22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 1991 EKONOMt \bksulluk sınırı 1.4 milyon • ANKARA(ANKA)— Altı kişilik bir ailenin yoksulluk sının kasım ayında bir önceki aya göre 16 bin 899 lira birden arttı ve 1 milyon 418 bin 405 liraya yükseldi. 3 kişilik bir ailenin yoksulluk sının 7 bin 522 lira artarak 714 bin 860 liraya, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sının 10 bin 833 lira artarak 915 bin 350 liraya, beş kişilik bir ailenin yoksulluk sının ise 12 bin 789 lira artarak 1 milyon 166 bin 851 liraya çıktı. Ortakhk komitesi • ANKARA (ANKA) — Türkiye ile AT arasındaki ortakhk organlarının yeniden çaiıştınlması yönünde yeni bir adun atılıyor. Uzun bir süreden beri gerçekleşemeyen teknik nitelikteki Türkiye-AT Ortakhk Komitesi toplanüsı cuma günü Brüksel'de yapılacak. Tüketiciye TSE destegi • ANKARA (ANKA) — Turk Standartlan Enstitüsü (TSE), kuruma yapüan şikâyetlerde tüketicinin yüzünü güldürdü. TSE, şikâyetlerin yüzde 81'lik bolilmünü tüketici lehine sonuçlandırdı. Fuarİa tanıtun • ANTALYA (AA) — Bu yıl yapılacak uluslararası turizm fuarlannda, ttalya ve tskandinav ülkelerine yönelik tanıtıma ağırlık vehleceği bildirildi. Antalya bolgesi, uluslararası fuarlarda bu yıl da "Turkish Riviera" sloganıyla tanıtılacak ve deniz-güneş-kumsal-kültür dönlüsü ağırlıklı olarak vurgulanacak. • Iç borçta konsolidasyon • ANKARA (ANKA) — Gazi Üniversitesi öğretim üyelerinden Doc. Oğuz Oyan, yeni hukümetin iç borçlann konsolidasyonunu gündeme getirebileceğine dikkat çekerek "Bu programda telaffuz edilmemiştir, ama satır aralan okunduğunda bir iç konsolidasyon ongörüldüğü açıktır" dedi. Habur'dan kaçak ınazot • ŞANLRJRFA (AA) — Körfez savaşının sona ermesinin ardından açılan Habur sınır kapısından her gun binlerce ton kaçak mazot tehlikeli yollarla Türkiye'ye getirüiyor. Yasal olmayan yollardan yurda getirilen mazot, yurtiçinde karayollarında tehlike oluşturarak taşınıyor. CUMHURÎYET/13 îstanbuVdayaşayan 4 kişilik ailenin mutfak harcaması yüzde 75 arttı Tencerede yîne zam varKasım ayında 4 kişilik bir ailenin aylık mutfak harcaması 1 milyon 372 bin liraya çıktı. Bu artışta, sebze-meyve ve bakliyat fiyatlannın yüksekliği dışında tüpgaza gelen zam da rol oynuyor. Ekonomi Servisi — Oeçen ayın tari- hine yine zam yazıldı. Istanbul'da yaşa- yan 4 kişilik bir ailenin mutfak harca- ması kasım ayında yüzde 7.5 artarak 1 milyon 276 bin 202 liradan 1 milyon 372 bin 686 liraya fırladı. Bu artışta sebze meyve ve bakliyat fiyatlannın yüksek- liği dışında tüpgaza gelen yüzde 10'luk zam da rol oynuyor. Ekim ayında mut- fak enflasyonu yüzde 5.6 olarak gerçek- leşmişti. Bu yıhn ilk 11 ayındaki artış da yüzde 68'i aştı. Kasım ayında gıda piyasası oldukça hareketli gunlere sahne oldu. 20 Ekim ge- nel seçimlerinden sonra yaşanan belir- sizlikler yeni hukümetin kurulmasına dek sürdü. Eski hukümetin yeni hükü- met kunıluncaya dek zam yapılmama- sma dair talimatlan üzerine yine de fi- yat ayarlamasma giden iki genel müdür, bu kararlanndan dolayı görevlerinden alınırken piyasada fıyat kargaşası hü- küm sürdü. Benzin dışındaki petrol ürünlerine yüzde 18 oranında zam yapan Tüpraş Genel Müdürü Mehraet Savran'ın go- revden ahnmasından sonra yerine ata- nan yeni genel müdür, zamda "ynvarta- maya" gitti. örneğin yüzde 20'lik tüp- gaz zammı yüzde 10'lara çekildi. Böy- lece ilk zamda 27 bin 500 liradan 33 bin liraya çıkartüan 12 kilogramhk tüpgaz fiyatı daha sonra 31 bin liraya düşürül- dü. Bir diğer fiyat karmaşası da şekerde yaşandı. Şeker fıyatlannı yüzde 20 art- tıran Şeker Fabrikalan Genel Müdürü Ertan Yükk aynı gün bu karanndan do- layı görevinden olurken şeker zammı da geri ahndı. Fiyatlardaki ani iniş çıkışla- nn stokçuya yaradığını belirten çevreler, şu anda Demirel'in şeker zammı konu- sundaki kararını bekliyor. Geçen ay ele aldığımız 22 temel gıda maddesinden 13'ünün fiyatı yükseldi, patates ve tereyağırun fiyatı ise geriledi. Kasım ayında fiyatı yükselen gıda mad- deleri arasında meyve başı çekti. Mey- vedeki bu artışm ihracatın başlamasın- dan kaynaklandığı belirtiliyor. Körfez krizinden bu yana oldukça durgun ge- çen yaş sebze-meyve ihracatının eylül ayında hareketlenmeye başiadığını belir- ten çevreler, önümüzdeki aylarda ihra- catla doğru orantıh olarak fıyatlann da- ha da artacağında birleşiyorlar. Geçen ayın zam listesinde uzun za- mandır sessiz kalan bakliyatın da yer al- dığı gözleniyor. Fiyatı bir ay içinde or- talama yüzde 10 artan bakliyatın, hava- lann soğumasıyla talebinin arttığı vur- gulanıyor. Kuru gıda toptancılanndan Muzaffer Şahin, yeşil mercimek, kırmızı İstanbulda 4 kişilik ailenin aylık mutfak harcaması (TL) ÛrüMin adı Peynir Zeytın Şeker Çay Et Ekmek Süt Yumurta Yoğurt ün Matoma Pırinç Bakliyat Patates Soğan Sebze [Meyve _, Margarın Aycıcekyağı Zeyönyağı Tereyağt Tûpflaz 12 Kg. TOPLAM EkMü fiyab '- 24667 24333 6167 23333 29000 1000 3600 517 7200 2833 3233 5033 4490 1533 1833 3371 3517 8667 9000 15333 31000 27500 Kasım fiystı 26667 26000 6167 23333 31667 1000 3600 517 7200 2967 3667 5567 4945 1500 1833 3767 4333 8800 9167 16333 30000 31000 Ayl* mjktar 4 Kg. 1 5Kg 6Kg. 08 Kg 15 Kg. 72 aöet 15 Lt. 90adet 15 Kg. 3*9. 2Kg. 4 Kg 4.5 Kg 8Kg 6Kg. 30 Kg. 30 K g ^ 2 Kg. 1 Kg. 1 Kg 0.5 Kg 1 adet Ektaı uıun 98667 36500 37000 18667 435000 72000 54000 46500 108000 8500 6467 20133 20205 12267 11000 101130 105500- 17333 9000 15333 15500 27500 1276202 Kasım tııtan 106667 39000 37000 18667 475000 72000 54000 46500 108000 8900 7333 22267 22253 12000 11000 11309BT" 13000 17600 9167 16333 15000 31000 1372686 GULTEN KAZGAN mercimek, barbunya ve pirincin üretim eksikliğinden dolayı talebi karşılayama- dığını ve bu nedenle de fiyatlann sürekli yükseldiğini savunuyor. Aybaşında Doğu'dan başlayarak Is- tanbul'a dek gelen sığır vebası salgım et fiyatlannı da körükledi. Ekim ayında ortalama 29 bin liradan satılan kıyma ve kuşbaşının kasım ayında ortalama 31 bin liradan alıcı bulduğu dikkati çekiyor. Yeni hukümetin ekonomikprogramı, uzmanlara umut vermiyor Ekonomik program çelişkilfMülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi'nin düzenlediği "Yeni Hukümetin Ekonomik Gündemi" konulu panele katılan Prof. Dr. Taner Berksoy, Yılmaz Karakoyunlu ve gazetemiz yazarlarından Osman Ulagay hukümetin ekonomik programının pek çok noktada belirsiz ve tutarsız olduğunu vurguladılar. EkOBomi Servisi — Yeni ku- rulan DYP-SHP koalisyon hü- kümetinin ekonomik programı- nın kaynak yaratımı konusun- da yetersiz olduğu ve hedefleri açısından birtakım çelişkiler içinde olduğu bildirildi. Mülki- yeliler Birliği tstanbul Şubesi'- nin düzenlediği, "Yeni Httktt- meün Ekonomik Gündemi" konulu panele katılan konuşma- cılar, özellikle hukümetin enf- lasyonu ve faizleri asağıya çek- mesinin ve yüksek büyüme hı- zını aynı anda hedeflemesinin bir tutarsızhk ve belirsizlik ya- rattığı noktasında birleştiler. Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi'nin Kuruçeşme'deki lo- kalinde gerçekleştirilen panelde Yılmaz Karakoyunlu, toplantıyı yoneten Dr. Gürel Tiiziin, Prof. Dr.Taner Berksoy ve gazetemiz yazan Osman Ulaga> Mülkiyeliler loplantısında. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) ilk soz alan Yılmaz Karakoyun- lu SHP'nin programım 'edebi', DYP'nin programım ise "fantastik" olarak niteleyerek her iki partinin Meclis kadrola- rınm bürokrasi ve ekonomi hu- kuku açısından deneyimsiz ol- malannın finansal yönetim açı- sından sorun yaratacağı görüşü- nü savundu. Hukümetin ekono- mi kurmaylan olan Tansn Çil- ler'in ve Onur Kmnbaracıbaşr- mn dış ticaretten gelme iktisat- çılar olduklan için finans konu- sunu bilmediklerini iddia eden Karakoyunlu, "Kadrolan yeter- li olmadıgı için işler bir süre da- ha ANAP bürokrasisi ile sürdii- rtilecektir. Tansu ÇUIer'in Çil- ler bohçası' olarak niteteodiri- len ekonomik programı açık de- gildir. Kamunun finans açıgı; faizlerin düşüriilrnesi, borsanın yükseltilmesi gibi küçiik para politikalanyla düzelmez. KİT'- lerle ilgili olarak da programda tek açık ciimle yoktur" dedi. Gazetemiz yazan Osman Ula- gay ise hukümetin "hem enfUs- yonu düşttrelim hem de hızlı büyiiyeum" dediğini vurgulaya- rak ikisinin birden gerçekleşti- rilmesinin son derece zor oldu- ğunu söyledi. Kamu açıklannı kapatmanın en kestirme yolu- nun KİT zamlan olduğunu, fa- izleri düşürmek içinse para ar- zmı genişletmek gerektiğini söy- leyen Ulagay, "Ama bunlan kirase söylemeye cesaret edemi- yor. Çünkü her ikisi de enflas- yona yol açar. Aynca faizle oy- namak döviz dengelerini boza- bilir ve yabrun araçlan üzerin- de beklenmedik etkiler yapabi- iir. Zaman boyutlan kanşünl- mış bir program" dedi. Hukü- metin cari harcamalan kısmayı göze alamayacağını, borsanın çapımnsa henüz sorunlan çöz- meye yeterli olmadığını belirten Osman Ulagay, çözümün vergi gelirlerini arttırmaktan