Katalog

14 MAKT 1991 EDEBİYAT KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/7 Haldıın Taner Öykü Ödülü • Kültür Seryisi — Bu yıl beşincisi verilen Haldun Taner Öykıi Ödülü, Adnan Ozyalçıner ile Nurten Ay arasında paylaştınldı. Ozyalçıner, odule 'Cambazlar Savaşı Yitirdi', Ay ise 'Gizli Kalmış Bir Istanbul Masalı' adlı öyküleriyle değer bulundular. Prof. Selçuk Erez, Oktay Akbal, Selim Ileri, Prof. Emre Kongar, Demet Taner, Orhan Duru, Prof. Tahsin Yücel, Prof. Şara Sayın ve Ahmet Oktay'dan oluşan seçici kurul yaptığı açıklamada Adnan Özyalçıner'in öyküsünün "gerek anlatımı gerekse kurgusu açısından taşıdığı yetkinlik", Nurten Ay'ın öyküsünü ise 'arayışça ozellikleri ve biçim özeni açısından' ödüle değer bulunduğunu belirtti. 3 milyon Jira değerindeki ödul ikiye paylaştınlarak 16 mart cumartesi günü The Marmara Oteli Opera Salonu'nda sahiplerine verilecek. Kemal Tahir Günleri • Kültür Servisi— Istanbul Üniversitesi Edebiyat Kulubü'nün düzenlediği "Kemal Tahir Oünleri" başladı. Yarın sona erecek etkinlikler üniversitenin Vezneciler'deki kültür merkezinde gerçekleşiyor. Doç. Dr. Emin özyurt'un açış konuşmasıyla dün başlayan "Kemal Tahir Günleri" bugun saat 15.00*16 gerçekleştırilecekj "Edebiyatımızda Kemal Tahir" başlıklı panel ile süruyor. Mehmet Balgurlu'nun yöneteceği panele konuşmacı olarak Doğan Hızlan, Orhan Pamuk, Selim 1leri ve Hulki Aktunç katılacak. "Kemal Tahir ve Sinema" başlıklı panel ise yarın saat 15.00'te. Mustafa Tüzel'in yöneteceği bu panele ise konuşmacı olarak Ayşe Şasa, Halit Refiğ ve Metin Erksan katılacak. Dr. Hulusi Dosdoğru ve Ismet Bozdağ'ın katıiacaklan, Selim Şener'in yöneteceği "Kemal Tahir'in Sanatçı Kişiliğı ve Eserleri" paneli ile yine yarın saat 16.30'da başlayacak. İstanbul Şiir Forumu • Kültür Servisi— Istanbul Buyükşehir Belediyesi Kültür Işleri Dairesi Başkanlığı'nca 6-12 Mayıs 1991 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Şiir Forumu Poesium-1'e davet edilen 24 şaırden 21'inin katılması kesınleşti. Kesinleşen şairler şunlar: Abdellatif Laabi (Fas), Adonis (Lübnan), Alain Bosquet (Fransa), Galway Kinnell (ABDl, Caj YVesterberg (Finlandiya), Clara Janes (Ispanya), Egito Gonçalves (Portekiz), Frans de Haes (Belçika), Gyorgy Somlyo (Macaristan), Johannes Poethen (Almanya), Henrik Norbrandt (Danimarka), Jean-Claude Renard (Fransa), Jean Orizet (Fransa), Judith Herzberg (Hollanda), Lasse Söderberg (İsveç), Maurizio Cucchi (Italya), Miroslav Holub (Çekoslovakya), Richard Murphy (İrlanda), Sprios Tsaknias (Yunanisan), Victor Sosnora (Sovyetler Birliği), Vlada Uroseviç (Yugoslavya). Can liayınları'ndan 5 kitap • Kültür Servisi — Can Yayınları dün akşam Cağaloğlu'ndaki yönetim yerinde düzenlediği bir kokteylle beş yazarının yenı çıkan beş kitabını basına ve konuklara tanıttı. Kokteyle başta kitaplan çıkan Ülkıi Tamer, Ahmet Altan, Feride Çiçekoğlu, Jale Sancak ve Zeynep Avcı'nın yanı sıra çok sayıda yazar, şair, eleştirmen katıldı. Can Yaymlan yöneticisi Erdal öz, kokteylde yaptığı konuşmada "Kitabın az satıldığı, kitaba ilgisizliğin sürduğü bir ortamda kitaba ilgıyi çekmek, hiç olmazsa kitabın basında haber olması için böyle bir kokteylle yazarlan tamtmak istediğini" söyledi. Konukların yazarlarla taruşıp kitaplannı imzalatabileceklerini vurgulayan Oz, yazarlarının yeni kitaplan çıktıkça böylesi tanıtımlan sürdüreceklerini sözlerine ekledi. Dün tanıtımı yapılan yaz?rlar ve kitaplan şunlar: Ülkü Tamer'in "Allaben Öyküleri", Ahmet Altan'ın "Yalnızlığın Özel Tarihi" adlı romanı, Feride Çiçekoğlu'nun "Sizin Hiç Babanız öldü mü?", Jale Sancak'ın "Aynadaki Yuzler" ve Zeynep Avcı'nın "Ahşap Köşkün Hanımefendisi" adlı öyku kitaplan. SİNEMA Festivalin jürisi belirlendi • Kültür Servisi — İstanbul Film Festivali'nin Uluslararası Yarışma Bölümii filmlerini değerlendirecek olan seçici kurul belirlendi. Ulkemizde "Kafadaki Bıçak" adlı filmi gösterilen Alman yönetmen Reinhard Hauffun başkanhğını yapacağı juride Yunan yönetmen Pantelis Vulgaris, Polonyah yönetmen Felıks Falk, Sovyet yönetmen Aleksander Askoldov, Belçikalı aktor Patrick Bauchau ve Türkiye'den Şerif Sezer yer alıyor. Seçici kurul uyelerinden Vulgaris'in "Taş Yılları" adb filmi, Falk'ın "Elveda Caz" adlı filmi geçen yıl festivalde sunulmuştu. Sovyetler Birhği'nde uzun yıllar sansürle boğuşan Askoldov'un ise glastnost sonrasında İstanbul Festivali'nde 'Komiser' adlı fılmı gösterildi. Belçikalı aktör Patrick Bauchau da son olarak Canan Gerede'nin yönettiği "Robert's Movie"de başrolu ustlendi. SERGI t i Balcıoğlırnun gravürleri • Kiillür Servisi — Karikatur sanatçısı Semih Balcıoğlu'nun gravürlerine de yer verdiği karikatur sergisi Edpa Sanat Galerisi'nde açıldı. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Grafik Bolumu'nden mezun olan sanatçı, Akbaba, Karikatur, Şaka, Amcabey, Taş, Akşam, Vatan, Dünya, Hürriyet ve Tercüman gibi birçok dergi ve gazetede çizdi. Aralarında Altın Palmiye, lş Bankası Büyük ödülü ve Abdi İpekçi Barış ve Kardeşlik Odülleri de bulunan yurtiçi ve dışında 30'un ustünde ödüi alan Semih Balcıoğlu, Gabrovo Mizah Evi'nin yaptığı oylama sonucu dünyanın 106 çizerinden bırı olarak kabul edildi. MÛZİK Saygıın, 'yılın müzikçisi' adayı • ANKARA (AA) — UNESCO Uluslararası Muzik Konseyi (C1M) tarafından verilen yılın müzikçisi odulune bu yıl ilk kez bir Turk sanatçısı da aday gösterildi. Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre geçen aylarda olen unlü Türk bestecisi Ahmet Adnan Saygun, bu yıl ilk kez katıhnılan yarışma için aday olarak gösterildi. 150 ülkeden belirlenecek isimler UNESCO 24. Genel Kurulu sırasında değerlendirilecek. Kazananlann ödullerı uluslararası müzik gunu olan 1 Ekim 1991'de törenle \erilecek. Yılın müzikçisi için çoksesli muzik dalında çalısmalar yapan kompozitörler klasık, populer muzik \e jazz icracıları, muzıkaloglar, eleştirmenler ve muzik yaşamına katkıda bulunanlar aday göstcrilebiliyor. Sydney Pollack'ın 'Havana' adlıyeni filmi üç sinemada gösterime giriyor 'Dünyayerine beni değîştîr'Devrim öncesi günlerde Küba'da geçen film yarın Beyoğlu Dünya, Şişli Kent ve Bakırköy 74'te gösterilmeye başlıyor. Kültür Servisi — Ünlü Ame- rikalı yönetmen Sydney Pol- lack'ın "Havana" adlı yeni fil- mi yarın Beyoğlu Dünya, Şişli Kent ve Bakırköy 74 sinemala- rında gösterime giriyor. 45 mil- yon dolara (yaklaşık 140 milyar lira) mal olan "Havana"yla bir- likte, son yıllarda kapalı olan Şişli Kent Sineması da yeniden açılıyor. "Havana", Turkiye'de de "At- lan da Vururiar", "Yölun Sonu", "Akbabanın Üç Günü", "Tool- sie", "Benim Afrikam" gibi ya- pıtlarryla tanınan Pollack'ın yo- nettiği on beşinci, Robert Red- ford'la birlikte çahştığı yedinci film. "Havana" aynı zamanda, 1985'te tam yedi daJda Oscar'a değer gorülen "Benim Afri- kam"dan sonra Pollack'ın çevir- diği ilk film. "Havana", 1958-59 yıllannda Batista'nın son günlerinde Kü- ba'da geçiyor. Orta yaşlı, seru- venci, deneyimli kumarbaz Jack Weil, Castro onderliğindeki Devrim'den hemen once dikta- tör Batista'nın iktidarda olduğu başkent Havana'ya gelir. İlk başta amacı biraz para kazan- maktır. Ama evdeki hesap çar- şıya uymaz. Kumarbaz Jack Weil, soylu bir Kubalı olan Ar- turo Duran'ın devrimci kansı Roberto'yla tanışınca allak bul- KÜBALI DL V iCAiCİYt OYNUYOR — "Vwolmanın Da)anıi . afifligi'nden tanıdıgınıız tsveçli oyuncn Lena Olin, "Havana"da Kübalı devrimci Roberta Duran'ı canlandınyor. lak olur. Roberta'ya çılgınca vu- rulur. Bir yandan Kuba'da tari- hin dönum noktalarından biri yasanırken, öte yandan da bir "yasak aşk" yaşanacaktır. So- nunda, Jack, Roberta'ya "Dün- ya yerine beni degtştirsene" di- yecektir. Jack Weil'i canlandıran Ro- bert Redford "Havana "da beîki de ilk kez bir kadının peşinde koşan bir erkek rolunde. Rober- ta Duran'ı, Milan Kundera'nın romanından beyazperdeye akta- nlan "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği"nden tanıdığımız İs- veçli sanatçı Lena Olin oynuyor. Roberta'nın kocası Arturo Du- ran'ı ise "Örnmcek Kadının Öpücügü"nun ünlu oyuncusu Raul Julia canlandınyor. Sydney Pollack'ın Küba seru- veni 1977'de başlıyor. O sıralar, Ernest Hemingway'in karısı Martha'nın, Hemingway'in Ha- vana'daki son yıllannı anlatan kitabını sinemaya aktarmak ıs- temi$ Pollack. Sonradan bu pro- jeden vazgeçmek zorunda kal- mış, ama Hemingwayvari bir maceracıyı anlatma duşüncesin- den kurtulamamış. Başlangıçta "Havana"yı Ha- vana'da çekmeyi tasarlamış. Ama çok geçmeden buyuk bir engel dıkılmiş Pollack'ın karşı- sına: "Ama bizim hükümet Kü- ba'yla diplomatik ilişkilerini 196lde kesmişti. İlişkiler son zamanlarda kısmen yeniden ku- rulmuştu. Dışişleri Bakanlığı, filmi Küba'da çekersem düs- manla alışverişte bulunmuş ola- cağımı bildirdi." S\dnev Pollack yine de vaz- geçmemış. sonunda Washing- ton'da Dışişleri Bakanı James Baker'dan bir randevu kopar- mış: "Bana karşı çok kibar ve comert davrandı. Ama filmi Ku- ba'da çekersek, 'savaş hali'ni ih- laî etmiş olacağımızı söyledi." Pekı, Pollack yine de Kuba- ya gitse ve filmi orada çekseydi ne olacaktı? "Bütün sorun da burada zaten. Bu iş başlangıçta bana şaka »ibi gelmişti ama avu- katlar Küba'da film yapmanın vatana ibanet sayılabileceğini ve hapse atılabileceğimi soyledi. Bunu kamuoyu önünde bir me- sele haline gelirebilir miyim di- ye duşündüm. Çok öfkelenmiş- tim. Ama en sonunda 'olgun' bir adam gibi davranmaya karar verdim." Sonuçta "Havana", Domini~ Cumhuriyeti'nde çekilmiş. Sydney Pollack, ülkesi ABD- de saygın bir profesyonel olarak göruluyor. Fransızlar ise Pol- lack'! daha içten bir yaklaşımla "bağırianna basıyorlar" ve onu "Amerikan ruhu'nu çok i>ı an- latan gerçek bir yaratıcı olarak göruyorlar. Pollack, Framızla- rın bu tutumuna biraz alaycı bakıyor. "Doğrusu, yapıtlarımı bu ka- dar ciddiye almaları bir yanıyla çok hoşuma gidi>or. Ama Fran- sızlar, Jerry Lems'i de ciddiye alıyoıiar! Bence bu lutum, Fran- sızların Amerika'ya bakışıy la U- gili. Amerika'vı hem Irajik. hem destansı bir ülke olarak. hem güçlü hem saf bir ülke olarak göruyorlar..." Canan Tolon'un yapıtları GaleriNev'de veMaçka Sanat Galerisi'nde Hep görülenlerigörünür kılmakCanan Tolon'un Maçka Sanat Galerisi'ndeki sergisi ay sonuna kadar, Galeri Nev'deki sergisi ise 27 marta kadar görülebilecek. LUDMtLA BEHRAMOĞHJ Canan Tolon yıllardır yurtdı- şında. 1975'ten bu yana Iskoç- ya, Almanya ve daha sonra Londra'da tasarım ve iç mirnar- hk öğrenimi gördü. Daha son- ra California'da, Berkeley Üni- versitesi'nde mimarlık yüksek li- sansı ve mimarlık tarihi dokto- rası yaptı. Aynı universitede mi- marİık ve çevre uzerıne eğitmen- lik yaptı. Halen California'da serbest mimar olarak çalışıyor. Canan Tolon sanat çahşmala- nnı Turkiye'de ilk kez sergiuyor. "Natürmortlar" adını verdiği, büyük boyutlu enstalasyonlan- nı Maçka Sanat Galerisi'nde ay sonuna kadar daha küçük bo- yutlarda, ancak tümüyle kendi özgün tarzını yansıtan bir baş- ka sergisini de 27 marta kadar aynı semtteki Galeri Nev'de iz- leyiciye sunuyor. Canan Tolon, mesleği mimar- hğın boyutlannı bir reçete ola- rak değil, şiirsel, duygulu, resim- sel pasaflarm da olduğu yerleş- tirmeler, asamblajlar halinde görselleştirıyor. 1960'larda ABD'de Rauchen- Ji ÖLMEKTE OLAN DOĞA — Canan Tolon'un Maçka Sanat Galerisi'ndeki ^ergisinin adı "Ölüdogalar/Natürmortlar." Tolon, bu adı, doganın ölmekte oldugunu vurgulamak amacıyla kullandıgını beiirtiyor. (Fotograf: lbrahim Günel) berg'le ortaya çıkan asamblaj, soyut dışavurumculuktan fark- lı bir anlatıma geçiş obnamn ya- nı sıra boyutlarda da kökten bir değişim yaratmıştı. Çelişkili, sı- radan ve karma^ık öğeleri bir arada ve üst üste kullanarak şa- şırtıa görüntüler sunan bu an- layışa çok uyuyor Canan'm ça- lışmalan. Yağhboya tuval