12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 METROPOL ATİLLÂ DORSAY "Yalnız Değllstalz""Yalnızız", Peyami Safa'nın çok gûzel bir romanının adıy- dı. "Islamcı yönetmen" Mesut Uçakan, geçen yıllardaçevirdi- ği "Yalnız Değilsiniz" filminin adını bu romandan mı esinlenerek koydu, bilmiyorum. 'Türban sorunu'nun gün- demde olduğu dönemde gösterime çıkan bu film, Türkiye çapında büyük bir seyircı kitlesine ulaştı ve şimdi ikinci bölü- mü "Sonsuza Yürümek" adıyla sinemalarda... Islamcı sinemanın son yıllardakı ürünlerini görmeye pek fırsat bulamamıştım. Bu kez gıdip ızledim. Niçın sinema say- famızda söz etmiyonım? Çünkü bu film de Islamcı sinemanın ve genelde tüm tez filrnleri'nin olduğu gibi bir sinema olayı oluşturmuyor. Dahaçoktoplumbilimsel bir çerçeveden bakıl- • mayı gerektiriyor. .; Kendisine Islamcı adını takan bu tür bir sinemadan, kendi âdıma hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. 1973-74'lerden başlayarak çeşitli yazı, eleştiri ve konuşmalarımın (gerek benimle yapılan konuşmalar gerekse benim örneğin Yücel Çakmaklı'yla yaptığım konuşmalar) tanıklık edeceği gibı bu tür sinemayı hep hoşgörüyle karşıladım. Hollywood Tevrat'a da, incil'e de az yatınm yapmamıştı. Onca yıl izleyip durduğu- muz "Haçlı Seferleri", "Evâmiri Aşere" (sonradan "10 Emir"'), "Ben Hur", "Zincirli Köle", "Peygamberter Tarihi- The Bible" vb. filmlerde, dinlerin kutsal kitaplan, inançları ve propagandalan, bu parlak üstûn yapımların dokusuna ustalıkla yerleştirilmişti. Islam niçin aynı şeyi yapmasındı ki? Üstelik Islam'ın si- _ _ ^ _ _ ^ _ _ ^ _ Ölümcül hastalığın virüsü her gün dünyada 5000 kişiye bulaşıyor TfekAIDSaşısı:EğitimWHO (Dünya Sağlık Örgütü), 168 ülkede AIDS'i hatırlatmak, konuşulmasını sa|lamak ve insanları bilgilendirrrtek için çeşitli etkinlikler düzenlıyor. Yüzyıhn sonuna kadar AIDS'li hasta sayısımn bugüne kıyasla 10 misli artacağı hesaplanıyor. iSbMMI SİMfflfl öfM§l YahnzDeillsMz",ftlke çapmdayüzMılefce seyfrciyeulaşmıştı. "TirİNM oteyı" TüıUye'rinkızıııı güftdefnİMtaı çıkınca HdMİfNmİRtoşladıJlı seyirciçokdahaaz. nemayı kullanması, başlıbaşına bir reform olarak görünmüştü ba- na... "Suret yasağı"- nın yüzyıllar boyu tüm plastık sanatları güdük btraktığı, daha düne kadar belli çevrelerde sinemanın günah ol- duğu' fikrinin varlığı düşünüldüğünde, Is- lamcı ınanç ve düşün- cenin, teknolojinin öz çocuğu olan bu en yeni sanattan yararlanma- sı ve giderek kendi sinemacılarını yetiştır ~ ~ ™ ^ ™ - ™ ^ ~ • ^ " " " " ^ " " ' • ^ ^ mesı, Marshall MacLuhan'ın medya teknolojısının maddi yapısına verdiği önemi anımsatır biçimde, mesajın kendisin- den bile daha önemlı bir olguydu, tam bir gelışmeydi. Yücel Çakmaklı'nın açtığı yoldan giden Islamcı sinema, Türk sinema tarihine önemlı filmler bırakmadıysa da bu film- lerde kendi özlemlerıni, sorun ve sorunsallarını bulan kitlele- re çekici geldi, belli bir işlev gördü. Ozellikle son dönemde iseTürkiye'nıngündemindekı bellıolaylarlakurdukları koşut- luk sayesinde, bu filmler azımsanamayacak bir seyırcıye ulaştı lar. Ancak geçen hafta Beşiktaş Mıstık Sineması'nda 10-15'i aşmayan sayıda seyırciyle biriikte filmi izlerken Islamcı sine- manın sonunun mu geldığını kendi kendime sordum. Yönet- men Mesut Uçakan 1 ın sinemasında belli bir gelişme vardı kuşkusuz. Ancak film, yıne bu tür filmlere özgü şematizmi ve kaülığı da koruyordu. O faşist tavırlı kürsü hocalarına, o bir günde namaza-nıyazaduran kumarcı sosyetekadınlan- na inanmak olanağı pek yoktu. Ama filmin bu kez seyircı çekememesinin nedenleri başka yerdeydi. Türkiye'de çok şey öytesine hızla değışmiş ve de- ğişme yolurta girmişti ki... Ekim 1990'da parlamentodan geçen (ve bu kez cumhurbaşkanından veto yemediği için kesinleşen) yasa, artık türban yasağı'nı fiiliyatta kaldırıyor- du. Olay, en azından ülkenin kızgın gündeminden çıkmıştı. llk filmin ulastığı yüzbınler, bu durumda artık bir hayal olmuş- tu. Bu olaydan çıkan lacak dersleri ay rıca belirtmeye gerek var mı? Elbette ki yasaklarla bir yere varılmıyor. Olsa olsa kitle- ler kışkırtılıyor, tepkıler kamçılanıyor, sonunda istenenin tam tersi noktalara geliniyor. Yasaklar kalktığı oranda ise dünün kızgın, kışkırtılmış ve eyleme yönelmiş kitlelerini ara ki bula- sın!.. Bu arada bir tür İslamcı sinema da kolay ve hazır bir seyırcıden oldu. Ama yalnızca kendılerini yalnız bırakılmış hıssedenlerin sırtlarını sıvazlayıp "yalnız değilsiniz" mesaji- nı vermek, kendisine Islamcı sinema adını takmış bir sinema İçin hafif bir amaç kalmıyor mu? Eğer yalnızca konjonktürel olaylarla değil gerçek ve kalıcı biçimde Türkiye'nin günde- minde olmak ıstıyorsa bu sinemanın daha boyutlu, derin ve tartışmacı yapıtlar ortaya koyması gereği açık degil mi? Haber Merkezi — Birleşmiş Milletler'e bağlı Dünya Sağlık örgütü (WHO), insan yücudu- nun bagışıkhk sistemini yok eden ve tüm dünyada hızla ya- yılan "çağın yebası" AIDS'e karşı 1 aralığı mücadele günü ilan etti. WHO, hazırladığı raporda, 2000 yılında dünyada AIDS'li hasta sayısımn bugüne kıyasla 10 misli artacağını bildirdi. Reuters ve AFP ajanslannın haberlerine göre WHO'nun Dünya Programı Başkanı olan Dr. Mkkad Herson, Cenevre^ de düzenlediği basın toplantısın- da raponın tanıümını yaparken bilim adamlannın AIDS aşısını bulma çabalannın sürdüğüne, ancak bu arada her gün dünya- da 5000 kişiye AIDS virüsünün bulaşüğma dikkat çekti. Herson, basın toplantısında, "leske bn hastauga karşı 2000 yıhnakadaraftyıbıılabilseydik, ama şa andjı etfmizde tek bir aşı var; o da AIDS'e karsı egitiın- dlr" diye konuştu. WHO, örgüt üyesi 168 ülke- de AIDS'i hatırlatmak, konu- şulmasını sağlamak ve bundan yayın organlannda söz ettirmek için çeşitli etkinlikler düzenlen- diğini beliıtti. WHCnun AIDS Günü raporunda da dünya ça- pında 9-10 milyon kişide, AIDS'e neden olan HIV virüsü saptandiğını, bu kişilerden l.S milyonunun da AIDS hastalığı- na yakalandıklannı vurguladı. Yüzyıhn sonuna kadar AIDS virüsü taşıyan kişilerden 18 mil- yonunun tam anlamryia AIDS'e yalralanmış olacaklan WHO- nun raporunda vurgulamyor. WHO'ya göre yine yûzyıl so- nunda AIDS virüsü taşıyan ki- şilerin sayısı 30-40 milyonu bu- lacak Bu arada WHO'nun raporun- da dünyadaki AIDS taşıyıcüan ve hastalannın yüzde 75'inin kalkınmakta olan ülkelerde ya- şadığının altı çizildi. Afrika kı- tasında bir milyonu çocuk ol- mak üzere 7 milyon kişinin has- talığa yakalanmış olduğu beür- tiliyor. Oysa son 10 yıldır Afri- ka ülkelerinde "normal cinsd iHşld^ye sıkı sıkıya uyulduğu da büiniyor. WHO'ya göre Asya kıtası ve Güney Amerika'da 1990'lann ortaian ve sonlanna dogru AIDS'li sayısı katlanarak arta- cak. Avrupa'da ise Ingiliz pop gru- bu Queen'in solisti Freddie Mer- cary'nin AIDyten ölümü büyük bir panik havası estirdi. Prag toplantısı öte yandan WHO'nun Avru- pa Konseyi'yle ortaklaşa olarak düzenlediği ve Çekoslovakya'nın başkenti Prag*da gerçekleştirilen "AIDS'hı önlenmesi ve koutro- Ittnde insan haklan, ahlak ve insanbk" konulu toplantuun so- nunda bir deklarasyon yayım- landı. 22 Batıh ve Batı Avrupa ülkesinin yayımladığı deklaras- yon dünyada ilk kez AIDS'İ in- san haklanna bağbyor. Öte yandan Sağlık Bakanı Yjkhrun Aktnna, insanlann rin- sel ilişki kurarken son derece dikkatli ohnalan gerektiğıni be- lirterek "TanımadıkJan biriyle birtike olanlar mutlaka prezer- vatif kullanmahdırlar. Çünkn by hastalığuı şakası yoktur" de- di. Bakan Aktuna, Sağlık Ba- kanhğı ve Türkiye Milli Halk Saghğı Eğitimine Yardım Derne- ği'nce düzenlenen "1 Aralık Dünym AIDS Günü" panelinde yaptığı konuşmada, çağın en tehlikeli hastalığı olarak nitelen- dirdigi AIDS konusunda bakan- lık, sağlık personeli ve basm ya- yın organlanna koruyucu ted- birler konusunda halkı bilinç- lendirmek için önemli görevler düştüğünü belirtti. ABD'nin ünlü basketçisiMagic Johnson (Sihirbaz) AIDS'le taruşmasını anlatıyor Virüsün son basketiHaber Merkezi — ABD'nin en karizmatik basketbol oyun- cusu olan Earvln "Magic" Johnson, bu ay içinde yaptığı bir açıklamayla AIDS virüsü ta- şıdığinı duyurduğunda bütün dünya "sok" geçirdi. Magic Johnson daha sonra Ingiltere'de yayımlanan Obser- ver gazetesine, kendisine "AIDS tsşıyıcısi" tanısımn nasıl konul- duğunu ve basketbol yaşammın nasıl son bulduğunu anlatan bir yazı yazdı. Magic Johnson yazısında öy- küsünü özetle şöyle anlatıyon "Lakers takımı yöneticileri bana 3 milyon dolarhk bir borç vermişlerdi. Bunu garantiye al- mak için de yaşam boyu sigor- talanmam için harekete geçtüer. Ancak sağlık kontrollerinden sonra sigorta şirketi beni geri çe- virdi. Korkmamış, ama çok me- raklanmıştım. Neydi sebep? Ba- na bakan hekim Dr. Michael Mellman'ın muayenehanesinde 25 ekim akşamı randevum var- dı. Bana neyin ne olduğunu an- latacaktı. Hiç bir başlangıca ge- rek duymadan şöyle dedi: 'Ear- vin şuraya otur ve beni dinle. Tahlil sonuçlanm aldım. Sen AIDS virüsü taşıyorsun! O anda aklıma gelen düşün- ce, kanm Cookie'nin ne yapaca- ğı oldu. 14 eylül günü evlenmiş- tik. Yedi haftalık hamileydi. Ya virüs ona da geçtiyse? Kendim- le ilgili tek dUşüncem ise artık yaşamımın bittiğiydi, ama 12 gün sonra öyle olmadığım anla- dım. Bir sürü yeni tahlil yapıl- mış ve sonuçlanm almıştım. Evet, ben AIDS virüsü taşıyıcı- sıydım, ama bu, AIDS'e yaka- laııdığım anlamına gelmezdi. Yaşamımı biraz dikkat ederek normal biçimde sürdürebilir- dim. Bu arada derhal kanma da MAGİC — AIDS'li çıkınca, potalara veda etmek zorunda kaldı. tahliller yapürmış ve onda AIDS virüsü olmadıgını saptamıştım. Içim rahattı. Bebek de bu du- rumda ekkilenmeyecekti. AIDS virüsü taşımak AIDS olmak an- lamına gelmiyordu, ama 10 yıl içinde hastalığa yakalanacağı- nun büincindeydim. Yine de doğru bir tedavi ve iyi bir yemek düzeniyle normal bir yaşam ya- şabileceğimi öğrenmiştim. Yal- nız sorun basketbol yaşamımdı. Buna son vermek zorundaydım. Çünkü kendüni aşın yorma- mam gerekiyordu. Durumu takım arkadaşlanm- dan da gizleyemezdim. En yakm beş arkadaşuna dunımumu an- lattım. tkisi hıçkıra hıçkıra ağ- lamaya koyuldu, diğer üçü ise taşlaşmış gibi bana bakıyordu. Hastalık virüsunü taşıdığımı ilk kanmdan olan oğlum And- re'ye de anlattım. Pek bir şey an- ladığım sanmıyorum. Ashnda en güç iş, takım ar- kadaşlanma durumumu anlat- maktı. O ana kadar hiç aglama- mıştun, ama gözlerindeki yaşlan görünce ben de ağladun. Hiçbir koruma önlemi alma- dan AIDS virüsü taşıyan bir ka- dınla seks yaptığım için buna yakaJandığımdan eminim, ama bütün sorun bunu kimden ve ne zaman kaptığım? Çünkü Coo- kie^le evlenene kadar gerçek bir bekâr yaşamım vardı. Ozellikle yolculuklarda kadmlar hep pe- şimden koşuyorlardı. Bu arada kanm Cooltie'yi karşıma alıp isterse benden bo- şanabileceğini söyledim. Cookie çok güçlü bir kadındır. Bana şöyle bir baktı, ondan sonra da aklımı kaçınp kaçırmadığımı sordu. Benden aynlmaya hiç ni- yeti yoktu. Şimdi basketbol yaşamım son buldu. Hiç kuşkusuz potalan, oyunlan, rekabeti, takım arka- daşlanmla ortaklaşa kullandığı- mız giyinme odalanm, duşlan özleyeceğim. Ama en çok da formam gözümde tütecek. Ama bu, bundan sonra hic forma giy- meyeceğim anlamına getmez. Barcelona'da 1992'de yapılacak olimpiyatlara, sağlıklı olursam açılış törenine kesinlikle katı- lacagım. Hastahğımı kamuoyuna açık- lar açıklamaz ülkenin dört bir yamndan arkadaşlanm telefon etmeye başladılar. Bazılan ken- dilerinin de tahlil yaptıracakla- nnı anlatıyordu. Doktorlanm, ABD'de bir milyonun üzerinde kişinin AIDS virüsü taşıdığını, ama tahlil yaptırmadıklan için dunımlanm bilmediklerini söy- lemişlerdi. Sakın kimse benden uzak durmasın, benden çekin- mesin. Ben her zaman, herkesin .bildiği o neşeli insan olacağım. Belki bir gün insanlığın bu durumu kontrol altına almasına yarduna olurum. O zaman genç kusağa da yardım etmiş ohırum. Çünkü onlara örnek teşkil ede- bilirim. Bunu da Magic John- son olarak değil, AIDSIe müca- dele eden Earvin Johnson ola- rak yapanm!' Hastajığın tedavisi henüz yokAIDS'e karşı bir ilacm başarılı olabilmesi, ancak virüsün vücutta çoğalmasını engelleyecek bir 'enzim' bulunması ile mümkün olacak. EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — AIDS'İ ortadan kaldıracak türden bir tedavi henüz yok. İkinci beUrtiler denilen her türlü enfeksiyonları, vücudun direncinin kaybolmasını geciktirecek, yaşam süresini biraz uzatacak antiviral bazı ilaçlar kullanılıyor. AIDS'lilerde sıkca görülen zatürree için antibiyotikler (Pentamidin, Cotrimoxazole) kullanılıyorsa da bunların yan etkileri büyük. Halen AIDS için kullanılan en önemli antiviral Uaç ise AZT (Aadothymidina, yeni adı ile Zidovudine). Köklü tedavi niteliği olmayan AZT'nin de sorunhı yan etkileri var. AIDS olduğu saptanıp da henüz hiçbir belirti gösteremeyenlerde AZT kullanıldığı takdirde hastalığın başlamasırun çoğunlukla ertelendiği biliniyor. AIDS'in korkunçluğu," vücudu tüm zararlılara karşı konıyan savunma sistemini içten çökertmesi. Vücudu mikrop ve virüslere karşı korumakla görevli bağışıkhk sistemi denilen karmaşık savunma sisteminin başhca silahı, kandaki birkaç tür akyuvarlar. HIV virüsünün savunma sisteminin içine girerek akyuvarlar ve spermde yuvalandığı biliniyor. AIDS'e karşı bir ilacm başanh olabilmesi, HIV virüsünün vücutta çoğalmasını engelleyecek bir "enzim" bulunması ile mümkün olacak. Vücuttaki her kimyasal işlem için araa madde olarak görev yapan enzimler, bir anahtann kilide girerek kilidi açması gibi çalışıyor. Kimyasal işlemin yürümesi için uygun enzim olmadığı takdirde • işlem ya tamamen duruyor ya da yanlış oluyor. Virüsün çoğahnasmı sağlayan kimyasal işlemler zinciri, işlemin bir aşamasmda uygun bir enzimle durdurulduğu takdirde sadece AIDS değil, kanser konusunda da çok hayati önemde ipucu ele gecirilmiş olacak. Galatasamy Usesi 510 yaşmda 50 yılın 4 Aslanlar'ı Galatasaray Iised'nin 510. kunıluş yddönimunde düzenlenen törene.esld bakan Avni Akyol, Kttltür Bakanı Fikri Sağlar ve IsUnbul Bttyüksehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen de katıidı. tstanbnl Haber Setrisi — Türkiye'nin en köklü eğitim ku- rumlanndan biri olan Galatasa- ray Iisesi'nin 510. kunıluş yıldö- nümü, dün Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda yapı- lan törende kutlandı. Törene Kültur Bakanı Fikri Sağlar, es- SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA NON-STEROÎDAL ANTÎENFLAMATUVAR VE ANALJEZİK Relifexnabumeton SBSmrthKiıne Beecham Pharmaceuticals Usansıyla 500 mg FİLM TABLET 10 ve 30 film tabletlik ambalajlarda PİYASAYA SUNULMUSTLR FAKO İLAÇLARI A.Ş. Levent/istanbul "Geleceğin Sigortası" Primlerinizi Yatırmayı Unutmayınız! ANADOLU HAYAT Genel Müdürlük: Ankara Cad. No: 221 34430 Sirkeci / tST. Tel: 511 42 80Fax- 520 94 55 Canımız kizımız ELMAS HAZAN'ımızı bize kazandıran çok sevgili dostumuz Dr. GÜLDAL ERBEK'e sonsuz teşekkürlerimizi sunanz. HİLAL-CEMAL ÖZTURAN TURGUTLU II. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞtNDEN Dosya No: 1991/339 Davacı Hüseyin Özdemir ile davalı Ali Paşaoglu vs. arasındaki çek iptali davasında davalı Ali Paşaoğlu'nun adresi yapılan zabıta tah- kikatına rağmen meçhul kaldığından tebtigat yapılamadığından, teb- ligatın ve dava dilekçesinın gazetede ilanen yapılmasına karar verilmi; olmakla, Davalı Ali Paşaoğlu'nun dunışmanın bırakıldığı 3.12.1991 günü saat 9'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisinı bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde duruşmalara yokluğunda devam olu- nacağı ve karar verileceği hususu davetiye ve dava dilekçesinın yeri- ne kaim olmak üzere ilan olunur. 22.11.1991 Basın: 44756 ki Milli Eğitim Bakanı Avai Ak- yol ve tstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Prof. Nurettin Sözen'in yanı sıra Galatasaray Eğitim Vakfı ve Galatasarayklar Derneği yöneticileri ve çok sa- yıda eski mezun katıidı. Tören- de aynca GS Lisesi 1941 yıh me- zunlanna berat ve madalyalan verildi. Altan Varol'un sunuculuğunu üstlendiği törenin açılış konuş- masım yapan Galatasaray Lise- si Müdürü Yıldızkan Yayla oku- la çeşitli alanlarda emeği geçen eski mezunlara tesekkür ederek devletten okullanna gerekli olan personel desteğini sağlamasını istedi. Daha sonra söz alan Ga- latasaray Eğitim Vakfı Başkanı tnan Kıraç okulun faaüyetleriyte ilgili bilgiler verdi. Vakıf Başka- nı tnan Kıraç bir öğrencinin yıl- lık eğitim maliyetinin Galatasa- ray Lisesi'ne 12 milyon liraya rnal olduğunu hatırlatarak öğ- rencilerden başan için çaba gös- termelerini istedi. Kıraç, Galata- saray Lisesi'nin Milli Eğitim Ba- kanlığı'ndan 10.5, Galatasaray Eğitim Vakfı'ndan 5.5 ve Fran- sız hükümelinden ise 6 müyar li- ra destek aldığmı beUrterek oku- lun yıllık 22 milyar lira bütçey- le 1850 öğrenciye öğrenim sağ- ladığını vurguladı. Kültur Bakanı Fikri Sağlar ise yaptığı konuşmada Galatasaray- lı olmaktan dolayıgurur duydu- ğunu belirtti. Şahap Balaogln ile isnuO tf- men 1941 mezunlan adına yap- tıklan konuşmalarda duygulan- m dile getirdiler. Elektrik kesin- tisi altında başlayan törende da- ha sonra Galatasaray Lisesi Mü- dürü Yıldıznan Yayla okulun 1941 mezunu 85 kişiye madalya ve beratlannı dağıttı. Kültur Ba- kanı Fikri Sağlar, Avni Akyol, Nurettin Sözen, okul müdürü Yıldızhan Yayla ile 1941 mezun- lan biriikte geleneksel Galatasa- ray pilavı yediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle