19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 6 KASIM 1991 ABD, belirsiz bir tarihe ertelenen dörtlü zirveden önce ikili zirve yapılmasınayeşil ışıkyaktı Kıbrıs içîn dörtlü zirve ertelendi Castro'dan y&b&ncı sermayeye iziıı • HAVANA (AA) — Küba Devlet Başkanı Fidel Castro, ülkenin bağımsızlığını tehlikeye sokmadan yabancı sermayeye mOmkOn olan en geniş ölçttde açılma eğüiminde olduklannı bildirdi. Yabana yatırımcılann 3-4 yılda sermayelerini çıkardıklannı ve bunu 10 yılda üçe katlayacaklannı kaydeden Küba lideri, kapitalist ve sosyalist fırmalar arasındaki işbirliğinin normal olduğunu ifade etti. Arnavutluk'ta soygunlar • TtRAN (AA) — Arnavutluk'a gelen dış yardımın dağttımı konusundaki huzursuzluklar büyürken Luşnia kentindeki bir yardım deposu üç günde dört defa soyuldu. Dört soygun neticesinde 'depoda hiçbir şey kalmadığı', zarann yaklaşık 300 milyon lira (1.8 milyon lek) olduğu bildirildi. Ote yandan, kış yaklaşırken başta başkent Tiran olmak üzere tüm şebirler ısınma sorunu ile karşı karşıya kaldı. Tiran'a şu ana kadar hiç kömür gelmediği, gerekli odun miktannın isc ancak yansının temin edilebildiği bildirildi. Uranyumlar SSCB'ye • MANAMA (AA) — Irak'ın elindekd işlenmemiş uranyumlann, hava yoluyla, iki parti halinde SSCB'ye gönderileceği bildirildi. BM Ozel Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, 14 ve 17 kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek taşımanın miktarı konusunda açıklama yapılmazken, taşıma işlemine BM uzmanlarının nezaret edecekleri kaydedildi. Açıklamada, Irak'ın elindeki uranyumun Uluslararası Atom Enerji Ajansı ile anlaşması bulunan ülkelere "nükleer yakıt" olarak sağlanması çerçevesinde SSCB'ye gönderileceği belirtildi. Denktoş gitti • İSTANBUL (AA) — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, önceki akşam uçakla Türkiye*den aynldı. Rauf Denktaş, tstanbul'da Vakıfbank Sanat Galerisi'nde şehit polisler yararma kendi çektiği fotoğraflardan oluşan bir sergi açmıştı. KKTC'ye giden Denktaş, Ataturk Havalimanı'nda Istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu ve öteki ilgililer tarafından uğurlandı. Peru'da saldın • LtMA (AA) — Penı'da solcu gerillalann iki banka binasına ve başkent Lima'daki Ekvador Havayolları bürosuna dinamitle saldırdıklan bildirildi. Başkentin iyi semtlerinin birinde bulunan Ekvador Havayollan bürosuna yapılan saldın sonucu iki kişinin hafif şekilde yaralandığı bildirilirken, başkentin San Isidro bölgesindeki iki banka şubesi de arabalardan atılan bombalann saldınsına hedef oldu. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Özdem Sanberk, önceki gün düzenlediği basın toplantısında "Kıbrıs konusunda vanlmış olan noktadan, ne ileri gidecek durum var ne öyle niyetimiz var ne de şartlar buna elveriyor" dedi. UFUKGÜLDEMtR WASHINGTON — Türk ve Amerikan yetkilileri arasında önceki gün VVashington'da ya- pılan temaslarda ABD kanadı, Kıbns için dörtlü zirvenin daha önceden belirlenmiş takviminin uygulanmasında ısrar etmediği gibi dörtlü zirveden önce iki toplum arasında dogrudan gö- rüşme yapılmasma da yeşil ışık yakü. Böylece dörtlü zirvenin, eğer Türkiye'de kurulacak yeni hü- kUmet de bu yöntemi benimser- se, gerçekleşmesi belirsiz bir ta- rihe ertelendi. ABD Dışişleri yetkilileri, Türkiye'de yeni bir hükümetin işbaşına gelmek üze- re olduğu gerçeğinden yola çı- karak zoraki bir takvim dayat- maktan kaçmdı ve BM'nin önü- müzdeki günlerde yapacağı ye- ni turdan sonra ilerde ılımlı bir yaklaşım ortaya çıkarsa, 4'lü zirvenin hemen öncesinde bir 'Denktaş-Vasiliu' görüşmesi fikrine yakmlık duyabilecekle- rinin işaretini verdi. Bu gelişme, dörtlü zirvenin 1991 yıhnda kesin olarak yapıl- mayacağı anlamına geliyor. Eğer yeni kunılacak hükümet, Cumhurbaşkanı Turgnt özal tarafından ortaya atılmış, bu yöntemi benimserse, o zarnan daha ileriki günlerde bir zirve belki söz konusu olabilecek. Ancak diğer yandan da seçimi kazanan DYP'nin önde gelen dış politika otoritderinden Coş- kun Kırca'nın dörtlü zirveye şiddetle karşı çıkmış olduğu, hatta bunu 'ihanet' olarak nite- lediği de bir olgu. VVashington'da temaslar ya- pan Türk dışişleri yetkililerinin Kıbrıs'ın adını hiç geçirmeden, Avrupa'yı saran 'ulnsal benlige' dönüş akımlanna dikkat çektik- leri de bir başka olgu. Bunun arkasında yatan sav şu: "Aynı dini paylaşan topluluklar dahi bir arada yaşamak istemezken, farkh dinlere mensnp Türk ve Rnmlann bir araya gelmeye zorhuunalaruun mantıgı ne- dir?" Amerikan tarafı görüşmeler- de, Rumlann bugün eUerinde tuttuklan pozisyonlardan özve- ride bulunmasını beklemenin gerçekçi ohnayacağını öne sür- dükten sonra, bir çözümün her- kesin yararına olacağını vur- guladı. Amerikan makamları, Türk heyetinden KKTC lideri Denktaş'ı.'Amerika'nın kendi- sine düşman olmadığı' konu- sunda ikna etmeye yardımcı ol- malannı diledi. Türk makamla- rı ise Denktaş'ın seçimle gelmiş meşru bir lider olduğunun altı- nı çizerek, 'ülkesmhı çıkartan- nı savunuyor diye her fırsatta snçlamnasuun önienmesini' di- ledi. İki nokta Bu görüşmelerde Amerikan tarafınm iki nokta üzerinde dur- duğu dikkati çekti; birincisi BM Güvenlik Kçnseyi'nin duruma el koyması türiinden, zorlama- ya dayalı çözümleri şimdüik is- temediklerinin işaretlerini ver- meleriydi, ikincisi de çözümün herhangi bir takvime bağlanma- sı yönunde bir görüş belirtme- meleriydi. Üzerinde en fazla durduklan nokta ise 'süreç ke- silmesin, vanlan noktadan geri gidUmesin' cumlesiyle özetlene- bilirdi. Aynca, dörtlü zirvenin, eski hükurnetin 'manevi başı' olan özal'ın önerisi olduğunu, bunun yeni hükümet tarafından benimsenip benimsenmeyeceği- nin belirsizliği içinde olduklan- m gözlemek mümkündü. Türk tarafı sürecin devamı konusun- da, sıkıntıya sahip olunduğu imajı yaratmamaya, çözümün Türkiye'nin de KKTC'nin de le- hine olduğunun altını çizmeye özen gösterdi. Buna karşıhk yi- ne büyük bir özenle, Türkiye'- de yeni bir hükümetin kurul- makta olduğu, bu hükümetin politikaları hakkında şimdiden bağlayıcı konuşulamayacağı da Amerikan makamlaruun dikka- tine getirildi. Görü./melerin ABD kanadın- daki temsilcisi Nebon Lendsky, Türk tarafınm iki toplumun li- derinin yüz yüze görüşmesi ge- rektiği yönündeki önerisine ise şu yaklaşımı getirdi; böyle bir görüşme şu anda gerçekçi olma- NAJÖDORUĞU yabüir. Ancak BM'nin yeni tu- rundan sonra dörtlü zirve süre- cinde olumJu gelişmeler olursa, dörtlüden hemen önce bir ikili zirve yapılabilir. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan özdem Sanberk önceki gün dü- zenlediği basın toplantısında bu konudaki gelişmeleri anlattı. Sanberk'in Amerikan makam- lan ile yediği öğle yemeğinde Kıbns'm hiç açılmaması dikkat çekiciydi. Bu, ABD'nin, yeni bir hükümet kurulması arifesin- de Türkiye'yi eski bir takvime uymaya zorlamak istemediğinin işareti olarak algüandı. Sanberk, basın toplantısında, "Kıbns konusunda vanlmış olan noktadan ne ileri gidecek durum var, ne oyle bir niyeti- miz var, ne de şartlar buna elveriyor" diye konuştu ve sö- zü bu konudaki müzakereyi gö- türen Dışişleri Bakanlığı Kıbns Dairesi Genel Müdür Yardımcı- sı Farnk Logoglu'na verdi. Lo- Pürüzlü sorun, 'güvenlik alam' 7 kasımda Roma'da yapılacak NATO doruğu öncesinde Doğu Avrupa ve Balkanlar'da çıkabilecek yeni çatışmalarda ittifakın bu bölgelerde güvenlikten ne derece sorumlu olacağı konusunda ABD ile Fransa arasında görüş ayrıbğı var. SABETAY VAROL BRÜKSEL — 7-8 kasım ta- rihlerinde Roma'da yapılacak NATO doruğu öncesinde, bir- çok konuda VV'ashington'la Pa- ris arasındaki görüş aynhklan giderilemedi. Uyuşmazlık ne- denlerinden biri, Doğu Avrupa ve Balkanlar'da çıkabilecek ye- ni çatışma odaklarında, ittifa- kın, bu bölgedeki güvenlikten ne derece sorumlu olacağı konusu. Diğer bir aynhk noktası ise "Av- rnpa savunma Idmligi" kavra- mının tammı üzerinde yoğunlaş- tı. Bu NATO doruğunun en bü- yük yenüigi, geçen yüki Londra doruğu karanna uygun olarak, hazırhk çalışmalan bir yıl önce başlayan "stratejik kavram'' bel- gesinin Roma'da kamuoyuna açıklanacak olması. Belge, üç- dört paragraf dışında, ittifakın askeri kanadında yer almayan Fransa'mn da imzasını taşıya- cak. Başka bir deyişle Fransa, askeri kanadında yer ahnaması- na rağrnen, bazı istisnalar dışın- da, ittifak stratejisine dahil ola- cak. Uyuşmazlıklar tam olarak gi- derümemekle birlikte, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle ilgili, şimdiye kadar vanlan asgari müştereğe uygun olarak, eski Varşova Paktı ülkeleri NATO- ya alınmayacak. Bu ülkelere, birçoğunun ısrarh taleplerine rağmen "biçimsel giivenlik gövencesT de verilmeyecek. An- cak ortaklaşa yılda bir kez dışiş- leri bakanlan düzeyinde 'işbir- Ugi konseyi" toplanmak suretiy- le Uişkiler bir anlamda resmileş- tirilecek. Aynı şekilde bu ülke- lerle buyük elçiler düzeyinde pe- riyodik toplantılar yapılacak. ABD, Ahnanya ve aralarmda Türkiye'nin de bulunduğu bazı ittifak üyeleri, NATO'nun ilgi alanının Orta ve Doğu Avrupa yönunde daha fazla genişletil- mesini isterken, Fransa ve bir grup başka ulke, bu ülkelerle NATO bünyesinde daha geniş bir işbüiiğine karşı çıkıyor. Pa- ris, bir yanda "AGtK", diğer yanda AT ve BAB'nin yeni gü- venlik sisteminin kunümasında başrolü oynamasını öneriyor. Ankara, Washington'la birlikte davranmasına rağmen ittifakın, şimdiki yapıana oranla fazla "sulandn-ıunası"na da taraftar değü. Yılda bir kez toplanacak söz konusu "isbirliti konseyine" 5 eski Varşova Paktı üyesi ülkenin dışişleri bakanlanyla 3 Baltık Cumhuriyeti davet edilecek. Türkiye, Arnavutluk'un da *iş- buügi konseyi" toplantılarına çağnlması için girişim başlattı. Diğer taraftan, "NATO-BAB- AT" arasındaki geleceğe dönük ilişki hiyerarşisinde geçmişe oranla kayda değer değişiklikler beklenmiyor. Fransız-Ahnan or- tak askeri Avrupa gücü oluştur- ma girişimi de NATO toplantı- sında ele alınmayacak. Geçen haziran ayında Kopenhag'da ya- pılan dışişleri bakanlan toplan- tısuıda benimsenen, "1- NATCK nun dijer bütön nladararaa ku- ruloşiara önceUfi; 2- Avnıpa sa- vunma kimligiııin 121er sahip- Hgnıde bir siinç otduga" formü- lüyle yetinilecegine kesin gözüy- le bakılıyor. Bu konuda görüş birliği ha- linde olmayan taraflann, yani Fransa, ABD ve lngiltere'nin son dakikaya kadar söz konusu formülü, kendi istekleri doğrul- tusunda değiştirmek istedikleri, nihai belge müzakerelerini yürfl- ten delegasyonlara yakın kay- naklarca haber verildi. NATO, muhtemelen "Avrupa savunma UmligJ" konusunda daha aynn- tılı bir karar almadan önce 9-10 arahkta yapılacak AT doruğu- nun, konuyu enine boyuna tar- tışmasını bekleyecek. Anahatlan bir yıl önceki Londra doruğu ile geçen hazi- randa Kopenhag'da yapılan NATO dışişleri bakanlan top- lantısında saptanan güvenlik konulanndaki yeni yaklaşım tüm Ulkelerce paylaşıyor. Bu yaklaşıma göre "tek merkezden gelen tebdit" yerini, belirsizlik- ten kavnaklanan "riziko"lara (tehhkelere) bırakıyor. Bu rizi- kolan; eski Sovyetler Birliği or- dusunun büyük bir askeri güç olmaya devam etmesi, etnik, sosyal ve ekonomik gerilim odaklan ve güney kanat ülkele- ri periferisinde kitlesel imha si- lahlaruun yayılma olasıhğı oluş- tunıyor. İlk S S C B n İ B k u r B < : «* u Vlademir İlyiç Lenin'in Kınl Meydan'da g kendi •dmayaptonlananıttasergUenenmumyası.Dk kez görün- tülendi. 1924 yüından bu yana Sovyet makamlannın fotografçriar ve televizyoncular için koyduklan yasak, önceki gün Fransız teie- vizyonu TF1 için kaldınldı. Fransız televizyoncular, hazuiadıklan belgesel filmde kullanılmak üzere Sovyet makamlanndan izin ahp, Lenin'in mumyasını göriıntülediler. (Fotoğraf: AP) Sovyetler Birliği'ndeki 80 bakanlığın ortadan kaldırüması kamrlaştınldı Bürokratlar işsiz kalacakDevlet Konseyi'nin karanna göre, ortadan kaldırılaçak olan bakanhklarda çalışan 36 bin kişi işten çıkarılacak, İçişleri Bakanhğı'nın personeli yüzde 20 oranında azaltılacak ve bakanlığın işlevleri sınırlandırılacak. goğlu şunlan söyiedi: "Tiridye'de yeni h&könet kuruhıp, programı ortaya çriop, Kıbns koMnmda naari bir tavır alacaguu -betirleyene kadar bn, konuda dddi bir aarekedennte olamayacağını Ajnerlkablar da biMyor. Bn konuda bir skınü- lan da yok, Hkaıian da. Çözim konunnda da bir görüş aynfi- ğı yok: Çöznınüa BM'ain 649 sayn karannda belirienen flke- ler dabJUnde oUbOecegi knra- snnda göriiş bkttgi var. Fakat bn noktaya birlikte naai vantar, hephaizin içinde oMngn arayış o. Tabii yeni bnknmct knrahın- caya kadar herhangi bir taab- hütte bnluıııimaa mümkün de- gfl. Takriın arük iklnd plana kaymıştır." Logoğlu, ABD tarafınm, "takvimden kendisüü knrtardı- gını, aguntı şekJe degil öxt ver- meye başladıgını ve bnnnn memnnniyet verici oMagann" vurgularken, Müsteşar Sanberk de "Tarih konnsuda esnek bir turum içinde oldnklaruu göste- ren sözier sarfettiler, sıkışık bir durum yok, kategorik Mr dn- rum da yok, AmerikabJarda bir panik aavası görmedik. Bir şey kaçıyormnş, durdnralun aava- sı yoktn. Bn birind tespitimiz. tkincisi, baskı ••!••»••• gelebi- lecek teteşa Mr doram yoktn ar- ük. Bn işin beUi bir sünç oMn- gunu, bnnnn gdeeek seneye de sarkabüeceiiai takdir eder bir hava içindelerdi" dedi. Logoğlu, "ABD'nin, Kıbns Tnrk tarafunn hakta beklentile- rine daha acık bir zihinle bak- maya başladılüanna dair dddi işaretler aldık" derken Sanberk de şu bilgileri verdi: "Rahatsız bir hava görme- dik. En başta en önemli tesott, ontardan duyduk Id, Kıbns me- setesi iki toplum araanda çözii- kcek bir meseledu-. Bir de şn var: Dünyadaki son gelişnıeler artık iki toplumun birbiri ile iç ice yaşayamayacagını ortaya koymnş dununda. Yngoslav- ya'dald olaylar, Kıbns'lt iigili olarak Beride yapdacak çataşma- larda göz önüne ahnadan geçi- lemeyecek ofau geUşmeterdir. O a u için bizun Türldye olarak da KKTC olarak da endişeye kapdacak bir durum oldngunn zannetmiyoruz. Bu iş scrinkan- lıhkla devam edecektir." Logoğlu, Ledsky ile görüşme- leri konusunda daha sonra şun- lan söyiedi: "Biz, iki tarafın kendi irade- leriyle eşitBge dayanan mnzake- rekr yoluyla bulnnacak bir çö- znm için mümkün olan en erken zamanda taraflann yüz yiue ge- lerek aralanndaki mntabakat noktalannı tespit etmelerini is- tedik. Bu konuda Ledsky'nin bir idrazı olmadı. Yalnız dört- lü toptaatuun yapılnusuın ya- rarlı otacaguu, aradaki göriiş aynhklanmn giderilmesine ça- usdması gerektigini tekrar ifade etti. Bugüıtka poütikanuz çerçe- vesinde bb de budan farkh dö- şünmiyoraz." Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birli- ği'ndeki on binlerce bürokratı, önümüzde- ki gûnlerde işsizlik bekliyor. Devlet Konse- yi'nin gelecek hafta onaylaması beklenen yeni plana göre 80 kadar sektörel bakanlı- ğın 15 kasım tarihinden itibaren ortadan kaldırümasıyla birlikte, 36 binden fazla bü- rokrat işini kaybedecek. AA'nın haberine göre Devlet Başkanı Mi- hail S. Gorbaçov'a karşı geçen ağustos ayın- da gerçekleştirilen darbe girişiminin ardm- dan oluşturulan Devlet Konseyi'nin, devle- tin yeni yapısı hakkında kararlar ahnak için önceki gün yaptığı toplantı, bir sonuç alı- namadan dağıldı. Interfaks Ajansı, konse- yin 80 bakanlığı ortadan kaldırma konusun- da karar aldığını, ancak karan onaylamayı gelecek haftaya bıraktığını duyurdu. Ajan- sm haberine göre Sovyetler Birliği Başba- kanı tvan Sılayev'in Devlet Konseyi'ne sun- duğu raporda, bu bakanhklarda çalışan 36 binden fazla kişinin işten çıkanlması öngö- nilüyor. Bu personelin dökümünün henüz yapılmamış olmasına karşın merkezi dev- let yapısındaki düzenlemeler çerçevesinde bugüne dek işsiz kalanlarla birlikte, idari re- formun yol açtığı işsiz sayısının 50 bini ge- çeceği sanıhyor. Devlet Konseyi'nin toplantısında, cumhu- riyetlerin katılmayı kabul ettikleri ekono- mik birliğin çerçevesinin oluşturulması için ekonomist Grigory Vavlinsky görevlendiril- di. Devlet Ekonomik Yönetim Komitesi'nin başkan yardımcılığı görevini sürdüren Yav- linsky'nin, ekonomik birliğin şartlarını be- lirleyen anlaşma taslaklannı bir hafta için- de hazırlaması bekleniyor. Ukrayna, Azer- baycan ve Moldavya'nın ekonomik birlik anlaşmasına katılma kararlannı açıklama- lanyla birlikte Gürcistan dışında bütün cumhuriyetler birliğe katılrruş oluyor. Merkezi devletin en önemli organlan ara- sında yer alan İçişleri, Dışişleri ve Savun- ma Bakanbklannın geleceğiyle ilgili olarak Devlet Konseyi'nde yapılan görüşmelerin sonuçlannın açıklanmamış olmasına karşın Interfaks Ajansı, İçişleri ve Savunma Ba- kanlıklanrun geleceğine ilişkin planlann ge- nel hatlarıyla onaylandığını savundu. Ajans, İçişleri Bakanlığı'mn yapısında gerçekleştirilecek reformlar çerçevesinde, bakanhğa bağh 400 bin askerden 230 bini- nin çeşitli cumhuriyetlerin içişleri bakanla- nmn denetimine gireceğini bildirdi. Buna göre Merkezi İçişleri Bakanlığı'mn perso- neli yüzde 20 oranında azaltıhrken bakan- lığın işlevleri de daha sınırh hale gelecek. Arrw ı SSCB Genelkurmay Başkanı General A l € 1 6 1 1 Vladimir Lobov da Interfaks'a yaptığı açık- lamada, Devlet Konseyi'nde cumhuriyetle- rin kendi silahlı kuvvetlerini kurmamalan konusunda uzlaşmaya varıldığını belirtti. YüNAMSTAN Gorbaçov uyardı Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail S. Gorbaçov, Devlet Konseyi'nin toplantısı sonrasında Kremlin'de gazetecilere verdiği demeçte, cumhuriyetlerin tek başlanna ka- rarlar almamalan konusunda yine uyanda bulundu. Rusya'mn da diğer cumhuriyetle- rin de birlik dışında kalmalan durumunda 'dramatik' boyutlara ulaşan sorunlann üs- tesinden gelemeyeceklerini ve hiçbir sonu- ca ulaşamayacaklannı söyleyen Gorbaçov, ulkede tüketim maddelerinin fiyatlanmn, gerekli diğer önlemler alınmadan serbest bı- rakılmasına da karşı çıktı. Türkiye'nin, Roma'dayapılacakNATO doruğunda vereceği mesaj: Avrupa güvenliğînde bütünlükBaşbakan Mesut Yılmaz, 7 kasımda yapacağı konuşmada Avrupa'da değişimin getirdiği istikrarsızlığı aşmada AT, NATO, AGİK ve Avrupa Konseyi'nin rolü, bu çerçevede Türkiye'nin katkısı üzerinde durulacak. YASEMİN ÇONGAR ANKARA — Türkiye, Avrupa butünleşmesi ve Doğu Avrupa'daki değişimin güncelleştirdiği istikrarsızlık unsurlannın aşılması konusundaki görüşlerini 7-8 kasım tarihlerinde Roma'da ya- pılacak NATO zirvesinde kapsamlı biçimde ak- taracak. NATO'ya üye 16 ülkenin devlet ya da hü- kümet başkanlarını bir araya getirecek olan zir- vede, muttefiklere "ırkcüık-milnyetçilik" ve "ulu- sal devletin taıtışmaya açüması" diye iki başlık- ta özetlenen güncel Avrupa sorunlannın gideril- mesi için "transatlantik zeminlerde işbirliğinin güclendirihnesi" mesajı verilecek. Bu kapsamda, Kuzey Amerika ile Avrupa ulkelerinin elbirliğiyle çalışması savunulurken, "Avrupa ordusu" konu- sunda alınacak tavır, ABD, Ingiltere ve Hollan- da'nınkine paralel bir çizgide oluşturulacak. Türkiye'nin Başbakan Mesut Yılmaz başkan- lığında bir heyetle temsil edileceği NATO zirve- si, Avrupa Topluluğu'nun (AT) 1992 tek pazarı- na geçişi öncesindeki son ust düzeyli ittifak top- lantısı olması nedeniyle büyük önem taşıyor. 7 kasımda Roma'da bir araya gelecek olan NATO liderleri, ulkelerinin Avrupa bütünleşmesine ve kurulan yeni dünya düzenine bakışını aktararak, bu kapsamda ittifaka düşen rolleri belirleyecek- ler. Türkiye'nin de birçok konuda kendi tutumu- nu açıkça belirtme fırsatı olarak değerlendirdiği bu zirvede, Başbakan Yılmaz'ın "sabah oturumu- nun sonuncu konuşmacısı" olarak söz alması ve "Avrupa güvenliğinde bütünlük", "istikrarsızlı- ğın aşılmasında Atlantik'in iki yakasımn işbirliği" olmak uzere iki temel mesajı iletmesı bekleniyor. Dışişleri Bakanlığı'mn ilgili birimlerinin kat- kısıyla Başbakan Yılmaz için hazırlanan konuş- ma metni, Türkiye'nin Avrupa'mn güncel sorun- lannı ve çözüm yollarını tanımlamasını içeriyor. Bu kapsamda, Ankara, Avrupa'yı değerlendirir- ken, gündemdeki iki konunun altının çizilmesi gerektiğine inanıyor. Bu konular, "ırkçüık • milUyetçilik" ve "ulusal devletin tarttşmaya açüması" başlıklarını taşıyor. Birinci başlıkta, Batı Avrupa ülkelerinde tırmanan "yabana düşmanlığı" ile Yugoslavya, Sovyetler Birliği ve diğer bazı bölgelerde yaşanan "etnik-milliyetçi" kaynaşmalar ele almıyor. Ikinci başlıkta ise "Av- rupa Büieşik Devletleri" perspektifmde artık 'ulusal devletin" tarihe kanşma süreci ve özel- likle Avrupa Topluluğu (AT) bünyesinde "poli- tikalann çokuluslu bir merkezde belirlenmesi" aşaması gündeme getiriliyor. Başbakan Yılmaz'ın Roma'daki konuşmasın- da bu iki başhktan yola çıkarak vereceği temel mesajlar şöyle özetleniyor: — Avrupa'daki değişim ve bütünleşme süre- cinin beraberinde getirdiği bazı istikrarsızlık un- surlannın, herkesin yaranna olacak biçimde aşıl- ması görevi önümüzde durmaktadır. — Bu istikrarsızlık unsurlannın, "transatlan- tik" zeminlerde giderilmesine çalışmak en doğ- ru tercihtir. — Söz konusu görevin yerine getirilmesinde, 4 Avrupa kurumuna büyük rol düşmektedir. Ikisi "atlantik aşın" işbirliğinin de temelini oluşturan bu kurumlar, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Kon- feransı (AGİK), NATO, AT ve Avrupa Konseyi- dir. — Türkiye bu kurumlardan üçünün üyesi, bi- rinin ortak üyesi olarak Avrupa'mn güncel so- runlannın aşımında etkin rol üstlenmeye karar- lıdır ve gerek siyasi, kültürel birikimi, gerekse coğrafi yeri nedeniyle bu konuda etkili olabilme şansı çok yüksektir. — Avrupa kurumlannın "sivil toplum" anla- yışının yerleştirihnesinde, istikrarsızlığın "Paris Şarn "naa özetlenen ortak değerlerin yaşama ge- çirilmesiyle giderihnesindeki rolü, bu kurumla- rın üstlendiği "siyasi sorumluluk" çerçevesinde ön plandadır. — Devam eden güvenlik sorunlannın çözü- münde gerekli düzenlemeler için en kapsayıcı ve en elverişli zemin AGlK'tir. Avrupa ordusuna bakış Bu temel noktalar çerçevesinde, AT'nin 1987 Tek Senedi'nde ortaya attığı Avrupa ordusu pro- jesinin yaşama geçirilmesine ilişkin güvenlik ve savunma düzenlemeleriyle ilgili görüşlerini de yansıtmayı planlayan Ankara, "transatlantik iş- birliginin önemini** burada da vurgulayacak. Yu- goslavya örneğinden yola çıkıldığında, güvenlik ve isükrarın sağlanmasında "dar" Avrupa ku- rumlarının başarı şansının "düşük" olduğu göz önüne alınarak, AGIK'in bu kapsamdaki önemi öne çıkarılacak. Bu açıdan, Türkiye, ABD, In- giltere ve Hollanda'nın da sa\oınduğu çizgide, AT üyesi olmayan ülkeleri dışta bırakan güvenlik du- zenlemelerinin katı bir biçim almasına karşı "uyarıda" bulunacak. AT bünyesinde zaten var olan birtakım pragmatik önlemlerin hukuksal çerçeveye oturtulması konusunda "soğukkanlı" bir mesaj verecek olan Turkiye, "Avrupa güven- lik sorunlarına bütüncül bakış" çizgisinı de ko- ruyacak. 'Ekonominiz kötü 9 uyarısı Avrupa Topluluğu'nun, Yunanistan hükümetine gönderdiği acil raporda ekonominin çok kötü olduğunu belirtmesi, hükümet çevrelerinde şok yarattı. Atina, AT'nin öngördüğü önlemleri almayacağını bildirdi. STELYO BERBERAKİS ATtNA — Avrupa Topluluğu (AT) Yunanistan hükümetine "acüen" Uettiğj raporunda, ül- ke ekonomisinin "çok kötü" bir yolda bulunduğunu ve gerekli önlemler "derhal" ahnmazsa bütçe açığuun 9 milyar dolardan 14.5 milyar dolara ulaşacağmı duyurdu. Yunanistan Ulusal Ekonomi Bakanhğı'mn basına açıkladığı bu rapor, ekonomik çevrelerin- de olduğu kadar hükümet için- de de "şok" etkisi yarattı. Ulke çapına ulaşan bu yankılardan sonra hükümet bir açıklama ya- parak AT'nin "derhal ahnması gerektiğine" dikkati çektiği ek önlemlerin ahnmayacağuu du- yurdu ve ulke ekonomisinin "dogru yolda", ancak "agır aksak" ilerlediğini belirtmekle halkı yatıştırmaya çalıştı. AT'nin bu raporunda, Yuna- nistan'da 1991 için öngörülen bütçe açığuun 5 milyar dolar ka- dar daha fazla olacağı ve bu açı- ğm 1992 yıhnda büyümemesi amacıyla bazı önlemlerin alın- masının zorunlu hale geldiği vurgulamyor. Bu bağlamda vergi gelirleri- nin arttınlması için: a) Vergi sis- teminin gelir dagüımına göre ayarlanmasma, b) Katma Değer Vergisi birimlerinin, c) Oto ver- gilerinin V» 40, d) Sigara ve içki vergilerinin ve e) Taşınmazlar için öngörülen vergilerin "mntlaka" arttınunası öpt- leniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle