Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuriyeı Maıbaacıhk ve Gazeıecilik Turk Anonim Şırketı adına
Vıdir Nad< £ Gene! Yayın Muduru: Hasan Cemsl. Mues^e<.e Muduru:
fcmine l şaklıgil, Vazı Işien Mudüru: Oks* <jon*nsin, £ Habcr
Merkezi
Muduru: Yalçın Bayer, Savfa Duzsnı Yortetmenı AK Acar £ Temstfcıler-
\NKARA AHBKI Tan. 17MIR: Hikmet Ççli»k«™, AOANA: Çetin \ ığertofctu
İv Polnıka: Crtal Ba>lınf;ıç. Dı> HahcMtfr Lrgun Bakı. Ekc-nömı O a g ü TuHın. Is-SendıKa >ukr» krteari.
U-anbui Habcetı krmal kaç«k Efcmm (*tmcmy ^ayta*. 'tun HabeiLerT Nerdrt Doftu. Spvr D*r. ,.-nanı Abdai
Dı/i Yızüar krmn (,*iışkın. Aras'irrra- >••*• *İQ«î. Duzekme: ^Maltıfc V u n f Koordınaıof Ataneı komban
tvrr t.rol fcriul £ V ! ü ~ d * BMİTBI Wner 0 Butce -P'.anlama Srrp O«nMbr>ei>ftf« 0 RekUm Ajs« Torvı 0 E«
ı knrutu Bailun: Sadir N»dî
> AktaL Yüçı« B»>«. H*u«
l. HikoKi (rfmk»«a. Okı>
aaa, t f t « MuHftcu. lltaan
huei TBB
k^ totjt CumSuriycı Maıbaacttık ve Gaz«ecilık T v ş . TurktKagı Cad 39/41 Cggalo#Ju
M Pk Z46 Isunbul. Td 512 05 05 (20 haı). Tdex: 22246. Fax: llı 526 60 72 0
or A*h*n_ ZJ>» Oökalp Biv Infcıiap S. No: 19/4. Ttf- 133 U 4|-47. Trlev 42344. FM: <4> 133
# lınıir: H Z;ya BU. 1352 S 2 3. TH 13 12 ÎO. Tricv 52359. Fa*: (51) 19 Î3 60
fau: inonu C»d IW S No: 1 Kat 1. Td: 19 37 52 (4 hat). Telcv 62155. Fax: (?]) 19 25 78
TAKVÎM: 14 MART 1991
EĞİTİMDE YENİPROJE
Liselere
teknik aşıMilli eğitimde "çok programlı liseler" adı
verilen yeni bir projeye göre, özellikle küçük
yerleşim birimlerinde genel liselere mesleki ve
teknik öğretim programları da eklenecek.
Imsak: 4.47 Güneş: 6.11 Öğle: 12.18 lkindi: 15.37 Akşam: 18.15 Yatsı: 19.35
HAKAN AYGÜN
ANKARA — Mesleki for-
masyon kazandırmayan ve üni-
versite kapısında yığılan mil-
yonlarca genç üreten "genel li-
seler"in yapısı değişiyor. Genel
liseler mesleki ve teknik öğre-
tim programları da eklenerek
"çok programlı liseler" haline
getiriletek.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca
başlatılan ve Müsteşar Yardım-
cısı Abdülkadir Tiirkmen baş-
kanlığında yürütülen "çok
programlı liselerin yaygınlaştı-
nlması projesi" önümüzdeki
öğretim yıhndan itibaren uygu-
lanacak. Bakanlıkça hazırlanan
projeye göre "çok programlı li-
selcr"in açılmasına öncelikle
ayrı ayrı genel ve mesleki lise-
lerin açılmasının "ekonomik
olmadığı" küçük yerleşim bi-
rimlerinden başlanacak. Bu
amaçla değişik yerleşim birim-
lerinde kapasite boşluğu mesle-
ki ve teknik eğitim programla-
nyla doldurulabilecek 300 ka-
dar okulun saptandığı bildiril-
di. Önümüzdeki günlerde An-
kara'da il milli eğitim müdür-
leriyle yapılacak toplantı so-
nunda, "çok programlı lise" ha-
line getirilecek genel liselerin
kesin listesinın saptanacağı öğ-
renildi.
Bakanlığın bundan böyle ge-
nel lise yerine "çok programlı
lise" açmaya öncelik vereceği
kaydedilirken projede "öocelik-
ler"in, "fiziki durumu miisail
okullar. küçük eklemeleıie çok
programlı liseye donuşturülme-
si miimkün okuUar ve nüfusu
5 binden çok 20 binden az olan
yerleşim birimlerine" verilmesi
öngörüldü.
Projede çok programlı liseler
oluşturulmasının amaçlan ve
uygulamada göz önüne alına-
cak ilkeler de şöyle sıralandı:
"— Nüfusu az ve dağınık yer-
leşim birimlerinin orta derece-
li okul ihtivacının karşılanma-
sında. çeşitli programların uy-
gulandığı birden çok okulun
açılması yerine, genel ve
mesleki-teknik öğretim prog-
ramlannın birlikte uygulandığı
ve tek vönelim altında (oplan-
dığı okullar açılacak.
— Bu yerleşim birimlerinde,
kapasitelerinin altında öğrenci
sayısı ile öğretim yapmakta
olan okullann kapasitelerinden
tam olarak yararlanılacak.
— Okul yapım ve donatım
maliyetleri düşürülecek ve kay-
nakların rasyonel kullanımı
sağlanacak.
— Yönetici, öğretmen ve
personel sayısı bakımından ta-
sarruf sağlanacak.
— Yöaeümde birlik ve bera-
berlik sağlanacak."
Karadenizli balıkçılar 'hamsi düşmanı' olarak gördükleriyunuslardan'pekhoşlanmıyor *
Yuııus, suçlu bulunduKaradeniz'de
balıkçılann 'ağlarına
takılmak' suretiyle
ölen yunuslann sayısı
artıyor. Balıkçılar
yunuslann hamsiyi
tükettiğini belirterek
yunus avının serbest
bırakılmasını istediler.
CEMİL CİÇERİM
MEHMET ÖZDEMİR
YAKAKENT (Samsun) —
Karadeniz'de balıkçılann ağla-
rından artık yunuslar çıkmaya
başladı. Denize yerleştirilen ağ-
lardaki balık sürülerine saldıran
Yunus balıkları feci bir sonla
karşılasıyorlar. Ağlara takılarak
ölen yunus balıklarının tanesi 3
bin liradan satın alınarak varil-
lerde kaynatılıyor, elde edilen
yağı ve derisi bazı kentlerdeki
sanayi kuruluşlarına pazarlanı-
yor.
Balıkçılar, hamsi ve diğer ba-
lıkların avı için denize bıraktık-
ları dip ağlannı 3-4 gün sonra
çekmeye gittiklerinde ağlarında
yüzlerce ölü yunusla karşılaştık-
lannı söylediler. Haşim tnan
adındaki 42 yılhk balıkçı, "Bu-
güne kadar yunus balığının ağ-
lanmıza vurduğunu gormedim.
Biz balıkçılar dip ağlanmm kal-
kan, morina ve hamsi için sere-
riz. Yunus balıklan da hamsinin
veya kendinden küçük balıkla-
nn kokusunu aldığı zaman ağ-
lanmızın içine kannlannı do-
yurmak için 30 kulaç derinliğe
kadar büyuk bir hızla dalıyor-
lar ve ağa takıldıklanndan da
kendilerini ağa \akalatan yunuslar 2-3 bin liradan satılıyor. (Fotoğraf: Mehmet Özdemir)
nefes alamayıp ölüyorlar" dedi.
Balıkçı Haşim İnan şöyle de-
vam etti:
"Böylesine akıllı bir hay\an
bile açlıgını gidermek için sava-
şırken ölüyor. Yunus balıklan
günde ortalama olarak 50 kilo
kadar hamsi ve diğer balıkları
yiyerek kannlannı doyunnakta-
dırlar."
Samsun'un Yakakent ilçesin-
deki limanda lokanta işleten eski
balıkçılardan Hamdi Ak da
"Yunus balıklannı Kemal Balcı
ile Nafiz Genç adındaki iki ar-
kadaşımız 3 bin liradan alıyor-
lar. Büyük varillerde kaynatıp
>ağını ve derisini bazı sanayi ku-
ruluşlanna sauyorlar. Geriye ka-
lan pisliklerini ise Çay ağzı mev-
kiinde açtıklan bir çukura gö-
müyorlar" diyor.