bölümlorin yanı sıra bütün yapıtlannda camlar, alüminyum duş kabini çerçeveleri, otlar, sayılar, harita- lar, gerçek çimen gibi rastlantı- sal öğelerden, şaşırtıcı "kitsch" (gündelik yaşamdan) gorüntu- lerden korku duymayan bir ra- hatlık içinde, "Resim ögreninıi gönnemiş olmanın verdiği bir lüks" olarak görüyor bu yakla- şırrunı Canan Tolon. "Akademi'nin verdiği korku- lar, gelenek, âdet gibi seyler yok bende. Hep 'Niçin olmasın?' zevktyle yaşıyorum. Örnegin, tu- vali yırtmak. kıvırmak ya da iki tarafını da bovamak özgürlü- ğüm var. Kesiyor, deliyor, çivi- liyorum." Canan'ın resimleri her ne ka- dar pop sanat çıkışlı görünse de soyut düşünceler yerine insan duyarlılığına yönelen, kavrama teslim oünayan, gözle görülme- yene tanıklık eden, araştına de- neylere açık yönleriyle, düşünsel bir huzursuzluğu yansıtan, çev- reye açık, başkaldırıcı içerikle- riyle "posl-modern" olarak da sınıflanabilir. "Soyutun bencil dilini kullan- mak istemiyorum. Erişilmez, anlaşılmaz şeyler yapmak değil, her gun gorduklerimizi görünür kılmak istiyorum. Çöpler, lağım borusu, modern yıkıntılar, bit- memiş inşaatlar, bunlar sokak- ta her an gorduğumuz şeyler. Soyut olan belki bunların bir araya gelişi, kurulan ilişkiler ve çıkan yeni anlamlar!" Canan Tolon, Maçka Sanat Galerisi'ndeki 9 yapıtını San Francisco'da bir sergisinde sun- muş. Amerikalı izle>ici bu yapıt- ları göçebe mimarisine yakın, eften puften bulmuş. Türk izle- yici ise buşçjçg»>i çpk Amerikan buluyormuş. "Bo>lece, hep dı- şandan gelme olarak algılanmış oldum" diye yakınıyor Canan. Sanatçının yarattığı çok üginç doku daha çok felsefi, entelek- tuel bir seçim. Doğanın kirlen- mesine, her alanın inşaatlar için kullanılmasına, yemyeşil, ağaç- lıklı, kuytu görüntülerin tahrıp edılmesıne bir karşı çıkış. "Doğaya bir nostalji bu çalış- malanm. Duz arazileri seviyo- rum. Ancak gitgide yok oluyor- lar. Bu çok acıklı. Geleceğe bir ihtar gibi manzaraları parselli- yorum, parcalıvorum. Doğanın ölmekte oldugunu vurgulamak için sergimi "Öiudoğalar-Na- türmortlar" olarak adlandır- dım. Çöpler, yığılmalar hep bu tehlikeye bir gonderme. Buna karşın gökyuzünu ipek üzerine bastığıra gok fotograflan ile simgeleştiriyorum" dıyen Canan Tolon, değışık duşunceleri ve de- ğişik estetik çozümleri aynı ya- pıt içinde sunuyor. The Marmara Oteli Opera Salonu'ndayapılacak müzayedede 277 kitapyer alacak Görücüye çıkan kitap ASLI KAYABAL Alâattın Eser Kitabevi ve Yayınevi'nin hazır- ladığı 4. Kitap Muzayedesi 17 mart pazar gunü saat 12.00"de The Marmara Oteh Opera Salo- nu'nda başlayacak. Müzayedede lstanbuPu konu edinen, Türk tarihi ile ılgılı kıtaplann yanında, görsel malzeme açısından dikkat çeken gravür- lü, saraydan çıkma ciltli toplam 277 kitap yer alacak. 1957-1987 yılları arasında gümrük komisyon- culuğu yapan Alâattin Eser dört yıldır kitapçüık yapıyor. Galatasaray'da bugünkü adı Aslı Han olan eski Krepen Pasajı içindeki, 10 kadar sahaf dükkânından birinin sahibi. Müzayedede 4.5 milyon lira ile en yüksek açı- lış fiyatına sahip ıki kitap var: Bunlardan biri Zarmayr Gezuryan imzalı, Ermeni harfleri ile Turkçe el yazması bir Şarkıyat (Şarkı Mecmua- sı). Kitap 43 bestekânn 84 şarkısını içeriyor. Ya- zanın notuna göre "Hamparsum Notası" ile ya- züan şarkılar, 1881'de İstanbul'da Üsküdar'da ka- leme alınmış. Turkiye'deki İsveç elçisi Mouradja d'Ohsson imzalı ve Osmanh İmparatorluğu teşkilatı uze- nne bilgi veren "Tabteau General de I'Empire Ottoman" adlı kitap da 4.5 milyon liralık açılış fiyatı ile giriyor müzayedeye. 18. yuzyıla ait bu ilk baskı kitap, biı gravür albümünü de içeriyor. Muzayedenin en eskı tarihlı kıtabı 17. yuzyıl- da basılmış olan "Histoire General du Serraiİ el de la Cour du Grand Seigneur, Empereur des Turcs". Michel Baudier'nin Osmanh imparator- luğu hakkında bilgi veren kitabının açılış fiyatı 850.000 lira. llgi çekecek bir diğer kitap bir tür katalog. 1911 Paris baskıh "Catalogue dis Perles, Pierrerres, Bijoux et Objets d'Art Precieux.Le Tout Ayant Appartenu a SM, le Sultan Abd-ül Hamit II.." adlı katalog. Alâattin Eser'in aktardığına göre, Sultan II. Abdülhamit'in devrilmesinden sonra, Osmanh hükümeti, borçlann ödenmesi için Sul- tan'ın Yıldız Sarayı'ndaki özel hazinesinde yer alan 419 parça mücevheri Osmanh Bankası ka- nah ile Paris'e göndermiş. Bu mücevherler daha sonra iki ayrı otelde satılmış. Eser'in "belge" ni- teliğinde tanıttığı kataJoğun açıhş fiyatı 2.5 mil- yon lira. Arkeoloji meraklıîan için dikkat çeken bir ki- tap Hubert Scnmidt'in hazırladığı "Heinrich Schliemann's Sammlung Trojanicher Altertümer. Herausgegeben von der General-Venvaltung, Ko- niglische Museen zu Berlin" adb, 1902 Berlin bas- kıh bu kitap-katalogda Schliemann'ın 1880 yılı Troya kazılannda bulduğu ve Berlin Kraliyet Mu- zesi'ne gönderdiği eserler yer alıyor. Kitap- kataloğun açılış fayatı 850.000 lira. Açılış konuşmasını Hilmi Yavuz'un yapacağı müıayedeyi tbrahim Manav yönettcek. ALÂATTİN ESER — Eski Krepen Pasajı'nda. KARS'LI HEMŞEHRILERİMIN DİKKATINE sevgili Karsh Hemşehrileıim, Ekonomık durjmu ıvı olmavan, Kars lı unıversıte adaYlanna ucretsız olarak Vatemat'k Setı gondermek ıstıyorum Bu durumdakı oğrencılerımızın muhtardan onavlı bir nufus cuzdanı orneğt ile açık adresını bana vazmalan halinde en kısa surede kitaplannı ucretsız olarak postalayacağım .utfen vakıt kavbetmeden aşağıdakı adrese başvurunuz Ahmet Hançertioğulları (Matematık Oğretmenı) Kurucu • tap ıs:eme Adresı ÖZEL DERSANELERİ Merkez Halk Sk No ~> Yenışehır/ANKARA Tel 131 02 85 155 15 26 Şube Ataç Sk No 22 Yenısehır/ANKAJJA Tel 152 41 45-132 41 46 VEFAT Yaşamı boyunca kendisini insan sevgisine adamış, örnek insan, dostumuz, ağabeyimiz, TİMUÇİN YEKTA'yı kaybettik. O her zaman yanımızda olacak. GÜNAY-MEHVEŞ-BERK DEMİR EMEL-AHMET KEHRİ Beş sanatçıdan • Kültür Servisi — Beş sanatçının resimlerinden oluşan karma sergi yann Osmanbey'deki Neriman Erkut Sanat Galerisi'nde açılacak. GürdaJ Duyar, Aysu Koçak, Salih Zeki, Leyla Gamsız ve Cavit Atmaca'nın yapıtlanndan oluşan sergi 9 nisana dek izlenebilecek. Hastanede • Kultür Servisi — 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle dun Amerikan Bristol Hastanesi'nde görsel sanatlar sergisi düzenlendi. Hastanenin konferans salonunda yer alan sergide Amerikan Bristol Hastanesi doktorlan ve mensuplannın çahşmalan sergileniyor. 22 marta dek sürecek sergide Dr. Musa Albükrek, Zerrin Atak, Sema Aykaç, Dr. Mehmet Hacıhan NefıoğTu, Dr. Orhan tskeçeli, Dr. Erdoğan Konuk, Dr. Sureyya Menteş, Dr. Çetin öner, Dr. Erhan Palaoğlu, Dr. Bedrettin Pars, Dr. Akif Poroy, Dr. Erdoğan Yalav, Halil Yaprak ve Gulgun Yükselen'in çahşmalan görülebilir. \engi'niıı davası • İSTANBUL (AA) — Türk hafif müziği sanatçısı Aşkın Nur Yengi, plak şirketi aleyhine 60 milyon liralık maddi ve manevi tazminat davası actı. Yengi, İstanbul 2. Ticaret Mahkemesi'ne verdiği dava dilekçesinde, "Sevgiliye" adlı ilk ve tek kasetini, Fono Muzik A.Ş. ile yaptığını, ancak şirketin sahibi Ahmet Güngörmüş'ün sözleşme şartlanna uymadığını öne sürdü. Adliyeye menajeri Ali Rıza Türker ile gelen Yengi, dilekçesinde, sözleşmenin feshini ve 60 milyon liralık maddi ve manevi tazminat odenmesini istiyor. Kahraman'ın resimleri • Kültür Servisi — Ekrem Kahraman'ın resimleri 2 nisana dek Beşiktaş'taki Sanfa Sanat Galeresi'nde sergileniyor. 1.971 yılında "*' İstanbul Eğitim Eastitüsü Resim Bolumu'nden mezun olan Kahraman, 1983-1990 yılları arasında yurtiçi ve dışında 26 kişisel sergi gerçekleştirdi. BUGÜN • Edebiyatta Kent Konur Ertop'un "Edebiyatta Kent'' başlıklı söyleşisi saat 16.30'da Atatürk Kitaphğı'nda yer alacak. • 'Amerikan Resmindcn' Doç. Gungor Güner'in "Amerikan Resim, Seramik, Heykel Sanatından Bir Kesit" dia gosterili söyleşisi saat 15.00'te Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampusu'nda izlenebilir. • Küçük Bahklar' Pendik Ataturk Kulturevi'nde yapılan sinema gosterileri kapsamında Barış Pirhasan'ın yönettiği "Küçuk Balıklar Üzerine Bir Masal" adlı füm saat 18.30 ve 21.00'degosterilecek. • Sanatta kadın Bilar'ın düzenlediği "Sanatta Kadın" başlıklı seminer kapsamında Handan Börüteçene "Sanatın paylaşımı" başlığıyla bir konuşma yapacak. bugün bilsak 14 MART PERŞEMBE: 19.00 "Türkiyc'dcMuhalcfei ParülcrilkıidaraAlıemalifmi?" ErcanKARAKAŞ (SHP) Orhan KEÇELt (DYP) BahriZENGlN (RP) Mustafa BİRÇEK (SP) RuhsarERTEN (YP) Görsel Sanaf Atölyejeri Mchmci GÜLERYÜZ yöncümindc(Pcr. - Cum.) Care-Fojer-Bar(Giriş) 12.00-00.30 Rock Cafe-Bar(5.Kai) 15.00-18.00 HcavyMcial 18.00-24.00 Rock Kramp Nczih-Doğan bilsak, sırasclvilcr cad., soğancı sok. 7 cihangir 143 28 79-99 AMERİKALIDAN ÖZEL İNGtLtZCE DERSLERİ 20 yıllık deneyimli Amerikalı öğretmenden, ozel Ingilizce dersleri. Tel: 533 09 27 SSK kanımı kaybettim. Hukumsuzdür. DESIZ KÜÇÜKCEYLAN