Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/6 HABERLER
UIŞİSLERİBAKAMHİKMETÇETÎN, YENİKOMŞULARIMIZ'ICumhurİYet İÇÎN YAZDI
OrtaAsya'yakültür köprüsü
16ARALIK
DışişleriBakanı Hikmet Çetin'-
in dağtian SSCB'deki Tûrk kö-
kenli eumhurıyetler uzerine
"Yeni Komşulanmız" baştığı al-
trndakiyazısım okuyuculanmıza
sunuyoruz.
Kuzey komşumuzda son 5-6
yıl içinde yaşanan çarpıcı deği-
şimfcre tarihte bir örnek bul-
mak olanaksızdır. Bu değişim
sürecinin bir iç ya da dış savaş
olmadan gerçekieştirilmesi de
baslı basına bir olgudur.
Kurulu dUzenin açıklık ve ye-
niden yapılanma politikalan ile
güçlendinlmesi ve güncelleşti-
rilmesi savı ile yola çıkan re-
fonn trenj, çeşitii duraksama-
lardan ve dönemeçlerden geç-
tikten sonra 8 aıalıkta Minsk
leriniGosplan kesmiş, yerlerini
Komünist Partisi ayırmıştır. Ki-
mi Taşkent'e, kimi Kiev'e git-
mek için binmistir trene. Hep-
sinin elindeki bilet birinci sı-
nıftır.
Ya sorunu yolculann gide-
cekleri yere göre vagonlan pay-
laşmasıyla çözümlenir. Ancak
tren tüm uğraşlara karşın hare-
ket edememektedir. Çünku
toplum artık suskun değildir.
Iblcular konuşmakta, gide-
cekleri yeri bilmek istemektedir.
Bu Gorbaçov farkıdır. Kuruiu
düzenin yenilenmesi yoiunda
baslatmış olduğu reformlar 70
yıllık mirası birdenbire redde-
decek boyutlara ulaşmıstır.
8 aralıkta Rusya Federasyo-
nu, Ukrayna ve Beyaz Rusya li-
ne 500 yıllık komşuluk ilişkile-
rimizin büyük bölürau banş
içindegeçmiştir. Uzun banş dö-
nemlerinin sağlanmasmda ise
ilişkilerimizin dayandığı ilkelere
bağlılık temel bir ro) oynamış-
tır.
Bugün de geçerli olan bu il-
keler uyannca şimdi Bağımsız
Devletler Topluluğu'na dönü-
şen komşumuzdaki geiişmelere
ilişkin yaidaşımımız ve politika-
mız özel bir duyarlılık ve so-
rumluJuk gerektinnektedir. Bu
nedenledir ki ister Bağımsız
Devletler Topluluğu Antlasma-
sı'na katılsınlar, isler katılma-
sıniar tüm cumhuriyetler ile
lantılannın ve doğalgaz anlaş-
masına ilişkin sorumluluklann
daha çok Rusya Federasyonu
yapısı içinde bulunduğu ve ber
geçen gfln açılan yeni işbiriiği
olanaJdanyla Rusya Federasyo-
nu ve Ukrayna'nın ülkemizin en
önde gelen ekonomik ortakla-
nndan biri haüne dönüştüğünu
unutmamakta yarar vardır.
Uluslararası ekonomik bıi-
tünleşme hareketlerinin dışında
kalrruş, sosyal ve ekonomik ge-
Itşmesinı tamamlayamamış ve
ekolojik dengesi bozulmuş Ka-
radeniz havzasııun tüm kıyıdaş
ve dvar ülkeJerin işbiriiği ve
katkısıyla yeni bir büyüme ala-
Bu cumhuriyetlere, Rusya Fe-
derasyonu yapısı içinde özerk
birer cumhuriyet olarak oluş-
muş Türk kökenli toplumlan
da eküemek gerekmektedir.
Türkiye'nin dil, tarih ve kültür
biriiğini paylaştığı bu toplum-
lara yabancı kalması düşünüie-
mez.
Bağımsız birer devlet olarak
tarih satinesine çıkan bu cum-
huriyetlerle karşıhklı saygı ve
hak eşitligi içinde işbirliğini ge-
liştirmek bugünkü koşuliarda
hem önemii bir görev hem de
tarihi bir sorumluluk olarak
önümüzde durmaktadır.
Yeni devlet yapılannı kurma-
•Veaui merkez Tiirki>o Ortak değerleri
açıp kapayıncaya kadar geçen
bu kısa yoiculukta, pencereden
dışan bakaniar mevsimlerin an-
sıan değiştiğini, soğuk savaş
döneminin kapandığını, ideolo-
jik buziann çözüidüğünü, si-
lahlann yavaş yavaş terk edilip
depolara kaldu-ıldığını ya da
yok edildiğini görmüşlerdir.
Birbirleriyle üintisiz ve ileti-
şimsiz bir biçimde ayn evlerde
yaşayan Avrupahlar, pazar pa-
nayırlannın coşkusu ile kaynaş-
maya başlamışlardır. Duvan yı-
kan Almaniar birleşmiştir. Ar-
tık söz mimarlanndır. Avrupa'
mn yeni doğasını biçimlendir-
mek başhca kaygı haline gel-
miştir.
sorumluluk Lienmistir.
Geçiş dönemi
Hızia ilerleyen bir trenden
ayrıntıiann seçilmesi kolay de-
ğildir. özgürlük ve demokrasi
selinin kazıdıf] topraklarda bu
kez yeraltında kalmış değerler
çarpıa bir canlıiıkla ansızın or-
taya çıkmaktadır.
Dünya yeni sorunlarla, yeni
iküemlerie karşı karsıyadır. Ye-
rel çıkarlar ve değerler yapay
olusumların sınırlarını değişti-
rirken evrensel bütünlejmenin
zoriuklannı da sergilemektedir.
Avrupa'da ve dünyada yeni
dengeierin olusumu, yeni yapı-
ların ortaya çıJu$ı hiç kuskusuz
zaman alacaktır.
Bu geçiş döneminin bolgeseJ
ve uluslararaa istikran bozma-
dan atlatılmasj ve toplumiann
fışkıran beklentilerine çözüm-
ler üretilmesi önümüzdeki gün-
lerin temei sorunudur.
Moskova'dan yola çıkan tre-
nin içindeki yolcular ise bir baş-
ka seruven yaşamaktadır. Btlet-
sı, ülke gerçeklerinin olduğu gi- "CMCIUJICIİ ÜJI rasuanu değildir. Demokratik,
bi kabuiJeniimesi ve bu gerçek- laik, insan haklanna saygılı cumhuriyet
lerden yoia çıkarak ortak pay- kurumlarımız ve ülkemizin tüm olanaksızlıklara
karşın ulaşmış olduğu ekonomik
ve sosyal gelişme düzeyi, Türkiye'yi değişen
Bu aniaşma, Sovyetier Birii- dünya koşullarında yeni bir merkez haline
_3 topraklannda cumhuriyetle- getirmektedir.
rin artık egemen ve bağımsız _» t
. . ..»____ •,, ,
birer devlet olarak yaşama ge- W t « K k n l t o r Kuzey komşumuz
çişierini onayiamakta ve araia- topraklannda Azerbaycan ve beş Orta Asya
nnda yeni bir işbiriiği dönemi cumhuriyetinde yaşayan 50 milyonu aşkın bir
aç
üçs?avdev.etinin kurduğu kitle Türk kükürünün eşit ve ortak miraşçılan
topiuiuğun giderek diğer cum- olarak, değışık afızlarla da olsa, aynı dıh
huriyetier tarafindan da benim- konuşmakta, aynı değerleri paylaşmakta ve
senmesi olumlu bir geiişmedir. ortak tarihi bağlarla üikemize bakmaktadır.
Böylelıkle kuzey komşumuz
topraklannda Kuzey-Güney ya
da Hıristiyan-Müslüman ayn-
mı gibi bölgesel ve uluslararası
banş ve istikrar bakınıından
ciddi sonuçlan olabilecek bir
kutuplaşma önlenmiş olmakta-
dır. Bu anlaşmaya bağlanan
umutlann yitirilmemesi ve ba-
ğımsız devletler arasındaki ye-
ni topiuiuğun tüm cumhuriyet-
lerin çıkariannı kollayan, hak
eşitliğini ve demokratik ilkele-
ri esas alan bir anlayışla Önemii
sorunlann eşgüdümünü yap-
ması büyük önem taşımaktadır.
Bütün dünya ülkeleri gibi
Türkiye de kuzey komşumuz-
daki gelişmeleri yakmdan izle-
mekte ve bağımsız devletler ile
topluluk olusumunun başansı-
nı düemektedir.
Osmanlı Imparatorluğu ile
Çarlık Rusyası döneminden
başlayarak gunümüze kadar
ulaşan 500 yıh aşkın ortak ta-
rihimizde kuzey komşumuz ile
ilişkiler daima önemii ve kritik
bir yer tutmuştur.
GeneUikle sanıldığının aksî-
üişkilerimizin sırurlann degiş-
mezliği ve toprak bütünlüğüne
saygı, iç islerine kansmamak ve
karşılıklı yarar ilkeleri doğrul-
tusımda ayrımsız ve önyargısız
bir biçimde düzenlenmesi ve
geüştirümesi amaçlanmaktadu-.
Güvenlik alamnda Kafkasya
bölgesinin yanı sım özellikle
Rusya Federasyonu ve Ukray-
na'nın konumlan ülkemiz için
yasamsal önemdedir. Bu ku-
sakta konuslandınlmıs bulunan
nükleer ve konvansiyonel silah-
lartn uluslararası anJasmalar
uyannca azaJtıJması, kontrol ve
denetimi ilk pJanda üikemizi il-
giJendirmektedir.
Ekonomik apdan ise Sovyet-
ler Birüği ile 2 milyar dolan bu-
lan ve 2000'li yıllarda 12 milyar
dolar düzeyine çıkarılmasj ön-
görülen ticari aüşverislerimizin,
1 milyar dolan bulan ve bu asa-
mada yaklasık 12 bin Türk mü-
hendis ve isçisinin gerçekleştir-
diği insaat etkinliklerinin, 1
milyar dolan askın kredi bağ-
nına dönüstürüünesi yolunda
Türkiye'nin ortaya atmış oldu-
ğu Karadeniz Ekonomik Işbir-
liği Projesi başta Rusya Fede-
rasyonu ve Ukrayna olmak üze-
re çok sayıda yeni bagımsız
devletin katkısını gerektirmek-
tedir.
Kuzey komsumuza yönelik
politikalanmızj oluştururken
kapsamlı isbirliği gereklerine
cevap verecek dengeü, çok yon-
lü ve genel uziasıya âönük ni-
teliklere agjriık vermemiz kaçı-
nılmazdır.
Türk knltüru
öte yandan kuzey komşu-
muz topraklannda Azerbaycan
ve beş Orta Asya cumhuriyetin-
de yaşayan 50 milyonu aşkırt
bir kitle Türk kültürünün eşit
ve ortak mirasçılan olarak de-
gişik ağızlarla da olsa aynı diii
konuşmakta, aynı değerleri
paylaşmakta ve ortak tarihi
bağlarla üikemize bakmakta-
dır.
ya çalısan ekonomik, sosyal ve
kültürel gelişmeleri için bizden
katkı bekleyen bu cumhuriyet-
lere özel bir program çerçeve-
sinde yarduncı olabiiecek oia-
nakları sağlamamız gerekmek-
tedir.
Kadro eğitimi
Bu aianda düşündüğümüz
programın başlıca amacı söz
konusu cumhuriyetlerin bagım-
sız devletler olarak gelişmeleri-
ne ve ilerlemelerine yardımcı
olacak ekonomik, teknik ve
kültürel kadrolann yetiştirilme-
si, ortak kültür değerlerimizi
pekiştirici çabalann hızlandıni-
ması ve acil ekonomik sorun-
larına çözüm getırici katkılan
sağlayabilecek isbirliği düzenie-
melerinin yapılmasıdır.
Böyle bir program aynmcı
olamayacağı gibi, cumhuriyet-
lerin kendi seçimİerini ve poli-
tikalarını ipotek altına alacak
bir anlam da taşıyamaz. Azer-
baycan'ın yanı sıra Kazakistan,
Türkmenistan, Özbekistan ve
Kırgızistan )iderleriniı> kısa ara-
lıklarla üikemize yapmış olduk-
lan ya da yapmayı öngördük-
leri ziyarctler bu cumhuriyetle-
rin ülkemizden beklentilerinin
önemini ve yoğunluğunu açık
biçimde vurgulamaktadır. Bu
ziyaretler dizisine Tacikistan li-
derinin de katılması öngörül-
mefctedir.
Ortak değerleri paylaşuğunız
cumhuriyetJerin Türkiye'den
beldentileri bir rastiantı değii-
dir. Demokratik, laik, insan
haklarma saygılı cumhuriyet
kurumlanıruz ve ülkemizin tüm
oianaksızlıklara karşı ulasmış
olduğu ekonomik ve sosyal ge-
lişme düzeyi Türkiye'yi değisen
dünya koşujlarında yeni bir
merkez haline getirmektedir.
Ülkemiz içinde demokratik-
leşme sürecinin ve insan hakla-
nna saygının pekismesi, ekono-,
mik ve sosyal gelismenin hız-
landınlarak yaygınlaştınlması
sadece kendi insanımız için de-
ğıi, bölgemizdeki yeni olusum-
lar açısından da önemii bir ka-
zanç oluşturacaktır. Bu alanlar-
daki deneylerimizi başta tarihi
ve kültürel bağlarla bağu oldu-
ğumuz cumhuriyetlerin top-
lumlan olmak üzere kuzey
komsumuzdaki tüm insanlarla
paylasmak bizim için kaçıml-
maz ve yerine getirilmesi mut-
laka zorunlu bir görev oünak-
tadır.
Bu anlayıştan yola çıkarak
kuzey komsumuzdaki bagımsız
devletler ve topluiuk o/uşumla-
nnı da göz önünde tutarak ge-
rek iceride gerek dısanda bir di-
zi yeni önlemi uygulamaya koy-
maktayız, Bu bağlamda kuzey
komsumuzdaki tüm cumhuri-
yetlerle ilişkilerimizin yeni olgu-
iar ışığında düzenlenmesi yo-
lunda girişimler başlatılmakta-
dır. Amacımız telc tek tüm
cumhurıyeUerie ve yeni oJusa-
cak topluluk kurumlanyla is-
birhğini her düze>öe arttırmak-
tır. Fç düzenlemeJer açısından
da cumhunyetlerden gelecek is-
tekleri ve beklentileri karşılaya-
cak yapıiarı hızla oluşturmak
asanıasındayız.
Kuzey komsumuzdaki tarihi
oluşumlann bilinci içinde ger-
çekçi ve yapıcı bir biçimde ser-
gilemek karannda olduğumuz
tutumun bölgemizde banş ve
istikrann yerieştirilmesi ve sü-
rekli bir refah düzeyinin sağlan-
ması bakımmdan önemli bir
katkı oluşturacagı kuşkusuz-
dur. ' . ' '
ORTA ASYA'DAN KOIVUK
Özbekistan Başkaı
Kerimov geliyor
ANKARA (Cumburiyet Bü-
rosa) — Türkiye'nin Sovyetier
Birliği'nin dagıimasıyla ulusla-
rarası sahnede bagımsız devlet-
ler olarak isimlerini duyurmaya
başlayan Orta Asya cumhuriyet-
leriyle iliskileri gelişmeye devam
ediyor.
özbekistan Devlet Başkanı Is-
hını Kerûnov, bu çerçevede res-
mi bir ziyaret için bugün Türki-
ye'ye geliyor. Cumhurbaşkanı
Turgnt Öatl tarafindan Esenbo-
ğa Havaalanı'nda resmi törenle
karşılanacak olan Kerimov, Ka-
zakistan, Türkmenistan ve Azer-
baycan cumhurbaşkanlanndan
sonra Türkiye'yi ziyaret edecek
dördüncü Türki cumhurbaşka-
nı olacak.
Ziyareti sırasmda iki ülke ara-
sında bir "dostlnk ve isbirliği
antiasması"nın imzalanması
beklenen Kerimov'la yapılacak
göruşmelerde, Sovyetier
Birliği'nde özellikle son günler-
de göriilen önemli siyasi değişik-
likler görüşüiecek ağırüklı ko-
nular arasında yer alıyor.
Kerimov'un geçen hafta sonu-
na dogru Türkmenistan'm baş-
kenti Aşkabad'da yapılan Orta
Asya cumhuriyetleri zirvesiı
hemen sonra Türkiye'ye ge
si de Ankara açısmdan sor
lişmeler konusunda "ilk etd
bilgi alma fırsatmı yaratrruş
cak.
Gözlemciler, Kerimov'un
yareti sırasında 10 gün kadar <
ce Rusya, Beyaz Rusya ve l
rayna arasında kurulan ve Aşl
bad zirvesi sonunda 5 Orta /
ya cumhuriyetinin de katdr
arzusunu beyan ettiJderi "B
ğımsız Devletier Topluluğu" k
nusunun aynntılanyla görüştl
mesini bekhyorlar.
Büyük bir doğalgaz üretici;
olması Türkiye açısından Özb«
kistan'a özel bir önem veriyoı
Bunun yanı sıra 20 milyona ya
Jan nüfusuyla Orta Asya'nuı bü-
yük cıunlıuriyetlerinden olac
özbekistan'ın ticaret açısmdan
oiduğu kadar altyapı yatınmla-
nnda isbirliği açısından da
Türkiye için büyük bir potansi-
yeli temsil etüği ifade ediüyor.
Azerbaycan ile Ermenistan
arasmdaki gerginliğin ağırlıkü
olarak ele alınması beklenen ko-
nuiar arasında bulunduğu göz-
lemciierce varsayıhyor.
CO$KUIV KIRCA
Ermenİ8tan toprak
talebinden vazgeçmeli
Hâber Merkezi — Dağılan
Sovyetier Birliği'nde bağımsız-
lığını ilan eden cumhuriyetlerin
tamnması, Türkiye diplomatik
çevrelerinde önemh ve acil bir
gündem maddesini oluşturuyor.
Bu konuda görüşJerine baş-
vurduğumuz uzmanlardan
emekü büyükeiçilerden DYP Is-
tanbul Milletvekili Coşkun Kır-
ca, Türkiye'den toprak talebin-
den bulunan ErmenısLan, Gur-
cistan gibi ülkelerin tanınmaia-
n için bu taleplerinden vazgeç-
meleri gerektiğini belirtti.
Kırca bu konudalci soruları
şöyle yanıtladı:
"Türkiyenin SSCB'de ba-
gımsırfılt ilan eden cumfanriyet-
leri tanıması ilke olarak yerin-
dedir. Ancak bu cumburiyetler
srasuıda Ermeaistan ile Gürcis-
tao'ın Türkiye'den toprak is-
temJeri vardır. Aynes Ermenis-
tan'ın kardeş Azerbaycan'daa
toprak islemleri de vardır.
Diplomasi tarininde bir dev-
letin, kendjsâoden toprak iste-
minde bolunarak bagımsıztık
ilan etmjs, bir basioıd*vtedî«t-
sız tanımasına rastlannıaz. Aa-
cak biıkiimetin tanıma niyetjni
açıklaması ile (anıdıgını ilan et-
mesi ayn şeylerdir.
Hükumet, Ermenistan'ı taaı-
dıgını ilan etse bile önemii olan
bu koouda Ermenistan'a yapı-
lacak olan resmi btldirimimizin
koyacağı saıtlardır. HertaJde
Tiirkiye'nin, Ennenistan bbden
ve Azerbaycan 'dan toprak ta-
iepierinden vazgeçmedikçe,
maddi ve manevi tazrninat is-
temJrriai geri aimadıkça ve ber
çesil terorizmi reddett^tai açji-
lamadıkça böyle bir bildirimde
bulunması mümiriin olamaz.
Aksi balde, Tiiriciye'nia
Azerbaycan'daki itiban buyük
diçnde yok otacakbr. Haköme-
tin gerekli karan. bo gercekieri
diklcate alarak verecefinden
koskaın yoktor.
Böyle bir kararu, batnn diia-
yada hem Tiirkiye'nin fyi niye-
tini göstermesi hem de milli çı-
kariannı konıma arzusunu be-
lirtmesi açısından makul karşı-
laoacağı koşkusuzdur."
13 ALEVt DER>ECİ
'Diyanet değişmezse
Alevi kurumu şart'
ANKARA (UBA) - Yurtiçi
ve yurtdışmda faaJiyet gösteren
13 Alevi-Bektaşi demeği temsil-
cisi Diyanet Jşleri Başkanlığı-
nın yapısı değiştirilmediği lak-
dirde, Alevi inanç ve kültürüne
hizmet verecek ayn bir kurum
oluşturulmasını önerdi. Der-
nekler ayrıca iaik eğitim,
TRTTde eşitlik ve Haabektaş il-
çesinin kültür merkezi olması-
nı istediler.
AJevilik ve Diyanet tşleri
Başkanlığı'nın yapıianmasıyla
ügiii tanışmalar Diyanet tşleri
Başkanı Said Yazıcıoglu'nun
açıklamasıyla yeni bir boyut
kazanırken, yurtiçi ve yurtdı-
şmda bulunan 13 Alevi ve BeJc-
taşi derneği temsilcisi Sünni
inanç biçimine göre kunımlaş-
tınimış bulunan Diyanet fsleri
Baskanlığı'nın bugünkü yapısı-
nın ve işlevinin rahatsız edid ol-
duğunu savunarak şu öneride
buiundular: "Diyanet İşieri
Başkanlığı devam edecekse bu
koruma eşdeğerde olmak üze-
Alevi inanç ve kültüniniin
araşünlacağı, Alevilerin inanç
ve küntiriiiK hizmet verebilecek
ayn bir korum olustonılmaiı.
esîtlik ilkesi geregi bu kunıma
da devletten pay aynlntalı, bu
kunımun öncnlüğıinde Alevi
yerleşiın birûnierine cetn ve
kültür evleri açılmalı. Bu cem
vt külrür evkrine Alevi din bil-
ginkri atannuUıdır."
Aralannda Almanya Alevi-
Bektaşi Dernekieri Ffederasyo-
nu Başkanı Derviş Tur. Alevi-
Bektaşi Federasyonu Türkiye
Temsilcisi Süleyman Cem, Ha-
cıbektaş Dernekieri Genel Ko-
ordinatörü ye Komite Başkam
Selanattin Ozei'in de bulundu-
ğu dernek temsilcileri Türkiye^
deki 20 milyonu aşkın Alevüün
birinci sınıf vatandaş olmayı is-
tediğini hatırlatarak şöyle dedi-
ler: "Islamiyetin Sünni yonımu
oian Hanefilik nlkemizde öz-
giirce ve ezki bir orgiitienme ile
yaşamaktadır. Ülkemizde 90
binden fazla cami, 100 binden
fazla Diyanet İsieri görevlisi,
750'den fazla imam batip oko-
lu ve 1000'e yakın Kuran kursu
devlet tarafindan finanse edüır-
ken, Aleviler için devlet tarafin-
dan yaptınJınış bir tek cem evi
ve devletten maaş aian bir tek
Alevi din adamı yoktur."
6
AIi
9
ııiıı pnstıma hoş
GJrişimferolumlu
Yusuf Çalıskan (Aievidedesi. MaJatya)
Ben 83 yaşında>im ve40 yıldan beriAlevi dedesiyim. Aievüi-
ğinAtaturk Turkiyesi'ndegunceileştirilerek her iki toplumumu-
zunda tanıulmasını istiyonız. Diyanet İşieri'nin bu girişimierini
olumlu görmekteyiz.
Aslında geçkalındı
Hıdır Koluacık (AJevı öedesı, Malatya)
Diyanetİşieri'nin bu calışması aslındageç kaimıştır. AJevilere
laikük ilkesinin tatbikedilerek heriki tarafıdaindtmeden olumlu
bir kararaiınmasmı istiyonız.
Temsil hakkı verilmell
Celal Özkan (Malatya)
AJevilik aslındaIslamınözüdür. Sünniliklesadecebiçimsel yön-
den az bir fark vardır. Din, Jslam; kitap, Kur'an; pe>gamber, Haz-
reti Muhammed'dir. Öyleyse temsil hakkı olması gerekli.
Diiii egitjmde zorunluluk kalksın
Ahmet Babaoglu (K.Maraş)
Aievılere karşı geçmişteSunni vatandaşların bir hayli haksız-
lıklan olmuştur. 'Bu toplum imansız', Allahı, kitabı tanımaz'gibi
yanlışgörüşlerin artık aşıJdığı kanısındayım.
İşin, tarihi bir duşmanlık görüşü olduğu ortaya çıkmıştır. Ale-
vilikdekaynağını Kur'andan alan bir mezheptir. Aleviliğin Diya-
net'tetemsilinekarşıyım. ÇünküAlevilik, dinimüesseseolmasının
yanında kültürel bir olaydır.Dıyanet'te temsii edilmesicağdaş ge-
lişmesineaykın bir olaydır. Aleviliğin sadecediniyönden vasfı ka-
lır. Aynca anayasadaki dini eğitim zorunluluğunun kalkması
gerekir.
Hacıbektaş'ta yaygın
inanışa göre,
yeryüzünde peygamber
soyundan J4sülale
buiunuyor. BunJardan
yedisi Haabektaş'ta.
Mehmet Güvenç de
"Alevi Dede"si
olduğunu savunuyor.
"Isterlerse bizi kessinJer.
Muharrem orucumuzu
tutarız. DevJet niyebizim
muharremimizden
bahsetmez bilmem.
Ramazanda biz
davuJJan diniiyoruz
oysa. Din dersJeri de
Sünni kesime hitap
ediyor. AieviJeriçin
Cem evleri kurulsun
istiyoruz."
HAKANAYGÜN
HACIBEKTAŞ — "Hazretii
Ali'nîn postuna geldiniz. Bura-
sı sizin. Istediğiniz gibi davra-
mn" diyor Mehmet Güvenç.
Hacıbektaş'taki yayeın ina-
nışa göre, yeryüzünde pey-
;amber soyundan 14 sülale
mlunuyor. Bunlann yedisi
Hacıbektaş'ta. Güvenç de
"Alevi Dedesi" oiduğunu sa-
vunuyor. Diğer dedelerden
farklı olarak da "mûbûr" taşı-
yor.
Romatizmalı bacaklan
ayakta durmasını, yaşlı bdleği
geçmişi anımsamasını engellı-
yor. Güvenç'in evinde ilk
hissedilen "kadına verilen de*
ğer" oluyor. Bu da Akviliğın
birgere|i.
Zöhre Ana, evin hâkimi.
Mehmet Dede de bu durumu
onaylıyor:
"Bizim banun biraz cıldır cıl-
dır. Ama eğer o olmasaydı,
adunatamazdım."
Zöhre Ana'nın yüzündekı
kınşıklıkiar gülüyor. (O yaşı-
na karşın, ev içindeki koşuş-
turması insana hayret veriyor.
Mehmet Etede, eşini övmeyı
sürdürüyor:
"Hanım evi yönetir bizde.
Karttır Alevilerin kadını, dö-
oek değil."
Takılıyoruz:
"Şimdi sen mühurün nerede
olduğunu da bilmezsin."
Güvenç, düşünüp taşınıyor.
Mühürün yenni söyîeyemi-
yor. Zöhre Ana, birazdan
kırrnızı ıpek kumaşa sanlı mü-
hürü getirıyor:
"Nereden bilsin? Dede o,
Zöhre Ana'yı kola> verdiler mi acaba dedeye... Yanıtı şu olnyor Mehmet Güvenç'in: "Yabu bana vermeyip de kime vereceklerdi, dedeyiz be".
ama mühür benim elimin altın-
da."
Mehmet Dede, çaresiz
onaylıyor. Mühürün Hacı
Bektaş-ı Veli'nin muhürü oJ-
duğunu söylüyor. Kendisine
iki amcasından geçrnış. EJinde
mühür, 45 Müslüman üîkesını
gezdiğini anlatı>or. En çok et-
kilendiği ûlke ise, Şah döne-
minin Iran'ı. ŞiiJerin kendileriyle
nasıl ilgiJendiğini anlatırken.
romatizmalı baçakJannj £Ös-
tererek, tekrar İran'a gıtme-
nin kısmet olmamasından
yakınıvor.
Zöhre Ana, sözegiriyor:
"Tnrkiye'nin her bir tarafin-
dan talibimiz çok tur. Edirne'-
den sabah akşam telefon
ediyoriar. Dede'yi çağırryor-
lar. Hele bir yaz gelsin, düşece-
ğiz yine yollara. Yurdun dört
bir yanındaki dedeler hep biz-
den icazet almışlardır. Mehmet
Dede, mühürlü kağıt >ermezse,
talibe çıkamaziar."
Mehmet Dede, ekliyor:
"Çok icazet verdün. Sece-
medim de iyi olanları pek.
Şimdiierde dilira dönüyor da,
a.vağım gitmiyor. Voksa sır-
tımda dokuz çuval olsa yine
gezerdim her bir yeri."
Ikı yaşlı insanın samimıye-
tınden etkilenip, soru>oruz:
"Zöhre Ana'yı sana kolay
verdiler mıT'
Yanıtlıyor:
"Yabu, bana vermeyip de ki-
me vereceklerdi? Dedeyiz be.'"
Dede olarak neler yaptığmı
soruyoruz. Anlatıyor:
"Kigkünler gelir, barıştırı-
rım. Özellikle yaz aylannda
evimiz dolar tasar. Tarlalarun
çok tur, Aliah'a şûkür. Her ge-
leni ağırlarun. Yeter ki misafir
olsun."
Söz dönüp dolaşıp Diya-
net
%
in girişimlerine geliyor.
Mehmet Dede, isteklerini say-
maya başlıyor:
"Isterlerse bizi kessinler,
Muharrem orucumuzu tutarız.
Devlet niye bizim Muharremi-
mizden bahsetmez, bilmem.
Ramazanda biz davulian dinü-
yonız, sesimiz çıkmıyor oysa.
Din dersferi de Sünni kesime
hitap ediyor. Alevi kesime hi-
tap göriinmüvor. Aleviler için
Cem evleri kurulsun istiyoruz.
Vergiyse, vergiyi Aleviler de
ödüyor, askerlikse, askerliği
Aleviler de yapıyor. Biz de hü-
kümetin yolundayız. Bu ihmal
niye?"
Mehmet Dede, camıde Cem
yapılırsa, camiye gidebileccgj-
ni söyiüyor.
Son sorumuzu soruyoruz:
"Senden sonra mühurü kime
bırakacalcsın?"
GüJüyor:
"Onu bilemem, aile karar
rerir."
Mehmet Dede'ye ısrar et-
menin anlamı yok. Yola
düşmek için müsaade istiyo-
ruz. Evde "panik havası" esti-
riyor bu isteğimiz:
"Ağzınıza iki lokma ekmek
koymadan bırakmayız."
Zöhre Ana. mutfağa koşu-
yor. Başlıyor hazıriığa. On
dakika içinde sofra hazır olu-
yor. İyice bir doyuruyorlar
bizi. Âdet olduğu üzere, "do-
yurmadan" saymayarak:
"Bunu saymıyoruz. Yazın
gelip yatacaksınız. Sizi şöyle
bir beş-on gün yedirip içirece-
ğizha.' Sözmö?"