18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/4 HABERLER KöRFEZ SAVAŞ1SONRASITÜRKİYE VEKÜKTLER Kürt konferansı toplanıyor Stockholm'de yapılacak toplantıya 20 örgütün temsilcileri ilepolitikacılar, hukukçular ve yazarlar katılıyor 14 MART 1991 Aksu'nun açıklaması • ANKARA (ANKA) — İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Ali Rıza Ağdoğan'ın .gözaltındayken ölmesinin nedenini "kaçmak için -3'üncü kattan atlamak" olarak açıkladı. Aksu olayı şöyle anlattı: "Ali Rıza Ağdoğan, gözalcmda .olduğu aynı gün saat 17.30 .sıralarında tuvalet ihtiyacını .beyan ederek bulunduğu odadan dışanya çıkmak istemiş. Görevliler refaketinde lavaboya jgötürülürken mukavemet gösterip görevlilerin elinden fırlayarak kaçmak maksadıyla binanın 3'üncü Vat penceresinden dışanya itlamıştır. Adı geçenin kaçmaya çalışırken pencereden atlama neticesi ile ölüm olayı meydana gelmiştirr Ölümler komisyonda • ANKARA (Cumburiyet Biirosu) — TBMM Insan Hakları Komisyonu, son günlerde karakollarda meydana gelen 9 intihar olayını incelemek üzere bir komisyon oluşturulmasını kararlaştırdı. Dün ANAP'lı Eyüp Aşık'ın başkanlığmda toplanan komisyona insan hakları ihlalleri ile iigili olarak yapılan başvuru sayısının 700'e ulaştığı bildirildi. Komisyona bilgi yeren Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Harekât Daire Başkanı Namık Cancı, 25 emniyet görevlisinin işkence ve kötü muameleden hüküm giydiğini, 725 emniyet görevlisinin yargılamasının da halen sürdüğünü söyledi. Alman Çevik KtH^ti döndti • DtYARBAKIR (Cumhuriyet) — NATO'nun aldığı karar uyarınca Körfez savaşı öncesinde Türkiye'ye gönderilen Çevik Kuvvete bağlı Alman askerleri ülkelerine döndüler. 120 kişilik Alman Patriot ve Hawk füze personelinin geri dönüşüyle iigili olarak 2. Taktik Kuvvet 8. Ana Jet Hava Üssü'nde dün bir tören düzenlendi. Tören sonrasında, Alman askerleri 6 ocak tarihinde geldikleri uçaklarla ülkelerine döndüler. Bu arada önceki gün Türkiye'deki Hawk ve Patriot füze birliklerini denetlemek üzere geçen Hollanda Savunma Bakanı Ter Beek ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral De Graaf dün 2. Taktik Kuvvet 8. Ana Jet Hava Üssü'nde incelemelerde bulundular. DMP'de görevden alma • ANKARA (AA)— Demokrat Merkez Parti (DMP) Ankara İl Başkanı Şener Körük görevinden aündı. DMP Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada, tl Başkanı Şener Körük'ün, parti ; "ürütme kurulu kararıyla ; örevinden el çektirildiği ve edbirli olarak merkez lisiplin kuruluna sevk dildiği belirtildi. Vçıklamada, Ankara İl Jaşkanlığı'na, İl Ikinci iaşkanı Sadettin Oürbüz'ün vekâlet edeceği le kaydedildi. OLÜM rurizmci ve i*eklamcıydı Turizmci ve reklamcı İ. Timuçin Yekta (56) bir iş gezisi için gittiği Antalya'da öldü. Galatasaray Lisesi ve SBF mezunu olan Yekta, Amerika'da lisanüstü eğitim gördükten sonra ÖPT Sosyal Planlama Pairesi Başkan YardımcılıgYnda bulundu. Ankara İTİA'de öğretinı iiyesi olarak görev yaptı. Yekta son olarak Zeytinoğlu Holding'in Turizm Geliştirme Eşgüdüm Merkezi koordinatörüydü. Cenazesi yarın Beylerbeyi Camisi'nde kılınacak öğle namazmdan sonra Nakkaştepe Mezarlığı'nda toprağa verilecek. YAVUZ BAYDAR STOÇKHOLM — Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Iraklı Kürt lider Talaba- ni'nin Ankara'ya geldiğini açıklaması ar- dmdan gözler bu hafta sonu Isveç'in baş- kenti Stockholm'de yapılacak Uluslara- rası Kürt Konferansı'na çevrildi. "Kürt halkının haklan için İsveç komitesi" ta- rafından düzenlenen 15-17 mart tarihle- ri arasında gerçekleşecek olan konferan- sa Irak, Türkiye, Iran, Suriye ve SSCB'den 20 kadar örgütün temcilcileri ile Batlı poütikacı, hukukçu, gazeteci ve yazarların da yer aldığı 150-170 kişinin katılması bekleniyor. Oaha önce 2-4 kasım tarihlerinde ya- pılacağı açıklanan konferans, Ortado- ğu'da Körfez bunalımı nedeniyle ortaya çıkan belirsizlik gerekçesiyle ertelenmiştı. Kürt Konferansı'na bölgede söz sahi- bi liderlerin de çağrılı olduğu açıklandı. Gelmesi beklenen, ancak kesin yanıt bil- dirmeyen bu liderler arasında Irak Kür- distan Yurtsever Birliği lideri Celal Ta- labani ile Irak Kürdistan Demokrat Par- tisi lideri Mesut Barzani de bulunuyor. Talabani çevresinden Stockholm'e ulaşan bilgilere göre, KYB lideri Beyrut'taki toplantımn sonucu ve Irak'taki gelişme- lerin seyrine göre Stockholm'e gelme ka- ranru verecek. Konferans için HEP'e de bir çağrı gönderildi. HEP milletvekilleri İbrahim Aksoy ile Adnan Ekmen Stockholm'e geleceklerini bildirdiler. Kürt Konferansı'na Türkiye'deki grup- lan temsilen TEVGER'den (Türkiye Kür- distan Hareketi, Özgurlük Yolu, Peşenk, KUK ortak hareketi) 2. Rızgari'den 1, ERNK'den (Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi) 1 delege katılacağı belirtiliyor. KAWA, TSK, KİP ve TKDP toplam 2, Ala Rızgari ise 1 delege ile temsil edilecek. Konferansa Irak'tan Kürdistan Cephe- si'ni oluşturan bütün örgütler (KYB, IKDP, Kürdistan Halk Partisi, Kürdis- tan Sosyalist Partisi ve Irak Komunist Partisi Kürdistan Bölümü), İran'dan ise Iran KDP ile Komela katılacak. Konfe- ransa SSCB'den Ermeni Üniversitesi Do- ğu Bilimleri profesörü Şakiri M. Haya ile Prof. Nadir Nadirof un geleceği açık- landı. Suriye"den gelecek örgütler konu- sunda henüz bir açıklama yapılmadı. 15 mart günü açılacak ve İsveç Komi- tesi Başkanı Sol Parti eski lideri CH Her- mansson ile eski dışişleri bakanı, mer- kez demokrat milletvekili Karin Söder tarafından yönetilecek konferansta İsveç hükümetini temsilen Göçmenler Baka- nı Maj Liis Lööw de bir konuşma yapacak. 80 kadar gazeteci ile özel davetlinin de izleyeceği konferansta Sorbonne Üniver- sitesi Kürt dili öğretim üyesi Prof. Joy- ce Blau, yazar David McDowell, Helsin- ki İzleme Komitesi Ortadoğu bölümü temsilcisi Andew Whitley, îngiliz gaze- teci Gwyn Roberts, Vietnam mahkeme- sinin öncülerinden Prof. Richard Falk ve diğer Batılı davetliler Kürt sonınunu çe- şitli yönleriyle ele alan konuşmalar ya- pacaklar. Konferans çerçevesindeki "Kürdistan1 da genel durum" başlıklı açıkoturuma Talabani'nin de bulunduğu Kürt liderle- rinin katılması bekleniyor. Kürt konferansı, 17 mart günü yayım- lanacak bir "Stockholm Bildirgesi" ile sonuçlanacak. ÎNGİLİZ PARLAMENTOSU İNSAN HAKLARI KOMİSYONU BAŞKANI'NDAN ÖNERİ: Kürtlere Türkiye üzerinden yardım EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Irak'ta Saddam Hüseyin yönetimine karşı çarpı- şan Şii ve Kürt gruplanna Batı- lı müttefiklerin yardım yapma- sı, özellikle Kürtlere yardımın, Türkiye üzerinden yapılması yö- nünde görüşler, hüİcümete yakın çevreler tarafından dile getirili- yor. Parlamento İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Lord Ave- bury, Dışişleri Bakanı Douglas Hurd'ün yazılı olarak yanıtla- masını istediği önergesinde, "Irak'taki demokrasi hareketine İngiltere hükumetinin askeri ya da daha başka bir yardım ver- meyi düşiinüp düşüntnediğini" sordu. Lord Avebury, olası bir yardımın Irak'taki Kürtlere, Türkiye üzerinden ulaştınlabile- ceğini söyledi. Dışişleri Bakanı- nın yanıtı, Irak Kürt ayaklanma- smı Batılı müttefiklerin nasıl de- ğerlendirdiğini gösterecek. Lord Avebury, 'Cumhuriyet- in sorularını yanıtlarken Özal- Talabani görüşmesinden "önemli bir adım" diye söz etti ve "Türkiye Cumhurbaskanı'nın Iraklı Kürtlere siyasal destegi cok önemlidir" dedi. Lord Avebury'nin sorularımı- za yanıtlan şöyle: — Cumhurbaşkanı Özal'ın Irak Kürt harekeünin siyasal li- deri konumundaki Celal Talaba- ni ile görüşerek Irak kurtleri'nc otonomi sağlanmasını Türkiye 1 nin destekleyeceğini açıklaması Îngiliz Parlamentosu'nda nasıl degerlendiriliyor? AVEBURY — Özal- Talabani görüşmesi kulislerde gayet önemli bir adım olarak gö- rüldü. Türkiye Cumhurbaşka- nı'nın Irak Kürtlerine siyasal destek kararı çok önemli. Hat- ta Kürtlere 'dışandan' yardım verilmesinin de gerekli olduğu görüşündeyim. — Irak Kürllerine böyle bir yardım söz konusu olursa, bu ancak Türkiye yolu ile olmaz mı? Türkiye'de halen hüküme- te karşı çarpışan bir gerilla ha- reketi de var? AVEBURY — Müttefiklerin, Irak'taki demokratik harekete yardım konusunu Türkiye ile birlikte ele alması gerek. Böyle bir yaklaşım olduğunda, Türki- ye'nin bu konudaki tutumu aca- ba ne olacaktır? Bunun ilk işa- retlerini geçen haftalarda aldık. Türkiye hükumetinin Kürt dili- ni serbest bırakmaya karar ver- mesi doğru yönde bir tavizdir. Ancak sadece dilin serbestçe ko- nuşulması değil, Kürtlere bir öl- çüde özerklik sağlanması da uy- gundur. Türkiye hep üniter bir devlet olmuştur. Türkiye'de "Türkiye Kürdistanı" diye bir yer oluşturulmasına her zaman karşı çıkıldı. Ancak şimdi Kürt dili serbest bırakıldığına göre bunu siyasal bazı başka karar- lar da izleyecek demektir. Bu ise sorunun çözümüne katkıda bu- lunur. Türkiye'ye Avrupa Toplu- luğu nezdinde puan da ka- zandırır. — Türkiye, kendi Kürt toplu- muna bazı haklan tanımayı he- nüz düşünür oldu. Öte yandan Irak'ta özerkligi hedefleyen bir Kürt yurdu kunılması fikrini ne- den hemen benimsesin? AVEBURY — Burada bir varsayımın altını çizmek gerek: Irak'ta Bağdat'tan bağımsız bir Kürt yurduna Türkiye ne der? — Türkiye hükumeli. Irak sı- nırlarının degişmezligini savu- nan Başkan Bush ile aynı görü- şü savundu ve Kerkük-Musul konusunda bir emeli olmadığı- nı vurgulamadı mı? AVEBURY" — Varsayımı tek- rar vurgulayayım: Ya Irak'taki Kürtler Türkiye ile birleşmeyi kendiliklerinden isterlerse? Olaylar o kadar hızla gelişiyor ki varsayımlann kısa sürede ger- çekleştiğini görüyoruz Özal- Ta- labani görüşmesinde olduğu gibi. SIĞINMACI KAMPI— Talabani sığınmaeılann durnmlannın iyileştirilerek Irak'a dönüş imkânlannın sağlanmasını istedi. Talabanisığınmacılan isteditç Politika Servisi — Irak'taki KUrdis- tani Cephe"nin liderlerinden Celal Talaba- ni, Ankara'da yaptığı görüşme sırasında Türkiye'den istediklerini açıkladı. Talaba- ni, Kürt haber ajansı'na (ANK) verdiği de- meçte Türkiye'nin taleplerini şöyle sırala- dı: • Irak halklarımn Bağdat diktatörüne karşı sürdürdükleri mücadelenin Türkiye tarafından desteklenmesi, • Türkiye'nin Irak Kürtlerinin Irak bü- tünlüğü içinde federatif haklara kavuşma- larına karşı olmaması, • Dış ilişkilerde Türkiye'nin Irak Kürt- lerine karşı faaliyetlerden vazgeçmesi, • Irak Kürdistanı'na insani yardımlann ulaşması için hudutta geçiş kolayhklannın sağlanması, • Türkiye'de bulunan Iraklı Kürt sığın- macılann koşullannın iyileştirilerek Irak'a dönüş imkânlannın sağlanması, Talabani, ANK'ın sorularını yanıtlarken "Bize 'PKK'ya karşı (avır almalısınız' de- diler. Biz PKK"\a karşı olamayacağımızı belirttik. Bunun Uzerine PKK'nın terörist oldugunu söylediler. Biz ise PKK'nın yurt- sever bir güç oldugunu, PKK sorununun siyasi bir sorun oldugunu ve siyasi yöntem- lerie çözülmesi gerektigini vurguladık. An- cak bu konuda bir sonuca >^ramadık. Her iki taraf da PKK konusunda kendi görüş- lerinde ısrar etti" dedi. Talabani, Ankara 1 daki görüşmeyle iigili olarak şu görüşleri dile getirdi: "Türkiye'nin iç sorunlanna deginmek is- temememe ragmen bu konuya deginerek genel af çıkanlmasını, Kürt siyasi örgütle- rine örgütlenme özgürlüğü tanınmasını, Türkiye'de demokrasinin lam anlamıyla oturtulması gerektigini, yurtdışındaki Kürtlere demokratik alanda faaliyet gös- termeleri için serbestçe Türkiye'ye dönme- lerinin sağlanması gerektigini söyledim." Görüşmede Türkiye ile ilişkilerini sürdü- receklerini belirten Talabani, Kürdistani Cephe ve Irak muhalefet cephesi heyetle- rinin Ankara'ya davet edildiklerini belirt- ti. Talabani heyetlerin ziyareti için tarih saptanmadığını, bu konuda Kürdistani Cephe ile Irak Muhalefet Cephesi'nin ka- rar vereceklerini belirtti. BELÇİKA MECLİSİ ATiçin Kürt engeli SABETAY VAROL BRÜKSEL — Belçika Parla- mentosu, "Kürt ulusal kimligi- ni tanımaması halinde Türkiye 1 nin AT'ye üye olarak alınmama- sı"nı içeren bir karar tasarısını bugün oylayacak. Tüm parti gruplannm olumlu oy verdiği ta- sarının hiçbir ciddi engelle kar- şılaşmadan meclisten geçmesi kesinlik kazandı. Daha önce Meclis Dışişleri Komisyonu'nda oy birliğiyle ka- bul edilen tasarımn parlamento- dan geçmesiyle bir AT ülkesinin ulusal meclisinde tarihte ilk kez "Kürtlerin kültürel kimliginin kabulü" ile bağlayıcı bir karar ahnmış olacak. Tasarı BM Gü- venlik Konseyi Uyesi sıfatıyla Belçika'ya Onadogu konusunda toplanacak bir uluslararası kon- feransa Kürt sorununu da getir- me görevi yüklüyor. Belçika Ulusal Meclisi'nde dün görüşülen, "Türkiye'deki Kürtler ve diğer etnik azınlıkla- ra ilişkin karar tasansı" adım ta- şıyan metin, Türk Dışişleri'nin tüm engelleme çabalarına rağ- men Belçikalı parlamenterlerin ve tüm meclis gruplannın kesin onayını almış görünüyor. Tasa- rı, Körfez savaşında zarar gören ülkelere verilen veya verilecek olan toplam 15.7 milyar dolar- lık yardımdan Türkiye'nin payı- na düşen kısmın bir bölümünün Türkiye Kürtlerine verilmesi için Belçika hükumetinin girişimde bulunmasını da talep ediyor. Ankara'ınn Kürt atağına 4 olasıhk UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON— Ankara1 nin Kürt konusunda aldığı ini- siyatif, ABD başkentinde gide- rek daha fazla yankılanmaya başladı. Washington'da Ortado- ğu ve Doğu Akdeniz ile iigili tüm çevrelerde önceki gün ve dün bu konu konuşuldu. Her- kes, bu adımın Türkiye ve böl- ge açısından ne sonuçlar doğu- rabileceği konusunda tahminler yürütüyor. Ancak bu sürpriz ge- lişmenin ABD'de en çok merak edilen yönü, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın hangi değerlen- dirmeler sonucunda bu adımı attığı. Bu çerçevede Washington'da yapılan spekülasyonlar şöyle ozetlenebilir: Sahanın kenannda kalmak: Burada yapılan analizlerde en ön plana çıkan madde, Türkiye 1 nin, "Herkes göriişüyor, biz gö- rüşmezsek gelişmeleri kontrol edemeyiz, sahanın kenannda kalırız" kaygısıyla bu adımı at- tığı yönünde. Özal'ın bu adımı- nın Sovyetler'de olduğu gibi Pandora'nın kutusunun açılması sonucunu doğurabileceğini dü- şünenler var. Buna karşılık, "Pandora'nın kutusunu bizim açmamız başkalarının açmasın- dan daha iyidir" diye de bir gö- rüş bulunuyor. Bu görüş, kutu açılacak diye Türkiye'nin bir ke- narda durup bekleyemeyeceğini savunuyor. Bölgede yaşamsal gelişmeler olurken ve herkes bu gelişmelerin aktörleri ile görü- şürken Ankara'nın buna seyirci bölümü, Turgut Özal'ın, uzun vadede Türkiye'nin Kürt konu- sunda eskisi gibi davranmaya devam edemeyeceğini gördüğü- nü vurguluyor ve son inisiyatifi de bu kapsamda yorumluyor. Çekim alanı Türkiye: Burada- ki uzmanlann üzerinde durduk- ları bir başka neden de Özal'ın, Güneydoğu Anadolu'da birçok şeyin değişmesine yol açacak GAP Projesi nedeniyle kendisi- başkanı Özal'ın Kuzey Irak'ta- ki gelişmeleri göz önüne alarak attığı adımda, GAP'm yarataca- ğı potansiyelin onu rahatlatmış olabileceği dikkate getiriliyor. Türkiye'nin yeni bütçede GAP'a büyük ödenekler ayırmış olma- sı burada gözden kaçmamış. Üzerinde durulan bir başka nokta da Özal'ın bu adımla PKK'yı da nötralize etmek iste- miş olabileceği. Washington'da Türkiye'nin Kürt konusunda aldığı inisiyatıfin ne gibi sonuçlar doğuracağı tartış.ılıyor. ABD'de en çok merak edilen konu Cumhurbaşkanı Özal'ın hangi değerlendirmeler sonucunda böyle bir adım attığı. kalamayacağı vurgulanıyor. Helsinki süreci: Bu sürecin en önemli ilkelerinden birisinin ül- kelerin sınırlarının garanti aitı- na ahnması olduğu belinildik- ten sonra Türkiye'nin, Helsinki sürecine katılmış bir ülke olarak sınır güvencesine sahip olduğu, bu yüzden de daha komplekssiz davranması için neden bulundu- ğu görüşü savunuluyor. Burada- ki Türkiye uzmanlarından bir ni üst platformda hissederek bu konuda - korkusuz davrandığı yönünde. Bu teze göre GAP Gü- neydoğu Anadolu'yu öyle bir kaikınma potasına dönüştüre- cek ki bu bölgede ortaya çıka- cak refah düzeyi, ayrılıkçı duy- guları törpüleyebilecek. Yani Irak'ta otonom bir Kürt bölge- si doğsa bile Kühleri çekim ala- nı GAP dolayısıyla refah vaat eden Türkiye olacak. Cumhur- Özal'ın kişiligi: Üzerindeki spekülasyon yapılan konulardan birisi de Özal'ın kişiliğine ilişkin. Her şeyden önce Özal'ın geçmiş- te, bazı konuları normale çek- mek için önce aşırı bazı çıkışlar yaptığı dikkate getiriliyor. örne- ğin şeref kıtasını şortla denetle- mek gibi. İkinci olarak da Özal 1 m, kend'sini büyük bir impara- torluğun çeşitli ırklarının birbi- rine kanşarak yarattığı toplu- mun modern bir uzantısı olarak gördüğü hatırlatılıyor. Özal, geçmişte zaman zaman ailesinin bir yanının Kürt kökenli oldu- gunu ifade etmişti. Özal'ın Türkiye'yi bu bakımdan Ameri- ka ile özdeşleştirdiği ve Türkiye1 nin de tıpkı Amerika gibi bir "eritme potası" oldugunu dü- şündüğü biliniyor. Türkiye uz- manları, Özal'ın son adımında bu düşünce tarzının etkisi olmuş olabileceğine de inanıyor. Yapılan spekülasyonlarda dikkat çeken son nokta da Özal'ın bu çıkışının Türkiye'de "devlel" içinde çeşitli tepkilere yol açması olasılığına ilişkin. Washington zaten Torumtay'ın istifasından bu yana pek huzur- lu değildi. Kürt inisiyatifinden sonra bu tedirginlik daha da art- mış bulunuyor. POLİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMETtETİHMBfA İNSAN SICAĞI Erdal Atabek 4. bası 5000 iira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cagaloğlu-tstanbul ödemeli gönderilmez. Bir Bardak Suda Fırtına... SHP Parti Meclisi Üyesi Erdal Kalkan, grupta İnönü'yü eleştiriyor: — Bu lokomotif bu katarı çekememektedir. Genel Başka- nın büyük düşünüp tarihi karar alması gerekmektedir... Kalkan, İnönü'ye şunu demek istiyor: — Genel Başkanlıktan çekilmeniz gerekir... Beş gün önce Erdal Kalkan bize aynen şöyle diyordu: — Ben PM üyesiyim. Çıkarılan haberlerin tümü yalandır, terbiyesizliktir. İnönü'ye karşı bir tavrım yoktur, olmayacak- tır... Erdal Kalkan, demek ki bizi işletti(!). Kalkan'ı, Ethem Cankurtaran, Musa Gökbel destekliyor. Bu yeni ekibin görünmeyen liderinin SHP Grup Başkanve- kili Hasan Fehmi Güneş olduğu biliniyor. Kulislerde genel hava ise şöyle: — Kuruttay öncesi pazarlık güçlerini arttırmak istiyorlar... Baykal ekibi bu milletvekillerine bir de ad takmış: — Kelaynak kuşları... Onlara hiç güvenilmez, bir gün ora- da, bir gün başka yerde... Soyları da giderek tükeniyor... Galiba doğru... SHP'de delege seçimleri başladı. Sıkmtıları büyük. Kamer Genç'in değındiğı gibi tabanları eridi. Delegeye mesaj ver- mek için böyle bir yöntemi seçiyorlar. Hakları da yok değil. Çünkü olası bir erken seçimde bir daha milletvekili seçile- meyecekler... Erdal Kalkan, Ethem Cankurtaran, Musa Gökbel ve Ve- dat Altun. Bu dörtlü, geçen yıl sine-i millete dönme karan almamışlar mıydı? Vedat Altun, daha sonra bu gruptan ayrıldı. Kalkan, son anda İnönü'ye yaklaştı. Cankurtaran, Baykal ekibinde birsü- re kaldı, ama o ekip de kendisini dışladı. Musa Gökbel'e gelince... Cizre'ye giden milletvekili grubu içindeydi. Gttti, geldi ve İnönü'ye çıktı. Akbu- ^ i ^ _ ^ _ ^ - - ~ — lut ve Demirel'e söy- lediklerini yineledi: — Güneydoğu'da vatan elden gidiyor Sayın Genel Başka- nım. Bayrağımız ya- kılıyor. Ne olursu- nuz, Cumhurbaşka- nınaçıkın, görüşün. Erdal İnönü Can- kaya'ya gıtti, Özal'ın elini sıktı. Ardından da SS kararnamesi çıktı... Musa Gökbel, TRT baskınında en öndeydi. Aslanlar gi- bi kükreyip "Ben milletvekiliyim" diyerek TRT Genel Müdü- rü'nün odasına girdi. Oysa diğer milletvekilleri Gökbel gibi düşünmüyorlardı: — Genel Müdürü bekleyelim. içeriye sonra gireriz... Musa Gökbel bir kez daha kükredi: — Olmaz öyle ş_ey, içeriye gireceğiz. Nitekim girdiler. Ozel kalem müdürünün heyecandan ayak- ları telefon kablosuna takılıp yere düştü. Öyle değil mi? Musa Gökbel, son olaylarda yeniden başoyuncu. Bir bar- dak suda nasıl fırtına kopanlacağının örneğini veriyor. Biz Gökbel'le iigili dört ayrı olay aktardık. Bu bir raslantı mtdır, bilmiyoruz. Ama oturup düşünmekte yarar var. Bir de eles- *tiri getiren milletvekilleri bugüne dek neler ürettiler, bilen var mı? Tüm bu olup bitenler karşısında SHP lideri inönü neler söylüyor? Dinleyelim: — Daha delege seçimleri yeni başlarken il ve ilçe baş- kanları, belediye başkanları ile milletvekillerinin parti politi- kasını el'eştırir hale gelmesi, açıkça bir taraf olarak davran- maları hoş karşılanacak bir şey değildir. Biz bunları hosgö- rüyle karşılıyoruz, geçmişten gelen alışkanlıklar diyoruz. Ama bu olaylar partiyi geliştirmez, küçültür... Erdal İnönü, kurultaya uzun bir süre oldugunu belirtip de- vam ediyor: — Kurultay mücadelesi kurultayda yapılır. Bunu sürdür- mek yanlıştır. Mücadeleyi kurultay sonrası da sürdürmek ya- rarlı davranışlar değildir... SHP lideri DSP ile birleşme çağrısının halkın özleminden kaynaklandığını vurguluyor. Kendisini eleştirenlere de şu ya- nıtı veriyor: — Böyle bir özlem var. Benim yaptığım, bu özlemi yertne getirmek oluyor... Kısaca bir bardak suda fırtına koparanlara gülüp geçiyor İnönü... Bu işlerin kurultaya dek süreceğini biliyor... Ardından da gülerek ekliyor: — Kurultay karan verecek. Fazla abartmaya gerek yok... İnönü'nün bir bildiği var herhalde... Bir