26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 6 KASIM 1991 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN Çeyre Bakanlığı Meteorolojı İşleri Genel Müdürlüğû'nden alınan bılgıye göre Batı bölge- leri bulutlu, Trakya, Marmara1 nın batısı yağışlı, öteki yerler açık geçecek. Yurdun iç ve dcğu kesimlerinde sis görü- lecek. HAVA SICAKLtĞI: Arta- cak. RÜZGÂR Gûney ve batı yönlerden hafif esecek. Deniz- lerde rüzgâr Doğu Akdeniz'de lodos, Doğu Karadeniz'de kıb- le ve keşişleme, Batı Akdeniz: de günbatısı ve karayel. diğer Mana Adıyaman Myon Ağrı A 26° 14° Dıyartakn A 19° B°Edırne A 17" 5°Erancan S 15° 0°Eraınım S 11° 2°Eslgşehır S 14° 4°Gazantep A 27° 14° Gıresun denızJerde kıbieden saatte 10-21 deniz mili hızla ese- cek. Van GölCr Bulutlu, orta kuvvette rüzgârlı olup, görüş uzaklığt 10 km. dolayında bulunacak. Antatya Artvın Ayd<n Baiıkesır Bılecn BmgSı Bıtks Botu Burea ÇanaMele Çonjm A 26° 10° Gü-nüşhane S A 12° 4°Hakkân A 24° 9° Isfjarö A 19° 3°lstanbu A 16° '° Izrmr S 13° 6°Kars S 12° 5°Kasûmonu Y 14° 2°Kaysen A 18° 2° Kırtdarelı Y 18° 6°ltonya S 10° 1° KuBhya A 22° 3°Malatya 18° 8°Manısa 18° 3°KMaraş 12° 2°Mersın 10° 2°Mu0la 14° 1°Muş 19° 6°Mğde 14° 8°Ortu 7° O°Ftae 10° 2°Samsun 17° 1°S«rt 21° 9°Sınop 23" 3°Sı»as 8°-1° Tekıtdaö 3° -3° Tratejn 8° 1°Tuncel, 19° 5°Uşak 12° 4° Van 16° 0°¥ozgal 13° 4°Zonguldak A 22° 7° A 26° 15° A 26° 15° A 22° 3° S 13° 5° S 8° 2° S 14° 8° A 15° 9° A 14° 8° A 15° 6° A 17° 8° S 9° 0° Y 20° 9° A 15° 9° S 17° 3° S 16° 1° S 14° 2° S 7° 2° A 18° 7° açık A-açtk B-OuluOu 6-gOneşlı K-tarlı S-saiı Y-yaOmgdu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Kaynatılan ve li- mon sıkarak koyu- laştınlmış şeker şer- beti. 2/ Bir teknenin alt bölümünde, baş- tan kıça kadar uza- nan temel yapı öğe- si... Baryumun sim- gesi. 3/ Bir soru sö- zii... Bir renk... Ön- der. 4/ Vatanı Orta Amerika olan ve son yıllarda yurdumuzda da yetiştirilmeye baş- lanan armuda ben- zer bir meyve. 5/ Çam, ardıç, sedir gıbi ağaçlann yap- rağı... Buyruk. 6/ Olumsuzluk belir- ten bir önek... Mevlevi dervişlerinin toplu olarak ve dönerek yaptıklan tören. 7/ Atlann alınlannda bulunan beyaz leke... Sulak yer. 8/ "Mavi- ye/Maviye çalar gözlerin/Yangın mavisine/Ruzgârda —" (Ahmet Arif).-- Bir meyve. 9/ Zaviye... lçin- de yağ yakılan toprak kandil. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Iskambilde ikiliden altılıya kadar olan kâğıtlar. 2/ Halk di- iinde babanın kız kardeşine verilen ad... Dürbün. 3/ Kenar sü- sü... Yüz metre kare tutannda yüzey ölçüsü birimi... Hararet. 4/ Karşı cinsin kılığına girmiş eşcinsel. 5/ Eskimoların buzdan yaptıklan kulübelerine verilen ad... Ilaç. 6/ Eski Mısır'da gü- neş tanrısı... Bir tür halk çalgısı. 7/ Balmumuna ya da parafine batınlmış fitil... Bir kürk hayvaru. 8/ Sonsuz, ölümsüz... Ot- lak. 9/ Hıristiyanhkta kilise tarafından verilen "cemaatten kovma" cezası. 60 YIL ONCECumhuriyet Prof. Yansen'i tebrik! k.k v« ayda bir dakika blla MiatJ tt'in Türkiye Içın umuml Deposa V A H E Ü T U C i Y H N ( .iTk Sjark.nım \o 35 _6 KASIM 1931 Ankara'da bulunan şehircilik mutehassısı profesör Yansen hakkında bazı gazetelerde görülen neşriyat burada teessür ve asabiyetle karşılanmıştır. "Hâkimiyeti Milliye" gazetesi bugünkü nüshasında bu mes'ele hakkında "Ayıptır" serlevhası ile bir fıkra neşretmektedir. Bu _fıkrada Istanbul muhendislerinden bazılarmın profesör hakkında yaptıklan tenkitlere hücum edilmekte, şiddetli bir lisan kullanılmaktadır. Fıkranm nihayetinde deniyor ki: — Bu defa Ankara'da profesör Yansen'den bir yarış yeri plânı istendiği zaman profesör bu teklifi "ihtisasım dahilinde değildir" diye kabul etmemiştir. Yol, bina, stadyom, ne var ne yoksa hepsini yapmak kudretinde bulunduklarını zanneden mühendisler hakikî bir âlim ve mütehassısın bu tevazuundan ve menfaat düşünmiyişinden ibret alsalar yeridir" * Şehircilik mutehassısı M. Yansen dun Gazi Hz. tarafından kabul edilmiştir. Istanbul'un müstakbel plânının da profesör Yansen tarafından yapılmasının kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılmaktadır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gürsel'in temaslan 6 KASIM 1961 Cumhurbaşkanı Orgeneral Cemal Gürsel bugün Çankayada bir gezi yapmıştır. Havanın guzel olmasından istifade eden Başkan Gürsel, beraberinde Başyaveri ile özel doktoru olduğu halde sabah saat 8.30 sıralarında Çankaya Köşkünden çıkmış ve Çankaya Parkı ile Muhafız Alayı cıvarını dolaşmış ve bir müddet de Çankaya Parkında oturmuştur. Cemal Gürsel Başkan Gürsel burada rasladığı Ankaralılar ile sohbette bulunmuş ve saat 10 sıralarında tekrar Köşke dönmüştür. Gürsel, günun ikinci şehir içi gezisini öğleden sonra beraberinde eşi Melâhat Gürsel olduğu halde yapmıştır. Saat 15,30'dan 17'ye kadar devam eden gezide Gürsel, Keçiören Çiftliği, Bahçelievler, Maltepe semtlerini dolaşarak tekrar Çankaya'ya dönmüştür. Kruçef in prestiji Sovyetlerin 22 nci komünist partisi kongresi bu hafta Moskovada neticelenmiştir. Bu kongre devamı müddetince Kruçef, dış dünyada baa "zayıflamalara" uğramışsa da, dahilde memlekete ve komünist partisi üzerinde durumunu büsbütün kuvvetlendirmiştir. Süper-bombalann infilâk ettirilmesi ile bütün dünyadan yağan sert ve kızgın protestolar karşısında Sovyet Rusya müdafaaya çekilmiştir. Bu infilâkların ve gelen sert ve devamlı protestolarm Sovyet Rusyada ve Demir Perde memleketlerinde duyulmaması için Sovyet Rusyada bile nadir görülmüş bir sansüre başvurulmuştur. Ayrıca Berlin duvarı meselesinde de Kruçef bir yumuşama göstermiş ve şimdiye kadar sene sonundan evvel muhakkak surette Doğu Almanya De sulh antlaşması imza edeceğine dair tehditler savunırken, şimdi, şimdi bundan da sarfı nazar etmiş olduğu görülmektedir. GcTrüşmeler hakkında son zamanlarda kullandığı lisan da yumuşama alâmetleri göstermektedir. İLAN MAZGİRT 2 NOLU KADASTRO MAHKEMESİ Parsel No- ?45 Dos\a No: 1960/ 1313 Es. 1962 92 Ka Mahkememızın 27.3.1962 tarıh \e 1960 1313 Ev 1962 92 Ka. >a\ı- iı kararı ve Mazgırt ilçeM, Hezırge ko>ü huduılarında kain 345 nolu parbelın köy hukmıı •) ahsı\esı adına tesbn gıbı tesghne karııı verıl- mış olduğu. davacılardan olu \ahap Hatipoğlu mırascısı Ayter UI- ker'in (Hatipoğlu) adresı mcı.hul olduğundan kcndiNine karar sureti îeblığ edilemedıgınden ılanın ga7eıc ilanından 15 gun sonra davacı mıraiçısına tebliğ verıne kaım olmak u?ere tetılie olunur Basııı 40125 Helsınkı ^ ^ Lenıngrad Moskova •Berlın • Parıs ^ ,J . «Vıyana^ifc. jf • Zunh I ^ ÇJ Atına" ~w^T^\ Tebrız • Şam DÜNYA'DA BUGÜN AmsiBfdam Ammar Atınâ Barcetona Saseı Belgrad Bertın Bonn Brûkse! Budapeşe Cenwre Cezayır Odde Dubaı Frankfun Gırm Helsnkı Kahıre Kopenhag Kün Letoşa Y 9° A 25° B 20° A 28° Y 22° A 20 K 6° Y 8° A 16° Y 8° 16° 7° 8° 8° 11° 10° A 24° A 33° A 32 Y 9° A 23° B 7° A 23° Y 8° Y 8° A 23° lenıngrad londra Madnd Mılano Montreai Mosttıva Mûnh NewYtork Oslo Pans Prag Rıyad Ftoma Sotya Sam W Awv •fcnus Y 9° Y 10 Y 9° Vtelnngton Zûrtı Y 10° B 5° Y 8° Y 6° A 34° Y 18° Y 14° A 24° Venedik Vıyanı rr\ TARTISMA Dünya Taşkömür Madenciliği veTörkiye Üretim maliyetleri açısından bakıldığında, madencilik şartlarının oldukça farklı bulunmasına karşın ABD, Ayustralya ve Kanada'daki maliyetlerin birbirleriyle uyum içinde oldukları farkedilmektedir. Dünya ölçeğinde fosil yakjtlann kullarum oranlan 1984 yılı itibanyla kömür, petrol ve doğalgaz için sırasıyla %34,42 ve 24'tür. Yaklaşık 13.300 milyar/ton (taşkömür eşde- ğeri) toplamına ulaşan jeolojik rezerv için- de kömür ^o82, petrol w ol5 \-e doğalgaz ^o3 gibi paylara sahiptir. Rezervlerin ülkeler ba- zında global dağılımlanna bakıldığında çok ilginç bir durum göze çarpmaktadır. Şöyle ki petrolün «ToöO'ı OPEC ülkelerinde, do- ğalgaan ise % 75'i de (OPEC-SSCB) bulun- maktadır. Buna karşın enerji uzmanlann- ca 2000'li yıllarda petrole karşı "tek seçenek" olarak çıkartılan kömürün, işle- tilebilir toplam rezervinin %50'den daha büyük kısmı Batı Avrupa, ABD, Avustral- ya ve Giiney Afrika Cunıhuriyeti'nin elin- dedir. Açıkça anlaşılacağı üzere Batı dün- yası "kömiir" açısından daha güçlu bir po- tansiyele sahiptir. Nitekim belli başh kömür üreticisi ABD, Avustralya ve Kanada'nın 2020 yüında projekte ettikleri kömür üre- tim miktarı sırasıyla 2400, 300 ve 200 mil- yon ton/yıldır. Bu değerlerin 1975 yılı üre- tim miktarına göre artış oranları ise gene ayru sırada <^o313, 334 ve 769"dur. ABD, da- ha bugünden 2000 yıhnda 350 milyon ton/yıl boyutunda kömür ihracatı yapabil- me hazırlığı içindedir. Kısaca yukanda rapor edilen butün sa- yısal değerler Batı dünyasının, özellikle ABD'nin kömüre gösterdikleri önemi çok açık ve net bıçimde vurgulamaktadır. Bu çalışmada dünyanın belli başh kömür ihracatçı ülkelerinin taşkömür madencilik sektötü açısından genel karakteristikleri (üretim, yatınm, verim, maliyet, ihracat po- tansiyelleri vb.) topluca gözden geçirilmiş- tir. Boylelikle uygulanmakta olan ekonomik model içinde sürekli şekilde geri planda tu- tulan, adeta "sahipsiz" bırakılan taşkömür madencüiğimize hangi duzeyde önem veril- diği bir kez daha belgelenmiştir. ABD, 750 milyon ton/yıl üretim kapasi- tesiyle dünya sıralamasında en önde gel- mektedir (1984). İhracat miktarı açısından bakıldığında Avustralya 76 milyon ton/yıl ile birinti sıradadır. Ortalama piyasa değe- ri göz önünde tutulduğunda bu miktarın parasal karşılığı 2.7 milyar dolar/yıl olup ül- kemizin toplam ihracat volüınüntır (1 987) ^027'si demektir. 1986 yılı itibanyla hesap- lanan dünya taşkömür (kok da dahi'j tica- retinin (350 milyon ton/yıl) Vo26.5'lik dili- mı Avustralya'ya aittir. Aynı yıl için bu ül- keyi %22 ile ABD izlemektedir. ABD, elektrik enerjisi üretim sektörün- de %83 gibi çok yuksek bir oranda taşkö- mürü kullanmaktadır. Aynı oran SSCB'de •'oSO, Avustralya'da ^063, Ingiltere'de ise %79 düzeyindedir. Kısaca, ABD, elektrik enerji üretim politikasını çok geniş çapta taşkömüre dayandırmıştır. İncelenen 4 ülke (ABD, Avustralya - Ka- nada, Güney Afrika Cumhuriyeti) içinde 1 ton kömür üretimi için yılda yapılan spesi- fik yatınm boyutu (110-45 $) arasında de- ğişmekte oiup en fazla birim yatırun ise Ka- nada taşkömür sektörüne aittir. Yapılan bi- rim yatırım ile üretim verimliliği (t/yev.var- diya) arasında - ABD hariç tuculduğunda- lineer bir korelasyon söz konusudur. Baş- ka bir anlatımla artan birim ($/yıl/ton) ile üretim verimliliği de artmaktadır. ABD'nin düşük yatınm boyutu ile yüksek verimlilik elde etmesinin nedeni, madencilik şartları- nın (yataklann daha az derin olması dola- yısıyla açık işletme yönteminin daha yaygın uygulama şansının bulunması) daha elve- rişli olması ile açıklanabilir. 4 ülkeye ait üretim verimliliğınin ortala- ması, diğer kelimelerle 1 işçinin 1 vardiya sonundaki üretim kapasitesi 23.5 ton düze- yindedir. Ortalamanın altında bulunan G.Afrika'ya ait değerin düşüklüğü kömür yataklannın daha derin olması ile yakından ilintilidir. 5 ülkeye ait (ihracat/üretim) oranlan çok geniş limitler arasında (%8-71) değişmek- tedir. Sadece ABD, Avustralya, G.Afrika, Kanada ülkelerine ait (birim yatınm boyu- tu ile ihracat/üretim oranlan) arasındaki de- ğişim incelendiğinde artan birim yatınm bo- yutu ile ihracat/üretim oranının da belirli bir trend içinde arttığı ileri sürülebilir. Üretim maliyetleri açısından bakıldığın- da madencilik şartlarının oldukça farklı bu- lunmasına karşın ABD, Avustralya ve Ka- nada'daki maliyetlerin birbirleriyle uyum içinde olduklan farkedilmektedir. En düşük üretim maliyet 13 $/t ile GAfrika değeri- dir. Bu direkt olarak G.Afrika'da işçiliğin fevkalade düşük düzeyde olmasından kay- naklanmaktadır. Yukanda acıklanan nedenin doğal bir so- nucu olarak G.Afrika kömürüne ait aktüel fiyat/toplam maliyet oranı 1.6 olup diğer ül- ke değerlerinin ortalamasından yaklaşık iki kat büyuktür. Daha açık bir deyişle G.Af- rika kömür sektörü çok "kâriı" durumda- dır. ABD de dahil olmak üzeTe diğer ülke- lerdeki toplam maliyet (üretim + iç taşıma), aktüel piyasa satış fiyatının altındadır. Bu- na rağmen bu ülkelerde taşkömür maden- cilik sektörü en canlı sektör görünümünde- dir. Bu, diğer endüstri sektörlerinden çok farklı bir yapısal özelliği olan "madencilik" sektörüne "devlet eli" ile gösterilen etkin korumacılığın en belirgin işaretidir. Prof. Dr. MÜH.E.ARIOGLU İTÜ Maden Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Galeri • Atötye 132 64 26 B 130 21 87 TESMKHE SANAT GMERİSİ EMEL ŞAHİNKAYA 2-30 Kasıml991 «b«l Ipckcı Cm 48'l Tt|«ttl>e Tll 141 04 51 Fll 146 67 U HANDAN BÖRÜTEÇENE S E R G I S I AYA İRİNİ MÜZESİ 15 EKİM • 9 KASIM orcxp M a h m u t B o z k u r t Resim Seıgisi 6-27Kismmi,lİJÛ0-18j00 tPazargunleridjşmda) Yonca Modern Sanat Glri Valikonagı Caddesı No. 117/2 Nişantaşı-Istanbul Tfe! 130 3° 30 5-2cKasır. 1*1.:: X 18ÛC tPazargmtien dıştâj' Isaklafcaddesı 141 Beyoğlu-lstanbul TK 152 16 98 Retrospektif Resim Sergisi FİKRETMUALLÂ G A R A N T '. S A \ A T G A L E R I S KARJHA HEYKEL SERGİSİ İI/IRİM/ 1991 9/USIM/ 1991 Pazar Pajariesı hanç 19"arasıaçlıtr BENADA.V\ Modo (atin 220/72» Htât 11300 IsoaM M (1)344 »7 K (1)345 «9 43 ÇAGDA5 TURK RESSAML4RI DEVAMLI SERCtSINI ASMA. KATIMIZDA İZLEYEBILİRSİMİZ Ga«r ı^c p azar Pa2anesı ranç hefgun • ı * *9'; aras açı«tır Uok CnldK 220/726 Itodo 11300 klonto (!)345W43 S0N12GÜN H1LA EKSIN1ULUSIL KOLEKSİYOMU 25 EKİM - 15 KASIM YılDlZ SARAlfl Tel 52* 35 92 SANAT GALEHSI P«ZAR GUNU BE5K.TA5 ACIGIZ İTEM SANAT TALATENÜL Resim Sergisi galeri atölye 146 97 38 132 64 26 8070C Islonb» V ı' U7 06 9» Karma Sargl Resul AYTEMUR Ferruh BAŞAĞA Hüseyin BİLİŞİK Ortıan BENLİ Cihat BURAK Abidin DİNO Reyhan KAĞITÇI İrfan OKAN Burhan UYGUR RAMKO SANAT MERKEZİ Atiye Sok. No: S Te9vlklye136 15 38 ^ ^ ^ ^ Işık ve sabahtı senin olduğun yer. ^ ^ f l ^ ^ ^ ^ Sen güzellikler ve yaşamdın. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ f c t v Yine içımizdeki goğün altında t&İ^F ^ U sende soluklandık gözlerimiz açık. Ş Ş S ^ • J ^ Ne acı ne ateş vardı o zaman. H f g i « ^ ZAHİDE İZÜMÇEKER, TLLAY ^ | R \ 7 ^ ÇIDAM. SOLMAZ AÇIKKOL, g M L ^ - A NECLA-MUSTAFA ARGUN. H ^ ^ ^ ^ B TÜLAY-MLSTAFA ALAGÖZ. ^ ^ ^ ^ ^ ^ B SEVtM-MUSTAFA ALPER. HALUK S4KIP 4K\R GÜLEY-RAHMİ ER. BÜLENT 1 9 5 4 - ARAL. ^ ^ ^ ^ Özgür, ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ arayıcı, ^^^^^^^KL soldu nızgâr gülü, yapraklannı ~W^W ^ v K ^o^'U' bir dünya denizi jj^j^r . ~P^ Çiçe klen di tepeleme ^ ^ L 'f ve açık, kara ışığında. ^ 3 V ^ 1 EMtNE GÜNÇ, TUFAIS ŞİŞLİ. l i B K N ^ A AYHAN DAĞDEVİREN. AYŞE H ^ ^ ^ ^ B BİRTAR. BAKt BİRTAR, MEHTAP ^ ^ ^ • ^ B İXA!N. AYLA-SELİM BİLAL. HALUK SAKff AKAR SEVİM-EKREM GÖZEN. AYGEN 1954- ÖZTÜRK HAUTt SAKIP AKAR 1954...... Sevgili HALUK, Onurlu yaşamın, örnek kişiliğinle sürekli aramızdasın, aramızda kalacaksın. KARDEŞLERİIN, R\LE- IVEBİL ÖCAL BORA-NERMJN AKAR ŞARKÖY ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Do5ya No 1991/36 Davacı Adil Mumcu vekili tarafından davalılar Cevdel Aydın ve Hı- davet Avcıoğlu vs aleyhlerine açılan Tapu Iptali ve Tescıl davasının yapılan durujmasında: Şarko> Kızılcaterzi kovu 655 par^el sayılı taşınmaza ait tapu iptali ve tescıl talebınde bulunulmuş olduğu, adresleri meçhul olan Cevdet Aydın se Hıdayeı Ascıoğlu'nun 26 11.1991 gunu ^aat 11 30'da mahke- mede ha7ir bulunmaları. hazır bulunmadıklan takdırde vargılamaya vokluklarında devam cdılıp hukum de senleceğı hususu HL MK nun 3^7 maddesi gereğıncc davalılara da\a dilekçesı \e meşruhatlı da\e- tiye leblığı yerine kaım olmak uzere ılan olunur. BaMiı. 50056 HALUK SAKIP AKAR 1954- Karanfiller ve kır çiçekleri Solalı bir yıl oldu Haluk'um. Her yeni günde; "yaşamak benim hakkım" diyen sesin, kocaman özlemin ve her şeyinle benimlesin. ENDER AKAR SEVGİLİ BABAC1ĞIM BEN SENSİZLİGİ HAK ETMEMİŞTİM. SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM DENİZ DERİIN AKAR HUKUKSUZ DEMOKRASİ Halit Çelenk 3. bası 8.000 lira(KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gonderilmez. POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Mücap'tan Yeni Anılar... Mücap Ofluoğlu'nun anılarını içeren birinci kitabımn adı: Bir Avuç Alkış'tı. Şimdi ikincisini çıkardı. Adı: Aynada... "Kuş- kusuz unuttuklarım ve yazamadıklarım da olacaktır. Onları da ileride yazmayı düşünüyorum" diyor. Ben anı kitaplarını çok severim. Elime geçeni dikkatlice okurum. Mücap'ın ilk kitabını, 'Bir Avuç Alkış'ı severek okumuştum. Mücap'la kırk yılı aşkın bir arkadaşlığımız vardır. Onun için yazdıklarını dik- katlice, severek, bilmediğim şeyleri öğrenerek, kimi yerlerinde duygulanarak okudum. Aynada'yı da öyle okuyorum. Behçet Kemal Çağlar'ın Zonguldak Maden Mektebi'nde okudugunu. maden mühendisi çıktığını bilirdim de Mücap1 ın okudugunu bilmezdim. Okula bir göçük günü başlıyor; iki ölü, bir yaralı var. iki işçi göçük altında kalmış, kaburga ke- mikleri ezilmiş, birinin de bacakları kırılmış. Böyle bir günde okula başlanır, madene inilir mi? Bütün cesaretini topluyor, madene iniyor. Elinde lambası, omzunda nevalesi... Pes et- miyor. Madenciliği istanbul Şehir Tiyatrosu'nun Zonguldak'a gelişine değin sürüyor. Madende ustası Osman'la tiyatroya gidiyorlar. Ustası Mücap'taki heyecan ve coşkuyu görüyor. "Sen tiyatro işini çok seviyorsun anlaşılan" diyor, "eh, pa- rası da fena degilse vazgeç madencilikten, tiyatrocu ol, sa- na daha çok yakışır." İlkin 1938'de Devlet Tiyatrosu sınavlarına giriyor, Carl Ebert'in önünde başarılı bir sınav veriyor. Ancak istanbul'da yalnız bir kişi alınacağından şansını yitiriyor. (O bir kişi Ni- hat Aybars). Yılmıyor Mücap Ofluoğlu, 1943'te sinemaya, 1946'da da tiyatroya figüran olarak başlıyor. Direncin elinden ne kurtu- lur ki, önüne çıkan bütün engelleri yıkıyor. Sanat adına verilen savaş bitmez, durmadan sürer. Mü- cap'ın da Muhsin Ertuğrul adına verdiği bir savaş vardır. Muh- sin Ertuğrul'un Şehir Tiyatrosu'ndaki makamını kaldırıyoriar. Bunun üzerine Mücap, Şirin Devrim, Ayla ve Beklan Algan, görevterinden istifa ediyorlar. Bu bir protestodur. Muhsin Bey1 in ayrılması, istifalar gazetelere ve Meclis'e yansıyor. İktidar- da AP vardır, Suphi Baykam kürsüye çıkıyor ve bir konuşma yapıyor: "...Sanatçılar, tiyatro yazarları, çevirmenler, sanatseverler isyan halindedir. Genel müdür, yargıç, savcı, vali ve yönetici- lerden sonra iktidar sanat çevresini yıkmaya çalışıyor. Sanat, politika buyruğuna verilmek isteniyor. Herkesi komünist, her- kesi solcu, herkesi hain ilan etmek hevesinde olan bir ikti- dar vardır" Bu sözlere o dönemin İçişleri Bakanı (Faruk Sükan) zehir hafiye şöyle bir yanıt verir: "Muhsin Ertuğrul olayı, muhtar ve belediyeleri ilgilendiren bir meseledir. Belediye meclisi kararlarına saygı göstermek gerekir (..) Fikır hürriyeti, özgürlüğü içinde bunlardan yarar- lanıp devletin temelini sarsan gücün Volga kıyılarından, ku- zey rüzgârlarından geldiğini bıliyoruz. Bunlardan ilham alan- lara asla müsaade etmeyeceğiz." Olay, o yıllarda gürültü patırtı. AP iktidarı döneminde ka- panıyor. Muhsin Ertuğrul özel bir tiyatro kuruyor. Arkadaşla- rı başka yerlere dağılıyor. Aradan yıllar geçiyor. 1974 seçim- jerinde belediyeleri CHP kazanıyor. Belediye Başkanı Ahmet İsvan büyük bir değerbilirlikle Muhsin Ertuğrul'un evine gi- diyor, davet ediyor, işinin başına yeniden dönüyor. Sanatın iniş ve çıkışlan içinde böylesi örnekler de vardır. Bir Karadenız gezisinde yolları Trabzon'a düşüyor. Mücap'ı telefona çağırıyorlar. Telefondaki ses: "Şen kimsin?" diyor. "Ben Mücap Ofluoğlu'yum, siz kimsiniz?" "Neyin Oflisisin? Ben Nazmi Oflioğli bakir kirali, sen ne- cisun?" Meğer bir bakır kralı oftu daha varmış. ikisini birbirine ka- rıştırmışlar. Sonunda iş anlaşılır, tatlıya bağlanır. Hem Oflu, hem de ünlü olmak kolay değildir. Mücap'ın kitabı okunma- ya değer anılarla doludur. (Çağdaş Yaymları). ÇALIŞANLARIN SORULAR1/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL ' "Bir gün önce verilen dilekçe" SORU: Sosyal Sigortalar Kunımu'ndan emekli olmak için gerekli olan 25 yıllık sigortalılık süresi içinde 5.000 işgüniı prim ödemiş olmak koşulunu 21.9.1991 tari- hinde doldurdum. Bu arada işgünii toplamım 7.000'e ulaştı. EmeklUik dilekçemi 20.9.1991 Urihinde yani bir gün önce verdim. Dilekçemi bir gün önce vennem emekliligimi engelledi. Bu durumu Ekim 1991 ayın- da ogrendim. Ve hemen yeni bir dilekçe yazdım. Bu- nun üzerine Kasım 1991 ayından itibaren emekli olmaya hak kazanacağım bildirilerek, ekim 1991 ayı emekli maaşından vararlanamavacagım bildirildi. Yaptıgım itirazlar sonuçsuz kaldı. EmeklUik dilek- cesi vennenin ayrı. emekliliğin kesinleşmesi ayn ko- nulardı. Bu konuda yargıya başvunna\ı düşünüyorum. Ay- •ı konuda benzer olaylar var mıdır ve varsa bu ko- nudak yargı kararian ne yöndedir? YANIT Konuyla ilgili bir yargı kararını aktarıyoruz. (*) "(...) 6.8.1973 tarihinde çalıştığı işyerinden aynlan dava- cının 28.9.1973 tarihinde ve yaşhlık aylığı tahsisi için davah Sos- yal Sigortalar Kurumu'na başvurulduğu, ancak 506 sayılı yasanın 60/A-b madde ve fıkralanna göre başvurulan tarihte (yalnızca) 25 yıllık sigortalılık süresinin henuz doldıırulmaması ve sürenin 28.10.1973 tarihinde dolması nedenine dayanılarak bu ilk dilekçenin işleme tabi tutulmadığı ve yeniden dilekçe ve- rilmesinin beklendiği ve 4.4.1974 tarihinde davacının yeniden verdiği dilekçesi üzerine de 1.5.1974'ten itibaren yaşhlık aylığı bağlandığı (Kurumun 30 Mart 1976 günlü yazılarma ekli ola- rak gönderüen işlemli evrakından) anlaşılmaktadır ve husus- larda anlaşmazhk da yoktur. Davacının, yaşhlık a* ıjp tahsisi için başvurduğu 28.3.1973 tarihli dilekçesiyle başvurduğu ta- rihte 25 yılhk sigortalılık süresinin geçmemiş olması (tahsis için diğer şartlar mevcut olduğuna göre) bu şartın gerçekleştiği te- rihten itibaren ve Sosyal Sigortalar Kurumu'nca bu dilekçeye göre işlem yapılmamış olmasının yasal dayanağı yoktur. Da- vacının 25 yıllık sigortalıhk süresini 28.10.1973 tarihinde dol- durduğu nazara alınarak bu tarihi takip eden aybaşı olan 1.11.1973'ten itibaren davah kurumca davalıya yaşhhk aylığı bağ- lanması gerekir. (...) (Ankara 3. İş Mahkemesi 12.5.1976 tarih, 750 esas ve 990 karar) Ankara 3. İş Mahkemesi'nin bu kararı, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 20.1.1977 günlü, 4885 esas ve karar sayüı ilamı ile aynen onanmıştır. (*) Kaynak: Mustafa ÇENBERCİ - Sosyal Sigortalar Kanu- nu, 1977, sayfa: 1167 İLAN DİVRİĞİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Divriği'nin Adatepe Kîden Yucel Alak tarafından Divriği ilçesi Mal- tepe K!den Selver Alak aleyhine açmış olduğu boşanma davasının ya- pılan yargılama sonunda: 9.7.1991 tarihinde tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davalı Selver Alak, mahkemeye yeni adres bildirmeden kanuni ikâ- metgahını terk ederek semtı raeçhule gittiğinden mahkememizden ve- rilen 9.7.1991 tarih ve 991 • 151 sayılı gıyabı hükum davalı Selver Alak'a tebliğ edilememiştir. Bu kez boşanma ilamının ilanen adı geçene tebliğine karar veril- mış olmakla, İş bu ılanımızın yayımlandığı tarihte, davalı Maltepe KMen Gulabi kızı 1956 doğumlu Selver Alak'a Di\riği Asliye Hukuk Mahkemesi'n- nden verilmiş 9.7.1991 tarih ve 990/183 Es., 991/151 karar sayılı ilam bizzat tebliğ edilmiş sayılır. Da\alının bu karar aleyhine itirazda bulunması halinde yayımlan- dığı tanhten itibaren 15 gün zarfında mahkememizin 990/183-151 sayılı dosvaya muracaat etmesi gerekir. Keyfiyet ilanen duyurulur. 18.10.1991 Basın: 50093
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle