22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 8 KASIM 1991 Calp: leni parti gerekli • ANKARA (UBA) — Halkçı Parti'nin kunıcu genel başkanı Necdet Calp, sosyal demokratlan toplayacak 3. bir sosyal demokrat partiye ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Calp, Erdal Inönü'nün de, Deniz Baykal'ın da, Bülent Ecevit'in de Türkiye'deki sosyal demokratlan birlcştirme şansına sahip bulumnadıklarını bildirdi. Necdet Calp, sosyal demokratlann durumu konusunda görüşlerini açıklarken, bugün SHP ve DSP'yi birleştirecek 3. bir iosyal demokrat parti gercktiğmi belirtti. Calp, "SHP ve DSP, dünyada son yülarda solda meydana gelen değişmelen vatandaşa yeterince anlatamamışlardır ve diğer partiler, bundan yararlanmışlardır. Yapılacak iş vatandasa gelişmeleri anlatabilecek yeni bir parti kurulmasıdır. 20 ekim seçimlerinde Erdal Inönü de Deniz Baykal da Bülent Ecevit de ne yapmak, neden iktidar olmak istediğini uüatamamışlardır" dedi. Bahriye Üçok ödtilti • ORDU (AA) — Sosyaldemokrat Halkçı Parti Ordu il örgütünce, Bahriye Üçok inceleme ve araştırma yanşması düzenlendi. Atatürkçülük, kadın haklan ya da laiklik konularında yayımlanmış veya yayıma hazır yapıtlann katılabileceği yanşmaya, yayınevi veya kurumlar da bir yapıtı aday gosterebileck. Yapıtlarda sayfa sınırlaması aranmayacak. Yanşmaya katılacaklann yapıtlannı, özgeçmişleriyle birlikte 8 nüsha olarak 'Gülçın Üstûntaş PK 66-52001-Ordu' adresine, en geç 1 Nisan 1992 tarihine kadar göndermeleri istendi. ödül seçici kurulunda, Prof. Nermin Abadan Unat, Oktay Akbal, Doç. Ayse Ayata, Prof. Hicri Fişek, Ertuğrul Günay, Suphi Karaman ve Prof. Dr. Türkan Saylan bulunuyor. Mataracı, Ç.Kale'yi istedi • ÇANAKKALE (AA) — Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatıyla yargılayarak mahkûm ettiği, eski Gümrük ve Tekel Bakanı Tlıncay Mataraa'nın devlete olan 878 milyon liralık borcunun karşdığı olaıı 7 ay 9 günlük hapis cezasını Çanakkale'de çekmek istediği bildirildi. AA muhabirinin Cumhuriyct Başsavcısı Ertem Türker'den aldığı bilgiye göre halen ikimet etmekte olduğu Rize'den Çanakkale Savalığı'nı arayan Mataracı, önümüzdeki hafta içinde Çanakkale'ye gelerek savcılığa teslim olacağını söyledi. Mataracı, devlete karşı işlediği suçlar nedeniyle 36 yü hüküm giymiş ve 9 yü 10 ay cezaevinde yatüktan sonra Terörle Mücadele Yasası'ndan yararlanarak geçen mayıs ayında Çanakkale Yanacık Cezaevi'nden salıverilmisti. Başsavcı Türker, 878 milyon lirahk para cezasımn 7 ay 9 gûn hapse çevrildiğıni hatırlatarak Mataraa'nın, Terörle Mücadele Yasası gereğince bu cezanın beşte birini çekeceğini söyledi. fekence davası • ANKARA (AA) — Yasadışı gösterilere katıldığı gerekçesiyle gözaluna ahnan Mücadele dergisi muhabiri Figen Baran'a işkence yaptıklan gerekçesiyle 5 polis memunı hakkjnda cumhuriyet savcıhğınca açılan davada mahkeme, yargılamanın Terörle Mücadele Yasası'na göre durdurulmasını kararlaştırdı. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmaya sanık polis memurlan Alpaslan Baz ile Mustafa Muğlu katıldı. Samklar, iddianamedeki suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, Figen Baran'a işkence yapmadıklannı söylediler. Sava ise Terörle Mücadele Yasası'na göre, dosyamn işlemden kaldınlarak, yargılamanın durdurulmasını talep etti. Mahkeme Başkanı, Terörle Mücadele Kanunu çercevesinde, (kasden adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçları hariç) güvenlik kuvvetlerinin işlediği suçlarda memurun muhakemat hükümlerinin uygulanabileceğini belirterek, yargılamanın durdurulmasına ve dosyamn tl tdare Kurulu'na gönderilmesini kararlaştırdı. SHP lideri, Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin istifasında ısrarh Inönü,HEPTileri uvardıSHP Genel Başkanı İnönü, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Diyarbakır milletvekilleri Zana ve Dicle'nin yemin törenindeki eylemlerinin kişisel çıkış olduğunu söyledi. HEP kökenli milletvekillerine "Ortak davraruşımıza halel getirmeyin" uyarısı yapan İnönü, "Kamuoyunun tepkisine neden olacak hareketlere izin yermeyiz. O çıkışlar ülkenin huzuruna hizmet etmiyor" dedi. ANKARA (AN- ı, KA) —SHP Genel }l Başkanı Erdal İnö- nü, HEP kökenli milletvekillerini uyararak "Ortak davranışınuza haJel getirmeyin" uyansında bu- lundu. Diyarbakır milletvekilleri Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin yemin törenindeki eylemlerini 'UşiseT olarak niteleyen Erdal tnönü, bu davranışı kınadığını ve istifa etmelerini beklediğini söyledi. SHP, TBMM grubu, 19. dö- nem 1. yasama yüının ilk top- lantısını Eedai Inönü'nün baş- kanhğında yaptı. Toplantının açış konuşmasını yapan Erdal İnönü, SHP'nin ülkenin temel partisi ve demokrasi içinde, in- sanlan daha mutlu yaşatacak parti olduğunu beürtti. SHP'nin Türkiye'de eşi olmayan, yeri kendisine özgü, bütün vatandaş- lann gözü üzerinde olan bir par- ti olduğunu da ifade eden inö- nü, yeni dönemde bütün millet- vekillerine bu amaçlar doğrultu- sunda büyük işler düştüğünü söyledi. Yemin töreninde herkesi üzen ve yanlış anlaşılmaya olanak ta- nıyan konulan da ammsatmak istediğini belirten Erdal İnönü şunlan söyledi: "Birbirimizi zaten tanıyoruz. Ben şimdi grnp başkanı olarak bu kooudaki görüşîerimi tekrar anlatmak istiyorum. Bo seçim kamnanyasuıda biz SHP olarak kalkimıza önemli bir hizmet verdik. Ülkenin bütünlügü için- de her vatandaşın sonınunun demokrasi içinde çözttmfl için önemli bir adım attık. Seçime gkterken bizden daha önce ay- nlmış olan arkadaşlamnız bi- Dicle Ihraç edilirsem arkadaşlarla birlikte hareket ederiz Işıklar SHP'den aynlmayı düşünmüyoruz. Ifemin HEP'te kriz yarattılç PoJitika Servisi — TBMM'de önceki gün ant içme sırasında çıkan olaylar, SHP'nin HEP kökenh' mületveküleri arasında krize yol açtı. Anayasal zorunluluk nedeniyle yemin ettiğini belirterek olaylann çıkmasma neden olan Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle, SHP'den ihraç edilmesi halinde HEP kökenli milletvekilleriyle birlikte hareket edeceklerini belirtirken, HEP kökenli milletvekillerinin lideri Fehmi Işıklar, SHP'den aynlmayacaklannı söyledi. Işıklar, Hatip Dicle'nin, yemin sırasındaki tavnyla ilgüi olarak, 'arkadaşlar urafından görevlendirildim' şeklindeki acıklamasını da yalanladı. SHP listelerinden aday olan HEP kökenli milletvekilleri, dün sabah erken saatlerde SHP grup yönetim kurulu salonunda bir araya gelerek son olaylarla ilgili bir değerlendirme yaptılar. AA'ya göre, SHP Diyarbakır Milletvekili ve HEP eski Genel Başkanı Fehmi Işıklar, yaklaşık birbuçuk saat süren toplantıdan sonra Genel Başkan Erdal tnönü'nün calışma odasına giderek, toplantı hakkında bilgi verdi. Gazetecilerin sorulannı cevaplandıran Işıklar, arkadaşlanyla birlikte SHP'de politik cahşmalannı sürdüreceklerini belirterek, şöyle konuştu: "Zaten amacımız buydu. Katkıda bulunacağız. tki arkadaşımız istifalanyla ilgili olarak, kendi iç dünyalannda bir degerlendinne yapacaklar, kendi kararlanna varacaklar. Ve sanıyorum, genel başkanın istediği istikamette bir davranışta bulunurlar." HEP kokenlilerin aralarında ikiye bölündüğü yolunda izlenim bulunduğunun hatırlatılması uzerine Işıklar, "Şimdilik öyle bir durum yok" dedi. Diyarbakır Milletvekili Fehmi Işıklar, ant içme töreni sırasında meydana gelen olaylar karşısında parlamentoda gereğinden fazla tepki gösterildiğini ileri sürdü. Işıklar sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz ber hal ve şartta hem bu yanlış ve abartüı algılamalan orudan kaldınnaya çauşacagız hem de iç banşa ve demokrasiye daha çok katkı saglayacagız. SHP'yi sıkınüda bırakacak bir şey yapmamak gerekiyor." Işıklar, Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle'nin yemin sırasındaki tavn konusunda "Arkadaşlan tarafından kendisinin görevlendirildigi" seklindeki sözleriyle ilgili olarak da, böyle bir görevlendirmenin söz konusu obnadığmı bildirdi. UBA'nın haberine göre de Diyarbakır milletvekiü Hatip Dicle, TBMM'de yaptığı davramşın hoşgörüyle karşılanmayacak boyutlarda olmadığını belirterek, bunun ardından Inönü'nün istifasını istemesini de eleştirdi. Dicle, "SHP'ye zarar verdigimiz yorumlanna kaülmıyoruın, inanıyornm Id, Türk halkı, bizi anhyacaktır" dedi. Hatip Dicle, HEP'in SHP ile bir seçim ittifakı yaptığını ve bütün kampanya döneminde bölgede bunun vurgulandığınj öne sürerken de, SHP'yi bu ittifakı 'bnieşme' diye sunarak, olayı carpıtmakla suçladı. Dicle, "Zaten SHP'nin ilke ve programlannı aşan düşüncelere sahibiz. Eve dönmeyi düşünüyorduk" dedi. "SHP içinde ya da bagımsız olarak düşündükkrimizi söylememize büyük engel çıkanhrsa, milletvekilliginden istifa eder, halkımran arasına döneriz" diyen Hatip Dicle, Cumhurbaşkanı özal'm önemli adımlar attığıru ve Kürt sorunu konusunda tabu olarak kabul edilen çözüm önerilerini dile getirdiğini de hatırlattı. Erdal Inönü'nün istifalannı istediği Hatip Dicle ve Leyla Zana'nın SHP gnıp toplantüanna katıhnayacaklan öğrenildi. Inönü'nün SHP'den ayrılmasını istediğiHEP kökenli milletvekili kararlı Leyla Zana: Istifa etmiyorunı Kardeşlik için SHP Diyarbakır Milletvekili Zana, başına taktığı san-kırmızı-yeşil renkli bandın Kürt halkı tarafmdan simge olarak kabul edildiğini söyledi. Zana; yeminden sonra Kürtçe "Bu metni Kürt ve Türk halkımn kardeşliği için okudum" diye bağırdığını belirtti. LEYLA TAVŞANOCLU • •" ~ SHP Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, ant içme töreninde söylediği Kürtçe sözler uzerine Genel Başkan Erdal Inönü'nün, istifasını istemesi konusunda, "Partisini korumakta haklıdır. Parti disiplini ne>se uygulamr. Ama kendimiz istifa etmeyecegiz" dedi. Leyla Zana'yla, önceki gün meclisteki and içme töreninde tepkiyle karşılanan Kürtçe sözleriyle ilgüi olarak telefonda konuştuk. Konuşmamız soru, yamt biçiminde şöyle: — Ant içme metnini okuduktan sonra neden Kürtçe bir cttmle ekJemek geregini dnydnnuz? ZANA — Doğal olarak ben bir Kürdüm ve kendi anadilimle konuşma hakkına da sahibim. Ben yemin metninin tümünü okudum. Zaten ben kürsüye gitmeden önce zaten iyi bir şekilde izlemişseniz, masalara vurmalar gürultüler başladı. Yani en başta birbirimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz. Birbirimize saygıh davranmayı öğrenmeliyiz. Biz her görüşe, her insana saygı gösteririz. Çok zıt görüşte olan insanlar da vardı orada, ama onlar çıkınca bir son derece saygılı karşıladık. Bunu bütün arkadaşlardan da beklerdîk. Ama büyük bir tepkiyle karşüaştık. Biz yemin metnini okuduktan sonra Kürtçe şunu ifade ettim: Dedim ki: "Bu metni Kürt ve Türk halkımn kardeşliği için okuduk." Zaten ondan sonrasını sizler de izlediniz. Açık söyleyeyim, biz hayal kınklığına uğramadık. Çünkü basm günlerce bunu işledi. Orada bizi öcü durumuna soktular. Biz oraya banşı sağlamak, demokratik ortamda mücadele etmeye geldik. Oysa bize başka bir gözle bakıhyor. Sanki SAVAŞA GELMEDİK — Kendilerine sanki savaşa gelmiş gibi bakıldığını belirten Zana; "Biz di- savaşa eelmisiz gibi bir imai var. Bunu biraz yoruz ki Türk halkı da bu kadar duyarlı olur ve kardeşliğe uzatılmış eli ellerinin tersiyle bir daha itemezler. Çünkü sonuç her iki taraf için de kötu olacaktır, biz bu durumdan hoşnut değiliz" dedi. MECLÎS TUTANAKLARINDAN da basm yarattı. Biz diyoruz, dileriz Türk halkı da bu kadar duyarlı olur ve kardeşliğe uzatılmış eli, ellerinin tersiyle bir daha itmezler. Çünkü sonuç iki taraf için de kötü olacaktır. Biz de durumdan hoşnut değiliz. Biz milletveküliği peşinde de değiliz. Biz gerçekten banşı sağlamak için buradayız. Yani eğer bu durumlar olursa biz çekinmeden milletvekilliğini bırakıp da gideriz. Ama diyoruz ki halen o noktaya gelinmemiştir. — SHP Gcnd Başkanı Erdal İnönü istifanm istedi. İstifa edecek misiniz? ZANA — Biz istifa etmeyeceğimizi söyledik. Partisini korumakta haklıdır. Kendisine saygı duyanz. Bu en tabii hakkıdır. Parti disiplini neyse o uygulamr. Biz saygıyla karşılanz, ama kendimiz istifa etmeyecegiz. — Ant içme töreninde başınıza taktığınız kırmızı, san ve yeşil renkli bantın PKK'yı simgeledigi iddialan var. Ne diyorsunuz bu konnda? ZANA — Hayır, efendim. Bu 1940'larda Mahabat Kürt Cemiyeti kurulduğunda Kürt halkı tarafmdan bir simge olarak kabul edilmiş renklerdir. Geçen sene lçişleri Bakanhğı'mn yayımladığı bir genelgeyle bölgede bu üç renk yasaklandı. Bölgede kırmızı, yeşil, san giyen analanmız, bacüanmız elbiseleri yutılarak çınlcıplak bırakıldı. Böyle bir ortamda biz bunu protesto amacıyla taktık. Renkler yasaklanamaz. Dünyamn hiçbir ülkesinde renkler yasaklanmamıştır. Renklerin yasaklandığı bir ülke görülmüş müdur, şimdiye kadar? — Ant içme toreninden önce andı Kürtçe okuyacagııuz iddiahuina karşıhk 'Türkçc konusacagız' demiştiniz. Bnna karşın andın sonnna neden Kürtçe bir cttmle ekkdiniz? ZANA — Türkçe yemin metni okuyacağız, dedim ve okudum. Ama ondan sonra Kürtçe, metni Türkçe bitirdikten sonra Kürt ve Türk -halkımn kardeşliği için okudum, dedim. Kavgalı yemin ve 'bilinmeyen bir diTANKARA (ANKA) — SHP'li Leyla Zana'nın yemini- ni ettikten sonra söylediği Kurt- çe sözler, Meclis tutanaklarında 'büinmeyen bir dil' olarak nıte- lendirildi. SHP'li Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin yemin töreni sırasın- da yol açtıklan tartışmalar, Meclis'in tutanaklarına şöyle yansıdı: Hatip Dicle: Ben ve arkadaş- larım bu metni anayasanın ba- kısı altında okuyoruz (DYP ve ANAP sıralanndan sürekli sıra kapaklarına vurmalar, gü- rültüler). Ülkü Gökalp Güney: tn ora- dan aşağı. Sayın Başkan, onu aşağı indir. Yemin sayılmaz. Yemin yapmadı. Eyüp Aşık: Böyle yemin olur mu... Başkan: Sayın Dicle, lütfen gelip yemin eder misin? Baki Tuğ: Anayasaya uygun olarak yemin etsin. Başkan: Sayın Dicle, Sayın Dicle. Ercüment Konukman: Özür dilesin. Başkan: Bir dakika. LUtfen anayasaya göre okuyun. Hatip Dide: Sayın Başkan si- zi dinbyorum (DYP, ANAP ve RP sıralanndan gürültüler. DYP sıralanndan 'Sözünü geri alsm' sesleri). Başkan: Anayasaya göre ye- minini yapacak. Hatip Dicle: Evet anayasanın 81'inci maddesine göre okuyo- rum. Eyüp Aşık: Sözünü geri alsm önce. Şadan Tnzcu: Tutanaklara geçti. Sözünü geri alsın. Hatip Dicle yemini okudu. Ülkü Gökalp Güney: Sayın Başkan, evvela özur dileyerek. Sayın Başkan, aşağı indir. Vefa Tanır: Yüce Meclis'ten evvela özür dileyecek Sayın baş- kan. Ne şekilde yemin ederse et- sin, o sözlerin zabıtlardan çıka- nlması lazım. Yoksa yemini ka- bul değildir. Başkan: SözümU geri alıyo- rum de. Geri alıyorum de. Sö- zümü geri alıyorum de. Oku. Hatip Dide: Anayasadaki ye- mini okuyorum. Hasan Ekinci: O sözlerin za- bıtlardan çıkarılması lazım. Hatip Dicle: Karan siz verin. Bu metni okuyup ineceğim. Başkan: Sözümü geri alıyo- rum de. Hatip Dicle: Anayasa Mah- kemesi karar verir. Başkan: Anayasa gereği de- ğil, anayasada öyle hüküm yok. Sözümü geri ahyorum de ve ye- mininizi yapın. Nabi Poyraz: Meclis'in karar alması lazım. Hatip Dide: Sayın Başkanım, bu aneak genel kurul karan ile olur, daha hepimiz yeniyiz. Ye- min içmeden milletvekili olama- yız. Başkan: Anayasanın gereği bu. Anayasanın dışında bir ye- min olamaz. Bir teklif de oraya giremez. Onun için rica ediyo- rum. Sözümü geri aldım de, ye- minini yap. Hatip Dicle: Sayın Başkanım, ben bu yemini burada okuyaca- ğım. Karar verecek olan sizler- siniz. Başkan: Yasaya uymaya mecbursun. Bu yasa benim se- nin için yapılmamış. Hatip Dicle: Anayasanın 81'inci maddesi gereğince... Başkan: Olmaz, o zaman başka olur (Isparta Milletvekili Ertekin Dunıtürk ve Afyon Milletvekili Ethem Kelekçi kür- süye çıktılar). Ethem Kelekçi: Yakasındaki bayrak önemli. Başkan: Lütfen siz çıkın. Lütfen, lütfen. Ethem Kelekçi: Bu mendil de- İü. Ertekin Dunıtürk: Burası Türkiye Cumhuriyeti'nin parla- mentosu. Sözünü geri almadan yemin edemezsin (Bir grup SHP milletvekiü kürsüye çıktılar ve 'müdahale edemezsiniz' sesleri). Ertekin Dunıtürk: Müdahele ederim. Doğru dürüst yemin edecek. Başkan: Oturuma ara veriyo- rum. Leyla Zana'nın yemini Leyla Zana: Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletini bölunmez bütünlüğü- nü, (DYP sıralarında 'bayrağı indir' sesleri, DYP ve ANAP sı- ralanndan sıra kapaklanna vur- malar, gürultüler.) Mahmut Öztürk: Burası Türkiye Cumhuriyeti. Başkan: Bir dakika bakar mı- sın? Mahmut Öztürk: Burası Türkiye Cumhuriyeti. Salih Sümer: Mahmut, ayıp ayıp. Adnan Keskin: Otur yerine. Başkan: Sayın milletvekilleri, müsaade buyurur musunuz? Türkiye Cumhuriyeti bir kanun devletidir. And içme de kanu- nun gösterdiği şekilde yapılır, bunun dışında yapılan bir yemin de yemin sayılmaz ve üye de üye olmaz. Devletler yasalarla kuru- lur ve yasalarla idare edilirler. Herkesin aklını estiği yerde, yo- rulduğu yerde han yapılmaz. Bundan evvel de Anavatan hü- kümetinin getirdiği bir kanun vardı. Kurtçe konuşmak yasak- tı, kanunu getirdiler. Bizim gru- bumuz da genel başkanımız de- mirle olmak Uzere. Kamer Genç: Başkan propa- ganda yapma. Başkan: Ben propaganda yapmam, olanı konuşurum, ona göre hareket edin. Leyla Zana ikinci kez kürsü- ye geldi ve metni okudu. Levla Zana: (Hatip tarafm- dan lilinmeyen bir dille birta- kım kelimeler ifade edildi.) Ülkü Güney: Son cümlesinin zabıtlardan çıkanlması gerekir. Yemini tekrarlasın, efendim. Nabi Poyraz: Sayın Başkan, ne dedi belli değil ki. Yüce» Seçkiner: Bize küfür et- ti. Başkan: Efendim, yemin işle- mi devam etsin. Biz zaptı iste- yip bakacağız, zata göre hare- ket edeceğiz. trfan Demiralp: Yeminin ge- çerli olmadığım lütfen zabıtla- ra geçirin. Başkan: Efendim, zapta ba- kıldıktan sonra karar vereceğiz. Ercüment Konukman: Ste- nograflar Kurtçe bilmiyorlarsa bunu nasıl zaptedebilirler. Vefa Tanır: Beni bağışlayın desin. Yeminini keenlemyekün sildi gitti efendim. zimle birieşmek islediler. Bn bir seçim ittifakı defifldlr. Bn ghi- şinı sonunda SHP'nin başansı artar nu, Vualır mı bonu düşön- medik. Etnik farkfahklara dayah ayn bir parti Innaak özendiri- lecek bir şey degfldir. Bu yapti- gımız işbiri^iam dognı oktagu- m* üuuuyomm. Ülkenin bütnn- tnfü idndc, demokrasiyi koru- yarak sormnbuı çöznek, bu çag- daş bir yöntemdir. Denokrasi idndc ülkenin bütinlatünM ko- rayarak Mrnnlan çözecefiz. Bu otanmzsa olmaz koşuludar. Ancak bu ça|daş ymklaşımlan isteneyenler de vmr. İki acıdan istemeyen var. Btrindsi; ölkeahı bitüolöiünn btemeyenler, ayn bir derlet kmrahm drycnler, fldn- dsi iw demokraa idnde çöznm- lere karşı çıkanlar. Demokrasi idnde çözüm bk defişimi de ka- bnl etmek demektir. Bnnu ide- rine sindiremeyenler var. Biz bu iki yfctoymı da kabul etmiyo- rnz." Kürt sorununa Guneydoğu raporu ile çözümlerini açıkla- dıklanm da anımsatan Erdal İnönü, bu yaklaşımı devam et- tirdiklerini belirtti. Bu yolda ba- şanyla Uerlemenin getirdiği, şart koştuğu dikkati partiye katüan- lann da göstermesini isteyen İnönü, "Kamuoyunnn tepkisine neden olarak hareketlere izin ve- remeyiz. Bnnlar asd akınü idn- de olan insaniann sornnlanna çözüm getirmiyor. Belki bu ki- şisel çıkışlar o insanlan meşhnr edebüır. Ama bunlar o davaya, nihPMt« hnznruna hizmet etmi- yor. Sıkıntıdaki insaniann so- runlannın çöznmönü geciktiri- yor. Boş yere yeni sıkmtdar ge- tiriyor. O acıdan o iki arkada- şımınıı davranışlan yanhş ol- mnştnr. Bu hareketleri kuuyonun" diye konuştu. Bu gi- bi hareketlerin kendilerine engel oluşturduğunu ve partiye zarar verdiğini de belirten Erdal İnö- nü, Leyla Zana ve Hatip Dicte nin istifa etmelerini beklediğini söyledi. Söz konusu davranışla- nn partinin daha ileriye götürül- mesine katkısının olmadığmı da vurgulayan Erdal İnönü şöyle devam etti: "Bize gelenler şimdi bizim partimizin üyesidiıier. Hem biz- den milletvekili olacaklar hem de başka bir partinin üyesiymiş gibi davranacaklar bu olamaz. Bû kimseye yarar saglamaz." Tepkiler Ecevit: Sorumlu SHP ve Özal ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, önceki günkü ant içme törenini Meelis'in kara gü- nü olarak niteleyerek olaylann sorumlusu olarak SHP yöneti- mi ile Cumhurbaşkanı Turgut özal'ı gösterdi. Bülent Ecevit dün TBMM'de düzenlediği basm toplantısında, Türkiye'yi bölmek isteyenlerin temsilcilerinin göğüslerindc bir başka devlet hayalinin bayrağı ve andıyla Meclis kürsüsüne çık- tıklarmı belirterek şunlan söy- ledi: "Anayasadaki 'Vatanın ve milletin bölunmez bütiudügünü koruyacagım' sözlerini oknrken de o sözleri kerhen söyledikle- rini dünya âleme duyurmak idn elierinden geleni yaptılar." Bülent Ecevit, basın toplantı- sının son bölümünde gazetecile- rin sorulannı yanıtlarken de bu acı olaylardan, bir avuç oy uğ- runa bölücülerle işbirliği yapıp onlan Meclis'e taşıyan SHP yö- netimini ve federasyon kavramı- nı gündeme getirerek bölücülü- ğe çanak tutan Cumhurbaşka- m'm suçladı. Ecevit, "Sayıa Er- dal İnönü 'Biz o vatandaşhuı Türkiye'nin siyasal yaşamına katıyoruz' demişti. Fakat aslın- da Kürt kökenli vatandaştsnnnz Türldye'nin siyasal yaşamına katlayı öteden beri yapryoriar- dı " dedi. DYP tstanbul Milletvekili Bedrettin Dalan, ant içme töre- ninde meydana gelen olaylarla il- gili olarak siyasetçilerin 3 oy da- ha fazla almak için etnik mesele- ler ile inanç meselelerini kullan- dıklanm bemttti. Türkiye Büyük Millet Mecli- si'nde önceki gün yapılan ant iç- me töreni sırasında meydana ge- len olaylara tepkiler sürüyor. Sosyalist Birlik Partisi Genel Başkanı Sadun Aren, ülkemiz- de demokratik gelişmenin önün- deki en büyük engelin Kürt so- runu olduğunu savunarak bu sorunun çözümünün her şeyden önce Kürt kimliğinin tanınma- sından geçtiğini öne sürdü. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Arif Çavdar da SHP Diyarbakır Milletvekili Hatip Dide ve Leyla Zana ile RP Şanlıurfa Milletvekiü Hain tbrahim Çelik'e dernek adına bi- rer kınama telgrafı gönderdiği- ni açıkladı. Türk Kadınlar Birliği de ka- dınlann adını ve mevcudiyetini kötüye kullandığı gerekçesiyle Leyla Zana'yı "tettn" ettiklerini ve ayıpladıklarını bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle