24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 Özal'ın Doğmmaa'yı yeniden atama eğiliminde olması üniversite çevrelerinin yoğun tepkisini çekiyor 'Atanırsa derslere girıııeııı' DOĞRAMACTYA CEPHEDEN fc ATEŞ' Prof. Gitmez: Atanırsa en uç tepkiyi göstereceğiz. Prof. HadpogbB Doğramacı bu göreve tekrar atanırsa kendimizi yakmaktan başka çare yok. Prof. Kcpcnck; Emekli edilmesi gereken YÖK Başkanı'nın ödüllendirilmesi hiçbir biçimde bağışlanamaz. ANKARA (Cunümriyet Börosu) — Cumhurbaşkanı llırgat Özai'ın YÖK Başkanı Prof. thsan DognunacTyı ye- niden bu göreve atama eğiliminde ol- masının üniversite çevrelerinde yarat- tığı tepki sürüyor. öğretim üyeleri, "12 Eylöl'in nzantısı" olarak niteledikleri Doğramacı'nın görevde kalması duru- munda "derstere gjrmeıneye" dek uza- nan tepkiler örgütleyeceklcrini açıkla- dılar. ODTÜ öğretim üyesi Prof. AH Git- BMZ, üniversitelerin özerkleştirilmesin- den soz edilen bir dönemde Doğrama- cı'ya yeniden görcv verilmesine şiddet- le karşı çıküğını belirtti. Gitmez, "efer atanına ögretim âyeterini ve ögrend- leri en uç tepkiyi göstennek için örgiitJeyecekteriııi" diyerek şöyler ko- nuştu: "Dofnunaa ber döneme uyum sag- lama gibi bir kisilik bozukluğu sergi- lemektedir. Ecevit döneminde sosyal denoknt, 12 Mart ve 12 Eyiül dönem- lerinde de askerferin adamı olmuştur. Savnnucusu ve miman oldugu askeri kuşamta YÖK sistemini 19 kere ymsa cerçevesinde, 200 kere de yönetmelik çerçeresinde degiştirere, ber döncme ayum sagbuna yoluna gftmiştir. Şiradi de yeai höküınete ayum saftamak için dcfişikliktaı söz etmektedir. Asü de- giştirilmesi gereken kendisidir. Üniver- sftenin özerkleştiriiecegiiMten söz edi- len bir dönemde 12 Eylal'ün uzantısı olan Dognunacı'ya görev verilmemeli- dir. Kendisi 12 EylülTe özdeşlesmiş ve siutgüBbn savunacnlnfunu yapmıştır. 12 Eylül'cfiler nasd kışUya çekildryse o da artık çekflmeBdir." Dersleri boykot Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nurkut tnan da Doğramacı1 nın yeniden atanması dunımunda ders- lere girmeyeceğini bildirdi. tnan, şöyle konuştu: "Doğramacı yeniden seçilirse aynı çatı altında olmak istemiyonım. Ken- disini istifaya çağıracagun. Bunu sağ- lamak için bir süre derslere ginneyece- gim. Bu, bireysei bir tavırdır. Örğiitlö bareketi ögretim üyeleri demekleri ya- pacaktır. 1981 yılında Dogramacı'nın istegiyie tetevizyonda YÖK'ü savunan rekiöriere tepki göstennek için 1402 imza toplamçtık. O zaman rektörlere, 'Sizinle meslektaş olmaktan kıvanç duymuyoruz' demiştik. Şimdi ben iyi bir yönetici ve akademisyen olarak ka- bul etmediğim Dogramacı'ya, 'Sizinle meslektaj olmamaktan kıvanç duyuyo- rum" diye sesleniyonım." öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Yakup Kepenek de yaptığı yazılı açıklamada, "YÖK Başkanı'nın görev süresinin uzatılması, üniversite toplu- Inğunda çok büyiik bir iizüntü ve kay- gı yaratmaktadır" dedi. Açıklamada şöyle denildi: "Baanda yer alan bflgfler. YÖK Baş- kanı Dogramacı'ıun görev süresinin ye- niden uzatılacagını gösteriyor. Geçen 10 yılda üniversiteleri agır bir baskı, korku ve yügmhk ortamı yasatarak yö- neten, bilimsel çalışma ortamını yok eden ve üstelik yaştan emekli edilmesi gereken YÖK Başkanı'nın ödnllendiril- mesi, hiçbir biçimde bağışlanamaz." Hukümet programında, "Üniversi- telerin kendi seçtikleri organlar eliyle yönetflmesi saglanacakür" vaadine yer verildiğine dikkat çeken Kepenek, "Hükümefl kendi progranum bir an önce uygulamaya, toplumun demokra- siden yana kesimlerini de üniversite özerkiigine sahip çıkmaya çagınyoruz" dedi. Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Tahir Hatiboglu da Doğramacı'mn ye- niden görevlendirilmesine karşı çıkarak "Eger atanırsa kendimizi yakmaktan başka çare yok" diye konuştu. Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Baskın Oran, Cumhurbaşkanı1 mn, Doğramacı'yı yeniden atama dü- şuncesini gülünç bulduğunu belirterek "Sanınm Sayın Cumburbaşkanı Kösk- ten düşöriümesini saglamaya çalışıyor" değerlendirmesini yaptı. Ote yandan Cumhurbaşkanı Özal'- ın YÖK'e ilişkin atamaları her an yap- ması bekleniyor. özal'ın hükümetin önerdiği beş YÖK üyesiyle birlikte ken- di atayacağı YÖK üyelerini ve YÖK Başkanı'nı en geç yann Başbakanlık'a ileterek Resmi Gazete'ye göndermesi gerekiyor. özal'ın YÖK Başkanlığı için Doğramaa'yı atamaktan vazgeçip vaz- geçmeyeceği merakla bekleniyor. OPERA VE BALE Gömürgen'in sözleşmesi yenilenmiyor ANKARA (AA) — Devlet Opera ve Balesi Gcnel Müdü- rü Erol Gomörgen'in sözlesme süresinin sonunda görevinden aynlmasının ardından Dev- let Tiyatrolan Genel Müdürü Bozkurt Knruç'un da görevin- den ahnacağı bildiriliyor. Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Prof. Erol Gömürgen'in 31 aralık günü sona erecek sözleşmesinin ye- nilenmeyeceği kendisine bildi- rildi Erol Gömürgen de genel müdürlük görevinden aynla- rak öğretim üyeliği görevine döneceğini soyledi. 31 aralık günü bir basın toplantısı dü- zenleyeceğini de belirten Gö- mürgen, aym gün, tarihi ope- ra binasınıır arkasındaki alan- da inşa edilen yeni opera ve ba- le bölümleri çalışma binasım da hizmete açacağım kaydetti. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Prof. Bozkurt Ku- ruç'un da görevden aynlacağı oğrenildi. Ancak Kuruç, sanat- çı olarak Devlet Tiyatroları'n- da çalışmalanm sürdüreceğini aokladı. ^ _ _ _ _ _ BUGÜN ULUDACDA YırtKi ve esrarengiz Esrarlı zenci şarkıa Türkiye'de Kiütmr Servisi—ABD'li Un- lü zenci şarkıa Grace Jones, dün akşam halen oturduğu Pa- ris'ten ülkemize geldi. Star 1 te- levizyonu, "Young Star G«l«xî" ve "Lee" giyim fırma- sının işbirliği ile Türlc^e've ge- len sanıtçı UludağGrud Yazı- a Otei'nin 1500 kişilik disko- sunda bu akşam bir konser verecet. Ülkonizi çok merak ettiğini söyleym Jones, yırtıa ve esra- rengiz jörüntüsü ile büyük ilgi çekiyor. ABD'nin Missouri eyaletin- de Rusgöçmeni bir ailenin kızı olarak dunyaya gelen sanatçı, Disko Funk, Blues AND Rythn'in yamsırau New Wwe" akımnın da öncülüğünü yapıytr. Kilie korolannda şarkı söy- leyen « org çalan Grace, tesa- düfleısonucu kendini Paris'in UnlU nodaevterinde mankenlik yapax:cn buldu. Kısa sürede dünysun en popüler modelle- rindejbtrioan Jones, ilkalbü- mü •TBrtfolo" Ue disko rekor- lan k3±. Ünü Fransız reklamcı Jaım Mal G«nde Ue birUkte ilk videodibin. yapan Grace Jo- nes, Lanılmız fiziği ve dâhi bir tasaxnanıı etkisi ile oluştur- duguiitiliyli reklamcıların da favostnodelerinden biri oldu. Oyn^ığı redamlann en ünlü- lerir*cn bir, ülkemizdeki se- çimE<de ANAP'm seçim ka- mr>ajrasını yürüten Jacques S e g u a'nın raptığı Citroen fil- mi o-kak gcsteriliyor. Sanatçı ayn<:filnı yJdızı olarak bir Ja- mes. ond flminde ve bir Co- nan lmindfbaşroloynadı. Sa- n a t c son albümü "Inside Sto.Br-"de kcdi hayatını büyük bir aklıkü anlatıyor. Grace Jooat yanıülkemizden aynh- y o r _ Sinemalarda gösterime giren filmde, Türkiye'nin 70 yıilık tariki süreci danslaria anlatüıyor. . Yavuz Özkan'ın'AteşÜstünde Yürümek* adlıfılmi gösterime girdi Türkiye'nin tarihi, dansla anlatıldı Yavuz Özkan'ın Antalya Festivali'nde halk jürisi, en iyi yönetmen, görüntü, montaj, stüdyo ıç, en iyi ikinci film ödüllerini alan yapıtı [arbiye As ve Kadıköy Ocak'ta gösterilmeye başlandı. Feshane binasında kurulan stilize mekânlarda çekilen "Ateş Üstünde Yürümek"te Türkiye'nin tarihi süreci danslaria anlatıldı. FATMAORAN Yavuz özkan'ın senaryosu- nu vazıp yönettiği, "Kurtuluş Savaşı, Atatfirk devrimleri, tek ve çok partili dönemler. 27 Ma- yıs, idamiar, 12 Mart, 12 Ey- lûrden günümüze kadar olan süreç" ve bu öyküye paralel gelişen "içli bir âşk hikâyesi"- nın diyaloglara yer verilme- den sadece danslaria anlatıldı- ğı "Ateş Üstünde Yüriimek" adlı filmi Harbiye As ve Kadı- köy Ocak"ia gösterime pirdi. Filmın bir saat yirmı beş da- kikalık bölümünde Türkiye'- nin yetmiş yıilık tarihsel geç- mişi. geri kalanında da bütün bu olaylann toplum üzerinde- ki etkileri ve birevlere yansı- ması iç içc örülerek anlatılı- yor. Başlıca rollerinı Hülya Ak- sular, Yılmaz Zafer ve Kürşat Alnıaçık'ın paylaştıkları "Ateş Üstünde Yürümek"in görüntü yönetmenleri Pierre Navion ve Ertunç Şenkay. Bir ulusun tarihini hiç diva- logsuz baştan sona "ileri bir estetik ve biçinT'le yansıtan film. Eyüp"teki Feshane"de oluşturulan platoda: Gökban Yücesal'ın iki buçuk ayda ha- zırladığı kahve. banka. ha- mam, sokak, dağ, köy ve apartman dekorlannda ger- çekleştirildi (1922-24 yılları arasında Defterdar Fesha- nesi'nin 2 numaralı dikim pavyonu Kemal ve Şakir Se- den kardeşlerin; Kemal Film'- in platosuydu). Filmde bir de "koro" var. Yunan tragedyalarından ha- reketle oluşturulmuş bir koro bu: Her olayla ilgili. kendine özgü yorumlan var "koro"- nun. Bazen de "olay"ın kena- nnda duruyorlar hiçbir şey yapmadan. Tabii. şarkı söyle- yen bir "koro" değil burada söz konusu olan. Oyuncular. zaman zaman koro halinde bir jest yapıyor ya da mimik- lerle açıklıyorlar reaksiyonla- nnı. "Koro"nun oyuncuları ise Semiha Berksoy, Akrep Nalan, Erdoğan Akduman ve Bozana Lasota... Müziklerinı Vedat Biçkin'lc Tuğrul Karataş'ın hazırladığı 150 bale, 200 tiyatro. sanatçısı ve 1500 oyuncunun rol aldığı "Ateş Üstünde Yürümek" Kiiltür Bakanlığı'ndan 200 milyon lira yardım alan bir film. Bu 200 milyonun içinde 30 küsur milyon lutannda KDV var, noterdi, banka te- mınat mektubuydu derken elde kalan para ne ise, işte onunla... olamayacağı için, Yavuz Özkan Avrupa Kon- seyi'ne bağlı Eurimages'dan 1 milyon 300 bin frank yardım almış. Paranın tamamını öz- kan'a vermemişler elbet: Yüz- de altmışı Türkiye">e, yüzde otuzu Fransa'ya, yüzde onu da Almanya'ya verilmiş. Üç ülkenin kablımıyla gerçek- leştirilen bir "Coproduction" bu. Yavuz Özkan'ın diğer film- lerinde -Maden, Demiryolu- ol- duğu gibi politik sinema katego- risinde bir film değil. Doğrudan militan, politikanm yapıldığı, tartışıldığı bir film değil. Onlar şimdı Arnavutköy'de eskı bir evde bulu- nuyorhr Üç katlı, yealleaml), pembcyc boyanmif bir evde. Mahçup kerevız, kafeste karidcs, dinamık ahtapot, gelincik jcrbeti ve sakızlı muhallebi... ArnaTatköy'deki eski CTİn glrif katı b»r. Bir ustte canl; muzık var. Ve yakarıda -torpotn, mrganotn, ebcgi- meci, semizotn, labada, rezeac de içlerinde olmak âzere- Tirk mntfagının AT'ye glrl} saloaa. Gırerken kart basıyorsunuz, çıkarken ihmal etmeyin! (AT'ye girerken degil, Arnavutköy'dckl o ere.) Sacda pişmış yufka- lar, sebze köfıelerı, pazı sarmatarı. mor dolma- larla, lavanta çıçegı kokulan birbıriyle flört ediyor. Dün ak$am "barda tek bir Içkl" diye girmljllk, sabaha karjı zor çıktık. Çunku Arnavuıköy'dekı o evde şımdı onlar var Tün eski dostlar! Yenilenmiş bir monü'ylc yûrek- lerindeki sıcaklıgı iç içe servıs edıyorlar Bunca özlemden soara Ece'de, olaganüstö bir ge- cede, kendlolzi evinizde hUscdiyorsaouz... E C E Ş İ M D İ A R N A V U T K Ö Y ' D E 'Kamacı Sokak, 10" 165 96 00 - 165 96 01 D İVAN( # )0 TEL İ ÖZELBİRYHBAŞISUNAR GELENEKSEL DİVAN MÜZİĞİ EŞLİĞİNDE VE MUM IŞIĞINDA KENDİNE ÖZGÜ GALA YEMEĞİ İLE DİSKO - DANS . KEHRİBAR & SOUPER EMİN AYDIN DÖRTLÜSÜ İLE YILBAŞI PARTİSİ DİVAN PUB'DA GECENİZİ ŞAıMPANYALI ZENGİN BİR KAHVALTIİLEBİTİRMEYE VEYA YENİ YILA AYNI GÜZELLİKLERLE GİRMEYE DAVET EDİYORUZ REZERVASYON:1314100/5 GUNUN NOTLARI OSMAN ULAGAY Paketten ne çıkacak? Bugünlerde yoğun bir paket trafiği yaşanıyor. Yılbaşı nedeniyle sevdiklerini, dostlarını hatırlayan ya da hatırlanmak istenenlerin verdikleri hedıyeler, kendilerini ha- ttrlatmak isteyen kuruluşların gönderdikleri hedıye paketle- ri, bu trafiğin bir boyutunu oluşturuyor. Hediye paketi açmak yalnızca çocukların değil çoğu kez büyüklenn de hoşuna giden bir şey galiba. Hele verenin öze- nini sergileyen bir hediye almak gerçekten hoş. Bazı kuru- luşların özel olarak hazırlattıkları yeni müzik kayrtlannı, öz- gün baskı resimleri ya da kitapları yılbaşı hediyesi olarak dü- şünmeleri böyle bir özeni sergiliyor. Ömeğin Arçelik, Yunus Emre oratoryosunun diskini bastırmış; Esbank, Zülfü Liva- neli'nin Yunus Emre'nin şiirlerinden yola çıkarak gerçekleş- tirdiği New Age türündeki yeni yaprtı "Crossroads"u disk ve kaset olarak hazırlatmış; İMKB, dört ressamımızın özgün ipek baskılarını takvim eşliginde sunmuş; Akbank ve Yapı Kredi Bankası İstanbul'la ilgili kitapları yılbaşı hediyesi olarak dü- şünmüş. Paket trafiğinin diğer boyutu ise hayli farklı nitelikie. Söz konusu olan, yılbaşından sonra açılması dûşünülen "stabilizasyon" ya da ıstikrar önlemleri paketi. Bu paket pek çok kışiyi ilgilendirdiği için yaygın ilgi çekiyor, çeşitli kesim- lerden ınsanlar paketin içinden neçıkacağını merakla bekli- yor. Yakın geçmişte istikrar önlemleri paketlerinden çok hoş sürprizler çıkmadığını anımsayanlar yeni paketin açılışını bi- raz da kaygıyla bekliyortar. İstikrar önlemleri paketi çoğu kim- sede hediye paketlerinin beklentisini değil tam tersini yara- tıyor; insanlar "Acaba benden ne istenecek, elimden ne alı- nacak", diye düşünüyor. Danışıklı istikrar paketi Sonuçta "stabilizasyon" paketinin içinden ne çıkacak? Bu konudakı bazı tahminlerımi biraz aşağıda aktaracağım. Ancak bu kez "stabilizasyon" ya da istikrar önlemleri paketi hazırlanırken öncekı dönemlerdekı uygulamalardan biraz farklı bir yöntem izleniyor. Paketten etkilenebılecek kesimle- rin paket konusundaki görüşleri alınıyor. Özellikle kendileri- ni doğrudan ilgilendiren konularda her kesimin görüşünün alınacağı, boylece sonuçta olumsuz sürprızleıie karşılaşma olasılığının azaltılacağı belirtiliyor. Şu günlerde iş âleminde bu görüş alısverişinin telaşı ya- şanıyor. Sanayiciler, ihracatçılar, tüccarlar, bankacılar kendi görüş ve isteklerini paketi hazırlamakla görevli ekiplere ak- tarmaya çalışıyorlar. Hemen herkeste ödevini iyi yapmaya ça- lışan öğrencilerin heyecanı görülüyor. Ancak ödevin çok ani verilmiş olması ve çok kısa sürede tamamlanmasının isten- mesı bazı kımselerde bir tepkiye de neden olmuş, "Bu ka- dar kısa sürede, akşamdan sabaha kapsamlı ve tutarlı bir öneri ve istek paketi hazırlamak olanaksız", diyenler var. Evet belki bu katkı talebi biraz ani geldi ve insanlara çok kısa süre verildi, ama bu yöntemın ızlenmesi gene de çok yararlı. Çeşitli kesimlerin kendi görüşleri ve onayları alına- rak hazırlanmış bir paket, bir ekonomik programa uyum sağ- lamaları, uygulamasının başanlı olmasına çaba gösterme- leri herhalde çok daha kolay olur, bu durum da paketin ba- şarı şansını arttırır. Burada önemlı olan bir nokta da bazı kesimlerin görüşleri ve önerıleri ahnırken bazı diğer kesimlerin ihmal edilmeme- si, böylece hazırlanacak paketin gerçek anlamda tüm kesim- lerin katıldığı bir uzlaşmayı, bir konsensüsü yansrtması. Bu- nu başaracak bir istikrar önlemleri paketinin enflasyonla mü- cadeledeki başarı şansı da kuşkusuz önemli ölçüde artmış olacak. Paketin içeriği ve hedeffî Önümüzdeki ayın ortalarında açıklanacağı söylenen istik- rar paketinin ayrıntılı içeriği kısmen yukarıda sözünü ettiğim danışma sürecınin sonunda kesinleşecek. Ancak söz konu- su paketin genel çerçevesi konusunda bazı tahminler yap- mak mümkün. Ben kendi tahıninlerimi şöyle özetleyebilirim: • Paket önemli boyutta yeni zamlar içermeyecek, zamların süreceğı beklentisi yaratılmayacak. • Yeni bir para programı açıklanacak ve bunun hedeflerinin tutturulmastna özen gösterilecek, hâkim eğilim sıkı paradan yana olacak. • Para programını destekleyecek bir mali program hazırla- nacak. Mali program hedeflerinin tutturulması için kamunun faiz yükünün azaltılmasına ve bazı kamu harcamalannın kı- sılmasına çalışılacak. • Finans kesiminde kredi faizlerini aşağı çekmeyi amaçla- yan bazı düzenlemeler yapılacak. • Bazı vergi önlemleri alınacak ama bu cephede kısa süre- de büyük gelir artışı amaçlanmayacak, daha çok kesimler arası transferlere öncelik verilecek, örneğin ücretli kesim bir miktar rahatlatılacak. • Sanayi ve ihracat, daha çok üretim aşamasında etkili ola- cak teşviklerle özendirilecek ve yönlendirilecek; öncelikle ti- carete konu malların üretimi özendirilecek, bu alana yatırım teşvik edilecek. • Döviz kurları piyasalarda belirlenecek ama TL.'nin konfrollü biçimde değer kazanma sürecinin devam etmesi hedeflene- cek. Ayrıca kapsamlı bir KİT reformu bu istikrar paketini des- tekleyecek. Bu gerçeklestirilebildiği takdirde paketin başan şansı büyük ölçüde arttmış olacak. Size bir de benim olmayan bir tahmini, istikrar programıy- la yakından ilgili yetkililerden yansıyan bir tahmini aktarayım. Öngörülen KİT reformu gerçekleştirilebilir ve istikrar prog- ramı tam başarıya ulaşırsa 1992'nin son çeyreğinde temel enflasyon temposu ("underlying rate of inflation") yüzde 40'lara inebilecek; program makul ölçüde başanlı olursa bu oran yüzde 55 dolayında gerçekleşebilecek. Vodina eşrafından merhum Cemil ve merhume Fatma Çıpa'nın oğlu, merhum Veli ve merhume Feride Alemdar'ın damadı, merhume Melek Güneri, merhum Ali Cemil, merhum Kemal Çıpa ile İsmet Ekim ve Ethem Çıpa'nın kardeşleri, ALEMDAR, OKYAYLI, SOLON, SEL, GÖĞÜŞ, EKİM VE ÇIPA ailelerinin enişte ve bacanaklan, Temel-Grechen Çıpa, Ahmet-Şermin Çıpa'nın babaları, Ahmet Cemil Çıpa'mn büyükbabası ve Letafet Çıpa'nın sevgili eşi FİKRİÇIPA 27.12.1991 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Naaşı, bugün Fatih Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile kabristanma defnedilecektir. Allah rahmet eyleye. NCTT Çelenk gönderilmemesi rica olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle