Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 6 KASIM 1991
ABD, belirsiz bir tarihe ertelenen dörtlü zirveden önce ikili zirve yapılmasınayeşil ışıkyaktı
Kıbrıs içîn dörtlü zirve ertelendi
Castro'dan
y&b&ncı
sermayeye iziıı
• HAVANA (AA) — Küba
Devlet Başkanı Fidel
Castro, ülkenin
bağımsızlığını tehlikeye
sokmadan yabancı
sermayeye mOmkOn olan en
geniş ölçttde açılma
eğüiminde olduklannı
bildirdi. Yabana
yatırımcılann 3-4 yılda
sermayelerini çıkardıklannı
ve bunu 10 yılda üçe
katlayacaklannı kaydeden
Küba lideri, kapitalist ve
sosyalist fırmalar arasındaki
işbirliğinin normal
olduğunu ifade etti.
Arnavutluk'ta
soygunlar
• TtRAN (AA) —
Arnavutluk'a gelen dış
yardımın dağttımı
konusundaki
huzursuzluklar büyürken
Luşnia kentindeki bir
yardım deposu üç günde
dört defa soyuldu. Dört
soygun neticesinde 'depoda
hiçbir şey kalmadığı',
zarann yaklaşık 300 milyon
lira (1.8 milyon lek) olduğu
bildirildi. Ote yandan, kış
yaklaşırken başta başkent
Tiran olmak üzere tüm
şebirler ısınma sorunu ile
karşı karşıya kaldı. Tiran'a
şu ana kadar hiç kömür
gelmediği, gerekli odun
miktannın isc ancak
yansının temin edilebildiği
bildirildi.
Uranyumlar
SSCB'ye
• MANAMA (AA) —
Irak'ın elindekd işlenmemiş
uranyumlann, hava yoluyla,
iki parti halinde SSCB'ye
gönderileceği bildirildi. BM
Ozel Komisyonu tarafından
yapılan açıklamada, 14 ve
17 kasım tarihlerinde
gerçekleştirilecek taşımanın
miktarı konusunda
açıklama yapılmazken,
taşıma işlemine BM
uzmanlarının nezaret
edecekleri kaydedildi.
Açıklamada, Irak'ın
elindeki uranyumun
Uluslararası Atom Enerji
Ajansı ile anlaşması
bulunan ülkelere "nükleer
yakıt" olarak sağlanması
çerçevesinde SSCB'ye
gönderileceği belirtildi.
Denktoş gitti
• İSTANBUL (AA) —
KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş, önceki
akşam uçakla Türkiye*den
aynldı. Rauf Denktaş,
tstanbul'da Vakıfbank
Sanat Galerisi'nde şehit
polisler yararma kendi
çektiği fotoğraflardan
oluşan bir sergi açmıştı.
KKTC'ye giden Denktaş,
Ataturk Havalimanı'nda
Istanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu ve öteki
ilgililer tarafından
uğurlandı.
Peru'da saldın
• LtMA (AA) — Penı'da
solcu gerillalann iki banka
binasına ve başkent
Lima'daki Ekvador
Havayolları bürosuna
dinamitle saldırdıklan
bildirildi. Başkentin iyi
semtlerinin birinde bulunan
Ekvador Havayollan
bürosuna yapılan saldın
sonucu iki kişinin hafif
şekilde yaralandığı
bildirilirken, başkentin San
Isidro bölgesindeki iki
banka şubesi de
arabalardan atılan
bombalann saldınsına
hedef oldu.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Özdem Sanberk,
önceki gün düzenlediği basın toplantısında
"Kıbrıs konusunda vanlmış olan noktadan,
ne ileri gidecek durum var ne öyle niyetimiz
var ne de şartlar buna elveriyor" dedi.
UFUKGÜLDEMtR
WASHINGTON — Türk ve
Amerikan yetkilileri arasında
önceki gün VVashington'da ya-
pılan temaslarda ABD kanadı,
Kıbns için dörtlü zirvenin daha
önceden belirlenmiş takviminin
uygulanmasında ısrar etmediği
gibi dörtlü zirveden önce iki
toplum arasında dogrudan gö-
rüşme yapılmasma da yeşil ışık
yakü.
Böylece dörtlü zirvenin, eğer
Türkiye'de kurulacak yeni hü-
kUmet de bu yöntemi benimser-
se, gerçekleşmesi belirsiz bir ta-
rihe ertelendi. ABD Dışişleri
yetkilileri, Türkiye'de yeni bir
hükümetin işbaşına gelmek üze-
re olduğu gerçeğinden yola çı-
karak zoraki bir takvim dayat-
maktan kaçmdı ve BM'nin önü-
müzdeki günlerde yapacağı ye-
ni turdan sonra ilerde ılımlı bir
yaklaşım ortaya çıkarsa, 4'lü
zirvenin hemen öncesinde bir
'Denktaş-Vasiliu' görüşmesi
fikrine yakmlık duyabilecekle-
rinin işaretini verdi.
Bu gelişme, dörtlü zirvenin
1991 yıhnda kesin olarak yapıl-
mayacağı anlamına geliyor.
Eğer yeni kunılacak hükümet,
Cumhurbaşkanı Turgnt özal
tarafından ortaya atılmış, bu
yöntemi benimserse, o zarnan
daha ileriki günlerde bir zirve
belki söz konusu olabilecek.
Ancak diğer yandan da seçimi
kazanan DYP'nin önde gelen
dış politika otoritderinden Coş-
kun Kırca'nın dörtlü zirveye
şiddetle karşı çıkmış olduğu,
hatta bunu 'ihanet' olarak nite-
lediği de bir olgu.
VVashington'da temaslar ya-
pan Türk dışişleri yetkililerinin
Kıbrıs'ın adını hiç geçirmeden,
Avrupa'yı saran 'ulnsal benlige'
dönüş akımlanna dikkat çektik-
leri de bir başka olgu. Bunun
arkasında yatan sav şu: "Aynı
dini paylaşan topluluklar dahi
bir arada yaşamak istemezken,
farkh dinlere mensnp Türk ve
Rnmlann bir araya gelmeye
zorhuunalaruun mantıgı ne-
dir?"
Amerikan tarafı görüşmeler-
de, Rumlann bugün eUerinde
tuttuklan pozisyonlardan özve-
ride bulunmasını beklemenin
gerçekçi ohnayacağını öne sür-
dükten sonra, bir çözümün her-
kesin yararına olacağını vur-
guladı. Amerikan makamları,
Türk heyetinden KKTC lideri
Denktaş'ı.'Amerika'nın kendi-
sine düşman olmadığı' konu-
sunda ikna etmeye yardımcı ol-
malannı diledi. Türk makamla-
rı ise Denktaş'ın seçimle gelmiş
meşru bir lider olduğunun altı-
nı çizerek, 'ülkesmhı çıkartan-
nı savunuyor diye her fırsatta
snçlamnasuun önienmesini' di-
ledi.
İki nokta
Bu görüşmelerde Amerikan
tarafınm iki nokta üzerinde dur-
duğu dikkati çekti; birincisi BM
Güvenlik Kçnseyi'nin duruma
el koyması türiinden, zorlama-
ya dayalı çözümleri şimdüik is-
temediklerinin işaretlerini ver-
meleriydi, ikincisi de çözümün
herhangi bir takvime bağlanma-
sı yönunde bir görüş belirtme-
meleriydi. Üzerinde en fazla
durduklan nokta ise 'süreç ke-
silmesin, vanlan noktadan geri
gidUmesin' cumlesiyle özetlene-
bilirdi. Aynca, dörtlü zirvenin,
eski hükurnetin 'manevi başı'
olan özal'ın önerisi olduğunu,
bunun yeni hükümet tarafından
benimsenip benimsenmeyeceği-
nin belirsizliği içinde olduklan-
m gözlemek mümkündü. Türk
tarafı sürecin devamı konusun-
da, sıkıntıya sahip olunduğu
imajı yaratmamaya, çözümün
Türkiye'nin de KKTC'nin de le-
hine olduğunun altını çizmeye
özen gösterdi. Buna karşıhk yi-
ne büyük bir özenle, Türkiye'-
de yeni bir hükümetin kurul-
makta olduğu, bu hükümetin
politikaları hakkında şimdiden
bağlayıcı konuşulamayacağı da
Amerikan makamlaruun dikka-
tine getirildi.
Görü./melerin ABD kanadın-
daki temsilcisi Nebon Lendsky,
Türk tarafınm iki toplumun li-
derinin yüz yüze görüşmesi ge-
rektiği yönündeki önerisine ise
şu yaklaşımı getirdi; böyle bir
görüşme şu anda gerçekçi olma-
NAJÖDORUĞU
yabüir. Ancak BM'nin yeni tu-
rundan sonra dörtlü zirve süre-
cinde olumJu gelişmeler olursa,
dörtlüden hemen önce bir ikili
zirve yapılabilir.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşan
özdem Sanberk önceki gün dü-
zenlediği basın toplantısında bu
konudaki gelişmeleri anlattı.
Sanberk'in Amerikan makam-
lan ile yediği öğle yemeğinde
Kıbns'm hiç açılmaması dikkat
çekiciydi. Bu, ABD'nin, yeni
bir hükümet kurulması arifesin-
de Türkiye'yi eski bir takvime
uymaya zorlamak istemediğinin
işareti olarak algüandı.
Sanberk, basın toplantısında,
"Kıbns konusunda vanlmış
olan noktadan ne ileri gidecek
durum var, ne oyle bir niyeti-
miz var, ne de şartlar buna
elveriyor" diye konuştu ve sö-
zü bu konudaki müzakereyi gö-
türen Dışişleri Bakanlığı Kıbns
Dairesi Genel Müdür Yardımcı-
sı Farnk Logoglu'na verdi. Lo-
Pürüzlü sorun,
'güvenlik alam'
7 kasımda Roma'da yapılacak NATO doruğu
öncesinde Doğu Avrupa ve Balkanlar'da
çıkabilecek yeni çatışmalarda ittifakın bu
bölgelerde güvenlikten ne derece sorumlu
olacağı konusunda ABD ile Fransa arasında
görüş ayrıbğı var.
SABETAY VAROL
BRÜKSEL — 7-8 kasım ta-
rihlerinde Roma'da yapılacak
NATO doruğu öncesinde, bir-
çok konuda VV'ashington'la Pa-
ris arasındaki görüş aynhklan
giderilemedi. Uyuşmazlık ne-
denlerinden biri, Doğu Avrupa
ve Balkanlar'da çıkabilecek ye-
ni çatışma odaklarında, ittifa-
kın, bu bölgedeki güvenlikten ne
derece sorumlu olacağı konusu.
Diğer bir aynhk noktası ise "Av-
rnpa savunma Idmligi" kavra-
mının tammı üzerinde yoğunlaş-
tı.
Bu NATO doruğunun en bü-
yük yenüigi, geçen yüki Londra
doruğu karanna uygun olarak,
hazırhk çalışmalan bir yıl önce
başlayan "stratejik kavram'' bel-
gesinin Roma'da kamuoyuna
açıklanacak olması. Belge, üç-
dört paragraf dışında, ittifakın
askeri kanadında yer almayan
Fransa'mn da imzasını taşıya-
cak. Başka bir deyişle Fransa,
askeri kanadında yer ahnaması-
na rağrnen, bazı istisnalar dışın-
da, ittifak stratejisine dahil ola-
cak.
Uyuşmazlıklar tam olarak gi-
derümemekle birlikte, Orta ve
Doğu Avrupa ülkeleriyle ilgili,
şimdiye kadar vanlan asgari
müştereğe uygun olarak, eski
Varşova Paktı ülkeleri NATO-
ya alınmayacak. Bu ülkelere,
birçoğunun ısrarh taleplerine
rağmen "biçimsel giivenlik
gövencesT de verilmeyecek. An-
cak ortaklaşa yılda bir kez dışiş-
leri bakanlan düzeyinde 'işbir-
Ugi konseyi" toplanmak suretiy-
le Uişkiler bir anlamda resmileş-
tirilecek. Aynı şekilde bu ülke-
lerle buyük elçiler düzeyinde pe-
riyodik toplantılar yapılacak.
ABD, Ahnanya ve aralarmda
Türkiye'nin de bulunduğu bazı
ittifak üyeleri, NATO'nun ilgi
alanının Orta ve Doğu Avrupa
yönunde daha fazla genişletil-
mesini isterken, Fransa ve bir
grup başka ulke, bu ülkelerle
NATO bünyesinde daha geniş
bir işbüiiğine karşı çıkıyor. Pa-
ris, bir yanda "AGtK", diğer
yanda AT ve BAB'nin yeni gü-
venlik sisteminin kunümasında
başrolü oynamasını öneriyor.
Ankara, Washington'la birlikte
davranmasına rağmen ittifakın,
şimdiki yapıana oranla fazla
"sulandn-ıunası"na da taraftar
değü.
Yılda bir kez toplanacak söz
konusu "isbirliti konseyine" 5
eski Varşova Paktı üyesi ülkenin
dışişleri bakanlanyla 3 Baltık
Cumhuriyeti davet edilecek.
Türkiye, Arnavutluk'un da *iş-
buügi konseyi" toplantılarına
çağnlması için girişim başlattı.
Diğer taraftan, "NATO-BAB-
AT" arasındaki geleceğe dönük
ilişki hiyerarşisinde geçmişe
oranla kayda değer değişiklikler
beklenmiyor. Fransız-Ahnan or-
tak askeri Avrupa gücü oluştur-
ma girişimi de NATO toplantı-
sında ele alınmayacak. Geçen
haziran ayında Kopenhag'da ya-
pılan dışişleri bakanlan toplan-
tısuıda benimsenen, "1- NATCK
nun dijer bütön nladararaa ku-
ruloşiara önceUfi; 2- Avnıpa sa-
vunma kimligiııin 121er sahip-
Hgnıde bir siinç otduga" formü-
lüyle yetinilecegine kesin gözüy-
le bakılıyor.
Bu konuda görüş birliği ha-
linde olmayan taraflann, yani
Fransa, ABD ve lngiltere'nin
son dakikaya kadar söz konusu
formülü, kendi istekleri doğrul-
tusunda değiştirmek istedikleri,
nihai belge müzakerelerini yürfl-
ten delegasyonlara yakın kay-
naklarca haber verildi. NATO,
muhtemelen "Avrupa savunma
UmligJ" konusunda daha aynn-
tılı bir karar almadan önce 9-10
arahkta yapılacak AT doruğu-
nun, konuyu enine boyuna tar-
tışmasını bekleyecek.
Anahatlan bir yıl önceki
Londra doruğu ile geçen hazi-
randa Kopenhag'da yapılan
NATO dışişleri bakanlan top-
lantısında saptanan güvenlik
konulanndaki yeni yaklaşım
tüm Ulkelerce paylaşıyor. Bu
yaklaşıma göre "tek merkezden
gelen tebdit" yerini, belirsizlik-
ten kavnaklanan "riziko"lara
(tehhkelere) bırakıyor. Bu rizi-
kolan; eski Sovyetler Birliği or-
dusunun büyük bir askeri güç
olmaya devam etmesi, etnik,
sosyal ve ekonomik gerilim
odaklan ve güney kanat ülkele-
ri periferisinde kitlesel imha si-
lahlaruun yayılma olasıhğı oluş-
tunıyor.
İlk
S S C B n İ B k u r B
<
:
«*
u
Vlademir İlyiç Lenin'in Kınl Meydan'da
g kendi •dmayaptonlananıttasergUenenmumyası.Dk kez görün-
tülendi. 1924 yüından bu yana Sovyet makamlannın fotografçriar ve televizyoncular için koyduklan yasak, önceki gün Fransız teie-
vizyonu TF1 için kaldınldı. Fransız televizyoncular, hazuiadıklan belgesel filmde kullanılmak üzere Sovyet makamlanndan izin
ahp, Lenin'in mumyasını göriıntülediler. (Fotoğraf: AP)
Sovyetler Birliği'ndeki 80 bakanlığın ortadan kaldırüması kamrlaştınldı
Bürokratlar işsiz kalacakDevlet Konseyi'nin karanna göre, ortadan kaldırılaçak olan
bakanhklarda çalışan 36 bin kişi işten çıkarılacak, İçişleri
Bakanhğı'nın personeli yüzde 20 oranında azaltılacak ve
bakanlığın işlevleri sınırlandırılacak.
goğlu şunlan söyiedi:
"Tiridye'de yeni h&könet
kuruhıp, programı ortaya çriop,
Kıbns koMnmda naari bir tavır
alacaguu -betirleyene kadar bn,
konuda dddi bir aarekedennte
olamayacağını Ajnerlkablar da
biMyor. Bn konuda bir skınü-
lan da yok, Hkaıian da. Çözim
konunnda da bir görüş aynfi-
ğı yok: Çöznınüa BM'ain 649
sayn karannda belirienen flke-
ler dabJUnde oUbOecegi knra-
snnda göriiş bkttgi var. Fakat
bn noktaya birlikte naai vantar,
hephaizin içinde oMngn arayış
o. Tabii yeni bnknmct knrahın-
caya kadar herhangi bir taab-
hütte bnluıııimaa mümkün de-
gfl. Takriın arük iklnd plana
kaymıştır."
Logoğlu, ABD tarafınm,
"takvimden kendisüü knrtardı-
gını, aguntı şekJe degil öxt ver-
meye başladıgını ve bnnnn
memnnniyet verici oMagann"
vurgularken, Müsteşar Sanberk
de "Tarih konnsuda esnek bir
turum içinde oldnklaruu göste-
ren sözier sarfettiler, sıkışık bir
durum yok, kategorik Mr dn-
rum da yok, AmerikabJarda bir
panik aavası görmedik. Bir şey
kaçıyormnş, durdnralun aava-
sı yoktn. Bn birind tespitimiz.
tkincisi, baskı ••!••»••• gelebi-
lecek teteşa Mr doram yoktn ar-
ük. Bn işin beUi bir sünç oMn-
gunu, bnnnn gdeeek seneye de
sarkabüeceiiai takdir eder bir
hava içindelerdi" dedi.
Logoğlu, "ABD'nin, Kıbns
Tnrk tarafunn hakta beklentile-
rine daha acık bir zihinle bak-
maya başladılüanna dair dddi
işaretler aldık" derken Sanberk
de şu bilgileri verdi:
"Rahatsız bir hava görme-
dik. En başta en önemli tesott,
ontardan duyduk Id, Kıbns me-
setesi iki toplum araanda çözii-
kcek bir meseledu-. Bir de şn
var: Dünyadaki son gelişnıeler
artık iki toplumun birbiri ile iç
ice yaşayamayacagını ortaya
koymnş dununda. Yngoslav-
ya'dald olaylar, Kıbns'lt iigili
olarak Beride yapdacak çataşma-
larda göz önüne ahnadan geçi-
lemeyecek ofau geUşmeterdir.
O a u için bizun Türldye olarak
da KKTC olarak da endişeye
kapdacak bir durum oldngunn
zannetmiyoruz. Bu iş scrinkan-
lıhkla devam edecektir."
Logoğlu, Ledsky ile görüşme-
leri konusunda daha sonra şun-
lan söyiedi:
"Biz, iki tarafın kendi irade-
leriyle eşitBge dayanan mnzake-
rekr yoluyla bulnnacak bir çö-
znm için mümkün olan en erken
zamanda taraflann yüz yiue ge-
lerek aralanndaki mntabakat
noktalannı tespit etmelerini is-
tedik. Bu konuda Ledsky'nin
bir idrazı olmadı. Yalnız dört-
lü toptaatuun yapılnusuın ya-
rarlı otacaguu, aradaki göriiş
aynhklanmn giderilmesine ça-
usdması gerektigini tekrar ifade
etti. Bugüıtka poütikanuz çerçe-
vesinde bb de budan farkh dö-
şünmiyoraz."
Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birli-
ği'ndeki on binlerce bürokratı, önümüzde-
ki gûnlerde işsizlik bekliyor. Devlet Konse-
yi'nin gelecek hafta onaylaması beklenen
yeni plana göre 80 kadar sektörel bakanlı-
ğın 15 kasım tarihinden itibaren ortadan
kaldırümasıyla birlikte, 36 binden fazla bü-
rokrat işini kaybedecek.
AA'nın haberine göre Devlet Başkanı Mi-
hail S. Gorbaçov'a karşı geçen ağustos ayın-
da gerçekleştirilen darbe girişiminin ardm-
dan oluşturulan Devlet Konseyi'nin, devle-
tin yeni yapısı hakkında kararlar ahnak için
önceki gün yaptığı toplantı, bir sonuç alı-
namadan dağıldı. Interfaks Ajansı, konse-
yin 80 bakanlığı ortadan kaldırma konusun-
da karar aldığını, ancak karan onaylamayı
gelecek haftaya bıraktığını duyurdu. Ajan-
sm haberine göre Sovyetler Birliği Başba-
kanı tvan Sılayev'in Devlet Konseyi'ne sun-
duğu raporda, bu bakanhklarda çalışan 36
binden fazla kişinin işten çıkanlması öngö-
nilüyor. Bu personelin dökümünün henüz
yapılmamış olmasına karşın merkezi dev-
let yapısındaki düzenlemeler çerçevesinde
bugüne dek işsiz kalanlarla birlikte, idari re-
formun yol açtığı işsiz sayısının 50 bini ge-
çeceği sanıhyor.
Devlet Konseyi'nin toplantısında, cumhu-
riyetlerin katılmayı kabul ettikleri ekono-
mik birliğin çerçevesinin oluşturulması için
ekonomist Grigory Vavlinsky görevlendiril-
di. Devlet Ekonomik Yönetim Komitesi'nin
başkan yardımcılığı görevini sürdüren Yav-
linsky'nin, ekonomik birliğin şartlarını be-
lirleyen anlaşma taslaklannı bir hafta için-
de hazırlaması bekleniyor. Ukrayna, Azer-
baycan ve Moldavya'nın ekonomik birlik
anlaşmasına katılma kararlannı açıklama-
lanyla birlikte Gürcistan dışında bütün
cumhuriyetler birliğe katılrruş oluyor.
Merkezi devletin en önemli organlan ara-
sında yer alan İçişleri, Dışişleri ve Savun-
ma Bakanbklannın geleceğiyle ilgili olarak
Devlet Konseyi'nde yapılan görüşmelerin
sonuçlannın açıklanmamış olmasına karşın
Interfaks Ajansı, İçişleri ve Savunma Ba-
kanlıklanrun geleceğine ilişkin planlann ge-
nel hatlarıyla onaylandığını savundu.
Ajans, İçişleri Bakanlığı'mn yapısında
gerçekleştirilecek reformlar çerçevesinde,
bakanhğa bağh 400 bin askerden 230 bini-
nin çeşitli cumhuriyetlerin içişleri bakanla-
nmn denetimine gireceğini bildirdi. Buna
göre Merkezi İçişleri Bakanlığı'mn perso-
neli yüzde 20 oranında azaltıhrken bakan-
lığın işlevleri de daha sınırh hale gelecek. Arrw ı
SSCB Genelkurmay Başkanı General A l € 1 6 1 1
Vladimir Lobov da Interfaks'a yaptığı açık-
lamada, Devlet Konseyi'nde cumhuriyetle-
rin kendi silahlı kuvvetlerini kurmamalan
konusunda uzlaşmaya varıldığını belirtti.
YüNAMSTAN
Gorbaçov uyardı
Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail
S. Gorbaçov, Devlet Konseyi'nin toplantısı
sonrasında Kremlin'de gazetecilere verdiği
demeçte, cumhuriyetlerin tek başlanna ka-
rarlar almamalan konusunda yine uyanda
bulundu. Rusya'mn da diğer cumhuriyetle-
rin de birlik dışında kalmalan durumunda
'dramatik' boyutlara ulaşan sorunlann üs-
tesinden gelemeyeceklerini ve hiçbir sonu-
ca ulaşamayacaklannı söyleyen Gorbaçov,
ulkede tüketim maddelerinin fiyatlanmn,
gerekli diğer önlemler alınmadan serbest bı-
rakılmasına da karşı çıktı.
Türkiye'nin, Roma'dayapılacakNATO doruğunda vereceği mesaj:
Avrupa güvenliğînde bütünlükBaşbakan Mesut Yılmaz, 7 kasımda yapacağı konuşmada Avrupa'da
değişimin getirdiği istikrarsızlığı aşmada AT, NATO, AGİK ve Avrupa
Konseyi'nin rolü, bu çerçevede Türkiye'nin katkısı üzerinde durulacak.
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA — Türkiye, Avrupa butünleşmesi
ve Doğu Avrupa'daki değişimin güncelleştirdiği
istikrarsızlık unsurlannın aşılması konusundaki
görüşlerini 7-8 kasım tarihlerinde Roma'da ya-
pılacak NATO zirvesinde kapsamlı biçimde ak-
taracak. NATO'ya üye 16 ülkenin devlet ya da hü-
kümet başkanlarını bir araya getirecek olan zir-
vede, muttefiklere "ırkcüık-milnyetçilik" ve "ulu-
sal devletin taıtışmaya açüması" diye iki başlık-
ta özetlenen güncel Avrupa sorunlannın gideril-
mesi için "transatlantik zeminlerde işbirliğinin
güclendirihnesi" mesajı verilecek. Bu kapsamda,
Kuzey Amerika ile Avrupa ulkelerinin elbirliğiyle
çalışması savunulurken, "Avrupa ordusu" konu-
sunda alınacak tavır, ABD, Ingiltere ve Hollan-
da'nınkine paralel bir çizgide oluşturulacak.
Türkiye'nin Başbakan Mesut Yılmaz başkan-
lığında bir heyetle temsil edileceği NATO zirve-
si, Avrupa Topluluğu'nun (AT) 1992 tek pazarı-
na geçişi öncesindeki son ust düzeyli ittifak top-
lantısı olması nedeniyle büyük önem taşıyor. 7
kasımda Roma'da bir araya gelecek olan NATO
liderleri, ulkelerinin Avrupa bütünleşmesine ve
kurulan yeni dünya düzenine bakışını aktararak,
bu kapsamda ittifaka düşen rolleri belirleyecek-
ler. Türkiye'nin de birçok konuda kendi tutumu-
nu açıkça belirtme fırsatı olarak değerlendirdiği
bu zirvede, Başbakan Yılmaz'ın "sabah oturumu-
nun sonuncu konuşmacısı" olarak söz alması ve
"Avrupa güvenliğinde bütünlük", "istikrarsızlı-
ğın aşılmasında Atlantik'in iki yakasımn işbirliği"
olmak uzere iki temel mesajı iletmesı bekleniyor.
Dışişleri Bakanlığı'mn ilgili birimlerinin kat-
kısıyla Başbakan Yılmaz için hazırlanan konuş-
ma metni, Türkiye'nin Avrupa'mn güncel sorun-
lannı ve çözüm yollarını tanımlamasını içeriyor.
Bu kapsamda, Ankara, Avrupa'yı değerlendirir-
ken, gündemdeki iki konunun altının çizilmesi
gerektiğine inanıyor. Bu konular, "ırkçüık •
milUyetçilik" ve "ulusal devletin tarttşmaya
açüması" başlıklarını taşıyor. Birinci başlıkta,
Batı Avrupa ülkelerinde tırmanan "yabana
düşmanlığı" ile Yugoslavya, Sovyetler Birliği ve
diğer bazı bölgelerde yaşanan "etnik-milliyetçi"
kaynaşmalar ele almıyor. Ikinci başlıkta ise "Av-
rupa Büieşik Devletleri" perspektifmde artık
'ulusal devletin" tarihe kanşma süreci ve özel-
likle Avrupa Topluluğu (AT) bünyesinde "poli-
tikalann çokuluslu bir merkezde belirlenmesi"
aşaması gündeme getiriliyor.
Başbakan Yılmaz'ın Roma'daki konuşmasın-
da bu iki başhktan yola çıkarak vereceği temel
mesajlar şöyle özetleniyor:
— Avrupa'daki değişim ve bütünleşme süre-
cinin beraberinde getirdiği bazı istikrarsızlık un-
surlannın, herkesin yaranna olacak biçimde aşıl-
ması görevi önümüzde durmaktadır.
— Bu istikrarsızlık unsurlannın, "transatlan-
tik" zeminlerde giderilmesine çalışmak en doğ-
ru tercihtir.
— Söz konusu görevin yerine getirilmesinde,
4 Avrupa kurumuna büyük rol düşmektedir. Ikisi
"atlantik aşın" işbirliğinin de temelini oluşturan
bu kurumlar, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Kon-
feransı (AGİK), NATO, AT ve Avrupa Konseyi-
dir.
— Türkiye bu kurumlardan üçünün üyesi, bi-
rinin ortak üyesi olarak Avrupa'mn güncel so-
runlannın aşımında etkin rol üstlenmeye karar-
lıdır ve gerek siyasi, kültürel birikimi, gerekse
coğrafi yeri nedeniyle bu konuda etkili olabilme
şansı çok yüksektir.
— Avrupa kurumlannın "sivil toplum" anla-
yışının yerleştirihnesinde, istikrarsızlığın "Paris
Şarn "naa özetlenen ortak değerlerin yaşama ge-
çirilmesiyle giderihnesindeki rolü, bu kurumla-
rın üstlendiği "siyasi sorumluluk" çerçevesinde
ön plandadır.
— Devam eden güvenlik sorunlannın çözü-
münde gerekli düzenlemeler için en kapsayıcı ve
en elverişli zemin AGlK'tir.
Avrupa ordusuna bakış
Bu temel noktalar çerçevesinde, AT'nin 1987
Tek Senedi'nde ortaya attığı Avrupa ordusu pro-
jesinin yaşama geçirilmesine ilişkin güvenlik ve
savunma düzenlemeleriyle ilgili görüşlerini de
yansıtmayı planlayan Ankara, "transatlantik iş-
birliginin önemini** burada da vurgulayacak. Yu-
goslavya örneğinden yola çıkıldığında, güvenlik
ve isükrarın sağlanmasında "dar" Avrupa ku-
rumlarının başarı şansının "düşük" olduğu göz
önüne alınarak, AGIK'in bu kapsamdaki önemi
öne çıkarılacak. Bu açıdan, Türkiye, ABD, In-
giltere ve Hollanda'nın da sa\oınduğu çizgide, AT
üyesi olmayan ülkeleri dışta bırakan güvenlik du-
zenlemelerinin katı bir biçim almasına karşı
"uyarıda" bulunacak. AT bünyesinde zaten var
olan birtakım pragmatik önlemlerin hukuksal
çerçeveye oturtulması konusunda "soğukkanlı"
bir mesaj verecek olan Turkiye, "Avrupa güven-
lik sorunlarına bütüncül bakış" çizgisinı de ko-
ruyacak.
'Ekonominiz
kötü
9
uyarısı
Avrupa Topluluğu'nun,
Yunanistan hükümetine
gönderdiği acil raporda
ekonominin çok kötü
olduğunu belirtmesi,
hükümet çevrelerinde şok
yarattı. Atina, AT'nin
öngördüğü önlemleri
almayacağını bildirdi.
STELYO BERBERAKİS
ATtNA — Avrupa Topluluğu
(AT) Yunanistan hükümetine
"acüen" Uettiğj raporunda, ül-
ke ekonomisinin "çok kötü" bir
yolda bulunduğunu ve gerekli
önlemler "derhal" ahnmazsa
bütçe açığuun 9 milyar dolardan
14.5 milyar dolara ulaşacağmı
duyurdu.
Yunanistan Ulusal Ekonomi
Bakanhğı'mn basına açıkladığı
bu rapor, ekonomik çevrelerin-
de olduğu kadar hükümet için-
de de "şok" etkisi yarattı. Ulke
çapına ulaşan bu yankılardan
sonra hükümet bir açıklama ya-
parak AT'nin "derhal ahnması
gerektiğine" dikkati çektiği ek
önlemlerin ahnmayacağuu du-
yurdu ve ulke ekonomisinin
"dogru yolda", ancak "agır
aksak" ilerlediğini belirtmekle
halkı yatıştırmaya çalıştı.
AT'nin bu raporunda, Yuna-
nistan'da 1991 için öngörülen
bütçe açığuun 5 milyar dolar ka-
dar daha fazla olacağı ve bu açı-
ğm 1992 yıhnda büyümemesi
amacıyla bazı önlemlerin alın-
masının zorunlu hale geldiği
vurgulamyor.
Bu bağlamda vergi gelirleri-
nin arttınlması için: a) Vergi sis-
teminin gelir dagüımına göre
ayarlanmasma, b) Katma Değer
Vergisi birimlerinin, c) Oto ver-
gilerinin V» 40, d) Sigara ve içki
vergilerinin ve e) Taşınmazlar
için öngörülen vergilerin
"mntlaka" arttınunası öpt-
leniyor.