Ama insan hep insandır ve te- mel özlem, eğilim ve gereksin- melerinin değişmesi zor, giderek olanaksızdır. Böylece eğitilen burjuva eğilimlilerle yakındaki "kadınlar tutukevi"ndeki ha- nımlar arasında her turden iliş- kiler sürer gider; evlenme olduk- ça zor olsa da olanaksız değil- dir ve "vekil tayin ederek" ya- pılır; sevgi ve cinsellik bu topla- ma kampından farksız koşullar- da da yeşerebilir. Sosyalizm uygulamalarımn birçok ulkede çöküp gittiği gü. nümüzde Menzel'in filmi keyifle izlenen birinci sınıf bir ironi baş- yapıtıdır. Ama bu filmi 20 yıl önce, Çek Bahan'nın sona erip ülkenin Sovyet tankları altında ezildiği günlerde çekmek, ayn- ca yüreklilik ve inanç isteyen bir eylemdi. Bu başarıyı göstermiş olan Menzel'e içten bir bravo!.. Ancak sosyalizmin özünü oluşturan idealler, kaba güce, baskıya, sömürüye, adaletsizli- ğe karşı çıkış ve hakça bir dün- ya isteyiş yanlış mıdır, yanlış mıydı? Elbette değildi. Bu konu- da kuşkuya düşenler, Sovyet yö- netmeni Gleb Panfilov'un Mak- sim Gorki uyarlaması "Ana"yı görmeli. Gorki'yi tüm temel ve doğru inançlan, insana yansız yaklaşımı ve sosyalist öğretiyi te- aynamel insancü doğrulara oturtma çabası için'de yorumlayan 3 sa- at 15 dakikalık bu dev film, kla- sik bir sinemanın tüm o anlatıl- maz güzelliği ve soyluluğu için- de insanı perdeye bağlamayı bi- liyor. Çökmeye mahkûm çarlık yö- netimi altında, emekçilerin tarih sahnesine girişi ne denli güzel ve doğrudur... Babası gibi boyun eğmiş, alkolik ve kavgacı bir proleter olmak yerine yükselen bir öğretinin bayrağım taşımayı seçmiş olan genç Pavel, siyasal inancımız ne olursa olsun, elbet- te gönlümüzdeki yerini alacak- tır. Onun kadar ve kuşkusuz on- dan da etkileyici bir fıgür ise Pa- vel'in eğitimsiz, "cahil" anasıdır. Gorki'nin ve devrimin, devrim- lerin anası... Oğlunun üzerine titreyen, onu kavgalardan, teh- likelerden korumaya çabalayan, ama günü geldiğinde onunla ve genç yoldaşlanyla birlikte dava- ya katılan, kendi eliyle hazırla- dığı kızıl bayrağı 1 Mayıs gös- terilerinde taşıyan grubun için- de yer alan ana!.. Sonunda da- ğıttığı bildirilerin altında kalan kanı, üzerinden farkında olma- dan geçip giden oğlu ve arka- daşlan için akıtılmış olacaktır. Ve tarihin siyasal öğretileri, ide- olojileri, inançlan alıp getirdiği şu karmaşık ve düğümlü nokta- da, Gorki'yi anımsamak ve ye- ni bir "Ana" yorumunu izlemek, kuşkusuz yararh, giderek gerekli bir iştir. 'Teldeki Tarlakuşları 'm bugun saat 21.30'da Beyoğlu Emek'te, 22 mart cuma gtinu 21.30'da Kadıkoy Reks'te; 'Ana'yı 30 mart cumûrtesi 21.30'da Kadı- koy Reks'te izleyebilirsimz. tutanlar 1950'LERDE SOSYALtZM UYGULAMALARI — Çekoslovak yönetmen Jiri Menzel'in 1969'da gerçekleştirdiği "Teldeki Tarla- kuşlan", seyircivi sosyalizmin 1950'lerde bir Orta Avrupa ulke- sindeki uygulamalanna götürüyor. KULIS BİR TAŞLA İKİ KUŞ— Festivalin Finlandiyalı konugu Mika Kaurismaki (solda) bir taşla iki kuş vurdu. Hem şenlige katılıyor hem de Galata Köp- riısü'nün altındaki birahanelerde "Zombe ve Ha- yalet Tren" adlı filminin çekimlerini siirdürüyor. Kaurismaki, filmine Türkiye'den, şu sıralar Ab- di İpekçi'yi de oynayan Halil Ergün'u seçti. An- cak dostu olan yönetmen Ali Özgentürk'e (sağda) de filmde küçük bir rol vermeden edemedi. Fil- mi n konusu, Kaurismaki'nin 28 yaşında olen bir arkadaşının yaşamından alınma. Mika Kau- rismaki, filmin gelecek yıl îstanbul Festivali'nde gösterilecegini de mujdeledi. (Fotoğraf: Muhar- rem Aydın) BuGÜNİt B e v o g l u Emekr Kızkardeşler» (12.00, 18.30), Hmzır Kız* (15.00). Teldeki Tarlakuşları (21.30) B e \ o g l u Atlas: Anne ve Babama Gunce* (12.00, 18.30), Değersızler (15.00, 21.30) Be.toglu Be>oglu: Piano Piano Bacaksız (12.00), Berdel (15.00), Darbe (18.30) O s m a s b e ) Gazi: Askıda (12.00, 18.30), Kibritçi Kız* (15.00, 21.30) K a d ı k ö v R e k s : Cennetteki Gölgeler* (12.00), Bakımsız Amca (15.00), Cinsel Görev (18.30), Kulak (21.30) YARIN Beynglu Eoıek: Rosso (12.00, 18.30), Besle Kargayı* 05.00,18.30) " . S I < K - - Bevoglu Atlas: Varşova Köprüsü (12.00, 18.30), ' Alou'dan Mektuplar* (15.00, 21.30) B e v o g l u Bevoglu: Bekle Dedim Gölgeye (12.00), Ölurayak (15.00), Ekran Aşıklan (18.30), lmdat ile Zarife (21.30) Osmanbe> Gazi: Bayram Günü (12.00, 18.30), Cha Cha Cha (15.00, 21.30) Kadıkö> R e k s : Ariel* (12.00), Kimsesiz Çocuklar (15.00), Sahte Duğün* (18.30), Teldeki Tarlakuşları (21JÛ)- *tşaretli olan fılmler, elektronik Türkçe altyazıyla gösteriliyor. Egebank Genel Müdürlük Departraanlan ile Şubelerinin Kredi -Pazarlama Servislerinde görevlendirilmek iizere * Üniversite mezunu, * İyi derecede İngilizce bilen, * Askerliğini yapmış veya iki yü tectlli, (Erkek adaylar için) genç, dinamik vfesürekli kendiniaşmaki Bankacı Ada\ ları Hukuk Danışrnanlığı'ndagörevlendirilmek üzere Avukatlar * Yüksek okul mezunu, * Yabancı dil bilen, * Konusunda denevimli Halkla flişkiler Uzmanı * Yüksek okul mezunu, * Yabancı dil bilen, * Konusunda deneyimli Üst Düzev Yönetici Sekreteri arannıaktadır. İlgilenenlerin, ayrmnlı özgeçmişlerini, bir adet fotoğraf eşliğinde, 5 Nisan 1991 tarihine kadar; Egebank A.Ş., însan Kaynaklan Müdürlüğü Cumhuriyet Caddesi, No: 139 80230 Eİmadağ-İstanbul adresine ğöndermeleri rica olunur. Egebank'ta tüm başvurular gizli tutulur. €3 EGEBANK H s d e f H i z m e t t e a a m a r a Anne ve Babama Günce*Altın Lale Ödülü'nün adaylarından Tbtaliterdüzende adalet Macar yönetmen Meszaros, Günceler üçlemesini "Çocuklarıma Günce" ve "Sevgililerime Günce"den sonra "Anne ve Babama Günce"yle tamamladı. REKİN TEKSOY Anne ve Babama Günce, gü- nümüz sinemasının en önemli kadın yönetmenlerinden Mart- ha Meszaros'un, ulkesinin yakın geçmişine eğilen üçlüsünün son fılmi. Üçlünün ilk bölümü Ço- cuklanma Günce'de, yönetmen, Jüli'nin yaşamının çocukluktan genç kızlığa uzanan kesitini ele almıştı. Bir yandan Jüli'nin, kendisini evlat edinen Magda ile çatışmasını işlerken, bir yandan da Rakosi iktidannın estirdiği terör havasmı vermişti. Üç yıl önce îstanbul Film Fes- tivali'nde de gösterilen Sevgili- lerime Günce ise Jüli'nin Mos- kova'da sinema öğrenimi gördü- ğu yıllara eğilir ve 1956 Macar devrimine dek ulaşır. Jüli, Ma- caristan'ı allak bullak eden kar- şıdevrimi Moskova'da öğrenir. Meszaros'un üçlüsü, yönet- menin kendi yaşamına tuttuğu bir ayna. Yönetmenin, ünlü bir yontucu olan babası, Macarla- rın anayurdunu bulabihnek amacıyla Sovyetler Birliği'ne göc etmiş, ancak Stalin dönemi- nin düzmece davalarından biri- nin kurbanı olmuştur. ölümün- den sonra aklanmış, hatta yon- tulan üstündeki yasak kalkmış- tır, ama baba sevgisinden yok- sunluk, Marta Meszaros'un kimliğini köklü bir biçimde et- kilemiştir. Üçlünün kahramanı Jüli, yönetmen Meszaros'un kendisidir. Anne ve Babama Günce, ikin- ci filmin bittiği noktanın biraz öncesinden başhyor. Macar hal- kırun zulme başkaldırısınm ba- şansızlığının ardından, Mosko- va'dan ülkesine dönen Jüli, yı- YAKIN GEÇMİŞTEN BİR KESİT — Marta Meszaros'un "Anne ve Babama Günce" adlı filmi de hem özyaşamsal öğeler taşıyor hem de Macaristan'ın yakın tarihinden bir kesit sunuyor. kıma uğramış bir Budapeşte ve ezilmiş bir halkla karşılaşır. Jü- li yanından ayırmadığı fotoğraf makinesiyle yaşanan kargaşayı bütün aynntilarıyla belgeleme- ye koyulur. Bir yandan da nele- rin olup bittiğini, kimin başma neyin geldiğini araştınr. Böyle- ce büyükannesini Rusların öl- dürdüğünü, Magda'nın ruhsal sarsıntı geçirdiğini, daha once- ki oölümlerden tanıdığımız ve Jüh - 'nin Sovyetler Birliği'nde ölen babasının yerine koymaya çalıştığı Janos'un da suçlandığı- nı öğreniriz. Jüli, Janos ve arkadaşları bir ara Viyana'ya kacarlar, ama Ja- nos gurbette yaşamayı kendine yediremez, ülkesine doner ve tu- tuklamr. Magda yine iktıdarla işbirliği yaparken, Kadar iktida- nnın düzenlediği görkemli 1 Mayıs gösterisinin ardından Ja- nos yargıianıp ölüm cezasına çarptınlacak, yıllarca sonra me- zannı ziyarete giden kansı ve ço- cuğu, ath polisler tarafından coplanacaktır. Meszaros'un "güncderi" hem özyaşamsal öğeler taşıyor hem de Macaristan tarihinin bir ke- sitinin panoramasım çiziyor. İlk bölüm, Sovyetler Birliği'ne siya- sal nedenlerle göç eden Jüli'nin annesiyle babasına karşı Sovyet yetkililerince yapılan haksızlık- lan işler. Ikinci bölümde Jüli^ nin anne ve babasının Mosko- va'da karşılaştıklan haksızlıkla- rın bir benzeriyle, Rakosi döne- minde Batı'dan ülkesine dönen bir Macar aydını karşılaşır; duz- mece bir yargılama sonunda mahkûm olur. Anne ve Babama Günce'de ise karşıdevrimin estir- diği terör havasında, yine bir yurtsever, düzmece bir dunışma sonunda ölum cezisına çarptı- rılır. Böylece uç film de totali- ter sistemlerin adalet anlayışını vurgulamaya büyük özen göste- rir. Anne ve Babama Günce'de, Meszaros'un anlatımı yine den- geli, ağrrbaşlı ve yer yer çarpıcı. Yönetmen özyaşamsal aynntıla- ra girdiğinde, anlatım daha da içtenlik kazanıyor. Filmin so- nunda, ölüme mahkûm edilen Janos'un yüzünde yönetmenin yakalamayı başardığı ifade ise belleklerden silinmeyecek an- lamlar içeriyor. Anne ve Baba- ma Günce, hem sinemanın tari- hi de belgeleme işlevinin önem- li bir örneği hem de Altın Lale Ödülü'nün en güçlü adayların- dan biri. "Anne ve Babama Günce"yı bugun 12.00 ve 18.30'da Bevoğlu Atlas'ta; 26 mart salı 21.30'da Beyoğlu Sineması 'nda izleyebilirsiniz. 'Amazon' gelemedi • Kültür Servisi — Finlandiyalı yönetmen Mika Kaurismaki'nin son filmi 'Amazon'un festival için ayrılan kopyası yanlışhkla İzlanda'da düzenlenen festivalle yollandığı için ülkemizde gösterilmeyecek. Amazon'un gösterileceği seanslarda ise başka fılmler oynayacak. Buna göre Emeİc Sineması'nda bugün 15.00'te 'Hınzır Kız', 21.30'da 'Teldeki Tarlakuşlan', 30 mart cumartesi günü Kadıköy Reks'te saat 12.00'de 'Tatie Danielle' gösterilecek. 'Amazon'a bilet almış olan ve bu filmleri görmek istemeyen izleyiciler biletlerini sinemalara iade edebilecekler. Güner ödül adayı • ANKARA (AA) — Geçen ay trafık kazasında yaşamını yitiren Türk fotoğraf sanatının ünlü isimlerinden Sami Güner, ölümunden sonra Uluslararası Astorya ödülü'ne aday gösterüdi Edinilen bilgiye göre ilk kez bir Türk sanatçısının aday gösterildiği Astorya ödülü, her yıl uluslararası alanda yaptığı çalışmalarla dünyada kültürel yakınlaşmaya katkıda bulunan sanatçıya veriliyor. i bir galeri • Kültür Servisi — îstanbul Etiler'de yeni bir sanat galerisi açıldı. Alkent Actuel An (Alkent Sitesi Tepecik Yolu F3/18) adını taşıyan galeri nin sanat danışmanlığını MÜ öğretim üyelerinden Etoç. BUnyamin Özgültekin, galeri yöneticiliğini ise Beki Bardavid yapıyor. 16 nisana kadar açık olan ilk sergide ise Adem Genç, Adnan Çoker, Bedri Baykam, Bubi, Bünyamin özgültekin, Ergin Inan, Haluk Gedik, Husamettin Koçan, Mehmet Güleryuz, Mustafa Ata, Nur Koçak, Özdemir Altan, Şükrü Aysan, Tomur Atagök, Yusuf Taktak ve Zekai Ormancı'nın çalışmaları yer alıyor. Denıokrtısi AWM getnisi • Kültür Servisi — Bakırköy Belediye Tiyatrolan'nm 'Demokrasi Gemisi' isimli oyunu ÜskOp Halklar Tiyatrosu'nun davetlisi olarak Yugoslavya'nın Tetova (Kalkandelen), Gostivar, Usküp ve Prizren kentlerinde 26, 27, 28 ve 29 mart tarihlerinde sergilenecek. Aziz Nesin'in yazdığı 'Demokrasi Gemisi' isimli oyunu Ahmet Gülhan sahneye koydu. BUGÜN • Felsefe Sempozyumu Kuyucu Murat Paşa Medresesi'ndeki (Vezneciler) sempozyumda 'Mantık ve Bilgi Teorisi' konusu işlenecek. Prof. Dr. Şafak Ural, Prof. Dr. Erhard Oeser ve Doç. Dr. S.Haltmayer'in konuşmacı olarak katılacaklan sempozyum 12.00'de başlayacak. • Sandalyeler' Kocaeli Bölge Tiyatrosu, 'Sandalyeler' adlı oyunu saat 19.30'da MSÜ Oditoryumu'ndan sunacak. • Dobra Dobra Atatürk Kitaplığı'nda saat 16.00'da Faruk Şüyun, Ara Güler'le bir söyleşi yapacak. • Fotoğrafta Galericilik Nazan Okyay Aktar'ın (Galeri Arşiv'in yöneticisi) 'Fotoğrafta Galericilik' başhklı konuşması saat 19.00'da İFSAK'ta. bugün bilsak 21 MART PERŞEMBE : . 19.00 "Islamda Kadın" Abdurrahman DİLİPAK, Şule PKUNÇEK, Yaprak ZlHNlOĞLU Görsel Sanat Atölyeleri Mehmei GÜLERYUZ yönctiminde(Per. • Cura.) Cafe-Foyer-Bar(Giriş) 12.00-00.30 Rock Cafe-Bar(5.Kat) 15.00-18.00 HcavyMctal 18.00-24.00 Rock' Kramp Rock and Blues bilsak, sıraselviler cad., soğancı sok. 7 cihangir 143 28 79-99