Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı: Cumhurıyet Matbaacılık \e Gazetecılık Turk Anonım Şırken adına
Berin Nadi 0 Murahhas Lve Emine l'şaltbgil # Genel Yayın Muduru
Hasaa Cenal, Yazı Işlerı Muduru Oka» Gonensın 0 Yazı Işlen Mudur
Yardımcıları Salim Mpaslsn. Kcrem Çalışkan. Ntcdet Dogan. Lutfıı Tıoç
9 Sayfa Duzenı Yönetmenı Ali Acar £ Ankara Temsılcısı Ahmel Tan
Iç Pohtıka Mehmel Tezkan Ekonomı: Meral Tamer, Dış Haberler: Ergun Balcı, Kultur Cdal Usler.
Istanbul Haberleri: Muhittin Sirer, Spor: Abdulkadir Yucelman, Makaleler. Şahin Alpay, Duzeltme
Abdullah Yazıcı % Koordınator Ahmel korulsan % Malı Işler Erol Erkut • Muhasebe.
Bulenl Yener % Butçe-Planlama Sevgi Osmanbcşcoglu « Reklam: Ayşe Torun 0 Idare Huseyio
Gurer * Işletme Onder ÇeliL % Bıigı-Işlem. Nail lnal # Personel Sevgi BoMancıoglu
Basan ve Yaymt Cumhunveı Matbaacılık ve Gazetecılık T A Ş Turkûcagı Cad 39'41 Caga]o|lu
34)54 Uı Pk. 246 laanbul Tel SI2 05 05 (20 hacı Tele, 22246. Fa. (I) 526 60 72 • Bumlar
4ak«n' Zı>a Gotalp Blv Inkılap S No 19 4, Td 133 11 41-4"". Tel« 425*4. F u (4)133 05 63
4 I m i r H Zıya Blv 1352 S 2 1, Tel 13 12 30. Teta 52359, F u . (5!) 19 53 60 # t t a l
Inflou Cad 119 S. No 1 Kal 1. Tel 19 31 52 (4 haı), Teloı 6215! Faı f7l) 19 25 71
TAKVİM: 16 ARALIK 1991 Imsak: 5 43 Güneş: 7.15 öğle: 12.04 tkindi: 14.23 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.10
Uzmanların güzelleştirdiği ciltler, eğitimsiz kişilerin eline kalınca sorunlar oluşuyor
Estetikbıçak sırtındaGüzellik uzmanı berber çırakları
Güzelleşmeye artan talep, güzellik salonlarının
da çoğalmasına neden oldu. Bu durum güzellik
uzmanı sorununu yarattı. Şişli Etfal Hastanesi
Cildiye Kliniği Şefi Köşlü, "Çeşitli insanlar
güzellik uzmanıyım diye ortaya çıkıyorlar.
Bunların arasında berber çırakları bile var"
diyor.
Ciddi sorunlar Estetik konusu giderek
gelişiyor. Örneğin bir cihaz yardımıyla cildin 3
cm. altına, 5 dakikada ürünün nüfuz ettirilmesi
sağlanabiliyor. Ancak bu tür cihazlann ehliyetsiz
kişilerce kullanılması ciddi sorunlar
yaratabiliyor. Ancak bu konuda resmi şikâyet
olmadığı için sağlık müdürlükleri bir işlem
başlatamıyor.
Sağlık Bakanlığı'na başvuru gerekmiyor
Doğrudan insanlara yönelik
faaıiyet gösteren bir salon açmak için belediyeden
işyeri ruhsatı almak yeterli. Bu konuda Sağlık
Bakanlığı'na bir başvuru yapılması gerekmiyor.
Oysa uzman işini bilmiyorsa, doğru malzeme
kullanmıyorsa yan etkiler meydana gelebileceği
hatırlatılıyor.
TAYFUN GÖNÜLLÜ
Selma Şahinoglu 37 yaşında,
iki çocuk annesi ve bir banka-
da görevli.
Bir hafta sonu aynanın karşı-
sında gözlerinin etrafındaki ha-
fîf kırışıklıklar dikkatini çekti.
Inanamadı. Düsünmeye başladı-
ğında, yülann göz açıp kapayın-
caya kadar geçip gittiğini fark
etti. Hemen çekmeceden resim
albumünü çıkardı. Kendisinin
bulunduğu resimleri bir bir hız-
la ayırdı. Fotoğraflannı dikkat-
le incelemeye başladı. tlk kez bu
gözle bakıyordu. Çok değil, da-
ha 5-6 yıl öncesiyle şimdinin
arasındaki farkı görünce, don-
du. Kilosu, selüliti, göz ve boy-
nunun altındaki kırışıklık baş-
langıçlannın verdiği iızüntü, ev-
deki iki çocuğunun gurultüsünü
birden bastırdı.
Şimdi kendini oldukça rahat-
sız hissediyordu. Şimdiye kadar
vücudundaki bu gelişmeleri
KULLANILAN
CİHAZLAR
Cildi
temMemek
için frimatör,
kınşıklıga
myo lifting
Vapozon: tnsan vucudu,
mekanizmasında
dönuştüremediğı toksinleri ve
maddeleri sıvı ve katı halinde
dışarı atar. Bununla birlikte
birtakım toksinler kan
sirkülasyon sistemine kolay
geçemediğinden dolayı vücut
dışına terleme yolu ile atıhr.
Frimatör Yüz ve vticutta
derin ve ciddi cilt temizleme
işlemi yapar.
Vakum-Sprey: Yüzeyin
lenfotik ve kan
sirkülasyonunu arttınr.
Komedonların
temizlenmesinde kullanüır.
Yüksek frekans:
Metabolizmayı harekete
geçirir. Metabolizmadaki ısı
yükselmesi oksijen
massedilmesini arttınrken
diğer yandan karbondioksit
artıklarının atılmasını sağlar.
Kan deveranını arttınp,
bakterileri de öldürücü etkisi
vardı.
tyonlama sislemi: Belli tedavi
edici maddelerin vtlcuda
ciltten nüfuz ettirilmesini
sağlar.
Lenf drenaj: Lenf yollanna
vakum sistemi ile drenaj
yapar. Kan dolaşımını
duzenler.
Epilasyon: Vücutta
istenmeyen kılların yok
edilmesinde kullanıür.
Wood lamp: Ciltteki
hastahklan teşhis eder.
Myo lifting: Yuzde mimik
cimnastiği yaptırarak kınşık
tedavisinde kullanılır.
Dinamik: Ağırlıklı kas
çalıştırması yaptınr, kan
dolaşımını duzenler.
Fisiotron: Tedavi edici
maddeleri vücudun
derinliklerine geçirip yağ
hücrelerinin küçülmesini, atık
maddelerin kan yolu ile
idrardan dışarı atılmasını
sağlar.
farketmemişti. Kendinden mem-
nun olduğu zamanlan hatırladı.
Oraya geri dönebilmek için ne
yapabilirdi?
Şahinoglu, artık gazetelere
dikkatle bakmaya, sohbet top-
lantılannda bu konulara daha
fazla kulak kabartmaya başladı.
Bir hastanenin cildiye kliniğine
mi yoksa bir güzellik salonuna
mı gitseydi? Arkadaşlarının
önerisi güzellik salonu oldu. Ga-
zetelerde, dergilerde, "10 seans-
ta istediğiniz bölgeden, istediği-
niz kadar zayıflayın", "Akşam
yatın, sabah 5 yaş genç kalkın"
gibi ilanlar, tam onun sorunla-
rını giderecek türdendi. Acaba
ne kadar gerçekçiydiler?
Özellikle Istanbul'da son dö-
nemde sayılan hızla artan güzel-
lik salonianndan birine gıtti.
Selma Hanım'a, salonda "güzd-
lik uzmanlarT bulunduğuna da-
ir birçok sertifıka, diploma gös-
terdiler. Guvenemedi ve geri
döndü.
Selma Hanım geri döndu,
ama bu "güzellik salonlan"na
pek çok kişi gidiyor. Gidenlerin
sayısı gün geçtıkçe artıyor. Bu
alan "sektör"leşirken birçok
problemi de beraberinde getiri-
yor.
Bundan 10-15 yıl once yurtdı-
şına gidip bir sure yaşadıktan
sonra bazı bayanlar yanlarında
epilasyon cihazı veya bir buhar
makinesiyle geri dönduler. Ev-
lerinin bir köşesine ya da bir ku-
aförün yanına "tezgâh" açtılar.
Talep, beklenmedik kadar fazla
oldu. "Mucize cihazlar", bayan-
lar arasında sık sık konuşulan
konu halıne geldi.
Almanya'daki güzellik okulla-
nnda okutulan kitaplar getirtildi
ve Türkçeleştirildi. Eleman so-
runu da boylece kurulan Rusdu
Uzel Kız Meslek Lisesi'nden
karşüanmaya başlandı. Bu oku-
lun bazı bölümlerinden mezun
olan öğrenciler, diplomalarını
ahr almaz doğru kuaförlere koş-
tular. Fakat Avrupa'daki geliş-
meler çok hızlıydı.
Türkiye'deki girişimciler ise
bu gelişmeleri ithal etme konu-
sunda hiç gecikmiyordu. Her
gun yeni bir cihaz, yeni kozme-
tik uninü piyasaya çıktı. Lise, bu
gelişmelerin çok gerisinde kaldı.
Okula ne yeni bir cihaz geldi ne
de yeni dersler kondu. Şartlar,
teknolojiden uzak, makyaja yö-
nelik eğitim verümesine yetebi-
liyordu. Ama mezun olan öğ-
rencilere "estetisyen" denmiyor-
du. Türkçede "estetik" vardı,
ama "estetisyen" yoktu. Kuaför-
lere de "estetisyen" denemeyece-
ğine göre, buna karşılık olarak
"güzeUik uzmanı" kullanılmaya
başlandı.
"Güzelleşmeye" artan talep,
"guzeUik salonlan"nın hızla art-
masına yol açtı. Eleman acıgı,
özel kozmetik firmalarının
ürunlerini tanıtmak amacıyla
yurtiçinde ve dışmda açtıklan
kısa dönemli kurslar ile Milli
Eğitim Bakanlığı'ndan tasdikli
özel işletmelerin "güzellik
uzmanı" damgasım taşıyan ser-
tifıkalan, diplomalan, bu salon-
lann baş köşelerini süslemeye
başladı.
Işin boyutlan büyüdükçe ya-
tınmlar da artmaya başladı.
Milyonluk cihazlar Avrupa'dan
ithal edilmeye başlanıp isteyen
kişilere satıldı. Bir denetim ol-
madığı için "güzellik salonlan"
nın sayısı büinmiyor, ama sade-
ce tstanbul'da 200'ün uzerinde
olduğu sanılıyor.
Şişli Etfal Hastanesi Cildiye
Kliniği Şefı Doç. Dr. Adem Köş-
lü bu alanda, özellikle "güzellik
uzmanhğı" konusunda bir kar-
maşamn yaşandığım belirtiyor.
"Bngnn çeşitli insanlar 'güzel-
lik uzmanıyım' diye ortaya çıkı-
yorlar. Bunfatnn arasında berber
çıraklan, güzellik enstitülerine
devam etmiş ev kadınlan var.
Yurtdışında çahşmış bayanlar
yurda girerken yanlannda getir-
dikkri bazı cihazlaria kendileri-
ne 'güzellik uzmanıyım' diyebi-
liyorlar. Oysa güzellik uzmanı,
güzellik oknlundan mezun olan
kişiye denmeli."
E)oç. Köşlü böyle diyor, ama
Türkiye'de bir "güzeUik okulu"
var mı?
Estetik konusunda cihaz ithal
eden bir fırmanın yetkilisi olan
Bölent Mustaoglu, var olan
okullarda "teknolojiden uzak,
makyaja yönelik eğitim" yapıl-
dığım ileri sürerken, güzellik sa-
lonlannda kullanılan cihazlar-
dan okullarda birkaçının eğiti-
minin verilebildiğini belirtiyor.
Açüan kurslan da eleştiren Mus-
taoğlu, "Bu konuda bir yönet-
melik olmadığı için kurslar, şo-
för kursu açüır gibi açıuyor" di-
yor.
Doç Köşlü de, resmi okul sta-
tüsünde Rüşdü Uzel Kız Meslek
Lisesi ve Gazi Üniversitesi'ne
bağh bir yüksekokulun olduğu-
nu belirtmesine karşın bu okul-
Ciltlerinden, aşırı kilolanndan, selülitlerinden şikâyetçı oian bayanlar, her geçen gün güzellik salonlannı daha fazla dolduruyorlar. Yeni salon açanlardan biri de psi-
kolog Semra Pekyaman, "Türkiye koşullannda salonlara her zaman iş duşecektir. Bu bir sağlık sorunudur" diyor. (Fotoğraf: ERDOĞAN KOSEOCLL)
Sivilce ve selülit 2 büyük sorunBayanlar, erkekler; çalışanlar, çalışmayanlar her gun
güzellik merkezlerini dolduruyor. Bazıları yuzlerinde-
ki "isyanlardan" şikâyetçi, bazıları kilosundan ve se-
lülitlerinden, bazıları da ileride oluşacak olası kırışık-
lara karşı önlem almak için bu merkezlere gidiyorlar.
Orneğin Pınar Orbe>i iki çocuk an-
nesi ve çalışıyor. Merkeze cilt bakımı,
masaj, zayıflama ve selülitleri için gi-
diyor. Orbe>i, "Belimde bir rahatsız-
lık olduğu için zayıflama uzun vade-
de olacak. Doktorum muayene etti ve
bilimsel bir yontem saptandı. Cildim
ise kuru. Alerjik yapısı var, kırmızı le-
keler oluştu" dedi.
GuzeUik konusunda ise Orbeyı, "Biz sahne sanatçı-
sı değiliz. Güzel olmak yerine sağiıklı olmamız lazım.
Çocuklarımın sağiıklı bir anne ile moral bulmalan açı-
sından bu olayı onemli gorüyorum" diye konuştu.
Banş Anhan ise 20 yaşında. I.U. Fen
Fak. 1. sınıf oğrencisi. Ergenlik döne-
minde çıkan sivilceleriyle fazla oyna-
dığını ve olayı buyuttüğünu söylüyor.
Psikolojık bazı problemleri de oluşur-
ken, sivilceler de yara haline dönuş-
m u
5- ^"^ yı'dır aynı problemi yaşadı-
ğından yakınıyor. Doktorlara gittiği-
ni, ama birkaç ilaç ile geliştirildiğini
problemınin ise çözülmediğini aıilatıyor.
"Şimdi yavaş yavaş iyileşiyorum. Beni oldukça etki-
li>ordu. Kendimi arkadaşlarımdan soyutlamıştım. Ken-
dimi diğer insanlardan farklı hissediyordum. İnsanlar
belki bana dikkat etmiyorlardı, ama ben öyle hissedi-
yordum. Şimdi kendime gelmeye başladım" diye ko-
nuşuyor Anhan.
Genç oğrenci sozunu şoyle tamamlıyor:
"Son sivilce kaybolana kadar kız arkadaşunı arama-
yacagım."
Mine Tetik de çahşmayan bir genç bayan. "Bende
bir problem yok" diyor önce. Sonra "ileriye dönük bir
takım yatınmlar" diyor ekliyor.
"Ne gibi yatınmlar?"
"Kuru bir cilde sahip olduğum için göz etrafında kı-
nşıklık egilimi fazla. Önlemler alınmazsa derin kırı-
şıklıklar meydana gelebilir. Bunun önlemini almak için
geliyorum."
Faüna Tetik de kardeşi gibi bir mer-
keze devam ediyor. Yuzundeki "kırmı-
zı siyah isyanlardan" şikâyetçi. "10 yıl-
dır cildiye doktorlarına taşındım dur-
dum. 3 a>da ancak i>ilesebili>ordum.
tlaçları bıraktığım zaman da tekrar
başlıyordu. Evdeki bakım ile bu salon-
lardaki bakım farklı oluyor. 1 aydır
buraya geliyorum."
lann eğitim programlarmuı tar-
tışmalı olduğunu söylüyordu.
Köşlü, "Bunlann dışında kalan
eğitim yerierinde ise 2 ser, 3'er
ayda sertifika veriliyor. Milli
Eğitim Bakanlığı bunlan nasıl
tasdik ediyor, ayn bir araştırma
konusu. Bu özel kurs yerlerinin
bazılarımn kadrobuına baktıgı-
mızda, kendilerinin egitime
mnhtaç kişiler olduğunu görü-
yoruz. Tek elemanla temsil edi-
len yerler bile var."
Bu tür eğitimin yanında, yurt-
dışında gerçek güzellik okulla-
nna devam edip 4 yılhk eğitim
sonucunda diploma sahibi olan-
lar da yok değil. Ama sayıları
oldukça az.
Doğrudan insanlara yönelik
faaliyet gösteren bir salon aç-
mak için belediyeden bir işyeri
ruhsatı almak yeterli. Bu konu-
da Sağlık Bakanlığı'na bir baş-
vuru yapılmıyor.
Bülent Mustaoglu şöyle diyor:
"Epilasyon olayında uzman
işini bilmiyorsa, uygulamasını
gerekli olan malzemeyle yapmı-
yorsa hatalar meydana gelir.
Bunlardan bir tanesi igne kulla-
nımında. Çok dar bir kıl kana-
lına çok geniş bir igne ile girdi-
ğinizde o kanalı tahris edersiniz.
Bn, bir kapıdan fili sokmaya
benzer. lgneyi sokarsınız, ama
oradald kanal artık açılmış olur
ve kapanmaz. Bayanın yüzü de-
lik desik olur. Veya hangj kıl cin-
sine ne tür akım vereceginizi bi-
lemezseniz, kıl kökünü asın tah-
rip etmiş olursunuz. Uygulama-
dan sonra uzman, kişiye tavsi-
yelerde bulunmamışsa guneşte
yanmaya çıkıMıgında cilt altın-
da oluşacak kabuklaşmayi öm-
rü boyunca taşımak zorunda
kaur."
» Böyle bir sonınla karşılaşan
bayanlar nerelere başvurabüir-
ler?
Mustaoglu, "Bayan hiçbir ye-
re başvnramaz. Ancak medymda
tanıdık birileri varsa onlara şi-
kâyet eder. Bu da köçök bir ha-
ber obnaktan öteye gitmez. Bu
konuda hizmetin dogru verilip
verilmedigi kontrol edilemez.
Doktor, sadece olan durumu ra-
por eder" diyor.
Doç. Köşlü de bu tür yerlerin
bozulmuş ürünler ya da demo-
de cihazlar kullanabileceklerini
belirtirken, şikâyet konusunda
"Bayanlar şikflyetierini sadece
kendi aralannda konuşuyorlar.
Henüz resmi bir şikâyet yok.
DoUyısryia saghk müdürlügu de
bir işlem başlatamıyor. Gazete-
lere yansıyan birtakım olayiar
sonrasında buna gereksinim du-
yuluyor, ama bn kez de mevzu-
at tarandıgında buna ilişkin ya-
sa ve yönetmelik görülmüyor.
50-60 yıl once çıkan bir yönet-
melik var, ama o zaman da gü-
zellik salonlan ve enstitüleri ol-
madığı için bunu karşılamıyor"
şeklinde konuşuyor.
Yetkihler, konunun uzerinde
oldukça kapsamlı durulması ge-
rektiğini beürtiyorlar. örneğin,
bundan 2 yıl öncesine kadar
kozmetik vücuda elle yedirilir-
ken, bugün elektrik akımının in-
san metabolizması ve cüdi Uze-
rinde yapacağı etkiler saptan-
dıktan sonra buna paralel cihaz-
lar üretilmeye başlandı. Estetik,
elektro estetiğe dönuştü. Bir ci-
haz yardımıyla, cildin 3 santi-
metre altına 5 dakikada ürünün
nufuz ettirilmesi sağlanabiliyor.
Ancak çok çeşitli cihazlann
"ehliyetsiz" kişilerin ellerinde
kullanılması bayanlann karşısı-
na ciddi bir problem olarak çı-
kıyor.
KIZILCAHAMAM
2 kişi
donarak öldü
Haber Merkezi — Başta Mar-
mara olmak üzere batı bölgele-
rinde hava sıcaklıklan artmaya
başladı. Doğuda ise kış etkisini
sürdürüyor. Kızılcahamam'da
yolunu kaybeden iki kişi dona-
rak öldu.
Istanbul ve Marmara bölge-
sinde hava sıcakhklannda artış-
lar oldu. Dıin tstanbul'da güneş-
li bir gün yaşandı. Mete-
oroloji yetkiülerinden edinilen
bilgiye göre hava sıcaklığı dün
gece Erzurum'da eksi 25, Ağn
L
da eksi 21, Kars'ta ise eksi 18 de-
rece oldu. Yetkililer, bölgede kar
kahnhklanmn ise Erzurum'da
25, Ağn'da 11, Kars'ta 6 santi-
metreye ulaştığım bildirdiler.
AA'mn haberine göre bir haf-
ta önce Ankara'nın Kızılcaha-
mam ilçesine bağlı Çerkeş'in In-
cecik köyünden gezmek için Kı-
zılcahamam'a giden Celalettin
Köse ve Hasan Oral isimli iki
genç donarak öldü .
Adana Galleria inşaatıyeni bir tartışmayayol açtı
Portakal ağaçları korunmah mı?
Kültür ve Tabiat Varhklarını Koruma Kurulu,
"Portakal ağacı nesli tükenen bir bitki türü
değil. Ama bir bölümünün kesilmemesinde
yarar var" dedi.
UFUKTEKİN
ADANA — Trüyonluk Ada-
na Galleria inşaatına yer açmak
için portakal ağaçlarımn kesil-
mesi yeni bir tartışmaya yol aç-
tı: "Portakal ağacı, korunması
gerekli tabiat varlığı mı?" Çev-
recilerin itirazı üzerine devTeye
giren Kültür ve Tabiat Varlık-
lanru Koruma Kurulu, Adana
Büyüksehir Belediyesi'nden ge-
len bu 'soru'ya yanıt vermekte
güçlük çekti. Yanıt olarak,
"Portakal agacı, nesli tükenen
bir bitki türü değil, ama bir bo-
lümünün kesilmemesinde yarar
var" denildi.
'Kuralduğu yer' ve 'ihale edil-
me yöntemi' tartışma konusu
yapılan, Adana Buyukşehir Be-
lediyesi'nin ortağı olduğu Gal-
leria inşaatı çevrecilerin de tep-
kisine yol açtı. Gazetelerde yer
alan 'Yeşil katiiam' ve 'Porta-
kal bahçeleri yok oluyor' biçi-
mindekı haberleri değerlendiren
Kültür ve Tabiat Varlıklaruıı
Koruma Kurulu Genel Müdür-
lüğü, 'Galleria inşaatını incele-
meye aldı.' Kurul Genel Müdu-
rü Altan Akat'm girışimi uzeri-
ne Adana Kültür ve Tabiat Var-
hklarım Koruma Kunılu, Ada-
na Büyüksehir Belediyesi'ne
'Portakal ağaçları neden
keaüyor' sorusunu yönelterek
yanıt istedi.
Belediye Genel Sekreteri mi-
mar Şafak Eren, kurula ilettiği
bir yazıyla "Adana'daki porta-
kal ağaçlan korunması gerekli
tabiat varlığı mıdır?" diye sor-
du. Büyüksehir Belediyesi'nden
gelen 'sonılu yanıt' uzerine Kül-
tür ve Tabiat Varhklannı Koru-
ma Kurulu'na çağrüan Genel
Sekreter Şafak Eren'den açıkla-
ma istendi. Eren, özetle şu de-
ğerlendirmeyi yaptı:
"Seyhan Nehri'nin iki kıyısı-
nı da içine alan bölgede rekre-
asyon bölgesi oluşturmaya yö-
nelik proje icİBde yer alan Gal-
leria inşaatı için arsa üretmek
üzere portakal ağaçlanmn bir
bölümü kesUmiştir. Halen sıkı,
kullanılmaz onnanlık alan nite-
ligindeki portakal ağaçlan, pro-
jemiz geregi seyreltilecek, kücük
yeşil adacıklar olarak kalacak-
tır."
Adana Kültür ve Tabiat Var-
lıklannı Koruma Kurulu, Sey-
han Nehri kıyısındaki portakal
ağaçlarımn bulunduğu bölgede
kendi uzmanlarına da bir araş-
tırma yaptırarak 2863 sayılı
Kültür ve Tabiat Varhklarını
Koruma Yasası'na aykın bir iş-
lem yapümadığı sonucuna var-
dı. Kurul uzmanlan tarafından
hanrlanan 'Galleria ve portakal
ağaçlan' konulu raporda, aynı
bölgede yer alan okaliptüs, pal-
miye ve hurma ağaçlarımn ko-
runması gerektiği, halkın yeşil
alan ihtiyacım karşılamak için
de portakal ağaçlarmdan oluşan
küçük yeşil adalara yer verilme-
sinin iyi olacağı vurgulandı.
Kurul Başkanvekili Doç. Dr.
Yusuf Gürçınar, uzmanlar tara-
fından hazırlanan raporu değer-
lendirirken "Portakal ağaçlan
salt Adana'da yok. 'Portakal
ağacı, korunması gerekli kültür
ve tabiat variığıdır' dediginizde,
bütün portakal agaçlannı koru-
ma altına almak zorundasınız.
Bu ne anlamlı ne de mümkün.
Ancak rekreasyon yapüırken ne
kadar portakal ağacımn kesil-
Bteyecegi konusunda belediye
bize bUgi verecek " dedi.
'Maxwell
hayatta9
iddiası
• LONDRA (AA) —
Ingiliz basın kralı Robert
Maxwell'in yaşadığı ve
denizde boğulan kişinin
Maxwell'in benzeri olduğu
öne sürüldü. lngiltere'de
yayımlanan "Sunday
Sport" gazetesi, üst düzey
bir Rus istihbarat
kaynağına dayandırdığı
haberinde KGB tarafından
Maxwell'e bir dublör
sağlandığı ve Maxwell'in
"Andreas" adındaki bu
kişiyi, kendisinin
katılmadığı bazı
toplantılara gönderdiği
iddiasma yer verdi. Gazete,
bu kaynağın "Maxwell'in
hayatta olması çok
muhtemel. Kendisini öldü
göstermek için
kullanabileceği bir
benzerine sahip olduğunu
biliyorduk" dediğini
bildirdi. Haberde, Kanarya
Adalan açıklannda
denizden çıkanlan cesedin
"Zehirli gazla kalp krizi
geçütilerek öldürülen
Andreas" olabileceği ve
çahsanlann sandığından
426 milyon sterlin çaldığı
öne surülen Maxwell'in
Güney Amerika'da gizli bir
yere gitmiş ohnasının
kuvvetli bir ihtimal olduğu
kaydedildi.
Hanıilelikte
ilaç kullanımı
• tSTANBUL (AA) —
Âdet kanamalarındaki
gecikme yüzünden
hamılelik kuşkusuyla
kullanılan sökturücü
ilaçlann daha sonra doğan
kız çocuklarında ciddi
vajinal rahatsızhklara neden
olduğu bildirildi. tstanbul
Eczacı Odası'nın üyelerini
eğitmek amacıyla
duzenlediği meslek içi
surekli eğitim programı
çerçevesinde dün
"Hamilelerde, Çocuklarda
İlaç Kullanımı ve
Çocuklarda Beslenme"
konusu ele alındı.
Toplantıda gebelikte ilaç
uygulaması uzerinde duran
Istanbul Üniversitesi Tıp
Fakültesi Kadın Doğum
Bölümü öğretim üyesi Doç.
Dr. Lemi Ibrahimoğlu,
ülkemizde "sökturücü"
olarak bilinen ve düşük
yapmayı sağlayan ilaçlann
kullanılma oranının çok
fazla olduğunu söyledi.
Giresunlular
Ataköy'de
buluştu
• tSTANBUL (AA) —
tstanbul'da yaşayan
Giresunlular, Ataköy'de
düzenledikleri dayanışma
gecesinde bir araya
geldiler. Bakırköy
Giresunlular Yardımlaşma
ve Dayanışma Derneği
tarafından düzenlenen
geceye, Bakırköy Belediye
Başkanı Yakup Akyüz,
eski Çevre Bakanı ve
ANAP Bakırköy belediye
başkan adayı Ali Talip
özdemir, eski Devlet
Bakam Ibrahim özdemir
ile yaklaşık 2 bin 500
davetli katıldı.
Zeusa bakan
desteği
• KUŞADASl (AA) —
Devlet Bakam Erman
Şahin, Bergama
Belediyesi'nin başlattığı ve
Kuşadası Belediyesi'nin
desteklediği "Zeus
Sunağı'm geri verin"
kampanyasma imza attı.
Kampanyaya, Kuşadası'nda
devam eden "Yerel
Yönetimler ve Yeni
Hükümetten Bekledikleri"
konulu toplantıya katılan
60 belediye başkanı ile
birlikte imza atan devlet
bakam Şahin şöyle dedi:
"Gönlümüz, bütün
yurtdışındaki eserlerimizin
yurdumuzdaki ait olduğu
yerlere dönmesini istiyor.
Hekiııı
adayları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Hacettepe
Üniversitesi Tıp Fakültesi
öğrenci Derneği
(HÜTFÖDER), tıp
fakültesi öğrencilerinin
Türk Tabipler Birliği (TTB)
bünyesinde bir "kol" olarak
örgütlenmesini istedi.
Dernekten yapılan yaah
açıklamada, geçen hafta
TTB ile ortaklaşa
düzenlenen 1. Tıp
öğrencileri Kurultayı
değerlendirildi. Kunıltayda
öğrencilerin söz hakkı ve
örgütlenmeleri yönündeki
bir önergenin engellendiğine
işaret edilen açıklamada
TTB'nin bu tavnnın
kurultaya gölge düşurdüğü
savunuldu.