Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16ARALIK1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Apo'nun annesi Esma Öveç Öcalan da kurultaya katıldı
HEP kurultayında PKK şov'Biji PKK' sloganları
arasında yapılan HEP
Kurultayı'nın baş
konugu, Apo'nun
annesi Esma Öcalan'dı.
SHP MiUetvekili Leyla
Zana da büyük
tezahüratla karşılandı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — HEP 1. Olağanüstü
Kongresi'nde PKK lideri Abdul-
lah Oaüan'ın annesi Esma öveç
öcalan, "Hepimizin anası, ana-
lann simgesi" diye anons edildi
ve dakikalarca alkışlandı. Kong-
reye katılan HEP kökenli SHP
milletvekillerinden Leyla Zana
ve Sırn Sakık da anne öcalan-
ın elini öptü. Bazı delegelerin
Kürtçe konuştuklan HEP kong-
resinde PKK'nın Kürt ulusal ha-
reketinin direniş örgütu olduğu
görüşü savunuldu. Kongrede
"Btfi Apo" (Yaşasın Apo), "Bi-
ji Serok Apo" (Yaşasın Başkan
Apo) ve "Biji PKK, Biji
Künlistan" sloganlan atıldı. An-
kara DGM Savcılığı, kongrede-
ki Kürtçe konuşmalar ve atılan
sloganları incelemeye aldı.
HEP I. Olâğanüstü Kongre-
si'nin yapıldığı Selim Sırn Tar-
can Spor Salonu, sabahın erken
saatlerinden itibaren dolmaya
başladı. Kongre, daha önce ilan
edilen saat 09.00'da delegelerin
imzalannı yoklama cetveline at-
mamaları nedeniyle başlayama-
dı. Iki saat gecikmeyle divan
oluşturularak kongreye başlan-
dı. Divan Başkanı Gıiven Öza-
tay, önce yoklama yaptı. ll baş-
kanlannın isimlerinin okunma-
sından soara sıra bir süre önce
öldüralen ve henüz faili buluna-
mayan Diyarbakır HEP ll Baş-
kanı Vedat Aydın'ın adına ge-
lince, bütun salon ayağa kalk-
tı. Uzun süren alkışlar sırasın-
da Aydın'ın altında "Aramız-
dasın" yazüı portreleri delege-
lerce havaya kaldınldı. Vedat
Aydın'ın kardeşi Veysi Aydın
da ayakta zafer işaretleri yaptı.
Özatay, Türkçe yaptığı konuş-
masında, "Berhilidanlar yaratan
tüm insan haklan savaşçılanna
koftgremizden selam gönderme-
yi borç biliyonız" dedi. HEP'-
in seçim engelini SHP ile ittifak
yaparak aştığıru belirten öza-
tay, "Şu anda partimiz saflann-
da olmasa da, 22 arkadaşımızı
pariamentoya göndererek gere-
kea cevabı verdik" diye konuş-
tu. özatay, Kürt realitesinin ta-
nınmasının çözüm olmadığını,
devlet terörünun ve devlet suçu-
nun da ortadan kaldınlması ge-
rektigmi vurgulayarak, bunlann
gerçekleştirilememesi durumun-
da Kurt halkının kendi kaderi-
ni tayin etme hakkının kullanıl-
masının kaçınılmaz olduğunu
savundu. Bu sırada "Kürdistan
faşizme mezar olacak" sloganı
atıldı. özatay da sloganların
dinmesinden sonra salondakileri
"Stoganlar tabü ki atüacaktır.
Ama knrultayı zamanında bitir-
mek ve olgun bir kurultay yap-
üğımızı göstermek zonındayu.
ölçülü olmamız gerekiyor" di-
ye uyardı.
Genel Başkanvekili Ahmet
Karataş, kongreyi açış konuş-
masına, Vedat Aydın'ı anarak
başladı. Kongrede, Kürt sorunu
dışındaki sorunlann da konuşu-
lacağuu vurgulayan Karataş,
"Kürt halkının dinamizminin
yükseldtği ve Türkiye emekçi
haUanffi demokrasjnin talebinin
öne çıktığı bir döoeme
girildigini" söyleyerek,
TBMM'deki yemin törenindeki
olaylan içine sindiremeyenlerin
kardeşlikten söz etmeye hakkı
olmadığını dile getirdi. Kara-
taş'ın "Sayın Ecevit Uç saat için-
de Kıbns'ın yansını alırken,
Maraş'ta insanlann katledUme-
sine üç gön boyunca göz yum-
duğunda, içi hiç kan aghunıyor-
dn" deyince, delegelerden
"yufc" sesleri yükseldi. ANAP
Genel Başkanı Mesut Yıhnaz'-
ın hükümet programı tartışma-
ları sırasında, "Ana dilimle
konuşacağını" dediğini anımsa-
tan Karataş, "Saym Yümaz an-
laşılan resmi dille ana dili kanş-
tniyor. Eğer ana diliyle konusa-
caksa, Lazca konuşması ve baş-
diline de saygı duyması
d l l
HEP büyuk kongresine katılan SHP Diyarbakır MiUetvekili Leyla Zana, Abdullah Öcalan'ın annesi Oveç Ocalan'la önce se-
lamlaştı, daha sonra boynunda sarı-kırmızı->eşil renklerden oluşan bir atkı bulunan yaşlı kadının elini optü. (RIZA EZER)
HEP Genel Kuruhı'n» kaülan eski başkan Febmi Işıklar, Öveç Ocalan'la tokalaştı. (Fotoğraf: AA)
SHP Muş MiUetvekili Sım Sakık da Abdullah Öcalan'ın annesinin elini öptü. (Fotoğraf: AA)
yg
gerekirdi ' dedi. Delegeler Yıl-
maz'ı da yuhaladılar.
SHP'deki HEP kökenli mil-
letvekillerine karşı önyaıgıh
olunmamasını ve spekülasyon
yapılmamasını isteyen Karataş,
"Hangi partide olurlarsa olsun-
lar, namuslu, dürüst olduklan
ve doğnılan savunduklan za-
man biz onlan baştacı ederiz"
dedi. Karataş, HEP'in Türkiye
ve Kürt halkının sorunlannı
çözmeyi hedefleyen bir parti ol-
duğunu vurgularken de, "HEP,
milletvekili seçtirme partisi de-
gildir. HEP bitti, bitiyor denir-
ken, bu salonlan dolduran in-
sanlarla dipdiri olduğunu
göstermistir" diye konuştu.
Karataş'ın konuşmasından
sonra salondaki davetlilerin ad-
lan okundu. TBMM Başkanve-
kili ve Diyarbakır Milletvekili
Fehmi Isıklar adı okunduğunda
ayağa kalkarak delegeleri se-
lamladı. Salondakilerin bir bö-
lümü Işıklar'ı alkışlarken, bir
bölümü de yuhaladı.
Kurultayda kavga
Adana HEP ll Başkanı Ke-
mal Okutan konuşmasında,
Kürt ve Türk halklanmn birbir-
lerine düşman edihnemelerini is-
tedi. Okutan, Başbakan Siıley-
man Demirel'in Abdullah Öca-
lan ile görüşmeyeceği yolunda-
ki sözlerini anımsattı, "Sayın
Başbakan 'O bir cani,
görüşmem' dedi. (Yuh sesleri)
Yann görüşmek zorunda kalır-
sa, 'Dün dündür, bugün bugün-
dür' diyecek mi" şeklinde ko-
nuştu.
Parti Meclisi üyesi Fehmi De-
mir de konuşmasında, parti yö-
netimini SHP ile "entegrasyon
politikası" yürütmekle suçladı.
Demir, SHP'nin HEP aracılı-
ğıyla yeniden "Kürdistan'a
sokulduğunu" belirterek,
HEP'in eski Genel Başkanı
Fehmi Işıklar'ı eleştirdi. Işık-
lar'ın HEP'i, SHP'nin tuzağına
düşürdüğünü ve köhnemiş
SHP'yi canlandırchğını öne sü-
ren Demir, "HEP yönetimi yü-
zünii SHP'ye ve ödiinç verip ge-
ri alamadıgı millervekiUerine çe-
virmiş bekliyor. HEP imajı po-
litika sofrasının garnitürii ola-
rak kullanılıyor" dedi. Demir,
HEP'in bağımsız milletvekille-
ri aracılığıyla pariamentoya gir-
mesini savunurken, salondan
"yuh" sesleri ve ıslıklar yüksel-
di. Demir'in konuştumlmama-
sını isteyen delegelerin uzun sü-
ren yuhalamalanna karşın, De-
mir ısrarla konuşmak istedi.
Tartışmalardan sonra Demir,
sözlerini, "Yaşasın HEP, yaşa-
sın özgürlük, banş ve demokra-
si mücadelemiz" diyerek güç-
lükle tamamladı. Demir'in ko-
nuşmasını tamamlatnasından
sonra tribünde delegeler arasın-
da kavga çıktı.
HEP Genel Başkanlığı'na
Şanhurfa eski Belediye Başkanı
Feridun Yazar seçildi.
1. turda Yazar 269 oy alırken
Yaşar Kaya 28, Nurettin Basut
ise 63 oy aldı. Oylama, gece ya-
nsına doğru tamamlandı.
DGM incelemeye aldı
Ankara DGM Savcıhğı, HEP
Kongresi'nde yapılan Kürtçe ko-
nuşmalan, atılan sloganları ve
bazı partililerin tutum ve davra-
nışlannı incelemeye aldı.
Notlar
Apo'nun
annesine
el öpme
kuyruğu
FARUK BİLDİRİCt ~
ANKARA — Kongre salo-
nunda hâkım renkler, sarı-
kırmızı-yeşil. Konuşulan dil
Kürtçe ve atılan sloganlar "Biji
Apo", "Biji Serok Apo", "Biji
Kürdistan"... Tribünlerde protö-
kole aynlan bölümün ilk sırasın-
da Yazar Musa Anter'in yanın-
da yaşh bir kadın oturuyor. Boy-
nunda yine san-kırmızı-yeşil
renklerden oluşan bir atkı.
Yaşlı kadın, çok az konuşu-
yor. Ama kadına sürekli bir ilgi
var. Gençler yanına gelip el öpü-
yorlar, ardmdan elini tutup fo-
toğraf çektiriyorlar. Hatta el
öpenler arasında SHP'deki
HEP kökenli millervekillerinden
Sım Sakık da var. Bu milletve-
killerinden Remzi Kartal da bir
süre bu yaşlı kadınla sohbet edi-
yor. Bu ilginin nedenini öğren-
mek için protokol bölümünün
önünde boynuna poşu sarmış
genç kıza, "Bu kadın kim" diye
sorunca, aldığunız yanıt her şe-
yi açıklıyor:
— Başkanın annesi. Esma
öcalan.
Ve genç kız, "Nasıl olur da
tanımazsın" dcrcesine
"şaşkınlıkla" yüzümüze bakı-
yor. Ashnda salondaki genel ha-
vaya bakınca genç kız haklı.
Gerçekten de bu kadın biraz
sonra "Hepimizin anası, anala-
nn simgesi" diye anons ediliyor
ve tum salon ayağa kalkıyor.
Esma Öcalan, öğ^eden sonra
kongreden aynlırken gazetecile-
re "Oglum katil degildir. Katil
olsaydı, bu kadar sevilir miydi"
diyor. Öcalan, "Oglum gözüm-
de tütüyor, ama halkı için ver-
diği mücadele benim hasretim-
den daha onerali olduğu için
katlanıyorum" diyerek oğluna
olan sevgisini dile getiriyor.
Salonun her tarafında HEP
bayraklarından sonra en çok
göze çarpan renkler yeşil-sarı-
kırmızı. Bu renkler kimi kez ya-
kalarda rozet biçiminde kuçük
bayraklara, kimi kez de örülmus
kazaklara, büyük bayraklara
dönüşmüş. Bu bayrakları atılan
sloganlar ve salondaki pankart-
lar tamamlıyor:
"Biz Korkuyu \endik, Ya Siz?
Demokrasi Cephesinde Birieşe-
lim. Orgıiflü Halk Yeülmez.
Haksulıklara Susma Hakkımu
Yoktur. Direnmek Yaşamakür.
Insanlık Onunı Işkenceyi Yene-
cektir."
Nitekim TBMM'de sarı-
kırmızı-yeşil renkleri taşımala-
rından dolayı olay çıkan SHP
milletvekilleri Leyla Zana ve
Hatip Dicle'nin isimleri okun-
duğunda sanki bütün salon aya-
ğa fırlıyor, alkışlar dinmek bil-
miyor. Zana ve Dicle zafer işa-
retleri yaparak delegeleri selam-
lıyor. Zana'nın boynunda yine
aynı renklerden oluşan bir atkı.
SHP'deki milletvekillerinden
Fehmi Işıklar, alkışlann yanı sı-
ra yuhadamalarla karşılanıyor.
22 milletvekilinden kongreye ka-
tılan 20'si içerisinde en fazla al-
kış alanlardan birisi de Muş
Milletvekili Sırn Sakık.
Kongreye gönderilen çiçekler
de salonun bir kenanna yerleş-
tirilmiş. Içlerinde Başbakan Yar-
dıması Erdal İnönü, SHP'li Ga-
ziantep Belediye Başkanı Celal
Dogan, SHP Milletvekili Sedat
Ynrttaş'ın gönderdiği çiçeklere
rastlanıyor.
Kürtlerle ilgili araştumalan ve
yazüarıyla tanınan Yazar Musa
Anter, delegelerin heyecanla
karşıladıkları kişilerden birisi.
"Büyük Demokrat" olarak su-
nulan Yalçın Küçuk, kendisini
alkışlayan delegelere alkışlarla
karşılık veriyor.
Yazar Musa Anter, omuzlara
alınarak getirildiği kıirsüden
"Biji Apo" diye slogan atıyor ve
DemirePi eleştirirken "40 yıllık
Kani, olur mu Yani?" diye eleş-
tiriyordu.
Zana: Bizi SHP'den
VEDAT YENERER
SHP Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, parti
ileri gelenlerinin Kürt mületvekillerine baskıla-
nnı arttırdıklanm belirterek, "Bizi devamlı is-
tifaya zorluyorlar. Erdal tnönü'nün bizi zorla-
maya hakkı yoktur. Sosyal demokrat ve her türlii
baskıya karşı olduklannı soylüyorlar, ama ken-
di bünyelerinde baskı uygoluyorlar" diye
konuştu:
Leyla Zana, Cumhuriyet'e verdiği özel demeç-
te, konuyla ilgili sorulanmıza şu yanıtlan verdi?
—SHP içinde dışlandıgımzı söylemiştiniz. Son
gnnlerde size karşı baskılar nasıl gelişiyor?
ZANA—Biz her turlü baskıya karşıyız ve bu-
nu söylüyoruz. Ama bir bakıyoruz ki, sosyal de-
mokrat olduğunu söyleyen bir yapı, baskı ku-
ruyor. Bu baskıyı kabullenemiyoruz. Eğer isti-
fa etmemiz gerekiyorsa, bunu özgür irademizle
yapmamız gerekir. Sonuçta yanlış bir şey yap-
madığımıza inamyor ve bu temelde direterek is-
tifa etmiyoruz. Geçenlerde Türk kadınına seç-
me ve c
eçilme hakkının tanınmasının 57. yıldo-
numu ucucuıyıe aHF'lıler bir toplanu duzenle-
diler. Beni, oturtulmaması gereken. bir yere
oturttular. Toplantı boyunca da bana kesüilik-
le söz hakkı vermediler. Bir tek Kürt keümesi
geçmedi. Gerçekten kendimi fazlalık hissettim.
Düşünün, pariamentoya girmişiz ve bu yapının
içinde halen dışlanıyorsak ciddi ciddi düşünmek
gerekir. Yani zorla barınma diye bir şey olamaz.
Oysa demokrasi kendi içimizde olmalı. Bir ge-
nel başkanın bir milletvekilini istifaya zorlama-
sı söz konusu olamaz. öyle bir hakkı da yok.
Çünkü partinin organlan var. Geçcnlerde "Ya
kendisi gitsin ya da ben giderim' demiş. Bu çok
ayıp. Eğer gerçekten söylemişse bir genel başka-
na yakıştıramıyorum.
—DGM, dokunulmazlığınızın kaldınlmasım is-
tiyor...
ZANA—Nusret Demiral'ın burdan kendi ba-
şına yaptığma inanmıyorum. Yine devlet organ-
larından bu kuvveti aldığma inanıyorum. Eğer
bulunduğumuz partinin genel başkanı bizi biraz-
cık savunsaydı, "Bu arkadaşımız yanlış bir şey
söylemedi" deseydi Demiral bu gücü kendinde
bulamazdı.
istîfaya zorluyorlar—Mectis kayıtlannda, sizin yemin töreni sırasın- an bu hakkın geri ahnma kuşkusu olacak. Kürt
da "Zana, biünmeyen bir dilde konuşma yaptı"
şeklinde bir ibare var. Bu konuda neler söyleye-
bilirsiniz?
ZANA—Bunlann yasaları gerçekten çelişki-
lerle dolu. Bir yandan diyorlar ki Kürt gerçeğı-
ni kabul etmek zorundayız, bir yandan da dili-
mizi inkâr ediyorlar. Kendi anadilimle konuştum
ve Türk ile Kürt halklanmn kardeşliğinden söz
ettim. Bu yemin metnini okuduysam iki halkın
kardeşliği için okudum dedim. Kardeşlik hâlâ an-
laşılmayan, bilinmeyen bir dil oluyorsa... Bunu
da ciddi ciddi düşünmek gerekir. Kendi kendi-
leriyle çelişiyorlar. Bir yandan kabul ediyorlar,
diğer yandan da inkâra gidiyorlar. 70 yıldır de-
ğişmeyen inkârcı politikaları işte...
—Demirel ve İnönü'nun Güneydoğu Anadolu
gezisinin ardından Kürt halkının en büyük bek-
lentileri neierdir?
ZANA—En önemlisi Kürt kimliğinin tama-
men tanınması, kabul edilmesidir. Bu yapılma-
dıkça Kürtler hiçbir seye inanmaz, hiçbir şeye gü-
venmezler. Kimliği vermeden yayın hakkını ve-
rirse herkes buna kuşkuyla bakacak. Çünkü her
olacak. Kürt
kimliğinin tanınmasından sonra diğer istekler ye-
rine getirilirse, o zaman Kürtler inanmaya baş-
lar. Çünkü 70 yıldır hep inkârla yüz yüze.. Ar-
tık güveni kalmamış ki... Devlete ve devlet or-
ganlanna Kürtler guven duymuyor. Hani bugün
biraz ümitlenmiş bile olsalar çok degildir bu,
çünkü "ben zaten hep kandınldım" diye düşü-
nüyor. Devletin kendisini kabul ettirmesi la-
zımdır.
—Liderlerin gezisi öncesinde PKK lideri Abdnl-
lah Öcalan'ın açıklaması gazetelerde yer aldı.
Açıklamada Öcalan, eğer Demirel politikasını
yumuşaürsa PKK'nın da yumuşatacağını söylü-
yordu. Her iki tarafın yumuşaması, çözüme sizce
ne kadar katkıda bulunuyor?
ZANA—Kürt halkı gerçekten çok aşağılanmış
bir halk. Ama bu da 1984'ten sonra bir sürü de-
ğişime uğramış. Parti genel sekreterinin de açık-
ladığı gibi şimdi birtakım yumuşamalar söz ko-
nusu. Ama o silahı da konuşturan siyasi bilinç-
tir. Elbetteki sonuç siyasi çözümde bekleniyor.
Eğer gerekli adımlar atılırsa çok güzel olur. tki
taraf da kan dökülmesinden yana değil.
SHP LİDERİ İNÖNÜ
'Güneydoğu
huzursuz'Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, DYP ve
SHP'nin 500 gün içinde enflasyonu düşürmeyi
vaat ettiklerini hatırlatarak "Ancak 500 günün
ne zaman başlayacağı karanlık" dedi.
tSTANBUL (AA) — Devlet li olan bir koalisyon hüküme-
Bakanı ve Başbakan Yardımcı- tinin bunu soylemesi, gördük
sı Erdal İnönü, 'Pazar Toplan- ki vatandaşlannuzda bambaş-
tılan'nın konuğu oldu. ka bir etki yaptı. Herkes, 'Bu
İnönü, Beyazıt'taki Presi- defa hükümet buraya huzur ge-
dent Hotel'de gerçekleştirilen tirecektir, onlara yardımcı
ve çeşitli meslek gruplanndan olalım' yaklaşum içinde."
gençlerin düzenlediği toplantı- Ekonomik istikran sağla-
da konuştu. SHP'nin tek başı- m a k i ç i n enflasyonun yavaş ya-
na olmasa da "bükümetin, ol- v a ş indirilmesi gerektiğini kay-
mazsaolmazbirparçası"ola- d e d e n I n ö n ü ı i k j p a r t i n i n d e
rak ıktıdarda bulunduğunu be- 5 0 0 g ü n lçİD6e enflasyonun dü-
ürten Inönu, SHP programın- Şürülmesini vaat ettiklerini ha-
dakı hemen her konunun, ko- t l r ıa t t l . A n c a k b u s u r e n i n n e
alısyon protokolü ve hükümet zaman başlayacağının henüz
programında da yer aldığını karanhkta olduğuna işaret
söyledı. gd^, { n ö n U ı öncelikle bütçenin
Demokratıkleşme, ekonomı- v e a ç ı k l a n n k o n t r o l edilmesi,
nın gelıştınlmesi, Güneydoğu k a m u f l n a n s m a n gereksinimle-
sorunu, dış pohtıkadakı görus- r i n i n azaltılması, fonlann büt-
ler, Bağ-Kur'un ıyüeştirümesi, ? e k o n trolü içine aünması gibi
erken emeklilik, enflasyonun konulann haüedilmesi gerekti-
düşürulmesi, eğitim ve sağlık- gjni Söyledi
ta yapılması gereken değişikük- j etkin bir verri refor-
lerin hükümet programmda yer ^ ^ S v S S İ S a r î m npg
aldığını anlatan İnönü, "Bun-
lan yapmaya hükümet olarak
gece gunduz gayret ediyoruz.
Adım adım da bu vaatkrimizi
gerçekleştiriyoruz" dedi.
Yönetimde bir koalisyon hü-
kumetının bulunmasının, bü-
yük sorunlara çözüm getirmek-
te ayn bir fayda sağlayacağı
mu
sürdüğünü beürtti ve çiftçilerin
faiz borçlannm bir defaya
mahsus olarak silinmesinin, bu
haftaki Bakanlar Kurulu top-
lantısında son şeklini alarak
bildirdi.
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal tnönü dün
görüşünü savunan Inönu, şöyle SHP İstanbul il örgütünce Ma-
konuştu:
"Bunun örnegini Güneydo-
ğu'ya yaptıgımız gezide gör-
dük. Güneydoğu'da büyük bir
huzursuzluk var. Geçmişten ge-
len yanuşlıklar, bugünün ayn-
ukçı akımlanyla bir araya ge-
lince, hem can guvenliğini teh-
likeye düşuren hem de insanlan
huzursuz eden bir gelişme var.
Bunu çözmek için demokratik
ve insancıl yaklaşım tek çare.
Biz muhalefetteyken oraya baş-
bakanın gitüğini görmedim.
Şimdi hükümet olarak oraya
gittik. Aynı şeyi tek partinin
değil, iki partinin başkanlannın
söylemeleri, arkalarında yüzde
48 oy olan, ama onun üstunde
bir manevi destek sağladıgı bel-
vi Marmara'da düzenlenen
"Dayanışma Gecesi"ne katıldı.
tnönü, 1989 yerel seçimlerini
kazandıklannda, bunun iktidar
için ilk adım olduğunu söyledi-
ğini hatırlatarak "Aynı şekiMe
bugün iktidann bir parçası ola-
rak koalisyon ortağı olarak
yaptıgımız hizmetler, gelecek
seçimlerde tek başına iktidar
olmamızı sağlayacaktır" dedi.
İl başkanlannın çalışmalanyla
bu gece iktidar yemeği yedikle-
rini ve kendilerinin olmaması
balinde bugunkü iktidann da
olmayacağını belirten tnönü,
"Sizin bunurda yetinmeyecegi-
nizi ve daha çoğunu isteyeceği-
nizi biliyornm. Bunlar
olacaktır" diye konuştu.
ANAYÂSA MAHKEMESİ
Antiterör \asası
bu ay sonuçlanacak
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Anayasa Mahkemesi,
Terörle Mücadele Yasası'na iliş-
kin iptal başvurusunu bu ay
içinde sonuçlandıracak.
Anayasa Mahkemesi Başka-
nı Yekta Güngör Özden, Cum-
huriyet'in sorusu üzerine,
SHP'nin 6 aydır bekleyen baş-
vurusunun, bu ay içinde olum-
lu ya da olumsuz bir sonuca
bağlanacağım açıkiadı. Bu ko-
nudaki gecikmenin, raportö-
rün, tümü için iptal isteminde
bulunulan yasaya ilişkin çok
geniş kapsamlı ve özenli araş-
tırma yapmasından kaynaklan-
dığını da belirten Özden, ken-
dilerine "Kürt-Türk ayrımı mı
yapıyorsunuz?" yönünde eleş-
tiriler geldiğini de anımsatarak
şöyle dedi:
"Bizim ülkemizde herkes,
Türkiye Cumhuriyeti'nin, bir-
birine eşit bir biçimde yaşayan,
saygryla karşüadığumz yurttaş-
landır. Herhangi bir soy, ırk,
din, dil, renk ve cins aynmı
gözetmeden çalışıyoruz. Biz,
kimseyi Kürt-Türk diye de ayır-
nuyonız. Kürt olan Kürdöm,
Laz olan Lazım, Çerkez olan
Çerkezim diyebilir. Ama bepi-
miz bu ulusun bireyleriyiz.
Anayasa Mahkemesi; önemle
vurguhıyonım, devletin tekliği,
ülkenin tümliiğü ve ulusun bir-
liği yönünden çok özen göste-
ren ve çok duyariı bir knrum-
dur. Bizim açımızdan, hiçbir
yurttaşımızın bir diferinden
önceliği yoktur."
Bu konuda herhangi bir du-
raksamamn söz konusu olma-
dığmı da belirten özden, "Ra-
portör arkadaşımız, raponuuı
en kısa zamanda bize verecefi-
ni söylemiştir. Ben bunun bn ay
içinde olacağı umudundayun.
Rapor bize yeterti sürede gelir-
se, bu ay içinde olumlu ya da
olumsuz bir sonuca ulaşacağı-
mız kanısındayım" dedi.
özden, gerekçelerinin yazımı
için bekleyen kararlara ilişkin
de "Kararlann yazımıaa hız ve-
rilmiştir. Öıümüzdeki günler-
de Resmi Gazete'ye üç-beş ka-
rar birden yayuıa gönderiecek-
tir. Sanıyorura, yeni yıla borç-
suz olarak girecegiz" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nden
dün yapılan yazüı bir açıklama-
da da karar gerekçelerinin açık-
lanmasındaki gecikmenin, iş
yoğunluğundan kaynaklandığı
belirtildi. Basındaki Terörle
Mücadele Yasası'ndaki gecik-
meye ilişkin eleştirilere de yanıt
getirilen açıklamada, bu konu-
da 10 başvuru olduğu, bunlar-
dan Uçunün iptalle sonuçlandı-
ğı ve kararlarının da yayımlan-
dığı ammsatıldı.
Hükümete "emaneterf
insan haklan ödülü
ANTALYA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — tnsan Haklan Derne-
ği Antalya Şubesi, 1991 Yüı tn-
san Haklan ödülü'nü yeni hü-
kümete "emaneten" verdi.
İnsan Haklan Haftası nede-
niyle oluşturulan "tnsan Hak-
lan Kürsüsü"nde Antalya'daki
parti, kurum ve kuruluşlann
temsilcileri konuştu. 19 kişinin
konuştuğu kürsüde meslek ku-
ruluşlanna göre insan haklan
konusunda görülen aksaklıklar
dile getirildi.
İHD Antalya Şubesi'nce To-
kan Engin, Safai Özer, Ali th-
san Yalçın, Nuri Erkal, Bülent
Ecevit, Özkan Uçar, Muzaffer
Koç ve Mustafa Şahin'den
oluşturulan jüri bu yılın İnsan
Haklan ödülü'nün yeni kuru-
lan hükümete "emaneten" ve-
rilmesini kararlaştırdı. Jüri ha-
zırladığı duyuruda, "tnsan
haklan, kurumlarca bir bütün
olarak benimsenmeli, hukuk
düzeni ile korunmalı, bireyler
devredilemez"görüşü belirtildi
İLAN
FATİH 3. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Sayı: 1990/833
Davacı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından davalı Dimitri Ka-
ludis aleyhine ikamc olunan tespit ve tescil davasının açık duruşması
sonunda:
Fatih, Tahtaminare Mah. Bereket Sokak No. 7/1 adresinde ikâmet
etmekte iken bulunamayan ve gıyabında duruşması devam eden da-
valı Dimitri Kaludis hakkında mahkememizin 24.10.1991 tarih 990/833
esas 991/920 sayılı kararı ile Fatih, Tahtaminare mah. Balat Köprü-
başı Sokak 302 pafta, 2332 ada, 36 parsel sayılı 22 m
!
miktarlı kâgir
evin İstımlak Kanunu'nun 16. maddesi gereğınce değerine etken ni-
telikleri tespit edildiğinden davalı adına mevcut kaydın terkini ile da-
vacı idare adına tescıline karar verilmij olup işbu ilanın gazete Ue ila-
nı tarihinden itibaren bir ay zarfında karar temyiz edilmediği takdir-
de kararın kesinleşeceği hususu tebligat ycrine kaim olmak uzere ila-
nen teblig olunur. 10.12.1991
Basın: 14590