Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 KASIM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURtYET/7
FESTİVAL
'Panorama 91' Film Marketi
• ANTALYA (AA) — Antalya 28. Altın Portakal Film
Festivali Yürütme Kurulu Başkanvekili Hiiseyin Şanlı,
festival kapsamında düzenlenecek "Panorama 91" adlı
film markete 22 ülkenin katılacağını bildirdi. Şanlı, Türk
ve dünya sinemacılarının tanışmalarmı, ürünlerini
tanıtmayı ve film pazarlamalarını amaçlayan film
marketine, Balkanlar, Ortadoğu, Uzakdoğu ve Orta Asya
ülkelerinin kaulacaklanm söyledi. Altın Portakal
kapsamında düzenlenecek film marketinde, tanıtımı ve
pazarlaması yapılacak 34 Türk filmi ile
yönetmenlerinden bazıları şunlar: Ateş Üzerinde
Yürümek (Yavuz Özkan), Bekle Dedim Gölgeye (Atıf
Yümaz), Camdan Kalp (Fehmi Yaşar), Gizli Yüz (Ömer
Kavur), Gün Ortasında Karanhk (Memduh Ün), Hanım
(Halit Refiğ), tki Başlı Dev (Orhan Oğuz), Karartma
Geceleri (Yusuf Kurçenli), Karılar Koğuşu (Halit Refiğ),
Piano Piano Bacaksız (Tunç Başaran), Raziye (Yusuf
Kurçenli), Seni Seviyorum Rosa (Işıl Özgentürk), Sis
(Zülfü Livaneli), Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu (Engin
Ayça), Uçurtmayı Vurmasınlar (Tunç Başaran), Uzlaşma
(Oğuzhan Tercan), Uzun İnce Bir Yoldayım (Tunç
Başaran). Yetkililer, SESAM tarafından düzenlenecek
"Panaroma 91" Film Marketi'nin, 11-17 kasım tarihleri
arasındaki festival etkinlikleri sttresince açık kalacağını
bildirdiler.
TİYATRO
'Küçtik Mozart' Konak'ta
• tZMİR (AA) — Izmir Devlet Tiyatrosu, bu ay
tiyatroseverlerin karşısına biri çocuklar için, 2 yeni
oyunla çıkacak. Izmir DT Müdürü Erol Aksoy, yaptığı
açıklamada, 10 kasımdan itibaren Konak Sahnesi'nde,
Jacop Korey'in "Küçıik Mozart" adlı çocuk oyununu
sergileyeceklerini söyledi. Aksoy, Vakıfbank tarafından
finanse edilen oyunun rejisörluğünü Metin Osman'ın,
dekor ve kostümlerini Buket Akkaya'nın yaptığını
kaydetti. Aksoy, Paul Zindel'in "Kadife Çiçekleri" adlı
eserini de 26 kasımdan itibaren Karşıyaka Sahnesi'nde
sunacaklarını duyurdu. Mehmet Büyukağaoğlu'nun
rejisini, Tayfun Çebi'nin dekor tasarımını üstlendiği
oyunda, Melek Tartan, Müge Ancılar, Filiz Pehlivan,
Türkân Bora ve Füsun Marlalı rol alıyorlar.
MÜZİK
Ney ve gitar-tambıır dinletisi
• Kültur Servisi — Aziz Şenol Filiz'in ney, Birol Yayla'nın
gitar ve tambur dinletisi bugün saat 19.00'dan itibaren Fransız
Kültür Merkezi'nde yer alacak. Konserin birinci bölümünde
17. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar klasik Türk müziğinden
örnekler seslendirilecek. Filiz ve Yayla dinletinin ikinci
yarısında müzikte yeni açılıma örnekler verecekler. Konsere
giriş kartları İstanbul Fransız Kültür Merkezi'nden
edinilebilir.
ANMA
İsmail Hakkı Dümbüüü anıldı
• Kültür Servisi — 1973 yılında kaybettiğimiz
ortaoyunu ve tulüat sanatçısı lsmail Hakkı Dümbüllü
kabri başmda anıldı. Anma törenine Müjdat Gezen,
Hayrettin ve Rıfat Gürbaş, kukla, karagöz ve
ortaoyun sanatçısı Ihsan Dizdar ve Ünvar Oral katıldı.
Törende bir konuşma yapan Müjdat Gezen, Türk
Tiyatrosu'nun yapı taşİanndan olan orta oyunu ve
tulüatın unutturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek
"Karagöz ve ortaoyunu derslerini İstanbul Üniversitesi
Devlet Konservatuan'ndan kaldırmak istiyorlar. Bunu da
Tiyatro bölümü sorumluları üstleniyor" dedi. Anma
törenine katılanlar aynca doğma büyüme Üsküdarlı olan
îsmail Hakkı Dümbüllü'ye Üsküdar Belediyesi'nin
ilgisizliğinden yakındılar. lsmail Hakkı Dümbüllu'nün
"bıezarının ot içinde ve bakımsız olduğuda gözlendi.
Bilsak'tan İstanbufaFındıkh'da, Fransız mutfagınth
Bilsak zarafetiyle buluşrugn
ögle ve akşam saatlcri İstanbul'unda...
Bir tarafta Kızkulesi,
bir tarafta Sarayburnu,
içkinizi ya da kahvemzi yudumlayarak,
bir akşamüstü Istanburunda...
Ve simdi de
ktşlık kapah salonlanyla...
Otoparkı vc ulaşım kolayuğıyla,
hcmcn yanıbaşınızda...
Uygun fiyatları. seçkin müziği:
Vokulde: Ayşe Gencer
Piyanoda: Kercm
Trompette: İmer
lezîz oğlc ve akşam yemekleri,
temiz ve özenli scrvisiyle,
özlediğtniz bir buluşma yeri...
BİLSAK FINDIKLI
Bez^ 1523868-15201 30
I • AĞCA, IPEKÇI'YI NEDEN ÖLDÜRDÜ ?
• CIA AJANI BİNB. FRANK TERPİL KİMDIR ?
• CLADİO NEDİR ?
Ham Ergün
Berhan Şimsek
Nur Sürer
Yön: Oğuzhan Tercan
Mûzifc Zülfü Livaneli
UZLAŞMA
6. HAFTA
Ortaköy O K M <iss69S7) 1300-1530-1800-2030
P*nd* OSCAH (3900969) 1100-1330-1600-1830-2100
GENÇLER!Gençlik turizminin
öncüsü GENÇTUR
992 dönem kayıtlarına başladı
YURTİÇİ ve YURTDIŞINDA
• Uluslararası Gönullü Gençlik Kampları
• Ekonomik Dil Geliştirme Programları
• 11 /17 Yaş Gençlik Kampları
• Özel Indirimli Ulaşım ve Konaklama Hizmetleri
1 Yereboton Cad. 15/3 34410 Sultonahmet / İstanbul
I Tel: 5205274 / 520 5275/ 526 54 09
Selma Gürbüz'ün sergisiAnkara GaleriNev'de26 kasuna dek sürüyor
Ovküler anlatan resimlerSelma Gürbüz resimleri
için "Bu resimler kadın
ve erkek arasında
erotik ve kırılgan bir
temas oyununu
anlatıyor. Oyun
temasla temassızlık
arasında yer değiştirir.
Bu oyunda figürler
kendi anatomilerinin
dışına çıkabilme yetisi
gösterir"' diyor.
EMRE ZEYTİNOĞLU
Türkiye'de 1980 kuşağı res-
saialan genellikle, 1960-70 yıl-
lannın "bol öykülü" resımleri-
ni seyrederek eğitildiler. öyle re-
simlerdi ki; her birini "tiyalro
e9erl"ne dönüsıürebüirdiniz. İz-
leyicinin görsel kapasitesini te-
mellendirmekle yetinen söz ko-
nusu tavır, kolaycüığı nedeniy-
le, biçimi irdeleyen kimi akım-
lann ele alınmasını da zorlaştır-
nuştır. 1980 kuşağı ressamları-
nın birincil sorunu buradan
kaynaklanır.
Sorun şudur: Biçimin gerek-
sinim duymadığı öğelerden ya-
rarlanarak "biçimi anlaşdır
kıima" ahşkanlığı. (O alışl.an-
lık, resimde tek başına düşünül-
mesi gereken "öz-biçim" den-
gesini bozmuş ve sonıcu; "öy-
kü anlatabflen biçim" düzeyine
düşürmüştür.)
Dupedüz "popülizm" sayılan
böyle bir tavn benimseyenler ile
dışına çıkma savaşımı verenler
arasında "değer" farkı olduğu
kanısındayım. Işte; Selma Gür-
büz'ün yapıtlan, yukandakj
saptamalar bağlamında önem
kazanır. Orada -yalnızca- bir
simge vardır ve simge "öz"ün
kendisidir. Dahası; simge, yine
kendi biçimiyle görünür. Sonuç-
ta; resim "kendi kendisinin"
resmidir. (Ne bir olayın öykü-
Selma Gürbüz, daha önceki descnler ve resimlerini bir tiir ısınma olarak görüyor.
leşmesidir ne de bir ncsnenin
betimi...)
(Söyleşiye giderken, sörekli
aklımdan geçirdiğım ou konu-
lan, konuşmamızm başuıda ona
aktardım başıyla onayladı.)
"Ancak, öyküye hiç de karsı
degttim" dedi. "Niçin bir resim,
öykü anlatmasın? Benim resim-
ierimdc de çok var ustelik. Ama
bu öyköler, resâmsd altyapıdan
ayn düşünülemez. Yüzeye figü-
rün yerlesmesi, yeni bir geomet-
ri yaratabüir. Boş ve dolu alan-
tor, yeni bir parçalanma gercek-
lcşdrebiür. Resimde öyku anlat-
manın riski, elbette çok büyük.
Biçim ille 'öz'ön dozunu ayar-
lamak genellikle kolay deffldir.
Örnegm; yılan figıirieri... Onlar
bir yandan resmin biçimini or-
taya çıkartan fırça hareketleri-
dir, diger >sndan içlerinde miit-
hiş bir erotizm taş;rlar... Ve bu
erotizm dc resmin dogrodan
dognıya öyküsüdür "
— Rcsimlerine Cv« da form-
lanna) verdigjn isimlerden söz
etmek istiyomm. Böylesine du-
yartı bir dengeyi yakalayabilmis
yapıtların. nasıl oluyor da bu
kadar açıklayK! isimJer taşıyor?
Bana. bir çeüski gibi geliyor?
— Onlar yalnızca bir isim-
dir... Fepsi bu. Resmin yapısı
ile hiçbir ilg!
si yok. O isimlerin
konulnjası da gerekmiyor. öy-
le deriii düsıinmedim doğrusu..
— Yüpıılarmdaki fimgekrin
ve bn »mgelerden otusan biçi-
ınin luynsğı nedir?
— Ben resim yapmaya öyle
küçük yaşta filan başlamadım.
Çevremdeki olayları resimlemek
ybi bir isteginı de olmadı. Du-
şüncelerim netleştikço, resim
önem kazandı. O zaman, sezgi-
lerimin ve içgüdümün resmi et-
kilemesine izin verdim... Hiçbir
kısıtlamaya girmeden. Düşunce-
lerimin gıttikçe yalınlaşması,
resmimin de yalınlaşmasmı sağ-
ladı. Aynca, Ingiltere'deki sa-
nat eğitimim (Exeter College of
Art and Design) kendi biçimimi
yaraımakta son derece yardım-
a oldu. Orada özgürce çalışam,
istediğün maJzemeyi kuİlandım.
Resme gereksiz öğeler yiıklemek
yerine, ayıklamayı öğrendim.
Burada ise öyle bir sanat eğıti-
mi var ki; daha eğnim tamam-
lanmadan, profesyonel (!) olu-
nuyor. Oysa. sonradan amatör-
lüğe dönüş yokıur."
— Şündiye kadar sordugum
tttm sorular ve yapüğım sapta-
malar, senin yılan ve kedi figür-
lerin (ve formiann), bir de
"Kahveler" sergiândeki resim-
lerin üzerineydi. Son çalışmala-
nnı bilmiyorum. Ancak; dave-
tiyeyi Hime aldıgımda -bana
göre- çok degişik bir tavırla kar-
şılaşıyornm. Gerçi, tek bir res-
me bakarak (o da fotoğrafı üs-
teük) bir yorum yapnutk hayli
yanhş sonnçlar dofurabUir. Yi-
ne de şunu sormak istiyornm: -
Resimde yer alanflgnrlerara-
sında, knnnaca bir öykii var.
Artık simgeler, kendi başianna
öz degil. Belirli bir zaman dili-
minde, iki lîgorüa betimi yapı-
lıyor. Ortada, anlatıbın bir ko-
na var. Bu tavır, önceki redm-
lerine ters düşmayor mu?
— Daha önce yapüğım tüm
desenler, formlar ve resimler bir
ısınmaydı. Orneğin; yılan resim-
lerinde hareket, süreklilik, iki
boyut, gölge ve ekspresyon so-
runlan ile uğraştım ve bazı ço-
zümlere ulasüm. Bu sergi, işte
bu çözümlerin bir sonucudur.
Melek figürleri, melek olma ni-
tebklerinin çok ötesinde görev-
ler üstlenmekteler. Biçimsel gö-
revleri var her birinin. Nasıl ki;
önceki resimlerde yılan figOrü
çeşitli biçimlere gırip, resmin di-
namiğinj sağhyorsa, burada da
dinamiği melek tigürleri sağlı-
yor. Anatomi dışı şekillenebi-
len, esnek lekelerdir onlar... Ve
ben onlara melek diyorum. Res-
me giren her yeni fıgür, yüzey-
de yeni parçalanmalara olanak
verir. Konuya geünce: Benim çı-
kış noktam minyaturlerdir.
Simgelerimi ve birbirleriyle iliş-
kilerini, oradaki mantıkla dü-
zenlerim. Senin sözünü ettiğin
betimler ve bir zaman dilimini
kapsayan belirli karsılaşmalar,
benim resimlerimde hep oldu.
Son resimlerimde daha çok var.
— Konuya senin karbgu ne-
leroklu?
— Bu resimler, kadın ve er-
kek arasında erotik ve kınlgan
bir temas oyununu anlatır. Te-
mas o kadar duyarlı bir nokta-
dadır ki oyun; temasla temassız-
lık arasında yer değiştirir. Bu
oyunda, figürler kendi anatomi-
lerinin dışına çıkabilme yetisini
gösterirler. Benim, onlan türlü
biçimlere sokmam ve onlann da
buna yatkın olmalan, konuya
bir mizah duygusu da verir."
Fıknet Mualla'run resimleri Ganmti ve Kile'de sergüertiyor
Silinen ^bohem efcane*Költür Servisi — Türkiye'de
Ffkret Mualla'h günler yaşanı-
yor. Bir ay kadar önce Portakal
Sanat ve Kültür Evi'nde bir Fik-
ret Mualla müzayedesi düzen-
lendi. Çeşitli müzayedelerde de
Fikret Mualla resimleri eksik ol-
muyor. Bu arada, Garanti ve
Kile sanat galerilerinde iki Fik-
ret Mualla sergisi açılıyor. Ga-
ranti'deki sergi, Türkiye'deki
koleksiyonlardan derlenen bir
retrospektif niteliğinde. Kile'de-
ki sergi ise Jacqueiine Qniilere
koleksiyonundan.
Fikret Mualla 'oUyı'nı, uzun
yıllar Fransa'da yaşamış ressa-
mımızın 'ilgi odagı' oluşturma-
sına önemli katkılarda bulunan
Ferit Edgü i'e konuştuk.
—Sanatta bir enflasyondan
söz edilebilir mi, bilmiyorum.
Ama burda da, bir 'arz ve talep'
sorunu var. Fikret Muaila, son
onbeş yıhn en çok aranan res-
samı. Bu nedenle olsa gerek,
yurdumuzda ilk kez, bir ressa-
mın yapıtlanndan oluşan bir
müzayede düzenlendi ve bildiği-
niz gibi satışa sunulan 61 resmin
tümü alıcı buldu. Ama hemen
beUrteyim ki, Paris'te ilk Fikret
Mualla müzayedesi 1977 yıhn-
da yapılmıştı. Bu müzayedede
yanıhnıyorsam 130 kadar resim
vardı ve tümü satılmıştı. Ama
tabii bugünkü fıyatlarla değü.
Daha sonra Paris'te iki Fikret
Mualla müzayedesi yapıldı.
Ama Fikret Mualla olayı, Tür-
kiye'de ve Fransa'da kanımca
1977'deki ilk müzayede ile baş-
ladı.
Ferit Edgü,
Fikret
Mualla'run
1950'lerin
sonunda bir
efsane
olduğunu,
sanatçının
resimlerinin
Türkiye'ye
büyük çapta
girmeye
başladığı
dönemde bu
efsanenin yerini
ressamın
kişiliğine
bıraktığını
belirtiyor.
Ffkret boyutlanndaki calışması.
SANATKULISI
—O günden bugüne Fikret Mo-
alla olayı nasıl gelişti?
—1977 Paris müzayedesini, Fik-
ret Mualla için bir başlangıç
noktası olarak niteliyorum. Bir
rastlantı sonucu Londra'day-
dım. Müzayede haberini orda,
dostum Abidin Dino'dan aldım.
Atlayıp Paris'e gittim. Müzaye-
de gecesi, Hotel Drouot'nun sa-
lonlannda üç Türk vardı: Abi-
din Dino, Vitali Hakko ve ben.
Belki bir-iki Türk gazeteci. Fi-
yatlar akıl almayacak kadar dü-
şüktü. Yurda döndüğümde bir
yazı yazarak, diplomatlanmı-
zm, kültür ateşelerimizin uyu-
duğunu, kendi sanatcılanyla hiç
mi hiç ilgüenmediklerini yaz-
dım.
Benzer bir yanyı da Dino
dostum yazdı. Kısa bir sure son-
ra ikinci Fikret Mualla müzaye-
desi yapıldı Paris'te. Bu müza-
yedede özel olarak bulunma-
dım. Ama Turkiye'den sanatla
ilgili ilgisiz birçok kişi gitti, Kül-
tür Bakanhğı adamlannı yolla-
dı, diplomatlanmızın önemli bir
bölümü müzayedede haar bu-
lundu, Fikret Mualla'nın resim-
leri bu müzayedede kapışıldı ve
bir öncekine oranla, yaklaşık on
misli fiyatlara satıldı. Ve Fikret
Mualla 'olayı' böylece günümü-
ze değin sürdü.
—Bnnda biraz da sizin etldaiz
olmab.
—Benim etkim.. Evet, belki...
Ama bunu abartmamak gerek.
Ben belki işi biraz çabuklaştır-
iım. Ben olmasaydım da, Fik-
ret Mualla böylesi bir ilgi odağı
cluşturacaktı. Biraz er, biraz
gec, ama mutîaka. Beni saşır-
tan, birinci müzayedenin ardın-
dan Abidin'in ve benim yazüa-
nmın özel ve tüzel kişiler üzerin-
de böylesi bir etkisini görmek
oldu. Kırk yıldır, çeşitli konu-
larda yazıyorum, hiçbir yazım
"Mahalle dedikodusu" yapan şair...
"Sır Kâtibi" ve "Ishkla Tarihçe"den
sonra Hulki Aktunç üçüncü şiir kitabını
yayunladı: "Adresim Aynalar." Bu
kitabının sonuna Hulki Aktunç,
"kuruntular defteri" başhğıyla kimi
notlannı eklemiş. Şiirlere "açıklama"
gibi görilnen bu notlarda ilginç
değinmelerde bulunuyor. öraeğin
"mahalle dedikodusu" yapan şair...
Şimdi "kurunıu deiteri"nden bir savfa
okuyahm: "Yaşh Nebatat'da şair
mahalle dedikodusu yapmaktadır.
(Mahallim Mahalle'de daha çok)
'Gelmeyeni beklediler', Müzeyyen
Hanım'ın son akşamıdır. Tü> siperler
deyişinin şairaneliğine aldanmayınız; bu
tüfier, ardmdan Müzi'nin gözetlendiği
tüllerdir. Kireç sümbülü, keşiş sakalı
gibi nebat adlan tamamen uydurmadır.
Burada belki de gözcü komşular
lanetleniyor. Ada kıyılannda üryan
gezip güneşe uzamrken gözlemezler
birbirlerini; kıyılarm tek dekizcisi Bay
Misak'ın körüklü Kodak'ıdır." Hep
"entel barlar"da dedikodu yapacak
değiller ya şairler, kimileri de böyle
yapıyor işte. Müzeyyen Hanım, Müzi,
Bay Misak da kim mi diyeceksiniz?
Onlann kimliği de şiirlerde...
Fuardaki
baskı
ustası
Wolfgang Jörg... Jörg, Ber-
linli. Bu yılki 10. İstanbul Kitap
Fuan'nın konuklanndan. Sland
kalabalıği içinde Ahnanca ya-
yınlar bölümune uzanırsanız
Jörg'ü eski bir baskı makinesi-
nin başmda bastıği afişleri, genç
kitapseverlere verirken görebi-
lirsiniz. Jörg ve eşi Almanya'-
da Berlin'de 30 yıldır el baskısı
kitaplar hazırhyorlar. Eşi ç o
ğunlukla çocuk kitaplan ile uğ-
raşıyor. Jörg baskı işlerini Ber-
lin'de Berliner Handspresse'de
yürütüyormuş. Işini çok sevi-
yor. Istanbul'daki fuara davet
edilmiş olmaktan çok memnun-
du... Jörg'ün 30 yıla sığıdırdığ;
149 yayın arasında biri de "Des
Türkischen Gesandten Resmi
Ahmet Efendi-1763".
böylesi bir etki yaratmadı. Do-
layıayla, bunun sırrını benim ya
da Abidin'in yazılannda degil,
Fikret Mualla'da aranıak gerek,
diye düşunüyorum.
—Peki Türkiye'deki bu ilgi,
Fransa'daki Fikret Mualla saöş-
lannı etkiledi mi?
—Hem de nasıl. Î977'de
700-800 franga (o zamanlar
frank 5 lira bile degildi) satılan
Fikret Muallalar, bugün, Paris'-
in müzayede salonlannda 70-«0
bin franga satıhyor.
—Ama bunun sonucanda sah-
te Fikret Muallalar piyasaya sü-
rnlmeye başlandı.
—Ne yazık ki, Fransa'da üreti-
len bu resunler, Türkiye'de pa-
zarlanıyor. Ve ahcının (koleksi-
yoncunun diyemiyorum) bilgi-
sizliğinden kaynaklanıyor. Ama
yalnız Fikret Mualla konusun-
da degil. Resim toplayanlann,
gerçek koleksiyoncu durumuna
gehneleri için bilgi ve görgüle-
rini arbrmalan gerekiyor. Bu
asamaya varana değin de bu işi
bilenlerden yararlanmalan ge-
rek.
—Garaati Bankası Sanat Gale-
rM'ndeki retrospektif sergisine
yazdıgnu sunoda, Fikret Mn-
aüa'aın bir efsaneden bir sanat
gercegnK dönüstögtuıii yazıyor-
SDBUZ. Bu nasıl gerçeklesti?
—tnanın ki, birçok kişinin san-
dığırun aksine, bunda benim pa-
yım yok ya da yok denecek ka-
dar az. Fikret Mualla, benim
Paris'e gittiğim 1950'lerin so-
nunda bir efsaneydi. Kaynağı
19. yüzyılın sonlanndan kay-
naklanan, sonra Modigliani,
Soutine, Utrillo ile devam eden
bohem sanatçı efsanesinin bir
uzantısıydı. Alkolik ve psiko-
pat. Ne zaman ki, Fikret Mual-
la'mn resimleri büyük çapta
Türkiye'ye girmeye başladı, bir-
biri ardı sıra sergileri açılmaya
başlandı, bu efsane yerini ressa-
mın kişiliğine bıraktı. Birçok
ressam arkadaşı bile bu boheini,
sıradan bir iOustratör olarak gö-
rüyordu. Bu sergiler, bu anlayısı
yıktı. Karşımızda büyük bir res-
sam vardı. Bohem efsanesi, bu
sanatçı kişiliğin ardmdan silinip
gitti.
—Bundan sonra Fikret Mualla
için ne yapmayı tasaruyorsa-
n z ?
—Anısına ve sanatma karşı mo-
ral bir sorumluluğum olduğunu
düşunüyorum. Çünkü yüzlerce
resmi elimden gelip geçti. Bir o
kadan da koleksiyonumda bu-
lunuyor. Portakal Sanat ve Kül-
tür Evi'ndeki müzayedenin ka-
taloğu için Raffi Portakal'dan
satışa sunulan tüm resimlerin
katalogda yer almasını istedim.
Bir referans olması için.
Bu arada Fikret Mualla'nın
sanatı ve kişiliği üzerine bir ki-
tap hazırlıyorum. Bir başvuru
kitabı niteliğinde. 200 kadar
nenkli, bir o kadar da siyah-
beyaz resminin yer alacağı bu
kitabın, görmesini ve okuması-
nı büenler için aydınlatıcı bir ki-
tap olacağım umuyorum. Bu-
nun yam sıra önümüzdeki yıl
içinde elimdeki mektuplannı ve
Çakallar benzeri bir karnesini
de yayımlama olanagını bulaca-
ğımı umuyorum.
'Çocuk
ressam
• Kültür Servisi — özel
Kültür llkokulu 5. sımf
öğrencisi olan Filiz Berk
Doğutürk 8. kişisel resim
sergisini açtı. 28 Ekim
1991'de özel Kültür
Lisesi'nde açılan sergi cuma
gününe kadar devam
edecek. Filiz Berk
Doğutürk, 20 Kasım
1981'de lstanbul'da doğdu.
İki yaşındayken, çizim
yeteneği, öğretmen olan
babası tarafından
keşfedildi. Zamanla biriken
çahşmalan, ressamlara
gösterildi.
Basın
Müzesi'ndesera
• Kültür Servisi—
Gazeteciler Cemiyeti Basın
Müzesi Atatürk Haftası
nedeni ile 11 kasım günü
10.30'da giriş galerisinde bir
sergi düzenleyecek. Orhan
Koloğlu tarafından
hazırlanan "Türkü Dünyaya
Saydıran Adam" adh bu
sergide 1919 yılında dünya
basınında çıkan Turkler ile
ilgili karikatürler yer
alacak.
İHD nın
yarışması
• ANKARA (AA) —
Insan Haklan Derneği
(İHD), resim, şiir, yan,
fotoğraf ve karikatür
dallarında yanşma
dflzenledi. Insan haklanna
duyarlılığı genç kuşaklara
taşımak, bu konuda eğitimc
katkıda bulunmak, insan
haklan bUincinin uyamnası
ve yayılmasını sağlamak,
insan haklanna yönelik
somut sanat ve kültür
ürünleri elde etmek
amacıyla düzenlenen
yanşmanın konusu "İnsan
Haklan" olarak belirlendi.
Son katılma
tarihi 2 aralık olarak
açıklanan yanşmayla ilgili
diğer bilgiler İnsan Haklan
Derneği Genel Merkezi'nden
öğrenilebilecek.
UGUN
• Resim sergisi Temel
resim eğitimini lran'da
minyatür hocalanndan alan
Cavit Mukaddes'in resim
sergisi Akbank Levent
Sanat Galerisi'nde açılıyor.
• Resim sergisi Genç
ressam Mahmut Bozkurt'un
resim sergisi Yonca Modern
Sanat Galerisi'nde açılıyor.
• Yazarlann söyleşlsi
Isveçli yazarlar Sven O.
Bergvist ve Dan Mellin'in
kaülacaklan söyleşi
18.30'da Alarko Merkezi
Konferans Salonu'nda yer
alacak.
• Osma'nın söyleşisi
tçgörü Psikolojik
Danışmanhk Merkezi'nde
Candan Osma'nın "Bugün
tçmeyeceğim" konulu
söyleşisi saat 18.00'de
izlenebilir.
• Beuys etkinlikleri
Plastik Sanatlar Derneği ve
Alman Kültür Merkezi
işbirliği ile düzenlenen
Beuys etkinlikleri
kapsamında saat 16.00'daki
video gösterisinin ardmdan
Rene Block'un "Joseph
Beuys Berlin ve New
York'ta Aksiyonlar
1964-1979" başhklı
konuşması Mimar Sinan
Oditoryumu'nda yer alacak.
bugün
bilsak
6 KASIM ÇARŞAMBA :
19.00 Yeşil Radyo:
"Olağanüstü Hal Bölgesi
ve Çevre" Scmra
SOMERSAN,
"Dünya'nın Durumu
1991" Erol USER, "Katı
Atıkların Konırolü
Yönctmeliği vc Yakacık
Çoplüğü" Bengül
KURTAR, "Brezilya92"
(Dünya Çevrc Konf.)
tdil DİSPERATÎ,
"Bahçcmizdc Gökdclcn
Işıemiyonız" İTÜ'lü
Öğrcncilcr, "Dünya'mn
En Miliıan Kedisi: Kutup
Ayısı" Tancr AY, "Bu
Yaz Dağlar" Yıldız
Dağcıhk Klübü"
Yuga
Zcnin AKGUN
Her Çarşamba 18.30-19.30
Cafe-Foyer-Bar(Ginş)
12.00-00.30
African Cafe-Bar(5.Kai)
Bluc Linc "Live"
HCT Pazancsi Ögrcnci Günü
Her Cuma vc Cumancsi Paıti
BİLSAK FINDIKLI
Cafe-Har-Restaurant
Rezervasyon:
152 38 68-152 0130
bilsak, sırasolviler cad.,
soğancı sok. 7 cihangir
143 28 79-99