Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
Kar, Türkiye'deyaşamı siperesoktu
ANKARA MANZARASI — Ankara'yı örten kar.sokaklan iyke boplttı. Cinnah Caddesi'nin ışıklan ıssu asfaltta yansırken Ankaralüar, ekranda son gelişmeleri izlemeyi lercih ediyorlar. (Fotograf: Banş Bil)
Haber Merkezi — Türkiye, son yıllann en çetin
kışını ya$ıyor, Kar, don ve tipi yurdun büyük
bölümünde yaşamı felç etti, çok sayıda il ve ilçe ile
yaklaşık 3 bin köyün çevreyle bağlantısı kesildi.
lstanbul'da aralıklarla yağan kardan sonra dün gece
ısı -5 dereceye kadar düştü. Kar yağışının bugün de
yurtta etkili olması bekleniyor.
Geçen hafta sonunda başlayan ve etkisini bugün de
sürdürmesi beklenen kar yağışı vatandaşları hafta
sonunda evlerine kapadı. özellikle İstanbul ve
Ankara gibi soğuk ve yağışlı havanın hükürc
sürdüğü kentlerde dün büyük durgunluk vardı.
Sokaklar, kartopu oynayan çocuklara kaldı.
Meteoroloji yetküileri, lstanbul'da dün gece -5
dereceye kadar duşen ısının bugun de -1 derece
dolayında olacağını kaydettüer. tstanbul'da kar
yağışı sonrası ısının iyice duşmesi buzlanmaya neden
oldu. Vatandaşlardan zorunlu olmadıkça araçlarını
trafiğe çıkarmamaları istendi.
Erzurum, Erzincan, Konya, Zonguldak, Kars, Ağn,
Gümüşhane, Mersin, Tunceli, Bingöl, Hakkâri,
Sıvas, Yozgat başta olmak üzere çok sayıda il ile bu
illere bağlı ilçe ve köylerin çevreyle bağlantıları kar
yağışı nedeniyle kesildi. Fırtına yüzünden direklerin
devrilmesi nedeniyle birçok yerleşim birimine de
elektrik verilemiyor. Kar kalınhğı
Doğu Anadolu'da 2metreyeulaştı. Uludağ'da 1.85
metre, Zonguldak kent merkezinde de 1.5 metre kar
olduğu belirtildi. Konya'daki yoğun yağış ve kentin
çevre illerle bağlanfsının kesilmesi nedeniyle Selçuk
Üniversitesi'nde bugün başlayacak bütünleme
sınavlan 11 şubataertelendi.
Güneydoğu'da görev yapan yerli veyabancı gazeteciler Cizre, Silopi ve Batman'da çeşitli engellerle durduruluyor
Basına gizli yasak çemberiGüneydoğu'da çalışmaya gelen
gazetecilere "Ege ve Marmara'da nasıl
çalışıyorlarsa, burada da öyle görev
yapabilecekleri" söylenmişti. Daha
şonra yasaklar sıralanmaya başladı.
Önce Habur "resmi olmayan yasak
bölge" durumuna düştü. Sonra Silopi
ve Cizre buna eklendi.
Batman, savaşa karşı düzenlenen cuma
gösterisinden sonra geçen cuma
gazeteciler için yasaklı kentlerden
biriydi. Olağanüstü Hal Bölge
yetkilisine göre bu, "Batman
Rafinerisi'nin görüntülerinin
çekilmemesi için" olabilirdi.
sankeyFte. Fiyatlar düşüyor bir
anda; giriş bin lira, bir çay da
bedava... Hasankeyfliler, ilk
kez 'serbest rekabetin nimetle-
ri'ni görüyorlar böylesine so-
mut.
Cizre'de yaşanılan ise Hasan-
keyfin tam tersi. llçede bir 'özel
girişimci' evlere, işyerlerine ça-
nak anten takmak üzere çalış-
*~6
... malara başhyor. Açtığı işyerine
Bir süre sonra ikinci bir kah- Istanbul'dan gerekli malzemele-
ve de 'çanak antenli' oluyor Ha- " getirtiyor. Daha ilçe merke-
CELAL BAŞLANGIÇ
DİYARBAKIR — Hasan-
keyFte bir kahve damına çanak
anten taktırıyor. Artık
Starl'deki maçlar ve CNN'in
'naklen savaş yayını' izlenebilir.
Ancak bir bedeli var: 'Çanak
antenli' kahveye giriş iki bin li-
ra... Bu ücrete içilecek çaylar
dahil değil.
zinde sekiz yere çanak anten sat-
mışken birden bire işler kesili-
yor.
Çunku anten de takmadan
Cizreliler Starl'i 'cam gibi' iz-
lemeye başlamışlar. Nedeni de
Irak sınınna takılan bir yansı-
tıcı. İki tarafa da Türkçe yayın-
ları aktarıyor. 'Özel girişimci',
'Daha on tane bik satmamıştık.
İşimize incir agacı diktiler' di-
ye yakınıyor.
Güneydçğu'da yaşanan serü-
venler, akla gelmedik çelişkile-
ri de bünyesinde banndınr za-
man zaman. tşte 'çanak anten'
konusunda HasankeyFte yaşa-
nanlarla Cizre'de olanlar böyle-
sine çelişkilerin küçük bir yan-
sıması.
Ulusal sınırlar içindeki sorun-
lar nedeniyle yaklaşık on iki yıl-
dır.'olağanüstü' yontemlerle yö-
netilen Güneydoğu'nun 'hal'ine
bir de 'sınır ötesi'ndeki Korfez
savaşına her an buiaşabilirliği-
miz ekienince, yöredeki
'olaganüstüliik' ister istemez
çifte kavrulmuş' oldu.
'Korfez savaşı'nın başlama-
sıyla birlikte 'olağanüstü hal'e
eklenen 'ilan edilmemiş savaş
hali'ni yörede yaşayanların ya-
nı sıra gelişmeleri Türkiye'nin
giıneydoğusundan izlemeye ça-
lışan yerli ve yabancı gazeteci-
ter de giderck artan bir yoğun-
lukta duyumsamaya başladılar.
Vali Cengiz Bulut'un 'Diyar-
bakır'da yeterli sayıda gaz
maskesi' olduğu yolundaki
açıklamasını izleyenler 'zanuuıı
gelince yapılacak dağıtım' için
önce bir 'oh' çekiyor, ancak ga-
zetelerde bu 'yeterli sayının' on
beş bin olduğunu okuyunca şa-
şırıp kalıyorlardı.
Halkın 'gaz maskesi ve
sığınaklar' konusunda yaşadığı
belirsizliğin bir benzeri de böl-
gede bulunan yerli ve yabancı
gazetecilerin başına geldi. Önce-
ki gece 'Hodri Meydan'a çıkan
Olağanüstü Hal Bolge Valisi
Hayri Kozakçıoğlu'na göre
'bölgede gazeteciler serbestçe
çalışabilir'di. Ancak gazetecile-
rin yaşadıkları, açıklananlarla
çelişiyordu.
'Korfez savaşı'nın gündeme
gelmesiyle birlikte, Diyarbakır
merkez olmak üzere Cizre ve
Midyat'ta 'Mültefik Basın Bil-
gi Merkezi' oluşturulmuştu. Böl-
geye gelen yerli ve' yabancı ga-
zeteciler, bu merkeze başvura-
rak 'bilgi formu" dolduruyor.
'Toplu geziler'de kullanılmak
uzere kendilerine fotoğraflı özel
kimlikler hazırlanıyordu. Ya-
bancı gazetecilerin elinde bir de
Basın Yayın Genel Müdür-
lüğu'nden aldıkları kartlar var-
dı. Bölgeye gelenin ilk sorusuy-
du "Gitmememiz gereken yasak
bir yer var mı?"
400 metre sınırı
Bu soruya yanıt verüirken
oluşturulan hava "Bir Ege'de,
bir Marmara bölgesinde nasıl
görev yapıyorsanız, Güneydo-
ğu'da da öyle gorev yapabilir-
siniz. Tek yasak askeri biriikle-
re dört yuz melreden fazla yak-
laşmak. Bunun dışında hiçbir
yasak yoktu" yolundaydı. An-
cak 'savaşın ilerleyen
giinlerinde' giderek genişleyen
bir 'yasak çemberi'nin oluşma-
ya başladıgı ortaya çıktı.
Savaşın ilk günlerinde 'resmi
olmayan tek yasak bölge' Ha-
bur'du. Sonra buna Silopi de
eklendi. Gazetecilerin Cizre çı-
kışındaki Silopi köprüsünden
öteye gitmeleri yasaktı. Şimdi de
gündemde 'Cizre'ye girme
yasağı' var. Ancak bu, 'ilan
edilmemiş yasak' bugunlerde
ortada kaldı. Yasağın kim tara-
fından konulduğu pek bellı
değü.
Müttefık Basın Merkezi'nin
yanı sıra Diyarbakır'da bir de
Basın Yayın Genel Mudürlüğu'-
nun bürosu oluşturulmuş. Bu
büro gazetecilerin askeri bölge-
lerle ilgili isteklerini Muttefik
Basın Merkezi'ne, sivil bolgeler-
le ilgili dileklerini de Olağanüs-
tü Hal Bolge ValiliğYne iletiyor.
Cizre'ye gitmek için Müttefık
Basın Merkezi'nden izin isteyen
gazetecilerin geçen gün aldığı
yanıt "Orada bir yasak yok
gidebilirsiniz" oldu. Ancak bu
yerleşim birimine gitmek isteyen
yerli ve yabancı basın mensup-
ları E-24 üzerindeki Katrancı'-
dan askerlcr tarafından geri çev-
rildiler.
Geçen cuma günü gazeteci-
lere 'yasak' kentlerden biri de
Batman'dı. Gerçi Batman Valisi
Tuncer Perçinler'e göre 'ilimiz
herkese açık'tı, ama cuma na-
mazı sonrasında çıkması olası
olayları izlemeye giden gazete-
ciler kente sokulmadı.
Bir gün önce girenler de
'mevcutlu otarak" kent dışma çı-
kartıldı. Polisler ya da askerler
'Olağanüstü Hal'den izin belge-
niz var mı" diye soruyordu. İzin
belgesi almak için Bolge Valili-
ği'ne başvuranlara verilen yanıt
ise "Özel bir izne gerek yok.
Çiinkii hiçbir yer yasak oegil"
olmuştu.
Güneydoğu'da ilan edilmemiş yasaklar'AFP'nin Filipinli muhabirini bile şaşırttı
' Yasaklar bizim Filipin'den fazla'HAKAN AYGÜN /
ERGÜN AKSOY /
VEDAT YENERER
DİYARBAKIR — Korfez sa-
vaşıyla ilgili gelişmeleri izlemek
için Diyarbakır merkez olmak
üzere bolgede bulunan yerli ve
yabancı gazeteciler, çeşitli ya-
saklamalarla karşılaşıyorlar.
Olağanüstü Hal Bölge Valili-
ği ile Muttefik Basın Merkezi
arasında "mekik" dokuyan ga-
zetecilere yetkililerin "hiçbir ya-
sakiama yok" yarutını vermele-
rine karşın gazeteciler "belir-
siziikten" yakındılar.
Sayıları 35O'yi bulan gazete-
cilerin başta Batman olmak üze-
re Cizre'den Silopi ve Habur'a
kadar olan bölgeye girmeleri si-
vil polisler ve askerler tarafın-
dan engellendi. Muttefik Basın
Merkezi'nin düzenlediği geziler-
de bile sivil halkla konuşmala-
nnın engellendiğini söyleyen ya-
bancı gazeteler, "Sınıra yakın
yerleşim birimlerine gidememe-
nin" sıkıntısını yaşıyorJar.