35 yıldır Sinop'ta balıkçıhk
yapan Barbaros Tuğcu da yunus
balıklannın, karınJannı doyur-
mak için dip ağlanna saldırdık-
larını ve ağlara takılı kaldıkları
için de öldüklerini söyledi. Ba-
lıkçı Barbaros Tuğcu, "Bence
yunus balığı avı serbest bırakıl-
malı. Dip ağlara takılan yunus-
lann yaşama şansı olmuyor. Biz
bunları bilerek avlamıyoruz ve
ağlanmıza da takmıyoruz. Dip
ağlanmıza takılan yunuslan de-
nizde bıraksak ileride leşleri kı-
İki yıldır mali kaynak bulunamadığı için duran yenileme çalışmalarınayeniden başlanıyor
Sıırlarda restorasyon ikinci turdatstanbul Belediyesi, iki
yılhk bir aradan sonra
uzmanların
hazırlayacağı rapora
göre çalışmalara
yeniden başlanacağını
ve öncelikle yıkılmaya
yüz tutan yerlerin
onarılacağını açıkladı.
REMZİ GÖKDAĞ ~
Beşinci yuzyılda Bizans
Imparatoru 2. Theodosius tara-
fından yaptınlan İstanbul surla-
rının 1989 yılında duran resto-
rasyon çalışmalarına yeniden
başlanıyor. Yaklaşık iki yıldır
kaynak bulunamadığı için sür-
dürülemeyen çalışmalar için Bü-
yükşehir Belediyesi Y'apı tşleri
Müdürliiğü, yeni bir ihale aça-
cağını bildırdi.
Yetkililer, Yedikule'den Ay-
vansaray'a kadar olan bölgenin
yanı sıra Sarayburnu bölgesin-
deki sahil surlannın bir bölümü-
nün de onarılacağını belirttiler.
Restorasyon işlemi için İstanbul
Teknik Üniversitesi Restorasyon
Anabilim Dalı öğretim üyelerin-
den yeni bir rapor beklendiği ve
rapor doğrultusunda çalışmala-
ra baslanacağı öğrenildi. Resto-
rasyon çalışmalarının, Topkapı-
Ulubatlı Hasan arasında kalan
bölüm ile Sarayburnu-Ahırkapı
ve Kumkapı bölgelerinde yapıl-
ması planlanıyor.
Eski Belediye Başkanı Bedret-
tin Dalan döneminde Turkiye
Anıt Çevre Değerlerini Koruma
Vakfı'na (TAQ yaklaşık 3.5 mil-
yar liraya thale edilen ve 1.5 yıl-
hk bir çalışmadan sonra 1989 yı-
lında bir kısmı tamamlanan res-
torasyon işlemini, 26 mart yerel
seçimleriyle işbaşına gelen Nu-
rettin Sozen, maddi imkânsızlık
nedeniyle durdurmuştu.
Y'aklaşık iki yılhk bir aradan
sonra Nurettin Sözen, uzmanla-
nn hazırlayacağı rapora göre ça-
lışmalara yeniden başlanacağını
söyledi. Restorasyonun bu yılki
programa alındığını söyleyen
Sözen, "Çalışmalan, onanma
ihtiyacı olan yerlerde sürdürece-
ğiz. Diğer sağlam bölümkre res-
torasyon gerekmiyor. İhale dos-
yası aşamasındaki çalışmaları-
mıza bu yıl içinde başlayacağız"
dedi.
ÎTÜ Restorasyon Anabilim
İstanbul'un tarihi surlarında 1987 yılında başlayan onanm çalışmalan sırasında 7 km. uzunluğundaki bir bölüm ile 4 kapı restore edilmişti.
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Zey-
nep Ahunbay. restorasyon çalış-
malarının belli bir programda
yapılması gerektiğini, surların
yıkılmaya yüz tutmuş olan kı-
sımlarının öncelikli olarak ele
alınmasının doğru olacağını
söyledi.
Geçmiş dönemde restorasyon
çalışmalarını üstlenen TAÇ Vak-
fı Genel Sekreteri Prof. Ümit
Serdaroğlu da, yarım kalan ça-
lışmaların yeniden başlamasının
doğru bir karar olduğunu, çahş-
malara talip olduklannı bildir-
di.
1987 yılında başlayan ve yak-
laşık 1.5 yıl süren çaiışmalar so-
nunda 7 kilometre uzunluğun-
daki kara surlannın dört kapısı
onarılmıştı. Belgradkapı, Siliv-
rikapı, Mevlanakapı ve Ayvan-
saray'ın yanı sıra Silivrikapı ile
Belgradkapı arasında kalan 600
metre uzunluğundaki surlar da
restore edildi. Bu onanm çalış-
malan sırasında bazı bilim
adamları ve tarihçiler, restoras-
yon kalitesinin, surların doğal
yapısını bozduğunu ve surların
yeniden inşa edilmekte olduğu-
nu belirterek bu tür restorasyo-
na karşı çıktılar. O günlerde İs-
tanbul'u gezen New York Üni-
versitesi Bizans Sanatı Bölümü
öğretim üyesi Prof. Thomas
F.Mathews, surlarla ilgili görüş-
lerini. "Universal film platola-
rına benzetmişsiniz" şeklinde
belirtiyordu.
1989 yılının ilk aylanna doğ-
ru çalışmalar maddi kaynak ye-
tersizliği nedeniyle yavaşladı. Bu
arada restorasyon projesi için
1/1000 ölçekli plan hazırlayan
İTÜ Mimarhk Fakültesi Resto-
rasyon Bölümü öğretim üyeleri,
çalışmaların surların yıkılmaya
yüz tuttuğu öncelikli bölgelere
kaydırılması gerektiğini ve hazır-
lanacak bir planlama ile resto-
rasyon için ayrılacak bütçenin
yıllara dağıhmının yapılmasını
istedi. Eski belediye yönetimi bu
raporu dikkate almadı. İTÜ'nün
bu raporunu göz önüne alan ye-
ni belediye yönetimi, çalışmalan
geçici olarak durdurdu.
ÜZMANLAR NE DİYOR?
Özgün malzeme kullanıldıSurların restorasyonu ile ilgili olarak
uzmanların görüşleri şöyle: Prof. Ümit
Serdaroğlu: "Restorasyon çalışmalarının
kendine özgü ilkeleri vardır. Biz bu ilkelere
göre hareket ettik. I'rojelerimizi, Koruma
Kurulu onayladı. Restorasyon biçimi ve
kullanılacak malzeme aynntılı olaraL
raporlarda belirtildi. Restorasyon yapılacak
yerlerde varsa kendi malzemeleri. yoksa en
yakın malzeme kullanıldı. O zaman
yaptığımız çalışmalarda açık renkte olan
duvarlar zamanla doğal rengine kavuşacak.
Şu anda ilk zamanlardaki parlaklık. giderek
diğer kısımlaria uyum içindedir. Eğer
restorasyona yeniden başlanacaksa biz vanz.
Tecrübemiz ve konuya yakınlığımızdan dolayı
belediye böyle bir ihale açarsa katılınz."
Prof. Zeynep Ahunbay (İTÜ Mimarhk
Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi): "İTÜ tarafından surların restorasyonu
için hazırlanan proje, 7 kilometrelik kara
surlannın 150 metre genişligindeki bir
bandının korunmasını ele aldı. Buna karşın
eski belediye yonetimince surların çevresinde
yüksek apartmanlann yapımına izin verildi.
Biz, kapılann ve sağlam surların onanlması
yerine, yıkılmakta olan yerlerin öncelikli
olarak onanlması gerektiğini belirttik. Bunun
dışında yapılacak onarımların maddi kaynak
israfı olduğunu söyledik. Ancak uygulama
projelerini hazırlayan TAÇ Vakfı ve belediye
bunu dikkate almadı."
Doç,Dr. Mehmet İhsan Tunay (İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim
Üyesi): Surların tamamının restorasyonu,
İstanbul'a yeni surlar yapmak anlamına
geliyor. Bunun yerine, yıkılmak üzere olan
yerlerin öncelikli olarak onanlması gerekiyor.
Suriann onarımı bence, hep bir yıkımın
habercisi anlamına geliyor. Bedrettin Dalan,
Haliç'teki yıkımlarına başladığında bir
>andan da surları onararak taribe saygılı
gözükmeye çalışmıştı."
yılanmıza vurur ve kirliliğe yol
açar. Mecburen dışanya çıkar-
tıyoruz. Yunus balıklan, avlan-
ması yasaklandığından bu yana
çok büyük miktarda ürediler.
Bunun kanıtı da sahillerimizde
göriikn yüzlerce, binlerce yunu-
sun gözler önüne serilen manza-
rasıdır. Hamsinin Karadeniz'de
bitmesinin tek nedeni bence
günde 50 kilo kadar hamsi yiyen
yunus balığıdır. Devlet, balıkçı-
lara hamsiyi 9 santimden veya
7.5 santimden aşağı olmayacak
şekilde avlayabilirsiniz diyor.
Acaba a> nı devlet, yunus balığı-
nın kulagına eğilip 9 veya 7.5
santimden aşağı olan hamsileri
yeme diyor mu? Aç kalan yunus
balıklan Karadeniz'deki hamsi,
kalkan, morina ve orkinoslara
saldınp kanunı doyurmak ister-
ken feci bir sonla dip ağlanmız-
da hayatını yitiriyorlar. Yunus
avı serbest bırakılırsa denizleri-
mizdeki balıklan yunuslar değil
insanlar tüketir" dedi.
Bazı balık unu-yağı fabrikası
işleticileri de yunus balığını ma-
kinelerini bozduğu için satın al-
madıklarını söylediler.
Balıkunu- yagı fabrikası işletici-
leri bu konuda ileri sürülen id-
dialann gerçek dışı olduğunu
belirterek "Yunus avı serbest bı-
rakılırsa hem hamsi ve diğer ba-
lıklar yunuslara yem olmaktan
kurtulur hem de bölgede sayısı
23'ü bulan balık unu-yağı fab-
rikası boş durmaz çalışır" dedi-
ler.
Karadeniz'de küçük boy ham-
si avına getirilen yasak nedeniyle
yılda 250 bin ton kapasiteli 23
fabrika, işleyecek baük bubnak-
ta güçlük çekiyor. Konuya iliş-
kin görüşlerini açıklayan bahk
unu ve yağı fabrikaları yetkili-
leri, "Yunus balığı avı karade-
niz'de 1980de yasaklandı. Söz
konusu yılda 2 milyon olan yu-
nus balığı sayısı bugün 10 milyo-
na kadar yükseldi. Bu kadar yu-
nus balığının yılda tükettiği ba-
lıgı artık siz hesap edin. Şimdi
binlerce ton balık tüketen yunus
dikkate alınmayıp dışandaki ba-
calar hedef gösterilip 'Karade-
niz'i bitiren fabrikalardır' demek
yanuşlıklann en büyüğüdür. Ba-
İıgı bitiren balık unu fabrikala-
n değil, yunus balıklandır."
diye konuştular.
Bu arada AA'nın haberine gö-
re Samsun'un Yakakent ilçesi
balıkçı bannağına getirilen ölü
yunuslarla ilgili olarak kayma-
kamlık tarafından cumhuriyet
savahğına suç duyurusunda bu-
lunuldu.
Amerikan
^Daily News
9
i
Maxwell
satın altı
NEW YORK (AFP) — Çe
koslovak asıllı İngiliz basın
imparatoru Robert Maxwell
uzun süren görüşme ve pazarhk-
lardan sonra ABD'nin en ünlü
popüler güniük gazetesi "Daily
News"i 40 milyon dolara (120
milyar TL) satın aldı.
Maxwell, gazetenin değişik
bölümlerinde çahşan işçileri
temsil eden 19 sendikanın yöne-
timi ile anlaşmaya vardıktan
sonra gazetenin sahibi olabildi.
4 aydır grevde olan bazı işçiler,
Maxwell'in yeni patronluğunu
oylamayla onaylayacaklar ve
böylece Maxwell "Daily Nevvs'-
in kesin olarak sahibi olabilecek.
Amerikan basın tarihinde en
çok satan gazete olarak henüz
kırdmayan bir rekorun sahibi
olan "Daily News" 1947 yılında
ortalama 2.4 milyonluk tiraj
yapmıştı. Maxwell Ue sendikalar
arasında varılan anlaşma uya-
nnca gazetenin 2300 çalışanın-
dan 800*ünün işine son verilecek
ve gazete 1992 yılında 72.8 mil-
yon dolarlık (218 milyar TL)
bütçeyle yayınlanacak.
Son olarak 600 bin tiraja dü-
şen "Daily News" Amerika'da
geçen yıl yaşanan reklam krizi
nedeniyle ilan gelirlerinden 114.5
milyon dolar (343.5 milyar TL)
zarar etmişti. Robert Maxwell-
in dün New York'ta yaptığı açık-
lamaya göre 71 yıl önce kurulan
"Daily News, New York'un en
önemli popüler gazetesi olarak
yeniden bayilerde görünecek."
GREENPEACFİN ÇEVRE RAPORU
Batu atık ihraç ediyortDÎL GÜRSEL
ANKARA — Greenpeace'e
göre sömürgeciliğin 'çağdaş şek-
li', sanayileşmiş ülkelerin 'baş
belası' olarak nitelendirdikleri
tehlikeli atıklannı azgelişmiş ül-
keleregöndermesi. Greenpeace
örgütü yalnızca deniz yoluyla
son birkaç yılda 3 milyon 176
bin ton atığın azgelişmiş ülkele-
re ithal edildiğini iddia ediyor.
Greenpeace'in konuyla ilgili
hazırladığı rapora göre bundan
en fazla nasibini alan ülkelerden
biri Türkiye. Raporda son yıl-
larda Almanya'nın 100 bin ton
fuel-oil atığının Türkiye'ye ithal
edildiği vurgulanırken bu yakı-
tın Batı Anadolu ve Isparta böl-
gesindeki fabrikalarda kullanıl-
dığına dikkat çekiliyor.
Başbakanlık Çevre Müsteşar-
lığı yetkilileri, fuel-oil atıkları-
nın halen Türkiye'ye 'gemiler
yoluyla sokulduğunu' bildiri-
yorlar. Bu atıkların 'lalaşlara
hulanarak' Türkiye'ye sokuldu-
ğunu ve sanayicıler tarafından
"ucuz yakıt' olarak kullanıldığı-
nı vurgulayan yetkililer. konuy-
la ilgili olarak. "Talaşlara bu-
lanarak satılan fuel-oilin içinde
zehirli kimyasal atıklar da var.
Bu, tamamıyla Türkiye'nin çev-
re yönünden sömürülmesidir"
diyorlar.
Greenpeace'e göre Angola,
bugüne kadar toplam 5 milyon
ton Batı kaynaklı sanayi atığı-
nın kendi topraklarında depo-
lanması karşılığında 2 milyar
dolar aldı. Güney Afrika Cum-
huriyeti ise 500 bin dolar karşı-
lığında 70 bin ton tehlikeli atı-
ğın ülkesine gömülmesine izin
verdi. Avrupa kaynaklı 'kimya-
sal atık' bulunan 2 milyon va-
rilin Annabon adlı volkanik bir
adaya gömülmesi için anlaşma
yapıldığı öne sürülüyor. Etiyop-
ya kıyıları ise başta ttalya olmak
üzere birçok Avrupa ülkesinin
nükleer atıklarıyla dolduruldu.
Latin Amerika ülkeleri genel-
de Amerika kaynaklı atıkların
hedefi oluyor. Raporda Pana-
ma ile New York'ta bulunan bir
şirketle atıklara ilişkin bir anlaş-
ma bulunduğu belirtiliyor.
Parasız yaülı
sınavları
• ANKARA (ANKA)—
Devlet parasız yatıhlık ve
bursluluk ara sınıflar ve
ortaokul ara sınıflar sınavı
ile kurumlar sınavına 4
martta başlayan başvurular
yann akşam sona eriyor.
Lise ve dengi okullarda
okuyan ara sınıf
öğrencilerinin katılacakları
devlet parasız yatıhlık ve
bursluluk smavlarına
basvurular da aynı tarihte
sona erecek. Özel giriş
sınavı ile öğrenci alan
okullarda yatılı veya burslu
olmak isteyen öğrencilerin
de hem giriş sınavını hem
de devlet parasız yatıhlık ve
bursluluk sınavını
kazanmaları gerekiyor.
Adaylar sınava katılmak
için doldurdukları aday
basvuru formlannı halen
okudukları okul
müdürlüklerine teslim
edecekler.
Renoir'ın
tablosu çalındı
• NIMES (AA) — Fransız
Ressam Pierre Auguste
Renoir'ın, "Jeunes Femmes
A La Campagne" (Kırda
Genç Kadınlar) tablosu, ait
olduğu Bagnols-Sur-Ceze
adlı empresyonist müzeden
çalındı. Renoir'ın
ölümünden üç yıl önce
1916'da yaptığı tablo, 0.42
cm'ye 0.52 cm boyutlarında
yağlı boya bir eserdi. Aynı
empresyonist müzeden,
1972 yılının kasım ayında
da empresyonist ressamlara
ait 15 eser çalınmıştı.
Trilyonluk
tazminat
• WASHINGTON (AA)
— Exxon firması, Exxon
Valdez adlı gemilerinin
1989 yılında Alaska'da
neden olduğu petrol kirliliği
için 1.1 milyar dolar
tazminat ödemeyi kabul
etti. Alaska hükümeti
sözcüsü, konuyla ilgili
firma ile aniaşmanın Adalet
Bakanlığı'nda imzalandığını
1.1 milyar dolann 10 yıl
içerisinde ödeneceğini
kaydetti. 24 Mart 1989'da
Exxon Valdez'in bıraktığı 11
milyon varil ham petrol,
bölgede büyük bir ekolojik
felakete yol açmıştı.
Ayınesli
tiikeniyor
• İSTANBUL (İUHA) —
Ayı türlerinin dünyada ve
Türkiye'de nesillerinin hızla
tükendiği, Almanya,
Avusturya ve lsviçre'de ayı
neslinin yok olduğu
bildirildi. Doğal Hayatı
Koruma Derneği tarafından
yapılan açıklamada, bozayı
adıyla bilinen, bilimsel adı
ürsus arctos olan ayı
türünün Türkiye'de ve
dünyada hızla yok olduğu
belirtildi. Eskiden çok
sayıda ayı barındıran
Almanya, İsviçre ve
Avusturya'da ayı neslinin
tükendiği, Fransa'da 12,
İtalya'da ise 24 tane kaldığı
vurgulandı.
Corc'a ne oldu?
• İSTANBUL (ANKA) —
Bakırköy Belediye Baskanı
Yıldırım Aktuna'nın
televizyona çıkardığı
ayılardan "Corc"un
zehirlenerek öldüğü öne
sürüldü. Pendik Araştırma
Enstitüsü'nde yapılan
otopsi sonucu, Corc adlı
ayırun zehirlenerek öldüğü
açıklanırken Enstitü
Müdürü Kaya Demirözü
ölüm konusunda açıklama
yapmayacaklarını söyledi.
Bakırköy Belediye Başkanı
Yıldırım Aktuna ise "Ölen
bir ayı var, ama bu Corc
değil" diye konuştu.
Daily News 30
yaşında
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Ankara'da
yayımlanmakta olan
Türkiye'nin ilk ve tek
Ingilizce güniük gazetesi
Türkish Daily News (TDN)
yarın 30. yılına giriyor. Çok
sınırlı bir kadro ile ilkel
koşullarla 1961'de yayın
hayatına atılan TDN, geçen
30 yılda gerek nitelik, gerek
nicelik olarak büyük
ilerlemeler kaydetti.
Türkiye'nin sayılı modern
VEB ofset matbaalarından
birine sahip olmasının yanı
sıra tamamen bilgisayar
kullanan birkaç
gazetesinden biri haline
geldi. 1960'larda gazetenin
okuyucu kitlesini büyük
oranda yabancı uyruklular
oluştururken, 80'lerde
giderek oku>ııcu kitlesi
içindeki Türk okuyucu
oranı önemli ölçüde arttı.
TDN ayrıca, The Anatolian
adı ile haftalık uluslararası
baskısı olarak da
yayımlamakta.