Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Şttkran
mektubu davası
• ANKARA (UBA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın sahte olduğunu öne
sürdüğü 'özal'dan
Amerika'ya şükran
mektubu'nu yayımlayan
Sabah gazetesi ve söz
konusu haberi yazan
gazeteci Muammer Yaşar
Bostana alcyhine açtığı 1
milyar liralık rekor
' tazminat davasına bugün
' Ankara 17. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde başlanacak.
Davada Cumhurbaşkanı
llırgut özal'ı avukat Bilgin
Yazıcıoğlu, Muammer Yaşar
Bostancı'yı da avukat
Hasan Bıyıldı savunacak.
BugOnkü ilk duruşmada
Sabah gazetesi ve Bostana
dava dilekçcsine üişkin ilk
yazüı yanıtlannı verecek.
- Mektubun ve altındaki
ttnT»«nın doğni OİduğunU
savunan Bostana ve Sabah
'gazetesi avukatlan,
' dikkçelerinde davanın
reddedilmesini isteyecekler.
Bu yamtın verilmcsinin
artfandan, özal'ın "yanıta
yanıt' hakkını
' kullanmasımn ardından
davayla ilgili delülerin
tartışılmasına geçilecek.
Yerlici'nin
cenaze töreni
• İSTANBUL (AA) —
Geçirdiği bir rahatsızlık
sonucu tedavi gönnekte
olduğu ABD'de ölen
işadaım Halit Narin'in kızı
Inci Yerlici'nin cenazesi dttn
Fatih Camisi'nde kılınan
namazdan sonra
Zincirlikuyu MezarhğYnda
toprağa verildi. Yerlici'nin
cenaze törenine ailesi,
vakınlan, Devlet Bakanı
Imren Aykut, Çalışma ve
.Sosyal Güvenlik Bakanı
Metin Emiroglu, Ulaştırma
Bakanı tbrahim özdemir,
Istanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu Ue aralannda
Vehbi Koç, Sakıp Sabancı,
Nejat Eczaabaşı'nın da
bulunduğu çok sayıda
işadaım ve kalabalık bir
vatandaş tophıluğu katıldı.
Sokakortasında
cinayet
• tstanbul Haber Servisi
— Kumkapı'da Mustafa
Pusa (30) adlı bir ayakkabı
boyacısı sokak ortasında
kimliği belirsiz iki kişi
tarafından silahla
öldürüldü. Görgü
tanıklanmn ifadesine göre
olay, Sultanahmet Endüstri
Meslek Lisesi arkasındaki
Kâtip Sinan Camii Sokak'ta
bulunan Hacıbey
Pansiyonu'nun önünde
meydana geldi. Hacıbey
Pansiyon'da kalmakta olan
Mustafa Pusa (30) adlı
ayakkabı boyacısı saat 16.30
sıralannda sokakta
yurflrken iki kişinin silahh
saldınsına uğradı. Agır
yaralanan Pusa, ticari bir
taksiyle Haseki
Hastanesi'ne kaldınldı.
Olaydan sonra kaçan
saldırganlarla ilgili
soruşturmanın başlatıldıği
ögrenildi.
tlhan Erdost
• ANKARA (ANKA) —
Gözaltında tutulduğu sırada
dayak sonucu öldflrfllen
yayına tlhan Erdost,
ölümünün 11.
yüdönümünde mezan
başında anıldı. llhan Erdost
için Karşıyaka
Mezarlığı'nda düzenlenen
anma toplantısına kardeşi
Muzaffer llhan Erdost,
ailesi ve yakınlanyla
kalabahk bir topluluk
katıldı. Muzaffer tlhan
Erdost, toplantıda yaptıgı
konuşmada, kardeşinin
öMûrülınesi nedeniyle
kangüdücü olmadığını,
katilleri öldürmeyi bir
yöntem olarak
beniinsemediğini ifade etti.
tnsanllğin insanliişınasinin
yolunun öldürmek
obnadığını vurgulayan
Erdost, kardeşinin anısına
'İki 7 Kasım' adıyla bugün
bir kitap yayımladığını
bildirdi.
tsviçreli Budin
tutuklandı
• btaabal Haber Servisi
— Suriye'den sahte
pasaportla yurda girdikten
sonra Hatay'da yakalanan
Isviçre uyruklu Karc
Roland Budin,
Danimarka'da işlediği bir
suç nedeniyle bu ülkenin
iadesini istemesi üzerine
tstanbul'a getirilerek
tutuklandı. tstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı
Şevki Arat dûn yaptığı
acıklamada, Danimarka
makamlannın önceki gûn
adli yardımlaşma gereği
Interpol aracıhğıyla Isviçreli
sanığı istemesi üzerine
bakaniıgın tstanbul
Cumhuriyet Savcıhğı'na
iadeyle ilgili işlemleri
başlatmak için taUmat
verdiğini bildirdi.
TBMM'nin geçici başkanı AliRıza Septioğlu, kavgalıyemini anlattv
Onları kapıya atardım
tDRtS AKYÜZ
TBMM geçici başkam Ali Rıza Sep-
tiogh, Meclis'in açüişındaki ant içme sı-
rasında çıkan olaylan hoş karşılamadı-
ğını söyledi. Septioğlu, yemin metni dı-
sına çıkarak tartışmalara neden olan
HEP kökenli SHP Diyarbakır milletve-
killeri Hatip Dide ve Leyla Zana için
"Bca onbua yembü onıda vapünrdım.
Egcr yapmasalardı, tntar atardun
kanıys" diye konuştu. Septioğlu, Leyla
Zana'nın, yemin metninden sonra söy-
lediği Kfirtçe sözleri anlamarfiginı belirt-
tL
Meclis'in 19. dönem çahşmalanna
başladığı önceki gûn, en yaşlı üye ola-
rak TBMM'ye başkanlık eden DYP Ela-
zığ milletvekili, Ali Rıza Septioğlu,
Cumhuriyet'in ant içme töreni sırasında-
ki tartışmalarla ilgüi sonılannı şöyle ya-
mtladı:
— Meclisi yönetmekte güçüik çekti-
aizmi?
— Yok, eşyanın tabiatı bu. Tabii, ül-
kenin dört bir tarafından geliyorlar. Ta-
bii, hoş olmayan hadiseler oldu. Tabii,
her devlet, kendi ülkesi ile birlikte bir
devlettir. Bir yönetim şekli vardır, bu-
nun şu ya da bu şekilde fertlerin değiş-
tirmesi de mümkün değil. Devletler ni-
zamla yaşar. Nizamı olmayan bir dev-
letin yaşaması da, mümkun değildir. O
bakımdan, hukukun gereği ne ise o ya-
pıhr. Yani hukukun içinde hukuk ara-
nır, aranmasa yanlış olur.
— Siz Kürtçe biüyor mnsonuz?
— Evet, biürim.
— Peki, Sayın Leyla Zana'nın yemin-
den sonra Kiırtçe ne söyledigini anladı-
nız mı?
— Tam anlamadım. tnanın ne söyle-
diğini bUmiyonım. Bir şeyler söylemiş
ama emin olun ben bihniyorum. Cidden
bilmiyorum, bilsern derim. Ben öyle po-
litika yapmam. Politika vapanm da
gerçek politika yapanm. Poh'tikamn ya-
lanı yanhştır.
— Otnnuna iki kez ara verdiniz, tar-
ttşntalar çıko. Milletvekfflerini sakinleş-
tinnek zor mn oldn?
— Yani, bazı şey var ki eşyanın tabia-
tıdır, bazen insam bağırtır. tabii, niza-
mm tahakkuk etmesi için gerekli olan
yapıldı. Güzel bir safhaya da girdi. Her-
kes de çok hoş oldu, huzurlu oldular,
oturdular. Tabii, onlar şey yani. Tecril-
besiz,bilgisiz.
— Efcndim, siz başkan makamında
degil de milletvekili sıralanBda otursay-
dımız, bu yaşanan olaylara tepld göste-
rir miydniz?
— Hayır. Oradaki gelişmelerin önlen-
mesini riyasete bıraksalardı daha iyi
ohırdu. Milletvekilleri orada riyasetin
görevini güçleştirdiler. Yani ben orada,
bu A partisi, bu B partisi yoktur. Bu ül-
kenin bütünlüğü meselesidir. Nizamm
rahat tahukkuku bakımından. Tabii, ba-
zı şeyler var. Severek bazı yanlışhklar ya-
SHP Ankara tl Başkanı Vural* "Halka paylaşımı, sevgiyı anlaüjoruz. Biz kendi aramızda bunu başaramadık"
Seçim yenilgisi tartışıldıANKARA/tZMtR (Cumhnriyet) — SHP'nin Ankara ve
tzmır il danışma kurultayları dün yapıldı. Ankara tl
Başkanı Şerif Vural, partisinin seçimlerde çok ağır bir
yenilgiye uğradığını belirterek "Şimdi sükunetle bu
yenilginin nedenleri ve çarelerini aramalıyız" dedi.
tzmir İl Başkanı Turan Karakaş ise iç çekişmelerin, iki
başh parti görUnümünün seçim sonucunda etkilı
olduğunu vurgulayarak "Sosyal demokrasi A'dan Z'ye
yenilenmelidir. Yeni bir tüzük yapılmalı, program
yeniden gözden geçirihnelidir" diye konuştu.
\
Aychn Güven Gürkan veSeyfiOktay TBMMGrupBaşkanvekMoldular
pıhyor. Ama bu sevme, isteme istememe
meselesi başka şeydir. Bu riyasetin gö-
revini yapmada biraz karmaşa yarattı.
Ben onlara, yemini orada yaptınrdım.
Eğer yapmasaydı, tutar atardım kapıya.
Skandal olmasın, daha fazla şeye girmek
istemiyorum. Tabii bu, ülkeyle ilgili me-
seledir. Bunlann daha güzel, daha akıl-
h şey.. Yani, esasında bu meseleleri bü-
yütmeye değmez. Yani yok olan mesele-
yi, fazla üzerine gittin mi büyütürsün.
Büyük olmayan şeyi büyütürsün.
— Kamnoynna naai bir mesaj vermek
istersmiz?
— Ulkenin daha ileri gitmesini, daha
müreffeh bir Türkiye'nin oluşumu, bu-
yümesi ve bizden sonra gelen vatandaş-
larımıza iyi bir mirasın, esvgi saygı içe-
nsindeki bir mirasın kalması temennisi
vardır. tstek ve duşuncelerimiz bu yol-
dadır. Tabii iyi şey yapılırsa iyi şey ka-
hr. Kötü şey yapıhrsa kötü şey kahr. tyi'
şeylerin yapıbnası taraftan olduğumu
beyan ederim. '
Demirel 7'}
hükümetini
kuruyor
ANKARA (AA) — DYP Ge-
nel Başkam Sttleymaa Demirel,
Cumhurbaşkanı Turgut özal'-
dan görevi aldıktan sonra 7. hü-
kümetini kurmak üzere kollan
sıvadı. Demirel, 1965 yıhndan
bu yana 4 kez AP, 2 kez de Mil-
liyetci Cephe hükümetleri kur-
du.
AP'nin Genel Başkam Demi-
rel, 23 Ekim 1965 günü hüku-
meti kurma görevi aldı. Görevi
ahnasıyla Demirel, birinci kabi-
nesini oluşturdu ve TBMM'den
güvenoyu aldı. Bu seçimle 1971
yılına kadar sürecek Demirel
hükümetleri dönemi başladı.
12 Ekim 1%9 tarihinde yapı-
lan seçimlerde de AP 260 mil-
letvekilliği kazanarak hüküme-
ti kurma görevini üstlendi. De-
mirel, bir öncekine gare daha kı-
sa ömürlü olacak ikinci hükü-
metini 3 kasım 1969'da oluştur-
du. 2. Demirel hükümeti parti
içinde çıkan sorunlar ve DP'yi
kuracak çekirdek kadronun
AP'den ayrümasıyla sarsıntılar
yaşadı. Sadece 4 ay görev yapan
2. Demirel hükümetinin istifa-
sıyla hükümeti kurma görevi 3.
kez Demirel'e verildi.
31 Mart 1975 tarihinden Süley-
man Demirel, MSP Genel Baş-
kam Necmettin Erbakan ile
MHP Genel Başkam Alpaslan
Türkeş ve CGP Genel Başkam
Ttarhan Feyziogru'nnn başbakan
yardımcısı olarak görev yapüğı
4. hükümetini kurdu.
CHP lideri Ecevit'in hüküme-
tinin güvensizlik oyu ahnasın-
dan sonra Demirel'e 5. kez hü-
kümeti kurma görevi verildi.
Demirel, daha sona kurulan
Ecevit hükümetinin istifasının
ardından 12 Kasım 1979'da 6.
kez hükümet kurmak üzere gö-
rev aldı.
12 bakaıılık isteyecekANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — SHP TBMM grup baş-
kanvekilliklerine tçel Mifletveki-
li Aydın Güven Giirkan ile An-
kara Milletvekili Seyfi Oktay
getirildiler.
SHP grup toplantısmda, Ge-
nel Başkan Erdal İnönü'nün
yaptığı açış konuşmasından
sonra secimlere başlandı. Amas-
ya Milletvekili Tabir Köse, Ay-
dm Güven Gürkan'ı, Gaziantep
MiUetvekili Abdölkadir Ateş de
Seyfi Oktay'ı grup başkanvekil-
liklerine aday olarak gösterdi.
SHP TBMM Grup Genel Ku-
nılu'nda yapılan seçimlerde
aday olan Aydın Güven Gürkan
ve Seyfi Oktay, TBMM grup
başkanvekilliğüıe 66'şar oy ala-
rak seçildiler. Bu oylamada 4 oy
boş çıkarken 6 oy ise iptal edil-
di. Daha sonra yapılan grup yö-
netim kurulu seçimlerinde ise
Baykalcıların gösterdikleri
adaylar tbrahim Ozdiş 43, Mus-
tafa Doğan 33 oy alarak seçile-
mediler. Yeni oluşan grup yöne-
tim kuruluna seçilen, aralann-
da HEP'li Adnan Ekmen'in de
Seyfi OkU>
bulunduğu üyeler ve aldıklan
oylar şöyle:
Cemal Şahin (59), Adnan Ek-
men (66), Mehmet Kahraman
(66), Ali tbrahim Tutu (55), Gü-
leri İleri (69), Mehmet Kerimoğ-
lu (57), Zeki Naci Tarhan (60),
Sabri Yavuz (67), Fahri Gündüz
(55).
SHP TBMM grubunda daha
sonra grup disiplin kurulu üye-
leri ile denetçilerin seçimine ge-
çildi.
Göven Gürkaa
Bu arada SHP, bir yandan
pazar günü yapılacak küçük ku-
ruhaya hazjrlanırken diğer yan-
dan da DYP lideri Sükyman
Demirel'in koalisyon önerisini
beldiyor. SHP, MecUs grubu ve
parti örgütüyk genellikle koalis-
yona "sıcak" bakıyor. Ancak
özellikle parti içerisindeki "Yeni
Sol" ve "Yenflikçi" milletvekil-
leri koalisyon görüşmelerinde
"DYP'nin tozağına döşmemek
için" dikkatü olunması gereği
üzerinde görüş beürtiyorlar.
SHP'nin, olası bir DYP ko-
alisyonunda hükümete girecek
isimler de ortaya çıkmaya baş-
ladı. SHP'nin hükümette 10-12
arasmda bakanlık isteyeceği ve
bunda ısrarh olacağı belirtiliyor.
Kabinede yer alacak SHP'li mil-
letvekilleri arasmda Genel Baş-
kan Erdal tnönü'nun yam sıra
Genel Sekreter Hikmet Çetin,
Aydın Güven Giirkan, Flkri
Sâglar, Onur Knmbaracıbaşı,
Mttmtaz Soysal, Mehmet Mo-
gultay, tbrahim Tez ve Cemal
Şahin'in adı geçiyor. Bunun ya-
mnda parlamento dışmdan ka-
bineye üye verilmesi de isteni-
yor. Bu kesimden de milletveküi
seçilemeyen Cevdet Sdvi ile Gıi-
oeş Görseler'in önerilecegi ifa-
de ediliyor.
DYP-SHP koaUsyonunda bu
isimlerin hangi bakanhklara
önerilecekleri ya da getirilecek-
leri, Demirel-lnönü pazarhğın-
da kesinlik kazanacak.
SHP TBMM grubunda 7 ki-
şiden oluşan grup disiplin kuru-
lu Uyeleri de beürlendi. Yapılan
seçimlerde grup disiplin kurulu
üyeliklerine Ziya Halis (Sivas),
Mehmet Koyuncu (Siirt), Er-
man Şahin (Muğla), Bahattin
Alagöz (Gaziantep), M.Emin
Sever (Muş), Ural Köklü
(Uşak), Coşkun Gökay (Kırşe-
hir) seçildiler. Grup denetciliği-
ne de Atilla Kutman (Izmir), Si-
nan Yerlikaya (Tunceh), Niza-
mettin Toğuç (Batman) seçildi-
ler.
PANEL: FEMİMZM NEDİR \E DEĞİLDİR?
6
Kadın da erkek gibi mücadele etmeli
9
tstanbul Haber Servisi — Feminizm,
"Baskıya, haksızug* karşı demoknük
ve radfluü bir hareket mi?", "Erkek ege-
menligi yerine kadın egemenligi mi?",
"Bk kadın poUttkası mı?" Yoksa femi-
nizm, "Erkegi hâkimiyet altua tlmak,
iktkfaırarinştmnnk, efemine yapmak,
'bir penise' sahip nhnmınnm komplek-
sinden kurtulmak m?"
Bütün bu sorular ve benzerleri, Kadın
Dergisi'nce dün tstanbul Tabipler Oda-
sı'nda düzenlenen "Feminizm Nedir?
Ne Değildir" konulu panelde tartışıldı.
Panelde, yazar Füsnn Erbulak, öğretim
görevlisi-yazar Fatmagül Berktay, psi-
kolojik danışman Ferhan özenen, avu-
kat Sefana Atabek ve panelin tek erkek
konuşmacısı gazeteci-yazar Barlas Öza-
nkça, konuyla ilgili görüşlerini açıkla-
dılar.
Feminizmi, "baskıya, haksızhga, top-
Inmnn bütün baskıcı gruplanna karşı
çok demokratik, radikal bir hareket"
olarak tanımlayan Fatmagül Berktay,
feminizmin, kadınlann konuşabilme
hakkımn soyut ifadesi olduğunu söyledi.
Feministlere, "bölücn", "erkek dttş-
manı" denildiğini belirten Berktay,
"Oysa, erkekler bin yıllmrdır kadmlsra
karşı savaş içindder. Kadmlar bn dnrn-
mu fark edip, bsşkaJdırmaya başladık-
buı anda 'cadı', 'erkek düsmanı' ohryor-
lar. Bn toplumda, erkeklerin ve kadın-
lann çduuİnn farkbdn- ve kadınlann ayn
bir mücadeleye ihttyaçlan vardır "dedi.
"Her kndnnn feminizmi başka, bn da
çok gnzd" diyen Selma Atabek'e göre,
feminizm "bir kadın politflcası". Femi-
nizmin, yaşamuı her alanına eleştirel bir
bakış getirdiğini, her şeyi sorguladığını
belirten Atabek, "Bnskı ortmmında, ka-
dının bedenine, kimligine ve emegine el
kontduyor" dedi.
Konuşması, panelistlerin ve çoğunlu-
ğu kadm olan izleyicikrin tepkilerine ne-
den olan ve sözleri sık sık kesilen Bar-
las özankça şu görüşlere yer verdi:
"Yetişkin feminist abla, kadın Ue er-
kek arasmd^d eşitsizlikten, kadmuı ezO-
miyiifinri-., kMhnm Urmteki dnmmHn-
dan söz •cacaktır. Yetişkin feminist ab-
lanın batüa bu sözleri kamnflajdır, kı-
bf geçfamedir, kadmı erkegin dep, ken-
disinin okşamasını istemektedir. FJbet-
te femnistler aJleti zar knllanmak
zorundaydılar. Çttnkö saflıkh kadınla
saghkh erkek karşısuıda kaybedecegini
oyunmı başmdan beri büiyordu. Öfke-
si, hırçuüıfı, feminist argosn bnradan
gelmektedir."
"Erkekkr nasıl mücadele ediyorsa,
siz de mücadele ederek Medis'e girin.
Neden kota istiyorsunnz?" diyen öza-
nkça, "Erkek egemen kültürden kadm-
lar yakuuyora, insanlığu galibiyetine
ne kadar katkıda bulnndnklannı sor-
malıdııiar" dedi.
Feministlerin dışındaki kadınlann
"ince zekftlanyla bambaşka bir kadın
kültürü yarattıklarmı" belirten özank-
ça, sözlerini şöyle tamamladı:
Hiçbir kadın, özgürliğünü yalnızca
vajina ile penis arastndaki yolda deyim-
lendiremez. Hem erkek bem de kadın
için ri«rfük çok önemlidir, ama ber şey
değildir. tddia edflenin tersine, real ha-
yatta dmtBi&e çok sık çafnda bulanan,
dnselligini koz olarak kollanan kadın-
lardır. Giyimivte, jestieriyle, cinsel sin-
yaller dagıtır. Sonra da erkek heni bep
organ olarak algılıyor diye yakınır. Te-
carnze de ba noktada miyop bakraamak
gerekir. Yani, istek nyandınp, isteğe ce-
vap vermemek de tecavüzün bir başka
çeşididir.
Barlas özankça'mn konuşmasmı "re-
zalet" olarak değerlendiren ve bu neden-
le konuşmasında kendisine sansür uygu-
lamayacağını söyleyerek sözlerine baş-
layan FUsun Erbulak, "Bu tür düşünen
erkeklerin katli vaciptir" dedi.
BASKENTTEN
AHMETTAN
Koalisyon ve Boş Gönül
Dolu Kafa...
ANKARA — Dün Demirel,
"Tanruun parmafı yok ki bi-
rilerinin gözüne soksnn" aıüa-
nuna acı acı güldü.
Dedi ki:
"7 kasım tarihi, anayasanın
kabnl ve ülke yönetiminin ele
geçuildigi bir tarihtir. Bngiin
de 7 kaamdır. Biz bagün ülke-
yi yönetme görevini yeniden
miletten aMık."
Evren'in ülkeyi yönetme
hakkını eJde ettigi olayın dun
9. yıldönümüydü. Ve ülkeyi
yönetme hakkını "Özal'ın te-
antilen vennek zorunda oldn-
gu vesikayla" yeniden eWe et-
ti|i bn günde, oldukca sevinç-
hydi: "ÇAtık acık alınla, on
yılda ber savastan..."
Konnşma sâreane balahrsa,
dün Özal ile Demirel, Çanka-
ya*da hasret giderdfler. Tam bir
saat kırk dakika boyunca ko-
nnşnp görüştüler.
Özal, Demirel'e, "Knrtar be-
ni ustam" mı dedi?
Demirel, özal'a "Seni ben
hüe knrtaramam" mı?
Bn anlamda iki sorn DYP
Uderine soroldu.
Demird gülerek, "Öyle şey-
ler otanaz" dedi. "Saç saca baş
başa otecak degiliz. Biz kendi-
sine Türkiye'nin içinde bnJun-
dnfn dnramo, bnndan kurtul-
mak için gerekli düşüncderi-
mizi sıraladık."
DYP lideri, "1 saat 40" da-
kikayı fazla bulan gazetecile-
re, "Bu söre fazla degil, mem-
leketin acil soruniaruu ve ço-
znm düşüncelerimizi antarnk"
diyordu.
Bn, "fazla olmayan sürede"
başka ne konusulmuştu?
Basın toplanosından sonra
Demirel Be odasmda görnştnk.
Demirel, eski çıragı Ue 20 eki-
min çıkarttığı tablovu bir "çar-
pım cetveli" gibi, soldan sa-
ga, sagdan sob birtikte gözden
gecinniş.
Demirel, parlamento arit-
metiginin DYP dışuıda bir hü-
kümet ıonnmlünün olanaksız-
lıfını ortaya koydugunun bir
daha vurguianuş.
Bu UModan DYP'siz bir
hükümet çıkmıyor. Ama tab-
lodan çıkacak her hükümet
modeüne de Demirel evet de-
meyecek. Onun, ortagında
aradıgı dört nitelik var
"Sorun çözucü olacak,
nynmln çahşacak, güvenoyu
alabflecek ve ardında DYP ile
birHkte en az ynzde 451ik halk
destegi olacak."
Demirel, DYP'nin bütün
partilerle ortaklık kurabUece-
gni, ama biçbirisinin DYP'siz
yapamayacaguıı vurgvlayor.
lipkı Özal'a söyledifi gibL..
Çankaya'daki buraşnuMte 40
dakika yalnızca terorizme ay-
nlnuş. Bn, DematJ htkimeti-
nin birinci hedefinin terorizm
olması nedeniyle...
Demirel'e göre mnstakbd
ortak, anarşi ve ekonomi tab-
kMMHta «örnş bMiti içinde ol-
maİL Anarşi taMosnnda 2SVÜ
devlet görevtisi oimak üzere
364 knrban var. Ekonomik
UWo ise daha haOice degfl:
— Ynzde 12fc«nnnm«bm,
ynzde İ 5 nüfus aro* (yani 0J
gerleme), ynzde 66 enftasyon.
Demirel'in Özal'a sındsdıtı
öteki öncetikkr ise "Kabn bn-
bn sahiden mi degişti?" diye
dnşöndnrtecek onemde. GeMş-
me f arklıhklan, gelir <tng>i™ıı
•daletsizHtL KİTlerin ÖKOCŞ-
tirilnMsL saglık, egitim, çevre,
altympı sornntan...
Demirel, bnsm topfauıaflnda
oMngn gibi özel sohbette de
ayakta konuşuyor. Bu, seçim
kampanyası ahşkanhgı defil,
"bnnlan yapacagun, hazırun"
mesnjı.
"Bütün bunbuı konnşnca-
ğız. önce konnşmazsak, mninş-
mazsak, o koaUsyondan hayv
gdmez. Kısa zamanda yıUhr."
Demirel, böylesine gerçekci
görünüyor.
Umntsnz degiL Önceki gün-
kn yemin töreninin sergUedigi
"ncıkh taMo" büe onn etkile-
memiş. Şöyle diyor
"Kursode cereyan eden bn
otaytar, sorunun vstan sathın-
da oimasuıın sonucu. Oraya
gelmesi kacımlmaz. Ainı^miT
gerekenders, bn sonudarm çö-
znlmesinin aciliigidir."
Demirel, SHFye biraz daha
yakın gibi Ldenhn vennekten
kaçuıyor. ANAP'la bile eşit
uzaklıkta oktngnnn beürtiyor.
Bn "büV, ANAP Uderinin
mnhalefetteki kararhhtı nede-
niyle-. "Eştt nzakhkta oktagıı-
nu, ama yaklaşmaya bnşlndık-
ça nzakhgm degişecefuıi" söy-
Inyor.
Kendi partisi dahil, "mns-
takbd ortak" konusunda çok
çeşnii görüşler oMngunu beUr-
tfyor. Ama bn imnyirhitf bir
"nmnt Ublosu" cıkaraogını
da nstnne basa basa ifade edi-
yor.
Peki, Demirel'in gönlnnde
yatan ortak hangisi?
Gilerek yanıtlıyor
"Benim gönlüm boş-. Bn iş
hem gönül işi degfl, kafa işi."
DemireL kafasmdakJ koahV
yon tilkilerini uzun bir
tona hazuiıyor.
GÖZÜNÜZ BU AY DA
PERDEDEN
ÖNCE ANTRAKT'TA
OLACAK...
KASIM AYININ BÜTÜN FİLMLERİ
Genç Ölmek, Clichy'de Sessiz Günler, Kırılma
Noktası, New Jack City, Ona Ben Olduğumu
Söyleme, Peki, ya Bob?, Alev Kapanı, Regarding
Henry, Çaylak, Tehlikeli Saatler, Yabancı,
Giıli Yüz, Oscar...
AYIN OYUNCULARI
Julia Roberts, Patrick Svvayze, Ice-T, Clint
Eastvvood, Annette Bening, Mickey Rourke...
AYIN DOSYALARİ
Agah Özgüç'ün Antalya Film Festivali üzerine
tartışmalar yaratacak tarihçe çalışması... Ve yıl yıl
Altın Portakal kazananlar, fotoğraflanyla...
Eskı bir tartışma : Türk Sineması'nın başlangıç
tarihi 14 Kasım mı.' Ve sinema tarihçısı
Mustafa Gökmen'den bir teklif...
AYIN YÖNETMENİ
Gökhan Akçura'nın kaleminden Ertem Eğilmez
ve "Senede Bir Gün"le ilgili anıları...
FESTİVALLERDEN
Ibrahim Altınsay, Yavuzer Çetinkaya ve
Sinan Çapa'dan festival izlenimleri...
AYIN SÖYUEŞİLERİ
Ömer Kavur, Zuhal Olcay ve Orhan Pamuk
"Giztı Yüz"ü anlattı.
Harrison Ford'la "Regarding Henry",
Mario Van Peebles'la "New Jack City" üzerine...
2. SAYISI BAYİLERDE
VE SİNEMALARDA