Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 ARALIK 1991 * * * * HABERLERİN DEVAM CUMHURİYET/17
HEP Genel Başkanı
Kontrgerüla mı
var?
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Halkın Emek Partisi
(HEP) Genel Başkam Feridun
Yazar, güvenlik güçlerinin son
gunlerde Güneydoğu'da meyda-
na gelen bazı kayıplardan ve sal-
dınlardan "Hizbullah" örgutu-
nü sorumlu tuttuğunu öne sür-
dü. Yazar, "Kontrgerilla'nın
Hizbullah ismini kullanmasın-
dan ya da Kontrgerilla'nın baş-
ka bir organizasyon içinde bu-
lunmasından endise ettiklerini"
söyledi. Yazar, bölgede-
ki şüpheli ölüm, kayıp ve bom-
balama olaylannın altından
"HizboDah" örgütunun çıktığını
öne sürerek, şunları söyledi:
"Son zamanlarda bölgeden
aldıgımız bilgilere gore Hizbul-
lah, bazı şahısiann evlerini tan-
yor. Kaybolan, gözaltına alındı-
ğı sanılan kişiler için Emniyet
'Bizde değil' diyor. Arkasından
Hizbullah diye bir örgütün
çıktığını, bunlann yapabilecegi-
ni söylüyoriar. Hatta Nusaybin-
de emniyet gorevuienne sorui- 68 yıllık cumhuriyet tarihinin ilk Kürtçe
dugunda vatandaşa bu yanıtia- gazetesi Rojname (Gazete)bugün okuyucuva
S2rS-£SSyi5S: 5™%* R?Jname
'n
jn
™*y**y*%MA h m e t
Zeki Okçuoğlu gazetelerinin politik bir çızgısı
olmayacağını belirterek "Türk - Kürt
ilişkilerinde şiddetin çözüm
olmadığını gördük, bunu anlatacağız" dedi.
lsunbul Haber Servisi — yah bir yayın poütikasrjia şklde-
tta çözüm olmadığını anlataca-
ğız" dedi.
Okçuoğlu, Kürtçe yayın yasa-
ğuıı içeren 2932 sayılı yasanın
kaldınlmasından sonra bir süre-
dir haarlıklan surdürülen Kürt-
çe gazete Rojname'nin yayın ku-
Lütfen, Hoşgörü...
tlk savısı 40 sayfa olarak yayunlanan ilk Kiirtçe gazete Rojname'nin 38 sayfası Kırmançi, 2 sayfası da Zaza lehçesi ile basıldı.
Dk Kürtçe 'Gazete' ile taıuştık
Yalnız çok tehlikeli bir olay.
Ama ortada olan bir gerçek var
Id bötge halkı kamplara bolüne-
rek birbirine kırdınlmak isteni-
yor."
Kontrgerilla'nın "Hizbullah"
ismini kullanmasının da mum-
kün olduğunu anlatan Yazar,
"Onlann organize ettjgi yeni bir
sistem de olabilir. Heniız şudur,
diyemiyoruz. Ancak böyle bir
tehlikenin ortaya çıktığını
görüyoruz" dedi.
Cumhuriyet tarihinin ilk Kürt-
çe gazetesi bugün satışa çıkıyor.
"Rojname" (Gazete) adı ile çı-
kan Kurtce gazetenin imtiyaz sa-
hibi Ahmet Zeki Okçuoğlu,
"Politik bir çizgimiz yok, de-
mokrasi ve insan baklarına da-
rulu Uyeleri Eren Keskin ve En-
ver Sezgin ile birlikte dun gaze-
tenin tanıtımı için bir basın top-
lantısı duzenledi. Gazetenin Doz
Yayıncılık bünyesinde Mezopo-
tamya AŞ'nin mali desteğiyle çı-
kanldığını belirtti. 50 oin olarak
basılan prova sayısından sonra
kamuoyundan gelecek tepkiye
ve ilgiye göre gazetenin yayın ha-
yatını haftalık veya günlük ola-
rak surdureceğini bildiren Okçu-
oğlu, gazetenin yayın politikası
hakkında şunları söyledi:
"Gazetenin politik bir çizgisi
yok. Herbangi bir gnıbun yayın
organı değiliz. Türkiye'de de-
Batmarfda Hizbullah şokııHaber Merkezi — Kulp ve Lı-
ce'de 12 kişinin ölumüyle so-
nuçlanan olayları protesto eden
esnaf Diyarbakır'dan sonra dün
Batman ve Bitlis'te de kepenk
indirdi. Şoförlerin de kontak
kapatarak destek verdiği eylem
yüzünden Batman'da yaşam
büyuk ölçude durdu.
Ancak PKK'nın eylemlerini
onaylamayan lslamcı Kurt ör-
gütü Hizbullah yanlısı esnafın
işyerini açık tuttuğu gözlendi.
Batman'da HEP yanlısı kişile-
rin işyerine morotof kokteyli
atılması sonucu yangın çıktı.
Bazı dükkânlarda herkesin du-
yacağı biçimde Hizbıülah'ı öven
marşlann çalınması bölgede bir
süredir varlığını hissettiren
HEP-Hizbullah çekişmesinin
yeniden gündeme gelmesine yol
açü.
PKK'ülann cenazelerinin tes-
limi sırasında hafta başında çı-
kan olaylan protesto amacıyla
Batman'da esnaf dün işyerini
açmadı. 150 bin nüfuslu kentte
eczaneler ve fınnlar da kapalı.
Halkın, nöbetçi fınnlann önun-
de uzun kuyruklar oluşturduğu
gözleniyor. PKK'nın çağrısı
üzerine gerçekleştirilen "ke-
penkli protesto"ya şoförler de
kontak kapatarak destek venn-
ce Batman'da yaşam adeta dur-
du. Şehirlerarası otobus termi-
nali ile seyahat şirketlerinin kent
merkezindeki aİîşleri de dün bü-
tün gun kapalı kaldı. Kentiçi
ulaşımda görevli minibüsler de
çalışmayınca ulaşım yapılama-
dı.Bine yakın işyerinin kapalı ol-
duğu Batman'daki eyleme Hiz-
bullahçılara yakın esnafın katıl-
madığı gözlendi. Dün Batman'-
da Hizbullah yanlısı 50 kadar
esnaf, yoğun guvenlik önlemleri
altında işyerlerini açık tuttu.
PKK'nın eylemlerini destekle-
meyen esnafın dükkânlarından
etrafın da duyacağı biçimde
Hizbullah'ı öven marşlar çalma-
sı dikkati çekti. Guvenlik guç-
leri, hiçbir esnafa herhangi bir
telkinde bulunmadı.
15 gun kadar once gerçekleş-
tirilen kepenkli protesto sırasın-
da da Batman Valisi Sami Seç-
kin, guvenlik guçlerine talimat
vererek esnafa dokunulmaması-
nı istemiş ve "tsteyen açar iste-
meyen kapatır, bu ticarettir"
demişti.
HEP yanlılannın
işyerlerine molotof
Batman merkezindeki 5 işye-
rine onceki sabaha karşı
05 .OO'te henuz kimliği belirlene-
meyen kişi ya da kişiler tarafın-
dan molotof kokteyli atıldı.
Kentin çeşitli sokaklannda
bulunan ve Halkın Emek Par-
tisi'ne olan yakınlıklanyla tanı-
nan Abdurrahman Baltaş,
(Çömçe Lokantası), Şerafettin
Soysal (Şirvan Giyim Mağaza-
sı), Mehmet Gttneş (Güneş Ma-
ğazası), Vahit Kaya (84 Salon
Kıraathanesi) ve Veysi Demir'e
(Kırtasiye dükkâm) ait dükkân-
lara atılan molotof kokteylleri
işyerlerinde yangın çıkmasına,
cam ve kapılann parcalanması-
na yol açtı. Olayı henüz üstle-
nen olmadı. Ancak baa kay-
naklar, daha önce de Batman'-
daki bazı işyerlerine patlayıcı
atıldığma ve yine HEP yanlısı
kişilerin dükkânlarının tahrip
edildiğine dikkat çektiler.
Kepenk kapatma eylemi dün
Bitlis'te de gerçekleştirildi.
Kentte durum sakin. Guvenlik
güçleri esnafa herhangi bir tel-
kin ya da mudahaledc bulun-
muyor. Halkın ekmek gereksi-
nimi Bitlis'teki bazı fınnlar açık
tutularak karşılanabiliyor.
Daha önce kepenklerin ka-
pandıği Diyarbakır'ın Lice, Çı-
nar, Ergani, Dıcle, Bismil, Ha-
ni, Mardin'in Derik, Kızıltepe,
Bitlis'in Güroymak ve Şırnak'-
ın Cızre ilçelerinde işyerleri dün
açıldı. Ancak bir süredir işyer-
lerinin kapalı tutulduğu Bitlis'-
in Şirvan, Mardin'in Nusaybin
ve Şırnak'ın Silopi ilçelerindeki
eylemin ıse yübaşına dek surdü-
ruleceği öğrenildi.
Hizbullah nedir?
Ortadoğu kökenli örgütler
arasında hayli ünlü olan Hizbul-
lah, Jsraıl'in 1982 Lübnan hare-
kâtından sonra Iran Devrim
Muhafızlan'na ait gönüllü bir
birliğin Bekaa vadisine yerleş-
mesiyle oluştu. Türkiye'deki ilk
faaliyetleri ise Istanbul'un çeşitli
semtlerinde silahh soygun ey-
lemleri gerçekleştirmesiydi. ör-
gütun 1983'tenTürkiye'yedeşif-
re edildiği 1 Kasım 1984'e kadar
12 gasp ve 6 oto çalma eylemini
gerçekleştirdiğı belirlendi.
nokrasi ve insan haklannın sa-
vunnlması temeâryle herkese açı-
ğız. Gazetemizde tekzipter dışın-
da antidemokratik yaztlar yer ai-
mayacak. Kürdüz ama şoven
miDiyetçi bir anlayışı yansıtmı-
yoruz. Kürt ve Türk uluslannın
birlikte yaşamasını savunuyo-
ruz. Turk-Kurt ilişkilerinin, so-
runlarıniD konuşularak çozum-
lenmesinden yanayız. Şiddetin
bir çözüm olmadığını gördük,
bunu anlatacağız."
Okçuoğlu, gazetenin misyo-
nunu soran bir gazeteciye, Tür-
kiye basımmn bir unsuru olduk-
lannı ve çağdaş gazetecilik an-
layışı içinde doğru haber verme,
kamuoyu oluşturma gibi işlevle-
ri yerine getirecekleri yanıtını
verdi. Yayın kunılu üyesi Eren
Keskin ise "Türkiye'de öldürti-
len MerveHerin sesi olacağımız
gibi Kurdistan'da oldunılen Zo-
zan'lann da sesi olacagız" dedi.
Ahmet Zeki Okçuoğlu, kunı-
lan koalisyon hukumetı ilme
Türk ve Kürt halklannın tarihin
en büyük fırsatını yakaladıkla-
nnı söyleyerek "Kürtler ve Türk-
ler^ralanndaki ilişkilerin ve so-
runlann çözümlenebilmesi için
hükümete yardımcı olmalıdır-
lar" dedi.
"Rojname"nin yazarlan ara-
sında, eski SHP ve HEP Millet-
vekili Mehmet Ali Eren, sosyo-
log Doç. tsmail Beşikçi, Musa
Anter, Çağatay Anadol, Tank
Ziya Ekinci, İHD Jstanbul Şu-
be Başkanı Ercan Kanar, Eşref
Okumuş ve Miırşit Bender var.
Haber, röpoitaj, tiyatro, bale,
film, kültür, kitap tanıtımı, mü-
zik, spor, bulmaca ve fal sayfa-
lanmn bulunduğu Rojname'nin
38 sayfası Kırmançi lehçesi ile 2
sayfası da Zaza lehçesi ile basıl-
dı.
(Baştarafı 1. Sayfada)
Ama Alman pasaportuyla. yani kendi va-
tanlarına "turist" olarak...
Şanar Yurdatapan, Yeşilköy'de uçaktan
indikten sonra bu burukluğun altını şöyie
çizmiş:
"Yurda dönmekten doğan mutluluğumuz,
buruk bir mutluluk. 11 yılın ardında istesek de
gerıye dönemeyecek insanlar bıraktık. Behi-
ce Boran Brükşel'de, Yılmaz Güney Paris'-
te, Sidney'de Ümran Baran arkadaşımız...
Bunlann burukluğu içındeyız. Ikincısi de şu:
Antiterör Yasası'nın yurtdışında yaşamaya
mahkûm ettiği on binlerce insan var. Onlar
buraya gelemezken, bizim gelmemız, sanki
onlann hakkını yemek gibi geliyor bize. Son
olarak da şunu söylemek istiyorum: İnsan
kendı vatanına turist olarak mı gelir?.."
Bu yakınmasında çok haklı Şanar Yur-
datapan.
•
Onun için, bir pazar günü hoşgörü sözcü-
ğünün üstünde durup biraz düşunebılsek ne
iyi olur.
Çünkü, özellikle yaşadığımız şu günlerde
buna çok gereksinim var.
Terörün akıl almaz biçimde tırmandığı...
Şıddet eylemlerınde yaşamını yıtiren masum
insanların, şehit olan guvenlik görevlilerinın
toplum vicdanında fırtınalar yarattığı...
"Kan", "intikam" sözcüklerinın çokça du-
yulmaya başlandığı... Anadolu insanını bir-
birine düşmanlaştıracak senaryoların su yü-
züne vurduğu... Kımi iyı nıyetlı ınsanlann şo-
ven duygularının gıdıklanarak. bir başka et-
nık kökenden gelenlere karşı kavgaya ıtılmek
ıstendiğı... Türk-Kürt kavgasına çanak tu-
tulduğu..
Hoşgörüye en çok böylesi dönemlerde ge-
rek duyulur.
•
DYP - SHP koalisyonunu kuran protokol-
de şu anlamlı satırlar hiç unutulmasın:
"Türkiye'de çok sesiilikle bihikte uzlaşma,
barış ve yapıcı müzakere ve tartışma ortamı-
nın oluşturulması ve hosgörünün toplumumu-
za ve sıyasi yönetomlere ılke olarak hâkim ol-
masının yararı açıktır. Koalisyon hükümeti,
hoşgörü ve barışı toplumun bütün katmanla-
rına yayacak ortamı yaratmaya kararlıdır."
Hoşgörü ve barışı toplumda geçerii kıla-
bilmek için, bu güzel satırtarı ait atta yazmak
yetmiyor. Bunu başarabilmenın yolu kuşku-
suz köklü bir zıhnıyet değışimınden geçiyor.
Bunun için yarariı olabilir, Demırağ - Yur-
datapan çiftini bir pazar sabahı bir an dü-
şünmek:
Yaşamlannın 11 yılını sürgünde, yurtlann-
dan uzak geçirmeselerdi... Vatandaşlıktan
çıkanlmasalardı... Şarkılannı bu topraklarda
yazıp, besteleyip, söyleyebilselerdi...
Ne olurdu sankı?
Bunca acı ve sıkıntıdan sonra yine aynı
noktaya gelınmedi mi? Yurtlarına dönmedi-
ler mi yine?
O zaman?..
Birbırimizi tüketmeyelim. Tüketerek bir ye-
re varılamıyor. Tarih yazıyor bu gerçeği.
Onun için, terör ve şıddetle mücadele
ederken hosgörünün ne olduğunu da kişi
olarak, toptum olarak bir an önce öğrenme-
ye bakalım.
Bunun anlamını acı çekerek de öğrenmek
var, tarıhten ders alarak da...
Tarihi yaşayarak öğrenmek yerine, ikinci
yolu yeğlemek daha akıl kân olmaz mı?
DemirePden liderlere G.Doğu daveti
(Baftarufı 1. Sayfada)
göstennesi gereldr" görüşünü
dile getirdi.
Demirel, SHP ve DYP'nin ar-
kalannda halk desteği bulunan
iki büyük parti olduğunu da
•vurguladı ve ortaya çıkabilecek
sıkıntılara rağmen hükümeti gö-
türmek gerektiğini kaydetti. De-
mirel, DYP grubundaki koalis-
yona tepki duyanlan ikna için
de Devlet Bakanı Ceyhun'u gö-
revlendirdi.
Demirel'in yeni yılda yapıla-
cak ilk DYP Meclis grup toplan-
tısında demokrasi, hukuk dev-
leti ve hükumetin Güneydoğu
sorununa yaklaşımı konusunda
uzun bir konuşma yapması bek-
leniyor. Demirel ayrıca, DYP
milletveküleri ile gruplar halin-
de görüşmeler yapmayı planlı-
yor.
DYP Istanbul Milletvekili
emekli büyükelçi Coskun Kırca
ile Kastamonu Milletvekili DT.
Münif lslamoglu, Güneydoğu-
daki son gelişmelere ilişkin ha-
zırladıkları mektubu Başbakan
Sülevman Demirel'e verdiler.
Coşkun Kırca sorumuzu yamt-
larken, "Buna belki mektup de-
ğil, Güneydoğu ve bağlı sorun-
larla ilgili notlar demek daha
Star lVle yenî dizi
(Ba$larafı 1. Sayfada)
Bu bakımdan senedin, sahte
imzalı veya şirketi ilzam etme-
yen bir belge olması muhtemel-
dir. Aynca gumrük komisyon-
cusu Turgav Aksoylu ile Star 1
arasında, 20 milyar borçlanma-
yı gerektirecek ne bir auşveriş ne
de bir hizmet >apılmıştır. Yani
ortada hukuka aykın bir borç-
landırma olayı ve buna dayalı
hukmku zorlayan borç takibi
olayı vardır.
2. Gazete haberlerine göre
hadz olayınuı sebebi, Uzan aile-
sinin, Ahmet Özal'ı Sur 1 or-
takbgiBdao uzaklaştırma çaba-
stndan dogmuştur.
Bu haberler de tümü ile yan-
Uştır. Ahmet Özal ile Cem
Uzan, yurtdışındaki iki şirkete
eşit pay sahibi ortakorlar. Bu
airketlerden Lichtenstein mah-
reçli olanın sermayesi 100 bin
tsviçre Frangı, Alman>a mah-
recli olanın sermayesi 100 bin
Alman Markıdır.
Törkiye'den, bu şirketlere ha-
ber ve program hizmeti veren
Star l'de ise Ahmet Ozal'ın payı
ytizde 1, Uzan ailesinin payı
yüzde 97'dir. Ahmet Ozal'ın
Uzan ailesi ile bu ortaklıklan
devam etmektedir. Bu konuda,
hiçbir oegişiklik yoktur.
3. Cem Uzan'ın yeni bir şir-
ket kurarak başlatacagı Teleon
nyda televizyon yayın şirketin-
dc, Ahmet Özal ortak degildir.
B« konuda Ozal ailesinin bir ta-
lebi olmuş. fakat Uzan ailesi,
yeai skketin bunyesini, kendi iç-
lerinde ratma karan almıstır.
4. Targay Aksoylu'nun avu-
katı tarafından basına yapılan
»çıklamalar. saşırtıcı ve yanıltı-
cittt. Buna göre Uzanlar, Ah-
net Özal'dan habersiz, 200 mil-
yar Mrayı yurtdışıııa transfer et-
mişlerdir. Ahmet Ozal'ın 200
milyara varan bu tür paralann
hesabıuı zamanında sormama-
sı, hesap ve akıl dışıdır. Şirke-
tia tüm mnameleleri, statüde
bettrtüeu yetkililer tarafından
yapdır.
5. Star 1 yetkiülerinin haberi
otnuyaa ve odenmesi için ibraz
edilneyen bn esrarengiz senet,
cama günü guneş batımından
sonra başlatılan haciz eylemine
konı olmuştur. Ahmet Özal-
Tartay Aksoylu OdUsini ilgjlen-
diren bu senedin icra takibine
konu olması için, Özal-Aksoylu
ekibi tarafından, Adliye vezne-
sine 3 milyar lira nakit para da
yatınlmıstır.
Bu astronomik rakamh fakat
hukuk ve mantık kavramlannı
zorlayan operasyonun açıga çık-
ması için Star 1 Hukuk Servisi,
adaietin tüm mekanizmalannı
harekete geçirmeye kararlıdır.
Kısacası. Star l'e haciz olayı,
Özal adının da kanştığı, karma-
şık ve hukuka aykın aşamalann
yer alacagı bir olay şeklinde ge-
lişmiştir."
'OlayŞ 'tertip' oldu
Bu arada Star l'den gazetele-
re gönderilen açıklama metninin
son cümlesinde haciz olayı
"Ozal'ın admın da karışügı bir
olay" olarak nitelendirilirken,
Star 1 televizyonunun haber bül-
tenlerinde "Ozal'ın adının da
kanştığı bir terüp" ifadesinin
kullanılması dikkat çekti.
'Başbakan devrede'
Star 1 hakkında 20 milyar li-
ralık alacağına karşüık ihtiyat-ı
tedbir karan aldırtan gümruk
komisyoncusu Turgav Aksoylu-
nun avukatı Münci Inci, haciz
işlemleri sırasında hükumetin
devreye girdiğini öne sürdu.
Olayla Ahmet Ozal'ın ilgisi ol-
madığını savunan tnci, borç se-
nedmini de sahte olmadığnıı,
olayın provoke edilmeye çalışıl-
dığını söyledi. AA'mn haberine
göre tnci şöyle dedi:
"Sabaha kadar engellemeler-
le devam eden haciz sırasında
bir ara Başbakan ve bakanlann
araya girerek idari yoUardan
haczin durdurulmasua yhytıgı
istihbaraü almmışür. Bu duru-
mu, infaz sırasında avukat
Münci İnci'nin (kendisi) bir ara
şirket dışına çıkbktan sonra go-
revini yapmak için şirkete gir-
mek istediğirjde içeri alınmama-
sı üzerine poUsten destek görme-
mesi teyit etmektedir."
Haciz sırasmda bir ara icra
memurunun Adalet Bakanı ta-
rafından telefonla çağnldığmı ve
bazı talimatlar verildiğini de Öne
süren İnci, "Hukumetin ve Ada-
let Bakanı'nın yargıya rnudaha-
lesinin kendilerini uzdügünü"
söyledi.
dognı olur. tki eski dostunun
Demirel'e gönişlerini iletmesin-
den ibarettir" dedi. Kırca, mek-
tubun içeriğinin gizh' olduğunu,
bu aşamada açıklanmasımn söz
konusu olmadığını söyledi,
"Bagka imza da aramadık, grup
içinde hareket yaratmak amacı
gütmüyoruz" dedi.
Demirel, İzmir'de
Ege Belediyeler Birliği genel
kunıl toplantısı ve Ege Bölgesi
Sanayi Odası'mn ödül törenine
katıbnak üzere dün Izmir'e gi-
den Başbakan Süleyman Demi-
rel, DYP ile SHP arasındaki be-
raberlikten rahatsız olanlar bu-
lunduğuna işarete ederek "Bera-
beriigJn korunmasının şuuru
içindeyiz" dedi. Demirel, "Onu
da Meclis kürsusone çıkarak,
bem Sayın tnönü nem ben, 'lş-
te bizı bağlayan koalisyon pro-
tokolu ve bu protokolun etrafın-
da topluyuz, toplu ve kararlı ol-
maya devam edeceğiz' diye bü-
tun millete ilan ederek koalisyo-
nun yumuşak karnıyla oynan-
masının bir yaran olmadığını
herkese soyledik" diye konuştu.
Demirel, Ege Belediyeler Bir-
liği'nde yaptığı konuşmada terör
olayları konusunda şöyle
konuştu:
"Türkiye, bu sonınunu çöz-
melidir. Turkiye, bn sonınunu
demokrasi içinde çözmelidir.
'Bırakın demokrasiyi, bırakın
hukuku, bırakın hukukun Us-
tünlüğünü de siz bunu nasıl çö-
zerseniz çözün. tsterseniz yum-
nıkla çözün' denildigi yerde de-
mokrasiyi de bırakabilirsiniz.
Hukuku da bırakabüirsiniz.
Ama, demokrasi ve hukuka bı-
raktıgınızla kalırsraız. O mese-
leyi yine çözmemiş olursunuz.
Bk de Dimyat'a pirince giderken
evdeki bulgurdan olursunuz.
Türkiye, sorunlan ne kadar bü-
yük olursa olsun, çareyi sadece"
demokrasi içinde, gerçek de-'
mokrasi içinde, hukukun üstün-'
ragü içinde arayacaktır. Çünkü,
çare vardır ve çare sadece orada
vardır."
Demirel mahsur kaldı
Başbakan Süleyman Demirel,
yoğun kar yağışı nedeniyle An-
kara'ya dönemedi. tzmir'de dün
öğleden sonra başlayan ve ara-
hksız devam eden kar yağışı,
Adnan Menderes Havalimanı
1
}
nın uçak iniş-kalkışlanna ka-
panmasına yol açü. Hava muha-
lefeti, Başbakan Süleyman De-
mirel'in hükumetin kunıluşun-
dan bu yana tzmir'e giderken 1UQ
kez kullandığı "Ata" uçağının,
da kalkışına izin vermedi. >
Başbakan Demirel ile birlik-
te bakanlar Cavit Çağlar, Gök-v
berk Ergenekon, Örner Barutçu,'
Ersin Faralyalı ve Erman Şahiı\
havaümanından Izmir'e döndu.
Ecevit'ten HEP uyansı
(Baftarafı 1. Sayfada)
duklarının ortaya çıktığını beür-
ten DSP lideri, hükumetin ilk
ayının boşa gittiğini söyledi.
Seçim nedeniyle, partisinin
dün düzenlediği mitingte konu-
şan DSP lideri Bülent Ecevit,
özellikle hukümet ortağı
SHP'ye çattı. "HEP'e bağımlı
bir SHP'nin ortak olduğu" hü-
kumetin G.Doğu'daki sorunla-
n çözemeyeceğini söyleyen Ece-
vit, şöyle dedi:
"Sayın Başbakan, SHP'yi
hukümet ortaklıgı ile HEP or-
taklıgı arasında bir seçim yap-
maya zoriamalıdır. Böyle bir
zorlamada, Sayın tnönü ve
SHP yönetiminin, ister istemez
hükumet ortaklıgını tercih ede-
cegine inanıyorum. Kaldı ki,
SHP hukümet ortakufuu yegle-
mezse bile, bu Meclis'in içinden
başka hükümetler de, hem yine
başında DYP'nin bulunacagı
başka hüLümetler de çıkabillr."
Hükumetin ekonomiyle ilgili
olarak, zamdan başka birşey
yapmadığını ifade eden Ecevit,
terör konusundaki görüşlerini
açıklarken, "SHP'deki bu ya-
pryla hükumetin ülkede huzur
ve güvenliği sağlayamayacagı,
bölücü akımlann da terörün de
büsbutun azacağı, hatta şimdi-
den azmaya başladıgı apaçık
l
görüldü" diye konuştu.
Güneydoğu sorununun "sos-*
yo-ekonomik" önlemlerle çözü-.
lebileceğirLİ ifade eden DSP lide-
ri Bülent Ecevit, bu formülun,
Başbakan Süleyman Demirel ta-
rafından doğru bulunmadığını
öne sürdü. Ecevit, daha sonra;
şunları söyledi:
"Ancak dün (önceki gün) ge-
ce geç saatlerde yapılan Milli
Güvennk Kurulu acıklaması, bu
açıdan bendc bir umut ışığî'
uyandırdı. Çunkü MGK'nın da;
ekonomik ve sosyal çözünüere*'
ağırhk verdiği izfenimini edin-
dim. Bunun dognı olduğunu'
umanm. İçinde üst düzey Süahh'
Kuvvetler komutanlannın da*
bulundnğu bir kuruldan 'vur ve-
kurtul' seçeneği yerine halkı
kurtannaya yönelik bir çözüm'
önerisinin çıkması ise demokrasi.
açısından sevindiricidir." *;
Böyle bir yaklaşımın hükü-^
metçe de benimsenerek bölücü-
akımlara hiçbir ödün verilmek-
sizm uygulanması dileğinde bu*'
lunan Ecevit, konuşmasını şöy-'"
le tamamladı:
"Bu arada, güvennk önlemle-
rini de ihmal etmemek gerekir.
Guvenlik önlemlerini demokra-
tik hukuk devleti kuraHarma da-I
ha uygun, hem de daha etkfli
duruma getirmek gerekir." i
Demirel: Sözümüzü tuttuk -
Egeîde tütün başfîyaü
35 bin 100 lira oldu
tZMİR (AA) — Maliye ve
Gümrük Bakanı Sümer Oral,
Ege ekici tütun piyasasmda, baş
fiyatın 35 bin 100 lira olduğunu
açıkladı.
Başbakan Süleyman Demirel
ile birlikte İzmir'de bulunan
Maliye ve Gümrük Bakanı Su-
mer Oral, tzmir Ziraat Odası
Başkanı Reşit Kurşun ve oda yo-
neticileri ile bir göruşme yaptı.
Oral, görüşmeden sonra yaptı-
ğı açıklamada, Tekel'in Ege ekici
tütün piyasasında bu yıl (A)
grad tütüne 35 bin 100 lira fiyat
vereceğini söyledL
Oral, Tekel'in alımlara çar-
şamba ya da perşembe gunu
başlayacağını da bildirdı.
Başbakan Süleyman Demirel,
"Tütüne S bin lira fark verece-
ğimizi söylemiştik. Sözümüzü
tuttuk" dedi.
Maliye ve Gumrük Bakanı
Sümer Oral'ın, Ege ekici tütün ,*
piyasasmda başfiyatın 35 büu
100 lira olduğunu açıklamasın-
dan sonra, gazetecilerin konu ile
ilgili sorulanm cevaplandıran^
Başbakan Süleyman Demirel,'
şunlan söyledi: „
"Ekim aymda 30 bin 100 li-:
rahk tütün fryafJan açıklandı-'
ğında, 5 bin lira fark verecegi--
mizi soyleraiştira. Tütün, 35 bin'.
100 lira. Tekel, onumuzdeki haf-.;
ta içinde alımlara başlayacak.,
Pazartesi gunü yapılacak olan^
Bakanlar Kurulu toplantısmdan,
sonni, ödeme planını açıklaya-'
CJ.Z." â
B ırada, Izmir Ziraat Odasm
Başkanı Reşit Kurşun ıse "Bu fi--,
yaü zaten bekliyorduk. Resmen,;
açıklanmış oldu. Fiyattan,'
memnunuz" dedi.
;
-