Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4ŞUBAT 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11
Mandela
ihtiyaüı
• JOHANNESBURG
(AA) — Güney Afrika'da
siyah çoğunluğun
liderlerinden Nelson
Mandela, Devlet Başkanı
EW. de Klerk'in ırk
aynmıyla ilgili yasalann
kaldınlmasına yönelik
planının memnuniyet verici
olduğunu, ancak yeni
düzenlemenin karşısında
inatçı engeller bulunduğunu
söyledi.
ATde Türkiye
göruşülecek
• BRÜKSEL (AA) —
Avrupa Topluluğu (AT)
dışişleri bakanlannın bugün
Brüksel'de yapacakları
siyasi işbirliği toplantısında,
Körfez savaşı nedeniyle AT-
Türkiye ilişkilerinin
canlandınlması yolunda
Yunanistan engelinin
kaldınlmasına çalışılacak.
Fransız
müsteşar gitti
• A.NKARA (AA) —
Fransa Dışişleri Bakanlığı
Müsteşarı François Scheer,
Körfez krizi ile ilgili
temaslarını tamamlayarak
Ankara'dan aynldı. Dışişleri
Bakanı Ahmet Kurtcebe
AJptemoçin ve Dışişleri
Bakanlığı Müsteşarı
Büyükelçi Tugay özçeri ile
görüşen Scheer,
hareketinden önce yaptığı
açıklamada, "Ankara ve
lahran'da yaptığım
temasları Cumhurbaşkanı
Mitterrand ile dışişleri
bakanına ileteceğim" dedi.
Saddaırfın
tedavisi
• WASHINGTON (AA)
— Körfez'deki Amerikan
kuvvetlerinin komuianı
General Norman
Schwarzkopf, Irak Devlet
Başkanı Saddam Hüseyin'in
"sıkıntıh bir insan"
olduğunu ve üç doktor
tarafından sakinleştiridlerle
tedavi edildiğini söyledi.
Güney Kore
ordusu alarmda
• SEUL (AA) — Güney
Kore Devlet Başkanı Roh
Tae-Woo, "Körfez savaşının
Kuzey Kore'den gelebilecek
saldın olasıhğını arttırdığı"
gerekçesiyle orduyu en üst
düzeyde alanna geçirdi.
"Yonhaf" haber ajansına
göre Cumhurbaşkanı Roh
Tae-Woo, alarm
gerekçesinde, "Uluslararası
tecrıt dolayısıyla siyasi,
ekonomik ımkânlarının
sınırlarına dayanmış
bulunan Kuzey Kore'den
ülkemize yönelebilecek
tehlike her zaman
olduğundan daha fazla
artmıştır" görüşünü
savundu.
Pontuslu
Rumlar kıbrıs'a
• LEFKOŞA (AA) —
Yunanistan, adadaki Rum
nüfusu arttırmak amacıyla
Sovyetler Birliği'nden gelen
Pontuslu Rumları Güney
Kıbns'a yerleştiriyor.
Edinilen bilgilere göre
"Yunanistan Kıbnshlar
Bırliği" adlı kunıluşun
organizatörlüğünde yapılan
çalışmalar sonunda 1990
yılında Güney Kıbns'a 500
Pontuslu Rum aile geldi.
Bu ailelerden 500 kişiye de
iş imkânı sağlandı.
Vasiliu Atina'ya
gidiyor
• ATtNA (AA) — Kıbns
Rum yönetimi lideri Yorgo
Vasiliu, Kıbns konusundaki
son gelişmeleri görüşmek
üzere bugün Atina'ya
gidecek. Davos dönüşü
Atina'ya uğrayacak olan
Vasiliu, Başbakan
Konstantin Mitsotakis ve
diğer hükümet yetkilileriyle
görüşecek. Vasiliu-'
Mitsotakis görüşmesinde,
Körfez savaşının ve
Türkiye'nin uluslararası
alandaki öneminin
artmasmın Kjbrıs sorununa
etkileri ve ABD Başkanı
George Bush'un Atina ve
Lefkoşa'da tepkilere yol
açan son Kıbns raporu ele
alınacak.
ABD'nin LondnıBüyükelçisi'nden Tahran'asertsuçîama:
Iranlılar yalancıdırBüyükelçi Henry Cattu, ingilizTV'sinde, İran'a
inen Irak uçaklarına ilişkin bir soruyu,
"îranlılar yalancıdır; onların verdikleri söze
güvenemem" şeklindeyanıtladı. İran'da
Tehran Times gazetesi, Suudi Arabistan'daki
yabancı birlikleri protesto amacıyla bu yıl
haccın boykot edilebileceğini bildirdi.
Dış Haberier Servisi— İran'a di. lranlı büyük (uzma) Ayetul-
inen Irak uçakları scrunu lah Rıza Golpaygani, Irak hal-
ABD'nin Londra Büyükelçisi kına karşı girişilen saldırılann
Henry Cattu'nun, Iranhlara yol açabileceği ciddi sonuçlar
"yaJancT demesi ile yeni bir bo- konusunda ABD'yi uyardı.
yut kazandı. İran basını, Suudi ABD'nin Londra büyükelçisi
Arabistan'daki yabancı birlikleri Henry Cattn'nun, İngüiz teieviz-
protesto amacıyla İran ve diğer yonunun kendisi ile yaptığı söy-
Müslüman ülkelerin bu yıl hac- İeşide, İranhlann "yalancı" ol-
cı boykot edebileceklerini bildir- duklannı söyleyerek, Tahran'ın
İran'a inen Irak uçaklarına uçuş
izni vermeyeceği yolundaki gü-
vencesine inanmadığını belirtti.
Haberi veren Reuter ajansı,
büyükelcinin bu şekilde konuşa-
rak Amerikan hükümetinin çiz-
gisine ters düştüğüne dikkat
çekti. ABD Dışişleri Bakanı Ja-
mes Baker geçen hafta yaptığı
açıklamada, Irak uçaklarına
uçuş izni verilmeyeceğine ilişkin
Tahran'dan güvence aldıklarını,
İran'm güvencesinden kuşkulan-
mak için bir neden buiunmadı-
ğını söyiemişti.
Televizyon muhabirinin Caı-
tu'ya İran'a inen Irak uçaklan
konusunda ne düşündüğünü
sorması üzerine Cattu şu yanıtı
nm.
Haccı boykot
Reuter ajansının haberine gö-
re, İran'da Tehran Times gaze-
tesi, İran ve diğer Müslüman ül-
kelerin, Suudi Arabistan'daki
yabana birlikleri protesto ama-
cıyla bu yıl haccı boykot edebi-
leceklerini bildirdi.
Tehran Times'taki yaada şöy-
le dendi: "Müslümanlan öldür-
mek amacıyla Suudi Arabtstan1
da büyük bir Amerikan gücü-
İyi bir haber!
Tofaş'tan
1 Kasım 1990 tarihinden beri
devam eden Tofaş fiyatları,
otomobil-severlerin,
hesap-severlerin bilgisine sunulur.
verdi: "İranlıiar yalancıdırtar, niin bulunduğu sırada hacca git-
onlara güvenemem. Bu bakun- mek İran icin kabul edilemez."
dan Irak ucaklann uçuş izni İranlı buyuk (uzma) Ayetul-
vermeyecekleri yolundaki taah- lah Muhammed Rıza Golpayga-
hütlerini de kuşku ile karşıla- ni, Amerika Birleşik Devletleri
Başkanı George Bush'u, Irak
halkına yönelik Amerikan saldı-
nlarının kötü sonuçlarına karşı
uyardı.
İran basınında yer alan haber-
lere göre, Ayetullah Golpaygani,
ABD Başkanı Bush'a seslenerek,
"Irak'ı Kuveyt'ten çekilmeye
zorlama bahanesiyle sivil halkı
katletmeye ya da sivil yerleşim
merkezlerine binlerce hava sal-
dırısı yapmaya hakkınız yok"
dedi.
Ayetullah Golpaygani, Irak'ı
Kuveyt'ten şartsız olarak çekil-
meye çağırdı ve Bush'a hitaben,
"Bulun dünya siz ve Saddam-
ın, bu savaşın sorumlulan oldu-
düşünüyor" dıye konuştu.
Kum kentinde oturan ve
İran'm etkili dini şahsiyetlerin-
den olan Ayetullah Golpaygani,
Bush'a hitaben, şöyle devam etti:
"Askeri bir zafer kazanmanız
ibtimali olsa da bu, sonuçlarına
kolay kolay katlanamayacağınız
bir savaştır. Kiıle halinde insan-
lan öldürerek bölgeyi atese at-
tınız, Alevlerin bütün dünyayı
sarmasından çekinmelisiniz."
Ayetullah Golpaygani, Baş-
kan Bush'u kuvvetlerini bölge-
den çekmeye ve güvenliği ve sü-
kuneti yeniden kurma görevini
yansız Müslüman otoritelere bı-
rakmaya çağırarak, "Yoksa dün-
ya Müslümanlan, bu kadar çok
kimsenin acı çekmesini daha
fazla boş görmeyeceklerdir"
Nakliye dahiljürkiye'nin her yerinde...
+ % 20 KDV: 3.137.300 TL
$ahin + % ?n KDV: 4.497.300
Kartal % 20 KDV: 4.921.300 TL
28.986.500KartalL + % 20 KDV: 5.797300 TL
28.286.1DoganL
Tempra
TempraSX
ksesuarlı ve otomatik klimalı
Tofaş servis örgütü,
Tofaş garantisi ve
Opar yedek parça güvencesiyle.
" Türkiye'nin otomobil üreticisi Tofaş " tır.
TOFAS
dedi.
ANKARA ~
'Iraklı
görevli
sayısı
azalsın'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Ankara'nın Bağdat'tan
Türkiye'deki temsilciliklerinde-
ki personelini "ücte bir" oranın-
da azaltmasım isteyeceği öğre-
nildı. Halen hukümet düzeyin-'
de değerlendirilen .konunun
Cumhurbaşkanı Özal'ın onayı-
nı da gerektirebileceği bildirildi.
Bu konudaki diplomatik bil-
dirinin Irak'ın Ankara Büyükel-
çisi Daham Mucuel El Tikriti'-
ye önümüzdeki günlerde yapıl-
ması bekleniyor. Ancak bunun
iki ülke arasındaki diplomatik
ilişkilerin askıya alınacağı anla-
mına gelmediği vurgulandı.
' Yetkili kaynaklardan edinilen
bilgiye göre Irak'ın Ankara'da-
ki Büyükelçiliği've İstanbul'da-
ki Konsolosluğu'nda yetmiş ka-
dar personel çalışıyor. Bunların
bir bölümünün diplomatik sta-
tüde olduğu, ancak büyük ço-
ğunluğunun bu kapsama girme-
diği kaydedildi.
Türkiye'nin Körfez savaşı çer-
çevesinde Bağdat Büyükelçisi
Necati Utkan'ı geri çekerek bü-
yükelçiliğini geçiri olarak kapat-
masından sonra iki başkent ara-
sındaki diplomatik trafiğin azal-
dığına işaret edildi. Bu nedenle
Irak'ın Türkiye'de bu kadar gö-
revli bulundurmasının da gerek-
siz olduğu belirtildi.
Bir yetkili konuya ilişkin so-
rumuzu yanıtlarken "malum
nedenlerin" Iraklı diplomatlann
ve Irak Büyukelçiliği'nin çeşitli
görevlüerinin yakından izlenme-
lerini gerektirdiğini söyledi.
"Ama hepsinin peşine birer
adam takacak durumda da de-
|iMz" diye konuştu.
Willy Brandt
Türkiye
savaşa
çekilmesin
FRANKFURT (AA) — AI-
man Sosyal Demokrat Partisi-
nin (SPD) Onur Başkanı ve Sos-
yalist Enternasyonal Başkanı
WUIy Brandt, "Türkiye'nin,
Arap dünyasının anlaşmazlıkJa-
nna ve savaşın içine çekilmesi-
ne izin vermemesi gerektiğini"
»öyledi.
Brandt, dün "Aimanya Rad-
yosu"na verdiği demeçte, Al-
manya'mn, Türkiye'nin savaşa
;ekilmesinin engellenmesini sağ-
layacak bir politika izlemesi ge-
rektiğini vurguladı.
Brandt, Irak'ın Türkiye'ye sal-
dırması halinde, Federai Aiman-
ya hükümetinin ittifak zorunlu-
luğu çerçevesinde Alman asker-
lerinin de savaşa girmesine izin
vermesinin "akılsız" bir politi-
ka olacağını, böyle bir izin için
parlamentonun üçte iki çoğun-
luğunun gerektiğini öne sürdü.
VVilly Brandt, Körfez savaşın-
da ateşkesin, ancak Irak'ın Ku-
veyt'ten çekileceğini açıklama-
sından sonra duşünülebileceği-
ni, aksi takdirde bunun anlam-
sız olacağını belirtti.
POLTITKADA
SORUMAR
ERGUN BAL(3
Körfez Savaşı Nedir,
Ne Değildiı
Körfez savaşı, iki lıderin yanlış hesapları sonucu başlayan,
ama günümüzde başlangıçta kimsenin düşünemedtği boyut-
lara ulaşan ya da ulaşma eğiKmi gösteren son derece de-
ğişık, kendine özgü bir savaştır. Bu nedenle, krizi belirli ka-
lıplara oturtup açıklama çabaları yetersiz kalmıştır.
Başından alalım.
Savaşa giden yolun açılmasında ABD Başkanı Bush'la Irak
Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in birbirine taş çıkartan yan-
lış hesaplan, uzak görüşten yoksun polrtikalan en önemli rolü
oynamıştır. Savaşın patlamasını sadece bir Ortadoğu despo-
tunun kişısel ihlırasiarına bağlamak, sorunu fazla basıte in-
dirgemek olur. Batı'nın Saddam'm Irakı'nı iran'a karşı bir den-
ge unsuru olarak görüp dişine kadar silahlandırma politika-
sı, Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgal edeceği ortamı yarat-
mıştır. Bush yönetimi, Saddam'm tehlikeli olmaya başladığı
yolunda sinyallerin gelmeye başlamasına karşın, son ana ka-
dar laik Irak'ı, Şii radlkalizminın beşiği İran'a karşı bir denge
unsuru olarak görmeye devam etmiş, söz gelişi Halepçe kat-
liamı karşısında başını öte yana çevirmiştir. Bu olgu, Saddam
Hüseyin'de Kuveyt'in işgali karşısında Batı'nın ve özellikle
ABD'nin çok sert tepki göstermeyeceği inancını yaraimıştır.
Bu noktada da Saddam'm yanlış hesabı ortaya çıkıyor. Irak
lideri, Kuveyt'in ışgalinin yaratacağı tepkiyı hesaplayamadı-
ğı gibi, soguk savaş sonrasında ABD ile Sovyetler Bırliği'nin
kendısine karşı aynı safta yer alarak işbırlığı yapacaklarını
düşünememıştir. ABD'nin yöredeki petrol çıkarlarına ilişkin
duyarlılığını da iyi hesaplayamadığı anlaşılmaktadır.
Bu yanlışlıklar komedisi kriz başladıktan sonra da devam
etmiş, gerek Bush gerekse Saddam "Aman karşı tarafa za-
yıf görünmeyeyım" kaygısı ile yüksekten atma ve sert açık-
lama yapmayı tek diplomatik yöntem olarak görmüşlerdir.
Bush, Saddam'a "Kıçına tekmeyi yersin" demiş, Saddam da
Bush'a "Çölu Amerikalıların kanından oluşan bir göle
dönüştürürüm" diye karşılık vermiştir. Aslında savaşı ikisı de
rstememelerıne karşın "Aman zayıf görünmeyeyim" kaygısı
ile yaptıkları sert çıkışlar kendilerini bağlamış, sonunda krizi
dönüşü olmayan noktaya getirmıştir.
• • •
Türkiye'de soiun bir kesimi şablon alışkanlığından kurtu-
lamadığını göstererek krizi hemen emperyalizm-kapitalizm-
tekelci sermaye kalıplarına yerleştirmeye çalışmıştır. Kuveyt
ve diğer Körfez ülkelerinin Batı ile nasıl işbirliği yaparak pet-
rol fiyatlarını düşürdükleri, Irak'ı boğmaya çalıştıkları, Irak'ın
bunun üzerine Kuveyt'i işgal etmek zorunda kaldığı anlatıl-
mıştır. Ancak bu arada bazı gerçekler ya unutulmuş ya da
gözden kaçtığı için üzerinde durulmamıştır.
Örneğin Körfez ülkelennin Batı ile işbirliği yaparak petrol
fiyatlarını düşürdükleri, böylece Irak'ı ekonomik açıdan boğ-
maya çalıştıkları savı gerçeklere uymuyor.
Uymuyor. çünkü Körfez ülkeleri arasında sadece Kuveyt
ve bir ölçüde Katar, OPEC içınde kendilerine tanınan üretim
kotalarını aşmışlardı. Bundan tedirgın olan da yalnız Irak de-
ğildi. En büyük petrol üreticisi Suudi Arabistan da öfkeli idi
ve Kuveyt'in işgalinden kısa süre önce yapılan OPEC top-
lantısında Riyad Kuveyt'e karşı Irak'ı desteklemişti. Toplantı-
da Suudi Arabistan, Irak ve İran ilginç bir ittifak oluşturarak
Kuveyt'e karşı aynı safta yer almışlardı. Aynca o toplantıda,
'Kuveyt hizaya gelerek petrol üretimini düşürmeyi kabul et-
mişti. Ama Saddam Kuveyt'i yine işgal etmiştir.
Ozetle Kuveyt'in ışgalı olayını sadece "emperyalist komplo"
teorisı ile açıklama olanağı yok.
Sayın Ecevit, ABD'nin Irak'ı ezebilmek için bılinçli olarak
Kuveyt'in ışgaline göz yumduğu teorisini ortaya attı. Sayın
Ecevit eğer bu iddiasını kanıtlayabilse idi, kuşkusuz yüzyılı-
mızın gaietecilik olaylanndan birinın kahramanı olurdu. Ama
kanıtlayamadığı için onun teorisi de "emperyalist komplo"
teorisi gibi biraz havada kalmaktan kurtulamadı.
Bizim gerek ABD gerekse diğer başından izleyebildiğimiz
kadarı ile ABD yönetimi, Irak'ın Kuveyt'i işgali konusunda son
ana kadar büyük bir gaflet içinde olmuştur. İşgalin yaklaştı-
ğını anladığında bunu Mısır, Kuveyt ve Suudi Arabistan a ha-
ber vermiş, ancak bu kez bu ülkeler, Saddam'ı öfkelendirip
büsbütün kışkırtacağı kaygısıyla ABD'nin sert bir çıktş yap-
masını istememişlerdir.
• • •
Solda bir kesimin, olayı hemen bilinen formüllere oturtup,
basite indirgemesi, basınımızda bazı yazariar tarafından eleş-
tirilmiştir. Ama bu yazariar, karşı kutuptan aynı hataya düşe-
rek kendileri de olayı basite ındırgemışlerdir. Bu grupta yer
alanlara göre de Körfez krizi, sadece "kötü adam" Saddarr^
dan kaynaklanıyor. Saddam bir devrilsin, Irak'a demokrasi,
Ortadoğu'ya istikrar ve huzur gelecek, Türkiye'nin önünde
ise nurlu ufuklar acılacaktır Saddam ve savaş mekanizma-
sı ezildiğinde bunalım sona erecek, Ortadoğu'daki yeni dü-
zenlemede Türkiye pazarlık masasında ABD'nin yanıbaşın-
da oturacak, gerek bölgede gerek Batı dünyasında saygın
bir yere sahip olacaktır.
Oysa bizım görebildiğimiz kadarı ile Körfez savaşı, Irak'ı
hallaç pamuğu gibi atan Amerikan B-52 bombarc*ıman uçak-
lannın ya da Başkan Bush'un boyutlarını aşmaktadır. Körfez
savaşı, duyguların, ıhtirasların, nefret ve tepkilerın, yığınla-
nn özlem ve patlamalarının ön plana çıkmaya başladığı bir
bunalıma dönüşme eğilimini taşımaktadır. Bu savaş, Arap-
ların İsrail ve Batı emperyalizmıne, daha ötede İslam dünya-
sının yüzyıllar süren Batı egemenliğine karşı duyduğu tep-
kinin su yüzüne çıkmaya başladığı bir bunalım niteliğini ka-
zanmaktadır. Fas'tan Riipjnler'deki Müslümanlara kadar Sad-
dam'ı destekleme gösterileri yapılıyorsa, yığınlar kaynaşma
içinde ise böyle bir ortamda savaştan sonra ne olacağını ma-
sa başında "Türkiye'nin kazancı bu olacak, payına şu düşe-
cek. Suriye bunu, İran şunu alacak" diye hesaplama olana-
ğı yoktur. Bu hesabı yaparsanız kolaycılık ve şablonculukla
suçladığınız solun bazı kesimlerinin düştüğü hataya düşmüş
olursunuz.
Körfez savaşı uzadıkça, Arap ve Arap olmayan Müslüman
ülkelerde kitlelerin, yüz milyonlarca insanın duygularına ve
öfkelerine hitap eden, bir Müslüman-Hıristiyan hesaplaşma-
sına dönüşme eğilimini göstermektedir.
• • •
Bu noktada, Türk hükümetinin büyük hatası gündeme ge-
liyor. Özal yönetimi, bu bunalımın ulaşabileceğı boyutları dü-
şünmemiş, hesaplannı "Şu kadar milyar dolarlık silah, şu ka-
dar ticaret kolaylığı, savaş sonrası bölgede şu kadar söz
hakkı" diye masa üzerinde kâğıt kalemle yapmıştır.
İncirlik Üssü'nün kullanılmasına izin vermekle Batı'da iti-
barlı bir yere sahip olacağını düşünmüş, ama bunalımın bo-
yutları genişlediği, nitelik değiştirdiği takdirde Türkiye'nin
Arap, hatta Isiam dünyasında hiçbir saygmhğının kalmaya-
cağını aklına getirmemıştır. Bu duruma düşmüş bir Türkiy^
nin iferide dış politika alanında manevra yeteneğı kalmaya-
cağı, dış politikasının ABD'nin ipoteği altına gireceği de yo-
neticileri tasalandırmamıştır.
Oysa Türkiye, İncirlik'i kullandırmasaydı bile bunalımdan
sonra Batı'nın dıkkatlerini toplayan bir ülke olacaktı. Bir yanda
Şii radikalizminin. beşiği İran, öte yanda Batı'nın terör liste-
sinde birinci sırayı alan Suriye ve savaş sonrası ne olacağı
bilinmeyen Irak. Bu ortamda Türkiye, laik ve diğer ülkelere
oranla demokrasiyi iyi kötü işleten bir ülke olarak yine Batı1
da dikkatlerin odak noktasını oluşturacaktı. Üstelik Irak'ın
bombalanmasına karısmamış, Arap-Batı ya da Müslüman-
Hıristiyan sürtüşmesine bulaşmamış bir ülke olarak Araplar
arasında, İslam dünyasında da saygınlık sahibi olurdu. Batı,
Araplara uzanan bir köprü olarak Türkiye'ye çok daha fazla
önem verırdı.
Ve Türkiye, bu konumu ile bölgede gerçek bir istikrar ve
denge unsuru olabilirdi.
Aman acele edelim. fırsatı kaçırmayalım' hesaplan arasın-
da asıl kaçırılan tarıhsel fırsat, bıze kalırsa bu olmuştur.