Camhuriyet muhabirlerinin
görüşlerine başvurduğu bazı ya-
bancı gazeteciler, bölgede kar-
şılaştıklan yasaklama ve zorluk-
ları şöyle diie getirdiler:
Dick van EJjk (Hollandalı ga-
zeteci): Haftalardır gorevimizi
tam olarak yapamıyoruz. Mut-
tefik Basın Merkezi'nin düzen-
lediği geziler yetersiz ve sayıları
sınırlı kalıyor. Diyarbakır'dan
bölgeyle ilgili izlenimleri yaz-
mak oldukça zor. Bizim derdi-
miz sadece askeri tesisleri gez-
mek değil, bölgedeki sivil halk-
la da görüşmek istiyoruz. Ama
bunu Basın Merkezi'nin düzen-
lediği gezilerde gerçekleştireme-
dik.
Son olarak bir gezide Hakkâ-
ri'ye gitmiştik. Sokakta ne za-
aniayauııyuı um. Bunu yetkilile-
re bildirdiğimizde ise bize ya-
saklama yok diyorlar.
Romeo M.Gacad (AFP-
Fransız Haber Ajansı - Filipin-
li): Cizre'ye girmeden önce po-
lis tarafından durdurulduk. Bir
saat tutulduk. Sonra bize ya-
bancı gazetecilerin izin olmadan
bölgeye giremeyeceğini söyledi-
ler. Bu durum beni oldukça şa-
şırttı. Çünku benim görevim ha-
ber almak ve bunu iletmek Ben
cağın Lşten çok senin guvenliğin
önemli' dedıler. Buradaki Mut-
tefik Basın Merkezi'ndeki gö-
revli subaylara durumu Uetme-
ye gerek görmedim. Sarunm on-
ların bu tür sorunları önceden
çözmeleri gerekiyor. Üstelik biz
askeri bilgileri zaten yazmama-
ya, özen gösteriyoruz. Yani biz-
den çekinilecek bir durum yok.
Laura Le Cornu (ABD'li ser-
best gazeteci): Hakkâri'ye gide-
bilmek için dört gün önce baş-
Merkezi'ndeki yetkililer izne ge-
rek olmadığını söylemişlerdi,
ama askerlere bunu anlatama-
dık.
Diyarbakır'a döndükten son-
ra konuya bölge valiliğine ilet-
meye çalıştık ancak Vali Yar-
dımcısı Özcan Erdoğan'la bir
türlü üetişim kuramadık. Bu
konuda belirsizlik ve istikrarsız-
lık gördük. Bundan sonra ger-
çekleştireceğimiz gezilerde so-
run çıkmaması için hem Basın
Romeo M.Gacad (AFP
tnuhabiri/FilipİJBİi): Cizre'ye sokulmadık.
Bu durum beni şaşırttı. Ben bu tür yasaklara
Filipinler'den alışıktım. Türkiye'de bu işin
biraz abartıldığını ve hayli fazla yasaklama
olduğunu söylemek mümkün. Bizim
Filipinler'den bile fazla. Paris'e bildirdim.
Ingred Arneşen (AKD-İ BS TV
muhabiri): Hiçbir gerekce göstermeden
polis ve asker bizi işimizden alıkoyuyor.
Yetkililer Cizre ve Silopi'yi yasakladıktan
sonra da herhângi bir yerde bir kitle
hareketini izlememize izin vermiyorlar.
Güneydoğu'da basın özgürlüğü yoktur.
ma:ı bir vatandaşla konuşmaya
kalksak, beş dakika içinde ya-
nımızda bir polis bitti ve konuş-
mamızı engelledi. Bunu anla-
mak çok guç.
Hollanda'da, biz askeri ko-
nularda bile oldukça detaylı ola-
rak aydınlatılıyoruz. örneğin
buraya Hollanda'dan gelen
Hawk füze sistemleri ve radar-
larla ilgili olarak neredeyse en
kuçük aynntıyı bile biliyoruz.
Doğrusu buradaki uygulamayı
bu tür yasaklara Filipinler'de de
alışıktım. Haklı bulduğumuz
yasaklamalar oluyordu. Ama
kişi olarak bütün yasaklara kar-
şıyım. Türkiye'de bu işin biraz
abartıldığını ve hayli fazla ya-
saklama olduğunu söylemek
mümkun. Bizim Filipinler'den
bile fazla.
Paris büromuza yasaklamayı
bildirdim. 'Bana, fazla zorlayıp
başımı derde sokacak işlere
girmememi' söylediler. 'Yapa-
vuruda bulunduk. Ancak henuz
bir yanıt alamadık. Geçen per-
şembe günü de BBC ekibiyie
Basın Muttefik Merkezi'ne,
Cizre'ye gitmek için başvuruda
bulunduk. Yetkililer, izne gerek
olmadığını bildirdiler. Ancak
Cizre girişinde Katran karako-
lunda askerler tarafından dur-
durulduk. Olağanüstü Hal Böl-
ge Valiliği'ndeaiznimiz oimadı-
ğı gerekçesile Cizre'ye girişimiz
engellendi. Oysa Basın Muttefik
Muttefik Merkezi'ne hem de
Bölge Valiliğine başvuruda bu-
lunacağız.
Ingred Arnesen (ABD-CBS
Televizyonu): Hiçbir gerekçe
göstermeden polis ve asker bizi
işimizden alıkoyuyor. Yetkililer,
Cizre ve Silopi'yi yasakladıktan
sonra da herhângi bir yerde bir
kitle hareketini izlemememize
de izin vermiyorlar. Ankara da
bize verilen kartın her yerde ge-
çerli olduğu söylenirken her il-
de ayrı ayrı kartlar, izin belge-
leri isteyip bizi engelliyorlar.
Resmi bir düzen yok. Açıklama
yok. Sadece ayak oyunlan var,
yasaklama var. Güneydoğu'da
basın özgürlüğü yoktur. Yapı-
lan tüm açıklamalar da gerçek
değildir.
Biz burada savaşı takip etme-
ye geldik. El Salvador'daki gi-
bi her tuttuğunu ölduren, işken-
ce yapan insanları görüntüleme-
ye gelmedik. Dünyada her şeyin
artık uzaydan seyredildiği bir
çağda neyi kimden saklıyorlar?
Santiago Corcoles (İspanyol
- ABC Gazetesi: Hareket ede-
miyoruz, haber uretemiyoruz.
Ankara'ya gidince basın kartı
veriyorlar, ama bölgenin yasaklı
olduğunu soylemiyorlar. Tür-
kiye'ye gelmeden önce Madrid'-
deki Türk Büyükelçiliği'ne gidip
bolgede rahat çalışma imkânla-
rının olup olmadığını sordum.
Her ilçeye serbestçe girebilirsi-
niz dediler. Kandırmaca yurtdı-
şında başlıyor. Türkiye'deki
onemli noktalar olan Batman,
Cizre, Silopi, Şırnak, L'ludere
ve Çukurca'ya gidemiyoruz.
Eğer bir yere gazeteci sokmu-
yorlarsa orada gizli saklı işler
dönüyor demektir. Korktukla-
rı bir şeyler var demektir. Ne
Türk ne de yabancı gazeteci ça-
üştırıiıyor.
Basınla ilgili OlağanustU Hal
Bölge yetkilisi Özcan Erdogan'a
göre Batman'daki yasak "rafi-
nerinin görüntülerinia çe-
kilmemesi" için olabilirdi. An-
cak cuma öncesinde ve cuma
sonrasında serbest olan Bat-
man'a girişler sadece namaz sı-
rasında yasaklanması insanın
aklına 'Batman rafinerisinin sa-
dece cuma namazı sırasında zu-
hur ettigi' gibi bir duşünceyi ge-
tiriyordu.
Yasaklar konusunda böigede-
ki kuruluşlar arasında bir sıkın-
tının yaşandığı ortadaydı. Müt-
tefık Basın Merkezi'nin sorum-
lusu Albay Halil Kalaycı, "Bi-
ze göre tek yasak, askeri birlik-
lere dört ytiz metreden fazla
yaklaşılması" diyordu.
Basın Yayın Genel Müdürlü-
ğü'nün Diyarbakır'daki bürosu-
na gore "Cizre ve Silopi gibi
yerleşim birimlerine gidecekle-
rin Olağanüstü Hal Bölge Vali-
liği'ne bildirilmesi gerekiyordu.
Buralara gitmek isteyenler gnıp-
lar halinde bilahare toplu olarak
gezdirilecek"ti.
Bölge Valiüği'ne göre ise böy-
le bir kısıtlama yoktu. Vali Yar-
dıması Erdoğan, "Askeri yasak
bölge dışında gazetecilerin çalış-
ması serbest. Iç güvenliğe yöne-
lik operasyonlann olduğu yer-
ler var. Belki ondandır" diyor-
diK
İzin belgesi mi?
'Korfez krizi' öncesine değin
her gün yüzlerce turistin geldi-
ği Hasankeyf mağaralannın fo-
toğrafını çekmek için yöredeki
askeri yetkililer, "Olağanüstü
Hal Bölge Valiligi'nin izin bel-
gesi"ni istiyorlar. Valilik, "Ya-
sak olmayan bölgeler için böyte
bir belge verilemeyeceğini" söy-
lüyorlar. İlan edilmemiş yasak-
lar'a verilmeyen izinlerin sarka-
cında yerli ve yabancı gazeteci-
ler bir o yana, bir bu yana ko-
şuşturuyorlar. Elbet Hasan-
keyfte yaşanan bu 'belirsizlik',
Cizre'de, Batman'da da yasanı-
yor bugunlerde.
Gazeteciler açısından ortaya
çıkan görüntü şu: "Bölgede bir
Ege'de, bir Marmara'da nasıl
çalışıyorsanız. öyle çalışabüirsi-
niz. Hiçbir kısıtlama yok. Ama
malum, burası Güneydoğu."
GUneydoğu'da yaşanan serü-
venlerin yapısında, akla gelme-
dik çelişkiler vardır. Şimdi de
bölgede gazeteciler 'ilan edilme-
miş yasaklann belirsizliği'ni,
'ber yer serbest' olmasına kar-
şın, bazı yerleşim birimlerine gi-
rememenin sıkıntılarını yaşıyor-
lar.
Elbette tüm Türkiye'de oldu-
ğu gibi burada da "Gazetecile-
rin dUedikleri gibi gezmekri, ça-
lışmalan serbest" ama "Biraz
Güneydoğu'da olmamızı, biraz
olağanüstü haiimizi, biraz da
ilan edilmemiş savaş haiimizi
mazur görüniiz."
THY'YE ÇAĞRI
Sivil
pilota
askeri
hazırolGenelkurmay, THY'de
çalışan ve daha önce
Hava Kuvvetleri'nde
görev almış pilotlara
Korfez savaşı nedeniyle
"hazır ol" çağrısı
gönderdi. THY Genel
Müdürü Cem Kozlu,
"Savaş zamanında
pilotlarımız da
uçaklarımız da TSK'nın
emrindedir" dedi.
ANKARA (UBA) — Korfez
savaşı nedeniyle meydana ge-
lebilecek püot sıkintısı THY-
nin desteği ile giderilecek.
Savaş şartları nedeniyle Si-
lahlı Kuvvetler'in eksik ve ak-
saklıklaruu yeniden gözden ge-
çiren Genelkurmay Başkanhğı,
hava kuvvetlerinde pilot sıkın-
tısuu gidermeyi planladı. Çıka-
bilecek bir savaşta pilot sıkın-
tısının sorun yaratmaması için
çözüm, eskiden hava kuvvetle-
rinde çalışıp daha sonra Türk
Hava Kunımu'na geçen pilot-
lann "askere" çağrılmasmda
bulundu.
Konu ile ilgili olarak pilot-
lara birer yazı gönderen Genel-
kurmay Başkanhğı "pilotUnn
hazıriıklı" olmasını istedi. Bu
yazı bazı püotlarca "asker mi-
yiz, stvU miyiz" sorusuyla kar-
şılandı.
Genelkurmay'da görevli bir
yetkili, pilot davetiyle ilgili so-
ruyu yanıtlarken "bir uçaga
bir pilot" sıkintısı oimadığını
belirterek "Bizim olsa olsa ye-
dek pilot sıkıntımız olur. Çıka-
cak bir savaşta eğer pilot kay-
bı olursa diye tedbir düsunül-
müştür. Bu tedbir de bütün
dünyada olduğu gibi sivil pi-
lotlan askere çağınnaktır" de-
di.
Türk Hava Yollan'nda görev
yapan pilotlann hemen hemen
tamamının hava kuvvetlerinde
yetişmesinin şans olduğunu
belirten aynı yetkili şunlan
söyledi: "Bu pilot arkadaşlar
askerlikten yetiştikleri içia
adapte olmakta zoriuk çekme-
yeceklerdir. Şimdilik bunlann
görevierini bırakmalan söz ko-
nusu değildir. Kendilerine bi-
rer yazı göndererek durumdan
haberdar ettik. Bu arkadaşla-
nn ısınma turlan başladı. Pi-
lotlan düzeuli arahkJaria grup-
lar halinde egitime çağınnaya
başladık."
Türk Hava Yollan Genel
Müdürü Cem Kozlu ise konu-
nun uzun zamandan beri gün-
demde olduğunu belirterek
"Bir savaş zamanında zateı
THY pilotu ya da askeri pilot
olmaz. Hepsi Türk Silahh
Kuvvetleri'nin emrindedir.
Uçaldanmız da öyle" dedi. Pi-
lotlann gruplar halinde egiti-
me çağrıldığını doğrulayan
Kozlu, bunun bilgi tazelemek
amacıyla yapıldığmı belirtti.
KISA KISA
• Zonguldak'ta Türkiye
Taşkomürü Kurumu'nun
(TTK) Armutçuk
müessesesinde meydana
gelen göçukte Muharrem
Karaduman adlı bir işçi
öldü. Zonguldak'ta
TTK'nin Armutçuk
müessesesinde bir goçük
oldu. Tarama sırasında
meydana gelen göçük
sırasında 18 yılhk kazmaa
ustası Muharrem
Karaduman göçuk altında
kalıp ölürken 1 madenci de
yaralandı.
• Dicle Üniversitesi'nde
okuyan ve savaş nedeniyle
yakınlarının bulunduğu
illere giden öğrencilerden
final sınavlarını kaçıranlara
yeni sınav hakkı tanındı.
Sınavlan kaçıran öğrenciler
önce bütünleme sınavına
girecekler, başanh
olamazlarsa ek sınav hakkı
tanınacak.
• Adana'da bir kişi
şofbenden sızan gazdan
zehirlenerek öldü. Namık
Kemal Mahallesi 554
Sokak'taki evinde banyo
yapan Nedim Deniz (65)
şofbenden sızdığı belirlenen
gazdan zehirlendi. Deniz,
ailesi tarafından hastaneye
götürülürken yolda öldü.
• Türkiye'de her 100
kişiden 10'unda sarılık
olduğu bildirildi. Bursa
Kızılay Kan Merkezi
Müdürü Dr. Mehmet
Devletkuşu, Bursa'da geçen '
yıl alınan 28 bin 758 ünite
kanın bin 151'inde sarıhk
tespit edildiğini söyledi.
• 'Ağız ve Diş Sağlıgı
Haftası' dolayısıyla Ankara
Diş Hekimleri Odası
tarafından ödüllü slogan
yarışması sonuçlandı.
Özellikle ilkokul çağındaki
çocuklara ağız ve diş
sağlığıniH önemini anlatmak
amacıyla düzenlenen
yarışmaya 7 bin 642 şlogan
gönderildi. Yanşmayâ
Bursa'dan katılan Selami
Yıldırım "Önce temiz bir
diş, sonra sağlıklı bir gülüş"
sloganıyla birinci oldu.