10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunjrt Matbaacıhk ve Gazeteulık Türk \nonim Şırkctı adına k Paiıtıka Cctal Ba Nmfcr Nadı 0 Gencl Yayın Mudüru H ı u ı Cemıl, Muascst Muduru h.anou; Habalcrı l Emioc Isaklıtil. Yazı lşlerı Vludüıu Oki) GoiKnan, 9 Haber Mcrkezı ftı luıb tnı Muduru lalçın B«y«r, SayU Duzem Yöoctmcnı Ah ^csr 0 Temstlctler tjicr Eral LrttM 0 ANKARA Akmci Tu. İZV)IR Hlkmel Çcnaluy*. AOANA Çtam VıtCDO{ly H.l^m A.vol % I, Dıs Hıtxrlcr E>ıu ••kı. Ekononu C ı v Taftu. H StniıU Ş«kıa> bmd. Kulıur C<W IOCT. kıçuk, Egilıro (*•<*) ^>lu, \ur Haberiert NKtfct D*t«> Spor DuıyıuınL AMdfcadlr YBIIIMM. nştıtnu Şrtıa U»n Dutttmt Al !•»•> tızn 0 KoordmaıOt Akofl »11*11 0 VUll Itfm fearr 0 Bu ,t Plantaım Sn» OımıHnHI» # Reklun Ajjt I n 0 Ek \avuil» ıa Gım 0 l;rınc Omâtı (r tkk 0 BÜ«J iftan NtJJ laal 0 Pmond Se*tl fcm» AC»/v/ı/ SnUı <iı«r Nsli OUn AkM. Yriçıa lo<r H » Ccaal. Hıkacf Çnıakm Ok» Goactnıı L Jnr H n Ükn acl Tu b m v hiHjt Cumhunvet Uatbucılık ><• Gızaecıhk TA 5 Tıuk Ocajı Cad J»/4I }4»4 |,ı Pk 246 lıunbul Td 512 05 05 20 laı) Tdo 22246 Fu. (1, 526 60 72 0 Bttrvtor Aafcm. Zıya Gokalp Blv tnkıiap S No I» 4 Td 133 ! I 41-4- Td«x 42344 F u (4) 133 05 6* 0 laMT H Zlj» Bh 1352 S- 2/3, Td 13 12 30 Tejeı 52359 Fax <51> 19 53 60 % Inonn C«d II» S No I K»! 1 Td 19 37 52 (4 h«). Teta 62155 Fu (71) 19 25 7< TAKVtM 4 ŞUBAT 1991 tmsak: 5.38 Guneş: 7.05 Oğie 12 22 Ikındı: 15.05 Akşanv 17 30 Yatsı: 18.51 YÖKBctşkanı Prof. Doğramacı' Tek tip üniversiteye karşıyımIhsan Doğramacı vakıf üniversitelerine yardım tasarısında dört tip üniversite sistemi önerildiğini söyledi. FARUK BİLDİRİCt ANKARA — YÖK Başkanı Prof. tksan Doğramacı, halen TBMM gundeminde olan vakıf üniversitelenne yardım tasarısı- nı değerlendirırken "Tek tip üniversileye karşıyım" dedi. Doğramacı, tasarının dört tip üniversite sistemi önerdiğıni be- lirterek Ankara ve lstanbul'da birer "yüksek teknoloji enstitüsa" kurulmasının yara- nnı savundu. Doğramacı, tasan ile yeni kurulacak "özel statıi- lü öoiversitelerde hocalara 20-30 milyon lira ncret ödenebikceğini" söyledi. Doğramacı, Mılli Eğitim Ba- kanı Avni Akyol ile TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Baş- kanı ANAP Malatya Milletve- kili Yusuf Bozkurt ÖzaJ arasın- da çekışmelere neden olan YÖK Yasası değişikliğinın Türkiye'deki üniversite siste- minde yenilikler getireceğini kaydetti. Doğramacı'ya TBMM Genel Kurulu gunde- minde bulunan tasan ile ilgilı olarak yönelttiğimiz sorular ile yanıtlan şöyle: — Tasannın Meclis'ten çık- ması için ANAP'lı muhafaza- kârtara taviz verdiğiniz one siı- ralüyor. DOĞRAMACI — Ben ne taviz vereceğim? öyle bir şey yok. — Oyle>se bu tasannın tu- münü benimsediğinizi soyleve- biiir misiniz? DOĞRAMACI — Eskıden beri Türkiye'de hep tek tipler- den bahsedilir. Eskiden OD- TÜ'de mutevelli heyet varken ODTÜ tipi ve klasik üniversite tipi ve bir yarışma vardı. Ben eskiden beri tek tip üniversite sistemine karşıyım. Şimdi bu kanunla dört tip üniversite ku- ruluyor. Klasik devlet uııiversi- teleri, özel statulu universiteler, vakıf unıversiteleri, yüksek tek- noloji enstituleri... özel statulu universiteler es- ki ODTÜ sistemine benziyor. ODTÜ'de mutevelli heyeti hu- kümet tayin ederdı. Bunda da Cumhurbaşkanı tayın edıyor. Yani eğer... Neyse... Cumhur- başkanı'nın genelde partiler dışı oiması, tarafsız olması bekle- nir. Teoride öyle... — Peki sizce Cumhurbaşka- nı praükte nasıl bir kişilik ser- giliyor? DOĞRAMACI — Anayasa- rruza bakılırsa Cumhurbaşka- nı'nı Meclis seçiyor. Meclis'te de çoğunluk partisi seçiyor. De- mek ki Cumhurbaşkanı'nın kö- keni bır partıdır. O halde kur- duğu, geldıği parti ile bağlan- tısının devam etmesı doğaldır. Ama uygulamada tam tarafsız olma şartı var. — Cumhurbaşkanı rektör ve difcr üniversite >oneticiterini atarken de siyasi gorüşunü bir kenara mı bırakacak? DOĞRAMACI — Atadık- tan sonra hıç kanşmaması hük- mu var. Önemlı olan gelenlerin nasıl kışıler olduklan değıl, on- dan sonra kanşıp kanşmama hikâyesidir. En özerk universi- 'Akraba evlîligî yasaklansın' BÜLENT ECEVtT ANTALYA — Türkiye'de ak- raba evliliği oranının azalma göstermediği, bunun önune ge- çilebilmesi için de 1. derecede akraba evliliklerini yasaklayan- kanunun çıkarılması istendi. Akdeniz Üniversitesi Hbbi Bi- yoloji Dalı Başkanı Prof. Güven Lüleci, 1969 yılından bu yana akraba evliliği ile ilgilı olarak ya- pılan çalışmalar sonunda akra- ba ile evlenme oranında düşu- şün gorulmediğinı, dunyanın çe- şitli ülkelerine göre Türkiye'de bu oranın yüksek olduğunu söy- ledi. Prof. Lüleci, 1. derece ak- raba evliliklerinin kanun çıkar- tılarak yasaklanması gerektiğini söylerken Akdeniz Üniversitesi Halk Sağhğı Kursusü Başkanı Prof. Necati Dedeoflu, ahlaki açıdan bunun yasaklanmasının olanaksız olduğunu bildırdı. Çeşitli araştıncüar tarafmdan 1960-1985 yüları arasında 51 bin 124 aile uzerinde yapılan araş- tırmalar sonunda akraba evlili- ği oranının ortalama yüzde 30 okluğu görüluyor. Tıbbi biyoloji dalı öğrencisi KeraaJ Cüz'un yüksek lısans tezinde açıklanan araştırmalara göre ulkerun batı kısımlannda akraba evliliği ora- nının duştuğu, doğu bölgelenn- de ıse bu rakamın antığı gozle- teler Ingiltere ve ABD'dedir. Hiçbir yönetıcı seçimle gelmez, hepsi atamayla gelır. Ama ata- yan buralann ıdaresine karışa- maz. tdan ozerklik budur. — Ama oğrencılerden de oğ- renim bedeli alınmaya baş- lanıyor. DOĞRAMACI — Mevcut unıversitelerde de oyle. Ama hukumet, 'Yüzde 50'ye kadar degil, }ozde 99'unu ben vereceğim' dıyebüir. Iki tip unı- versite arasında bu açıdan hiç- bir fark yok. Ama bu parayı kullanma serbestisi çok onem- lidir. ODTÜ'nun en buyuk avantajı para sarfıydı. özel sta- tulu universıtelerde bir hocaya sözleşmeli olarak bugun 20 mil- yon da verilebilir, 30 milyon da... — Özel statulu universitele- re neden İnonu Lniversitesi'n- den (Malatya) başlanıyor? DOĞRAMACI — Onu ben bilmiyorum. Haberim yok. Ba- kanlığın bir kararı galiba. — Vakıf universitelerinde kâr amacı yoksa neden Koç ve Sabancı gibi kişiler bu ise gir- mek istivor? DOĞRAMACI — Devlet bir miktar para veriyorsa, o da bir miktar koyup, öldukten sonra isminin yaşatılmasını istemez mi? Vakıf üniversitesi kolay bir hadise degil. Elimde John Hopkıns diye bir universitenin kataloğu var. Evvelki sene yüz- de 58, bır sonraki sene de yüz- de 63 devlet yardımı alrnış. Devlet diyor kı 'Bir vakıf o ka- dar para koyuyorsa, ben de o kadar koyay ım da bir birim pa- ravla iki birim oğrenci yetişsin'. Vakıf unıversitelerıne devlet yardımı gereklidir. 75 şubatta başlayacak 41. Berlin Film Festivali'nde ağırlık 'değişen Avrupa'da Berlin'in aşkı AvrupaJüri başkanlığım 'Teneke Trampet'in yönetmeni Volker Schlöndorffun yapacağı Berlin Şenliği'nde Alman sineması "tek Almanya" olarak yer alacak. Birleşen Almanya ve değişen Avrupa'yı işleyen ağırhkta. Yarışmah bölümde Türk filmi yok. GÜNER VÜREKLİK ~ BERLtN — Geçen yıla dek Amenkan filmlerinin ağırlığın- da Doğu ile Batı sinemasının "dengeii" bir > l arışma platformu olan üluslararası Berlin Film Festivali, bu yıl ilk kez Avrupa : ya öncelik tanıyor ve konu ola- rak, değişen kıtanın tarıhi ile ın- sanal sorunlarma eğilmeye ça- hşıyor. Bu >ıl 41. kez duzenlenen Üluslararası Berlin Film Festiva- li'nin yanşma bolumunde, azın- lık sorunlannı, yaşhlan, gençlen konu edinen, kadın erkek ilişki- lerıni ele alan ve gecmişle hesap- laşma kurmaya çalışan yapıtlar izleyeceğimız anlaşılıyor. Daha fılmleri görmedik ama, yine yapılan açıklamalardan an- laşılan, bu yılki üluslararası Berlin Film Festivali'nde beyaz- perdeye "değişen Avrupa" ege- men olacak. Nitekim, festivalin "Panorama", "Üluslararası Genç FUmler Fonımu", "Yeni Alman Filmleri" ve "Retrospektir' gibı diğer tum bölumlerinde de Berlin Duvarı- nın tarihçesini, birleşen Alman- ya'yı, değişen Avrupa'yı, çeşitli acılardan işleyen yapıtlara ve belgesel fılmlere yer verilıyor. örneğın, "Retrospektir' bö- lümü bu yıl Romanya Sınema- sı'nın tanıümına aynldı. öte yandan, dünya sinemasındaki AÇILIŞ FİLMİ 'URANUS' — Beriin Film Festivali 15 şubat akşamı Zoo-Palast sinemasında Claude Berri'nin "Uranus " adlı filmiyle acılacak. Fransız yazar Marcel \yme'nin romanından beyazperdeye aktanlan filmde başrolu Depardieu üstleniyor. avangard (yenilikçi) gelişmelerı ve eğilimleri tanıtmak amacıyla duzenlenen "Üluslararası Genç Filmler Forumu"nun bu yılki afişini, Jurgen Bottcher'in "Duvar" adh belgesel filminden bir motif oluşturuyor. Forumda uzerinde durulan bir diğer bel- gesel film de "Kasım Gunleri" başlığını taşıyor. Marcel Ophul- un bu çalışmasında, Avrupa ha- ritasını değiştiren tarihı gun, 9 Kasım 1989 ele alınıyor. Avru- pa'yı değiştiren tanhi gunlerle il- gili daha bir dizi film var bu yıl- ki festivalde ve tum bu filmler- den sonra seyırcilerle tartışma- lar yapılacak, değişen Avrupa konuşulacak. 41. Üluslararası Berlin Film Festıvali'nın açılışı bu yıl bır Fransız filmiyle gerçekleştirile- cek ve 15 şubat akşamı Zoo- Palast sinemasında, Claude Ber- ri'nin "Uranus" filmi terılecek. Marcel Ayme'nın bır romanından beyazperdeye uyar- lanan film, Nazı ışgalindeki 1945 Fransasi'nda, bır kasabada geçıyor ve başrolleri Gerard De- pardieu ile Philippe Noiret pay- laşıyorlar. Altın ve Gumuş Ayı ödullerimn dağıtılacagı 26 şubat akşamı ıse aynı sınemada kapa- nışı Ettore Scbla'nın ttalyan ya- pımı filmı yapacak. "Kaptan Fracassa'nın Seyahati" adlı film, 17. yuzyılda bir Italyan tıyatro grubunun Avrupa turnesini ele alıyor. Bu yılki festivalin yanşma bo- lumunde Italya dort, Fransa uç ve Almanya ıkı fılmle temsıl edi- liyor. Kapanış fılminın yanı sı- ra yanşmada gostenlecek dığer Italyan filmleri şunlar: "La Ca- sa del Sorriso": Ingrid Thulin- in başrolde o>Tiadığı, Marco Ferreri'nın bu filmı yaşlılar yur- dunda geçıyor. "Ultra": Nicky Tognazzi'nin bu filmı ise genç- liği konu ediniyor. Ve "La Don- na": Yönetmenlığini Marco Be- locchio'nun yaptığı bu filmde kadın-erkek ilişkıleri ele alını- yor. Bu yıl festivalde "tek Almanya" olarak yer alan Al- man sineması bın Batı'dan dığe- rı Doğu'dan ikı yapıtla yarışıyor. Franz Seitz'ın "Erfolf (Başan)" adlı fılminin yam sıra yanşma- da, bir de DEFA yapımı film ız- leyeceğiz. Eski Doğu Alman film şirketi olan DETA yapımı filmde Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nın geçmişı tartış- ma konusu edilıyor ve Roland GraeFin yonetmenlığini yaptığı bu film "Der Tangospieler (Tan- go Oyuncusu)" ısminı taşıyor. Festivalin yanşma fılmlerı arasında bu yıl lran da temsil edilıyor ve Masud Kimiai'nin "Yılan Dişi" ısımlı yapıtında lran-Irak savaşının sonuçlan ko- nu edilıyor. Böylece festıval gun- cel bir konuyu da ihmal etme- mış oluyor ve lran yapımı film şimdıden bır ödüle aday gibı gö- runuyor. Turkiye bu yıl festivalin "Panorama" bölumünde Atıf Yümaz'ın "Benfcr ve Fehmi Ya- şar'm "Camdan Kalp" isimli fılmleriyle temsil edilecek. Ayn- ca Berlin'de yaşayan genç Turk yonetmen İsmet Elçi'nin de "Dttğun" adlı ıkinci filmi ilk kez festivalde gösterilecek. Alman yapımı filmde Berlin'de buyü- muş bir Turk gencının babası ta- rafından Turkiye'ye çağnlarak zorla evlendirilmek istenmesı konu edinıliyor. Bu yılki festivalin jüri başkan- lığına, "Teneke Trampet" fil- minden yakından tanıdığımız unlu Alman yönetmeni Volker Schlöndorff getirildi. ERGAMA Altın nıadeni zehir mî saçacak? Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, "Altının getireceği zenginlik ve istihdam olanağı nedeniyle mutluyuz. Ancak bölge insanlarırun zehirlenmesini istemiyoruz" diyor. rr\f\t\f^*n r i n n e ^ ' n ^" a "' Cumhuriyeti'nin I I l l K l c r i l t U t l l B o n d e g e l e n sanatçıiarından Ç onlemler juzunden yenilıkçi sanat gosterilerine pek az izin ve- rildiği belirtilijor. Bilindigi gibi 1989 haziranında Çinli univer- Jang Veidong ile Liu Min bir modern Çin dansı gosterisinde. Bu site öğrencileri Pekin'in Tienanmen Meydanı'nda toplanarak turden modern sanat çalışmalanna son iki yıldır Çin'de olduk- ulkede daha fazla demokrasi, daha fazla ozgurluk için gosteri- ça ender rastlanıyor. Ozellikle 1989 yılının haziran ayında de- ler >-apmışlar, hukumetin uyanlarına karşın sona erdirilmeyen mokrasi yanlısı hareketin bastınlmasından bu yana alınan sıkı gosteriler kanlı bir biçimde bas tınlmıştı. (Fotoğraf: Reuter) 'Göstermelik antma'va önlemİZMİR (Cumhuriyet Ege Bu- rosu) — "Göstennelik" arıtma tesıslerının yapılmasını onleye- cek standartlar getirildi. Su ka- lite haritaları hazırlanması ve arıtma tesısleriyle ilgili temel esaslan getiren tebliğler yayım- lanırken, Dokuz Eylul Üniver- sitesi Çevre Muhendıslığı Bolum Başkanı Prof. Dr. Orhan Uslu, "Gostermelik antma tesisleri yapan şirketler kadar, işadam- lan da suçlu, işadamlan da ant- ma tesisleri yaptınrken dikkat- li olmaiıydı. Ölçuler getirilince. bu konudaki şikâ>etler azala- cak" dedi. Antma tesisleri ile ilgili tartış- malara son verecek olan teknik usuller tebüği 7 Ocak 1990'da Resmi Gazete'de yayımlandı. Bu tebliğde fosseptiklerle ilgili teknik sımrlamalar, atıksu ant- ma tesislerine ilişkin teknik esas- lar, fiziksel, kimyasal ve biyo- lojık arıtma teknikleri, antma çamurlarırun arıtılması yöntem- teblığlerden leri, antılmış atıksulann sula- mada kullanümasıyla ilgili esas- lar getirildi. Ayrıca çevreyi kir- leten fırmalann çoğu kez goster- melik antma projeleri hazırlayıp zaman kazanmalarına karşı da "yapılacak uygulamalarda atık- su antma tesislerinin projesi de- gil, antılmış su kalitesi esas ölçudur" maddesı yer aldı. Su kirliliği kontrolu yönetme- liğıne ışlerlik kazandıracak olan numune alma ve analız metotları tebliğı de ya- yımlandı. Bu tebliğde de atıksu- larda, yuzey sularda, yeraltı su- lannda, deniz sularında kalite parametrelerinın ölçum yon- temleri sıralandı. Nasıl örnek alınacağı, bu orneklerın nasıl saklanacağı ve analız edıleceğı de behrtıldi. Bu tebliğde, ayrı- ca "su kalitesi" haritalarının nasıl hazırlanacağına yer \eril- di. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)— Bergama Ovacık Kö- yü'nde kurulması planlanan al- tın aynştırma tesisinde siyanur ve arsenik gibi zehirli kimyasal maddelerın kullanılacağı haber- len, yore halkında kaygı yaratı- yor. Avustralya-Kanada ortaklı Eurogold şirketi bolgedeki çalış- malannı surdururken Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, kurulacak altın madeninin ve aynştırma tesısinin verimli tanm alanlannın ve uç koyun hemen yanında yer alacağına dikkat çekti. Bergama'ya su sağlayan pompalann da bu bölgeden sa- dece 6 kilometre uzakta olduğu- nu belirten Belediye Başkanı Se- fa Taşkın, "Biz bolge insanlan olarak altının getireceği zengin- lik, istihdam olanağı ve ekono- mik canlılık nedeniyle mutlu- yuz. Ancak bolge insanlannın zehirlenmesi ve ekonomik den- genin alt ust olması pahasına zenginlik istemiyoruz" dedi. Ovacık Koyu'ne kurulacak al- tın madeninde, altının topraktan aynştırılması için uygulanacak yöntem konusunda hâlâ net bir açıklamamn yapılmaması da bolgede huzursuzluk yaratıyor. İzmır Mılletvekili Kemal Ana- dol'un soru önergesini yanıtla- yan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt'un "ge- rekli onleralerin alınacağına" ilişkin güvence vermesini yeter- li bulmadıklannı belirten Sefa Taşkın, şunlan söyledi: "Hâlâ aynştırma işleminde hangi kimyasal zehirlerin kulla- nılacağı bUe anlaşılamazken biz gerekli önletnlerin alınacağı soz- lerine nasıl guvenebiliriz. Bura- da Lullanılacak zehirii kimyasal maddeler, verimli tanm alanla- nnuı yok olmasına, bolgede kov- lerde yaşayan insanlann yaşam- sal tehlikelerie karşı karşıva kal- masına neden olabilir. Üstelik bn kimyasal maddeler yeraltı su- yuna kanşıp Bergama'nın içme snyu şebekesine ulaşabilir. Bu durumda 55 bin insan için de yaşamsal bir tehlike ortaya çı- kar. Baraj oluşturularak zehirli sıvılann burada toplanacağı be- lirtiliyor. Peki bu sıvırun topra- ga sızması onlenebilecek mi? Bunun denetimini hangi ıtıerci, hangi kunıluş yapacak? Bu so- nılara yanıt verilmesi gerek." Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, zehirli maddelerın çevreye zarar vermesini engelle- yecek ciddi bir denetim meka- nizması oluşturulmasını ve bu konuda bolge halkını bilimsel olarak ikna edilmesini istedi. Taşkın, "Altın araması yapılacak alan, cam ve zeytin agaçlan ile kaph. 10 kilometre kareyi aşan bir alanda altın araması yapıla- cağı belirtiliyor. Arama calışma- lan arasında arazi hallaç pamu- ğu gibi atılacak" dıye konuştu. Izmir Milletvekili Kemal Ana- dol ise bolgede büyuk altın re- zervlerinin bulunduğu savlannın doğrulanabilmesi için alınan nu- munelerin, Türkiye'deki resmi kurumlar tarafmdan incelettiril- mesi gerektiğini belirtti. Çıkan- lacak altının aynştınlmasında kullanılacak yöntem ve bunun çevresel etkilerinın de mutlaka ortaya konması gerektiğini vur- gulayan Anadol, şu gönışleri di- le getirdi: "Ortada tam bir kargaşa ya- sanıyor. Aynştırma yontemi ko- nusunda kimi siyanur kullanıla- cak diyor. Enerji Bakanı ise ha- y ır siyanur degil, arsenik kulla- nılacak açıklamasını yapıyor. Sanki arsenik tehlikeli bir mad- de değilmiş gibi. Bunun otesin- de tesis ile ilgili ced raponınun hazırlandığı belirtiliyor. Türki- ye'de aradan 8 yıl geçmesine karşın hâlâ ced yonetmeliği çı- karılmış degil." Ifenigün kapandı • BURSA (Cumhuriyet Burosu) — Bursa'nın tanınmış işadamlanndan DYP Bursa Milletvekili Cavit Çağlar'ın yerel Yenigün gazetesi 105. sayısını da çıkartarak "ekonomik bunalım" nedeniyle yayın yaşamına son verdi. Gazete daha önce buyûk bır grup çalışanının işine son vermiştı. Yenigun gazetesinin yetkililerince kapanış yazısında şöyle denildi: "Yaşatılması için eldeki butun imkânlar kullanılarak buyük özverilere katlanılmasına karşın yapacak bır şey kalmıyorsa akhn ve mantığın gösterdiği yolu seçmek gerekiyor. Körfez kriziyle başlayan savaş patladıktan sonra trajik boyutlara ulaşan piyasalardakı bunalımın basın sektörünü de etkisi altına alması kaçınılmazdı. Girdilenn yansından fazlası ithalata dayanan gazetelerın tümu ılan gelirlerindeki azalma nedeniyle zor günleı geçiriyor: 1 Antalyada kum yagması • ANTALYA (AA) — Antalya'nın Lara Plajı mevkiindeki ince kumun geceleri yağmalandığı bıldirildı. Antalya'nın en iyi kumsalı olarak bilinen Lara kıyı bandındaki kum yağması, plajların görunumunü ve yapısını da bozuyor. Çok geniş olan Lara Plaj bandının korunmasının güçluğtine dikkatı çeken Antalya Belediyesi Zabıta Mudurlüğü yetkilileri, kaçak olarak kum aldıkları saptananlara 1-5 milyon lira arasında ceza verildiğıni, ıfade ettiler. Tanm düşmanı böcekler • ANKARA (ANKA) — Tanm uretıcılerinin en buyuk duşmanı olan bocek ve sineklerin dunya tanm ürununun uçte birine yakın bir bölumunu yok ettiği bildirildi. Birleşmiş Milletler'e bağlı çevre kuruluşu UNEP tarafından yayımlanan raporda, 1989 >ıh itibariyle 504 sinek turünun bir veya birden fazla tanm ılacına karşı bağışıklık kazandığı belirtildi. UNEP raporunda dünyada gıda uretiminin nüfus artışım karşılayabilmesi için tanm ılacı kullanımının 1995 yıhna kadar bir kat veya daha fazla artmasımn beklendiğı kaydedildi. Denizlerin korunması • ANKARA (ANKA) — Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne denizlerin korunmasına ilişkin bir siyasi eylem planı sunulacak. Kuzcy Atlas Okyanusu başta olmak uzere denızlerde balık avı teknikleri kullanılması, yavru balıklann etkin bir şekilde korunması ve açık denızlerde petrol tesislerinin _ atıklan dahil olmak üzere su kirlenmesini denetleyecek bir sistemin gerçekleştirilmesi için Avrupa Konseyi'nde çahşmalara başlandı. Denizlerdekı besin kaynaklarımn korunmasının yam sıra balıkçılara guvenilir bir geleceği sağlayabilmek amacıyla da başlatılan çalışmaya ilişkin bir siyasi eylem planı ılkbahar aylannda Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde gundeme getirilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle