Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ARALIK 1991 EKONOMt
\bksulluk
sınırı 1.4 milyon
• ANKARA(ANKA)—
Altı kişilik bir ailenin
yoksulluk sının kasım
ayında bir önceki aya göre
16 bin 899 lira birden arttı
ve 1 milyon 418 bin 405
liraya yükseldi. 3 kişilik
bir ailenin yoksulluk sının
7 bin 522 lira artarak 714
bin 860 liraya, dört kişilik
bir ailenin yoksulluk sının
10 bin 833 lira artarak 915
bin 350 liraya, beş kişilik
bir ailenin yoksulluk sının
ise 12 bin 789 lira artarak 1
milyon 166 bin 851 liraya
çıktı.
Ortakhk
komitesi
• ANKARA (ANKA) —
Türkiye ile AT arasındaki
ortakhk organlarının
yeniden çaiıştınlması
yönünde yeni bir adun
atılıyor. Uzun bir süreden
beri gerçekleşemeyen teknik
nitelikteki Türkiye-AT
Ortakhk Komitesi toplanüsı
cuma günü Brüksel'de
yapılacak.
Tüketiciye TSE
destegi
• ANKARA (ANKA) —
Turk Standartlan Enstitüsü
(TSE), kuruma yapüan
şikâyetlerde tüketicinin
yüzünü güldürdü. TSE,
şikâyetlerin yüzde 81'lik
bolilmünü tüketici lehine
sonuçlandırdı.
Fuarİa tanıtun
• ANTALYA (AA) — Bu
yıl yapılacak uluslararası
turizm fuarlannda, ttalya
ve tskandinav ülkelerine
yönelik tanıtıma ağırlık
vehleceği bildirildi. Antalya
bolgesi, uluslararası
fuarlarda bu yıl da
"Turkish Riviera"
sloganıyla tanıtılacak ve
deniz-güneş-kumsal-kültür
dönlüsü ağırlıklı olarak
vurgulanacak.
•
Iç borçta
konsolidasyon
• ANKARA (ANKA) —
Gazi Üniversitesi öğretim
üyelerinden Doc. Oğuz
Oyan, yeni hukümetin iç
borçlann konsolidasyonunu
gündeme getirebileceğine
dikkat çekerek "Bu
programda telaffuz
edilmemiştir, ama satır
aralan okunduğunda bir iç
konsolidasyon ongörüldüğü
açıktır" dedi.
Habur'dan
kaçak ınazot
• ŞANLRJRFA (AA) —
Körfez savaşının sona
ermesinin ardından açılan
Habur sınır kapısından her
gun binlerce ton kaçak
mazot tehlikeli yollarla
Türkiye'ye getirüiyor. Yasal
olmayan yollardan yurda
getirilen mazot, yurtiçinde
karayollarında tehlike
oluşturarak taşınıyor.
CUMHURÎYET/13
îstanbuVdayaşayan 4 kişilik ailenin mutfak harcaması yüzde 75 arttı
Tencerede yîne zam varKasım ayında 4 kişilik bir ailenin aylık mutfak
harcaması 1 milyon 372 bin liraya çıktı. Bu artışta,
sebze-meyve ve bakliyat fiyatlannın yüksekliği
dışında tüpgaza gelen zam da rol oynuyor.
Ekonomi Servisi — Oeçen ayın tari-
hine yine zam yazıldı. Istanbul'da yaşa-
yan 4 kişilik bir ailenin mutfak harca-
ması kasım ayında yüzde 7.5 artarak 1
milyon 276 bin 202 liradan 1 milyon 372
bin 686 liraya fırladı. Bu artışta sebze
meyve ve bakliyat fiyatlannın yüksek-
liği dışında tüpgaza gelen yüzde 10'luk
zam da rol oynuyor. Ekim ayında mut-
fak enflasyonu yüzde 5.6 olarak gerçek-
leşmişti. Bu yıhn ilk 11 ayındaki artış da
yüzde 68'i aştı.
Kasım ayında gıda piyasası oldukça
hareketli gunlere sahne oldu. 20 Ekim ge-
nel seçimlerinden sonra yaşanan belir-
sizlikler yeni hukümetin kurulmasına
dek sürdü. Eski hukümetin yeni hükü-
met kunıluncaya dek zam yapılmama-
sma dair talimatlan üzerine yine de fi-
yat ayarlamasma giden iki genel müdür,
bu kararlanndan dolayı görevlerinden
alınırken piyasada fıyat kargaşası hü-
küm sürdü.
Benzin dışındaki petrol ürünlerine
yüzde 18 oranında zam yapan Tüpraş
Genel Müdürü Mehraet Savran'ın go-
revden ahnmasından sonra yerine ata-
nan yeni genel müdür, zamda "ynvarta-
maya" gitti. örneğin yüzde 20'lik tüp-
gaz zammı yüzde 10'lara çekildi. Böy-
lece ilk zamda 27 bin 500 liradan 33 bin
liraya çıkartüan 12 kilogramhk tüpgaz
fiyatı daha sonra 31 bin liraya düşürül-
dü.
Bir diğer fiyat karmaşası da şekerde
yaşandı. Şeker fıyatlannı yüzde 20 art-
tıran Şeker Fabrikalan Genel Müdürü
Ertan Yükk aynı gün bu karanndan do-
layı görevinden olurken şeker zammı da
geri ahndı. Fiyatlardaki ani iniş çıkışla-
nn stokçuya yaradığını belirten çevreler,
şu anda Demirel'in şeker zammı konu-
sundaki kararını bekliyor.
Geçen ay ele aldığımız 22 temel gıda
maddesinden 13'ünün fiyatı yükseldi,
patates ve tereyağırun fiyatı ise geriledi.
Kasım ayında fiyatı yükselen gıda mad-
deleri arasında meyve başı çekti. Mey-
vedeki bu artışm ihracatın başlamasın-
dan kaynaklandığı belirtiliyor. Körfez
krizinden bu yana oldukça durgun ge-
çen yaş sebze-meyve ihracatının eylül
ayında hareketlenmeye başiadığını belir-
ten çevreler, önümüzdeki aylarda ihra-
catla doğru orantıh olarak fıyatlann da-
ha da artacağında birleşiyorlar.
Geçen ayın zam listesinde uzun za-
mandır sessiz kalan bakliyatın da yer al-
dığı gözleniyor. Fiyatı bir ay içinde or-
talama yüzde 10 artan bakliyatın, hava-
lann soğumasıyla talebinin arttığı vur-
gulanıyor. Kuru gıda toptancılanndan
Muzaffer Şahin, yeşil mercimek, kırmızı
İstanbulda 4 kişilik ailenin aylık mutfak harcaması (TL)
ÛrüMin adı
Peynir
Zeytın
Şeker
Çay
Et
Ekmek
Süt
Yumurta
Yoğurt
ün
Matoma
Pırinç
Bakliyat
Patates
Soğan
Sebze
[Meyve _,
Margarın
Aycıcekyağı
Zeyönyağı
Tereyağt
Tûpflaz 12 Kg.
TOPLAM
EkMü
fiyab
'- 24667
24333
6167
23333
29000
1000
3600
517
7200
2833
3233
5033
4490
1533
1833
3371
3517
8667
9000
15333
31000
27500
Kasım
fiystı
26667
26000
6167
23333
31667
1000
3600
517
7200
2967
3667
5567
4945
1500
1833
3767
4333
8800
9167
16333
30000
31000
Ayl*
mjktar
4 Kg.
1 5Kg
6Kg.
08 Kg
15 Kg.
72 aöet
15 Lt.
90adet
15 Kg.
3*9.
2Kg.
4 Kg
4.5 Kg
8Kg
6Kg.
30 Kg.
30 K g ^
2 Kg.
1 Kg.
1 Kg
0.5 Kg
1 adet
Ektaı
uıun
98667
36500
37000
18667
435000
72000
54000
46500
108000
8500
6467
20133
20205
12267
11000
101130
105500-
17333
9000
15333
15500
27500
1276202
Kasım
tııtan
106667
39000
37000
18667
475000
72000
54000
46500
108000
8900
7333
22267
22253
12000
11000
11309BT"
13000
17600
9167
16333
15000
31000
1372686
GULTEN KAZGAN
mercimek, barbunya ve pirincin üretim
eksikliğinden dolayı talebi karşılayama-
dığını ve bu nedenle de fiyatlann sürekli
yükseldiğini savunuyor.
Aybaşında Doğu'dan başlayarak Is-
tanbul'a dek gelen sığır vebası salgım et
fiyatlannı da körükledi. Ekim ayında
ortalama 29 bin liradan satılan kıyma ve
kuşbaşının kasım ayında ortalama 31
bin liradan alıcı bulduğu dikkati çekiyor.
Yeni hukümetin ekonomikprogramı, uzmanlara umut vermiyor
Ekonomik program çelişkilfMülkiyeliler Birliği
İstanbul Şubesi'nin
düzenlediği "Yeni
Hukümetin Ekonomik
Gündemi" konulu
panele katılan Prof.
Dr. Taner Berksoy,
Yılmaz Karakoyunlu
ve gazetemiz
yazarlarından Osman
Ulagay hukümetin
ekonomik
programının pek çok
noktada belirsiz ve
tutarsız olduğunu
vurguladılar.
EkOBomi Servisi — Yeni ku-
rulan DYP-SHP koalisyon hü-
kümetinin ekonomik programı-
nın kaynak yaratımı konusun-
da yetersiz olduğu ve hedefleri
açısından birtakım çelişkiler
içinde olduğu bildirildi. Mülki-
yeliler Birliği tstanbul Şubesi'-
nin düzenlediği, "Yeni Httktt-
meün Ekonomik Gündemi"
konulu panele katılan konuşma-
cılar, özellikle hukümetin enf-
lasyonu ve faizleri asağıya çek-
mesinin ve yüksek büyüme hı-
zını aynı anda hedeflemesinin
bir tutarsızhk ve belirsizlik ya-
rattığı noktasında birleştiler.
Mülkiyeliler Birliği İstanbul
Şubesi'nin Kuruçeşme'deki lo-
kalinde gerçekleştirilen panelde
Yılmaz Karakoyunlu, toplantıyı yoneten Dr. Gürel Tiiziin, Prof. Dr.Taner Berksoy ve gazetemiz
yazan Osman Ulaga> Mülkiyeliler loplantısında. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN)
ilk soz alan Yılmaz Karakoyun-
lu SHP'nin programım 'edebi',
DYP'nin programım ise
"fantastik" olarak niteleyerek
her iki partinin Meclis kadrola-
rınm bürokrasi ve ekonomi hu-
kuku açısından deneyimsiz ol-
malannın finansal yönetim açı-
sından sorun yaratacağı görüşü-
nü savundu. Hukümetin ekono-
mi kurmaylan olan Tansn Çil-
ler'in ve Onur Kmnbaracıbaşr-
mn dış ticaretten gelme iktisat-
çılar olduklan için finans konu-
sunu bilmediklerini iddia eden
Karakoyunlu, "Kadrolan yeter-
li olmadıgı için işler bir süre da-
ha ANAP bürokrasisi ile sürdii-
rtilecektir. Tansu ÇUIer'in Çil-
ler bohçası' olarak niteteodiri-
len ekonomik programı açık de-
gildir. Kamunun finans açıgı;
faizlerin düşüriilrnesi, borsanın
yükseltilmesi gibi küçiik para
politikalanyla düzelmez. KİT'-
lerle ilgili olarak da programda
tek açık ciimle yoktur" dedi.
Gazetemiz yazan Osman Ula-
gay ise hukümetin "hem enfUs-
yonu düşttrelim hem de hızlı
büyiiyeum" dediğini vurgulaya-
rak ikisinin birden gerçekleşti-
rilmesinin son derece zor oldu-
ğunu söyledi. Kamu açıklannı
kapatmanın en kestirme yolu-
nun KİT zamlan olduğunu, fa-
izleri düşürmek içinse para ar-
zmı genişletmek gerektiğini söy-
leyen Ulagay, "Ama bunlan
kirase söylemeye cesaret edemi-
yor. Çünkü her ikisi de enflas-
yona yol açar. Aynca faizle oy-
namak döviz dengelerini boza-
bilir ve yabrun araçlan üzerin-
de beklenmedik etkiler yapabi-
iir. Zaman boyutlan kanşünl-
mış bir program" dedi. Hukü-
metin cari harcamalan kısmayı
göze alamayacağını, borsanın
çapımnsa henüz sorunlan çöz-
meye yeterli olmadığını belirten
Osman Ulagay, çözümün vergi
gelirlerini arttırmaktan geçtiği-
ni söyledi. Türkiye'nin en
önenüi sorununun ücretlerle is-
tihdam arasındaki çelişkiden
kaynaklandığını belirten Ula-
gay, "Verimlilik artışına dayan-
raayan Ucret artışlan enflasyo-
nisttir. Burada bir kaynak ya-
ratmak gerekiyor. Ancak prog-
ramda bunun ipuçları
görfinmiiyor" diye konuştu.
Marmara Üniveratesi Ingüiz-
ce tktisat Fakültesi Bölüm Baş-
kanı Prof. Dr. Taner Berksoy
ise DYP'nin seçim öncesi açık-
ladığı ve UDİDEM olarak ad-
landırılan ekonomik programı-
nı kafa kanştırıcı olarak nitele-
yerek KlT, finans ve vergi re-
formlanmn ne olduğunun beUi
olmadığını söyledi. Yeni hukü-
metin vergi konusunda ciddi so-
runlan olacağını, KlT'leri özel-
leştirme yoluyla kamu açıklan-
nı kapatma yolunun ise pek ola-
sı görünmediğini soyleyen Berk-
soy, "Enflasyono düşürmek
için para arzını danütmak gere-
kir ki o zaman da faizier yiik-
selir. Her ikisini de düşürüriiz
diyorsanız ya yanlısınız var ya
da ne yapacagınızı bize
söylemiyorsunuz" şeklinde ko-
nuştu. Kamu açığını kapatmak
için izlenecek politikalann eko-
nomik durgunluğu da berabe-
rinde getireceğine dikkat çeken
Berksoy, "Ancak yeni kurul-
muş bir hükümet fazla dar bir
ceket giymeyi göze alamayacak-
tır. Kısa zamanda hem enflas-
yonu düşurmeyi hem de büyü-
me hızını arttırmayı hedefleye-
rek ekonomiyi fazla zoriariarsa
bir süre sonra ne hükümet ka-
lır ne de koalisyon" dedi.
jstikrar Programı ve
İç Borçlar
Koalisyon hükümeti, son yıllarda iyice rayından çıkan ekono-
mik dengeleri yerine oturtmak amacıyla kısa dönemli bir istik-
rar programı uygulayacak. Önceliklı hedef, enflasyon hızını ve
bunu yakından izleyen nominal faiz haddi ve döviz fiyatı artışla-
rını aşağı çekmek. Bunu gerçekleştirebılmek için de ilk asama-
da kamu harcamalan, daha doğrusu bunun bileşiminde üzerinde
oynayabileceği tek kalem olan kamu yatırımlarını kısacak; diğer
yandan da başta vergiler, kamu kesirni gelirlerini arttırmak için
gerekli girişimleri yapmak yoluna gidecek. Böylece, içinde bu-
lunduğumuz yıl GSMH'nin %10'unu aşması beklenen kamu açı-
ğını denetim altına alabilecek Tabii, bunun kaçınılmaz bedeli
ekonominin kısa süreli de olsa bir durgunluk yaşaması, daha
doğrusu bu yıl yaşanan durgunluğun önümüzdeki yıl da sürmesi.
Ancak enflasyonu indirmenin de bir bedeli var.
Önümüzdeki yıldan itibaren büyümeye ivme verilirken enflas-
yonun kaltcı biçimde düşürülebilmesi gerekiyor. Kamu harcama-
lannı sürekli olarak düşük düzeyde tutmak mümkün değil; aksi-
ne, başta eğitim ve sağlık gibi sosyal içerikli harcamalar, me-
mur aylıklarının geçmiş on küsur yılda olduğu gibi sürekli baskı
altında tutulmayacak olması gibi nedenler bunların düzeyinı yük-
seltecek. Bu arada, iç ve dış borç faizleri de eklenince kamu
harcamalarında ckJdi artışlar beklemek gerekiyor. Hükümet vergi
gelirlerini arttırmak ve diğer kamu gelirlerini yükseltmek yoluy-
la bütçe açıklannı GSMH'nin %2-3'ü üzerine çıkarmamayı ta-
sarlıyor. ANAP hükümetleri kamu harcamalarının yılda or-
tatama %15'ini net iç borçlanma yoluyla karşıladı. Araştırmalar
iç borçlanmanın entlasyona ivme vermede doğrudan emisyona
oranla daha önemli bir rol oynadığını gösterıyor. Oysa konuya
yüzeysel bir yaklaşım, iç borçlanmanın bu ölçüde enflasyon ya-
ratıcı bir etki yaratmaması gerektiği kanısını uyandırabilir. Çün-
kü, Türkiye'nin toplam iç borç stokunun 1991 sonunda 80 tril-
yon TL'ye, yani GSMH'nin yaklaşık % 20'sine varmaa söz ko-
nusu; bunun da sadece 38 trilyonu tahvil-bono, 7.8 triryonu kısa
vadeli avans, geri kalanı ^ — ^ —
konsoüde iç borçiard.r. Türkiye'de yanlış iç
Oysa, birçok düşük e n f - 7
lasyonlu ülkenin bundan
v^fö n S£S
iç borç stoku GSMH'nin
% 100'ünü aşmıştır; ka-
mu açıklan GSMH'njn %
10'u kadardır ve ülke -AT
tarafından evini düzene
sokması için sürekli uya-
rılıyor olsa da- tek haneli
enflasyonla (% &5 kadar) yaşamaktadır.
İç borçlann bu ölçüde farklı etkisinin kaynağı borçlanma yön-
temindeki önemli farklardır. İç borcu olağan ve sürekli bir dev-
let gelir kalemi olarak kullanan ülkelerde iç borçlann çok büyük
kısmı uzun vadeli tahvillerden oluşur; devlet tahvillerinde riziko
düşük olduğu için faız haddi diğer kâğıtlardan daha düşüktür
ve yıllık borçlanma tutarı fon pıyasalarında faiz hadlerinı etkile-
meyecek çaptadır; bu kâğıtların alıcıları temelde halktır, ailele-
rin varlık kalemleri arasında yer alır. Oysa Türkiye'deki iç borç-
lanma yöntemi bu tablodan çok farklıdır. Bir kere, yılık net borç-
fanmanın yarıya yakın kısmı (1991'de % 60'a yakını) bir yıla ka-
dar vadelidir. İkincisi, devlet fon piyasasının çapına göre çok bü-
yük bir alıcı olarak pıyasaya girdiğinde faiz hadlerinin artışına
öncülük etmekte ve bütçedeki faiz kalemi giderek şişmektedir.
Nihayet, bu kâğıtların büyük kısmını alanlar halk değil banka-
lardır; bankalann bunlan genel dısponıbılıte olarak tutması. borç-
lann bankalar sistemı içinde parasallaşmasına yol açmaktadır.
Böylece, Türkiyede bir yandan yüksek faizier devlet bütçesin-
de harcama kalemini büyütmekte, bir yandan bu faizlerle borç-
lanan iş dünyası maliyet artışlarını fiyatlara yansıtırken kredi ar-
zını arttırma baskısı yaratmakta, bir yandan da bankalar siste-
mi kredi arzını genişletecek kaynağa kavuşmuş olmaktadır.
Hükümet, enflasyonu, istikrar programının uygulamada kala-
cağı kısa dönemde düşürme kararındadır. Hukümetin kısa dö-
nem sonunda hemen iç borçlanmadan vazgeçmesi de hertıal-
de pek mümkün değildir. Bu durumda, iç borçlanmanın yönte-
mini değiştirmek gereği gündeme gelmektedir. Tabii, kamu ge-
lirlerinde çok önemli artışlar sağlanır ve borçlanma gereği sı-
nırlanabılirse. örneğin yıllık borçlanma GSMH'nin % 1'ine dü-
şürülebılirse, bu olayın önemi kalmayabilir. Ancak şimdilik bu pek
olası gözükmüyor ve borçlanma yöntemi üzerinde düşünmek
önemmi koruyor. Türkiye'de yanlış ıç borçlanma tekniği mutla-
ka düzeltilmelidir. Kısa vadeli borçlar sadece yıl içinde devletin
gelirlerı ve giderleri arasındaki farkı telafi için kullanılmalı ve her
yıl sürüp giden açıklan kapamak için kullanılmamalıdır Kullanı-
lırsa, bizde olduğu gibi borç faızıni ödemek için yeni borçlanma
gereği ortaya çıkar ve borçlar eksponansıyel olarak büyür. Uzun
vadeli borçlar ise yatırım amaçlı kullanılmalıdır. İleride bunların
sağlayacağı gelir artışı borç ödenecek kaynağı oluşturur. Müm-
kün olduğu kadar da bunlan bankalara değil halka satmaya ça-
lışmalıdır.
Prof. Dr. GÜLTENKAZGAN, İstanbul Üniversitesi
tktisat Fakültesi öğretim üyesi.
düzeltilmelidir. Kısa vadeli
borçlar sadece yıl içinde
devletin gelirleri ve
giderleri arasındaki farkı
telafi için kullanılmalıdır.
DÖVİZ KURLARI
Otazin
Onsi
1 ABOOobn
1 AlıranMaVı
1 Avustratya Dolan
1 Avusturya Şılın
1 Betçıta Fcangı
1 Danimariu Kronu
1 Fın Markkası
1 Fransız Frangı
1 Hofcmia Homı
1 bpanyol Pezetası
1 isveç Kronu
1 tsnçrt Frangı
100 itatyan Lıret
1 Japon Yeni
1 Kanada Dolan
1 Norveç Kronu
1 Slertm
1 S Arabstan Rıyalı
Dovız
Alış
5062 85
3110 82
3966 75
44168
151 13
800 33
115143
911.24
2761.31
48.93
850 59
3528.12
413.29
38.96
4464 99
79107
8937 96
1350 27
EfeKÜf
Saöş
5088 22
3126 40
3986 62
443 90
15189
804 34
1157 20
915 81
2775.14
4918
854.85
3545.80
415.36
3916
4487 36
795.04
8982 74
1357 04
A7&4 KISA
• ASSAN
Hyundai'ın
'92'de
Zirveye' bayiler toplanüsı
Antalya'da yapıldı.
• PHILIPS,
'tüketici
danışma
merkezi'
kunıyor. Bu
__ merkezden Pbilips
ürûnleriyle ilgili her türlü
bUgj 900 1640 36 uolu
telefon çevirilerek
öğrenilebiliyor.
• KNORR üreticisi Besan,
Alsa serisinin yeni tatlı
çeşitlerini gıda
toptancılanna tanıttı.
• EMLAK
Bankası'mn Türk
mevzuatına uyarladığı
uluslararası bankacıhk
yazılım paketi 'Dimension
internationaJ', bankamn
şubelerinde uygulanmaya
başlandı.
' • EMEK
Sigorta, bu
yıhn ilk
dokuz ayında
yüzde 24
teEnik kâr elde ettiğini
açıkladı. _
• EGEBANK'ın geleneksel
üst duzey yöneticiler
toplantısı Kuşadası'nda
yapıldı.
$uDcıennue
başlandı.
Artık
sermaye
«
piyasalarmda
iki tür
hizmet
Sermaye piyasalarmda
tercihlerin doğruluğu,
gerçeklerin sınavından
geçer. Çok boyutlu bileş-
kenleri ustaca analiz et-
mek, doğru kararı süratle vermek gerekir.
Garanti Menkul Kıymetler bu üst düzeyde
performansı profesyonel, deneyimli, uzman kad-
rosuyla sağlar. Yurtiçi ve yurtdışında, sermaye
piyasaları hizmetlerini tam olarak verir. Müş-
IS ıı ıı I a ı* cl a n lı i a v a ıı i
var.
terilerinin ihtiyaç ve isteklerine uygun olarak ta-
sarladığı "kişiye, kuruluşa özel" önerilerle
verimli, istikrarh, güvenli yatırım seçenekleri
sunar.
Garanti Menkul Kıymetler'le tanışın, "size özel
hizmet" ten bir an önce yararlanmaya başlayın...
GARANTİ
MENKUL KIYMETLER A.Ş.
BüyükdcFF Cad.. 8S Sud Han K.t: 1-2 Meridıyckby 80310 Utanbul
TPI: (1) 275 10 40 (Santral) Fax: (11 275 89 08'- 272 67 58