Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 8 KASIM 1991
Calp: leni
parti gerekli
• ANKARA (UBA) —
Halkçı Parti'nin kunıcu
genel başkanı Necdet Calp,
sosyal demokratlan
toplayacak 3. bir sosyal
demokrat partiye ihtiyaç
bulunduğunu söyledi. Calp,
Erdal Inönü'nün de, Deniz
Baykal'ın da, Bülent
Ecevit'in de Türkiye'deki
sosyal demokratlan
birlcştirme şansına sahip
bulumnadıklarını bildirdi.
Necdet Calp, sosyal
demokratlann durumu
konusunda görüşlerini
açıklarken, bugün SHP ve
DSP'yi birleştirecek 3. bir
iosyal demokrat parti
gercktiğmi belirtti. Calp,
"SHP ve DSP, dünyada son
yülarda solda meydana
gelen değişmelen vatandaşa
yeterince anlatamamışlardır
ve diğer partiler, bundan
yararlanmışlardır. Yapılacak
iş vatandasa gelişmeleri
anlatabilecek yeni bir parti
kurulmasıdır. 20 ekim
seçimlerinde Erdal Inönü
de Deniz Baykal da Bülent
Ecevit de ne yapmak,
neden iktidar olmak
istediğini
uüatamamışlardır" dedi.
Bahriye Üçok
ödtilti
• ORDU (AA) —
Sosyaldemokrat Halkçı
Parti Ordu il örgütünce,
Bahriye Üçok inceleme ve
araştırma yanşması
düzenlendi. Atatürkçülük,
kadın haklan ya da laiklik
konularında yayımlanmış
veya yayıma hazır yapıtlann
katılabileceği yanşmaya,
yayınevi veya kurumlar da
bir yapıtı aday
gosterebileck. Yapıtlarda
sayfa sınırlaması
aranmayacak. Yanşmaya
katılacaklann yapıtlannı,
özgeçmişleriyle birlikte 8
nüsha olarak 'Gülçın
Üstûntaş PK
66-52001-Ordu' adresine, en
geç 1 Nisan 1992 tarihine
kadar göndermeleri istendi.
ödül seçici kurulunda,
Prof. Nermin Abadan
Unat, Oktay Akbal, Doç.
Ayse Ayata, Prof. Hicri
Fişek, Ertuğrul Günay,
Suphi Karaman ve Prof.
Dr. Türkan Saylan
bulunuyor.
Mataracı,
Ç.Kale'yi istedi
• ÇANAKKALE (AA) —
Anayasa Mahkemesi'nin
Yüce Divan sıfatıyla
yargılayarak mahkûm ettiği,
eski Gümrük ve Tekel Bakanı
Tlıncay Mataraa'nın devlete
olan 878 milyon liralık
borcunun karşdığı olaıı 7 ay 9
günlük hapis cezasını
Çanakkale'de çekmek
istediği bildirildi. AA
muhabirinin Cumhuriyct
Başsavcısı Ertem Türker'den
aldığı bilgiye göre halen
ikimet etmekte olduğu
Rize'den Çanakkale
Savalığı'nı arayan Mataracı,
önümüzdeki hafta içinde
Çanakkale'ye gelerek
savcılığa teslim olacağını
söyledi. Mataracı, devlete
karşı işlediği suçlar nedeniyle
36 yü hüküm giymiş ve 9 yü
10 ay cezaevinde yatüktan
sonra Terörle Mücadele
Yasası'ndan yararlanarak
geçen mayıs ayında
Çanakkale Yanacık
Cezaevi'nden salıverilmisti.
Başsavcı Türker, 878 milyon
lirahk para cezasımn 7 ay 9
gûn hapse çevrildiğıni
hatırlatarak Mataraa'nın,
Terörle Mücadele Yasası
gereğince bu cezanın beşte
birini çekeceğini söyledi.
fekence davası
• ANKARA (AA) —
Yasadışı gösterilere katıldığı
gerekçesiyle gözaluna
ahnan Mücadele dergisi
muhabiri Figen Baran'a
işkence yaptıklan
gerekçesiyle 5 polis memunı
hakkjnda cumhuriyet
savcıhğınca açılan davada
mahkeme, yargılamanın
Terörle Mücadele Yasası'na
göre durdurulmasını
kararlaştırdı. Ankara 8.
Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki dünkü
duruşmaya sanık polis
memurlan Alpaslan Baz ile
Mustafa Muğlu katıldı.
Samklar, iddianamedeki
suçlamaları kabul
etmediklerini belirterek,
Figen Baran'a işkence
yapmadıklannı söylediler.
Sava ise Terörle Mücadele
Yasası'na göre, dosyamn
işlemden kaldınlarak,
yargılamanın
durdurulmasını talep etti.
Mahkeme Başkanı, Terörle
Mücadele Kanunu
çercevesinde, (kasden adam
öldürme ve öldürmeye
teşebbüs suçları hariç)
güvenlik kuvvetlerinin
işlediği suçlarda memurun
muhakemat hükümlerinin
uygulanabileceğini
belirterek, yargılamanın
durdurulmasına ve
dosyamn tl tdare Kurulu'na
gönderilmesini kararlaştırdı.
SHP lideri, Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin istifasında ısrarh
Inönü,HEPTileri uvardıSHP Genel Başkanı İnönü, partisinin
grup toplantısında yaptığı konuşmada
Diyarbakır milletvekilleri Zana ve
Dicle'nin yemin törenindeki eylemlerinin
kişisel çıkış olduğunu söyledi.
HEP kökenli milletvekillerine "Ortak
davraruşımıza halel getirmeyin" uyarısı
yapan İnönü, "Kamuoyunun tepkisine
neden olacak hareketlere izin yermeyiz.
O çıkışlar ülkenin huzuruna hizmet
etmiyor" dedi.
ANKARA (AN-
ı, KA) —SHP Genel
}l Başkanı Erdal İnö-
nü, HEP kökenli
milletvekillerini
uyararak "Ortak davranışınuza
haJel getirmeyin" uyansında bu-
lundu. Diyarbakır milletvekilleri
Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin
yemin törenindeki eylemlerini
'UşiseT olarak niteleyen Erdal
tnönü, bu davranışı kınadığını
ve istifa etmelerini beklediğini
söyledi.
SHP, TBMM grubu, 19. dö-
nem 1. yasama yüının ilk top-
lantısını Eedai Inönü'nün baş-
kanhğında yaptı. Toplantının
açış konuşmasını yapan Erdal
İnönü, SHP'nin ülkenin temel
partisi ve demokrasi içinde, in-
sanlan daha mutlu yaşatacak
parti olduğunu beürtti. SHP'nin
Türkiye'de eşi olmayan, yeri
kendisine özgü, bütün vatandaş-
lann gözü üzerinde olan bir par-
ti olduğunu da ifade eden inö-
nü, yeni dönemde bütün millet-
vekillerine bu amaçlar doğrultu-
sunda büyük işler düştüğünü
söyledi.
Yemin töreninde herkesi üzen
ve yanlış anlaşılmaya olanak ta-
nıyan konulan da ammsatmak
istediğini belirten Erdal İnönü
şunlan söyledi:
"Birbirimizi zaten tanıyoruz.
Ben şimdi grnp başkanı olarak
bu kooudaki görüşîerimi tekrar
anlatmak istiyorum. Bo seçim
kamnanyasuıda biz SHP olarak
kalkimıza önemli bir hizmet
verdik. Ülkenin bütünlügü için-
de her vatandaşın sonınunun
demokrasi içinde çözttmfl için
önemli bir adım attık. Seçime
gkterken bizden daha önce ay-
nlmış olan arkadaşlamnız bi-
Dicle Ihraç edilirsem arkadaşlarla birlikte hareket ederiz Işıklar SHP'den aynlmayı düşünmüyoruz.
Ifemin HEP'te kriz yarattılç PoJitika Servisi — TBMM'de önceki gün
ant içme sırasında çıkan olaylar, SHP'nin
HEP kökenh' mületveküleri arasında krize yol
açtı. Anayasal zorunluluk nedeniyle yemin
ettiğini belirterek olaylann çıkmasma neden
olan Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle,
SHP'den ihraç edilmesi halinde HEP kökenli
milletvekilleriyle birlikte hareket edeceklerini
belirtirken, HEP kökenli milletvekillerinin
lideri Fehmi Işıklar, SHP'den
aynlmayacaklannı söyledi. Işıklar, Hatip
Dicle'nin, yemin sırasındaki tavnyla ilgüi
olarak, 'arkadaşlar urafından
görevlendirildim' şeklindeki acıklamasını da
yalanladı.
SHP listelerinden aday olan HEP kökenli
milletvekilleri, dün sabah erken saatlerde
SHP grup yönetim kurulu salonunda bir
araya gelerek son olaylarla ilgili bir
değerlendirme yaptılar. AA'ya göre, SHP
Diyarbakır Milletvekili ve HEP eski Genel
Başkanı Fehmi Işıklar, yaklaşık birbuçuk
saat süren toplantıdan sonra Genel Başkan
Erdal tnönü'nün calışma odasına giderek,
toplantı hakkında bilgi verdi. Gazetecilerin
sorulannı cevaplandıran Işıklar,
arkadaşlanyla birlikte SHP'de politik
cahşmalannı sürdüreceklerini belirterek, şöyle
konuştu:
"Zaten amacımız buydu. Katkıda
bulunacağız. tki arkadaşımız istifalanyla ilgili
olarak, kendi iç dünyalannda bir
degerlendinne yapacaklar, kendi kararlanna
varacaklar. Ve sanıyorum, genel başkanın
istediği istikamette bir davranışta
bulunurlar."
HEP kokenlilerin aralarında ikiye bölündüğü
yolunda izlenim bulunduğunun hatırlatılması
uzerine Işıklar, "Şimdilik öyle bir durum
yok" dedi.
Diyarbakır Milletvekili Fehmi Işıklar, ant
içme töreni sırasında meydana gelen olaylar
karşısında parlamentoda gereğinden fazla
tepki gösterildiğini ileri sürdü.
Işıklar sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz ber hal ve şartta hem bu yanlış ve
abartüı algılamalan orudan kaldınnaya
çauşacagız hem de iç banşa ve demokrasiye
daha çok katkı saglayacagız. SHP'yi
sıkınüda bırakacak bir şey yapmamak
gerekiyor."
Işıklar, Diyarbakır Milletvekili Hatip
Dicle'nin yemin sırasındaki tavn konusunda
"Arkadaşlan tarafından kendisinin
görevlendirildigi" seklindeki sözleriyle ilgili
olarak da, böyle bir görevlendirmenin söz
konusu obnadığmı bildirdi.
UBA'nın haberine göre de Diyarbakır
milletvekiü Hatip Dicle, TBMM'de yaptığı
davramşın hoşgörüyle karşılanmayacak
boyutlarda olmadığını belirterek, bunun
ardından Inönü'nün istifasını istemesini de
eleştirdi. Dicle, "SHP'ye zarar verdigimiz
yorumlanna kaülmıyoruın, inanıyornm Id,
Türk halkı, bizi anhyacaktır" dedi. Hatip
Dicle, HEP'in SHP ile bir seçim ittifakı
yaptığını ve bütün kampanya döneminde
bölgede bunun vurgulandığınj öne sürerken
de, SHP'yi bu ittifakı 'bnieşme' diye
sunarak, olayı carpıtmakla suçladı. Dicle,
"Zaten SHP'nin ilke ve programlannı aşan
düşüncelere sahibiz. Eve dönmeyi
düşünüyorduk" dedi.
"SHP içinde ya da bagımsız olarak
düşündükkrimizi söylememize büyük engel
çıkanhrsa, milletvekilliginden istifa eder,
halkımran arasına döneriz" diyen Hatip
Dicle, Cumhurbaşkanı özal'm önemli
adımlar attığıru ve Kürt sorunu konusunda
tabu olarak kabul edilen çözüm önerilerini
dile getirdiğini de hatırlattı.
Erdal Inönü'nün istifalannı istediği Hatip
Dicle ve Leyla Zana'nın SHP gnıp
toplantüanna katıhnayacaklan öğrenildi.
Inönü'nün SHP'den ayrılmasını istediğiHEP kökenli milletvekili kararlı
Leyla Zana: Istifa etmiyorunı
Kardeşlik için SHP Diyarbakır Milletvekili Zana,
başına taktığı san-kırmızı-yeşil renkli bandın Kürt halkı
tarafmdan simge olarak kabul edildiğini söyledi. Zana;
yeminden sonra Kürtçe "Bu metni Kürt ve Türk halkımn
kardeşliği için okudum" diye bağırdığını belirtti.
LEYLA TAVŞANOCLU • •" ~
SHP Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, ant
içme töreninde söylediği Kürtçe sözler uzerine
Genel Başkan Erdal Inönü'nün, istifasını
istemesi konusunda, "Partisini korumakta
haklıdır. Parti disiplini ne>se uygulamr. Ama
kendimiz istifa etmeyecegiz" dedi.
Leyla Zana'yla, önceki gün meclisteki and
içme töreninde tepkiyle karşılanan Kürtçe
sözleriyle ilgüi olarak telefonda konuştuk.
Konuşmamız soru, yamt biçiminde şöyle:
— Ant içme metnini okuduktan sonra neden
Kürtçe bir cttmle ekJemek geregini dnydnnuz?
ZANA — Doğal olarak ben bir Kürdüm ve
kendi anadilimle konuşma hakkına da
sahibim. Ben yemin metninin tümünü
okudum. Zaten ben kürsüye gitmeden önce
zaten iyi bir şekilde izlemişseniz, masalara
vurmalar gürultüler başladı. Yani en başta
birbirimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz.
Birbirimize saygıh davranmayı öğrenmeliyiz.
Biz her görüşe, her insana saygı gösteririz.
Çok zıt görüşte olan insanlar da vardı orada,
ama onlar çıkınca bir son derece saygılı
karşıladık. Bunu bütün arkadaşlardan da
beklerdîk. Ama büyük bir tepkiyle
karşüaştık. Biz yemin metnini okuduktan
sonra Kürtçe şunu ifade ettim: Dedim ki: "Bu
metni Kürt ve Türk halkımn kardeşliği için
okuduk." Zaten ondan sonrasını sizler de
izlediniz. Açık söyleyeyim, biz hayal
kınklığına uğramadık. Çünkü basm günlerce
bunu işledi. Orada bizi öcü durumuna
soktular. Biz oraya banşı sağlamak,
demokratik ortamda mücadele etmeye geldik.
Oysa bize başka bir gözle bakıhyor. Sanki
SAVAŞA GELMEDİK — Kendilerine sanki savaşa gelmiş gibi bakıldığını belirten Zana; "Biz di- savaşa eelmisiz gibi bir imai var. Bunu biraz
yoruz ki Türk halkı da bu kadar duyarlı olur ve kardeşliğe uzatılmış eli ellerinin tersiyle bir daha
itemezler. Çünkü sonuç her iki taraf için de kötu olacaktır, biz bu durumdan hoşnut değiliz" dedi.
MECLÎS TUTANAKLARINDAN
da basm yarattı. Biz diyoruz, dileriz Türk
halkı da bu kadar duyarlı olur ve kardeşliğe
uzatılmış eli, ellerinin tersiyle bir daha
itmezler. Çünkü sonuç iki taraf için de kötü
olacaktır. Biz de durumdan hoşnut değiliz.
Biz milletveküliği peşinde de değiliz. Biz
gerçekten banşı sağlamak için buradayız.
Yani eğer bu durumlar olursa biz çekinmeden
milletvekilliğini bırakıp da gideriz. Ama
diyoruz ki halen o noktaya gelinmemiştir.
— SHP Gcnd Başkanı Erdal İnönü istifanm
istedi. İstifa edecek misiniz?
ZANA — Biz istifa etmeyeceğimizi söyledik.
Partisini korumakta haklıdır. Kendisine saygı
duyanz. Bu en tabii hakkıdır. Parti disiplini
neyse o uygulamr. Biz saygıyla karşılanz, ama
kendimiz istifa etmeyecegiz.
— Ant içme töreninde başınıza taktığınız
kırmızı, san ve yeşil renkli bantın PKK'yı
simgeledigi iddialan var. Ne diyorsunuz bu
konnda?
ZANA — Hayır, efendim. Bu 1940'larda
Mahabat Kürt Cemiyeti kurulduğunda Kürt
halkı tarafmdan bir simge olarak kabul
edilmiş renklerdir. Geçen sene lçişleri
Bakanhğı'mn yayımladığı bir genelgeyle
bölgede bu üç renk yasaklandı. Bölgede
kırmızı, yeşil, san giyen analanmız,
bacüanmız elbiseleri yutılarak çınlcıplak
bırakıldı. Böyle bir ortamda biz bunu
protesto amacıyla taktık. Renkler
yasaklanamaz. Dünyamn hiçbir ülkesinde
renkler yasaklanmamıştır. Renklerin
yasaklandığı bir ülke görülmüş müdur,
şimdiye kadar?
— Ant içme toreninden önce andı Kürtçe
okuyacagııuz iddiahuina karşıhk 'Türkçc
konusacagız' demiştiniz. Bnna karşın andın
sonnna neden Kürtçe bir cttmle ekkdiniz?
ZANA — Türkçe yemin metni okuyacağız,
dedim ve okudum. Ama ondan sonra Kürtçe,
metni Türkçe bitirdikten sonra Kürt ve Türk
-halkımn kardeşliği için okudum, dedim.
Kavgalı yemin ve 'bilinmeyen bir diTANKARA (ANKA) —
SHP'li Leyla Zana'nın yemini-
ni ettikten sonra söylediği Kurt-
çe sözler, Meclis tutanaklarında
'büinmeyen bir dil' olarak nıte-
lendirildi.
SHP'li Leyla Zana ve Hatip
Dicle'nin yemin töreni sırasın-
da yol açtıklan tartışmalar,
Meclis'in tutanaklarına şöyle
yansıdı:
Hatip Dicle: Ben ve arkadaş-
larım bu metni anayasanın ba-
kısı altında okuyoruz (DYP ve
ANAP sıralanndan sürekli sıra
kapaklarına vurmalar, gü-
rültüler).
Ülkü Gökalp Güney: tn ora-
dan aşağı. Sayın Başkan, onu
aşağı indir. Yemin sayılmaz.
Yemin yapmadı.
Eyüp Aşık: Böyle yemin olur
mu...
Başkan: Sayın Dicle, lütfen
gelip yemin eder misin?
Baki Tuğ: Anayasaya uygun
olarak yemin etsin.
Başkan: Sayın Dicle, Sayın
Dicle.
Ercüment Konukman: Özür
dilesin.
Başkan: Bir dakika. LUtfen
anayasaya göre okuyun.
Hatip Dide: Sayın Başkan si-
zi dinbyorum (DYP, ANAP ve
RP sıralanndan gürültüler.
DYP sıralanndan 'Sözünü geri
alsm' sesleri).
Başkan: Anayasaya göre ye-
minini yapacak.
Hatip Dicle: Evet anayasanın
81'inci maddesine göre okuyo-
rum.
Eyüp Aşık: Sözünü geri alsm
önce.
Şadan Tnzcu: Tutanaklara
geçti. Sözünü geri alsın.
Hatip Dicle yemini okudu.
Ülkü Gökalp Güney: Sayın
Başkan, evvela özur dileyerek.
Sayın Başkan, aşağı indir.
Vefa Tanır: Yüce Meclis'ten
evvela özür dileyecek Sayın baş-
kan. Ne şekilde yemin ederse et-
sin, o sözlerin zabıtlardan çıka-
nlması lazım. Yoksa yemini ka-
bul değildir.
Başkan: SözümU geri alıyo-
rum de. Geri alıyorum de. Sö-
zümü geri alıyorum de. Oku.
Hatip Dide: Anayasadaki ye-
mini okuyorum.
Hasan Ekinci: O sözlerin za-
bıtlardan çıkarılması lazım.
Hatip Dicle: Karan siz verin.
Bu metni okuyup ineceğim.
Başkan: Sözümü geri alıyo-
rum de.
Hatip Dicle: Anayasa Mah-
kemesi karar verir.
Başkan: Anayasa gereği de-
ğil, anayasada öyle hüküm yok.
Sözümü geri ahyorum de ve ye-
mininizi yapın.
Nabi Poyraz: Meclis'in karar
alması lazım.
Hatip Dide: Sayın Başkanım,
bu aneak genel kurul karan ile
olur, daha hepimiz yeniyiz. Ye-
min içmeden milletvekili olama-
yız.
Başkan: Anayasanın gereği
bu. Anayasanın dışında bir ye-
min olamaz. Bir teklif de oraya
giremez. Onun için rica ediyo-
rum. Sözümü geri aldım de, ye-
minini yap.
Hatip Dicle: Sayın Başkanım,
ben bu yemini burada okuyaca-
ğım. Karar verecek olan sizler-
siniz.
Başkan: Yasaya uymaya
mecbursun. Bu yasa benim se-
nin için yapılmamış.
Hatip Dicle: Anayasanın
81'inci maddesi gereğince...
Başkan: Olmaz, o zaman
başka olur (Isparta Milletvekili
Ertekin Dunıtürk ve Afyon
Milletvekili Ethem Kelekçi kür-
süye çıktılar).
Ethem Kelekçi: Yakasındaki
bayrak önemli.
Başkan: Lütfen siz çıkın.
Lütfen, lütfen.
Ethem Kelekçi: Bu mendil de-
İü.
Ertekin Dunıtürk: Burası
Türkiye Cumhuriyeti'nin parla-
mentosu. Sözünü geri almadan
yemin edemezsin (Bir grup SHP
milletvekiü kürsüye çıktılar ve
'müdahale edemezsiniz' sesleri).
Ertekin Dunıtürk: Müdahele
ederim. Doğru dürüst yemin
edecek.
Başkan: Oturuma ara veriyo-
rum.
Leyla Zana'nın yemini
Leyla Zana: Devletin varlığı
ve bağımsızlığını, vatanın ve
milletini bölunmez bütünlüğü-
nü, (DYP sıralarında 'bayrağı
indir' sesleri, DYP ve ANAP sı-
ralanndan sıra kapaklanna vur-
malar, gürultüler.)
Mahmut Öztürk: Burası
Türkiye Cumhuriyeti.
Başkan: Bir dakika bakar mı-
sın?
Mahmut Öztürk: Burası
Türkiye Cumhuriyeti.
Salih Sümer: Mahmut, ayıp
ayıp.
Adnan Keskin: Otur yerine.
Başkan: Sayın milletvekilleri,
müsaade buyurur musunuz?
Türkiye Cumhuriyeti bir kanun
devletidir. And içme de kanu-
nun gösterdiği şekilde yapılır,
bunun dışında yapılan bir yemin
de yemin sayılmaz ve üye de üye
olmaz. Devletler yasalarla kuru-
lur ve yasalarla idare edilirler.
Herkesin aklını estiği yerde, yo-
rulduğu yerde han yapılmaz.
Bundan evvel de Anavatan hü-
kümetinin getirdiği bir kanun
vardı. Kurtçe konuşmak yasak-
tı, kanunu getirdiler. Bizim gru-
bumuz da genel başkanımız de-
mirle olmak Uzere.
Kamer Genç: Başkan propa-
ganda yapma.
Başkan: Ben propaganda
yapmam, olanı konuşurum,
ona göre hareket edin.
Leyla Zana ikinci kez kürsü-
ye geldi ve metni okudu.
Levla Zana: (Hatip tarafm-
dan lilinmeyen bir dille birta-
kım kelimeler ifade edildi.)
Ülkü Güney: Son cümlesinin
zabıtlardan çıkanlması gerekir.
Yemini tekrarlasın, efendim.
Nabi Poyraz: Sayın Başkan,
ne dedi belli değil ki.
Yüce» Seçkiner: Bize küfür et-
ti.
Başkan: Efendim, yemin işle-
mi devam etsin. Biz zaptı iste-
yip bakacağız, zata göre hare-
ket edeceğiz.
trfan Demiralp: Yeminin ge-
çerli olmadığım lütfen zabıtla-
ra geçirin.
Başkan: Efendim, zapta ba-
kıldıktan sonra karar vereceğiz.
Ercüment Konukman: Ste-
nograflar Kurtçe bilmiyorlarsa
bunu nasıl zaptedebilirler.
Vefa Tanır: Beni bağışlayın
desin. Yeminini keenlemyekün
sildi gitti efendim.
zimle birieşmek islediler. Bn bir
seçim ittifakı defifldlr. Bn ghi-
şinı sonunda SHP'nin başansı
artar nu, Vualır mı bonu düşön-
medik. Etnik farkfahklara dayah
ayn bir parti Innaak özendiri-
lecek bir şey degfldir. Bu yapti-
gımız işbiri^iam dognı oktagu-
m* üuuuyomm. Ülkenin bütnn-
tnfü idndc, demokrasiyi koru-
yarak sormnbuı çöznek, bu çag-
daş bir yöntemdir. Denokrasi
idndc ülkenin bütinlatünM ko-
rayarak Mrnnlan çözecefiz. Bu
otanmzsa olmaz koşuludar.
Ancak bu ça|daş ymklaşımlan
isteneyenler de vmr. İki acıdan
istemeyen var. Btrindsi; ölkeahı
bitüolöiünn btemeyenler, ayn
bir derlet kmrahm drycnler, fldn-
dsi iw demokraa idnde çöznm-
lere karşı çıkanlar. Demokrasi
idnde çözüm bk defişimi de ka-
bnl etmek demektir. Bnnu ide-
rine sindiremeyenler var. Biz bu
iki yfctoymı da kabul etmiyo-
rnz."
Kürt sorununa Guneydoğu
raporu ile çözümlerini açıkla-
dıklanm da anımsatan Erdal
İnönü, bu yaklaşımı devam et-
tirdiklerini belirtti. Bu yolda ba-
şanyla Uerlemenin getirdiği, şart
koştuğu dikkati partiye katüan-
lann da göstermesini isteyen
İnönü, "Kamuoyunnn tepkisine
neden olarak hareketlere izin ve-
remeyiz. Bnnlar asd akınü idn-
de olan insaniann sornnlanna
çözüm getirmiyor. Belki bu ki-
şisel çıkışlar o insanlan meşhnr
edebüır. Ama bunlar o davaya,
nihPMt« hnznruna hizmet etmi-
yor. Sıkıntıdaki insaniann so-
runlannın çöznmönü geciktiri-
yor. Boş yere yeni sıkmtdar ge-
tiriyor. O acıdan o iki arkada-
şımınıı davranışlan yanhş ol-
mnştnr. Bu hareketleri
kuuyonun" diye konuştu. Bu gi-
bi hareketlerin kendilerine engel
oluşturduğunu ve partiye zarar
verdiğini de belirten Erdal İnö-
nü, Leyla Zana ve Hatip Dicte
nin istifa etmelerini beklediğini
söyledi. Söz konusu davranışla-
nn partinin daha ileriye götürül-
mesine katkısının olmadığmı da
vurgulayan Erdal İnönü şöyle
devam etti:
"Bize gelenler şimdi bizim
partimizin üyesidiıier. Hem biz-
den milletvekili olacaklar hem
de başka bir partinin üyesiymiş
gibi davranacaklar bu olamaz.
Bû kimseye yarar saglamaz."
Tepkiler
Ecevit:
Sorumlu
SHP ve Özal
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit, önceki günkü ant
içme törenini Meelis'in kara gü-
nü olarak niteleyerek olaylann
sorumlusu olarak SHP yöneti-
mi ile Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ı gösterdi.
Bülent Ecevit dün TBMM'de
düzenlediği basm toplantısında,
Türkiye'yi bölmek isteyenlerin
temsilcilerinin göğüslerindc bir
başka devlet hayalinin bayrağı
ve andıyla Meclis kürsüsüne çık-
tıklarmı belirterek şunlan söy-
ledi:
"Anayasadaki 'Vatanın ve
milletin bölunmez bütiudügünü
koruyacagım' sözlerini oknrken
de o sözleri kerhen söyledikle-
rini dünya âleme duyurmak idn
elierinden geleni yaptılar."
Bülent Ecevit, basın toplantı-
sının son bölümünde gazetecile-
rin sorulannı yanıtlarken de bu
acı olaylardan, bir avuç oy uğ-
runa bölücülerle işbirliği yapıp
onlan Meclis'e taşıyan SHP yö-
netimini ve federasyon kavramı-
nı gündeme getirerek bölücülü-
ğe çanak tutan Cumhurbaşka-
m'm suçladı. Ecevit, "Sayıa Er-
dal İnönü 'Biz o vatandaşhuı
Türkiye'nin siyasal yaşamına
katıyoruz' demişti. Fakat aslın-
da Kürt kökenli vatandaştsnnnz
Türldye'nin siyasal yaşamına
katlayı öteden beri yapryoriar-
dı " dedi.
DYP tstanbul Milletvekili
Bedrettin Dalan, ant içme töre-
ninde meydana gelen olaylarla il-
gili olarak siyasetçilerin 3 oy da-
ha fazla almak için etnik mesele-
ler ile inanç meselelerini kullan-
dıklanm bemttti.
Türkiye Büyük Millet Mecli-
si'nde önceki gün yapılan ant iç-
me töreni sırasında meydana ge-
len olaylara tepkiler sürüyor.
Sosyalist Birlik Partisi Genel
Başkanı Sadun Aren, ülkemiz-
de demokratik gelişmenin önün-
deki en büyük engelin Kürt so-
runu olduğunu savunarak bu
sorunun çözümünün her şeyden
önce Kürt kimliğinin tanınma-
sından geçtiğini öne sürdü.
Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Başkanı Arif Çavdar da
SHP Diyarbakır Milletvekili
Hatip Dide ve Leyla Zana ile
RP Şanlıurfa Milletvekiü Hain
tbrahim Çelik'e dernek adına bi-
rer kınama telgrafı gönderdiği-
ni açıkladı.
Türk Kadınlar Birliği de ka-
dınlann adını ve mevcudiyetini
kötüye kullandığı gerekçesiyle
Leyla Zana'yı "tettn" ettiklerini
ve ayıpladıklarını bildirdi.