geçtiği- ni söyledi. Türkiye'nin en önenüi sorununun ücretlerle is- tihdam arasındaki çelişkiden kaynaklandığını belirten Ula- gay, "Verimlilik artışına dayan- raayan Ucret artışlan enflasyo- nisttir. Burada bir kaynak ya- ratmak gerekiyor. Ancak prog- ramda bunun ipuçları görfinmiiyor" diye konuştu. Marmara Üniveratesi Ingüiz- ce tktisat Fakültesi Bölüm Baş- kanı Prof. Dr. Taner Berksoy ise DYP'nin seçim öncesi açık- ladığı ve UDİDEM olarak ad- landırılan ekonomik programı- nı kafa kanştırıcı olarak nitele- yerek KlT, finans ve vergi re- formlanmn ne olduğunun beUi olmadığını söyledi. Yeni hukü- metin vergi konusunda ciddi so- runlan olacağını, KlT'leri özel- leştirme yoluyla kamu açıklan- nı kapatma yolunun ise pek ola- sı görünmediğini soyleyen Berk- soy, "Enflasyono düşürmek için para arzını danütmak gere- kir ki o zaman da faizier yiik- selir. Her ikisini de düşürüriiz diyorsanız ya yanlısınız var ya da ne yapacagınızı bize söylemiyorsunuz" şeklinde ko- nuştu. Kamu açığını kapatmak için izlenecek politikalann eko- nomik durgunluğu da berabe- rinde getireceğine dikkat çeken Berksoy, "Ancak yeni kurul- muş bir hükümet fazla dar bir ceket giymeyi göze alamayacak- tır. Kısa zamanda hem enflas- yonu düşurmeyi hem de büyü- me hızını arttırmayı hedefleye- rek ekonomiyi fazla zoriariarsa bir süre sonra ne hükümet ka- lır ne de koalisyon" dedi. jstikrar Programı ve İç Borçlar Koalisyon hükümeti, son yıllarda iyice rayından çıkan ekono- mik dengeleri yerine oturtmak amacıyla kısa dönemli bir istik- rar programı uygulayacak. Önceliklı hedef, enflasyon hızını ve bunu yakından izleyen nominal faiz haddi ve döviz fiyatı artışla- rını aşağı çekmek. Bunu gerçekleştirebılmek için de ilk asama- da kamu harcamalan, daha doğrusu bunun bileşiminde üzerinde oynayabileceği tek kalem olan kamu yatırımlarını kısacak; diğer yandan da başta vergiler, kamu kesirni gelirlerini arttırmak için gerekli girişimleri yapmak yoluna gidecek. Böylece, içinde bu- lunduğumuz yıl GSMH'nin %10'unu aşması beklenen kamu açı- ğını denetim altına alabilecek Tabii, bunun kaçınılmaz bedeli ekonominin kısa süreli de olsa bir durgunluk yaşaması, daha doğrusu bu yıl yaşanan durgunluğun önümüzdeki yıl da sürmesi. Ancak enflasyonu indirmenin de bir bedeli var. Önümüzdeki yıldan itibaren büyümeye ivme verilirken enflas- yonun kaltcı biçimde düşürülebilmesi gerekiyor. Kamu harcama- lannı sürekli olarak düşük düzeyde tutmak mümkün değil; aksi- ne, başta eğitim ve sağlık gibi sosyal içerikli harcamalar, me- mur aylıklarının geçmiş on küsur yılda olduğu gibi sürekli baskı altında tutulmayacak olması gibi nedenler bunların düzeyinı yük- seltecek. Bu arada, iç ve dış borç faizleri de eklenince kamu harcamalarında ckJdi artışlar beklemek gerekiyor. Hükümet vergi gelirlerini arttırmak ve diğer kamu gelirlerini yükseltmek yoluy- la bütçe açıklannı GSMH'nin %2-3'ü üzerine çıkarmamayı ta- sarlıyor. ANAP hükümetleri kamu harcamalarının yılda or- tatama %15'ini net iç borçlanma yoluyla karşıladı. Araştırmalar iç borçlanmanın entlasyona ivme vermede doğrudan emisyona oranla daha önemli bir rol oynadığını gösterıyor. Oysa konuya yüzeysel bir yaklaşım, iç borçlanmanın bu ölçüde enflasyon ya- ratıcı bir etki yaratmaması gerektiği kanısını uyandırabilir. Çün- kü, Türkiye'nin toplam iç borç stokunun 1991 sonunda 80 tril- yon TL'ye, yani GSMH'nin yaklaşık % 20'sine varmaa söz ko- nusu; bunun da sadece 38 trilyonu tahvil-bono, 7.8 triryonu kısa vadeli avans, geri kalanı ^ — ^ — konsoüde iç borçiard.r. Türkiye'de yanlış iç Oysa, birçok düşük e n f - 7 lasyonlu ülkenin bundan v^fö n S£S iç borç stoku GSMH'nin % 100'ünü aşmıştır; ka- mu açıklan GSMH'njn % 10'u kadardır ve ülke -AT tarafından evini düzene sokması için sürekli uya- rılıyor olsa da- tek haneli enflasyonla (% &5 kadar) yaşamaktadır. İç borçlann bu ölçüde farklı etkisinin kaynağı borçlanma yön- temindeki önemli farklardır. İç borcu olağan ve sürekli bir dev- let gelir kalemi olarak kullanan ülkelerde iç borçlann çok büyük kısmı uzun vadeli tahvillerden oluşur; devlet tahvillerinde riziko düşük olduğu için faız haddi diğer kâğıtlardan daha düşüktür ve yıllık borçlanma tutarı fon pıyasalarında faiz hadlerinı etkile- meyecek çaptadır; bu kâğıtların alıcıları temelde halktır, ailele- rin varlık kalemleri arasında yer alır. Oysa Türkiye'deki iç borç- lanma yöntemi bu tablodan çok farklıdır. Bir kere, yılık net borç- fanmanın yarıya yakın kısmı (1991'de % 60'a yakını) bir yıla ka- dar vadelidir. İkincisi, devlet fon piyasasının çapına göre çok bü- yük bir alıcı olarak pıyasaya girdiğinde faiz hadlerinin artışına öncülük etmekte ve bütçedeki faiz kalemi giderek şişmektedir. Nihayet, bu kâğıtların büyük kısmını alanlar halk değil banka- lardır; bankalann bunlan genel dısponıbılıte olarak tutması. borç- lann bankalar sistemı içinde parasallaşmasına yol açmaktadır. Böylece, Türkiyede bir yandan yüksek faizier devlet bütçesin- de harcama kalemini büyütmekte, bir yandan bu faizlerle borç- lanan iş dünyası maliyet artışlarını fiyatlara yansıtırken kredi ar- zını arttırma baskısı yaratmakta, bir yandan da bankalar siste- mi kredi arzını genişletecek kaynağa kavuşmuş olmaktadır. Hükümet, enflasyonu, istikrar programının uygulamada kala- cağı kısa dönemde düşürme kararındadır. Hukümetin kısa dö- nem sonunda hemen iç borçlanmadan vazgeçmesi de hertıal- de pek mümkün değildir. Bu durumda, iç borçlanmanın yönte- mini değiştirmek gereği gündeme gelmektedir. Tabii, kamu ge- lirlerinde çok önemli artışlar sağlanır ve borçlanma gereği sı- nırlanabılirse. örneğin yıllık borçlanma GSMH'nin % 1'ine dü- şürülebılirse, bu olayın önemi kalmayabilir. Ancak şimdilik bu pek olası gözükmüyor ve borçlanma yöntemi üzerinde düşünmek önemmi koruyor. Türkiye'de yanlış ıç borçlanma tekniği mutla- ka düzeltilmelidir. Kısa vadeli borçlar sadece yıl içinde devletin gelirlerı ve giderleri arasındaki farkı telafi için kullanılmalı ve her yıl sürüp giden açıklan kapamak için kullanılmamalıdır Kullanı- lırsa, bizde olduğu gibi borç faızıni ödemek için yeni borçlanma gereği ortaya çıkar ve borçlar eksponansıyel olarak büyür. Uzun vadeli borçlar ise yatırım amaçlı kullanılmalıdır. İleride bunların sağlayacağı gelir artışı borç ödenecek kaynağı oluşturur. Müm- kün olduğu kadar da bunlan bankalara değil halka satmaya ça- lışmalıdır. Prof. Dr. GÜLTENKAZGAN, İstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi öğretim üyesi. düzeltilmelidir. Kısa vadeli borçlar sadece yıl içinde devletin gelirleri ve giderleri arasındaki farkı telafi için kullanılmalıdır. DÖVİZ KURLARI Otazin Onsi 1 ABOOobn 1 AlıranMaVı 1 Avustratya Dolan 1 Avusturya Şılın 1 Betçıta Fcangı 1 Danimariu Kronu 1 Fın Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hofcmia Homı 1 bpanyol Pezetası 1 isveç Kronu 1 tsnçrt Frangı 100 itatyan Lıret 1 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Norveç Kronu 1 Slertm 1 S Arabstan Rıyalı Dovız Alış 5062 85 3110 82 3966 75 44168 151 13 800 33 115143 911.24 2761.31 48.93 850 59 3528.12 413.29 38.96 4464 99 79107 8937 96 1350 27 EfeKÜf Saöş 5088 22 3126 40 3986 62 443 90 15189 804 34 1157 20 915 81 2775.14 4918 854.85 3545.80 415.36 3916 4487 36 795.04 8982 74 1357 04 A7&4 KISA • ASSAN Hyundai'ın '92'de Zirveye' bayiler toplanüsı Antalya'da yapıldı. • PHILIPS, 'tüketici danışma merkezi' kunıyor. Bu __ merkezden Pbilips ürûnleriyle ilgili her türlü bUgj 900 1640 36 uolu telefon çevirilerek öğrenilebiliyor. • KNORR üreticisi Besan, Alsa serisinin yeni tatlı çeşitlerini gıda toptancılanna tanıttı. • EMLAK Bankası'mn Türk mevzuatına uyarladığı uluslararası bankacıhk yazılım paketi 'Dimension internationaJ', bankamn şubelerinde uygulanmaya başlandı. ' • EMEK Sigorta, bu yıhn ilk dokuz ayında yüzde 24 teEnik kâr elde ettiğini açıkladı. _ • EGEBANK'ın geleneksel üst duzey yöneticiler toplantısı Kuşadası'nda yapıldı. $uDcıennue başlandı. Artık sermaye « piyasalarmda iki tür hizmet Sermaye piyasalarmda tercihlerin doğruluğu, gerçeklerin sınavından geçer. Çok boyutlu bileş- kenleri ustaca analiz et- mek, doğru kararı süratle vermek gerekir. Garanti Menkul Kıymetler bu üst düzeyde performansı profesyonel, deneyimli, uzman kad- rosuyla sağlar. Yurtiçi ve yurtdışında, sermaye piyasaları hizmetlerini tam olarak verir. Müş- IS ıı ıı I a ı* cl a n lı i a v a ıı i var. terilerinin ihtiyaç ve isteklerine uygun olarak ta- sarladığı "kişiye, kuruluşa özel" önerilerle verimli, istikrarh, güvenli yatırım seçenekleri sunar. Garanti Menkul Kıymetler'le tanışın, "size özel hizmet" ten bir an önce yararlanmaya başlayın... GARANTİ MENKUL KIYMETLER A.Ş. BüyükdcFF Cad.. 8S Sud Han K.t: 1-2 Meridıyckby 80310 Utanbul TPI: (1) 275 10 40 (Santral) Fax: (11 275 89 08'- 272 67 58
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle