18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 •m* Hasta, evinde tespıt ediliyor. 077 Hızır Acil Servisi vatandaşlardan, vatandaşlarservisten yakınıyor Hasta naklfyat servisi077 Hızır Acil Servisi, 75 doktor, 25 077 Hızır Acil Servisi, 1990 yılı içinde 0 7 7 Hızır Acil Servisi Müdürü Nurettin hemşire, 17 sağlık memuru, 23 BMC, 6 gittiği 22 bin vakadan 2700'ünden boş Karaca, kendilerine açılan 100 telefondan reanimobil ambulansla İstanbul'da hizmet vermeye çalışıyor. Vatandaşlann sahte ve abartılı ihbarlarından bıkan servis çalışanlan, nakliyeci olarak görülmekten şikâyetçiler. Vatandaşlar ise servisin hiç de 'hızır' olmadığını, ilkyardım dönmüş. 844 kişi müdahaleye rağmen kurtarılamamış, 1869 kişiye ilkyardımda bulunulmuş, 9885 hasta da hastaneye yetiştirilmiş. 'Vicdani sorumluluk' gereği asılsız ihbarlara gidip gelmenin bedeli yılhk yakıt masrafı ise 1.5 milyar lira. , ç i T11 Tl ÇQ V l t ^ O İ f ^ l i O"I1T111 Anakent Belediyesi Sağlık Daire Başkanı Şener Solak ise servis istasyonlarında poliklinik hizmeti vermeyi planladıklannı söylüyor. Sağlık Yasası'nda 'motorize sağlık ekipleri' yer almadığı için servisin hizmetlerinin yetersiz olduğunu söylüyor. Servisin bütçesi 20 milyar lirayı geçiyor doktorları tazminat veya mesai alamıyorlar. BERAT GÜNÇIKAN Kapıyı, kuçumsenemeyecek cüssesiyle yan çıplak bir adam açtı. Ellerinde sedye, "Hastayı görmeye geldik" diyen doktorla hemşireye öfkeyle baktı, "Deli misiniz, ne hastası?" Doktor ve hemşire, kapmın yüzlerine şiddetle ka- panmasından sonra bir araştırma yaptılar. Gittik- leri adres bir garsoniyerdi. Arkadaşları adama bir "saka" yapmak istemişler, bunun için de 077 Hızır Acil Servis'e telefon ederek "kaJp krizi" ihbarında bulunmuşlardı. Adam işte bu nedenle günunün en "ince" anında çalan kapıya ve gelenlere tepki gös- termişti. "Teybim bozuldu. Kim tamir edecek", "Saçla- nm dökülüyor, nasıl önleyebilirim", "Senin ana- nı....", "Çocuğum kesme şeker yuttu, öliir mü", "Teyze, bana bir masaJ anlatsana". "Sesinize nay- mnım", "Komşunun çocuğunun bizim kapının önüııde oynamasına bozuluyorum", "Demin iyi çık- ması için çaydanlığa kaç kaşık çay koymalıyım"... Şu sözler, Hızır Acil Servisi'nin 077 numaralı tele- fonunun hemen hemen her çalınışında duyulanlar- dan bir örnek. îstanbulluların sağlık sorunlarına "acil" çözum bulmak amacıyla kurulan Hızır Acil Servisi'nin telefonlannın genellikle dalga geçmek için kullanıldığı bu örneklerde görulüyor. Planlanması 1960'lara dayanan 077 Hızır Acil Ser- visi'nin fiili kuruluşu 1985 yılında Ortaköy'de çıkan bir yangında beş kişinin ölümüne, sekiz kişinin de yaralanmasına dayanıyor. Yarahlann hastaneye ta- şınmalarında karşılaşılan sorunlar yetlrilileri hare- kete geçiriyor, Anakent Belediyesi'ne bağlı bir ser- vis oluşturuluyor. 10 ambulans, 6 doktor, 3 hemşi- re, 3 telsizle hizmete başlayan servise Darülaceze'- nin bir koğuşu, Zeynep Karnil Hastanesi'nin bir oda- sı, belediyenin Sağlık Işleri Müdurluğü'nün de de- ney hayvanlan bannağı "istasyon" olarak veriliyor. Servisin istasyon sayısı bugün 11. 75 doktor, 25 hemşire, 17 sağlık memuru, 23 BMC, 6 reanimobil ambulans da servisin emrinde. tngiltere'nin eski başbakanının Türkiye gezisin- de ve Cumhurbaşkam Ozal'ın Istanbul ziyaretinde "Sağlık kornması" görevini de üstlenen, 077 Hızır Acil Servisi'nin sorunlan neler? "077 Hızır Acil olarak hastanın sonınuna çözüm bulmaktan, onu en kısa zamanda hastaneye yetiş- tinnekten ziyade nakliye hizmeti veriyornz." •GörertHer ve ev sakinleri tarafından taşınıyor, Ambulansa doğru göturiiliiyor, Arabacın bagajına 'yıikJeni>or' ve harekete hazır hale getiriliyor. Servisin bağlı bulunduğu Anakent Belediyesi Sağ- lık Daire Başkanlığı'ndan, doktorlara, hemşirelere, ambulans surüculerine kadar tum görevlilerin yakın- dığı konu "nakliyeci" olarak görülmek. Herhangi bir hastanede muayene olabilmek için sabah erken- den numara almak zorunda olan hasta çözümü 077'de göruyor. 03.00'te "kalp krizi" ihbanyla 077'den ambulans çağınyor, görevlilerin "kalp krizi geçirmivorsun, her seyin normal" tanılarına karşın, öfkeyle, sertlikle hastaneye goturülmesini sağhyor. lsminin acıklanmasını Sağhk Bakanhğı kadrosun- da yer aldığı gerekçesıyle ıstemeyen bır doktor, bay- ramlarda hasta ziyaretıne gidebilmek için bile 077'yi kullananlar olduğunu söylüyor. Bu doktora göre so- runun çözümü eğitimde, ama insanların cebinde pa- ra olmadan eğitilebileceklerine de inanmıyor. 077 Hızır Acil Servisi Müdüru Nurettin Karaca, açılan 100 telefondan 60'ının "sahte" olduğunu be- lirterek başlıyor konuşmasına. "Bu sahte ihbarlar nedeniyle zaman yitirmemek için ihbarda bulunan- dan telefon numarası isteniyor. Sahte ihbarda bu- lunan bu istek dzerine ya telefonu, kapaüyor ya ol- mayan bir numara ya da aklına gelen ilk rakamlan söylüyor. Gerçekten hasta >a da hastası olan ise bn istefe 'Bizi dikkate almıyorlar' diye tepki gösteriyor. Grip için 077'den yardım isteyenler çıkıyor, ihbar- da şeker koması deniliyor, gidildiginde bir ben pan- sumanı ile karsı karşıya kaiınıyor. Anneler çocuk- lannı oyalayabilmek için 077'yi çevirip ahizeyi ço- cugun eline rutuşturuyor, gece yansı çaldınlao tete- fonla, 'ığnecılik' gorevi 077'ye yukleniyor" diyor. Anakent Belediyesi Sağlık Daire Başkanı Şener Solak, 077 Hızır Acıl'e daha ışlerlık kazandırmayı amaçladıklanm, bunun için de istasyonlarda polik- linik hizmeti vermeyi planladıklannı söylüyor. Dok- torların yakındıklan bir başka konu ise ücretleri. Sağlık Yasası'nda "motorize sağlık ekipleri"nin yer almadığını anımsatan doktorlar buna dayanarak go- rev tazminatlarının ve fazla mesailerinin kesildiğini anlatıyorlar. Her ay 20 saati aşan fazla mesaileri- nin ucret olarak karşıhğmı alamamalanna karşın gö- revlerini aksatmadıklarını belirten doktorlar biraz da olsa "anlaşılmak" istiyorlar. Her yü 20 milyar Hızır Acil Servisi 1990 yılı içinde gittiği 22 bin va- kadan 2700'ünden boş donmüş, 844 kişi müdaha- leye karşın kurtarılamamış, 1869 kişiye ilk yardım- da bulunulmuş, 9885 hasta da hastaneye yetiştiril- miş. Tüm bu hizmetlerin yanında, "vicdani sorumluluk" gereği asılsız ihbarlara da gidip gelme- nin sonucu yılhk yakıt masrafı, 1.5 milyar lira. Per- sonel maaşları, diğer giderlerle de 077'nin 20 mil- yar lirayı geçen butçesı Anakent Belediyesi'ne yük- leniyor. Ruran kursiyerleri lıızla artıyorMERİH Ak on yılda Kuran kurslan sayısı ikiye, öğrenci sayısı da dörde katlandı. MEB yetkilileri, Ku- ran kurslarına okul statusü ve- rerek bunları "denetim" altına almaya çahştıklannı söylüyor- lar. Kuran kurslanna resmi görtintü Zorunlu eğitimin 8 yıla çıka- rıhnası ile birlikte Kuran kurs- lanna resmilik kazandırma ça- lışmalan hız kazandı. Bunun yanında son on yıl içmde Kuran kursları sayısı 2, öğrenci sayısı- nın ise 4 katına çıkması bazı kuşkuların temelini oluşturu- yor. 1979-1980 öğretim yıhnda 2 bin 610 olan Kuran kurslan sayısı, 1990-1991 öğretim yılın- da 5 bin 197'ye çıktı. Yine bu yıllarda öğrenci sayısı da 68 bin 486'dan 290 binlere tırmandı. Ataturkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Arif Çavdar, Kuran kursları sayısının politi- kacıların "ödünleri" ile arttığı- na dikkat çekti. Dinsel eğitimin toplumsal bir öğe olduğunu, kontrollu verilmesinde sakınca Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılması ile birlikte Kuran kurslanna resmilik kazandırma çalışmalan hız kazandı. Bunun yanında son on yıl içinde Kuran kursları sayısı 2, öğrenci sayısmın ise 4 katına çıkması bazı kuşkuların temelini oluşturuyor. 1979-1980 öğretim yılında 2 bin 610 olan Kuran kursları sayısı, 1990-1991 öğretim yılında 5 bin 197'ye çıktı. Yine bu yıllarda öğrenci sayısı da 68 bin 486'dan 290 binlere tırmandı. n i t e K *i bakanı Rıza Yılmaz, Kuran kurslarımn eğitim birliğine ters bir uygulama olduğunu söyledi. 'MEB yanlış yapıyor' Kuran kurslan öğrenci sayısı 2*0000 155403 144013 164000 1 4 2 7 6 3 68486 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 Kuran kursları sayısı 5197 2611 2773 2946 3047 304 3336 3662 4068 4421 4716 4 ^ 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 bulunmadığını belirten Arif ik düzenin ve Atatürk duşünce Çavdar, "Ama hiçbir zaman sinin karşısında oluşturulmuş devlet, Kuran kurslarında ge- bir kitle kişiliği kazandı. Antila- rekli denetimi saglayamaraıştır. ik gelişmenin bir dogal sonucu- Devlet denetçiliği Milli Eğitim dur. Maalesef polikacılar da Bakanhğı'na bıraktığı anda ba- bunlara seyirci kalmaktadır. kanhkta denetçi kadrosu yoktu. Bunun için de Türkiye tehlikeli Ehil kişi yoktu. O zaman bun- bir istikamette ilerlemektedir" lar kendi başlanna buyruk, ca- diye konuştu. hil kişilerin elinde, devlet için- de teokratik yönetim niteUgi ka- K u r s l a r v e laiklik zandı. Tarikatların rahatça at oynattığı meydan hüviyetine bü- Milli Eğitim Bakanhğı yetki- ründiı. Sonunda bu şekilde la- lilerinin okul statüsü vererek de- netim altına almak isteklerini söylediği Kuran kurslannın ma- sum bir din eğitimi olarak baş- ladığına dikkat çeken Arif Çav- dar şunlan söyledi: "Kuran kurslanna resmiyet kazandırılması amacını bunla- n kontrol altına alma çalışması olarak değerlendirmek istiyo- rum. Ancak imam hatip okul- lannın Uzerinde ne derece bir kontrol var idiyse Kuran kurs- lan uzerinde kurulabilecek kont- rol de bundan iyi olamayacak- tır. CHP'nin 46. Kumltayı ile birlikte din eğitiminde hareket- lenme başlamıştır. O tarihte ku- rulanlar atnacı karşdayabilecek, masum dedigimiz inanç özgür- lugu niteliğindeydi. Sonra dev- let kontrollu eğitim sınırlannı aşmaya başladı. Demokrat Par- ti ile hızlanan bu eğitim, Ada- let Partisi ile büyuk bir ivme ka- zandı. Mevcut düzende bu, son sürat ilerlemektedir. Artık bu kurumiar laik diizene karşı bir "Benzinli" Otomobil Kredisi! "Turbo" Otomobil Kredisi! "Dizel" Otomobil Kredisi! "Düz vitesli" Otomobil Kredisi! "Otomatik vitesli" Otomobil Kredisi! Siz hangisini istersiniz? ,«* • Yapı Kredi'den. sıfır kilsmetrede, yerlı yabancı her marka otomobil için, 5 milyon lıradan 100 milyon lıraya kadar Otomobil Kredisi alabılırsınız. Aldığınız krediyi Yapı Kredi'ye. 9 aydan 36 aya kadar aylık taksıtlerle ve 4 ayrı ödeme sistemınden birini seçerek odeyebilırsinız. Otomobil Kredisi Yapı Kredı'den alınır. Bilenler Yapı Kredi'ye geliyor! YAPI^CKREDi "hizmette sınır yoktur" M Eğitim birliğini zedeleyen bu uy- gulamanın resmiyet kazanması- nın kabullenilmeyecek bir dav- ranış olduğunu kaydeden Rıza Yılmaz, bu çalışmalan kaygı ile izlediklerini belirtti. Yılmaz, "Bu çalışmayı yanlış buluyoruz. Bunun engellenmesi için de eli- mizden geleni yapacağız. Dev- iet okullannda zaten din eğiti- mi yapılmaktadır. Kuran kurs- lannın devletin resmi okulu ko- numuna dönüştüriılmesi hem anayasaya hem de yasalara ay- kındır. Kuran kurslannın resmi- yetleştirilmesi, sorunlan berabe- rinde getirecektir. Eğer aileler çocuklanna din eğitimi aidır- mak istiyorsa devletin resmi okullannda bu tür egitimler verilmektedir" diye konuştu. 12 Eylül ve dini eğitim 12 Eylül'den sonra dini eğiti- min amaç dışına taştığım da vurgulayan Rıza Yılmaz, kurs sayısmın azaltılmasım istedi. Yılmaz, "Amaç sapmıştır. Bu gidişe mutlaka dur denmelidir. Kuran kurslanndan ve diğer di- ni okullardan mezun olanlar bir kitleyi oluşturmaktadır. Degişik çıkar çevreleri bunları amaçlan uğruna kullanmak isteyebilir. Karşılannda da hazır bir potan- siyel bulacaklardır" dedi. MEB ne diyor? Okul statüsu verilerek 8 yılhk zorunlu eğitimin 3 yıluk parca- sı biçimine dönüştürülmeye ca- lışılan Kuran kurslan için Milli Eğitim Bakanhğı Talim ve Ter- biye Kurulu, Din öğretimi Ge- nel Mudürlüğu ile Diyanet Işle- ri Başkanlığı'ndan oluşan ortak komisyon kuruldu. Kurslann ders programlannı belirlemeye çahşan komisyonun, imam ha- tip okullannın ortaokul prog- ramlanndan yararlanacağı öğre- nildi. Milli Eğitim Bakanhğı yet- kilileri, Kuran kurslannın resmi öğretim kurumu niteliği taşıma- larının amaçlandığına yönelik eleştirilerin yersiz olduğunu be- lirtirken "Burada önemli bir nokta da, Kuran kurslannın bir duzene sokulması ve denetim al- tına alınmasıdır" diye göruş be- lirttiler. Yeni üniversite politikası Araplar6 kara liste'ye, fl Türkler' iiçeriyeDışişleri, tçişleri, Milli Eğitim bakanlıkları, MIT ve YÖK koordinasyonunda yürütülen çahşmaya göre Türk üniversiteleri Körfez ülkelerinden gelecek öğrencilere ambargo koyuyor. KKTC, Batı Trakya ve SSCB'den gelecek Türklere öncelik tanıyor. HAKAN AYGÜN ANKARA — Türk üniversi- telerinin kapısı Kovrfez'deki ul- kelerden gelen öğrencilere ka- patdırken SSCB'dekiler başta gelmek üzere "dış Türkler"e açıhyor. Dışişleri, Içişleri ve Milli Eği- tim bakanlıkları ile Milli Istih- barat Teşkilatı (MtT) ve Yük- seköğretim Kurulu (YÖK) tara- fından haziran ayında yapıla- cak "1991 yabancı uyruklu öğ- renci sınavma" (YÖS) hazırhk çerçevesinde yürütülen çahşma- larda, hükümetin politik tercih- leri doğrultusunda bir dizi ka- rar alındı. Buna göre Türk üni- versitelerinin "ithal öğrenci" politikası, Ortadoğu, SSCB, Yunanistan ve Bulgaristan'daki siyasi gelişmeler doğrultusunda "sil-baştan" değişiyor. Söz konusu bakanhklar ile MlT ve YÖK temsilcilerinden oluşan "degerlendirme" kuru- lunun, yabana öğrencilerin du- rumlanna ilişkin saptamalan ve alman "tavsiye" niteliğindeki kararlar şöyle sıralanıyor: "— Körfez'deki barış göruş- meleri ve Irak'ta yaşanan iç sa- vaş sonuçlanana kadar, Irak, tran, Sudan ve Suriye'den Türk üni versitelerine ögrenci akışuun askıya alınması. — SSCB'deki yeni bagımsız- lıgını kazanan cumhuriyetlerie sıkı Uişkiler oluşturmak ama- cıyla, bu cumburiyetlerdeki soydaşlara öncelik verilmesi. — KKTC ile Baü Trakya'dan gelecek Türk öğrencilere her zaman olduğu gibi birinci ön- celiğin tanınması. — Romanya ve Bulgaristan- dan geien Türk asıllı öğrencile- rin sadece dini eğitim veren eği- tim kurumlannda öğretim gör- melerinin onune geçilmesi. Bu ülkelerden gelecek ogrenciler- den özellikle dini eğitim dışın- daki branşlan tercih edecekle- re olumlu yanıt verilmesi. — Tiırkiye'de üniversite tah- silinin butün soydaş oğrenciler için hak olmadığının anlaldma- sı. bu yanlış izlenimin ortadan kaldınlması. — Bulgaristan ve Yunanistan başta gelmek üzere, gelecek ta- leplerde azınlık toplumuna hiz- met etmeye gonüllü olanlara Türkiye'de üniversite ögrenimi yapma olanağımn sağlanması. — Irak ve Filistinli öğrenci- lerin Türkiye'de kalmak için sık sık üniversite degiştirmelerinin öniine geçilmesi." Diğer çalışmalar Öte yandan Körfez savaşının ardından çok sayıda Iraklı öğ- rencinin Türk vatandaşlığına geçmek için başvurduğu ve bu ülkeden öğrenci kabul ediune- mesinde en önemli etkenin, bu başvuruların artmasından du- yulan kaygı olduğu ifade edil- di. Iran'dan öğrenci akısımn önunün kesilmesinde de "lrani ın tslarn devrimi ihracı"na iliş- kin faaliyetlerinin önemli rol oynadığı bildirildi. SSCB'dekiler başta gelmek üzere üniversitelerin kapılanm "dış Türklere" açmasında ise bir suredir bu ulkedeki cumhu- riyetlere yönelik olarak yürütü- len dış politika hedeflerinin et- kin olduğu kaydedildi. Cum- hurbaşkam Turgut Özal'ın son SSCB gezisinde de yanında bu- lunan Kültur Bakanı Namık Kemal Zeybek'in de Türklerin ağırlıklı olarak bulunduğu cumhuriyetlerle ikili kültürel anlaşma imzaladığına dikkat çekildi. Anlaşmalann maddele- ri arasında öğrenci mubadele- sınin de öngörulduğu bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle