Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 16 ŞUBAT 1991
lunan
hüktinıeti
Koskotas'ı istedi
• ATtNA (AA) —
Yunanistan hükümeti,
gelecek ay yüce divanda
başlayacak Koskotas
davasıyla ilgili olarak
ABD'den kaçak bankerin
tanıklık yapması için izin
istedi. Adalet
Bakanhğı'ndan yapılan -
açıklamaya göre hükümet
ABD'ye kaçak bankerin
yargılanmasının sözkonusu
olmadığını belirterek can
güvenliği için teminat verdi.
Açıklamada, Koskotas'ın
tanık olarak dinlendikten
sonra ABD'ye geri
gönderileceği ve Atina'da
kaldığı sürece kendisi için
Amerikan yasalannın
geçerli olacağı kaydedildi.
Mart ayında başlayacak
davada, eski Başbakan
Andreas Papandreu'nun
yanı sıra üç eski PASOK'lu
bakan yargılanacak.
Ârnavutluk'ta
gösteriler
• BELGRAD (AFP) —
Yugoslav Tansug haber
ajansının Amavut
gazetecilere dayanarak
verdiği habere göre
Arnavutluk'ta öğrenci
gösterileri Tiran'dan öteki
kentlere yayüıyor.
Kuzeydeki Işkodra
kentinden sonra Elbesan,
Durres ve Korça kentlerinde
öğrencilerin, Tiran'daki
Enver Hoca Üniversitesi
öğrencilerinin başlattıklan
protesto gösterilerine
katıldıklan bildirildi. Enver
Hoca Üniversitesi
öğrencileri hükümetin
çekümesi, yaşam
koşullannın düzeltilmesi ve
üniversitenin adının
değiştirilmesi gibi taleplerle
10 günden beri derslere
girmeyerek protesto
gösterileri dUzenliyorlardı.
Inan, Paris'te
• PARİS (Cumhuriyet) —
Körfez savaşı sonrasındaki
sUrekli barışı sağlamak
üzere öneriler içeren "Türk
planı"nı, sıcağı sıcağına
AT'ye anlatmakla görevli
olarak Avrupa'yı dolaşan
Devlet Bakanı Kâmran
Inan, Londra'dan sonra
Paris'e geldi.
Cumhurbaşkanı Özal'ın
"özel" elçisi olarak
temaslarda bulunan Inan,
cuma sabahı 7.30
haberlerinde, Fransız resmi
TV kanah "Antenne 2"de
Türkiye'nin Körfez
sorunlarıyla ilgili devlet
bakanı olarak tanıtıldı ve
"Türk banş planını"
anlattı. Savaş sonrası,
zengin Ortadoğu ülkeleri ile
başta Almanya ve Japonya
olmak üzere Batılı
endüstrileşmiş ülkelerin
(Türkiye'nin de) katılacağı
bir Ortadoğu kalkındırma
fonu öngören Türk planı,
Fransa'da olumlu yankı
buluyor. Çünkü
Mitterrand'ın öngörüleri de
farklı değil. Kâmran Inan,
TV'de kendisine yöneltilen
sorulara karşı, Türkiye'nin
karadan ikinci bir cephe
açmayacağını ve suyu silah
olarak kullanmayacağını
kesin bir dille beürtti.
AKKA için
görüşmeler
• WASHINGTON (AA)
— ABD Dışişleri Bakanlığı,
Avrupa Konvansiyonel
Kuvvetler Antlaşması
(AKKA) çerçeyesinde
kıtadaki askeri indirimi
konusunda ortaya çıkan
sorunlann giderilebilmesi
için Moskova Ue yeni
görüşmeler yapılmasının
kararlaştınldığını açıkladı.
Konuya ilişkin olarak dün
bir açıklama yapan Dışişleri
Bakanlığı sözcüsü Margaret
Tutwiller, ABD ve
müttefiklerinin bu karar
üzerinde görüşbirliğinde
olduklarını kaydetti. Baker,
AGİK süreci çerçevesinde
Paris'te imzalanan
AKKA'nın, sonmlar
çözümlenmediği sürece
yönetim tarafından
Kongre'ye
gönderilmeyeceğini
acıklamıştı. Washington,
AKKA'daki sorunun
çözümlenememesinin,
stratejik silahların indirimi
(START) sürecini de
olumsuz etkileyeceğini
kaydetmişti. Moskova ise
sorunun çözümü için
olumlu yaklaştıklannı
bildirmişti.
ABD'de savaşsoruusında bölgede ortc^çıkmasıbeldenmyenigelişmda^ ilişkin ilk ruporyayımlandı
Türkiye'ye Ortadoğırda rolAralannda eski Dışişleri Bakanı Alexander Haig, Senato ve
Temsilciler Meclisi, Silahlı Kuvvetler Komisyonu başkanları Sam
Nunn ve Les Aspin'in de bulunduğu bir grup uzman tarafından
yazılan raporda, Türkiye'nin, NATO'nun Ortadoğu'ya
çekilmesinde anahtar rol oynadığı vurgulanıyor.
UFUKGÜLDEMtR
WASHINGTON — ABD'nin önde gelen
stratejistlerinden oluşan bir calışma grubu,
"Savaş Ertesi Ortadogu" konusundaki ilk
Amerikan raporunu yayunladı. Raporda,
"NATO'nun Ortadogu'ya çekilmesinin
anahtan" olan Türkiye'nin, Körfez krizinde
şu ana kadar oynadığı rolü bundan sonra da
sürdürmesi halinde bölgenin, 'kalıcı istikrar
dengesine' önemli katkıda bulunabileceği
vurgulanıyor. ••
"Dengeyi Veniden Kurmak' başlığını taşı-
yan ve resmi bir niteliği olmayan rapor, Was-
hington Enstitüsü çatısı altında toplanan bir
grup stratejist tarafından hazırlandı. Çalış-
ma gmbunda yer alan isimler arasında, Tem-
silcüer Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesi Baş-
kanı Les Aspin, Prof. Eliot Cohen, 'Tarihin
Sonu' kitabının yazan Fukuyama, Eski Dı-
şişleri Bakanı Atauuıder Haig, Reagan'ın Or-
tadoğu Danışmanı Geoffrey Kemp, ABD'nin
Eski BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Jeane
Kirkpatrick, Stratejist Edward Luttwak, Re-
agan'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Robcrt
McFaıiane, Eski Başkan Yardımcısı Walter
Mondale, ABD'nin Ortadoğu otoritelerinden
Büyükelçi Richard Murphy. Senato Silahlı
Kuvvetler Komitesi Başkanı Sam Nunıı, 'ls-
tanbul Entrikalan' kitabının yazan Barry Ru-
binde bulunuyor.
Raporda soğuk savasın sona ermesi ve Kör-
fez krizinin, ABD'nin bölgedeki çıkarlanm
yeniden tanımlamasım zorunlu kıldığı vur-
gulandıktan sonra savaş sonrası için 'önem
sırasma göre' olmadığı kaydedilen 6 madde
sayılıyor: 1) Makul fiyatlarda petrol. 2) Isra-
il'in yaşaması ve güvenliğine olan taahhüt.
3)Dostane Arap ülkeleri ve Türkiye'nin gü-
venliğine olan taakhüt. 4) Bölgesel sorunla-
nn çözümü ve istikrar. 5) Amerikan vatan-
daslannın güvenliği. 6) DenizJerin özgürce
kullanımı.
Daha sonra bu maddelerin tek tek incelen-
mesine geçiliyor. Bölge güvenliği ile ilgili so-
runlar tartışıhrken 1970 ve SO'lerde lran ile
Irak arasındaki askeri dengenin iki ülkeyi de
saldırganhktan caydırdığı, bu yüzden kriz
sonrasında da, lran ve Irak arasında 'daha
düşük düzeyde' bir askeri dengenin oluştu-
rulmasının ABD'nin bir numarah hedefi ol-
ması gerektiği belirtiliyor. Aksi halde lran ve
Suriye'nin çok ön plana çıkacağı, bunun için
önlem abnması gerektiği vurgulanıyor. Ra-
porda savaştan sonra da Mısır'ın Körfez'de
asker bulundurmaya devam etmesinin yerin-
de olacağı belirtiliyor ve "Araplar tarafından
finanse edilebilecek Mısır askeri, Körfez'in
bölgesel koruyucusu olabüir" deniliyor. Oluş-
turulacak yeni güvenlik rejiminin NATO ve-
ya CENTO turü bir modele dayanmasının
'pratik' olmayacağı belirtildikten sonra
Körfez Işbirliği Konseyi (KİK) çevresinde
oluşacak 'Arap ve Arap olmayan askeri des-
teğe dayalı', 'yeni ve yaraücf bir rejim öneri-
liyor.
Raporun bu bölümünde Türkiye de ele alı-
nıyor. 'Körfez ittifalunda' oynadığı rolün
Türkiye'nin bölgedeki önemini bir kez daha
ortaya çıkardığı belirtildikten sonra ABD'nin
Türkiye'yi dış tehditlere karşı korumaya de-
vam etmesinde önemli çıkarlan olduğu kay-
dediliyor. Türkiye'nin hem resmen Amerikan
müttefiği hem NATO üyesi hem de Mısır dı-
şında lsrail ile diplomatik ilişkisi olan tek îs-
İam ülkesi olduğu vurgulandıktan sonra ay-
rıca bölge ile önemli ticari bağlan olduğu ve
"Irak, Suriye ve Crdün'e akan suyn kontrol
ettigi" ifade ediliyor. Son krizin de ortaya çı-
kardığı gibi NATO'nun Ortadoğu'ya çekilme-
sinde Türkiye'nin 'anahtar ülke' olduğu bil-
dirildikten sonra "Türkiye, içerde tarüşmalı
da oba, Ortadogu'da yeni bir rolle ortaya çık-
ü. Bu rolü sürdürmesi halinde bölgenin ka-
lıcı istikrar dengesiae önemli katkıda bulu-
nabilir. Türkiye Avrupa ve Amerika'nın da-
ha fazla destefini hak ediyor" deniliyor.
Körfez krizinin, aynca ABD'nin 'azak me-
safelere dönük' askeri yeteneğinin önemini
ortaya çıkardığı, bu bakımdan banş zama-
nında da bölgede askeri güç bulundurmaya
devam etmesinin, bölge ülkelerinde depola-
ma olanaklan yaratılmasımn, us kullandınl-
ması anlaşmalarının yapılmasının ve yerel as-
keri guçlerle ışbirliği yapılmasının önemine
dikkat çekiliyor. Raporda aynca, Arap tsra-
il çatışması gibi bölgesel sorunlann çözümü-
nün, bundan sonraki krizleri önleyebilecek
önemli bir unsur olduğu not ediliyor. Bu bö-
lümde Kürt konusuna yer verilmemesi dik-
kat çekiyor.
Raporun sonuç bölümünde de beş öneri sı-
ralanıyor: llkinde Amerika'nın bundan böyle
bölge liderlerinin kafasını kanştıracak biçim-
de sinyaller vermemesi, hangi adımlann 'lor-
mızı kart' görecegüu acıklıkla ortaya koyması
isteniyor. ikinci maddede ABD'nin bölgedeki
çıkarlannı, sadece yerel güvenlik rejimlerine
emanet etmemesi, bölge ile tek yanh siyasi ve
askeri ilişkisini sürdünnesi gerektiği belirti-
liyor. Üçüncü maddede ABD'nin ne Irak'ın
ne de bir başka ülkenin bölgesel hegemon-
yasma tahammül etmeyeceğinin net bir sekil-
de ortaya konması isteniyor. Dördüncü mad-
dede ise krizden zayıf bir halde çıkacak Irak'a
karşı 'rövanşa' izin verilmemesinin önemine
dikkat çekiliyor. Son maddede ise ABD'nin
• bölgede sivrilebilecek askeri güçler karşısın-
da bu tehdidi caydıracak sekilde askeri har-
camalannı organize etmesi isteniyor.
Kuveyt Başbakanı Şeyh SaadEl Sabah, benzetmeyi reddetti:
Kuveyt'le Kıbrıs aynı değîl
SEMtH tDtZ
TAİF / CtDDE — Dışişleri
Bakanı Kurtcebe Alptemoçin,
üç ülkeyi kapsayan Ortadoğu
gezesinin son durağı olan Suu-
di Arabistan'a dun geldi. Alpte-
moçin, kendisini Kahire'den ge-
tiren özel uçağı ile önce Taife in-
di. Alptemoçin burada Kuveyt
Emiri Şeyh Caber El Sabah ile
Veliaht Prens ve Başbakan Şeyh
Saad El Sabah tarafından kabul
edildi.
Körfez krizindeki son geliş-
melerin ve Kuveyt'in Türkiye'ye
savaş sonrasmda yapacağı yar-
dımlann ele ahndığı bu görüş-
melerde Irak'ın dünkü "Kn-
veyt'ten önkoşullu geri çekilme"
önerisi de değerlendirildi. Bu
konuda daha sonra gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan Kuveyt Ve-
liaht Prensi ve Başbakanı Şeyh
Saad, Bağdat'ın bu önerisinin
"krizin çözttmö için yeni bir sey
getirmedigini söyledi".
Alptemoçin, Taif Havaalanı'n
da Kuveyt Bayındırlık Bakanı
Casim El Musa tarafından kar-
şılandı. Kuveytli yetkiüler, Dışiş-
leri Bakanı Şeyh Cabir El Ah-
med El Sabah'ın Kahire'de bu-
lunması nedeniyle karşılamaya
katılmadığını bildirdiler.
Kuveyt Emiri Şeyh Cabir,
Alptemoçin'i, sürgündeki Ku-
veyt yönetiminin merkezi olan
Taifdeki "El Hada Sheraton"da
kabul etti. Kabul'de Kuveyt Ve-
liaht Prensi ve Başbakanı Şeyh
Saad da hazır bulundu. Bir sa-
at kadar süren göruşmeden son-
ra Alptemoçin'i bu kez Başba-
Tank katilleri'
sıkıntı içindeDış Haberter Servisi — Körfez savaşımn ilk günlerinde Anti-
tank uçaklan A-10'lar (tank katilleri) ABD'li yetkililerin en
fazla umut bağladıklan silahlardan biri idi. Irak tanklanmn
imha edilmesinde, bu alçaktan uçan ve çok etkili füzelerle
donatıbnış uçaklar başrolü oynayacaktı.
Ancak Intenutional HeraM Tribnne gazetesi, bu umutlann
gerçekleşmediğini bildiriyor. Gazetenin Suudi Arabistan
muhabiri, cephedeki izlenimlerini şöyle anlatıyor: "A-10
pilotu Albay Dave Sawyer, savasın ilk günü, bedefterini
raMathkla bombalarken 'bu is çok kolay' diye düşünüyordu.
Ancak birkac gün sonra işin o kadar kolay olmadıgmı
gördü." Herald Tribune'ün muhabuine göre ertesi gün gökte
toplanan bulutlar tam bir bafta dagümadı. Hedefleri bulmak
çok zonta. Boluüar dafüınca da Amerikalı pilotlar
nedefleıtn yok oldn|nno gördüler. Iraklılar fırsattan
yanuianarak, tttm nrhlı araclannı saklamışlardı.
Albay Dave Sawyer şöyle diyor: "Olacak \ş değO. Adamlar
bir hafta içinde koca orduyu kuma gömduler." A-10
pilotlan günlerini çölde maket tanklarla, hakikileri
birbirinden ayırmak Scud rampaları ve konvoy aramakla
geçiriyorlar.
A-10 A ThUDdertloH (lank katUJen)
Amerika Birteşik
Körfez'de konuşl
mııiıjı.
lMMaç*k|K
Na:
Devletteri.
andtrdı
120 adet A-10 saldtrt jet uçağinı
16.2 metre
17.5 metre
700km/s
1000 km
Yedi rtamiuki zırh deten 30 mm'H( top,
dakikada 4200 attş yapabiyor
Kaynak:
International Herak) Tribtme
6 Maverick fûzesi, 2 km menzilli,
yerden açılan ateşe karşı titanyum zırhı
ile kaplı
Ortadoğu*da oluştuntlacak yeni düzende yerini almaya hazırlanıyor
Almanya atağa kalktı
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Almanya, Orta-
doğu'da savaş sonrası kurula-
cak yeni düzende söz sahibi ol-
mak uzere harekete geçti. Sa-
vaştan sonraki görüşmelerde
Almanya üç noktaya çok önem
veriyor: Bunlar Israil devletine
yaşam hakkı tanınması ve tsra-
İl'in her türlü askeri tehditten
anndınlması; Irak dahil olmak
uzere bölgede hiçbir sınır deği-
şikliğine gidilmeden eski statü-
koya dönüş ve nihayet Filistin
sorununa kesin bir çözum.
Nitekim Savunma Bakanı
Gernard StoJtenberg Türkiye zi-
yareti sırasında Cumhurbaşka-
nı Turgut özal'a şu mesajı ver-
di: Almanya savaştan etkilenen
bir ülke olarak Türkiye'ye aske-
ri ve ekonomik yardımını esir-
gemeyecek; saldınya uğradıgı
takdirde NATO Anlaşması uya-
nnca destek görevini yerine ge-
tirecektir. Ama Almanya,
Türkiye'nin savaştan sonra Or-
tadofu'da sınıriannı değiştirme-
ye yönelik hiçbir gjrişimine des-.
tek vermeyecektir. Türkiye ya-
yılmacı emeller güdüyorsa, Al-
manya buna karşı gelecektir."
Resmen doğrulanmayan fa-
kat Dışişleri çevrelerinde işitilen
bu temel pozisyon, Alman Sa-
vunma Bakanı'na Türkiye'de
refakat eden ARD Televizyonu
-muhabiri tarafından da Alman
kamuoyuna iletildi. Haberde
Savunma Bakanı Stoltenberg'-
in söz konusu, mesajı çarşam-
KANLA PROTESTO — Ürdünlü genç kız Amman'daki Amerikan elçiliğinin kapısına kanlurmı-
zıya boyalı elini basarak sivillerin öldurülUşünü prolesto etti. (Fotograf: AFP)
ba günü Ankara'da Cumhur-
başkanı Özal'a bizzat ilettiği bil-
dirildi.
Almanya'nın Ortadoğu'da
savaş sonrası düzene ilişkin ilk
ciddi temasları bizzat Dışişleri
Bakanı Hans-Dietrich Genscher
yaptı. Genscher önce Kahire,
sonra Şam ve Ortadoğu gezisi-
nin son durağı olarak önceki
gün Amman'da görüşmelerde
bulundu. Mısır, Suriye ve Ür-
dün'de devlet başkanlanyla, en
üst düzeyde temaslarda bulunan
Genscher, bu ülkelere Ahnan-
ya'nm ekonomik yardımını gö-
türmenin yanı sıra geleceğe iliş-
kin planları da göruştü.
Bunlann başında "Israil'in
her türlü tehditten
anndınlması" geliyor. Suriye
Devlet Başkanı Hafız Esad
Genscher'e, "Suriye'nin savaş-
tan sonra İsrail'in yaşam hak-
kını kabul edeceği" yolunda bir
açıklama yaptı. Suriye'nin lsra-
il'i resmen taruma önerisi gerek
Genscher tarafından, gerekse
tsrail'in başkenti Kudüs'te
memnunlukla karşılandL Hafız
Esad Genscher'e "Sovyetler
Birliği'nin banş girişimlerine
sempatiyle baktıklannı" da söy-
ledi. Buna göre Suriye, Irak'ın
Kuveyt'ten çekileceğine dair söz
vermesini ateşkes için yeterli gö-
rüyor.
Genscher yörede verdiği de-
meçlerde "Ortadoğu'da savaş
sonrası düzenin ne olacağının
şimdiden tartışılması gereği"
üzerinde durdu. Dışişleri Baka-
nı, Körfez'de bunalım patlak
verdikten sonra da sürekli bir
"Ortadoğu Banş Konferansı"
önermiş; lsrail - Filistin sorun-
ları çözülmeden Ortadoğu'ya
banş gelmeyeceğini savunmuş-
tu.Alman hükümet çevrelerin-
den edindiğimiz bilgiler, Al-
manya'nın Ortadoğu'da eski
statükoyu yeniden tesis etmek-
ten yana olduğuna işaret ediyor.
Ortadoğu'daki hemen hemen
bıitün sınırlann yapay olduğu,
küçük bir sımr değişikliğinin
bütün haritayı bozmaya yetece-
ği görüşü hâkim. Bu nedenle
harıta değişikh'ğinin her koşul-
da onlenmesi isteniyor.
kan Şeyh Saad yine Sheraton
Oteli'nde kabul etti.
Şeyh Saad, Körfez krizinde
takındığı tutum nedeniyle tak-
dirle karşıladıklarını belirttiği
Türkiye'nin "haktan yana" tavır
koyduğunu da söyledi. Kuveyt
halkının da aynı duyguya sahip
olduğunu ekleyen Şeyh Saad,
Körfez krizi sonrasında Kuveyt
olarak Türkiye Ue her alanda
ilişkilerini geliştirmek istedikle-
rini kaydetti. Şeyh Saad bu ko-
nuda "Bizün için sınır yok.
Türkiyeli kardeşlerimiz isıedik-
leri işbirliği alanını secebüiıier"
ifadesini kullandı.
Kuveyt'in, Türkiye'nin kriz
nedeniyle uğradıgı zararlara kat-
kısının ne olacağına ilişkin bir
soruyu da yanıtlayan Şeyh Saad,
"Aynntrya giremeyecegim, ama
bu hüküjnetimizin dikkatle üze-
rinde durdugu bir konudur" de-
dı. Savaş sonrasında bölge için
önerilen güvenlik sisteminde
Türkiye'ye ne gibi bir rol düşe-
ceğinin sorulması üzerine de
Şeyh Saad, Körfez bölgesinin
çokönemli bir bölge olduğunu
belirtti. Bu nedenle ileriye dö-
nük planlar yapılarak bölge ül-
kelerinin görüşlerinin alınması
gerektiğini söyledi. Şeyh Saad'-
ın bu çerçevede Tnrkiye'den söz
etmemesi dikkat çekti.
Şeyh Saad ile Dışişleri Baka-
nı Alptemoçin arasındaki resmi
görüşmeler daha sonra basına
kapah olarak yapıldı.
Yetkililer, Dışişleri Bakanı
Alptemoçin'in buna ek olarak
Kıbns konusunu gündeme getir-
diğini bildirdiler. Aİptemoçin-
in, son dönemde Kıbrıs ile Ku-
veyt'in işgali arasında yapılan
benzetmelere dikkat çekmesi
üzerine Şeyh Saad'ın iki konu
arasında hiçbir benzerlik bulun-
madığını söylediğini kaydettiler.
Edinilen bilgiye göre Şeyh Sa-
ad, tek bir halkı olan Kuveyt'in
işgal edilerek ortadan kaldınl-
maya çahşıldığını, oysa Kıbns-
ta iki halk bulunduğunu söyle-
di. Türkiye'nin ise 1974'te sade-
ce Türklere ait bölgeleri güven-
ce altına aldığını, adayı işgal
edip kimliğini ortadan kaldır-
mayı amaçlamadığım sözlerine
ekledi.
Dışişleri Bakanı Alptemoçin,
TaiFteki temaslanndan sonra
uçakla Cidde'ye geçti.
DlŞBASİNDAN
es= laRepubbüca t=ö
Temiz savaş sona erdi
Sivil sığınaktaki katliam
sayesinde Saddam Hüseyin
ilk muharebeyi kazandı.
Saddam bu muharebeyi
Scud'larla, Mig'lerle değil,
bir kalkan olarak
kullandığı gücünün
kurbanlanna dönüşen
savunmasız halkı sayesinde
kazandı. Savaş ilk ayını
doldururken geriye dönüşu
olmayan biçimde değişmiş
oldu. Gözlerimizin önunde
sergilenen bu trajedi, ilk
kez "temiz savaş"
mitosunu yıktı, ittifakı
bulandirdı ve olayları
yeniden düşunme fırsatı
yarattı. Amerikan
bombardımanının surduğu
saatlerde Moskova ve
BM'de diplomasi makinesi
harekete geciyordu.
Gördüğümuz o feci
imajlar, diplomasi
makinesini Körfez'de bir
siyasi çozüme itmek için
gereken enerjiyi sağlayacak
belki de.
Henüz Saddam'ın "zafer"
etkisini ölçecek sondajlar
yok ortada. Ama elle
tutulur bir rahatsızlığın
hissedildiği aşikâr.
Unutmamak gerekir ki
Dresden'de de
"kurtancılann"
bombardımanı altında tek
bir gecede 32.000 Alman
ölmuştü. Tokyo'da, büyük
bir yangın yaratan tek bir
bombardımanda 100.000
Japon yaşamını yitirmişti.
Bu bombardıman
Hiroşima ve Nagazaki'ye
atılan atom bombasından
da çok yaşam almıştı.
Iraktaki kurbanların sayısı
- Irak otoritelerinin verdiği
rakamlara göre bile -
70.000 sortiden sonra
6000'i geçmiyor. Bu, yeni
silahların teknik
mükemmelliğini kamtlıyor.
Ama televizyonda canlı
yayında görülen bir
ölünun etkisi gazetelerin
yazdığı 10.000'lerce ölüye
eşit ağırlık taşıyor.
Sivil sığınak katliamı
üzerindeki gerçeği belki de
savasın sonuna dek
bilemeyeceğiz.
(15 Ocak).
LeMonde'dan
SüddeuîscHeZeiîung
Sovyetler'in son atağı
"Sovyet diplomasisinin son atağı Arap dünyasında
olumlu yankılar uyandırdı. örneğin Saddam'a karşı
koalisyonda yer alan Suriye, Irak'ın Kuveyt'ten
çekileceğine söz vermesi halinde ateşkese gidilmesi
yolundaki Sovyet planmı destekkmektedir. Irak
şehirlerinin bombalanması devam ettikçe ve BM
kararlanyla Washington'un asıl hedefi arasındaki fark
giderek daha bariz biçimde ortaya çıkükça Araplar,
Moskova'nın sinyallerine daha bir kulak kabartacaktır".
(15 Şnbat)
"Biz gençler hayatafarklı bakıyoruz.
Haftalık dergilerdeki siyaset de,
magazin de, sanat da ortayaşldar için.
Espriler bile öyle"
ynen öyle!
Sinirlenmeyin. Sizin derdinizi çok iyi
anlıyoruz. Tempo'ya yeniden biçim
verirken gençlerin de isteklerini ve
düşüncelerini göz önüne aldık. Artık
hem yaşamın dinamizmini yansıtan
çeşitli ilgi alanlanna yer vermeye
hem de her konuyu modası geçmiş
biçimlerin dışında ele almaya çok
önem veriyoruz.
Bu hafta," İstanbul'da Cafe'leri Rock
basti" konulu foto- röportajımıza
bakarsanız,Tempo'nun farkını
anlarsınız.
TEMPO YENİLENDİ!
Bu hafta dünyanm genışletin