Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 6 KASIM 1991
Seçmeırin Tercîhî
Oy dağılımına bakıldığında bu sav çelişkili görünebilir. Ancak seçimlere
katılan partilerin işlediği temalara, topluma sunduğu mesajlara bir bakın:
Hepsi özgürlükçüdür, hepsi demokrattır, hepsi eşitlikçidir... Türkiye
politikası artık tümüyle sosyal demokrat temalar çerçevesinde
biçimlenmektedir.
Prof. Dr. NURETTİN SÖZEN İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
tutmak"tan başka bir şey düşünmediği işçile-
re, gençliğe, kadınlara. etnık gruplara eşitlik-
çi, modernist mesajlar verme gereğini
duymuştur. Bugüne dek hiç anmadıklan çevre
olgnsuou, politik öncelikler içinde işlemiştir.
20 Ekim erken genel seçimleri, Türkiye top-
ljmunun sosyal demokrasiyle yönetilmek
istediğini ortaya koymuştur.
Oy dağılımına bakıldığında bu sav çelişkili
görünebilir. Ancak seçimlere katılan partile-
rin işlediği temalara, topluma sunduğu mesaj-
lara bir bakın:
Hepsi özgürlükçüdür, hepsi demokrattır,
hepsi eşitlikçidir... Türkiye politikası artık tü-
müyle sosyal demokrat temalar çerçevesinde
biçunlenmektedir.
Sosyal demokrasi, daha iktidara gelmeden
Türkiye politikasını, sağ partileri etkilemiş,
biçimlendirmiştir. örnek mi istiyorsunuz, işt<
ANAP: Muhafazakâr kanadını -sözde- tasfiye
ederek. "liberal" etiketi takınarak, gençlik aşı-
sı vunınarak seçmen karşısına çıkabilmiştir.
Örnek mi istiyorsunuz, "sosyal demokrat-
hk"ta ANAP'ı sollayan ve seçimden birinci
parti olarak çıkan DYP'ye bakın: Karakolla-
nn duvarlannı camdan yapmaya, insan hak-
lan bakanhğı kurmaya, sağlık hizmetlerini
sosyalleştirmeye, işsizlik sigortası getirmeye
dek tüm sosyal demokrat programı benimse-
miş görünmektedir.
Sağın en "muhafazakâr" ucunu temsil eden
RP, MÇP, IDP üçlüsü, "sosyal demokrat-
laşma"da da en uç örnekleri vermiştir.
Bu üclü ittifak, bugüne dek "disiplin alUnda
Tüm bunlar son derece sevindınci ve elbette
o denli de düşündürücü: Sağ partiler ancak
sosyal demokrat motif ve yöntemler kullana-
rak seçmen karşısına çıkabiliyor. Bu yolla oy
toplayabiliyor. öte yandan "sosyal demokrat-
lık" iddiasındaki bir başka parti "sağ" politi-
kaları benimsiyor!
Sosyal demokrasinin ülkemizdeki asıl tem-
silcisi SHP ise medya küllanımındaki eksiklik-
ler, engeller nedeniyle secmene ulaşamıyor.
Düşünülmesi gereken budur.
öte yandan seçimden lider olarak çıkan
DYP'nin eşitlik, şeffaflık, demokrasi, değişim -
yenileşme gibi sosyal demokrat politikaları.
temsilcisi olduğu "merkez sağ" a ne denli uy-
gulayacağı da bir soru işaretidir. Sağ, oy aldığı
seçmenin sosyal demokrat istemlerini -beklen-
tilerini ne denli karşılayabilecektir, önümüz-
deki dönemde hep bırlikte göreceğiz.
Somut gerçek, Türkiye'nin sosyal demokra-
siyle yönetilmek istedigidir. Ben burada belli
başlıklar altında Türkiye gerçeğiyle sosyal de-
mokrasinin temel öğelerini tartışmaya acmak
istiyorum.
Çevre: Bugün bütün "sağ" partilerin progra-
mında "çevre" konusu ayn bir yer tutuyor.
"Çevre, politika üzeri bir konu, bu nedenle
doğaldır" diyebilirsiniz. Ama bu görüşlerde
dikkat ederseniz "katılım" çevre koruma
programlarının aynhnaz bir parçası durumu-
na geldi.
Katılım, siyasal bir farkhlıktır ve sosyal de-
mokratlann görüşüdür. "Kaülım", sağ politi-
kanın toplum adına karar verme ve uygulama.
karar süreçlerini kendi tekelinde toplama ter-
cihi ile çelişir. Sosyal demokrat politikalarda
insanlann kendi gelecekleri üzerinde söz sahi-
bi olmalan temel birkonudur. Ulusalegemen-
lik kavramının aynlmaz bir parçasıdır.
Oysa daha yakın gecmişte Gökova"da,
Aliağa'da çevreyi yok eden tesislere karşı çık-
mak, vatan hainliğiyle eş tutuldu sağ iktidar
tarafından.
İnsan hakları: Sağın yıllardır kendi görüşü-
nü topluma tek doğru diye sunmaya ve başka
türlü düşünenleri susturmaya çabaladığını bi-
liyoruz. Yalnız siyasette değil, bilimde. sanat-
ta da böyle.
Bırakın düşünme, yaratma, örgütlenme öz-
gürlüğünü, yaşama hakkını bile sulta altında
tutan sağ, kendısı gibi düşünmeyenlenn varh-
ğını ne kadar özümseyecek?
Şimdi sağ bu ilkelliğinden vazgeçtiğıni söy-
lüyor. Sosyal demokratlar ise eskiden beri
kendi varoluşlannı, farklı göriişlerin varoluş-
lannın güvencesi olarak kabul ederler. Çağ-
daş toplumun da tek doğru yerine çok doğru
olduğunu savunur, ille de herkes benim gibi
düşünmeli demezler.
Iletişim özgürlüğü, açıklık: Bu konuda da ik-
tidardaki muhafazakârlar, -partinin başka
konularda olduğu gibi- ıkili oynadığını gör-
dük.
Medya üzerindeki devlet tekelinin kaldınl-
ması gerekirken iktidar bu konuda da ticari ve
siyasi "işbitiricilik" becerisini (!) gösterdi. Bir
yandan TV üzerinde devlet tekelinı korurken
öte yandan kendi korsan istasyonunu kurdu.
Sözde iletişim özgürlüğünden söz ederken yeni
bir tekel de kendıleri oluşturdular. Kişiye özel
özgürlük yarattılar.
Devlet tekelini tamamen siyasal manipülas-
yona yönelik biçimde kullandılar. Sosyal
demokratlar ise medyalann, farklı görüşlerin
ortaya konabileceği biçimde gerçekten özgür
olmasını savunuyor.
Ortadirek: Sosyal demokratlar, yıllardır re-
fahın yaygınlaştınlmasından söz ederler, ikti-
darda olduklan ülkelerde gelir dağıhmında
büyük düzenlemeler yapmışlardır. Sağ, şimdi
refahı yaygınlaştırmayı savunuyor.
Ben, öbür konularda olduğu gibi sağın bu
dönüşünü inandıncı bulmuyorum. Geçen 10
yılda sürekli "ortadirek"ten söz eden ANAP,
nasıl ortadireği yok ettiyse. öbür konularda da
"sol" gösterip sağ vuruyor.
Bizde iktidardaki muhafazakâr parti, Tür-
kiye'de son 10 yıldaki değişimlerin öncüsü gibi
gösterildi. Oysa bu dönemde dünyada büyük
bir değişiklik yaşandı. Bizdeki değişim, dün-
yayı saran büyük değişim rüzgârının ufak bir
esintisi gibi kaldı.
Doğrusunu söylemek gerekirse bizde ikti-
darda da olan muhafazakâr kadro, dünyada
fırtınalar koparken koltuğunu kaybetmemek
için sürekli "manevra" yapan Doğu Avrupa'-
nın eski bürokrat kadrolan gibi davrandı.
İletişim özgürlüğünde, insan haklannda.
çevre konusunda, demokrasi konusunda gös-
terdikleri tutarsızlıklar, çelişkiler. aldatmaca-
lar bu "ikili oynama"nm ürünüdür.
Gördüğünüz gibi sağ partiler, sosyal de-
mokratlan örnek alıyorlar, ama yalnızca
görüntüde.
Ben gelecekte seçmenin politikadan beklen-
tisini yine değişimin asıl kaynağında, sosyal
demokraside bulacağına inanıyorum ve gele-
cek için her zamankinden daha fazla umutlu-
yum.
ARADABIR
Yard. Doç. Dr. ZEKAİ GÖRGÜLÜ Dütıya
Şehircilik Günü Türk.Daimi Kom.Gn.Sk.
. .Dünya Şehircilik Günü.
Her yılın 8 kasımı, tüm öbür ülkelerde olduğu gibi ülkemiz-
de de Dünya Şehircilik Günü olarak kutlanmaktadır. Genel-
likle üç günü (6-7-8 kasım) kapsayan toplantılar dizisi ile bu
kutlama gerçekleştirilmektedir.
On beş yıldan bu yana düzenlenmekte olan Dünya Şehir-
cilik Günü toplantıları Türkiye Daimi Komitesi önderlığinde
Üniversitelerin Şehir ve Bölge Planlama Bölümleri'nce, ilgili
fakültelerince ya da ilgili kamu kurumlannca bütünüyle öz-
veriye dayah çabalarla prganize edilmekte ve kotarılmakta-
dır. Bu yıl on beşincisi İzmir'de yapılmakta olan Dünya Şe-
hircilik Günü toplantisının gündemi şehircilikte (tüm konu ve
sorunlan kapsayacak biçimde) ülkemizin son otuz yılının de-
ğerlendirilmesidir.
Ayrıca her beş yılda bir bu toplantılar kongre niteliği taşı-
makta olup anılan toplantı 3. kongre dönemini içermektedir.
Günümüze dek değişik şehirlerde yapılan toplantılarda
sosyal, kültürel, ekonomik, fiziksel ve hukuksal boyutlarda
turizmden endüstriye, imar planlamasından politikalara ka-
dar birçok sorun alanında tartışmalar yapılmış, sonuçlara ve
çözüm önerilerine varılmaya çalışılmıştır.
Ülkemiz genelinde, özellikle de metropollten alanlarda şe-
hirciliğe ilişkin yaşanan sorunların güncelliği ve büyüklüğü
artık tartışılmıyor. Bu bağlamda anılan toplantılarm gecmiş-
te kazandığı önem giderek artmaktadır.
Ağırlıklı olarak da toplantılarm sonucunda ortaya çıkan te-
mel iki başlık, yararlanılması zorunlu olan verileri kapsamak-
tadır. İlgililer izlemek, gerekli mesajları ve önerileri alarak ola-
bildiğince uygulamaya sokmak durumundadırlar.
a) Dünya Şehircilik Günü toplantılarında şehircilik ve plan-
lamaya ilişkin konular, sorunlar tüm boyutlarda ve kuram ile
kılgıyı da göz önünde tutarak tartışılmaktadır. Bu tartışmala-
rın sonuçlarını araştırıcı, uygulayıcı ve politika üretici kurum
ya da kişiler dikkatle izlemek zorundadırlar.
Çözüm önerilerinin ortaya çıkmasında ve yaşama geçiril-
mesinde bu sonuçların yararı açıktır.
b) Dünya Şehircilik Günü toplanttlan bağlamında ülkemizde
yetersizliği bilinen planlama yazıntna on üç kitap kazandırıl-
mıştır. Böylesine bir kazanım kendi önemi dışında, ilgili her
kişi ve kurumun araştırmalarına, akademik çalışmalarına ve
geneldeki karar sürecine altlık oluşturmuştur.
Doğal olarak bu başlıklan arttırmak ve çeşitlendirmek ola-
sıdır.
Daha önce de belirttiğim gibi Dünya Şehircilik Günü top-
lantıları gerçekten büyük özverilerle düzenlenmektedir. Bir
başka deyişle, ülkemiz şehirciliğinde önemi tartışılmayan bu
toplantılar Türkiye Daimi Komitesi kanalı ile kurumlaşma sü-
recini yaşamaktadır.
Amaç, verilecek desteklerle bu sürecin hızla geçilmesi ve
olgunun ülke geneline yaygınlaştırılması olmalıdır.
Bu doğruttuda, elemanı, bütçesi, yönetmeliği ve başka ge-
reksinmeleri ile tam örgütlenmeyi sağlamak, özellikle Şehir
Plancıları Odası ile işbirliğı içinde olmak ve gereken yerler-
de tüm ilgililerle birlikte karar çevrelerinin genişletilmesi zo-
runluluğu vardır.
İLAN
T.Ç. BAŞBAKANLIK
HAZİNE VE DIŞ TİCARET
MÜSTEŞARLIĞI'NDAN
PFA Şigorta A.Ş. sigorta mevzuatının gerektirdiği şart-
ları ve kanuni formaliteleri yerine getirerek HASTALIKŞi-
gortası branşında faaliyet göstermek üzere ruhsatname
almış bulunmaktadır.
Keyfiyet 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu hüküm-
leri uyannca ilan olunur.
AdÖyküsü
YILDIZELİ ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt
Dosya No: 1991/215
Rücuan tazminat davasının yapılan yargılamasında tebligatı yapı-
lamayan ve araştırmalar ncticesinde adresi tespit edilemeyen davalı
Adana ili Merkez Ünlüce köyünün nüfusuna kayıtlı Veysel ve Hava-
dan olma MEHMET ALİ KAYA'nın duruşma günü olan 3.12.1991
günü saat 9"da mahkememizde hazır bulunmalan veya kendilerini bir
vekil ile temsil ettirmeleri gerektiği, aksi takdirde yargılama yokluk-
lannda devam edeceği hüküm verileceği dava dilekçesi ve davetiye ye-
rine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 1.10.1991
Basın: 50086
İLAN EDtLECEK KARAR
Çatalca Inceğiz Köyü Maltepe (Taşlık) mevkiinde 7581 m2
yüzöl-
çüraü 665 parsel için davaa maliye hazinesi ile davablar Faik Can,
Arif Tank ve dava arkadaşları arasında Çatalca 2. Kadastro Mahke-
mesi'nin 1979/440 esas 1985/147 karar sayıh dosya, karara bagJan-
mıştır. Davalılar aleyhine verilen karar davalı Faik Can dışında di-
ğer tüm taraflara tebliğ edilmiş olup, Faik Can'ın adresi tespit edile-
memiş olduğundan tebliğ edilemeraiştir.
Adı geçen davalı Faik Can'ı tüm araştırmalara rağmen adresi te-
spit edılmemış olduğundan davetiye yerine kaim olmak üzere gazete
ile karann tebliğıne karar verilmiştir.
7201 sayılı tebliğat kanunun 28/29. maddeleri gereğince gazete ile
1979/440 esas 1985/147 sayılı karann ilanen tebliğine, tebliğ tarihinden
itibaren 15 gün içensinde karar tebligatının yapılmıj sayılacağına karar
verilmiştir. 19.9.1991
Basın: 40249
İSMAİL DOĞANAY Eski Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı
Yargıtay Birinci Başkanlığı'ndan o maka-
ma gelmiş olması ve Yargıtay Birinci
Başkanhğı döneminde yapılan "adli yıl
açılış"' konuşmalarında da o zamanki
yargı bağımsızlığını bile yeterli bulmayan
ve daha ileri derecede "yargı bağımsız-
lığı" isteyen sözler sarfetmiş olmasıdır.
1960-1966 yıllan arasında Yargıtay Bi-
rinci Başkanhğı yapan değerli hukukçu,
rahmetli Recaı Seçkin, "Yüksek Hâkim-
ler Kurulu" üyelerinin göreve başlamala-
n münasebetiyle, Yargıtay 11. Hukuk
(Ticaret) Dairesi'nîn geniş holünde yapı-
lan "ant ıçme" töreni sırasında yaptığı
konuşmada, sanki daha o ilk gün, ileride
kurulun lâğv edileceği içine doğmuşçası-
na bakın ne diyor:
"Anayasamız, Yüksek Hâkimler Ku-
rulu müessesesini, hukuk hayatımıza
armağan etmiştir. Bu mutlu olaydan do-
layı ne kadar sevinsek, ne kadar övünsek
yeridir. Yüksek Hâkimler Kurulu, ya-
bancı ülkelerde bile henüz kısa bir tarihe
malik bir müessesedir. Gerek oralarda,
gerek bizde, bu müesseseye karşı olan
birçok kimselerin bulunduğu söylenebi-
lir. Yüksek Hâkimler Kurulu'na düşen
ilk görev, çalışmalarını gayet sağlam ilke-
lçr ve doğru gelenekler üzerine kurmak,
işlemleri üzerinde eşitliğe aykırıhk ve
adaletsızlik gölgelerinin düşüriÖmesine
meydan vermemektir!.. Gerçekten hâ-
kim, teminat zırhına bürünmüştür, fakat
o her şeyden önce davranışlan ile ve tutu-
mu ile böyle bir zırha layık olduğunu her
an ispat etmek zorundadır. Hâkime bu
borcunu yerine getirtmek, Yüksek Hâ-
kimler Kurulu'nun ödevlerindendir.
Yüksek Hâkimler Kurulu'nun görevi-
ni gereği gibi titizlikle yapmadığı. mesleği
zayıf duruma düşürdüğü düşüncesinin
sosyal ortamda yerleşmesi ve genişleme-
si, zamanla, bu kuruluşa karşı olanların
cesaretlerini arttınr ve bir anayasa deği-
şikliği ile, kurulun, şimdiki bağımsız
Bilindiğı üzere, bizim anayasamız
"kuvvetler ayrılığı" ilkesini benimsemiş-
tir. Anayasamıza göre, "yüriitme", "ya-
sama" ve "yargı" erkı her üçü de
birbirinden bağımsızdırlar. Ancak, "ger-
çek anlamda" yargı bağımsızlığı ve
hâkim teminatı, sadece 1961 Anayasası'-
nın 143 ve 144. maddelerine göre o zaman
kurulan ve içensinde tek bir siyasal kişi-
nin yer almadığı ve tümü hâkimlerden
oluşan "Yüksek Hâkimler Kurulu'nun
görev yaptığı yirmi yıl içensinde "var"
olabilmiştir. Ne ondan önceki ne de on-
dan sonraki yıllarda "hâkim teminatı ve
yargı bağımsızlığı"ndan söz etmeye ola-
nak vardır.
12 Eylül askeri yönetiminin ilk Adalet
Bakanı olan Cevdet Menteş, -o günlerin
durumu ve koşullan altında- son derece
bir gizlilik içensinde. büyük kolaylıkla,
"Yüksek Hâkimler Kurulu" üyeleri ile il-
gili, ama çoğu gerçek dışı suçlamalar
sonucu, bu kurulu, 2461 sayılı bir "Kon-
sey Kanunu" ile 13/5/1981 tarihinde
"lâğv" ettirmiştir. Adı gecen Adalet Ba-
kanı, ivedilikle söz konusu "lâğv" kanu-
nunu hemen ertesi günü, yani 14,5/1981
tarihli "Resmi Gazete"de yayımlatmış ve
bu kanunun geçici 8. maddesi hükmüTiü
yerine getirmek ve başka bir deyişle, yir-
mi yıldan beri "Yüksek Hâkimler Ku-
rulu"nda bulunan açık ve gizli hâkim
sicilleri ile sair evrak, dosyalan ve binayı
teslim almak için, sabahın çok erken sa-
atlerinde, o zamanki Adalet Bakanhğı
"Donatım îşleri Genel Müdürü" olan II-
han Çalh'yı "Kurul" binasına göndere-
rek, -lâğv'dan haberleri olmayan- kurul
bölüm başkanlan ile üyelerinin, rahatlık-
la, kişisel evrak ve eşyalanm toplamalan-
na bile olanak tanımarnıştır. Bu işin en
hazin ve en ibret verici yanı, "Kurul"a
karşı düşmanhk sayılacak harekette bu-
lunan o Adalet Bakanı'nın, 1980
Temmuzu içinde, yaş sının nedeniyle,
Bir telefonla
anında hizmet almak
için...
Akkart'h,
• AkMatikler 'den paraçeker, parayatınr,
hesaplar arasında virman yapar,
bankacılık işlemlerini gerçekleşürirsıniz.
• A k t e l' i (188 12 88-İstanbul) arayarak
hesap bakiyenizi, günlük döviz kurlarını,
L\1KB bilgilerini, en yakın AkMatikler1
vcı
yerlerini anında öğrenirsiniz.
• Bir ay boyunca yaptığımz tüm banka işlemlerini
istediğıniz adrese gönderilen
Hesap Dökümü'nde izleyebilirsinız.
• İndirırnlikazasigortasındanyararlanır.
Akkadın dergisini ücretsiz alabilirsiniz.
AKBAIMK
"Güveninizin Eseri"
Şimdi berkes Akkart' xn niçtn gerekli olduğunu biUyor... Sizin içindebirAKKART gerekli.
BAŞSAĞLIĞI
Değerli dostumuz
Oya Temelli'nin kardeşi
tNÇt
YERLtCİnın
vefatını büyük üzüntüyle öğrenmiş
bulunuyoruz. Merhumeye Tanrı'dan
rahmet, ailesine ve yakınlanna
başsağlığı dileriz.
PARAJANS
durum sona erer ki. bu hal; hâkim temi-
natının sona ermesinden başka bir
anlama gelmez. Bana öyle geliyor ki,
Yüksek Hâkimler Kurulu'nun üyeleri
böyle bir tehlikenin gerçekleşmesine asla
meydan bırakmayacaklar. kuruluşa kar-
şı olanlann cesaretlerini kıracaklardır."
Recai Seçkin'in, -yukanya aktardığı-
nuz endişelerinin- kendisinden üç başkan
sonra Yargıtay'ın başına geçen, fakat
emeklilik günlerine yakın günlerde, yani,
1980 yılı öncelerinde, parlamentoda
Cumhurbaşkanfnın bir türlü seçileme-
mesini hesaba katarak. bir kısım gazete-
ciler aracıhğı ile, Cumhurbaşkanlığı için
"tarafsız ve en münasip kişi"rıin kendisi
olduğu yolunda yayın yaptıran ve daha
sonra da 12 Eylül askeri harekâtının he-
men ardmdan harekâtı gerçekleştiren
paşalarla yakınlığı bilinen, Yargıtay üye-
si bir kişi aracılığıyla o dönemm ilk
Adalet Bakanlığı koltuğuna oturan Cev-
det Menteş'in. Yüksek Hâkimler Ku-
rulu'nu "lâğv" ettirmek suretiyle, Recaı
Seçkin'in o ilk günkü endişelerini onun
gerçekleştirmiş olması, bizce, adı geçen
bakan yönünoen en büyük talihsizliktir.
"Adli tarih", kendisini, "Türkiye'de yar-
gı bağımsızlığını ve hâkim teminatını"
sona erdiren Adalet Bakanı olarak sayfa-
lanna geçirecektir.
Yüksek Hâkimler Kurulu mensuplan-
nın hepsi de elbette "sütten çıkmış ak
kaşık" değillerdi. İçlerinde. kurulun, ku-
ruluş amacına ters düşen davranışlarda
bulunanlar vardı. Fakat bu demek değil-
dir ki, iki-üç üye yüzünden koca bir
kurum ortadan kaldınlsın. O iki-üç üye-
nin yerlerine bir başkalannın görevlendi-
rilmesi suretiyle kurumun devamını
sağlamak çok kolaydı. Sonunda bakan-
lık icraatı. askeri yönetimce de "hatalı"
kabul edildiği içindir ki. zamanın Cum-
hurbaşkanı Kenan Evren'in, çok yakın-
larda "Miüiyet" gazetesinde yayımlanan
anılannda da behrttiği üzere, Başbakan-
hğa çağnlarak kendisi de istifaya zorla-
narak Bakanlıktan uzaklaştırıldı.
Azrail yapıştı ciğerime,
USTAMI...
CANIMI...
BABAMI
kaybettim.
ALİ CAN GEBEŞ
7 KASIM
İLHAN GÜNÜ
KİTAP GÜNÜ
(YARIN)
Okur,
7 Kasım İlhan/Kitap günü nedeniyle
Sol ve Onur Yayınlarını
%50 indirimli edinebilecek.
Kitap listesi,
İndirimli satış yerleri
Cumhuriyet'in yarınki Kitap ekinde.
tlhanilhan Kitabevi
Bayındır Sokak 23/6 Yenişehir 06420 Ankara
Tel: 133 14 22
ŞİİRİNORTAKPAYDASI
. Prof. Dr. MEHMET YALÇIN'ın
Şiir bilime bu giriş kitabı Cumhurıyet Üniversitesı yayımları
arasında cıktı. SIVAS
Çürüyen rejime "sivil" dayanak
Deulet"baba"sına kavusuvon!
Demokrat!
Kasım
sayısı
bayilerde
• Kuralları yıkan bir Kürt kadın: Leyla Zana
• "Kutsal İttifak"ın tartışmalı başarısı
/ Ortadoğu Barış Konferansı
• FSLN: İlk kongrenin ardından
• Che: Efsaneler kurşun geçirmiyor!
İLAN
VİZE ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Asliye Hukuk: 1991/179
Davaa Vize ilçesi Kömürköy köyünden Hamdi Gûndoğdu tarafın-
dan açılan çekin iptali davasının tensibinde verilen ara karan gere-
ğince;
Davaa Vize ilçesi Kömürköy köyünden Hamdi Gündoğdu 8.3.1991
keşide tarihli ve borçlusu Fikret Pullukçu olan 2.500.000 lira olarak
hamiline kesilen Malkara Halk Bankası Şubesi'ne ait Hesap No: 6414,
Seri No: C-0878839 sayıh çek ile ve yine borçlusu aynı olan ve 30J. 1991
vade tarihli protestolu 4.400.000 liralık bononun Fikret Gündoğdu
tarafından kendi adına ciro edilen iki adet çekin kaybolduğunu bil-
dirdiğinden bu çeki bulanın veya çekte hak iddia edenlerin ilan tari-
hinden itibaren (6) ay içinde Vize Asliye Hukuk Mahkemesi'nin
1991/179 esas sayılı dosyasına müracaat etmeleri, aksi halde çeklerin
kaybolması nedeniyle çeklerin hükumsüz kalacaklan ilan olunur.
2.10.1991
T.C
BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1991/167
Beyoğlu, Sururi Mah. Emin Camii Sok. da ve tapunun 851 ada,
27 parselinde kayıtlı taşınmazın sahibi Bunyamin (Bünyat) Kuloğlu
uzıın seneden beri gaip olup, kendisinden halen haber ahnamadığm-
dan ve hazıne vekilinin de, gaipliğine karar verilmesini istemiş olmakla
gaip hakkında malumatı olan kimselerin mahkememizin 1991/167 esas
sayılı dosvası zımmında malumat vermeleri, gaip hayatta ise adresi-
nin bildırilmesı ilan olunur. 22.10.1991
Basm: 40244
İLAN
BAKIRKÖY İKİNCİ ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞt'NDEN
Dosya No: 990/780
Davaa Hazıne vekili tarafından davalı Yeresimos EvTendis aleyhi-
ne açılan vasiyetnamenin iptali davasında,
Davalı Yeresimos Evrendis'e Meşelik Sokak No: 36/1 Taksim-İST.
olarak bildirilen adresine dava dilekçesi ve davetiyenin duruşma gü-
nü ve saati tebliğ edilemediğinden duruşmanın bırakıldığı 3.12.1991
günü saat 10.25'te mahkememizde bizzat hazır bulunmanız veya ken-
dinizi bir vekille temsil etarmeniz, aksi takdirde hakkınızda HUMK'nın
398 ve müteakip maddeli hükümleri gereğince duruşmaya gıvabınız-
da karar verileceği ilan olunur. 1.10.1991
Basın: 40223