bardak suda fırtına koparanlara gülüp geçiyor İnönü... Bu işlerin kurultaya dek süreceğini biliyor. Ardından gülerek ekliyor: Kurultay karar verecek. Fazla abartmaya gerek yok... Irak ile karayolu bağlantısı kesildi Yılchnııı düştü, köprüler çöktü Haber Merkezi — Türkiye ile Irak arasında karayolu bağlan- tısı sağlayan Habur sınır kapı- sındaki iİci köprü, Irak tarafın- dan döşenmiş mayın ve bomba- ların patlaması sonucu büyük ölçüde tahrip oldu. Yıldınm düşmesi sonucu patlayan ma- yınların iki köprünün çökme- sine ve kullanılamaz hale gel- mesine neden olduğu belirtildi. Kahramanmaraş'ın Pazarak il- çesi Kızkapanlı köyü kesimin- deki rayları söken teröristler, bir yük treninin devrilmesine yol açtı. Habur'dan Vedat Yenerer ve Ergun Aksoy'un bildirdiklerine göre bölgede dün sağanak ya- ğış sonucu saat 16.00 sıraların- da Hezil Çayı üzerindeki sınır köprülerine yıldırım düştü. Türkiye ile Irak arasında kara- yolu bağlantısını sağlayan ve bi- ri gidiş diğeri geliş hattı olarak kuüanılan köprülere Irak'ın sa- vaş öncesinde yerleştirdiği ma- yın ve bombalar, yıldınm sonu- cu patladı. Habur'a en yakın il- çe olan Silopi'den duyulan şid- detli patlamada iki köprü de orta noktadan çöktü. Savaş ne- deniyle Habur sınır kapısının kapatılmasından sonra Irak'ın iki köprüye mayın ve bomba döşediği, patlayıcıların bağlan- tılı olduğu biliniyordu. Yetkili- ler köprülerin kullanılamaz ha- le geldiğini ve Türkiye ile Irak- ın karayolu bağlantısının tama- men kesildiğini kaydettiler. Trene sabo<aj Knhramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi Kızkapanlı mevkiinde te- roristlerce demiryolu hattına sabotaj yapıldı. Kahramanma- raş Valisi Mustaf a Demir, terö- ristlerin rayları sökmesi sonu- cu, bir yük treninin devrildiği- ni söyledi. Demir, olayda can kaybının meydana gelmediğini ve iki lokomotif ile iki ytik va- gonunun hasar gördüğünü söyledi. Nusaybın'de dün yapılan izinsiz gösteri ve yürüyüş sonu- cunda 20'ye yakın kişi gözaltı- na ahnırken polis, iki gazeteci- nin fılmlerine el koydu. Geçen yıl 13 mart günü 13 PKKTınm Savur yöresinde meydana gelen silahlı çatışmada ölmelerinin birinci yıldönümü nedeniyle yaklaşık 200 kişilik bir grup, il- çenin Hacıya Mezarlığı'nda toplandı. Çoğunluğunu gençle- rin oluşturduğu kalabalık, bu- rada Kürtçe olarak "ŞehiÜer öl- mez", "Yaşasın PKK" slogan- larını atarak "Nevnız" ateşi yaktı. Daha sonra ilçe merke- zine doğru yürüyüşe geçen grup, kepenk kapatan esnafın alkışlan ve kadınlann zılgıt çekmesiyle birlikte Dörtyol'a kadar geldi. öte yandan Şırnak'ın Cudi Dağı'na yakın kesiminde arama ve operasyon yapan güvenlik güçleri, önceki gün 15.00 sıra- larında Anılmış köyü yalunm- da bir grup teröristle karşılaş- tı. Teröristlerin uyarıya karşın teslim olmaması üzerine çıkan çatışma yaklaşık dört saat sür- dü. Çatışma sonunda bir terö- rist ölü olarak ele geçirilirken diğerlerinin karanlıktan yarar- lanarak kaçmayı basardıklan bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle