Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER
KöRFEZSAVAŞISONRASI TÜRKİYE VEKÜKTLER
16 MART 1991
Ozev'in önerisi
• ANKARA (AA) — SHP
Tokat Milletvekili Kazım
özev, yükseköğretim
kurumlarıyla ilişkisi kesilen
veya kesilme durumuna
gelen öğrencilere, eğitim ve
öğretimlerine devam
edebilmeleri için yeni bir
hak tanınmasını onerdi.
özev, 2547 sayılı
yükseköğretim yasasma
geçici bir madde
eklenmesini öngören yasa
önerisini TBMM
Başkanlığı'na sundu.
öneride, okullarıyla ilişiği
kesilen veya kesilme
durumuna gelen
öğrencilerin, yasanın
çıkmasını izleyen üç ay
içinde okullarına
başvurmalan halinde
kayıtlarının yenilenmesi
öngörülüyor.
Akbulut'ıın
ziyareti
• ANKARA (Cumhuriyet
BBTOSH) — Türkish Daily
News gazetesinin 30.
kuruluş yıldönümü dün
gece Büyük Ankara
Oteli'nde düzenlenen
kokteyl ile kutlandı.
Kokteyle Başbakan Yıldınm
Akbulut, SHP Genel
Başkanı Erdal Inöntt, bazı
bakanlar ve diplomatik
misyon temsilcileri de
katıldı. Kuveyt Büyükelçisi
El Rıfai ile kokteylde
sohbet eden Başbakan
Akbulut, nisan ayının
başında Kuveyt'i ziyaret
edeceğini söyledi.
'Kürdistan'da
kanlıharaş'
• PARİS (Cumhuriyet) —
Fransa'da yayımlanan sağ
eğilimli Le Figaro
gazetesinin dünkü sayısında
yer alan "Türkiye
KÛfdKtanı'nda İcanlı banş"
başlıklı haber-yorumda,
' gazetenin muhabiri Xavier
Gautier, 13 mart günü
Nusaybin'de izinsiz gösteri
sonucunda yürüyüşçülerle
birlikte polisin saldınsına
uğradığını anlattı.
Kendisine çok kötü
muamele yapıldığını uzun
uzun anlatan Fransız
muhabir, Nusaybin'de
yaşadıklannı "Israil işgali
altındaki Arap topraklan,
Vietnam ve Fransız işgali
altındaki Cezayir ile Güney
Amerika diktatörlüklerinde
rastlanan manzaralara"
benzetiyor.
Kürkçü
DGMtte
• tstanbul Haber Servisi
— Ertuğrul Kürkçü,
"bölücü propaganda
yaptığı" savıyla Istanbul
DGM'de ifade verdi.
Kürkçü, "Biz Kürtlerden
söz edince suç oluyor,
Cumhurbaşkanı Kürt
liderlerle pazarhk ediyor,
bu suç sayılmıyor, bu çifte
standarttır" dedi. DGM
Savcılığı tarafından açılan
soruşturmada, Demokrat
dergisinin Mart '91 tarihli
11. sayısında yer alan
"Türkiye Cumhuriyeti
Kürtlerini Keşfetti" başhklı
Ertuğrul Kürkçü imzalı
yazıda, "milli duygulan
zayıflatıcı bölücü
propaganda yapıldığı"
gerekçesiyle soruşturma
açmıştı.
Paris Kürt Enstitüsü Başkanı KendalNezan Cumhuriyet'e açıkladv
Kürt partisi kurulmakNezan, Irak Kürt hareketinin yıllardır çeşitli
ülkelerle diyalog halinde olduğunu, bölgenin
önemli güçlerinden biri olan Türkiye'yle de
bir diyaloğa girmelerinin normal olduğunu
söyledi.
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA — Kürt sorunu
konusunda uluslararası düzey-
deki araştırma ve etkinlikleriy-
le tanınan Paris Kürt Enstitüsü
Başkanı Kendal Nezan, Irak'ta
kurulacak demokratik, federal,
çoğulcu ve laik bir sistemin iyi
işlemesi durumunda, Türkiye1
de de benzer bir çözümün gün-
deme gelebileceğini savundu.
Nezan, Türk yönetimi ile Iraklı
Kürt liderler arasında doğrudan
temas yapılmasını "olumlu" bir
gelişme olarak niteledi ve Tür-
kiye'deki demokratikleşme ca-
bası çerçevesinde bir Kürt par-
tisi kurulmasına izin verilmesi
gerektiğini düe getirdi.
Kendal Nezaa'a Ankara'dan
yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan
şöyle:
— Türkiye yönetiminin Kürt
lideıieriyle doğrudan temasa
gecmesini nasıl karşıladınız? Bu
gelişme, Irak Kürtlerini ve Tiir-
kiye'deki Kürt sonınunu nasıl
etkiler?
NEZAN — Öğrendiğim ka-
darıyla iki üç noktada mutaba-
kata varıldı. Bunlardan biri,
Türkiye; Irak Kürt hareketi ba-
ğımsızlık isteğini gündeme getir-
mediği sürece, Irak Kürtlerinin
içişlerine kanşmayacak ve mü-
dahalede bulunmayacak. Bunun
yanında, Türkiye, Saddam reji-
mine karşı mücadelede Kürt ör-
gütlerine başanlar diliyor. Siyasi
ve maddi destekten fazla bahse-
dilmemiş, ama Türkkr başarı di-
liyorlar. Bunun dışında PKK
konusunun nasıl gündeme gel-
diğini tam bilemiyorum. Yalnız
genel bir değerlendirme olarak,
tabii Irak Kürt hareketi yıllardan
beri çeşitli Batı Avrupa ülkele-
riyle diğer ülkelerle diyalog ha-
linde. Irak'ın geleceği hakkmda-
ki fikirlerini aktarmaya çalışı-
yorlar. Diplomatik destek alma-
ya çalışıyorlar. BugUne kadar
Türkiye ile bir diyaloğun olma-
ması anormal bir şeydi. Türki-
ye, bölgenin önemli güçlerinden
biri.
— Irak'ta demokratik federal
sistem istendiği, Kürt liderleri
tarafından açıklandı. Bu, ba-
ğımsızlık hedefinin tümiiyk terk
edilmesi Mİamına geliyor mu?
NEZAN — Irak'taki durum
uluslararası reel konjonktürle
bölgedeki şartlann sonucunda
ortaya çıktı. Uluslararası plat-
formlarda herhangi bir Batı ya
da Doğu ülkesi, sınır değişikli-
ği istemiyor. Kürtlere karşı ol-
duklanndan değil, sınır değişik-
liğinin dünyada var olan dengeyi
bozacağı görüşü nedeniyle. Bir
Kürt devletinin kurulması gün-
demde değil, çünkü herkes kar-
şı.
O bakımdan Irak Kürtleri
gerçekçi bir şekilde, halklarının
demokratik istemlerini bir Irak
Cumhuriyeti çerçevesinde, gere-
ken tatminkâr cevabı alabilece-
ği inancındalar. Irak devletinin
demokratik, federatif ve çoğul-
cu bir rejime kavuşması için mü-
cadele veriyorlar. Bölgede 25 mil-
yon Kürt vardır. Ortadoğu'nun
en eski uluslanndan ve sayıca da
en önemli uluslanndan biri.
Araplardan ve Türklerden son-
ra geliyorlar. Kürtler sayı açısın-
dan Farslardan da çok. Böyle
bir halkın daha uzun süre varlı-
ğını ve haklannı inkâr etmek
gerçekçi olmadığı gibi hak ve
hukukla da bağdaşmaz. Bugun
uluslararası kamuoyu bunun ta-
mamen bilincinde. Beri taraftan
da siyasi realite var. Bölgenin sı-
nırlan haksız biçinfde de çizil-
miş olsa, olduklan gibi duruyor-
lar.
O bakımdan mevcut devlet-
ler çerçevesi içinde Kürtlere de-
mokratik, kültürel, siyasi ve
ekonomik haklarının acil bir şe-
kilde tanınması ve Kürt halkının
istemlerinin gerçekten ne oldu-
ğunun öğrenilmesi için bu ülke-
lerde demokrasi çerçevesinde
Kürt partilerinin oluşmasına, fa-
aliyette bulunmasına imkân ta-
nınması gerektiğini söylüyoruz.
Halepçe katliamının yıldönümünde çeşitliyerlerdeprotesto gösterileriyapıldı
Dargeçit yine yürüdü: 1 ölüHaber Merkezi — Irak ordu
birüklerinin 16 Mart 1988'de
kimyasal silah kullanarak Ha-
kpçe'de 5 bin dolayında Kürdün
ölümüne yol acması ve 13 yü ön-
ce Istanbul Üniversitesi öğrenci-
si 7 kişinin öldürülmesi, dün Is-
tanbul, Ankara, Adana, Malat-
ya, Diyarbakır ve Izmir'de dü-
zenlenen gösterilerle protesto
Batı'da
Kürtler
lıakkında
10 bin kitap
AMSTERDAM (Cumhuri-
yet) — Körfez savaşının ertesin-
de Irak'ın parçalanması, Kürtle-
rin geleceği gibi konular Batı
1
da ve Türkiye'de basın-yayın or-
ganlarında geniş bir şekilde yer
alırken Kürtlerin yaşadıgı bölge-
lerden binlerce kilometre uzak-
lıktaki Londra, Paris, Moskova,
New York gibi kentlerde Kürt-
ler konusundaki kitaplar yeni-
den vitrinjere çıkıyor, baskısı tü-
kenen kitapların yeni baskıları
piyasaya çikartılıyor.
Yeryüzünde Kürtlerle ilgili bi-
limsel çalışma, araştırma, dergi
makalesi, seyahatname, sefaret-
narne, belge gibi çeşitli daliarda-
ki yazılı malzemeyi derleyip sı-
nıflandıran, merkezi Hollanda-
nın Amsterdam kentinde bulu-
nan IKS (Uluslararası Kürt
Araştırmalan Merkezi) 1968 yı-
lından bu yana sürdürdüğü ça-
hşmalar sayesinde 9350 adet ese-
rin ayrıntıh kaynakçası yayım-
landı.
Kaynakçaya göre 192S yılına
kadar sınırlı da olsa özellikle
Osmanlı döneminde Kürtlerle il-
gili araştırmalann yanı sıra pe-
riyodik yayınlar da bulunuyor-
du. lkinci Dünya Savaşı'ndan
sonra ise Kürtlerle ilgili araştır-
malann merkezi Paris, Mosko-
va ve Londra'ya kaydı. Bu dö-
nemde Beyrut ve Şam'da da ba-
zı çalışmalar yayımlandı, ancak
Türkiye, Irak ve lran'da kayda
değer önemli bir esere rastlan-
madığı gibi diğer başkentlerde
yayımlanan kitaplann Türkçe,
Arapça ya da Farsça çevirileri-
ni de bulmak mümkün değil.
Rus ve daha sonra da Sovyet
bilim adamlanyla diplomatlan-
nın Kürt meselesine özel önem
verdiklerini saptayan Kürt kay-
nakçasını yayımlayanlar, Mos-
kova'nın kendi sınırları içinde
(Ermenistan, Azerbaycan ve
Türkmenistan'da) Kürt nüfusu-
nun yaşadığını hatırlatırken
Sovyetler Birliği'nin Ortadoğu1
daki Kürt bölgesiyle sınırdas ol-
duğunu da kaydediyorlar.
edildi.
Mardin'in Dargeçit ilçesinde
geçen hafta güvenlik güçlerinin
açtığı ateş sonucu ölen RoJdye
Bozknrt'un ailesine başsağhğı
dilemek amacıyla toplanarak il-
çe merkezine yüriiyen çevre köy-
lüleri ile bunlara engel olmak is-
teyen güvenlik güçleri arasında
olaylar çıktı. tlçe merkezindeki
katıhmlarla 7 bin kişiye ulaşan
yurttaşlara engel olmak isteyen
güvenlik güçlerinin açtığı ateş
sonucu bir ktşi öldü, çok sayı-
da kişi de yaralandı. Diyarba-
kır'm Silvan ilçesinde de "öjret-
men dayagına" tepki gösteren
yaklaşık 500 kişilik öğrenci ve
veh' topluluğunun protesto yürü-
yüşü de güvenlik güçlerinin mü-
dahalesi sonucu olaylı sona er-
di. Olaylar sonrası düzenlenen
operasyonlarda çok sayıda kişi
gözaltına alındı.
Halepçe katliamının 3., Istan-
bul Üniversitesi Eczacılık Fakül-
tesi önünde 7 öğrencinin öldü-
rülmesinin de 13. yıldönümü
dün düzenlenen gösterilerle pro-
testo edildi. Malatya tnönü Uni-
Sıgınmacılar kamp dışına çıkma yasağına şaşırdılar. (Fotofraf: Cumhuriyet)
Kamp dışı yasakOSMAN YILDIZ
DİYARBAKIR — Diyarbakır geçici
bannma merkezinde banndırılan yaklaşık 12
bin Iraklı Kürt sığınmacıya yeniden kamp
dışına çıkma yasağı getirildi. Sığınmacı
liderlerinden Hüseyin Hacı Salih, "Böylesine
kritik bir ortamda yasak getirilmesine bir
anlam veremiyorum" dedi.
Kamptan dışarı çıkma yasağıru telefonla
gazetecilere bildiren kamptaki sığınmacı
liderlerinden Hııseyin Hacı Salih, yaşam
koşullarının iyileştirilmesini beklerken
yasakla karşılaştıklarını söyledi. Hacı Salih,
"Önceki akşam kampta bulunan siyasi ve
resmi polisler, kamp sorumlulannı çağırarak
bugünden itibaren basta ve acil durumlan
dışında hiçbir Pesmergenin kamp dışına
çıkmasına izin vermeyecekleri bildirdiler.
Ne olup bittiğini anlayamadık. Yasak daha
yeni kalknuştı" dedi.
Peşmergelerin kamp dışına çıkma yasağı
konusunda yetkililer herhangi bir açıklama
yapmadılar. Konuyu ilettiğimiz yetkililerse
yasağı bizden öğrendiklerini söylediler. •
versitesi'nde toplanan yüz dola-
yındaki öğrenci, Kürtçe ve Türk-
çe sloganlar atarak olaylan kı-
nadılar. Gösteriye ilk anda mü-
dahale etmeyen polis, grubun
dağılmasından sonra 8 öğrenci-
yi gözaltına aldı.
Dün aynca Çukurova, Istan-
bul, Yıldız, Dokuz Eylül, Ege ve
Dicle üniversitelerinde de yüz-
lerce öğrencinin katüunıyla fo-
rumlar düzenlendi. Kürtlere
karşı Halepçe'de kimyasal silah
kullanan Saddam yönetiminin
"Unedendigr gösterilere emni-
yet güçlerinin müd»hale etme-
mesi dikkati çekti.
Ankara'da gösteri
Ankara'da da Cebecı Camisi-
nde kıhnan cuma narnazından
sonra yaklaşık 200 kişilik bir
grup, gösteri yaptı. Saddam Hü-
seyin aleyhinde sloganlar atan
göstericüerden 14'ü yakalanarak
gözaltına alındı.
Dargeçit'te ytiriiyüş
Mardin'in Dargeçit ilçesinde
geçen hafta meydana gelen olay-
lar sırasında güvenlik güçlerinin
açtığı ateş sonucu yaşamını yi-
tiren Rukiye Bozkurt'un ailesi-
ne başsağhğı dilemek istedikle-
rini bildiren çevre köylerden
yakkşık bin kişi dün toplu ola-
rak ilçe merkezine yürüdü. Uçe-
ye 500 metre kadar uzaklıkta
yürüyüş yapan grubu durduran
güvenlik güçleri, geri dönmele-
rini istedi. Köylülerle güvenlik
güçleri arasında tartışma sürer-
ken olay yerine gelen bir askeri
araçtan grubun üzerine ateş açıl-
dığı, gruptakilerden 23 yaşında-
ki Abdurrahman Çlcek'in öldü-
ğü, çok sayıda kisinin de yara-
landığı bildirildi. Bunun üzeri-
ne güvenlik güçlerinin engelini
asan grup, kordon altında ilçe
merkezine geldi. Bu sırada ilçe
esnafırun işyerlerini kapattığı ve
yurüyüsçülere katüdığı göruldü.
Yaklaşık yedi bin dolayındaki
göstericinin, "Biji (yaşasuı) Kür-
distan)", "Kahrolsan
iskenceciler" diye sloganlar at-
tıkları, bunun üzerine güvenlik
güçlerinin başta kaymakamlık
olmak üzere çeşitli kamu ku-
rumlannın çevresinde önlem al-
dığı belirtildL Yaralıların Mar-
din ve Midyat devlet hastanele-
rinde tedavi altına alındığı, olay-
lar sırasında güvenlik güçlerin-
ce gözaltına alman yaklaşık 200
kişinin de Jandarma Alay Ko-
mutanhğı'na götüruldüğü ögre-
nildi.
Yaklaşık üç saat süren olaylar
sırasında Dargecit'e ulaşım sağ-
layan yollar üzerinde geniş gü-
venlik önlemleri alındı. Olayla-
nn daha fazla büyumesine en-
gel olmak amacıyla askeri heli-
kopterlerin de bölgede sürekli
devriye görevi yaptığı bildirildi.
Ctirkan: Siyasetinyenîlenmesi gerek
ŞENAY KALKAN
SHP'den aynldıktan sonra "Yeni Demokra-
tik Otuşum" adı altında çalışmalar yapan ve böl-
ge toplantılarına katılan Aydın Güven Gürkan
daha sonra bu hareketten de ayrıldı. Gürkan
"şimdilik konusmak istemiyonım" diyerek ay-
nhş nedenlerine ilişkin pek fazla bir şey söyle-
mezken birlikte yola çıktığı milletvekilleri Hal-
kın Emek Partisi adı altında partileştiler. Şimdi
SHP'ye yeniden çağnlması önerilen Aydın Gü-
ven Gürkan HEP içinde yer almayışına ilişkin
somlarımızı da şöyle yanıtladı:
— Sizinle birlikte partiden aynlanlar sonra-
dan HEP'i kurdular. Ona da kaübnayarak po-
Htikayı bırakmayı yefclediniz. Niçin HEP'in Ge-
nel Başkanlıgını kabul etmediniz?
GÜRKAN — Çok eksikli bir biçimde hızla bir
yeni parti kurulmasına gidilmesini bir çok ba-
kımdan doğru bulmadım. Ben partileşmemiş bir
toplumsal muhalefet hareketi olarak "Yeni De-
mokratik Olusum" hareketi içinde yer aJdım
ama HEP'in kuruluşuyla hiçbir ilişkim olmadı.
"Yeni Demokratik Oluşum" hareketini partileş-
mekten çok zengin ve aykın bir toplumsal mu-
halefet hareketi olarak düzenlemek istiyordum.
Sanıyorum gelecekte siyasal partilerin yanında
bu tür çeşitli toplumsal muhalefet hareketleri de
oluşacak ve bu da demokrasıvi zenginleştirecek.
Siyasal partilerin abartılı hiyerarşik yapılan, bi-
çimsel dısiplinlilikleri, istenildiği ölçüde katılımcı
olamamalan, aykınlıklardan çok çekinmeleri ve
aşın resmiyetleri genelde toplumda var olan mu-
halefet duygulannı kanalize etmeye yetmiyor.
Sanıyorum geleceğin demokrasilerinde siyasal
partilerin yanında çok çeşitli ve etkin toplumsal
muhalefet odaklan da oluşacak.
— Akrjf siyaseti niçin bıraktınız?
GÜRKAN — Bence adı konulmamış büyük
ve boyutlu bir siyasal bunalım yaşıyoruz. Var
olan siyasal organlar, partüer, kadrolar, söylem
ve içerik toplumu doyurmuyor. Içi ve özü çok
boşaltılmış, düzey olarak çok geriye çekilmiş,
çok hafifleştirilmiş bir siyasal ortam yaşıyoruz.
Siyaset işlevini yerine getirmiyor. Siyasetin ve si-
yasetçinin varhğı yurttaş gözünde ancak bir ma-
gazin parçası olduğu ölçüde önemli ve anlam-
h... Yurttaş siyasetin sorun çözebileceğine, ken-
dine secenekler sunabileceğine kendi sorunlanyla
ilgili duyarhbklar oluşturabileceğine, kendini ko-
ruyabileceğine ve kendine yönetime katılma yo-
lunu açabileceğine giderek daha az inanıyor. Si-
yaset, siyasetçi, siyasal partiler ve organlar hak-
kında "olmasa da olur" yargısı yurttaşda gide-
rek pekişiyor. Bunun sonuçlannı tam kestiremi-
yonım ama, siyaset bir meslek olarak görevini
yerine getirmiyor. Siyasetin hızla ve köktenci bir
biçimde yenilenmesinin gereğine inanıyorum. Si-
yaset halk için de siyasi yapılar için de bu ölçü-
de doyurucu olmaktan uzak olunca, insanın si-
yasetten zaman zaman yıhnasında ve soğuma-
sında şaşüacak bir şey görmemek lazım. Yahıızca
ben değil Sayın Ecevit, Sayın Inönü de daha ön-
celeri politikayı bırakmak noktasına varacak öl-
çüde politikadan yılmışlardı. Aslında politika-
dan yılan ve bu nedenle politikadan çekilen in-
sanlân çok eleştirmemek gerekli. Çünkü bu, ge-
nelde bunlann politikayla ilgili kimi idealleri ha-
len daha koruyabildiklerini göstermektedir. Ben-
ce politikada düş kırıklıkları yasamamak, hiç-
bir seye aldırmamak ve tüm duyarulıklan yitir-
miş olmak çok kötü bir tavırdır.
— Poütikaya yeniden dönmeyi düşündügünü-
ze göre çok oiumsuz kavramlarla tanımladığı-
nız politik ortamın değiştigjni mi düsünüyorsu-
nnz?
GÜRKAN — Kuşkusuz hayır. Henüz değil.
Fakat var olan politik yapılann işleyişlerin kad-
rolarm söylemin ve içeriğin yetmezliği ve yeni-
lenmesinin gereküliği üzerinde çok hızlı bir bi-
linçlenme yaşıyoruz. örneğin SHP'de hem mu-
halif kanat hem de yönetim kanadı bu gereküli-
ği ısrarla söylüyorlar. Ashnda partide gözlenen
arayışlan ve huzursuzlugu olumlu yorumlamak
ve bu bilinçlenmenin bir göstergesi saymak da
olanakhdır. Artık bence herkes var olanın yet-
mezliğini ve yetersizliğini görüyor ve bundan bü-
yük huzursuzluk duyuyor. Bu kanımca çok
önemli bir gelismedir ve politikada bir büyük ye-
nilenmenin yollannı açmaktadır. Ben inanıyo-
rum ki politikada üç beş yıl içinde büyük olum-
lu değişiklikler olacaktır. Özellikle sol partiler
hızla değişmek zorundadırlar. Eskiden çok ba-
site indirgenmiş ve çok kaba biçimde sematize
edilmiş bir dunya anlayışımız ve bundan üretil-
miş çok basit bir politika şemamız vardı. Çok
emek harcamadan, çok ince analizler yapmadan,
somut ampirik bilgilere yaslanmadan, olgunlas-
mış projeler üretmeden, klasik politik şemayı uy-
gulayarak politika yapmak olanaklıydı. Şimdi
solda politika yapmak çok daha zor, çok daha
emek istiyor, çok daha fazla bilgiye ve çok da-
ha yeni kadrolara ihtiyac duyuyor. Klasik siya-
set şeması ve klasik popülizm politika üretmeye
artık yetmiyor. Bir uyum sürecini yaşıyoruz.
Sancılar biraz da oradan kaynaklanıyor.
SHP'deki sancı dünyaya ve Türkiye'ye yeteme-
me duygusunun sancısıdır.
—BİTTt—
POLİTİKA GÜNLÜGÜ
HİKMETÇETİNKAYA
jşçiler Ayakta, Türk-lş
İzliyor...
işsizlik çığ gibi büyüyor. işten atılanlar çaresizliği ve yıl-
gınlığı yaşıyor. Kuveyt'e gitmek için binlerce işsiz, Iş ve İşçi
Bulma Kurumu'nun kapılarında bekliyor. Toplusözleşme
uyuşmazlıklarının ve işten çıkarmalann neden olduğu ey-
lemler ise sürüyor.
Cumhurbaskanı Özal, Sovyetler Birliği'nde, kalkınan Tür-
kiye masallarını anlatmayı sürdûrürken Petkim'in Aliağa ve
Yarımca tesislerinde çalışan altı bin işçi ayaktaydı, 48 saat
işyerinde beklemeye başlamıştı. Polis geniş güvenlik önlem-
leri almıştı.
İşçiler Aliağa'da ve Yarımca'da 48 saatlik eylem süresin-
ce naKlı istemlerini yansıtıyortar, siyasal iktidara mesaj veri-
yortardı:
— Vur vur inlesin. Ankara dinlesin...
İşçi kıyımları, sanırız 1991 yılında hep gündemde kalacak.
Tekstil işkolunda başlayan toplu işten çıkarmalara yenileri
eklenecek. Kocaeli bölgesinde iki ay içinde yaklaşık 2 bin
işçi kapı önüne bırakıldı. İşçilerin büyük çoğunluğu sendi-
ka üyesi. Adana ve Mersin yöresinde de işçi kıyımı tüm hı-
zıyla sürüyor. Bu yörede Sabancı Holding'in kimi fabrikala-
rında taşeron uygulamasına geçiliyor. Tekstildeki kota ve
ucuz ithalat bu uygulamanın temel nedenini oluşturuyor.
Kamu sektörüne gelince...
Yaklaşık 511 bin işçinin toplu iş sözleşmesi görüşülüyor.
Sözleşmeleri 1 ocakta sona eren işyerlerinde ikinci tur gö-
rüşmelere geçilirken 1 mart tarihli toplusözleşmelerin he-
nüz ilk oturumu yapılmadı. Harb-İş, Milli Savunma Bakanlı-
ğı işyerlerinde TUHİS ile 38 bin işçi adına görüşmelere baş-
ladı. Hava-iş Sendikası da THY ve HAVAŞ'ta grev kararı al-
dı. İki işyerinde yaklaşık 10 bin işçi çalışıyor.
"Ekonomide savaş _ ^ ^ _ _ _ ^ ^ . ^ _ ^ ^ ^ ^ - ^ _ ^ _
var" savıyla bugüne —.. . . x. • -
dek 45 bin işçi işten TUrKiye, Ç3Lğl, İŞÇİ
ş 2£ ^
gerçekleşti bu eylem. ÇSLIIŞiyOr.
Gerekçe yüksek ücret
gösterildi işverence.
Ayda 15 milyon lira ÇOCUğuyla
vaşam savaşı veriyor.
dıktan sonra yeniden
giriş yapıldı. Bu kez ellerine geçen ücret ise 600-700 bin li-
ra arasında değişiyordu.
Türkiye çağı işçi kıyımıyla yakalamaya çalışıyor. Binlerce
işsiz, eşiyle çocuğuyla yaşam savaşı veriyor...
Moskova'da inşaatlarda çalışan Türk işçilerini gören Özal
ne diyor:
— Ayda 800 dolar kazanıyoriar, görüyorsunuz işçi de hoş-
nut, müteahhtt de...
Evet tüm bu anlattıklarımız yaşanırken işçiler üretimden
gelen güçlerini bugün Türkiye'de kullanabiliyorlar mı? De-
mokrasiye ve özgür sendikacılığa inanan işçilere Türk-İş sa-
hip çıkıyor mu?
Türk-lş asıl gücünü işçi sınıfından alır. Türk-İş içinde sen-
dikal demokrasi ve disiplin, ne yazık ki yönetici düzeyinde
tam olarak işlemiyor. 45 bin işçi — sendikalı-sendikasız— iş-
ten atılıyor ama Türk-İş'te bir kıpırdanma yok.
Türk-lş siyasal iktidariardan, siyasal partilerden, işveren-
lerden bağımsız bir davranış da sergilemiyor. İşçilerin bilinç-
lenmesi, üretimden gelen güçlerini kullanması için bir ça-
ba da harcamıyor. Görüldüğü kadarıyla uluslararası sendi-
kacılık hareketiyle Avrupa ülkelerinin sendikal merkezleriy-
le de fazla bir ilişkisi yok Türk-İş'in.
O nedenle büyük işyerlerinde taşeron uygulamasına ge-
çiliyor, siyasal iktidar grev yasakları koyuyor. Sendikasız iş-
çi çalıştırmak artık bir tür moda oluyor.
Ne yapıyor Türk-İş?
Yaptığı bir şey yok!
Eğer Türk-İş merkez yönetimi şu geride bıraktığımız on
yıl içinde sendikal demokrasiyi ve disiplini uygulamış olsaydı,
işçinin, üreticinin, tüketici ve seçmen gücünü bilinçlendirip
kullanabilseydij Türkiye'de çok şeyler değişirdi.
En azından işveren 45 bin işçiyi bir çırpıda silip atamazdı.
IHDRAPORU
Güneydoğu
barut fıçısıİHD Genel Sekreteri Akm Birdal,
"Güneydoğu'da süren baskı son kertesine
yükselmiştir" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
roso) — Insan Haklan Derne-
ği heyetinin, Şırnak ve tdil'de-
ki olaylar nedeniyle bölgede
yaptığı incelemeler sonucu ha-
arlanan "Ganeydogu Raporu"
açıklandı. İHD Genel Sekrete-
ri Alan Birdal tarafından dün
basına açıklanan raporda,
"Gineydogiı'da Kürt halkının
üzertede yıHardır süren ekono-
mik, toplumsal ve siyasal terör
son kertesine yükselmiştir" de-
nildi. Raporun, TBMM tnsan
Haklan Komisyonu'na da ile-
tildiği bildirildi.
Raporda, 1990 yılında ke-
penk kapatmadan sonra baskı-
lann arttığı Nusaybin'de, gü-
venlik güçlerince öldürülen ki-
şilerin cenazelerinin dayanaksız
gerekçelerle ailelerine verilme-
diği savunuldu. Bu ilçede va-
tandaşlann özel tim tarafından
kışkırtıldığı da iddia edildi.
tdil'de 2 Mart 1991 günü baş-
layan ve 4 martta gözaltıları
protesto yürüyüsü sırasında iki
kişinin açılan ateş sonucu ölü-
müyle sonuçlanan olaylann an-
latıldığı raporda, ilçedeki tüm
parti yöneticileri, muhtarlar ve
ANAP Milletvekili Kemal Bir-
Hk tarafından da imzalanan or-
tak bir dilekçenin Cumhurbaş-
kanhğı'na gönderilerek duru-
mun açıklandığı ifade edildi.
Raporun, Şırnak'a üişkin bö-
lümünde ise Şırnak'ın il olma-
dan önce sahip olduğu 38 köy-
den 27'si ile 81 mezrasının tü-
müyle boşaltıldığı kaydedildi.
Raporda aynca "Jandarmanın
aç^ı ateş sonucu iki kisinin öl-
dügü, çok sayıda kisinin yara-
landıgı kömür ocaklanada çok
ilkel kosuüarda çalışılıyor" de-
nildi.
İHD Genel Sekreteri Akın
Birdal, raporu acıkladığı dün-
kü basın toplantısında, Cum-
hurbaskanı Turgut Ozal'ın,
Irak'taki Kürt liderleri ile diya-
loğunu olumlu bulduklannı
söyledi. Birdal, "Ama bir hal-
kın baska bir alkedeki Uderle-
rine d uzaüürken, o halkın
rnrkiye'deki nyeierine baskı uy-
gulanması bir çeMşld, bir çifte
standartür" diye konuştu.
Kopya tez
Çelebi
19869
da
6
yeterlilîğî'
geçemedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) — 9 Eylül Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Ikti-
sat Ana Bilim Dalı'nda geçen
kasım ayında doktora sınavı ve-
rerek "iktisat doktonı" olan
Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin
1986 yılında Gazi Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde
"mali iktisat" konusunda gir-
diğı "yeteriik sınavında" basa-
nsız olduğu saptandı.
Gazi Üniversitesi'nde girdiği
"doktora yeteriik" sınavında
jüri tarafından başansız bulu-
nan Çelebi'nin kaydı yönetme-
lik gereği silindi. Çelebi, dok-
tora çalışmalannı daha sonra 9
Eylül Üniversitesi'nde sürdür-
dü.
9 Eylül Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüi
nün, Gazi Üniversitesi'nden
Çelebi'nin dosyasuıı isteyip is-
temediği bilinmiyor.
Çelebi'nin doktora tezi, 1990
yılı temmuz ayında yayımlanan
DPT Değerlendirme Raporu ve
geçici görevle Devlet
Bakanlığı'nda çalıştınlan üç
Eximbank uzmanınca hazırla-
nan rapor taslağmdan oluşu-
yor.
Çelebi'nin doktora tezinde
DPT Değerlendirme Raporu
kaynakça bölümünde yer almı-
yor.